Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Kaybolmuş Ruhlar Sarayı 2 - Dilara Keskin | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Kaybolmuş Ruhlar Sarayı 2 Kitap Bilgileri


Yazar: Dilara Keskin
Tahmini Okuma Süresi: 11 sa. 20 dk.
Sayfa Sayısı: 400
Basım Tarihi: 2022
İlk Yayın Tarihi: 2022
Yayınevi: Ephesus Yayınları
ISBN: 9786258133424
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Ciltli


Kaybolmuş Ruhlar Sarayı 2 Kitap Tanıtımı


Nefret ve iktidar savaşının ortasında doğan bir aşktan daha ümitsizi var mıdır?

Kitana, Zirakov’a geri döner fakat hiçbir şey bıraktığı gibi değildir. Kardeşi Armin hariç, ailesinin tamamı ona sırt çevirmiştir. Üstelik Zirakov halkı onu artık prensesleri olarak değil, Vincent’in karısı olarak görmektedir. Tüm bu karmaşanın içinde Kitana, hiç beklemediği bir yerden vurulunca yolu Zirakov’un ünlü ressamı Leonardo Clifford ile birleşir.

Vincent’in öfkesi dağları delip geçecek kadar güçlüdür. Kendini kaybetmiş ve içindeki vahşeti gün yüzüne çıkarmıştır. Kalbindeki cam kırıklarına rağmen verdiği karardan pişmandır. Çevresindeki herkes ona ümidini kesmesini söyler ancak o Kitana’yı Zirakov’dan almaya kararlıdır. Bu, kendisi dahil her şeyi yakıp yıkmak uğruna olsa bile…

Dilara Keskin Kaybolmuş Ruhlar Sarayı II: Senteria’nın Vârisi ile okurları tarihin gizemli odalarında dolaştırmaya devam ediyor. Aşk ve ihanet, serinin ikinci kitabında daha derin ve kalıcı izler bırakıyor.




Kaybolmuş Ruhlar Sarayı 2 Kitaptan Alıntılar


1. "Zira tek bir ömür seni sevmem için yeterli değil.
Benim sonsuzluğa ihtiyacım var."




2. "Bazen aptalı oynamak en zekice yoldur."




3. "Zira tek bir ömür seni sevmem için yeterli değil. Benim sonsuzluğa ihtiyacım var."




4. "Ancak her güzel şeyin bir sonu vardır."




5. ""Bu öyle bir gülümsemeydi ki, solmuş çiçekleri yeniden açtırabilir, ölü bir ruhu yeniden diriltebilirdi.""




6. ""Eğer sana benim gözlerimle bakabilseydi, senden vazgeçmemi söylemezdi...""




7. ""Uçurumun kenarında sallanırken düşmemi engelleyen tek şeysin...""




8. ""Ailen parçalara ayrıldı ama sen hâlâ benim için endişeleniyorsun."

"Benim ailem sensin.""




9. ""Bazen aptalı oynamak en zekice yoldur.""




10. "Ancak her güzel şeyin bir sonu vardır."




11. ""Aşk ne kadar yüce bir duygu olursa olsun, hayatımızdan çıkarken geriye sadece hayal kırıklığı bırakır. Ve bir bakmışsın tüm o güzel duygular karanlığa gömülmüş...""




12. "Eksik bir parçamı bulmuş gibi hissediyordum. Bu öyle bir parçaydı ki bulana kadar yokluğunun ne kadar can yaktığını anlamamıştım."




13. ""Bizi ayırmak için varını yoğunu ortaya koyar."
Vincent'ten şakacı bir karşılık beklemiştim ama o ciddiyetini koruyarak "eğer sana benim gözlerimle bakabilseydi senden vazgeçmemi söylemezdi.""




14. ""Ne yaparsan yap... Ama sakın benden önce öleyim deme.""




15. ""Lütfen gitme. Kendini düşünmüyorsan, bebeğini düşün. O daha çok küçük. Onun elinden yaşama şansını alma."
"Gitmek zorundayım. Oraya gitmeli, onu görmeliyim. Ölüsünü o kan çukurundan çekip almalıyım."
"Neden ama?"
"Çünkü o benim için gelirdi...""





Kaybolmuş Ruhlar Sarayı 2 Kitap İncelemeleri


Dikkat: Spoiler İçerir!

Kitana'nın Zirakov'a döndüğü gün Cassandra'nın gönderdiği suikastçılardan nefret ettiği abisi Arlo'nun onu kurtarması ile başlıyor her şey. Zirakov'a dönünce işler sarpa sarıyor. Kitana hamile olduğunu öğrenince bebeğinin öldürülmemesi için bir ressamla evlenmesi uygun görülüyor. Ee tabii boşanma dilekçesini alan Vincent'ın başından aşağı kaynar sular dökülüyor ve çok pişman oluyor. Lena ve Arlo'nun sevecenliği, Armin'in ihaneti beni çok derinden etkiledi. Hele Kitana'nın savaş sahnesinde bebeğini düşürürken ki acı çığlıkları resmen kulaklarıma doldu. Ve bunun Vincent'ın gözleri önünde olması ayrı bir trajedi. Tam her şeyden kurtulduklarında ve Vincent resmi olarak veliaht seçildiğinde Armin savaş açması ve Kitana'nın ikinci kez hamile kaldığını öğrenen Vincent onu cepheden göndermesi olayların daha da sarpa sarmasına sebep oluyor. Vincent yaralanınca askerler arasında bir dedikodu dönüyor. Herkes veliahtın öldüğünü söylüyor... Kitana'nın dünyası başına yıkılıyor elbette. Tam yeni kavuştularında ve huzura eriştiklerinde bunun olması yürek burkuyor. Yüreğim parçalandı resmen Vincent'ın öldüğünü öğrenince! Sonra Kitana cepheye dönünce neyse ki yaşandığı öğreniyor. Her şeye rağmen Estes tuzağa düşürülüp ölüyor ve Kral, Vincent oluyor. Cassandra'nın ölümüne sevindiğimi söylesem kulağa kalpsizce gelir mi bilmem ama öyle.
Mutlu son ile bittiği için çok mutluyum. Mükemmel bir seriydi, benzer romanları okumak için sabırsılanıyorum...




İkinci kitabın heyecanını çok güzel yaşadım.
Her şeyin tek tek ortaya çıktığı. Doğru gibi gözüken her şeyin aslında bir yalan olduğu. İhanetin ve hırsın bir insanın başına neler getirebileceği bol düşmanlı ve bol savaşlı bir kitap okudum. Tek kelime ile mükemmeldi. Kitap size kendini okutmak yerine sanki bire bir olayları beraberinde yaşatıyor. Kitabın harika bir enerjisi vardı.

Vincent öğrendiği gerçekle nasıl başa çıkacağını bilemez bir halde yıkıma uğramıştı. Bir taraftan kardeşi bir tarafdan onun İçin hayatını bile hiçe sayacağı eşi. Ama bunların hiç bir önemi kalmamıştı her şeyi yerle bir edecek öfkesi onu köreltmişti ama kalbine dur diyemezdi bunu biliyordu fakat geç kalmıştı.

Kitana, ülkesine dönerken hiç bir şey umduğu gibi olmaz düşman olarak gördüğü herkesin aslında kalbinde bir yeri olduğunu en yakınından bir düşmandan farksız olduğunu görmüştü. Geçmişinin gerçekleri onun bir bir karşısına çıkarken bunlara karşı dimdik ayakta durmuş asla yenilgiye ödün vermemiştir. Bir prensesin değil de bir kadının ne kadar güçlü olabileceğini çok net gördük ama Kitana bu ikisinin de hakkını verdi.

Sevgi her şeyin üstesinden gelecek kadar güçlü bir bağ bunu kitabımızda o kadar güzel ve net anladım ki. Bütün karakterleri benimsedim en kötüsünü bile sevdim onun İçin üzüldüm. En iyisi her zaman bizimle birlikteydi.

Kitabımız, kötülüğün ve kurnazlığın bir gün ne olursa olsun yok edilebileceğini ama iyilik ve dürüstlüğün tekrar tekrar hayat bulacağına bize gösteriyor.




Uzun zamandır kitaplığım da bekleyen bu kitaba daha önce neden şans vermedim ki ? Offf kitabı yeni bitirdim ve duygularım darmadağın. Kitana sana çok üzüldüm. Kalbim parçalandı. ve Vincent sana çok sinirliyim. Tamam bazı şeyler oldu ama dinlesen ölürmüydün be adam
Saray entrikaları sever misiniz ? Tam sizlik bir kitap. Yazarın okuduğum ilk kitabı. Ama yazımını sevdim. Beni pek sıkmadı. Bazı yerlede sinir olduğum olaylar oldu ama ne önemi var ki. Genel anlamda kitabı sevdim. Şimdi hemen ikinciye başlıyorum. Düşmandan aşka bir durum var ki severiz bu durumu.

İki düşman aile. İki düşman ülke.
Zirakov ülkesini yöneten İrina kızı Kitanayı, Senteria’ya casus olarak yollar. Amacı ülkeyi içten yok etmektir. Fakat Senteria kralı Estes, Kitana’yı veliaht oğlu olarak görülen Vincent’le evlendirmeye karar verince Zirakov prensesinin planları altüst olur. Böylece kendisini kanlı taht oyunlarının içinde bulur.

İkinci kitapta Kitana’nın sürekli ağlaması ( tamam onunda bazı sebepleri vardı ) ama yinde beni biraz sıktı. Nereye gitti güçlü karakter diye düşündüm ki kendisi de sürekli güçsüzlüğünden dem vurup durdu ama yinede pek düzeltemedi bu durumu. Yaşadıkları yüzünden evet bu tarz duygusal çöküş yaşaması normal ama yinede biraz daha güçlü durmasını beklerdim. Ayrıca Vincent ile sürekli kavga etmeleri de tuzu biberi oldu. Kitana sanki çok alıngan gibiydi ikinci kitapta. Dediğim gibi bunun bir sebebi vardı spoi olmasın diye söylemiyorum yinede ikinci kitabın ortasından sonra birazcık sıktı beni. Önerir miyim öneririm.




"Eğer sana benim gözlerimle bakabilseydi
Senden vazgecmemi söylemezdi."

"Aşk ne kadar yüce bir duygu olursa olsun hayatınızdan çıkarken geriye sadece hayal kırıklılığı bırakır.. "

Selam
Şu sıralar beni sarıp sarmalayan bir seri okuyordum ki ikinci kitabını da deli gibi okuyup bitirdim. Ve harikaydı. Ben bu seriye bayıldım. Her sayfada heyecan yaşatan, aşkı, duygusallığı ve entirikayi okuyucuya geçiren sahneler okumayı seviyorum. Duygusallık dediysem zırıl zırıl sizi ağlatan bir olay yok ama işte ben en ufak bir olayda bile kolayca etkilenen biriyim..
Birinci kitabin sonunda Vincent karısı Katina ile ilgili önemli bir gerçek öğrenmiş, büyük kavga sonucu Katina'da ülkesi Zirakov'a dönmüştü ki orda başına neler geleceğinden habersiz. Düşman olduğunu sandığı kişilerin aslında dost, dost sandığı kişinin de kendisine büyük bir kin beslediğini öğrendiğinde Kitana yıkılıyor. Diğer tarafta büyük bir hata yaptığını fark eden Vincent büyük bir savaş çıkmasını bile göze alarak karısını almaya gider. Katina ve Vincent'in karşılaşma anının biraz daha uzun olmasını isterdim. O sahneler çabuk geçti yetmedi bana, ama Vincent'in Zirakov sarayına gidip de Katina'yi alması ve ondan ayrılması çok güzeldi. Bu seride en sevdiğim şey ise ikisinin birbirlerine destek olması, fedakarlıkları, sevgileri ve bir amaç uğruna birlikte savaşmalari çok güzeldi.
Son olarak da serinin iki kitapta bitmesine sevindim. Çünkü uzadıkça hikaye aynı tadı vermiyor ve okuyucu bi yerde ipleri koparıyor..
Böylelikle yeni bir kalem daha tanımanın verdiği keyifle bu seriyi türü seven herkese tavsiye edebilirim ...




Merhaba kitap dostlarım. Bugün çok severek okuduğum Kaybolmuş Ruhlar Sarayı'nın ikinci kitabı ile sizlerleyim.

İlk kitabın sonunda Kitana bir mektup bırakmıştı. Bunda ülkesi Zirakov'a geri döndüğü yazıyordu. Fakat hiçbir şey bıraktığı gibi değildi. Kardeşi Armin hariç.

Ailesi ona sırt çevirmiştir ve halkı onu artık Zirakov prensesi olarak değil, Vincent'in karısı olarak görmektedir. Kitana hiç beklemediği bir yerden vurulunca başka birisiyle birleşmek zorunda kalır.

Vincent'in öfkeden gözü dönmüş, kendinisini kaybetmiş ve vahşeti gün yüzüne çıkmıştır. Verdiği karardan çok pişmandır. Herkes ona vazgeçmesini söylese de Vincent karısını almak için Zirakov'a yola çıkmıştır. Bu, kendisi dahil her şeyi yakıp yıkmak uğruna olsa bile...

Artık tüm gizemler çözülüyor bu kitapta. Akıcılığını asla kaybetmeden devam ediyor. Ortaya çıkan sırlar şok etkisi yarattı adeta. Savaşlar, entrikalar, taht oyunları hız kesmeden devam ediyor. İki kitabıda keyifle okudum. Yazarın diğer kitaplarını da okumayı isterim. İki kitabın sonunda Ezra, Rena, Armin ve Cassandra nefret ettiklerim arasında

İlk kitapta sevmesem de Lena ve Arlo'yu bu kitapta sevdim. Irina'ya üzülsem mi kızsam mı bilemedim. Kitana ve Vincent'i okumak ise oldukça keyifliydi. Ancak Kitana ilk kitaba göre daha duygusaldı burada. İlk kitapta ki halini aradım. Yer yer üzülsem de mutlu bir sonla bitti. Bu tarz kurguları seviyorsanız mutlaka okumalısınız.

Yeni kitaplarda buluşmayı diliyorum



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: