Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Kervan - İskender Pala | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Kervan Kitap Bilgileri


Yazar: İskender Pala
Tahmini Okuma Süresi: 8 sa. 23 dk.
Sayfa Sayısı: 296
Basım Tarihi: 20 Ocak 2021
İlk Yayın Tarihi: 20 Ocak 2021
Yayınevi: Kapı Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9786257706063
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Kervan Kitap Tanıtımı


1818 Mayıs’ında Topkapı Sarayı’ndan üç sürre devesi yola çıktı. Köyler, kasabalar, şehirler aşılırken üç yüz olacak, üç bin olacak, üç katına çıkacak ve elli bini aşkın hacı beyazlara bürünüp kervan kervan Kâbe’ye varacaktı…

Her adım bir öncekinden daha heyecanlı, her menzil diğerinden daha çetrefil bir yolculuk. Gündüzlerde alev alev seraplar, gecelerde ayaz mı ayaz kum fırtınaları…

Ve kervanı yutmak için pusuda bekleyen çeteler…

Bir müderris, bir mülâzım, bir kuşbaz, bir berber, bir bezirgân, iki deveci, bir seyis ve bir meczub…

Güzel bir cariye ile özürlü bir kız çocuğu…

*

Bir kervanda neler taşınmaz ki?

Aşklar, ihanetler, bilgelikler, hazineler, gizli sırlar, cinayetler…

İskender Pala’nın her zamanki yetkin kaleminden…




Kervan Kitaptan Alıntılar


1. ""




2. "- Kimlerdensin?
+Ömür boyu gayret edenlerdenim."




3. "Yoksulun kimsesi Allah'tır."




4. "Unutma: umut kestiğin şeye karşı özgür, tamah ettiğin şeye karşı tutsaksın."




5. ""Sevseydi vazgeçmezdi.""




6. "Allah bizi şükrederek kullukta bulunanlardan eylesin!"




7. "“Gizli bir el güvercinleri değiştiriyor; belki de kaderin eli; kim bilir!”"




8. "Ölç, biç, sonra kes! Düşün, taşın, sonra söyle! Anla, bil, sonra yap!"




9. "İnsana düşen, kirleneni atmak değildir, kiri atmaktır!"




10. "-"Sormamızın mahzuru yoksa eğer, soralım; kimlerdensin?"
-"Ömür boyu gayret edenlerdenim. Şey, acaba siz, gayret edenlere hayret edenlerden misiniz?""




11. "Oysa Allah, kullar kendisine ulaşabilsin diye çeşit çeşit yollar icat etmiş değil midir?"




12. "Bilin ki; sizi Allah'a yaklaştıran her şey, ateşten uzaklaştırır; Allah'tan uzaklaştıran her şey de sizi ateşe yaklaştırır."




13. "... yolda onları yitire yitire onlarsız da olabileceğimizi öğrendik."




14. "... rızkı veren Allah'tı ve Allah'a güvendikten sonra gelmişmiş, gitmişmiş, kazançmış, dünyalıkmış, azmış, çokmuş deyip durmanın pek de önemi yoktu."




15. "Rabbim! Bütün varlığımla sana yöneldim; hamd senin, nimet senin, mülk senindir."





Kervan Kitap İncelemeleri


Ne yazsa okurum dediğimiz yazarlar vardır. İskender Pala da bu yazarlar arasında benim için ilk sıralarda yer alır. Kalemini çok sevdiğim değerli bir insan. Son çıkan kitabı Kervan ile yine şaşırtmadı beni. Unutamayacağım kitaplar arasına girdi.
Kitabın içeriğine gelecek olursam, yolculuğa bir vakanüvis olarak başlayan Yahya Efendinin dilinden anlatılıyor. 5 yıldır Vehhabi  saldırılarıyla hacca ulaşamayan sürre alayının kervanla yaptığı hac yolculuğu esnasında karşılaştığı olaylardan bahsediyor. Aylar süren Hac yolculuğunun meşakkatinin ve bu zorluklar karşısında tavrımızı, düşüncelerimizi, kalbimizin duruşunun nasıl olması gerektiğini güzel anlatmış. Kitapta İslam'a zarar vermek isteyenlerin bunu nasıl yapabileceklerinin en iyi örneğini de Vehhabilik olarak vermiş. Farklı yorumlamayla müslüman müslümanın kanını nasıl döker hayret ediyoruz bir kez daha.
Kitapta geçen karakterlerin isimleri de bana anlamlı geldi. Yazarın bilinçli olarak tercih ettiğini düşünüyorum. Merkez Efendi, Hüdayî, Sümbül Efendi,Telli,Oruç Baba tarihi ve manevi şahsiyetlerimizden esinlenmiş.
  Ayrıca bu kervan bana bizim dünya hayatından ahirete olan yolculuğumuzu da anımsattı.
  Kitapta tarih var, bilgi var, aşk var, heyecan var, gizemler, sırlarla dolu olaylar ve kişiler var. Daha fazla uzatmadan bu kitap manevi duygularımı fazlasıyla kabarttı diyebilirim.Okumak isteyenler için kesinlikle tavsiye edebileceğim bir eser. Bizi böylesine güzel bi eserle buluşturup okuma zevki yaşattığı için İskender Pala'ya teşekkür ediyorum. Keyifli okumalar dilerim.




Ben her okuduğum kitabı kendimi ana karakterin yerine koyar ve öyle okurum ;

Suç ve cezada Raskolnikov, Şah ve Sultanda Taçlı Begüm, Uçurtma avcısında Hasan, Dan Brown’da Robert Langdon, Ahmet Ümit’te Nevzat başkomiser, Butimar’da Yusuf, Millenium’da Lisbeth Salender, Materlerde Galen, Bülbülü öldürmekte Scott, Uğultulu tepelerde Catherine olurum. “Mihmandarımda” Eyyüp Sultan olurum. İskender Pala’nın Kervan’da bu kez Hüdayi oldum, Merkez efendi oldum, Yahya can oldum, Nadide oldum, engelli Fatma oldum, Said Emin oldum. Manevi duygunun yüksek olduğu bu muhteşem eserde, sanki Pala’nın Mihmandarını tersinden okuyormuşum gibi bir lezzet aldım; aynı coşkuyu, manevi atmosferi, aşkı ve aynı Gül kokusunu Kervanda da hissettim. Mihmandarımda Eyyüp Sultan Hazretlerinin, Efendimizin konukçusu olurken yaşadığı heyecanı ve Efendimiz tarafından müjdelenen fetihi görebilmek için Konstantinapolis’e giderken çektiği zorlukları en derin kalbi duygularla nasıl okudumsa; binlerce kişinin yıllarca “Aşk”hasretine son verecek bu yolculuğu da aynı coşkuyla okudum. Onlarla birlikte yoldaki eşkıyalardan korktum, kum fırtınasında gözlerime kumlar doldu, susuzluktan serap gördüm, kızgın çöllerde onlarla birlikte bende yandım. Mescid-i Nebevi’ye girerken gözlerimden yaşlar onlarla birlikte sel oldu aktı. Yıllardır süregelen okuma aşkımda sanırım tek tanımak istediğim yazar İskender Pala. #okudumbitti




Osmanlı dönemi sürre alaylarının 5 yıl süreyle vehhabi çetelerinin engellemelerine maruz kaldığı süreci anlatan harika bir kitap...

Hacıların Allah ve peygamberi aşkıyla kızgın çöllerde yaşadığı sıkıntılar, Hüdayi ve Merkez Efendi'nin sevgi ve vefa dolu sırlı hayatlarınin nakış nakış işlendiği; aslında bütün yolculukların insanın kalbine olduğunu yazar hissettiriyor.

En sonunda Merkez Efendi'nin sürre alayında taşıdığı testideki toprağı Kabe topraklarına katması ve yine hüdayi'nin eline yarısı Mekke yarısı Medine toprakları ile doldurulmuş testiyi rahmetli eşinin kabrine dökmesi için vermesi romanın belki de en can alıcı yani...

Hüdai ile Nadide'nin dillere destan olan ve derin izleri taşıyan çekilen çileler ile de yıllanan aşkını, gerçek sevginin ve aşkın meftun duygusu adeta nakış nakış işlemiş... En sonunda İzmit mutasarrafının kölesi olan Nadide ve gerçek aşkın müdavimi Hüdai...

Tarih alanında okumayı çok seven birisi olarak sürre alayları konusunu hiç bu şekilde düşünmemiştim. Gerçekten çok güçlü ve emsalsiz manevi duygular ihtiva ettiğini şimdi daha iyi anlıyorum.

Kendine yolculuk yapmak isteyenler; hayatı yaşayıp giderken niyetini ve kalbini çözmek isteyenler muhakkak okumalı. Kalbinize giden yolun aslında niyetinizden geçtiğini; esas itibariyle niyetiniz neyse kişiliğinizin de olduğunu yazar çok güzel ifade ediyor...




"Bu kervanda hak arayan varsa, hakkı verilir; başkaldıran olursa başı kesilir! Kervan nuh'un gemisidir. Bize sarılan yol alır; bizden ayrılan geri kalır; yol mukaddes yoldur, hepimizi arıtır, pak eyler."

5 sene aradan sonra 30.000 kişilik kervan, 27. boyun 4.hücresindeki bir müderris, bir kuşbaz, bir berber, bir bezirgân, iki deveci, bir seyis, bir meczub ve tarihin mahkûmu değil, tarihin hakimi olmak için orada bulunan bir mûlazım ile 1818 Mayıs'ında Topkapı Sarayı'ndan 3 sürre devesi ile yola çıkmışlardır.

Hedef Vahhabiler tarafından yerle bir edilmiş olan şehirlerin anası, islamiyetin bütün hatıralarının şehri Mekke

Her adımda bir öncekinden daha heyecanlı, her menzil diğerinden daha çetrefilli bir yolculuk. Gündüzleri alev alev seraplar, gecelerde ayaz mı ayaz kum fırtınaları ve kervanı yutmak için pusuda bekleyen Vahhabi çeteleri

Kitap bize, Şam, Havran, Tebük, Medine, Mekke ile ilgili tarihi ve ecnebi devletlerin maşası olmuş Suud hanedânın savunduğu Vahhabilik hakkında bilgiler veriyor.

Bilgelik, gizli sırlar, hazineler, aşklar, ihanetler, cinayetler ve zorluklarla geçen ama sonu huzurlu biten 5 aylık kâbe yolculuğunu ve heyecanını anlatıyor.

Yazarın "Bu kervanla gidilir bre!.." dediği gibi gerçekten de bu kervanla (Sürre Emini Said Bey'le, Kolağası Oruç Baba'yla, Merkez Efendi'yle, Hüdayi'yle ve Yâhya Efendi'yle) o yola gidilirmiş bre!




KERVAN

Iskender Pala'nın son romanı, benim ise yazarla tanıştığım kitabı oldu. Genelde populer kitaplara önyargı ile yaklaşırım .
Fakat konusu itibariyle, ilgimi çeken tarihi gerçeklik ile kurgu cok güzel harmanlanmış .

Suudi Arabistan'ın doğuşu ve Kutsal beldelerin Osmanli'dan ayrılmasına yol acan Vehhabi ayaklanmasi doneminde 5 yil boyunca Hacca Gidemeyen Osmanlı Surre Alayinin 30 bin kisilik bir Kervan ile yolculugu anlatılıyor.
Okurken bir burukluk hissetmemek elde değil.

1818 Mayıs’ında Topkapı Sarayı’ndan üç sürre devesi yola çıktı. Köyler, kasabalar, şehirler aşılırken üç yüz olacak, üç bin olacak, üç katına çıkacak ve elli bini aşkın hacı beyazlara bürünüp kervan kervan Kâbe’ye varacaktı…
Her adım bir öncekinden daha heyecanlı, her menzil diğerinden daha çetrefil bir yolculuk. Gündüzlerde alev alev seraplar, gecelerde ayaz mı ayaz kum fırtınaları…
Ve kervanı yutmak için pusuda bekleyen çeteler…
Bir müderris, bir mülâzım, bir kuşbaz, bir berber, bir bezirgân, iki deveci, bir seyis ve bir meczub…
Güzel bir cariye ile özürlü bir kız çocuğu…
*
.

✔Ölç, biç, sonra kes! Düşün, taşın, sonra söyle! Anla, bil, sonra yap.

✔Her kâtibin el yazısının farklı olması yazılan kitabın aynı olmasına mâni midir.
İnsana düşen, kirleneni atmak değildir, kiri atmaktır. Herkes kirlenebilir ama temizlenme imkanı daima vardır..



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: