Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Kırk Oda - Murathan Mungan | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Kırk Oda Kitap Bilgileri


Yazar: Murathan Mungan
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 35 dk.
Sayfa Sayısı: 162
Basım Tarihi: 2007
İlk Yayın Tarihi: 1987
Yayınevi: Metis Yayınları
ISBN: 9789753420358
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Kırk Oda Kitap Tanıtımı


Kırk Oda, Murathan Mungan'ın ilk dönem öykü kitapları içinde en çok sevilen kitabı oldu. 2002'deki on birinci basımını, kapakta ressam Selim Cebeci'nin Kırk Oda için özel olarak yaptığı resimle yayımladık.

"Çocukluğumuzdan beri masalın bir yerinde karşımıza çıkar: Kırkıncı Oda yasağıdır bu. Üstelik anahtar elimize verilmiş, seçim bize bırakılmıştır. Sancılı bir ikilemin ortasında kalakalırız. Sonunda insan aklı ve duyarlığı; bilme ve öğrenme tutkusu; tanıma ve anlama merakı, cezası ne olursa olsun anahtarı seçer.

"Kendi kırk odamın inşasına böyle bir anahtarla başladım.

"Yalnızca yakın çevrenizden, mahallenizden, işyerinizden değil; masallardan, öykülerden, romanlardan, oyunlardan, filmlerden de tanıyorsunuz kahramanlarımı. Kırk odalık bir saraydan geçerek çıkıyorlar günümüz sokaklarına. Kapının öte yanına.

"İşte size uzattığım anahtar..."




Kırk Oda Kitaptan Alıntılar


1. ""Hiç önemsemiyormuş gibi gözüküp, deliler gibi önemsiyordum. Bu da benim ikilemimdi.""




2. "“Sen kendini kendi masalından sürgün ettikten sonra, hiçbir masalı yurt tutamazsın.”"




3. "Düşünüyorum, sürekli düşünüyorum, düşünmekten yaşamaya vakit bulamıyorum."




4. ""Yüreğinin kıyısında bir uçurum taşımadan
yaşayıp giden insanlara öfkeleniyorum.""




5. "Şiirlerime ağlardım İşte. Düpedüz ağlardım. Güzel olup olmadıklarını hiçbir zaman bilemedim. Bildiğim tek şey: onların beni anlattığıydı-ağlattığıydı."




6. "Kimse kimseye hayatını anlatmıyor ki.
Özlemlerini, düşlerini herkes birbirine kilitlemiş."




7. "Sizler birer anekdotsunuz, birer kod, planlanmış, programlanmış, verili hayatlarınızı yaşıyorsunuz. Bense terk ediyorum, sizleri ve bütün filmleri..."




8. "Gözlerse ruhun aynasıydı. Benim aynamsa buğulu, ruhumsa karanlıktı..."




9. "Hiçbir şey işe yaramıyor.
Susuyoruz.
Suskunluğumuz da bir işe yaramayacak."




10. "Yeryüzünde herkes kendine bir var olma bilinci arıyor.
Peki bulabiliyor mu?"




11. "Nesnelerin büyütülmüş dünyasında yaşıyoruz..."




12. "Yüreğe dokunmak güçtü, zahmetliydi, emek istiyordu. Gözlerse ruhun aynasıydı. Benim aynamsa buğulu, ruhumsa karanlıktı."




13. "Kader değil midir şimdi rastlamak ona
Kolay unutulmayacak bir olanaksıza."




14. "İyikalplilik hem miras hukukuna benziyor , hem de Mendel Yasalarına göre işliyordu."




15. "Bazı insanlar başkalarından intikamlarını kendilerini rezil ederek alır .."





Kırk Oda Kitap İncelemeleri


Okuduğum üçüncü Murathan Mungan kitabı. Kitap dokuz öyküden oluşuyor. Yine güzel cümleler, ezber bozan anlatımlar sarıyor etrafınızı... Hikayelerin çoğunluğunu oluşturanlar çocukluğunuzun masalları... Bambaşka bir yüzle çıkıyor karşınıza, hani o üvey anneler, kötü cadılar, kötü kalpli insanlar, iyi krallar, güzel prensesler, yakışıklı prensler, mutlu mesut yaşayan halklar ve mutlu biten sonlar var ya bu masallarda yok işte!

Hikayelerin isimleri; Yedi cücesi olmayan bir pamuk prenses, Boyacıköy'de kanlı bir aşk cinayeti, Stelyanos Hrisopulos gemisi, Zamanımızın bir Külkedisi, Makas, Hedda Gabler diye bir kadın, Yüzyıllık uyuyan güzel, Aşkın gözyaşları ya da Rapunzel ile Avare, Tutkunun Veronica Voss'u. Beni en çok etkileyen öykü"Aşkın gözyaşları ya da Rapunzel ile Avare" son iki sayfasında olayın gerçek boyutunu görebiliyorsunuz o zamana kadar okuduğunuz sayfalarda ki kafanızda oluşan resimler tamamen darmadağın oluyor. O kadar etkilendim ki son iki sayfayı iki kere okudum, sanki olayları yanlış okuyan benmişim de bir kere daha okursam düzelecekmiş gibi.

Bu eserinde ilk hikayeden itibaren dikkatimi çeken bir diğer nokta ise (diğer eserlerini bilmiyorum ancak üç eserinden yola çıkarak bir değerlendirme yapabilirim) anlatıcı kadın, bütün hikayelerinde de anlatıcı kadındı. Zor bir işi o kadar ustaca yapmış ki hayran olmamak elde değil.

Kitapla kalın efenim :)




Yazarın yorumladığım ilk kitabı, ünlü masallar ile yoğrulan yaşam olgusunun edebi düzlemde tekrar dile gelişi gibi geldi bana. Her gün sürülen hayat yüzyıllar öncesinden pek farklı değil, araçlar değişti imgeler bile değil zira yüklediğimiz anlamlar hep aynı. Bu yüzden nostaljinin büyüsü içinde savrulup duruyor eskiden hanlarda şimdilerde barlarda kavruluyoruz. Günümüze süzülen Pamuk prensesler, uyuyan güzeller, Rapunzeller, Gulliver ve külkedisi şaşırtmaz bizleri çünkü insanoğlu hiç değişmedi ki?

Masallara bürünmüş öykülerden başka seçkide; hayatında tekdüzelikten ve insanlardan bıkıp bir Gulliver gözlüğüyle yaşadığı büyük şehirden trenle taşraya yolculuğunda hep aşkı aramasına rağmen ilk kez önüne gelen bir erkekle birlikte olan kızkurusu kütüphanecinin anlatıldığı MAKAS'I ve toplumun ikiyüzlü eşcinsel bakışının nitelediği AŞKIN GÖZYAŞLARI ile #halduntaneröyküödülü 'nü aldığı HEDDA GABLER DİYE BİR KADIN hikayelerini beğendim.

Mungan'ın kullandığı dili, tekrarlayan söz öbekleri ve tümceler zaman zaman akıcılığını engellese de, kurduğu tanıdık masal dünyası güzel bir kurgu yaratmış denebilir. Bilindik masal sözlerine değil tamamlayan anlamlara, ardına bakın: Okunası. Zira benim 'Senaryo da yazabilenlerin edebi eserlerinin güzel olduğu' tezime fazlasıyla (Oyun yazarı, şair, yönetmen, senarist, yazar) uyuyor.




Murathan Mungan’ın Kırk Oda adlı öykü kitabı, Türkiye edebiyatında kendine has bir yer edinen, çok katmanlı yapısı ve derin anlatımıyla dikkat çekiyor. Mungan, bu kitapta dokuz ayrı öyküyü -özellikle "Makas"- ustalıkla bir araya getirirken, her öyküde insan ruhunun derinliklerine inen, toplumsal ve bireysel kimlikleri sorgulayan güçlü temalar sunuyor.

Kitabın ismi, doğrudan öykülerin yapısını yansıtan bir metafor olarak öne çıkıyor, hiç değilse benim çıkardığım anlam bu. Her bir öykü, birer "oda" gibi düşünülebilir; farklı hikayeler barındıran bu odalar, okuru farklı dönemlere, mekânlara ve ruh hallerine taşıyor. Bu odaların her birinde, insanın kendini ve çevresini anlama çabası, yalnızlık, aşk, toplumsal baskılar ve kimlik arayışları gibi evrensel temalar işleniyor.

Yazar, dilin olanaklarını sonuna kadar kullanarak, sade ama bir o kadar da etkileyici bir üslup yaratıyor. Her öyküde, dilin ritmi ve kelimelerin seçimiyle, okuyucunun ruhuna dokunan bir atmosfer oluşturuluyor. Öyküleri sadece birer anlatı olmaktan çıkarıyor ve onları zamanlar ve mekânlar arası bir yolculuğa dönüştürüyor. Her öyküde, geçmişle şimdi, gelenekle modernite, birey ile toplum arasındaki ince sınırları hissetmek mümkün.

Kırk Oda, Murathan Mungan’ın insan ruhunu ve toplumsal yapıyı anlama çabasını derinlemesine yansıtan, okuyucuyu düşündüren, sorgulatan ve etkileyen bir eser. "Makas" isimli eser, sadece Mungan'ın değil, tüm zamanların okuduğum en iyi öykülerinden biri ve kitabı sevmemdeki en büyük etken oluyor.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: