Kayboluş Kitap Bilgileri
Yazar: Ken Grimwood
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 26 dk.
Sayfa Sayısı: 333
Basım Tarihi: Kasım 2010
İlk Yayın Tarihi: 1 Aralık 1976
Yayınevi: Koridor Yayıncılık
ISBN: 9786054188611
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Kayboluş Kitap Tanıtımı
Hayatınızı başka bir insanın bedeninde yaşasaydınız…
Artık beyninin içine yerleştirilen küçük elektrotların kontrolündeydi...
Artık zihninin sessiz bölgeleri uyanıktı ve kendi sesinde ona ait olmayan bir çığlık işitiyordu; yüzyıl öncesinden gelen... kurnaz, duygusal ve cani ruhlu birinin zihninde ve bedeninde yankılanıyordu bu ses.
Epilepsi tedavisi gören Elizabeth Austin’in beynine minyatür elektrotlar yerleştirilmiştir. Elizabeth elektrotları kendisine verilen ufak bir cihazla aktif tutarak krizlerini kontrol edebilmektedir. Ve artık bırakmak zorunda kaldığı, özlediği hayata dönerek evliliğindeki sorunları çözmeye ve tekrar işine başlamaya hazır olduğunu hisseder. Buna karşın, ameliyatın bir parçası olarak son derece riskli olduğu halde fazladan elektrot yerleştirilmesine razı olur. Bu elektrotlardan biri uyarıldığında kendisine ait olmayan bir hayatı yaşamaya başladığını, başka bir bedende vücut bulduğunu fark eder. Doktorundan bu gelişmeleri saklayan Elizabeth, şimdiki ve önceki hayatı arasındaki geçişlerde bocalarken, keşfettiği yeni hayatın onu daha mutlu ettiğini hisseder. Ama bu hayatın hazırladığı korkunç oyunun içine çekildiğinden habersizdir.
Kayboluş Kitaptan Alıntılar
1. "Ya hayatınızı başka bir insanın bedeninde yaşasaydınız?"
2. "İyi bir espri anlayışı başka şeydi, kötü şakalar başka.."
3. "Dünya korkunç ve berbat bir yere dönüştü, ama nedensiz yere."
4. "Zamanını onlarla geçirmek yerine yalnız olmayı yeğliyordu."
5. "Her gece bizi sarsan bu düşlerin derdine katlanarak uyuyacağımıza.
Varsın her şey çığırından çıksın.."
6. "...Korkunç düşünceler, insanın karşısında duran korkunç şeylerden daha beter."
7. "Şimdiye kadar hayal kırıklıklarına alışmış olmam gerekirdi ama olmadı işte."
8. "Bazı şeyler temelli değişti."
9. "Ne sır ver, ne de yalan söyle."
10. "Hayvanların üstündeki deneysel zalimliğin de bir sonu olmalı."
11. "Sanırım herkes tüm evrendeki tek ve gerçek birey sadece kendileriymiş gibi hareket ediyor. Aslında hepimiz tekbenciyiz..."
12. "Düşünmemeye çalışıyordu ama elinde değildi."
13. "Genellikle geçmişteki belirli bir anı; her zaman son derece gerçekçi olur."
14. "Dünya korkunç ve berbat bir yere dönüştü, ama nedensiz yere."
15. "Dünya korkunç ve berbat bir yere dönüştü, ama nedensiz yere"
Kayboluş Kitap İncelemeleri
“Artık beyninin içine yerleştirilen küçük elektrotların kontrolündeydi…
Artık zihninin sessiz bölgeleri uyanıktı ve kendi sesinde ona ait olmayan bir çığlık işletiyordu ; 100 yıl öncesinden gelen… kurnaz, duygusal ve cani ruhlu birinin zihninde ve bedeninde yankılanıyordu bu ses. “
Epilepsi hastası olan Elizabeth Austin’in beynine elektrotlar takılır. Bu sayede krizin başlayacağını anladığında kendisine verilen ufak bir cihazla elektrotu aktifleştirip krizini kontrol edebilecektir. Ancak beynine yerleştirilen elektrotlardan 12.elektrot çok farklı bir şeye yol açar. Elizabeth 19. yüzyılda ve Londra’da yaşayan bir kadının beyninde bulur kendini. Ve elektrotu her aktifleştirdiğinde o dünyaya gider. Böylece ikili bir hayat yaşamaya başlar. Ancak bir süre sonra işler karışmaya başlar. Elizabeth bu durumu ve gördüklerini doktoru dahil hiç kimseyi inandıramaz.
Kitabın çıkış noktası ve konusu gayet ilginç ve merak uyandırıcıydı. Son derece akıcıydı ve bir çırpıda bitti. Ancak bazı yerlerde ana karakter olan Elizabeth’e kızmaya başladım. İçinde bulunduğu hayatı, sevdiklerini ve sahip olduğu her şeyi daha yeni görmeye başladığı ve gerçekliğinden bile emin olamadığı biri için değişmeye kalkması son derece garipti. Ayrıca karakterin haddinden fazla merakı da bir yerden sonra yok artık dedirtti. Kitapta bana en yeterli gelmeyen kısım ise sonuydu. Eğer bu kitabın devamı olsaydı gayet makul bir son olurdu. Ancak bu şekilde sanki her şey havada kalmış gibi geldi. Kısaca özetleyecek olursak giriş ve fikir güzel ancak sonuç bana göre pek olmamış.
Bir nefeste okuduğum kitabın sonu beni pek tatmin etmese de ikinci kez okudum. İster istemez kendimi kitaptaki karakterin yerine koydum okurken. Bu yüzden oldukça akıcı ve sıkıcı olmayan bir kitap.
Konusu, ergenliğinden beri epilepsi hastası olan 26 yaşındaki bir kadını anlatmaktadır. Bu kadın epilepsi hastalığı için daha önce hiç denenmemiş bir yöntemi kabul ediyor. Ameliyat ettiği doktor, Elizabeth'in kriz geçirmesine neden olan beynindeki bölgelere elektrotlar yerleştirir. Her kriz geçirmeden önce gül kokusu alan kadın, ne zaman gül kokusu gelse o zaman düğmeye basıp krizlerinin önüne böylelikle geçebiliyor.
Bu deney test aşamasındayken ülkenin dört bir yanından doktorlar da deneye katılımcı olarak izlemeye gelirler. Beynin farklı noktolarına takılan elektroktları doktoru farklı akımlarda uyarı gönderir. Fakat son nokta yani 12. bölge farklıdır. 12.bölge uyarıldığında Elizabeth, Jenny Curran adındaki genç İngiliz kadının hayatını yaşamaya başlar. Olaylara müdahale etmesi mümkün değildir fakat Jenny ne hissedirse onu hisseder. Hatta bu Jenny'nin kocasına aşık olmasına kadar gider.
Yazarın Sil Baştan eserini de çok merak ediyorum. Ken Grimwood okumak pişmanlık değildir, bilimkurgu filmlerinin efektleriyle zihninizi uyuşturmak yerine bu yazarın kitaplarını okuyup zihninizi olabildiğince açabilirsiniz. Keyifli okumalar...
Nereden nasıl başlayacağımı tam olarak bilmiyorum o yüzden ben bodoslama dalıyorum.
Kitabın konusundan biraz bahsedeyim. Elizabeth adında bir kadın çocukluğundan beri epilepsiye karşı mücadele ediyor. Yıllar yıllar sonra hiç denenmemiş bir yöntemi kabul ediyor ve beynine elektrotlar yerleştiriliyor. Kriz gelmeden hemen önce Elizabeth kriz habercisi olarak gül kokusu alıyor ve o kokuyu alır almaz düğmeye basarak beynindeki elektrotları etkinleştirerek krizi engelliyor. Tabi bu ameliyattan önce doktorunun yapacağı bir başka deneye de kobay olmak için gönüllü oluyor. 12.bölge diye bahsedilen ve neredeyse sadece varlığı bilinen yerdeki elektrotun aktif hale getirilmesiyle geçmişte yaşamış olan bir kadının bedeninin içinde kendini buluyor ve bir süre sürekli olarak bu olayı tekrarlıyor. Ancak işler sarpa sarıyor ve artık kendi hayatından çok o kadının - Jenny'nin- hayatıyla daha çok ilgilenmeye başlıyor. İlk zamanlar sadece bir izleyici gibi olan Elizabeth artık izleyici olmak istemez ve Jenny'nin isteği dışında onun vücudunu kontrol etmeye çalışır, düşüncelerini anlamaya çalışır.
Kitap sürükleyici bir şekilde ilerliyor, çoğunlukla sıkılmıyorsunuz sadece bazen fazla detaylardan dolayı sıkılabilirsiniz. İlk 50 sayfasını atlattıktan sonra kitap çok güzel ilerliyor. Zamanda yolculuk kitaplarını sevmiyorsanız eğer bir şans vermeniz gerekiyor. Kitabı okuyacak olan arkadaşlara şimdiden iyi okumalar. Allah'a emanet olun. Sağlıcakla kalın.