Kayıp Aranıyor Kitap Bilgileri
Yazar: Sait Faik Abasıyanık
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 24 dk.
Sayfa Sayısı: 120
Basım Tarihi: Nisan 2019
İlk Yayın Tarihi: 1953
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9786053607465
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Kayıp Aranıyor Kitap Tanıtımı
"Sait Faik Adalı Abasıyanık'ı tanımakla yeni bir ada keşfetmiş kadar sevinebilirsiniz, Adalı'nın adası bir dünyadan büyüktür, içinde her şey var. Gorki'nin Rus edebiyatına yaptığı hizmeti, Adalı Türk edebiyatına yapacak. Fakir fukaralar anafordan futbol maçına girer gibi Sait Faik'le beraber kitaplarımıza girdiler, yuria!
(...) Sait Faik için hikâyeci demek onu hapsetmek demektir. Sait Faik romancıdır, piyes muharriridir, her şeydir. Sırasıyla usta bir hokkabaz gibi piyesi ve romanı en ummadığınız yerinden çıkaracaktır. Sait Faik Adalı'ya abayı yaktık vesselam."
Kayıp Aranıyor Kitaptan Alıntılar
1. "Dünyada hiçbir şeyden, zalimlikten iğrendiğim kadar iğrenmem. İnsanoğlunun en büyük savaşı zalimliğe karşı açılmalı. İnsanoğlu her şeyden evvel içindeki bu kıskançlıklardan, bu kinlerden, bu ahlaksızlıklardan daha pis şeyi -kendinde, doğuşta varsa bile- söküp atmalıdır."
2. ""Ey Ulu Tanrılar!... Haksızlık ediyorsunuz. Hem de çok büyük bir haksızlık. Size yakıştıramıyorum bunu.""
3. "Dünyada hiçbir şeyden, zalimlikten iğrendiğim kadar iğrenmem. İnsanoğlunun en büyük savaşı zalimliğe karşı açılmalı."
4. "İnsan olmak için erkek olmanın yeteceğini sanıp aldanmıştı."
5. "Elli tonluk kinin yerine iki gramlık sevgiyi ne diye övmeli."
6. "Önemli olan kötülüğü iyilikle beraber ortadan kaldırmaktir."
7. "Uçurtma dermiş ki: "Ah! İpim olmasaydı!""
8. "Kimse kimsenin aslını, kafatası içinin meselesini anlamak için uğraşmıyordu."
9. "Dünyada hiçbir şeyden, zalimlikten iğrendiğim kadar iğrenmem. İnsanoğlunun en büyük savaşı zalimliğe karşı açılmalı."
10. "Ama kimse kimsenin aslını, kafatası içinin meselesini anlamak için uğraşmıyordu."
11. "... sıcağın nemlisi, soğuğun kurusu makbuldür."
12. "''Sonra?
- Sonra? Sonra? Her şeyin sonrasını düşünürsen en sonrası günün birinde son nefestir...''"
13. "“İnsanı dolu günleri değil, boş günleri dolduruyor.”"
14. "Aşka gelince ona da boşver..!"
15. "Ama kimse kimsenin aslını, kafatası içinin meselesini anlamak için uğraşmıyordu."
Kayıp Aranıyor Kitap İncelemeleri
Kayıp Aranıyor
Seyahatler çekiyor içim diyor, Sait Faik. Sahi içi seyahat çekmeyen var mı? Dünya’nın azıcıkta olsa üzerine geldiğini hisseden biri uzaklaşmak istemez mi çok şeyden. Kaçmak istemez mi yüreğini sıkan dertlerinden? Siz yüreğinize oturan ağırlıkları nasıl hafifletiyorsunuz? Ben bilmediğim bir şehrin sokaklarında kaybolmak istiyorum. Günler süren yolculuğun sonunda indiğim durakta, etrafıma bakınca, bak burası yüreğinin kuş olup uçacağı, dertlerin uğramadığı memleket demek istiyorum. Yolumun tanıdık olmayan yüzlere çıkmasını, bir türlü evimin yolunu bulamadığım caddeleri dolaşmayı istiyorum. Kısacası kaybolmayı istiyorum.
Etrafına neşeden başka bir şey saçmayan bir kadındı Nevin. Herkesin derdine koşan, yaşam aşkıyla dolu biriydi. Aile içinde hayatı bolluk içinde geçmiş, zorluğu pek görmemişti. İyi başlayan her hikayeye bir kötülük girer mutlaka değil mi? Bu güzel hayat dolu kadını çekemeyenler de var tabi. İşte bizde bu hikayede, hak etmediği iftiralara maruz kalan Nevin’in öyküsünü okuyoruz. Kocası tarafından sevilmeyen kadının, tutunacak dallar ararken karşılaştığı haksız muamelelerle mücadele edişine, ama direnişinin her defasında kırılışına tanık oluyoruz.
Belki diller susacaktı, yaşananlar unutulacaktı, peki haksızlığa uğrayan yürek ne yapacaktı. İnsan kendini anlatamadığı yerde ne kadar durabilir. Kimsenin kendini görmediği memlekette ne kadar tutunabilir. Boşa kürek çektiğin hayatta hep aynı noktada sayarsın. Gerçeği gördüğün yerde kaçmayı, uzaklaşmayı kurtuluş bilir, yoluna bakarsın değil mi? Nevin’de öyle yaptı. Kendi için ilk adımını attı ve sessizce uzaklaştı.
Bir kayıp arıyoruz efendim,
İyi bir öğrenim görmüş, cesur, kendi ayakları üzerinde durabilen bir kadın arıyoruz. Konsolos Vildan beyin kızı, gazeteci karısı değil kendi olabilmek isteyen bir kadın... Biliyorum hepiniz rastladınız ona, toplumsal kalıplar içerisine girmeyi reddettiği için hor görülen, yaşam tarzıyla çevresi, toplum normlarıyla mutluluğu arasında seçim yapmaya zorlanan her kadındı o.
Ben Sait Faik'le beraber Ankara'nın ayazında rastladım ona. Nevin hanım... Üşüyordu, mutsuz bir evlilik yapmış nasıl üşümez? Mutluluk diyorum, bir otobüsün arka koltuğunda buldum diyor, otobüs biletçisi bırakmış. Huzur diyorum, balıkçı çocuğun omzuna hiç yaslandın mı Yaren? diyor, huzur işte orada!
Çevresinin dediklerine kulaklarını tıkıyor, kendi olarak mutlu olmak istiyor. Lütfen, görürseniz değmeyin ona...
"Kayıp Aranıyor" Sait Faik'in toplumsal eleştiride bulunduğu kısa ama çok derin bir romanı. Çocuklukta Sait Faik kitapları sonucu yaşadığım tramvalar yüzünden hep ertelediğim yazar. Hep söyledim yahu şu çocuklara bir Ömer Seyfettin bir de Sait Faik okutmayın! Konsantrasyon gerektiren, düşündüren bu güzel eserleri şuncacık çocuk ne anlayacak? Okumayı sevdiremediğiniz gibi soğutuyorsunuz da. Ama siz okuyun, dönemin atmosferini, Anadolu'nun güzel havasını her sayfada hissedeceksiniz.
Zamana yayarak okudum resmen.. biraz yoğunluk da vardı, ama elime aldığım an yine büyülendim. Bu kitabına bayıldım. Nevin'in hikayesi ki her kadının hikayesi aslında. Evet kadınları anlatırken cömert davranmış Sait Faik, toplumdaki yerini yine toplumdan örnek vererek anlatmış.
Kadın birinin çocuğu, birinin karısıysa ancak önem mi arz etmeli? Düşünmesi, çalışması tek başına şahsiyet kazanması neden zorlaştırılır ki!
Neden düşüncesinin, konuşmasının, içmesinin, gülmesinin önüne geçilir. Erkeğin yaptığı çapkınlıkken, kadının yaptığı neden başka türlü olur? İşe yararken bile aynı evin paylaşıldığı evliliklerde, İşe yaramaz muamelesi görür? Erkek gururu, erkek vicdanı, erkek sözü aman'ları neden kadının sırtına yüktür hala.. diye geçirdim okurken.
Değişmiyor ki, bazı şeyler. Müthiş eleştiriler vardı.. romanların konusuna, gazetecilik mesleğine yönelik, yer olarak ada illa ki yer bulur bir şekilde kitaplarının geneline hakimdir, burda da öyleydi.
Canım Nevin, senin içindeki boşluğu doldurma yolculuğunda seninle birlikte gittim geldim, bir yer bulabildim mi bilmiyorum, bunu kim bilebilir ki zaten. Hayat, ömür, yaşam bunu bulmakla yitip gidecek.. elde yine yaşanmamış şeyler kalacak.
Keyifliydi, okumalısınız. Ben şimdiden tekrar okumayı düşünüyorum bile.
Güzel İnsanlar Merhaba!!
Bugün sizlere gerçek manada tanışmakta geç kaldığım güzel insan Sait Faik Abasıyanık ve eseri Kayıp Aranıyor hakkında biraz kelam etmek istiyorum.
Öncelikle bu eser ile ve kahramanımız NEVİN ile tanışmama vesile olan güzel insan
teşekkür ederim.
Hepimizin bildiği bir cümle vardır. “Davul bile dengi dengine çalar.” Gerçekten ne kadar doğru bir cümle bu kısa tadımlık eseri okurken zihnimde dolandı durdu bu söz..
Acaba bizim toplumda olduğu kadar karşıdaki insanın statüsüne, şekline mertebesine takılıp başka ülkelerde bu kadar var mıdır? İlla sizin mahalleden biri mi olmalı mutlu olmak için...
Türkiye Cumhuriyetinin yaratmak istediği bir model var karşımızda; Yıllardan 1948 yılı mekan Ankara ve İstanbul.
Kahramanımız Nevin ayakları üstünde duran güçlü bir kadın, 3 yabancı dil biliyor başarılı bir insan iyi bir gazeteci ve kendi mahallesinden ÖZDEMİR ile evli ama acaba mutlu mu...
Bir insan, siyasi tartışmalara, entellektüel sohbetlere uzak bir balıkçı gençle veya bir biletçi, ile mutlu olamaz mı?.
Nevin, bu tür meselelerin merkezinde bir sıkışmışlığı yaşayan günümüz aydın şehirli insanın sancısını yaşıyor ve bize yaşatıyor.
Yeşilcam tadında bir kitap okumak isteyenlere duyrulur..
Kısa zevkli bir kitap okumak istiyorum diyenlere tavsiye edilir...
Sağlıcakla
Önemli olan kötülüğü iyilikle beraber ortadan kaldırmaktır. O zaman insanlık denilen şey kafasını kaldırır: " Durun bakalım," der, "biz de varız."
Merhabalar. Sait Faik genel olarak hikâyeci kimliğiyle öne çıkan bir yazar. Yazarın daha önce sadece bir öykü kitabını okumuş ve Türk edebiyatı için önemli bir yere sahip olduğunu anlamıştım. Yazarı tekrar okumak istediğimdeyse tercihi bu kitaptan yana kullandım. Yani yazarı romancı kimliğiyle de tanımak istedim. Şunu diyebilirim ki Sait Faik'in öyle akıcı bir dili var ki kitap ne ara bitmiş anlamadım. Edebî ve süslü cümlelerden ziyade yalın ve akıcı bir üslubu var. Bu anlamda çok başarılı.
Kitapta; Nevin karakterinin, kendisine çizilen sınırlar içerisinde, insanlar tarafından tanındığı sıfatların arasında nasıl sıkışıp kaldığını okuyoruz aslında.Okumuş, kendini geliştirmiş, yabancı dil bilen ve toplumun kadınlar için oluşturduğu kalıpların içerisine sığamayan bir kadın. Eşinin düzenlediği boşanma partisine bile güçlü bir şekilde giden ve kendini savunabilen bir kadın. Ne istediğini, ne istemediğini bilen ve kendini aramak için yolculuğa çıkan, artık Ayşe kimliğiyle var olmak isteyen bir kadın...
Sait Faik okumaya devam edeceğim başarılı bir yazar. İlk kez okuyacaklar için bu kitaptan ziyade öykülerini tavsiye ederim ama. Şimdiden keyifli okumalar diliyorum. :)