Kara Kutu Kitap Bilgileri
Yazar: Soner Yalçın
Tahmini Okuma Süresi: 16 sa. 33 dk.
Sayfa Sayısı: 584
Basım Tarihi: Ekim 2019
İlk Yayın Tarihi: Ekim 2019
Yayınevi: Kırmızı Kedi Yayınevi
ISBN: 9786052985687
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Kara Kutu Kitap Tanıtımı
Tarih: 5 Ocak 1978.
Yer: Ankara.
Bülent Ecevit yeni hükümeti kurdu.
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı’ndaki gizli toplantıda “devrim” gibi kararlar alındı.
Tarih: 12 Eylül 1978.
Yer: Kazakistan Alma Ata.
Dünya Sağlık Örgütü düzenlediği uluslararası konferansın sonunda yayımladığı bildiriyle ABD küresel ilaç şirketlerini kızdırdı…
Tarih: 26 Mart 1979.
Yer: İtalya Como Gölü sayfiyesi.
Rockefeller sahibi olduğu Bellagio Evi’nde yaptığı NATO güvenlik toplantısında, yüz yıldır kontrolünde olan “endüstriyel tıp” ile ilgili bir dizi kararlar aldı…
Ve:
Tarih: 25 Haziran 1979.
Yer: Manisa…
Cemil Çöllü MHP İl Başkanı idi.
Sahibi olduğu Huzur Eczanesi’nde öldürüldü.
Ertesi gün…
Tarih: 26 Haziran 1979.
Yer: Manisa.
Neşe Gülersoy CHP Kadın Kolları Üyesi idi.
Sahibi olduğu Yeni Afiyet Eczanesi’nde meslektaşı MHP’li Cemil Çöllü’nün katledilmesini protesto eden bildiriyi yazarken öldürüldü.
Yine Manisa…
Yine bir eczane…
Tarih: 19 Aralık 1979.
Mete Erdem CHP İl Başkanı idi.
Eczanesinde içeri giren saldırgan tarafından kurşunlanarak öldürüldü.
Bu bir cinayet romanı değil…
Modern tıbbın karanlık yüzü aydınlanıyor…
Rockefeller’ın kozmik odasındaki Türkler kim?
Neyin karşılığı, ne kadar para aldılar?
Tabular yıkılacak… Ezberler bozulacak…
Artık yüzleşme vakti…
Kara Kutu Kitaptan Alıntılar
1. "Siyaset ve ilaç sektörü ABD'de içli dışlı; örneğin senatörler Jeremy Rabginovitz ve Lois Capps'in Novartis şirketi için lobi yürüttüğünü bilmeyen yok. Ve aslında "lobi yürüttü" yerine "iş takibi yaptı" mı demek lazım?"
2. "*
Dünyanın en iyi doktorları perhiz, sükût ve neşedir!
*"
3. "İnsanları hastalıklar değil, eşitsizlikler öldürüyor."
4. ""Hasta yoktur, hatalık vardır" diyen "endüstriyel tıp"...
"Hastalık yoktur, hasta vardır" diyen "tamamlayıcı tıp"...
Yani... Önceden hasta, hastalığın bir öznesi olarak görülürken, "endüstriyel tıp" ile artık hastalık özne durumuna geçirildi!"
5. "Eğer herkes aynı şeyi düşünüyorsa kimse düşünmüyor demektir."
6. "Bugün ... Dünyanın dört yanı özel hastane zincirleri, özel labaratuvar zincirleri, sigorta şirketleri ve küresel ilaç firmaları zincirleriyle dolu ..."
7. "Yıllardır dışa bağımlı çarpık kapitalizmin ağababaları ve onların kokuşmuş politikacıları insanları öldürmekte, işkence etmekte, aydınları zindanlarda cürütmektedir."
8. "Dünyada üç milyar insanın günde 1 doların altında gelirle beslenmeye çalıştığı;
bir milyar insanın sağlıklı sudan yoksun olduğu ;
milyonlarca insanın kolayca önlenebilir hastalıklardan öldüğü acı gercegine sırtını döndü Dünya Sağlık Örgütü ...
Yüzünü döndüğü küresel şirketlerin kârı idi sadece ..."
9. "“İnsanları hastalıklar değil, eşitsizlikler öldürüyor.”"
10. "İnsan…
Günü geldiğinde öleceğini bilen tek canlı…"
11. "Başkalarının başına geldiği için güldüğün bu hikayeler aslında senin hikayendir."
12. ""Hayat, psikiyatriyi döver.""
13. "Depresyon neoliberalizmin yarattığı hastalık aslında;
"Durma, koş, yakala, kaçırma, atla, en yükseğe çık, çok hızlı ol, kendini göster, başarı şart, beğendir kendini..." gibi "liberal azgın dil" insanları çıkmaza sokuyor:
-Ya başarılısın ya da hasta!
-Başarmak için "takviye" ürün almalısın!
-Hastaysan zaten ilaç almalısın!
Antideprasan almaman imkânsız; sistemi/pazarı böyle kurdular!"
14. ""Benim çocuğum sınavlardan 100 alsın" diye yutturulan bu antidepresan(Adderall), 2018 yılında Netflix'te "Take Your Pills" adlı belgeselin yapılmasına sebep oldu. Belgeselde ilaç o kadar güzel anlatılıyor ki, "Keşke olsa da içsek, sıkıntımızdan kurtulsak" diyorsunuz! İşin özünde belgesel tadında "Adderall"
reklamı izliyorsunuz..."
15. ""Kaygısız insan vahşileşiyor..""
Kara Kutu Kitap İncelemeleri
Kitap kimilerine göre komplo teorisi olsa da okuduğum yorum ve incelemelerde, ben tamamen katılmıyorum bu fikre...
Tekrar Dr. Gözde Dalan Polat tavsiyesi üzerine okuduğum bir kitap oldu
...
Her kitapta bulunan bilgilerin hepsine körü körüne inanıp, bunlar doğrudur deyip inanmamak gerektiğini düşünen ve bunu uygulamaya çalışan, her cenahtan da kitap okumaya gayret eden biri olarak tamamen kitaptaki her fikre katılmadığımı fakat kitabın belirtmek istediği belli başlı fikriyatı beğenmiş olduğumu söylemek istiyorum. Özellikle biyomedikalizasyonun ele alındığı, yazarın Virchow, Illich ve Foucault gibi önemli isimleri de anmış olduğu ve yaşamın tibbilestirilmesi adına yaptığı yorumların olduğu kısmı gayet mantıklı buldum. Ilaç sektörünün ne kadar emperyalist bir sistem olduğuna katılmayan yoktur, artık günlük hayatta en ufak problemde bile baş etme yöntemi olarak hemen sarılır olduk ilaçlara bu da bir gerçek. Ve hayatın bir parçası olan fizyolojik süreçlerin (doğum gibi) de nasıl tibbilestirildigini günden güne görüyoruz ve bu bağlamda ele alırsak kitaba tamamen komplo teorisi diyemeyiz diye düşünüyorum.
Okunması benim için açıkçası biraz güç bir kitap oldu içerdiği çok fazla ilaç ve yazar isimleri; tarihler ve şirket adlarından dolayı, uzun da bir süre aldı fakat bence okunabilir bir kitaptı...
Hemen hemen her platformda tartışma yaratan kitap 'Kara Kutu'yu okuma konusunda kararsızdım açıkçası. Ancak o kadar çok eleştiri vardı ki olumlu ve olumsuz okumadan edemedim.
Öyle uzun uzadıya bir inceleme yapmak istemiyorum. Çünkü kitabı bitirdikten sonra yapılan incelemeleri okuduğumda bu kitabın üzerine incelenecek bir noktanın kalmadığına karar verdim. Tabiki kalıpsal incelemeler için geçerli bu, içerdiği konular, araştırma şekli, konuları işleme şekli, dili, kaynakları derken bir sürü madde sayılabilir bu konuda. Herkese göre değişecek şey ise anladıklarımız ve yorumlarımızdır.
Soner Yalçın araştırmacı gazeteciliği ve yazarlığı bana göre sorgulanmayacak birisidir. Herkesin kendi fikri ancak bu konuda eleştirmeden önce kitaplarının okunması gerektiğini düşünüyorum. Yazdığı her konuda konuları en ince noktasına kadar ve en iyilerden öğrenmeye çalışan Soner Yalçın bu kitabı yazarken de aynı yolu izlemiş. Verdiği bilgiler çoğu kişinin eksik olduğunu düşündüğüm alandan, tıptan.
İnsanı düşündüren, sorgulamaya sevk eden bir kitap. Ancak Rockefeller isminin çok geçmesi, kopyala yapıştırla yazılan, tv dizisi kurgusunda, ucuz istihbarat kitapları havası vermiş Kara Kutu'ya.
Bunun dışında çok detay bilgiler alacağınız kitabı, biraz daha kaygılı yaşamak için okumalısınız :)
Kitabı eline alacaklar için basit bir uyarı: Lütfen kemerlerinizin bağlı olduğundan emin olunuz!
Elden ele gezmesi gereken bir konuyu harmanlamış, karıştırmış ve masamızın ortasına çoban salata misali koymuş Soner Yalçın. Evet, evet çoban salata her yemeğin yanında gidecek cinsten konulu salata:)
Aslında “Kara Kutu” incelemesi oldukça uzun ve detaylı yazılabilir. İçinde anlaşılması ve tartışılması çok önemli noktalar mevcut. Oturup herhangi bir arkadaşınızla saatlerce tartışabileceğiniz konulardan ya da ortaya dedikodu bombası atacağınız cinsten. Aman Soner beyciğim ağzımızın tadı kaçmasın..
Kitap, eczacı cinayetlerinden cinayetten yola çıkmış ama mederes çizerek siyasete, sağlığa, politikaya, yoksulluğa, bencilliğe, hırsa, açgözlülüğe vb. tüm kirli konulara sahip. Soner bey kesinlikle aşı karşıtı değil kitapta böyle bir şey yazmıyor, değinilmiyor bile. O sadece sağlığın bir “tıp sektörü” haline gelmesinden yakınmış. Ki çok da doğru bir tespit. Gelişmiş ülkelerde ani zenginleşmelerin bazı insanları hayatlarına mal olduğunu hepimiz biliyoruz. Değil mi? Sadece bunun altında yatan sebeplerin detaylarını bilmiyoruz. Pek çoğumuz da bu detayları ya önemsemiyor ya da altındaki sorunlardan kaçıyor.
Rockefeller! Kapitalizmin babasıdır demiş özetle Soner Yalçın. Okuyacaklarınız karşısında küçük çaplı şoklar yapabilirsiniz. Sakin olun ve okumaya devam edin:) Günümüzde tıp ve tıpçıların durumu ne yaZık ki tam olarak da kitapta bahsedildiği gibi. Sürprizli sonlu falan değil. Tam olarak anlatıldığı gibi..
Küresel sağlık sisteminde, önemli olan bedeni iyileştirmek değil, ilaçla nüfus planlaması yapmak, sadece ve sürekli olarak insanların sağlık sistemlerine bağlı olmasını istenmektedir.
Küresel güçler, insanları yedirdikleri ile hasta edip, ilaç ile öldürmek istemektedirler.
Eserde de modern tıbbın arkasındaki karanlık güçlerin ve çevirdikleri oyunların, post modern tıp anlayışının ne olduğunun, Neo-Liberalizmle insanlığı nasıl yıkıma götürdükleri görülmektedir.
Bu eser, “bu ilacı kullan” ya da “bu hapı alma” demeden, tedavi etmek gibi bir amaca girmeden, tamamlayıcı ya da modern tıbba karşı çıkmadan gizli olan gerçekleri anlatmaktadır.
Bu kitap; ilaç sektöründe neler olduğunu ve sektörün karanlık yüzünün görünmesinin gerekliliğini, tıpta kalıplar dışına çıkılarak gerçeklerin görünmesi gerektiğini, emperyalizm elinde tıbbın nasıl kullanıldığını, doğruların görmezden gelinip çıkarlara uygun olanın yanlış bile olsa medyanın da gücü kullanılıp nasıl abartılarak sisteme empoze edildiğini, küresel şirketlerin hayalet yazarlara yalan, çıkarlara uygun makale sipariş ederek, tıp dergilerinde ve tıp kitaplarında yayınlayarak, kendi çıkarlarının nasıl korunduğunu ve en önemlisi ilacın, nüfus artışının nasıl doğal frenleyicisi olduğunu göreceksiniz.
Ya bu yalanları görmeyecek, duymayacak, kabul edecek ya da çağın yalanlarını reddedip cesaretle karşısında duracak, sizlere yalan “aşı”lamalarına dur diyeceksiniz. “Hap”larını yutmayacaksınız.
Bir Kara Kutu İncelemesi...
"Sırtımı dayadığım bir tıp dünyası kaldı" diyor iseniz kesinlikle okumamalisınız. Soner Yalçın bizlere sunduğu bu eseriyle tıp dünyasının ikinci yüzünü gösteriyor. Öncelikle söylemeliyim ki kitap gereksiz kalındı. Ve yüzleşme vakti. Bu kitapla birlikte hayatınıza Rockefeller dahil oluyor. Bir eczanenin önünden geçerken, başınız agridiginda bir ilaç içeyim dediğinizde, annenizin tansiyon hapını avucunuzda tutarken, doktorunuz recetenizi yazarken, açıkçası söz konusu tıp olunca ensenizde Rockefeller' ın nefesini hissedeceksiniz. Peki kim bu Rockefeller... Tıp dünyasının kasasının anahtarını cebinde taşıyan bir soyad diyelim.Bu zamana kadar saçma sapan tedavilerle uyuttular insanları. En çok ağrıma giden de antidepresanlar oldu. İnsanları aldatan koca bir tıp dünyası. Gerçek yüzlerini ortaya çıkaranları katleden karanlık insanlar. Hele bir de çocuklara ve bebeklere yapılanları okuyunca paranın gözü çıksın diyorsunuz. Ve bilmediğimiz daha bir sürü gerçek. Bu kitaptan öğreneceğiniz bir sürü şey var. Ama çıkaracağınız tek bir ana fikir. " Zenginlerin gözü hiç bir zaman doymayacak, para ne kadar çok kana bulansa da" Sevgili Soner Yalçın beni bilmediğim bir gerçekle yuzlestirdi. Üzüldüm doğrusu ama olsun. Acı da olsa her zaman gerçekleri (korkusuzca) bütün gerçekleri kaleme alan, yazarların artması dileğiyle....