Kar Kitap Bilgileri
Yazar: Orhan Pamuk
Tahmini Okuma Süresi: 13 sa. 2 dk.
Sayfa Sayısı: 460
Basım Tarihi: Eylül 2021
İlk Yayın Tarihi: 2002
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789750825910
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Kar Kitap Tanıtımı
"Kar zamanımızın okunması gereken temel kitaplarından..." Margaret Atwood On iki yıldır Almanya'da sürgün olan şair Ka Türkiye'ye dönüşünden dört gün sonra, bir röportaj için Kars şehrinde bulur kendini. Ağır ağır ve hiç durmadan yağan karın altında sokak sokak, dükkân dükkân bu hüzünlü ve güzel şehri ve insanlarını tanımaya çalışır.
Kars'ta ağzına kadar işsizlerle dolu çayhaneler, dışarıdan gelmiş ve kardan mahsur kalmış gezgin bir tiyatro kumpanyası, intihar eden ve türban direnişi yapan kızlar, çeşitli siyasal gruplar, dedikodular, söylentiler, Karpalas Oteli ve sahibi Turgut Bey ile kızları İpek ve Kadife ve Ka için aşk çatışmalarını anlamamız için okunması gereken bir roman. "O ne bir ideolog, ne bir siyasetçi, ne de bir gazeteci, Ornah Pamuk büyük bir romancı."
Kar Kitaptan Alıntılar
1. "Sana kızmıyorum, çünkü, bütün iyi insanlar gibi, kötülüğünü farkında olmadan yapıyorsun…"
2. "Bir kadına uygulanan en sert şiddet sarılmak olmalıydı."
3. "Yalnızlık bir gurur sorunudur; kendi kokusunun içine mağrur bir şekilde gömülür insan."
4. "Sanıldığının aksine, insan isterse aşktan uzak durabilir."
5. "Sana kızmıyorum, çünkü, bütün iyi insanlar gibi, kötülüğünü farkında olmadan yapıyorsun…"
6. ""Doğru olanı yapmak her zaman insanı mutlu etmiyor.""
7. ""Bir kere uzaktan gördüm. Ama bir ruh olarak tabii ki tanıyorum onu: İnsan en çok aşık olduğu kişiyi tanır...""
8. ""Bundan sonra kimseyi sevebileceğimi sanmıyorum.""
9. "bazıları tanıyarak aşık olur bazıları tanımadan.
bende tanımadan aşık oluyorum İpek.
çünkü tanıdıkça aşık olamıyorum.
insanların kusurlarını görüyorum."
10. "Başkasının acısını, aşkını anlamak ne kadar mümkündür?"
11. "Bir kadına uygulanan en sert şiddet sımsıkı sarılmak olmalıydı."
12. ""Bir kadına uygulanan en sert şiddet sımsıkı sarılmak olmalıydı..""
13. "“İnsan mutluyken mutlu olduğunu bilmez.”"
14. "Bir şeyin varlığına aşkla inanmak ancak onun yokluğu konusunda bir şüphe, bir merak duymakla olur."
15. "Doğru olanı yapmak her zaman insanı mutlu etmiyor."
Kar Kitap İncelemeleri
Kar, Aşk ve Masumiyet.
Kar; bir çocuğun gülüşü kadar masum, bir aşk kadar tutkuyu andıran bir şey. Sadece bir röportaj için Kars şehrine gitmek için yola çıkmıştı aslında karakterimiz K.A. Nerden bilebilirdi ki uzun yıllar sonra aşkı bulacağını ve sevdiği kadın için hiç karakterinde olmayan çeşitli siyasi grupların saplantılı ideolojilerine, kısıtlanmışlıklarına, ezik ve basit düşüncelerine maruz kalacağını.
Aynı zamanda kitapta bahsedilen gizemli şair Kars şehrinde hiç karşılaşmadığı insan tipleri ile karşılaşır onların dertleriyle dertlenir, sevinçlerine ortak olur ve uzun zamandır gelmeyen ilham perileri burda bu şehirde kendini bulur ve hayatı boyunca hiç yazmadığı kadar güzel şiirler yazar. Aklına gelmeyen Allah düşüncesi, enteresan bir şekilde kendi inancını yoklar ve acaba Allah var mı? sorusu beynini de kalbini de kurcalar. Bu yaşananların gölgesinde yağan kar da hoş ve hüzün verici bir simge gibi yağmaya devam eder.
edebiyatımızda ve sosyal hayatımızda eziklenen, hor görülen, ötekileştirilen, önemsenmeyen, anlamaya çalışılmayan, azınlık durumuna düşürülen grupların, başörtüsü için mücadele eden kadınların, inançları için ezilen müslümanların yaşadığı psikolojik baskıyı, kaldıkları ikilemi o kadar iyi anlamış ve anlatmış ki bu kitapta. Söylenecek söz yok. Herkesin gerçekten okuması ve okutması gereken mükemmel kitaplardan sadece birisi.
edebiyat dünyamıza farklı bir ışık, güzel bir yazar, hayal dünyası ile insanları farklı bir âleme sürükleyen müthiş bir romancı.
Ka, Almanya’da 12 yıl bir nevi sürgünde yaşadıktan sonra ülkesine gelir. Geldikten dört gün sonra Kars’a gider. Şimdi durmaksızın yağan karın altında kendine yabancı şehre bakmaktadır.
Kar çok güzeldir, usulca, her bir tanesi birbirinden farklı yağmaktadır. Yeni bir şehri tanımaya sokaklarından, kahvehanelerinden başlar. Sonra yüzler belirir. Ona uzun uzun bakan yüzler. Yargılayan, soru soran, azarlayan, merak eden yüzler.
.
Kar, Orhan Pamuk’tan okuduğum ikinci eser ve yazarın deyişiyle ilk ve son siyasi romanı. Sağlam bir araştırma sonrası yazıldığı belli olan, pek çok konu ve kişiye değen bir kitap bu. Pamuk’un sonsözde de belirttiği gibi Türkiye’nin bir siyasi minyatürünü oluşturma isteği de belli oluyor. Ancak bu minyatürde renkler bazen birbirine girmiyor değil. Kürtler, başörtülüler, siyasal İslamcılar, solcular hepsi bir arada, her biri için çok bilindik yüzler farklı isimlerle karşımıza çıkıyor. Kitapta da bahsedildiği gibi ‘orada yaşanılmadan onları ve olanları anlamamak’ var ama. Ka’nın yabancılığı anlatılanların önüne geçiyor. Ka’nın İpek’e olan aşkı, Lacivert ve Kadife’nin cümleleri de havada kalıyor. Kar, iyi bir kitap ancak benim için ‘içten’ değil. Bunu nasıl ifade edebilirim bilmiyorum. Gözlemlerimizi, yaşadıklarımızı anlatırken seçtiğimiz özenli kelimelerin bir araya gelişi gibi.
.
Orhan Pamuk kitaplarını okumaya devam edeceğim ~
Nobel ödüllü büyük(!) romancımız ve tescilli "Beyaz Türk"lerden biri olan
ne kadar objektif olabilir ki? Nişantaşı'nda doğup büyümüş, Robert Koleji'nde okumuş, Beyaz Türk bir ailenin çocuğu... 12 yıl Almanya'da Frankfurt'ta sürgün hayatı yaşamış bir başka Beyaz Türk olan Şair Ka'nın, gazeteci sıfatıyla, bir röportaj için Kars'a gitmesi ve ve Beyaz Türk kimliğiyle, Zenci Türk ve Kürt'lerin hayat tarzını, meselelerini, sıkıntılarını objektif(!) olarak tahlil, teşhiş, tesbit ve değerlendirmeleri, dünya görüşünden ne kadar bağımsız-bağlantısız olabilir ki?... Bu sorunun cevabını da kendisi (Şair Ka) Lacivert'ten (İslâmcı Terörist(!)) alıyor:
- "Ka: "Yıllardır şiir yazamadım, " dedi. "Şimdi Kars'ta şiire giden bütün yollar açıldı. Burada içimde hissettiğim Allah sevgisine bağlıyorum bunu..." Lacivert:
- "Seni kırmak istemem ama seninkisi Batı romanlarından çıkma bir Allah sevgisi" dedi. "Burada Allah'a bir Avrupalı gibi inanırsan gülünç olursun. O zaman inandığına da inanamaz insan. Sen bu ülkeye âit değilsin, sanki Türk değilsin. Önce herkes gibi olmayı dene, sonra inanırsın Allah'a..." Velhasıl Beyaz Türkleri zaten sevmem, hele onun bir de Nobel almışını hiç sevemem... Okudum, roman sanatı adına da pek bir şey yok, romancılık cihetinden, bir başka Beyaz Türk Elif Şafak bundan daha iyi... Beyaz Türkler okuyabilir...
Benim için en zor şeydir duygularımı yazmak. Çünkü hislerime cümle kurmak o kadar zor ki… Ama belki yapabilirim diye bunu deneyeceğim çünkü yazmak istiyorum. İçimde garip bir hüzün var. Bir hayal kırıklığı var.Hislerim o kadar yoğun ki içim içime sığmıyor(Sanırım şu an ağlamak istiyorum).İlk defa bir kitabı karşı böyle yoğun duygular hissediyorum. Etkilendiğim ilk kitap değil elbette ama bunda o kadar farklı şeyler hissettim ki, o kadar derinden hissettim ki aşkı, hüznü, hayal kırıklığını… Hani insan heyecanla olmasını bekler ya bir şeyi,hani hep o olması için günler sayar dakikalar sayar, hani sonra olmaz ya işte öyle bir Kırgınlık...Karakterlerin yaşadığı duyguları yaşamışçasına hissettirdi bu kitap bana.Konusu değil beni etkileyen kurgusu değil ama içimde garip bir hüzün saklı. “Ka”nın kurduğu hayallerin olmayışı belki,belki İpek’e duyduğu tarifsiz aşkı beni böyle etkileyen. Bilmiyorum ama benim için bir siyasi kitaptan çok bir şairin aşkını,korkularını, hayallerini anlatan bir eserdi. Ama Kitabın siyasi yönünü de es geçemem tabii ki.Yaşanmışla yaşanmamış arasında bir siyasi dönemde buldum kendimi.Geçmiş siyasetten çok benzer yönler buldum.Pamuk objektif olmakla ve eserinde bir çok görüşte insanı ele almakla birlikte Kendi fikirlerini de eserde çıtlatmış.
Bu kitap okuduğum dördüncü Orhan Pamuk ve benim için birinci sırada. İyiki önyargılara kulak asmadan Orhan Pamuk’la tanışmışım diyorum. Dili biraz ağır olsa da bazen okuyunca çok farklı bir haz duyuyorum kaleminden.İyiki tanımışım seni Pamuk.
Orhan Pamuk okumaya Kara Kitap'tan başlama talihsizliğini yaşamış biri olarak, uzun bir süre yazarın diğer kitaplarını elime alamayacağımı sanmıştım. Çünkü ''Kara Kitap'' beni, okurken çok zorlamıştı. İşte ''Kar '' adlı bu kitaba da, acaba yine aynı şekilde zorlanırmıyım korkusuyla başladım. Bu defa zorlanmadım ama açık söyleyeyim zaman zaman da bıkkınlık ve sıkılma yaşamadığımı söyleyemem.
Yazar bu kitabında, kitabın yazıldığı dönemlerdeki Türkiye'nin gündeminde olan toplumsal ve siyasi olaylardan kurguladığı bir hikayeyi anlatıyor. Bu olaylara ek olarak duygusallık ve dramın da hakim olduğu anlatımda gerçek şöyleydi böyleydi diye tartışmanın bir yararının olacağını sanmıyorum. Sonuçta her şey yazar tarafından iyi kurgulanmış bir olaylar zincirinin hikayesidir. Sadece eleştireceğim şey, sık tekrarlar ve uzun cümlelerin zaman zaman okuyanı biraz yoruyor olması. Bu durumun da, tamamen yazarın kendi yazım özelliğinin bu şekilde olmasından kaynaklandığını sanıyorum.
Kısaca söylemek gerekirse, eğer Orhan Pamuk okuyacaksak, öncelikle yazarın bu özelliğini baştan kabul ederek kitaplarını elimize almamız gerekiyor.
Kitap, yazarın yazdığı tek siyasi roman özelliği taşımasından dolayı, okunması gereken kitaplardan biri olarak ta değerlendirilebilir.