Kara Keşiş Kitap Bilgileri
Yazar: Anton Çehov
Tahmini Okuma Süresi: 1 sa. 13 dk.
Sayfa Sayısı: 43
Basım Tarihi: Ekim 2022
İlk Yayın Tarihi: 1894
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
Orijinal Dil: Rusça
ISBN: 9786257070935
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Kara Keşiş Kitap Tanıtımı
Çehov’un 1894’te Artist dergisinde yayımlanan son felsefi öyküsü Kara Keşiş, Lev Tolstoy’un da övgüsünü kazanan en önemli eserlerinden biridir. Öykü, görkemlilik kuruntusuna kapılan vasat biliminsanı Kovrin’le ilgilidir. Bu genç adam kendisinin bir dâhi, Tanrı’nın seçilmiş kullarından biri olduğuna inanmaktadır. Yazar bu öyküsünde delilik ile dâhilik arasındaki olası ilişkiye dikkat çeker.
Çehov 1890’lı yılların başında, rüyasında tarlaların üzerinde uçan uğursuz bir kara keşiş görmüş, uyandığında onun hakkında yazmaya karar vermişti. Ortaya çıkan öykü, kimi zaman entelektüellere yönelik bir hiciv, kimi zaman da Çehov’un kendi korkularının alegorisi olarak değerlendirildi. Öyküyü mistisizmle ilişkilendirenler de oldu.
Oysa yazar, yayıncı dostu Aleksey Suvorin’e yazdığı mektupta, melankoliye kapılmadan, “soğukkanlı bir tefekkür içinde” yazdığı Kara Keşiş için “tıbbi bir öykü” demişti. Çehov muhtemelen bir hekim olarak 19. yüzyılın sonlarında Rusya’da birçok megalomani vakası görmüş ve bu durumu çarpıcı bir kurguya dönüştürmüştü.
Kara Keşiş Kitaptan Alıntılar
1. "Tebrik edin beni, galiba delirdim."
2. "En iyisi susmaktı."
3. "En iyisi susmaktı."
4. ""Her zaman sevin.""
5. ""Yaşamında bir değişiklik olsun istiyor insan.""
6. ""İnsan her şeyi bilemez.""
7. "Zaman nelere kadir!"
8. "tebrik edin beni, galiba delirdim."
9. "Bütün sır sevgide."
10. "Tebrik edin beni, galiba delirdim."
11. "Tebrik edin beni, galiba delirdim.."
12. "Siz erkeksiniz, hayatınızı yaşıyorsunuz."
13. "Beni sarıp sarmalayan bir sevgi istiyorum.."
14. ""Ben aklımı kaçırdım, tebriklerinizi sunabilirsiniz.""
15. ""En tehlikeli insan tipi az anlayan çok inanandır.""
Kara Keşiş Kitap İncelemeleri
Çexovun qısa hekayələrindən biri olan Kara Keşiş əsərində gənc alim Kovrinin həyatının müəyyən dönəmləri və sonu ilə tanış oluruq.Əsərdə dörd əsas xarakter var:Kovrin,həyat yoldaşı Tanya,onun atası Yegor Semyoniç və hekayəyə adını verən Kara Keşiş.
Əsərdə Kovrinin dahilik və dəlilik arasındakı sərhəddə dayandığının,bəzən bir tərəfə,bəzən isə digər tərəfə daha çox yönəldiyinin şahidi oluruq.Çox düşünən və çox çalışan əsas xarakterimiz tez-tez xəyali keşişlə görüşür,söhbətlər edir.Kovrinin keşişin real olmadığının bilincində olması da buna hər hansı psixoloji xəstəlik və ya şizofrenik bir hal kimi baxmağımıza mane olur.Keşişlə görüşdüyü hər an Kovrin özünü daha xoşbəxt hiss edir.Keşişin verdiyi suallar və tam olmayan cavablar düşünən insanın yaradılışla bağlı sorğulamalarına uyğun şəkildə qurulub.Suallar verilir,lakin əsaslı və tam əhatəli cavablar yoxdur.Bu mənada keşişin fəlsəfi bir obraz kimi hekayədə yer aldığı düşünülə bilər.
Hekayənin hansı hissəsində Kovrinin dəli,hansı hisəsində dahi olduğunu müşahidə etmək maraqlı idi.Sonda yazar çox yüksəlmiş personajın necə düşdüyünü,bitdiyini ustalıqla təsvir edir.
Hekayədə zaman və məkan anlayışlarında ciddi problem hiss etdim.Hadisələr arasındakı keçidlər çox ani və sürətli verilir.Həmçinin əsas xarakterlərin uşaqlığına,travmalarına,yaşadıqlarına toxunulmaması bir qədər əksik təəssürat yaradır,personajın gözündən hadisəyə baxmaq mümkün olmur.Bunu Altıncı Koğuşda da hiss etmişdim,konkretlik Çexovun kiçik hekayələrinin spesifik xüsusiyyətlərindəndir deyəsən.
Antov ÇEHOV #karakeşiş öyküsü için, Yayıncı #yazar dostu Aleksey SUVORİN'E yazdığı mektupta 'tıbbi bir öykü' demiş.
19. Yüzyılın sonlarında #rusya 'da adeta salgın kadar etkili megalamoni vakalarını, 1890'lı yılların başında da rüyasında gördüğü siyah kıyafetli tarlaların üzerinde uçan Keşiş 'i öyküsüne konu edinmiş.
MEGALAMONİ
Büyüklük hezeyanı, kişinin kendisine gerçekle uyuşmayan üstün nitelikler yakıştırmasıdır. derin bir ruhsal sorunun belirtisidir. megalomani, kendi başına bir hastalık değilse de oldukça şaşırtıcı bir psikolojik durumdur.
Kendini çevresine Tanrının seçilmişlerinden adleden ve buna herkesten çok kendi inanan #felsefe Profesörü Kolvin, büyüklük hezeyanına kapılıp delirmenin eşiğine gelene kadar neler yaşıyor onları okuyoruz. Kara Keşiş ise sanrılarda gördüğü ve konuştuğu kişi.
ÇEHOV, Kolvin'nin üzerinden Tanrı ve insan arasındaki bağı incilden alıntılarla örneklendirmiş ve varoluşsal nedenleri sorgulamaya yönlendiriyor.
Birçok zaman tartışma konusu olmuş olan Dahilik ve Delilik arasındaki ince çizgiyi, Kolvin'nin hazin öyküsünde belirginleştirmiş.
Felsefe ve psikoloji severler için okunması şart olan eserlerden biri diyebilirim. Kaldı ki TOLSTOY'DAN tam not alan bir başyapıt.
Felsefe kimi okuyuculara sıkıcı gelebilir ama sakın tedirgin olmayın. Bu eser 43 sayfa, inanılmaz akıcı ve keyifli okuyun okutun
Çehov'un son felsefi öyküsü olan Kara Keşiş, Tolstoy'un da övgüsünü kazanmış bir eser.
Çehov, rüyasında tarlaların üzerinde uçan uğursuz bir kara keşiş görmüş ve uyandığında bu konu hakkında yazmaya karar vermiş.O dönem Rusya'da çokça görülen megalomani ( büyüklük hastalığı) vakalarıyla rüyasındaki olayı birleştirerek bu öyküyü yazmış.
Öykünün ana karakteri Kovrin, bir bilim insanı ve bir gün kara silüetli bir keşişin onu ziyaret etmesiyle megalomani belirtileri göstermeye başlıyor.
Elbette keşiş bir halüsinasyon. Karakterimizi her ziyaret edişinde Kovrin ile sohbet ediyor, bu sohbetler aracılığıyla Kovrin’in kendini nasıl büyük gördüğüne ve kapıldığı üstünlük hezeyanlarına şahit oluyoruz. Karakterimiz kendini tanrının bir lütfu olduğuna inandırıyor. Ama bu ziyaretler iyi şeylere de sebep olmuyor değil; çünkü her halüsinasyonda bilim insanımız ilham alıyor, neşeleniyor ve çalışmalarına büyük bir hırsla sarılıyor. Ancak ailesi akıl hastalığını fark ettiğinde onu tedaviye başlatıyorlar ve Kovrin kendini birden aklıselim ancak ilhamsız, mutsuz ve vasat olarak görmeye başlıyor, deli ama mutlu olduğu günlere dönmek için büyük bir özlem duyuyor.
Çehov bu kısa hikayede bize delilik ile dahilik arasındaki ince çizgiyi sorgulatıyor.
Kitaptaki en önemli vurgu insanın içinde olan anlam arayışı, bir çok kişinin içinde bulunan o tarifi imkansız boşluk.
Keyifli okumalar
Öncelikle ölüm yıl dönümüne ithafen minnetle anıyorum, değerli ve kendine özgü bir üslup ve biçeme sahip yazarımız
'u.
Sevgili ve saygıdeğer
'un beğenip övgüsüne mazhar olan bir kitap Kara Keşiş.
Bu insanlık için belki küçük ama benim için önemli detay sıradaki kitabını okumakta kararsız kaldığım Çehov için güvenilir bir kaynaktı fakat ne yazıkki üzerimde bir Altıncı Koğuş kadar şaşırtıcı, çarpıcı, büyüleyici unutulmayacak bir etkisi olmadı benim için.
Birkaç cümle ile bahsetmem gerekirse;
insanı içine çekiveren, derin, yalın ve kısa cümleler içeren buna nazaran tasvir ve psikolojik tahlil çözümlemesinde başarılı bulduğum, yer yer yazarın kısa zaman önce okumuş olduğum ilk kitabı olan Altıncı Koğuş'tan da benzer izler taşıyan, yine de özlü ve düşünsel yönden zengin bulduğum bir kitap diyebilirim.
Kitabı okuyanlar karakterlerden yola çıkarak yaşamlardaki değişimin nasıl gerçekleştiğini görecek; kimileri nerelere savrulduklarını kimileri ömürlerinin en güzel yıllarını niçin ve nasıl kötü geçirdiklerini anlayacak.
Kitap okurken aklımda dönen, dolaşıp duran şu soru yumağı vardı..
Peki ya delilik sandığımız gibi değilse?
Gözle görülür ve çarpıcı tepkilerden değil sıradan insanlarda da bulunan özelliklerden oluşuyorsa?
Başka bir deyişle, deli olmak ile delirmek arasında fark varsa?
@muhsinogut arkadaşıma tavsiyesi için,
dostuma da okurken bana eşlik ettiği için bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum.
Yaşasın, Kitap Arkadaşlığı. (:
Sen herkesten farklısın , herkesten üstünsün . Evet, görünüşünden bu anlaşılmıyor ama yalnızca senin gibi ince ruhlu insanların anlayabileceği türden farklılıkların var. Hiç kimse senin kadar acı çekmedi , kimse senin kadar emek vermedi bu hayat için.Tüm bunlar seni özel kılıyor. Kimse yeterince seni anlayamıyor Sen seçilmiş kişisin...
Bu ve benzeri düşünceler ister istemez bazen aklımıza gelir veya bazen bu düşüncelere ciddi manada inanmamıza neden olucak kişilerle tanışır , olaylar yaşarız ya da yalnızca özel olduğumuza inanmak için bahaneler ararız. Çünkü özel hissetmek , farklı olduğumuza inanmak çok mutluluk ve gurur vericidir.
Baş karakterimiz fazlasıyla çalışmaktan ve neredeyse hiç uyumayıp yalnızca tek bir konuya kendini adaması nedeniyle zaman içinde ruhsal sağlığını bozar ve ona özel olduğunu vb sözler söyleyen bir halüsinasyon görmeye başlar. Ona seçilmiş kişilerden biri olduğunu söyleyen Kara Keşiş 'i gördüğü günler boyunca oldukça hayattan keyif alır ve her şey onun gözünde mükemmeldir. Fakat ne zaman ki hasta olduğunu anlayıp gerçekte özel olmadığını anladığında hayat onun için cehennemden farksız olur. Bu da bizi şöyle bir soruya yöneltiyor : Özel olduğunu sanıp mutlu olmak mı daha iyidir yoksa çoğu yönden diğer insanlar gibi olduğumuzun farkında olup hayatın tadını çıkarmaya fakat bunun yanında bu farkındalıkla gelen acıya katlanmak mı daha iyidir ?