Karanlık Zihinler Kitap Bilgileri
Yazar: Alexandra Bracken
Tahmini Okuma Süresi: 16 sa. 19 dk.
Sayfa Sayısı: 576
Basım Tarihi: Ekim 2021
İlk Yayın Tarihi: Ekim 2013
Yayınevi: Parodi Yayınları
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9786055034092
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Karanlık Zihinler Kitap Tanıtımı
Adım Ruby. Hepinizden farklıyım. Aklınızın derinliklerinde gezinebilir, anılarınızı hiç yaşamamışsınız gibi silebilirim. Henüz on yaşındayken Thurmond'daki bu rehabilitasyon kampına gönderildim. Hem de kendi ailem tarafından... Burada her adımımız izleniyor, nefes alış verişlerimiz bile. Yalnız değilim. Maviler... Yeşiller... Turuncular... Sarılar ve Kırmızılar... Karanlık Zihinler... Ve yaşamak için saklanmak zorunda kalanlar ve kaçanlar...
"Bu kitap, distopya okuyucuları için bir baş ucu kitabı olacaktır."
- School Library Journal-
"Bir solukta okuyacağınız Karanlık Zihinler'in sürükleyici anlatımı, kalbinizi durduracak bir finalle son buluyor. Öyle ki bu mükemmel üçlemenin ikinci kitabının çıkmasını her şeyden çok isteyeceksiniz."
- Publishers Weekly
Karanlık Zihinler Kitaptan Alıntılar
1. "Boğazımdan yükselen çığlığı yutkunmak zorunda kalarak , içimde kopan fırtınalara rağmen ben de ona gülümsedim."
2. "Biz ikimiz gerçekçi insanlardık."
3. "Gözleri kaydı.Göz kapakları kapanana kadar geçen o bir saniyede gözünün donuk akı dışında hiçbir şey görülmedi.Dudaklarına yapışan kahverengi saçlarını bile havalandıramayacak kadar güçsüz bir nefes verdi."
4. ""Onlar ölüm tehlikesi altında olan çocuklardan ya da onların geride bırakacakları boşluklardan korkmuyorlar aslında.
Onlar bizlerden, yani hayatta kalanlardan korkuyorlardı.""
5. "Aylardır ilk defa yeniden kulağıma fısıldayan Sam'in sesini duydum: Korkma. Korktuğunu görmelerine izin verme.
Pencereden uzaklaştım ve bir daha da arkama bakmadım.
.... ~..."
6. "Boğazımdan yükselen çığlığı yutkunmak zorunda kalarak , içimde kopan fırtınalara rağmen ben de ona gülümsedim."
7. "Dünyadaki en sinir bozucu duygu, söyleyecek çok şeyin olup da bunu kelimelere nasıl dökeceğini bilememek olmalı."
8. ""bu kadar üzücü olmasaydı çok komik olurdu.""
9. "Boğazımdan yükselen çığlığı yutkunmak zorunda kalarak , içimde kopan fırtınalara rağmen ben de ona gülümsedim."
10. "Biri gittiği zaman sonsuza dek giderdi. Ölüler çiçek açmaz, büyümezdi."
11. "17 yaşında bir gencin bedenine hapsolmuş 70 yaşındaki huysuz bir ihtiyar gibi davranıyordu"
12. "İnsanlar başkalarına sadece kendi çıkarları için yardım etmezler."
13. "Dünyadaki en sinir bozucu duygu, söyleyecek çok şeyin olup da bunu kelimelere nasıl dökeceğini bilememek olmalı."
14. ""Neden ağlamaya başladığımı bilmiyorum. Bir dakika önce gayet iyiydim ama şimdi sanki kalbim yerinden sökülmüş gibiydi.""
15. ""Boğazımda yükselen çığlığı yutkunmak zorunda kalarak, içimde kopan fırtınalara rağmen ben de ona gülümsedim.""
Karanlık Zihinler Kitap İncelemeleri
bugün kitaplığımı düzenlerken bir kere daha gördüm Karanlık Zihinler'i, bir kere daha dağlandı kalbim.Liam'la ilgili satırlarını görünce yine ağzım açık kaldı. Fedakarlıklarını görünce yine ve yine, yine aşık oldum canım Liam Michael Stewart'a. Okuyalı dört-dört buçuk aya yakın olmasına rağmen serideki her kitabın olay örgüsü hala aklımdadır.
Şimdiye kadar okuduğum açık ara farkla en iyi fantastik ve distopik roman serisi bu..
..
Film çekimleri de bitti sanırsam. Liam'ı hep Colin Ford'e benzetsem de ve o oynamasa da çok büyük bir sorun değil bu. Sonuçta ben de dahil birçok insan Liam'ı yakışıklı betimlendiği için değil, sağlam kişiliğinden -evet aslında Buz Kapanı'ndaki aşkı demek istemişti..- dolayı seviyor. Ruby'e gelince, ırkçı değilim ama oynayan kişi en azından yeşil gözlü olsaydı, bütün okurların gözü hemencecik alışabilirdi. Evet, Clancy! Clancy'i ilk görünce çıldırmıştım. Seri boyunca esmer-kumral bildiğimiz Clancy sapsarı geldi önümüze.
..
Kitabın sonuyla ilgili spoiler vermeyeceğim ama okuyan herkes Alexandre Bracken'ın istediğinde ne kadar acımasızca, kalbimizi sökerek yazabileceğini biliyordur herhalde.
..
Ve son olarak -gerçekten, gerçekten son- ekleyeceğim ki, Karanlık Zihinler hakkındaki tek pişmanlığım sınavımdan 1 ay önce okuyup, sınavı geçirip 2. kitabı okumak için çatlamamdı.. Buz Kapanı elinizin altında değilse eğer, Karanlık Zihinler'i bitirmemeye çalışın bence...
“Yaşamak için saklanmak zorunda kalanlar ve kaçanlar..”
Uzun zamandır bu kadar akıcı bi kitap okumamıştım.İlaç gibi geldi.Sürekli ertelediğim bi seriydi.Keşke bu kadar bekletmeseydim.Her sayfasını merak içinde okudum.Ertelememin sebebi hem uzun olması hem de karakterlerin yaşlarının küçük olmasıydı.Yazı puntolarının büyüklüğü ve hikayenin hızlı akmasıyla bir çırpıda bitti.Ve karakterlerinin yaşları da gözüme çarpmadı.Ergen tavırlardan fenalık basar diye korkuyordum ama hiç öyle olmadı.Umarım bozmaz ve böyle devam eder.
Karakterlerin hepsini sevdim.Zu, Liam, Ruby ve Charles’ı okumak çok keyifliydi.Ruby bazı anlarda saf davransa da hak vermek lazımdı bence.Sonuçta on yaşında ailesinden koparılmış ve altı yıl boyunca esir alınmış biri.Güven konusunda bocalaması bana normal geldi.Aksiyonu hiç düşmedi.Bi iki ters köşe vardı ama tahmin edilebilirdi.Yalnız son bölümde Ruby’nin yaptığı beni şaşırttı.İkinci kitapta bu düzelse iyi olur yoksa çok fena sinirleneceğim karaktere.Hikaye tam olarak oturmuş değil bazı açıklar var ama ilerki kitaplarda bunların ortadan kalkacağını umuyorum.Spoiler vermemek için daha fazla yorumda bulunamıyorum.Bu türü seviyorsanız, akıcı bi kurgu olsun diyorsanız, Açlık Oyunları tarzında bir şeyler arıyorsanız bu kitap tam size göre :)
Başlıktan da anlaşılacağı üzere çok beğendim. Kitap akıyordu, okudukça okuyasım geliyordu. Sanırım benden kaynaklı ama bir kere okumayı bırakınca da günlerce elime alamadım. En son bugün bitireyim diye aldım ve son yüz sayfayı da okuyarak bitirdim.
Konusundan bahsetmeden direkt giriş yapacağım ucundan spoiler olabilir dikkat.
Konusu ve işlenişi güzeldi. Gereksiz uzatılmamıştı. Ve fazlasıyla ters köşe vardı. Hiç beklemediğim şeyler oldu. Belki aralıklı okusaydım ve üzerine düşünseydim anlardım ancak bi kere başlayınca hiç bırakmadan okuduğum için pek düşünmeye vaktim olmadı. Bir kere de okumayı bırakıp başka bi kitaba geçtiğim için pek düşünmemiştim. Ama bazı şeyler keşke daha detaylı anlatılsaydı. Mesela kimin ne yapabildiği. Turuncular zihinle ilgili şeyler yapıyorlar, yeşiller zekiler ama tam ne yaptıkları için korkulduklarını anlamadım, sarılar da elektrikle alakalı ama hiç detaya inilmedi. Hangi renk ne yapıyor daha detaylı bilseydik keşke. Bir de çoğunlukla amerikada olmuş bu hastalık. Neden diğer ülkelerde çok az olduğu da bir sır. Bunların biraz daha üstünde durulabilirdi.
Bunların dışında liama bayıldım. Liam ve ruby'i de çok yakışıyorlardı. Ama o son kalbimi fena kırdı:') Ayrıca liam'ın hiçbir şekilde ruby'i yanlış anlamamasj ve gereksiz dram çıkmaması da en sevdiğim şeylerden biriydi. İşte tüm kitaplarda erkek karakterlerden beklediğim performans.
Kitap kısaca çok beğendiğim kitaplardan biri oldu. Seri de öyle olacak gibi duruyor, diğer kitaplarda bozmazsa. Okuyun derim.
𝕂𝕒𝕣𝕒𝕟𝕝ı𝕜 ℤ𝕚𝕙𝕚𝕟𝕝𝕖𝕣 - 𝔸𝕝𝕖𝕩𝕒𝕟𝕕𝕣𝕒 𝔹𝕣𝕒𝕔𝕜𝕖𝕟 𝟙𝟘/𝟙𝟘
"Değişen kişi her şeyi değiştirecek."
Çocukların güçlere sahip olduğu bir dünya hayal edin. Hükümetin de bu çocukları güçlerine göre sınıflandırıp kamp adı altında onları iyileştirmek(!) için topladığını. Sarılar, yeşiller, maviler, en tehlikelileri turuncular ve kırmızılar.
Ruby de onlardan biri. Bir turuncu. Yanlışlıkla anne ve babasının hafızasından kendini sildiğinde kendisini en korkunç kampta bulur. Onu sınıflandıran doktoru kandırarak kampa bir yeşil yani 'zekiler' olarak girer. Fakat bir gün kamptan kaçar ve aynı onun gibi kaçan çocuklarla tanışır. Liam, Chubs ve Zu. Amaçları ise ilk kamptan kaçan 'kaçak çocuk'un gizli kampını bulmaktır. Fakat her şey göründüğü gibi değildi. Hepsi birbirinden farklı güçlere sahip bu dört gencin tanışma hikayesidir ilk kitap.
Anlatımı, ilerleyişi ve sonu açısından benden kesinlikle tam puan aldı. Aslına bakarsanız sonu beni oldukça ağlattı. Abartısız üç gün oturup düşündüm o sonu. Filmini izleyince de aynı etkiyi yarattı. Hayatımda ilk defa bir uyarlamayı bu kadar beğendim. Çünkü kitabın zirve sahneleri oynanırken asla değişime uğramamış. Yani kitabın dışına çıkmayarak çok iyi yansıtmışlar. Klasik distopya ya da ergen kitabı gibi hissettirdiği anlar oldu, yalan yok. Fakat sizi içine çektiği için o an bu ufak bir ayrıntı kalıyor. Bir türlü serinin kalanını okuyamadım ve meraktan çıldırıyorum. En kısa sürede seriyi bitirmeyi hedefliyorum.
Kitabı gerçekten beğendim.
Günümüz distopya kitaplarında(genelde genç yazarlar) çoğunlukla konu ; ergen yaştaki karakterlerin etrafında şekillenir. Bu durum benim için biraz sıkıcı oluyor okurken. Hemen hemen aynı olaylara, farklı karakterlerin aynı tepkiyi vermesi; tekrara düşmek veya kötü bir remake film izlemek gibi...
Karanlık zihinler kitabı ise bende bu hissiyatı yaşatmadı. Okurken sıkılmadım, tam tersine kitap karakterleriyle özdeşleşmenizi sağlayacak kadar yalın ele alınmış bence. Yazarın üslübü kitabın dünyasını betimleme ve tasfir edebilmesi açısından yalın ve açık.
Kitaba yapılan yorumlara bir bakma fırsatım oldu. Çocukların çok küçük yaşta bir yere kapatılıp; dış dünyayla iletişimsiz,eğitimsiz,bilinçsiz büyütülmesi sonrası Ruby'nin kaçtıktan sonra dış dünyada karşısına çıkan şeyleri zihinsel olarak bilmesi ( radyoda çalan şarkının ve sanatçısının ismini bilmesi gibi örnekler) bir kaç okuyucunun kitabı tutarsız bulmasını sağlamış.
Ben şahsen kitapta hikayenin işlenişi ve karakterlerin tepkilerinde bir tutarsızlık göremedim.
Ayrıca kitabı okurken fonda BrunnuhVille albümlerini bitirdim. Güzel bir ikili oldular tavsiye ederim.
Serinin 2. Kitabına hemen başlayacağım çünkü 1. Kitap çok kritik bir noktada bitti.
Karanlık Zihinler kitabını merak edenler bence biran önce kitabı alıp başlamalı :))
EDİT1; Kitaptaki Zu karakteri bana, Stranger Things dizisindeki Eleven karakterini anımsatmakla kalmadı. Yaşattı. Zu'yu okurken gözümün önünde sürekli Eleven hareket etti