Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Karen Armstrong Alıntıları & En Çok Okunan Sözleri

Karen Armstrong En Beğenilen Sözleri



1. "Körü körüne yaşayan cahiller ve duygusuzlar
insanlığın temellerini oyarlar."


- Tanrı'nın Tarihi



2. "Yeryüzündeki herhangi bir nesneyi derin düşündüğünüzde, kendinizi onun gökyüzündeki suretinin huzurunda bulursunuz."


- Mitlerin Kısa Tarihi



3. "Hayvanlar kendi doğalarına göre yaşamakta hiç güçlük çekmezler ama insanlar için tam anlamıyla insan olmak güçtür."


- Tanrı'nın Tarihi



4. "Hakikatin peşinde olan kişi "hiçbir bilimden kaçınmamalı, hiçbir kitabı küçümsememeli, tek bir inanca da fantik biçimde bağlanmamalı"ydı."


- Tanrı'nın Tarihi



5. "Kur'an, yalnızca bilgi edinmek için okunacak bir kitap değildir. O, ilahiyat duygusunu tatmak için okunur ve aceleyle okunup geçilecek bir kitap değildir."


- Tanrı'nın Tarihi



6. ""Ruhu durgundu ve dolayısıyla dış görünüşü de sakindi.""


- Tanrı'nın Tarihi



7. "Ancak yürekten yaşamayı ve diğer canlıların acılarını kendi acımızmış gibi hissetmeyi öğrendiğimizde, gerçek anlamda insan oluruz."


- Buda



8. "İnsanlar boşluğa ve yalnızlığa dayanamazlar. Yeni bir anlam odağı yaratmakla boşluğu dolduracaklardır."


- Tanrı'nın Tarihi



9. "Ölüm olmadan yaşam da yoktur."


- Mitlerin Kısa Tarihi



10. ""Merkezi iktidarın bulunmadığı, her aşiretin kendi yasasını koyduğu ve çağdaş kolluk kuvvetine benzer bir örgütlenmenin bulunmadığı bir yörede, vendetta veya kan davası bir nebze toplumsal güvenlik sağlamanın tek yoludur. Bir şeyh misillemede bulunmakta başarısız olursa, hiç kimse onun aşiretine saygı duymayacak ve o aşiretin üyelerini, cezasız kalma duygusu ile, öldürmekten çekinmeyecektir. Böylece kan davası, hiçbir aşiretin öteki üstünde egemenlik kurmaya kalkışamayacağı kaba ama geçerli bir adalet biçimi olur.""


- Tanrı'nın Tarihi



11. "Arapçanın olağanüstü güzelliğinin tadına varamayan bir Batılıya göre Kur'an sıkıcı ve tekrarlarla doludur."


- Tanrı'nın Tarihi



12. "Baştan aşağı kötülük ve acıyla dolu bir dünya nasıl olur da iyi biri Tanrı tarafından yaratılmış olabilirdi?"


- Tanrı'nın Tarihi



13. "Din, yoksullara baskı yapmak ve onları güçsüzleştirmek için varlıklılarca kullanılmış bir araçtı."


- Tanrı'nın Tarihi



14. "İnsanoğlunun

arası pek iyi değildir."


- Tanrı'nın Tarihi



15. ""İnsanoğlunun boş inançlara düşkün ateşli yönü, din konularında her zaman gizemleri sevmek ve o yüzden en az anladığından en çok hoşlanmak olmuştur.""


- Tanrı'nın Tarihi



16. "Tanrı'ya inanmayan küçük bir grup ve Tanrı yokmuş gibi yaşayan çok daha fazla sayıda insan."


- Tanrı'nın Tarihi



17. "Yaşamlarımızı eksik ve tamamlanmamış olarak yaşarız. Hayvanların tersine, asla yetinmeyip hep daha çok isteriz. Bu, yaşamımızın her noktasında kendimizi aşmak ve bir sonraki aşamaya geçmek zorunda olduğumuzdan bizi düşünmeye ve gelişmeye iter."


- Tanrı'nın Tarihi



18. "İnsanlar İsa'yı bulmak için Tanrı'nın olduğu kutsal yerlerden, teknoloji, güç, seks, para ve kent dünyasına geçti."


- Tanrı'nın Tarihi



19. "Acı çekme, kahramanca bir meydan okuma değil, tek ilerleme yolu olarak akıl ve bilim vardır."


- Tanrı'nın Tarihi



20. "Bilinmezlik ve korkudan tek kurtuluşumuz Tanrı'nın bize dönmesidir. Tanrı bizim bireyselliğimizi azaltmaz, bu nedenle, tam kendi bilincimize erişmemizi sağlar."


- Tanrı'nın Tarihi



21. "Bizi yalnızca akıl ve felsefe kurtarabilir."


- Tanrı'nın Tarihi



22. ""Hakikatın peşinde olan kişi, hiçbir bilimden kaçınmamalı, hiçbir kitabı küçümsememeli, tek bir inanca da daha fanatik biçimde bağlanmamalı.""


- Tanrı'nın Tarihi



23. ""İnsanoğlunun gerçekle arası pek iyi değildir.""


- Tanrı'nın Tarihi



24. "Kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapmayacaksın: Tevrat’ın özü işte budur, git ve bunu öğren."


- Tanrı'nın Tarihi



25. "Bir merhamet dini az sayıda insan tarafından kabul edilir; çoğu dindar insan sinagog, kilise, tapınak ve camilerdeki biçimsel ibadetle yetinir."


- Tanrı'nın Tarihi



26. "Yüreğimin inandığı ve sevdiği gerçeğini bir nebze anlamak istiyorum. İnanayım diye anlamak istemiyorum, anlayayım diye inanıyorum. Çünkü şuna inanıyorum: İnancım olmadıkça anlamayacağım."


- Tanrı'nın Tarihi



27. "Tek başına pırıltılı gökyüzünden başka bir şey olmayan kişi
Yalnızca öylesine var olur sonsuza dek.
Oysa ki zihnimiz ve vücudumuzun muhteşemliğiyle
Ölümsüzler arasına katılabiliriz."


- Tanrı'nın Tarihi



28. "Hayvanlar kendi doğalarına göre yaşamakta hiçbir güçlük çekmezler ama insanlar için

güçtür."


- Tanrı'nın Tarihi



29. ""Anlamın ötesindeki bu karanlığa daldıkça, kendimizi yalnız konuşmaktan âciz değil, gerçekten konuşamaz ve bilmez bulacağız.""


- Tanrı'nın Tarihi



30. "Aristoteles yanılmıştı: Felsefe bilgiye duyulan soylu bir arzunun sonucu değil, acıdan kaçınmak için duyulan korkak bir özlemin sonucuydu. Din eşiği, bu nedenle, olgun, aydın insanın aşması gereken cahillik ve korkuydu."


- Tanrı'nın Tarihi



31. "Zihnin derinliklerine yolculuk büyük kişisel riskler taşır çünkü orada bulduklarımızı taşımaya gücümüz yetmeyebilir."


- Tanrı'nın Tarihi



32. ""Sessizlikte daha fazla hakikat buluruz ""


- Tanrı'nın Tarihi



33. ""Dostoyevski, tek bir çocuğun ölümü Tanrı’yı kabul edilemez kılabilir demişti.""


- Tanrı'nın Tarihi



34. "Tanrı insana dayatıcı bir şekilde değil, kişinin onu benimseme gücüne göre görünür."


- Tanrı'nın Tarihi



35. "Bilim aracılığıyla insanlar, geçmişi bir yana atıp hakikati bulmak için ilk ilkelerden yeniden başlamaya hazır olmaları gerektiğini öğrenmişlerdi."


- Tanrı'nın Tarihi



36. "...
Ve topraktaki her ruh
Benim kadar şevksiz gibiydi.
..."


- Tanrı'nın Tarihi



37. "Descartes evrensel Matematiğinin, mantığa göre
yalınlara ya da ilk ilkelere doğru ilerleyen
deneysel yöntemini kullanarak, Tanrı'nın
varlığının aynı derecede çözümsel bir kanıtını
oluşturmaya girişti. Ama Aristoteles'in, Aziz
Pavlus ve bütün eski tektanrıcı filozofların
tersine, evreni bütünüyle Tanrısız buldu. Doğada
bir düzenleme yoktu. Gerçekten evren
karmakarışıktı ve akıllıca bir planlamanın bir
belirtisini de göstermiyordu. Bu nedenle,
doğadan çıkan ilk ilkelere ilişkin herhangi bir
kesin sonuç çıkarmak bizler için olanaksızdı."


- Tanrı'nın Tarihi



38. "İnsanlık Tanrı'nın yardımı olmadan kendisini korkutucu beladan kurtaramayacak gibiydi."


- Tanrı'nın Tarihi



39. "Körü körüne yaşayan cahiller ve duygusuzlar insanlığın temellerini oyarlar."


- Tanrı'nın Tarihi



40. "Mekanın, insanın, zamanın, kendimin, söylenmiş ve yazılmış olan her şeyin cahili haline geldim."


- Tanrı'nın Tarihi



41. "İnsanoğlunun gerçekle arası pek iyi değildir."


- Tanrı'nın Tarihi



42. "Hepimiz dünyanın haksızlığının son sözcük olmayacağını umuyoruz."


- Tanrı'nın Tarihi



43. "Yüzyıllar boyunca Yahudiler, Hristiyanlar ve Müslümanlar Tanrının 'varlığı' sorusuna hep aynı yanıtı vermişlerdir. Bu da dilin kavramlar ve aklın ötesindeki bir gerçeği ifade edecek derecede donanımlı olmadığını göstermeye çalışıyordu."


- Tanrı'nın Tarihi



44. "Tanrı dışsal, nesnel bir olgu değil,
özünde

aydınlanmaydı ."


- Tanrı'nın Tarihi



45. "Duygu insan aklına muhalif değil bizi belirli bir bütün anlayışının ötesine taşıyan bir sıçrayıştı."


- Tanrı'nın Tarihi



46. "Filistin ve Babil halkı hiç bir
zaman yaptıkları tanrı heykellerinin bizzat kendilerinin kutsal
olduklarına inanmadılar, hiçbir zaman bir heykel karşısında,
sırf bir heykel olduğu için eğilmediler. Heykel tanrının bir
simgesiydi."


- Tanrı'nın Tarihi



47. "Bizi yalnızca akıl ve felsefe kurtarabilir."


- Tanrı'nın Tarihi



48. ""[Tanrı'nın] ne olduğunu ya da olup olmadığını bilmekte yetersiziz... Akıl bu soruya karar veremez. Sonsuz kaoslar bizi ayırır. Bu sonsuz uzaklığın en uzak ucunda yazı ya da tura gelecek fırıl fırıl dönen madenî bir para var. Nasıl bahse tutuşacaksınız?""


- Tanrı'nın Tarihi



49. "„Güzel bir kitabın/romanın da tıpkı mitoloji gibi dönüştürücü bir yanı vardır. Bunu yapmasına izin verirsek, bizi sonsuza dek değiştirir.“"


- Mitlerin Kısa Tarihi



50. ""Hayvanlar kendi doğalarına göre yaşamakta hiç güçlük çekmezler ama insanlar için tam anlamıyla insan olmak güçtür..""


- Tanrı'nın Tarihi



51. "Buda'nın söylediği gibi, "Hayat acı doludur."


- Kudüs’ün Tarihi



52. "''İnsanlar boşluğa ve yalnızlığa dayanamazlar. Yeni bir anlam odağı yaratmakla boşluğu dolduracaklardır.''"


- Tanrı'nın Tarihi



53. "Bir dinin başarısının esas ölçüsü onun felsefi ya da tarihsel açıdan kanıtlanmasından ziyade, onun etkinliği olagelmiştir..."


- Tanrı'nın Tarihi



54. "Birden kâmil bir insan oldum, fikirler birbiri ardınca sökün etti; öyle ki beni içine alan tanrısallığın etkisinde Sibel rahibi gibi coşkuyla dolup, mekânın, insanın, zamanın, kendimin, söylenmiş ve yazılmış olan her şeyin cahili haline geldim. Buna karşın, açık seçiklik, fikir, yaşama sevinci, keskin görüş ve görüntünün ayan beyanlığı sayesinde, gözle görülebilecek nesneleri oldukça kendine özgü bir açıklıkta görebilme yeteneği kazandım."


- Tanrı'nın Tarihi



55. "Freud, kendi yoğunluğunda neredeyse dinsel görünen bilime olan inancı konusunda keskindi: "Hayır, bilimimiz bir yanılsama değildir! Bilimin bize veremediğini bir başka yerden alabileceğimizi zannetmek yanılsamadır.""


- Tanrı'nın Tarihi



56. "Modern öncesi dünyada mitoloji olmazsa olmazdı. Mit yalnızca insanların yaşamlarından bir anlam çıkarmalarına yardım etmekle kalmadı, insan aklının onlar olmaksızın ulaşamayacağı alanları açığa çıkardı."


- Mitlerin Kısa Tarihi



57. "Dünya elbette kazayla varolmuş değildir: bu, mürekkep döküldüğünde kağıdın üstünde mükemmel yazılmış bir paragraf belirdiğini iddia etmek kadar saçma bir düşüncedir. Dünyanın düzeni ve amaçlılığı, kutsal metinlerin vahyettiği gibi bir Yaratıcı olması gerektiğini göstermektedir."


- Tanrı'nın Tarihi



58. "''Din, yoksullara baskı yapmak ve onları güçsüzleştirmek için varlıklılarca kullanılmış bir araçtı.''"


- Tanrı'nın Tarihi



59. "Sanat gibi din de, bedenin miras aldığı acıya karşın, yaşamda değer ve anlam bulma çabasının bir sonucu."


- Tanrı'nın Tarihi



60. "''Din, yoksullara baskı yapmak ve onları güçsüzleştirmek için varlıklılarca kullanılmış bir araçtı.''"


- Tanrı'nın Tarihi



61. "Sanat gibi din de, bedenin miras aldığı acıya karşın, yaşamda değer ve anlam bulma çabasının bir sonucu."


- Tanrı'nın Tarihi



62. "Peygamber mistik bir aydınlanmayla değil itaat ile tanımlanır."


- Tanrı'nın Tarihi



63. "Elimden geleni yapmış olmama karşın, Tanrı, yaşamımda hiçbir gerçek iz bırakmamıştı."


- Tanrı'nın Tarihi



64. "Peygamberler ne zaman 'insan'a baksalar, kendiliğinden,
yeryüzündeki varlığı ayrılmaz bir şekilde kendi halkıyla iç içe
geçmiş olan 'tanrı'yı düşünmekteydiler."


- Tanrı'nın Tarihi



65. "''Sanat gibi din de, bedenin miras aldığı acıya karşın, yaşamda değer ve anlam bulma çabasının bir sonucu.''"


- Tanrı'nın Tarihi



66. "Kitaplarıyla boğuşup, hiçbir çıkış bulamadığı zamanlar olduğu gibi, bazen de tanrısal bir şeyin esiri olduğunu söylemektedir..."


- Tanrı'nın Tarihi



67. "Eşitlik ve özgürlükten söz ediyoruz ama aynı zamanda reklamlarda, pornografide ve eğlence ortamlarında kadınları sömürüyor ve aşağılıyoruz; hem de Müslümanların son derece tuhaf ve sapıkça bulduğu bir şekilde."


- Hz. Muhammed



68. "İnsanoğlunun gerçekle arası pek iyi değildir."


- Tanrı'nın Tarihi



69. "İnsanlar boşluğa ve yalnızlığa dayanamazlar; yeni bir anlam odağı yaratmakla boşluğu dolduracaklardır. Kökten dinciliğin putları Tanrı'nın yerine geçecek kadar iyi değildirler; yirmi birinci yüzyıl için çarpıcı yeni bir inanç yaratacaksak, belki de bazı dersler ve uyarılar için Tanrı'nın tarihini gözden geçirmeliyiz."


- Tanrı'nın Tarihi



70. "''Sanat gibi din de, bedenin miras aldığı acıya karşın, yaşamda değer ve anlam bulma çabasının bir sonucu.''"


- Tanrı'nın Tarihi



71. "Uluslararası politikanın acımasız dünyasında bir anlam arayışı içindeydi."


- Tanrı'nın Tarihi



72. "Üzüntüyle yaşadığım bütün dinsel deneyimin, bir biçimde kendi duygularım ve imgelemim üstünde uğraşmakla kendi yarattığım bir duygu olduğu bilincine varıyordum."


- Tanrı'nın Tarihi



73. "" Kuran'ın ilk ahlaki mesajı basittir: zenginlik biriktirmek ve kişisel servet. yığmak yanlıştır, insanın zenginliğinden belirli bir oranı ;fakirlere vererek toplumun refahını paylaşması iyidir. Zekat, namazla birlikte; İslamın beş temel "direği"inden (rükn) ikisidir.""


- Tanrı'nın Tarihi



74. "Hararet ve büyük bir şevkle beklenen bir anın ardından, çoğu kez, sahip olduklarımızın ötesinde kalan daha büyük bir şeyi kaçırdığımızı hissederiz."


- Tanrı'nın Tarihi



75. "Felsefenin evrenselliği ve Yahudi olmayanlarla
bağlantıları, birçok Yahudinin vaftizmi kabul etmesine yol
açmıştır. Felsefe Yahudi maneviyatında bir daha aynı önemi
taşımayacaktır."


- Tanrı'nın Tarihi



76. ""Artık adaletin ihlaline,
bayağıların kayırılmasına hayır!
Bırakın zayıf ve öksüzler adaletten nasibini alsın,
aç ve sefillere adil davranın,
aciz ve muhtaca yardım edin,
onları aşağılık yaratıkların pençesinden kurtarın!""


- Tanrı'nın Tarihi



77. "Uygarlık , düzen ve yaratıcılığa ancak büyük engeller aşılarak ulaşılabilirdi."


- Kudüs’ün Tarihi



78. "Hiye­rarşi zihin yapılı, Orta Çağ'da, İslam dinini eleştiren bazıları Hz. Muhammed'i köleler ve kadınlar gibi aşağı sınıf insanla­ra fazla özgürlük tanımakla suçlamıştı."


- Hz. Muhammed



79. "Aristoteles'in demiş olduğu gibi, "Öyle şeyler vardır ki onların görülmemeleri görülmelerinden iyidir.""


- Tanrı'nın Tarihi



80. "Gerçekte inanç, karanlıkta, güven duyarak bir gerçekliğe doğru sıçramaktı."


- Tanrı'nın Tarihi



81. "Merhamet özellikle ayrı bir erdemdir. Bencilliğimizin, güvensizliğimizin ve miras aldığımız ön yargımızın sınırlarının ötesine geçmeyi gerektirir."


- Tanrı'nın Tarihi



82. "Mekanın, insanın, zamanın, kendimin, söylenmiş ve yazılmış olan her şeyin cahili haline geldim."


- Tanrı'nın Tarihi



83. "Nasıl istersen yap
Çünkü hiçbir şeye gereksinmem yok.
Ben senin aracınım
İster yık ister onar."


- Tanrı'nın Tarihi



84. "Bu Tanrı'nın gücü her şeye yetiyorsa, Nazilerin yaptığı Yahudi katliamını engelleyebilirdi. Bunu durduramamışsa, kudretsiz ve yararsızdır; bunu durdurabilecekken yapmamayı yeğlediyse, bir canavardır. Nazilerin yaptığı Yahudi katliamının geleneksel teolojiye son verdiğine inanan tek halk Yahudiler değildir."


- Tanrı'nın Tarihi



85. "Buda'nında söylediği gibi , hayat acı doludur."


- Kudüs’ün Tarihi



86. "Oyun oynama yeteneğini elinde tutma konusunda insanoğlu tektir."


- Mitlerin Kısa Tarihi



87. "İnsanlar, ümitsiz derecede uzak varlıklar olan tanrıları sorgusuzca taklit etmemekte, temelde tanrısal nitelikteki kendi öz güçlerini kullanarak yaşamaktaydılar."


- Tanrı'nın Tarihi



88. ""Kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapmayacaksın: Tevrat'ın özü işte budur git ve bunu öğren.""


- Tanrı'nın Tarihi



89. "Bizler anlam arayan varlıklarız ve yönümüzü kaybettiğimizde dünyada nasıl yaşayacağımızı ya da kendimizi nasıl konumlandıracağımızı bilemiyoruz."


- Kudüs’ün Tarihi



90. "Hakikatin peşinde olan kişi "hiçbir bilimden kaçınmamalı, hiçbir kitabı küçümsememeli, tek bir inanca da fanatik biçimde bağlanmamalı""


- Tanrı'nın Tarihi



91. "Tutkulu ve bağlayıcı bir ateistlik usandırıcı ve yetersiz bir tek tanrıcılıktan daha dinsel olabilir."


- Tanrı'nın Tarihi



92. "İnsanlar, ümitsiz derecede uzak varlıklar olan tanrıları sorgusuzca taklit etmemekte, temelde tanrısal nitelikteki kendi öz güçlerini kullanarak yaşamaktaydılar."


- Tanrı'nın Tarihi



93. "İslam dini ve Hz. Muhammed'in sanıldığı gibi kötücül bir fenomen olmadığı yönündeki bilimsel görüş yayılmasına rağmen, geleneksel önyargı olduğu gibi devam etti."


- Hz. Muhammed



94. ""Tanrı'yı gizem olarak görmek yerine, filozoflar onun aklın kendisi olduğuna inanmaktaydılar.""


- Tanrı'nın Tarihi



95. "Dünya, her an her köşede ya da geçmekte olan bir yabancının kişiliğinde beklenmedik bir şekilde algılanan tanrılarla doluydu."


- Tanrı'nın Tarihi



96. "Yakın Dogu'da tapınak çoğunlukla evrenin
küçük bir örneği olarak görülegelmiştir. Tapınak inşa etmek
insanoğlunun, bizatihi tanrıların yaratıcılığında kendine bir
yer bulmasını sağlayan bir imitatio dei, tanrının taklit
edilmesi eylemiydi"


- Tanrı'nın Tarihi



97. "Eğitim görmüş paganlar aydınlanmak için dine değil felsefeye bakmaktaydılar."


- Tanrı'nın Tarihi



98. "Mucizelerle uğraşan bir Tanrı'nın çocuklarımızı korkuttuğumuz gulyabanilerden bir farkı yoktu."


- Tanrı'nın Tarihi



99. "Kitaplarıyla boğuşup, hiçbir çıkış bulamadığı zamanlar olduğu gibi, bazen de tanrısal bir şeyin esiri olduğunu söylemektedir..."


- Tanrı'nın Tarihi



100. ""Ne kâhindim, ne de herhangi bir kâhinler grubuna mensuptum. Basit bir çobandım ve otlakları beklerdim. Ama Yahova beni hayvan gütmekten alıkoydu ve dedi ki: 'Git, kavmim İsraile peygamberlik et."'"


- Tanrı'nın Tarihi



101. "Yakın Dogu'da tapınak çoğunlukla evrenin
küçük bir örneği olarak görülegelmiştir. Tapınak inşa etmek
insanoğlunun, bizatihi tanrıların yaratıcılığında kendine bir
yer bulmasını sağlayan bir imitatio dei, tanrının taklit
edilmesi eylemiydi"


- Tanrı'nın Tarihi



102. "Yunanlıların temelde
tanrısal apatheia ile karakterize edilen uzak Tanrı'sı, Mesih'de
vücut bulmuş olduğu varsayılan Tanrı'dan tamamıyla farklı
bir ilah gibi gelmektedir."


- Tanrı'nın Tarihi



103. "Gerçekten de tarih, şiir ve mitostan daha önemsizdi: "Biri ne olduğunu anlatır, diğeri ise ne olabileceğini. Bu yüzden, şiir tarihten daha felsefi ve ciddi bir şeydir; şiir neyin evrensel olduğunu, tarih ise neyin özgül olduğunu anlatır.""


- Tanrı'nın Tarihi



104. "Bir dizi önermeden oluşan bütüne inanmakla, onlara kendimizi verme anlamını içeren iman arasında fark vardır."


- Tanrı'nın Tarihi



105. "Bazı
avrupalı hristiyanlar yakın dogu'daki İslam'ın yıkımıyla
meşgul olduğu sırada, İspanya'daki müslümanlar batı'ya
kendi uygarlığını oluşturmakta yardımcı oluyorlardı."


- Tanrı'nın Tarihi



106. "İnsanın cinselliği de temelde toprağın meyve vermesini sağlayan göksel güçle aynı görülmekteydi. Erken Neolitik mitolojide hasat, kutsal evlilik anlamına gelen hiyerogaminin meyvesiydi: toprak dişiydi; tohumlar tanrısal ersuyu; yağmur da gökle yerin cinsel birleşmesiydi. Ekim sırasında kadınlarla erkekler arasında cinsel ayinler yaygındı. Başlı başına kutsal olan bu birleşme toprağın doğurgan enerjisini harekete geçirirdi, çiftçinin saban ya da çatal beli de toprağın rahmini açıp onu tohumla şişiren kutsal bir erkeklik organıydı (fallus). İncil ayinleşmiş bu törenlerin MÖ altıncı yüzyılın neredeyse ortalarına dek Hoşea ve Hezekiel gibi peygamberlerin öfkesine rağmen eski İsrail'de yapıldığına işaret eder."


- Mitlerin Kısa Tarihi



107. "Hayvanlar kendi doğalarına göre yaşamakta hiç güçlük çekmezler ama insanlar için tam anlamıyla insan olmak güçtür..."


- Tanrı'nın Tarihi



108. "İnanç zihinsel bir kesinlik değildi ama karanlığa doğru bir sıçrayış ve ahlaki bir aydınlanma getiren bir deneyimdi."


- Tanrı'nın Tarihi



109. "Bir dizi önermeden oluşan bütüne inanmakla, onlara kendimizi verme anlamını içeren iman arasında fark vardır."


- Tanrı'nın Tarihi



110. "Bazı
avrupalı hristiyanlar yakın dogu'daki İslam'ın yıkımıyla
meşgul olduğu sırada, İspanya'daki müslümanlar batı'ya
kendi uygarlığını oluşturmakta yardımcı oluyorlardı."


- Tanrı'nın Tarihi



111. "Hristiyanların İsa'yı insanları Tanrı'ya götüren Yol, Hakikat ve Işık olarak görmeleri gibi, Şiiler de İmamlara Tanrı’nın kapısı (bab), yol (sebil) ve her kuşağın kılavuzu olarak saygı gösterdiler."


- Tanrı'nın Tarihi



112. ""Eğer doğa hakkındaki cahillik tanrıları doğurduysa, doğa bilgisinin onları yok etmesi beklenir.""


- Tanrı'nın Tarihi



113. "soysuzlaşmış, ahlaksızlaşmış bir toplum düzeni kaçınılmaz bir şekilde ahlaksızlıkları, kötülükleri ve umutsuzluğu beslerdi."


- Hz. Muhammed



114. ""Bir dinin başarısının esas ölçüsü onun felsefi ya da tarihsel açıdan kanıtlanmasından ziyade, onun etkinliği olagelmiştir.""


- Tanrı'nın Tarihi



115. "Tanrı'nın varlığını kanıtlamak
olanaksızdı ama aksini kanıtlamak da olanaksızdı. Tanrı
düşüncesi bizim için gerekliydi: kapsamlı bir dünya düşüncesi
oluşturabilmemiz için ideal sınırı bize o gösteriyordu."


- Tanrı'nın Tarihi



116. "Sufilere göre
Hristiyanların yanlışı, tanrısalın bütün yaratılışının tek
insanda toplandığını sanmalarıydı. Tanrı'nın özgün görümünü
kazanan bir sufi kendindeki tanrısal imgeyi, yaratılış gününde
görünen biçimiyle keşfederdi."


- Tanrı'nın Tarihi



117. "Bir merhamet dini az sayıda insan tarafından kabul edilir; çoğu dindar insan sinagog, kilise, tapınak ve camilerdeki biçimsel ibadetle yetinir."


- Tanrı'nın Tarihi



118. "Zihnin derinliklerine yolculuk büyük kişisel riskler taşır çünkü orada bulduklarımızı taşımaya gücümüz yetmeyebilir."


- Tanrı'nın Tarihi



119. "Bu basit entelektüel bir inanış değil yoğun kişisel deneyimlerin sonucudur."


- Tanrı'nın Tarihi



120. ""Teizm çok karmaşıktır ve içinde 'Tanrı' geçen cümleler öyle tutarsız ve yanlışlanabilirlikten veya doğrulanabilirlikten öyle uzak görünüyor ki inanç veya inançsızlıktan, güven veya güvensizlikten söz etmek mantıksal olrak olanaksızdır.""


- Tanrı'nın Tarihi



121. "Tanrıyı, yaratılışı ve benzer diğer şeyleri aramaktan vazgeç. Onu aramaya kendinden başla. İçinde her şeyi kendisi yapan ve Tanrı’m, zihnim, düşüncem, ruhum, vücudum diyenin kim olduğunu öğren. Üzüntünün, sevincin, sevginin, nefretin kaynağını öğren. Birinin nasıl iradesi dışında seyrettiğini, iradesi dışında sevdiğini öğren. Bütün bunları dikkatlice araştırırsan, onu kendi içinde bulacaksın."


- Tanrı'nın Tarihi



122. "Tarihin yok etme süreci olduğu söylenmektedir, çünkü her gelişim kendinden öncekini ortadan kaldırmayı gerektirir."


- Mitlerin Kısa Tarihi



123. "Tanrı'nın varlığını kanıtlamak
olanaksızdı ama aksini kanıtlamak da olanaksızdı. Tanrı
düşüncesi bizim için gerekliydi: kapsamlı bir dünya düşüncesi
oluşturabilmemiz için ideal sınırı bize o gösteriyordu."


- Tanrı'nın Tarihi



124. "Sufilere göre
Hristiyanların yanlışı, tanrısalın bütün yaratılışının tek
insanda toplandığını sanmalarıydı. Tanrı'nın özgün görümünü
kazanan bir sufi kendindeki tanrısal imgeyi, yaratılış gününde
görünen biçimiyle keşfederdi."


- Tanrı'nın Tarihi



125. "Tanrı'yı, yaratılışı ve benzer diğer şeyleri aramaktan vazgeç. Onu aramaya kendinden başla. İçinde her şeyi kendisi yapan ve Tanrı'm, zihnim, düşüncem, ruhum, vücudum diyenin kim olduğunu öğren. Üzüntünün, sevincin, sevginin, nefretin kaynağını öğren. Birinin nasıl iradesi dışında seyrettiğini, iradesi dışında sevdiğini öğren. Bütün bunları dikkatlice araştırırsan, onu kendi içinde bulacaksın."


- Tanrı'nın Tarihi



126. "Demek ki insanoğlu çok erken tarihlerden başlayarak günlük deneyimlerinin ötesine geçen fikirler üretme yeteneğiyle diğer canlılardan ayrılmıştır."


- Mitlerin Kısa Tarihi



127. "Aşkın ve öteki olmanın ta kendisiydi. İnsanoğlu buna etki edemezdi."


- Mitlerin Kısa Tarihi



128. "Şamana esirme yöntemleri konusunda özel eğitim verilir. Bazen ergenlik döneminde kutsal olmayan eski bilincinden ayrılması ve ilk insanoğluna bağışlanmış, ama artık yitirilmiş güçlerin geri geldiğini temsil eden psikoza bağlı ruhsal çöküntü geçirir. Şaman özel kuttörenlerde davullar eşliğinde dans ederek kendinden geçer. Çoğunlukla, bir zamanlar yerle göğü birbirine bağlamış olan Ağaç, Dağ ya da Merdiveni simgeleyen bir ağaca veya sırığa tırmanır."


- Mitlerin Kısa Tarihi



129. "(...) kadınların konumları eski Yunan'da özellikle düşüktür ve Batılıların, Doğu'nun ataerkil tutumunu kınarken bu gerçeği unutmamaları gerekir."


- Tanrı'nın Tarihi



130. "İnsanoğlu kendi durumunda bir şeylerin yanlış olduğunun farkındadır; insanlar kendilerini, kendileri ve başkalarıyla mesafeli ve içsel doğalarından uzakta ve yanlış yönlendirilmiş hissederler. Öyle görünüyor ki varoluşumuzu çatışma ya da basitliğin eksik oluşu belirlemektedir."


- Tanrı'nın Tarihi



131. ""Hayvanlar kendi doğalarına göre yaşamakta hiç güçlük çekmezler ama insanlar için tam anlamıyla insan olmak güçtür.""


- Tanrı'nın Tarihi



132. "''Bir merhamet dini az sayıda insan tarafından kabul edilir; çoğu dindar insan sinagog, kilise, tapınak ve camilerdeki biçimsel ibadetle yetinir.''"


- Tanrı'nın Tarihi



133. "Batı'da Muhammed genellikle isteksiz insanlara zorla İslam'ı kabul ettiren bir savaş önderi olarak tanıtılır. Gerçeklik oldukça farklıdır. Muhammed yaşamı için savaşıyordu ve Kur'an'da bir çok Hristiyan'ın kabul edeceği bir adil savaş teolojisi gelişirken, hiçbir zaman kimseyi dinini değiştirmeye zorlamamıştı. Gerçekten de Kur'an ''dinde zorlama yoktur'' hükmünde çok açıktır."


- Tanrı'nın Tarihi



134. "Ama "Tanrı" adını verdiğimiz gerçeklik görgül olarak sınanamazdı, öyleyse inançlarımızın hayal olmadığına nasıl emin olabilirdik?"


- Tanrı'nın Tarihi



135. "Huzur, sükûnet ve merhamet duyguları gerçek dinsel anlayışın göstergeleridir."


- Tanrı'nın Tarihi



136. "Ya bu dünya yalnızca var olanlardan ibaret değilse?"


- Mitlerin Kısa Tarihi



137. ""bir düşünme tarzından daha yüksek, sırf düşünce olan her şeyden daha değerli""


- Tanrı'nın Tarihi



138. "Kendini hiçbir özel itikada aşırı bağlama yoksa başkalarına inanmazsın; böyle yaparsan birçok iyiliği kaçırır ve maddenin doğru gerçekliğini tanımayı başaramazsın. Her yerde hazır ve nazır olan Tanrı, hiçbir inançla sınırlı değildir. Herkes inandığını över; sonuçta başkalarının inancını suçlar, oysa adil olsa bunu yapmazdı ama onun sevgisizliği cahilliğinden gelir.
-Muhyiddin Arabi"


- Tanrı'nın Tarihi



139. "Insanlar boşluğa ve yalnızlığa dayanamazlar, yeni bir anlam odağı yaratmakla boşluğu dolduracaklardır."


- Tanrı'nın Tarihi



140. "Bir merhamet dini az sayıda insan tarafından kabul edilir. Çoğu dindar insan sinagog, kilise, tapınak ve camilerdeki biçimsel ibadetle yetinir."


- Tanrı'nın Tarihi



141. "Beni algılamak insan doğasının kaldıramayacağı bir şeydir, evet, bütün gökyüzü ve evren benden bir parça ihtiva etse bile bu mümkün değildir."


- Tanrı'nın Tarihi



142. "Philon
ısrarla, gerçekte olduğu şekliyle Tanrıya hiç bir zaman ulaşamayacağımızı söyler. Algılayabileceğimiz en yüksek
hakikat, Tanrının insan zihnini tamamen aşan bir varlık
olduğunun içtenlikle kabul edilmesidir."


- Tanrı'nın Tarihi



143. "Din, yoksullara baskı yapmak ve onları güçsüzleştirmek için varlıklılarca kullanılmış bir araçtı."


- Tanrı'nın Tarihi



144. "Uluslararası politikanın acımasız dünyasında bir anlam arayışı içindeydi."


- Tanrı'nın Tarihi



145. "Mit gerçeklere dayalı bilgi verdiği için değil, etkili olduğu için gerçektir."


- Mitlerin Kısa Tarihi



146. "Gerçekten de çoğu zaman Yahudileri Yunanlara tercih ettiler; onları Roma'ya karşı yerleşik bir düşmanlığın olduğu Yunan kentlerinde kendileri için yararlı bir müttefik olarak gördüler. Yahudilere tam bir dinsel özgürlük verdiler."


- Tanrı'nın Tarihi



147. "Bütün dinler mutlaka bir miktar insan biçimcilikle başlar. Aristoteles'in İlk Hareket Ettirici'si gibi, insandan tamamen uzakta bir tanrı, tinsel bir arayışa ilham kaynağı olamaz."


- Tanrı'nın Tarihi



148. ""Bilimsel Kültürümüz bizleri, dikkatlerimizi önümüzde duran fiziksel ve maddi dünyaya odaklandıracak şekilde eğitmektedir.""


- Tanrı'nın Tarihi



149. "Doğal dünyada ayırdına vardığımız düzenin zeki bir idareciyi gösterdiği tartışılabilir ama bu durumda, kötülük ve açığa çıkan düzensizliğin nedenini nasıl açıklarız?"


- Tanrı'nın Tarihi



150. "Eğitim görmüş paganlar aydınlanmak için dine değil felsefeye bakmaktaydılar."


- Tanrı'nın Tarihi



151. "İslamiyet kronik bir biçimde ilerlemenin karşısında olan kaderci bir din olarak görüldü."


- Tanrı'nın Tarihi



152. "Karma insanları sonsuz bir döngüyle acı yaşamlar dizgesine yeniden doğmaya mahkum eder. İnsanlar ancak bencil davranışlarını düzelttikleri takdirde kendi yazgılarını değiştirebilirler."


- Tanrı'nın Tarihi



153. "Doğrulamak, takdir etmek ve onaylamak temel gereksinimdir."


- Tanrı'nın Tarihi



154. ""Kral Süleyman'ın bizzat kendisi büyük bir bağdaştırmacı idi: kendi farklı tanrılarına tapan birçok karısı vardı ve pagan komşularıyla dostça ilişkiler içindeydi.""


- Tanrı'nın Tarihi



155. "Dinler tarihini daha fazla öğrendikçe, daha önceki korkularım daha çok doğrulandı. Çocukken sormadan kabul ettiğim öğretiler, gerçekten uzun bir zaman içinde ortaya çıkmış insan işiydi."


- Tanrı'nın Tarihi



156. "Tanrı'nın varlığını kanıtlamak
olanaksızdı ama aksini kanıtlamak da olanaksızdı. Tanrı
düşüncesi bizim için gerekliydi: kapsamlı bir dünya düşüncesi
oluşturabilmemiz için ideal sınırı bize o gösteriyordu."


- Tanrı'nın Tarihi



157. "Aristoteles çok derin bir entelektüel eksiklik
duygusuna sahipti, hiç kimsenin gerçeği tam olarak
kavrayamayacağı, ancak kollektif anlayışımıza küçük bir
katkıda bulunabileceğini ısrarla vurgulamaktaydı"


- Tanrı'nın Tarihi



158. "İnsanlar kökenlerinden uzaklaşmıştı ve yitiklik duygusu içindeydi."


- Tanrı'nın Tarihi



159. ""Kral Süleyman'ın bizzat kendisi büyük bir bağdaştırmacı idi: kendi farklı tanrılarına tapan birçok karısı vardı ve pagan komşularıyla dostça ilişkiler içindeydi.""


- Tanrı'nın Tarihi



160. "Dinler tarihini daha fazla öğrendikçe, daha önceki korkularım daha çok doğrulandı. Çocukken sormadan kabul ettiğim öğretiler, gerçekten uzun bir zaman içinde ortaya çıkmış insan işiydi."


- Tanrı'nın Tarihi



161. "Tanrı'nın varlığını kanıtlamak
olanaksızdı ama aksini kanıtlamak da olanaksızdı. Tanrı
düşüncesi bizim için gerekliydi: kapsamlı bir dünya düşüncesi
oluşturabilmemiz için ideal sınırı bize o gösteriyordu."


- Tanrı'nın Tarihi



162. "Aristoteles çok derin bir entelektüel eksiklik
duygusuna sahipti, hiç kimsenin gerçeği tam olarak
kavrayamayacağı, ancak kollektif anlayışımıza küçük bir
katkıda bulunabileceğini ısrarla vurgulamaktaydı"


- Tanrı'nın Tarihi



163. ""...Tanrı'ya doğru dürüst ibadet eden insanların yalnızca peygamber ve filozoflar olduğuna inanıyordu. Peygamber doğrudan, sezgisel Tanrı bilgisine sahipti, filozofunsa akılcı bilgisi vardı. Başka herkes sadece kendi yansımasına tapınaktaydı, kendi hayallerindeki Tanrı'ya.""


- Tanrı'nın Tarihi



164. ""Tann'nın dünyayı belirli bir zamanda yaratmış olduğunu iddia eder. Dünya elbette kazayla varolmuş değildir: bu, mürekkep döküldüğünde kağıdın üstünde mükemmel yazılmış bir paragraf belirdiğini iddia etmek kadar saçma bir düşüncedir.""


- Tanrı'nın Tarihi



165. "Bir romanı okuma deneyimi, bize mitolojinin geleneksel içgörüsünü anımsatan belli nitelikler taşır. Bunu bir tür meditasyon olarak görebiliriz.
Okurlar bir romanla birlikte günler, bazen haftalar geçirmek zorunda kalırlar. Olağan yaşamlarıyla benzerlikler taşıyan ama ayrı olan başka bir dünyaya giderler. Bu kurgusal dünyanın "gerçek" olmadığını çok iyi bilirler, ama okurken çekimine kapılırlar. Etkileyici bir roman, kitabı elimizden bıraktıktan çok sonra yaşantımızın perde arkasına dönüşür. Yoga ya da dinsel bir şölen gibi, uzay ve zamanın engellerini aşıp başka yaşamları ve acıları anlayarak paylaşabilmemizi sağlayan, duygudaşlığımızı artıran hayali inisiyasyondur. Merhameti, başkalarının "acısını paylaşma" yeteneğini öğretir. Ayrıca, önemli bir romanın da tıpkı mitoloji gibi dönüştürücü bir yanı vardır. Bunu yapmasına izin verirsek, bizi sonsuza dek değiştirir."


- Mitlerin Kısa Tarihi



166. "Psikolojinin ilk biçimiydi mit.
(...)
Freud ve Jung ruhun çağdaş araştırmasına girdiklerinde içgörülerini açıklamak üzere içgüdüsel olarak klasik mitolojiye başvurmuş ve eski mitlere yeni yorumlar getirmişlerdi."


- Mitlerin Kısa Tarihi



167. ""Ruh özlem çeker, mücadele eder, kendini aşmak için uğraşır fakat yorgunlukla kendi her zamanki karanlığına geri batar.""


- Tanrı'nın Tarihi



168. "Eğer akıl bize Tanrı hakkında hiçbir şey anlatmıyorsa ilahiyat konularında akılcı tartışmalara girişmenin yararı neydi?"


- Tanrı'nın Tarihi



169. "Türkiye'de, görünüşte İslami yaşamı kusursuz olarak sürdüren
ama gizli Yahudiliklerine tutkuyla sarılan, küçük bir grup
Dönme hâlâ yaşamaktadır."


- Tanrı'nın Tarihi



170. ""Tanrı'nın dünyayı, tıpkı ruhun vücudu doldurduğu gibi doldurduğunu söylerlerdi: Onu bilgilendiriyor, fakat aynı zamanda, onu aşıyordu. Aynı şekilde, Tanrı'nın bir at sürücüsüne benzediğini söylerlerdi: Üzerinde oturduğu müddetçe sürücü ata bağlıdır ama ondan üstündür ve kontrolü elinde bulundurur. Bunlar yalnızca imgelerdi ve elbette ki eksiktiler.""


- Tanrı'nın Tarihi



171. "Tanrı insana dayatıcı bir şekilde değil, kişinin onu benimseme gücüne göre görünür."


- Tanrı'nın Tarihi



172. "Yaşamlarımızı eksik ve tamamlanmamış olarak yaşarız. Hayvanların tersine, asla yetinmeyip hep daha çok isteriz. Bu, yaşamımızın her noktasında kendimizi aşmak ve bir sonraki aşamaya geçmek zorunda olduğumuzdan bizi düşünmeye ve gelişmeye iter."


- Tanrı'nın Tarihi



173. "Bizler anlam arayışına girmiş varlıklarız."


- Mitlerin Kısa Tarihi



174. "Tanrı'ya inanmanın yalnızca kişisel bir seçim konusu olabileceğini, bu yeni cesur dünyada, dillendiren ilk kişi Pascal'dı. Bu konuda, ilk modern kişi oydu."


- Tanrı'nın Tarihi



175. ""Gerçekte, Hindular bir Teslis (Üçleme) geliştirmişlerdi: Brahman, Şiva ve Vişnu; bunlar biricik, tanımlanamaz gerçeğin üç simgesini ya da boyutunu temsil ediyorlardı.""


- Tanrı'nın Tarihi



176. "Psikolojinin ilk biçimiydi mit.
(...)
Freud ve Jung ruhun çağdaş araştırmasına girdiklerinde içgörülerini açıklamak üzere içgüdüsel olarak klasik mitolojiye başvurmuş ve eski mitlere yeni yorumlar getirmişlerdi."


- Mitlerin Kısa Tarihi



177. "Gerçeği arayan kişi için gerçekten daha yüksek bir değer yoktur."


- Tanrı'nın Tarihi



178. "Kadınların özgürleşmesi Peygamber'in gönülden bağlı olduğu bir meseleydi. Kuran kadınlara Batılı kadınlardan asırlar önce miras ve boşanma hakkı tanımıştı."


- İslam



179. "Aristoteles yanılmıştı: Felsefe bilgiye duyulan soylu bir arzunun sonucu değil, acıdan kaçınmak için duyulan korkak bir özlemin sonucuydu. Din eşiği, bu nedenle, olgun, aydın insanın aşması gereken cahillik ve korkuydu."


- Tanrı'nın Tarihi



180. ""Boşluk Okulu'nun kurucusu olan filozof Nagarcuna, sıradan kavramlarla çalışan dilin yetersizliğini göstermek için paradoksu kullanmış ve diyalektik bir yöntem devreye sokmuştur. Nihai gerçeklerin, yalnızca, meditasyonun zihinsel disiplini içinde sezgisel olarak kavranabileceğini iddia etmiştir. Buda'nın öğretisi bile, kendisinin bizzat göstermeye çalıştığı gerçeğin tam hakkını vermeyen geleneksel ve insan yapısı fikirlerdi. Bu felsefeye inanan Budistler, yaşadığımız her şeyin bir yanılsama olduğu yolunda bir inanç geliştirmişlerdir: Batı'da biz bunları idealistler olarak adlandırıyoruz....""


- Tanrı'nın Tarihi



181. "Korku dolu ve yıkıcı mantıkdışı yaklaşım insan deneyiminin hep bir parçası olmuştu, hâlâ öyledir."


- Mitlerin Kısa Tarihi



182. "Tanrı adını verdiğimiz gerçeklik görgül olarak sınanamazdı, öyleyse inançlarımızın hayal olmadığına nasıl emin olabilirdik?"


- Tanrı'nın Tarihi



183. "Yüzyıllar boyunca Yahudiler, Hristiyanlar ve Müslümanlar Tanrının 'varlığı' sorusuna hep aynı yanıtı vermişlerdir. Bu da dilin kavramlar ve aklın ötesindeki bir gerçeği ifade edecek derecede donanımlı olmadığını göstermeye çalışıyordu."


- Tanrı'nın Tarihi



184. "İnsanlar insan olarak tanındıkları andan itibaren tanrılara
tapmaya başlıyorlar, sanat eseri yarattıkları anda dinler
yaratıyorlar"


- Tanrı'nın Tarihi



185. "Tanrı'yı akılla "göremeyiz" ama Sina Dağı'ndan inen bulutun bizi sarmasına izin verirsek, O'nun varlığını

."


- Tanrı'nın Tarihi



186. "Descartes'a öncülük ederek, Augustinus kendini bilmenin bütün öteki bilgilerin başı olduğunu ileri sürüyor. Kuşku deneyimimiz bile bizi kendimiz hakkında bilinçlendirir."


- Tanrı'nın Tarihi



187. "Yahudiler, örneğin, Tanrının kutsal adın söylemeyi yasaklarlar ve Müslümanlar da tanrısal imgelemi görsel olarak ifade etmemelidir. Bu titizlik, 'Tanrı' dediğimiz gerçekliğin bütün insani ifadeleri aştığını anımsatmak içindir."


- Tanrı'nın Tarihi



188. "İnsanoğlu bozulmuş tanrısallıktı, tanrısal dünyanın formları onun içindeydi ve onunla, basit bir rasyonel ya da tanrısal etkinlikten ibaret olmayan, içimizdeki ebedi gerçeğin sezgisel algısına akıl yoluyla 'temas edilebilir'di. Bu anlayış tarihsel tektanrıcılığın her üç dinini de büyük ölçüde etkilemiştir."


- Tanrı'nın Tarihi



189. "Korku dolu ve yıkıcı mantıkdışı yaklaşım insan deneyiminin hep bir parçası olmuştu, hâlâ öyledir."


- Mitlerin Kısa Tarihi



190. "Tanrı adını verdiğimiz gerçeklik görgül olarak sınanamazdı, öyleyse inançlarımızın hayal olmadığına nasıl emin olabilirdik?"


- Tanrı'nın Tarihi



191. "Yüzyıllar boyunca Yahudiler, Hristiyanlar ve Müslümanlar Tanrının 'varlığı' sorusuna hep aynı yanıtı vermişlerdir. Bu da dilin kavramlar ve aklın ötesindeki bir gerçeği ifade edecek derecede donanımlı olmadığını göstermeye çalışıyordu."


- Tanrı'nın Tarihi



192. "Yahudiler, örneğin, Tanrının kutsal adın söylemeyi yasaklarlar ve Müslümanlar da tanrısal imgelemi görsel olarak ifade etmemelidir. Bu titizlik, 'Tanrı' dediğimiz gerçekliğin bütün insani ifadeleri aştığını anımsatmak içindir."


- Tanrı'nın Tarihi



193. "Tanrı'nın suretinde yaratılmış olduğu için vücuda saygı gösterilmeliydi. Hatta şarap ve seks gibi zevklerden uzak durmak günah bile sayılırdı, çünkü Tanrı bunları insanın mutluluğu için yaratmıştı. Tanrı'ya ıstırap ve inzivayla ulaşılamazdı.."


- Tanrı'nın Tarihi



194. "Medeniyet kendiliğinden kararsız olarak deneyimleniyordu."


- Tanrı Adına Savaş



195. ""İnsanlardan sakının.""


- İncil



196. "mysterium trernendum, terribile et fascinans:
karşı konulmaz gizem, dehşetli ve büyüleyici."


- Mitlerin Kısa Tarihi



197. "Hakikatın peşinde olan kişi, hiçbir bilimden kaçınmamalı, hiçbir kitabı küçümsememeli, tek bir inanca da daha fanatik biçimde bağlanmamalı."


- Tanrı'nın Tarihi



198. "''Aristoteles yanılmıştı: Felsefe bilgiye duyulan soylu bir arzunun sonucu değil, acıdan kaçınmak için duyulan korkak bir özlemin sonucuydu. Din eşiği, bu nedenle, olgun, aydın insanın aşması gereken cahillik ve korkuydu.''"


- Tanrı'nın Tarihi



199. "İnsan soyunun yarısını beğenmeyerek ayrıca da zihinin, yüreğin ve gövdenin her türlü irade dışı hareketini ölümcül bir şehvetin belirtisi olarak görerek bir din ancak erkek ve kadınları kendi konumlarına yabancılaştırır."


- Tanrı'nın Tarihi



200. ""...Onun, düşüncenin ötesinde olduğunu bilenlerin düşüncesine gelir, ona düşünce yoluyla ulaşabileceğini hayal edenlere değil. Onu bilge kişi bilemez, basit,cahil kişi bilir. O ebedi yaşamın kapılarını açan bir uyanışın vecd anında algılanır..""


- Tanrı'nın Tarihi



201. "İnanç düşüncelerde ya da kafanın içinde değil yürektedir, yürekte yanmış bir ışıktır."


- Tanrı'nın Tarihi



202. "Kendimi yaşlanmış bir çocuk olarak görüyorum, inançsızlik ve kuşkunun çocuğu. Ölene kadar da böyle kalacağım herhalde, hayır bunu biliyorum. İnanma özlemiyle çok işkence çektim ve gerçekten şimdi de çekiyorum; ikna edici entelektüel zorluklar önüme çıktıkça bu özlem daha da büyüyor."


- Tanrı'nın Tarihi



203. "Tanrı dışsal, nesnel bir olgu değil, özünde öznel ve kişisel aydınlanmaydı ."


- Tanrı'nın Tarihi



204. "İnsanların birbirlerini "ateizm'le suçlamakla anlatmak istedikleri neydi?"


- Tanrı'nın Tarihi



205. "Freud, herhangi bir dinsel baskı uygulamasının yalnızca zararlı olabileceğini ustalıkla görmüştü. Cinsellik gibi din de yaşamı her düzlemde etkileyen bir insan gereksinimidir. Baskı altına alınmışsa, sonuçları herhangi bir sert cinsel baskı kadar patlayıcı ve zarar verici olabilir. Müslümanlar yeni Türkiye ve İran'a kuşku ve hayranlıkla baktılar."


- Tanrı'nın Tarihi



206. "Tanrı'nın suretinde yaratılmış olduğu için vücuda saygı gösterilmeliydi. Hatta şarap ve seks gibi zevklerden uzak durmak günah bile sayılırdı, çünkü Tanrı bunları insanın mutluluğu için yaratmıştı. Tanrı'ya ıstırap ve inzivayla ulaşılamazdı.."


- Tanrı'nın Tarihi



207. "mysterium trernendum, terribile et fascinans:
karşı konulmaz gizem, dehşetli ve büyüleyici."


- Mitlerin Kısa Tarihi



208. "Akıl bize tanrının var olduğunu anlatabilirdi fakat bize o nun hakkında hiçbir şey söyleyemezdi."


- Tanrı'nın Tarihi



209. ""Bazı öyküler muhalefette ısrar eden iktidar sahibi Kureyşlilerin bir sureyi dinlediklerinde sarsıntı geçirdiklerini aktarmaktadır. Sanki Muhammed, bazılarının henüz hazır olmadığı ama bazılarının da etkisine girdiği tamamıyla yeni bir edebi biçim yaratmıştır. Kuran'ın bu tür bir etkisi olmadan İslam'ın kök salmış olması olanaksız görünüyor. Eski. İsraillilerin ilk dinsel bağlantılarını terk etmelerinin ve tektanrıcılığı kabül etmelerinin yedi yüzyıl aldığını görmüştük oysa Muhammed'in Araplara bu zorlu dönüşümü yaşatması yirmi üç kısa yıl içinde olmuştur. Şair ve peygamber olarak Muhammed ile bir metin ve ilahi tecelli olarak Kuran elbette dinle sanat arasında var olan derin yakınlığın fazlasıyla çarpıcı bir örneğidir.""


- Tanrı'nın Tarihi



210. ""Hristiyanlığın zaferinin gerisindeki nedenler pek bilinmiyor; her ne kadar yeni problemler getirmişse de, bu başarıda Roma İmparatorluğu'nun desteğinin kesinlikle önemli bir rolü olmuştur. Aşırı derecede talihsiz bir tarihe sahip bu din, henüz en parlak dönemini yaşamamıştı. İlk olarak çözümlenmesi gereken problemlerin başında Tanrı öğretisi geliyordu. Bu o derece ciddi bir iç tehlike haline geldi ki, Konstantin'in Kilise'ye barış getirmesine fırsat kalmadan, Hristiyanlar, kendilerini şiddetli bir iç savaşa sürükleyecek olan kamplara ayrıldılar.""


- Tanrı'nın Tarihi



211. "Bir dinin başarısının esas ölçüsü onun felsefi ya da tarihsel açıdan kanıtlanmasından ziyade, onun

olagelmiştir..."


- Tanrı'nın Tarihi



212. "Hayvanlar kendi doğalarına göre yaşamakta hiçbir güçlük çekmezler ama insanlar için tam anlamıyla insan olmak güçtür."


- Tanrı'nın Tarihi



213. "Bir merhamet dini çok az insan tarafından kabul edilir; çoğu dindar insan biçimsel ibadetle yetinir."


- Tanrı'nın Tarihi



214. "Ölümlülerle tanrılar arasına uçurum girmişti. Aynı doğayı paylaşmıyorlardı artık; bundan böyle tanrılarla insanların aynı göksel hamurdan yapıldıklarına inanmak olası değildi."


- Mitlerin Kısa Tarihi



215. ""Eğer akıl bize Tanrı hakkında hiçbir şey anlatmıyorsa ilahiyat konularında akılcı tartışmalara girişmenin yaran neydi?""


- Tanrı'nın Tarihi



216. "Doğal dünyada ayırdına vardığımız düzenin zeki bir idareciyi gösterdiği tartışılabilir ama bu durumda, kötülük ve açığa çıkan düzensizliğin nedenini nasıl açıklarız?"


- Tanrı'nın Tarihi



217. "Müslüman, bütün varlığını Yaratıcı’ya teslim eden kişi demektir."


- Tanrı'nın Tarihi



218. "Hem Yahudiler hem Müslümanlar karanlık bir dünyada anlam bulmaya çabaladılar: Tarihin Tanrısı onları başarısızlığa uğratmış gibidir."


- Tanrı'nın Tarihi



219. ""Hristiyanlığın zaferinin gerisindeki nedenler pek bilinmiyor; her ne kadar yeni problemler getirmişse de, bu başarıda Roma İmparatorluğu'nun desteğinin kesinlikle önemli bir rolü olmuştur. Aşırı derecede talihsiz bir tarihe sahip bu din, henüz en parlak dönemini yaşamamıştı. İlk olarak çözümlenmesi gereken problemlerin başında Tanrı öğretisi geliyordu. Bu o derece ciddi bir iç tehlike haline geldi ki, Konstantin'in Kilise'ye barış getirmesine fırsat kalmadan, Hristiyanlar, kendilerini şiddetli bir iç savaşa sürükleyecek olan kamplara ayrıldılar.""


- Tanrı'nın Tarihi



220. ""Eğer akıl bize Tanrı hakkında hiçbir şey anlatmıyorsa ilahiyat konularında akılcı tartışmalara girişmenin yaran neydi?""


- Tanrı'nın Tarihi



221. "Doğal dünyada ayırdına vardığımız düzenin zeki bir idareciyi gösterdiği tartışılabilir ama bu durumda, kötülük ve açığa çıkan düzensizliğin nedenini nasıl açıklarız?"


- Tanrı'nın Tarihi



222. "Müslüman, bütün varlığını Yaratıcı’ya teslim eden kişi demektir."


- Tanrı'nın Tarihi



223. "Bugün Batı'da İslam'ı kalıtımsal olarak kadın düşmanı bir din olarak tanımlamak yaygınlaşmıştır ama Hristiyanlık gibi Allah'ın dini de gerçekte kadınlar konusunda olumluydu."


- Tanrı'nın Tarihi



224. ""Dinin kökeni üzerine bir çok kuram geliştirilmiştir. Ancak öyle görünüyor ki, tanrılar yaratmak insanoğlunun oldum olası yaptığı bir şeydir.""


- Tanrı'nın Tarihi



225. "Eski İsraillilerin ilk dinsel bağlantılarını terk etmelerinin ve tek tanrıcılığı kabul etmelerinin yedi yüzyıl aldığını görmüştük oysa Hz. Muhammed'in araplara bu zorlu dönüşümü yaşatması yirmi üç kısa yıl içinde olmuştur."


- Tanrı'nın Tarihi



226. "Müzikle ifade edilen duygu ve deneyim bir anlamda sözcük ve kavramları aşar."


- Tanrı'nın Tarihi



227. "Her zamanki gibi, yeni ideoloji, akliliği kanıtlandığı için değil, ümitsizliği önleme ve

gösterdiği etkinlik sayesinde başarılı olmuştur."


- Tanrı'nın Tarihi



228. ""Filozoflar ve Kur'an Tanrı'nın yalın olduğu düşüncesinde uyuşurlar: O Tek'tir. Buradan çıkan sonuç da, O'nun çözümlenemez olduğu veya bileşenlerine veya kendisini oluşturan öğelere ayrılamaz olduğudur.""


- Tanrı'nın Tarihi



229. "Hakikatin peşinde olan kişi, hiçbir bilimden kaçınmamalı, hiçbir kitabı küçümsememeli, tek bir inanca da daha fanatik biçimde bağlanmamalı."


- Tanrı'nın Tarihi



230. "Bugün Batı'da İslam'ı kalıtımsal olarak kadın düşmanı bir din olarak tanımlamak yaygınlaşmıştır ama Hristiyanlık gibi Allah'ın dini de gerçekte kadınlar konusunda olumluydu."


- Tanrı'nın Tarihi



231. "Augustinus bunlara katılıyordu: bir arkadaşına "Ne fark eder" diye yazıyordu, "ister eş ister anne olsun, her kadında sakınmamız gereken aynı Havva.""


- Tanrı'nın Tarihi



232. "Dostça yaklaşan Arap Yahudi­ler(Medine), ona ilk kez İsmail'in hikayesini anlattılar ve kendilerin­den bazı yerel efsaneleri de eklediler.Hz. Muhammed, şim­di Yaratılış kitabında İbrahim'in cariyesi Hacer'den İsmail adında bir oğlu olduğunu öğreniyordu. Ama Sare, İshak'ı doğurduğunda, Hacer ve İsmail'i kıskanarak İbrahim'den onlardan kurtulmasını istemişti. İbrahim oğlunu kaybetmek­ten dolayı üzgündü ama Allah, İsmail' in de büyük bir ulusun babası olacağına dair ona söz verdi. İbrahim, üzgün bir şe­kilde Hacer ve oğlunu doğanın kucağına bıraktı; İsmail vah­şi bir adam olarak büyüdü ve büyük bir savaşçı oldu. Arap Yahudiler, İsmail'in Arapların atası olduğuna inanıyorlardı ve söylendiğine göre, İbrahim, Hacer ve oğlunu Mekke vadi­sine getirip bırakmış, onlarla Allah ilgilenmişti. Daha sonra İbrahim, İsmail 'i Mekke'de ziyaret etmişti ve birlikte Ara­bistan'daki ilk Allah'ın evi olan Kabe'yi inşa etmişlerdi. Do­layısıyla Araplar da tıpkı Yahudiler gibi İbrahim'in soyundan geliyordu."


- Hz. Muhammed



233. "Uhud Savaşı'nda altmış beş Müslüman öldükten sonra, arkalarında bakıma ihtiyacı olan eşlerini ve ailelerini bırakmışlardı. Bu yenilgiden sonra, Müslümanların dört kadın almasına izin ve­ren bir vahiy geldi.

Yetimlere mallarını verin. Temizi pis olanla (helali haramla) değişmeyin. Onların mallarını kendi mallarınıza katıp yemeyin. Çünkü bu, büyük bir günahtır.
Eğer, (velisi olduğunuz) yetim kızlar (ile evlenip onlar ) hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız, (onları değil ) , size helal olan (başka) kadınlardan ikişer , üçer, dörder olmak üzere nikahlayın.
Eğer (o kadınlar arasında da) adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız o taktirde bir tane alın veya sahip olduğunuz (cariyeler ) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur .
Sure 4:3.

...Ölen adamlar arkalarında sadece dullar de­ğil, yeni bir hamiye ihtiyaç duyan kızlar, baldızlar ve diğer akrabalar da bırakmışlardı."


- Hz. Muhammed



234. "(Roma İmparatorluğunun Gerile­yişi ve Çöküşü) adlı kitabının on beşinci bölümünde,

İslam dininin tek tanrıcılığını övüyor, Müslümanların dünya uygarlık tarihinde haklı bir yere sahip olduğunu vurgu­luyordu."


- Hz. Muhammed



235. "... İbrahim tanrısına güvenmeye karar verdi. Oğlu İshak’la birlikte üç günlük yoldaki Moriya Dağı’na, sonradan Kudüs’teki Mabedin inşa edildiği yere, gitmek üzere yola çıktı. Tanrı’nın talebinden habersiz olan İshak üstelik kendi felaketi için odun daa taşımak zorunda kalmıştı. İbrahim’in bıçağı eline aldığı son anda Tanrı merhamete geldi ve İbrahim’e bunun sadece bir sınama olduğunu söyledi."


- Tanrı'nın Tarihi



236. "Dualarınızı artırsanız da dinlemeyeceğim. Elleriniz kan içinde, yıkanın, temizlenin.
Kötülüklerinizi gözüm görmesin.
Kötülük etmekten vazgeçin.
İyilik etmeyi öğrenin, adaleti arayın, ezilene yardım edin, öksüzün hakkını koruyun, dul kadınla ilgilenin."


- Tanrı'nın Tarihi



237. "Karma, insanları sonsuz bir döngüyle acı yaşamlar dizgesine yeniden doğmaya mahkûm eder. İnsanlar ancak bencil davranışlarını düzelttikleri takdirde kendi yazgılarını değiştirebilirler. Buda yeniden-doğum sürecini lambayı tutuşturan bir aleve benzetir; öyle bir alev ki kendisinden bir ikinci lamba tutuşturulur ve bu, alev sönünceye kadar böyle devam eder. Eğer bir kişi ölüm esnasında bile yanlış davranış içinde yanıyorsa, o bir başka lamba yakacaktır. Ama eğer ateş sönmüşse, ıstırap döngüsü sona erecek ve nirvanaya ulaşacaktır."


- Tanrı'nın Tarihi



238. "Konfüçyüs Çin toplumunun eski düzenine Eksenel Çağın merhamet erdemini aşılamıştı. İnsanların "başkalarını sevmesini" gerektiren ("insancıllık") idealini tanıttı. Altın Kuralı ilk devreye sokan o oldu: "Size yapılmasını istemediğinizi başkalarına yapmayın.""


- Mitlerin Kısa Tarihi



239. "Augustinus gerçekten de Tanrı'nın kadın cinsini yaratmasına şaşmaktadır: Ne de olsa "Adem'in dostluk ve sohbete gereksinimi var idiyse, bir erkek ile bir kadındansa, iki erkeğin olmasıyla bu çok daha iyi sağlanırdı""


- Tanrı'nın Tarihi



240. "Büyük Newton bile "çocukluk ön yargılarının esiri" idi. Sonsuz uzayı keşfetmiş ve yalnızca un humme puissant kullarına dehşet saçan ve onları esirlerin koşullarında yaşatan ilahi bir despot olan, işe yaramaz bir Tanrı yaratmıştı."


- Tanrı'nın Tarihi



241. "On dokuzuncu yüzyılın başlarında, ateizm kesin olarak gündemdeydi. Bilim ve teknolojideki ilerlemeler, kimilerini Tanrı'dan bağımsız olduklarını bildirmeye yönelten yeni bir özerklik ve bağımsızlık ruhu yaratmıştı. Bu, Ludwig Feuerbach, Karl Marx, Charles Darwin, Friedrich Nietzsche ve Sigmund Freud'un, içinde Tanrı'nın olmadığı gerçekliğin felsefi ve bilimsel yorumlarını geliştirdikleri yüzyıldı."


- Tanrı'nın Tarihi



242. "Gerçekten de Kur'an "dinde zorlama yoktur" hükmünde çok açıktır. Kur'an'da savaş karşı çıkılması gereken bir şeydir; tek adil savaş savunma savaşıdır."


- Tanrı'nın Tarihi



243. "Tanrı'nın basit gerçeklikleri bilmeyecek kadar yüce olduğu görüşleri çok yetersizdir: Ne zamandan beri bir konuda cahillik mükemmellik sayılmaktadır?"


- Tanrı'nın Tarihi



244. ""Tanrı" sözcüğü bile yanlıştı, çünkü Tanrı "Tanrı"nın üstündeydi, varlığın ötesinde bir "gizem"di."


- Tanrı'nın Tarihi



245. "Yüreğimin inandığı ve sevdiği gerçeğini bir nebze anlamak istiyorum. İnanayım diye anlamak istemiyorum, anlayayım diye inanıyorum (credo ut intellegam). Çünkü şuna inanıyorum: İnancım olmadıkça anlamayacağım."


- Tanrı'nın Tarihi



246. "Yüzlerce insan bir biçimde

görüşleri nedeniyle şehit edilmişti."


- Tanrı'nın Tarihi



247. "Bir gün Gestapo bir çocuğu asti. Binlerce kişinin önünde genç bir çocuğun asılması sahnesinden SS bile rahatsızlık duydu. Çocuğun,Weisel anımsıyordu, "hüzünlü gözlü melek" yüzü vardı, sessizdi, soluk kurşuniydi ve darağacına çıkarken neredeyse sakindi. Weisel'in arkasındaki mahkumlardan birisi sordu: "Tanrı nerede? Nerede O?" Mahkumlar onun yüzüne bakmaya zorlanırlarken, çocuğun ölmesi bir buçuk saati aldı. Aynı adam yine sordu: "Şimdi Tanrı nerede?" Ve Weisel içindeki bir sesin şu yanıtı verdiğini duydu: "Nerede O? İşte burada, bu darağacına asılı.""


- Tanrı'nın Tarihi



248. "Luria
kabbalacılarına Tanrı’nın ancak neşe ve sükunet olan yerde
bulunduğunu öğretirken, Luther "Tanrı ancak acı ve haçta
bulunabilir" diyordu."


- Tanrı'nın Tarihi



249. ""Bununla birlikte, bu simgesel öğretiler ve mitoslar Mutlak'ın yalnızca tek bir tecellide dışa vurabileceğini kabul etmemektedir: sayısız miktarda Budalar ve bodbisattva 'lar mevcuttu ve Vişnu'nun çok çeşitli avalar'ları vardı. Bu mitoslar aynı zamanda insanlık için bir ideali dile getirmekte, insanoğlunu, olması gerektiği gibi, aydınlanmış ve tanrılaşmış göstermekteydiler.""


- Tanrı'nın Tarihi



250. ""Size yapılmasını istemediğinizi başkalarına yapmayın.""


- Mitlerin Kısa Tarihi

Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: