Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Kanadı Kırık Kuşlar - Ayşe Kulin | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Kanadı Kırık Kuşlar Kitap Bilgileri


Yazar: Ayşe Kulin
Tahmini Okuma Süresi: 11 sa. 6 dk.
Sayfa Sayısı: 392
Basım Tarihi: Kasım 2016
İlk Yayın Tarihi: Kasım 2016
Yayınevi: Everest Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9786051850788
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Kanadı Kırık Kuşlar Kitap Tanıtımı


"Kanadı kırık kuş her yerde diken üstünde yaşar... Ona her yer gurbettir..."



1930ların Almanyası... Nazilerin baskısından bunalan Yahudi asıllı tıp doktoru Gerhard Schlimann, çemberin yeterince daraldığını, kendi ve ailesi için tek çarenin kaldığını hisseder: Kaçmak...



Ancak işsizliğin, savaşın habercisi toplumsal karmaşaların ve her yere yayılan ayrımcılığın cenderesindeki bir dünyada insanca yaşanacak bir yer bulmak hiç de kolay değildir. Zira Gerhard Schlimann ve diğer Yahudi entelektüellere sözümona gelişmiş ülkeler bir bir sırt çevirirken, bir tek Avrupa'nın kıyısındaki genç bir Müslüman ülkesi kucak açar: Türkiye Cumhuriyeti...



Ayşe Kulin Kanadı Kırık Kuşlar'da, bir ailenin 1930'larda Almanya'da başlayan ve ister bu ülkenin yerlisi ister yabancısı olsun, bir türlü sonlanamayan sürgün olma halini gözler önüne seriyor. Atatürk'ün davetiyle Türkiye'ye gelen, birçok bilim dalının temellerini atan Yahudi asıllı entelektüellerin ve Türk olmayı seçen Schlimann ailesinin dramına tercüman oluyor. Yakın tarihimizde ve günümüzde yaşanan çalkantılı günlere ışık tutarak üç kuşak kadının, Susan, Sude ve Esra'nın zorlu ayakta kalma macerasını, başka bir deyişle, kanadı kırık da olsa gökyüzü var olduğu müddetçe asla uçmaktan vazgeçmeyen kuşları anlatıyor...




Kanadı Kırık Kuşlar Kitaptan Alıntılar


1. "“ Huzur bulunmuyor bugünlerde. Karaborsaya düşmüş. “"




2. "İnsanın içi kan ağlarken, her şey günlük güneşlikmiş gibi davranmak o kadar zordu ki ..."




3. "Kapıldım gidiyorum. Bahtımın rüzgarına. Ey ufuklar diyorum. Yolculuk var yarına."




4. "“ Kalp kırıklığı iyileşmez. Hep sızlar. “"




5. "Dini , ırkı ne olursa olsun ,

kim uğraşırdı ki ?"




6. "' Kalp kırığı iyileşmez . Hep sızlar . '"




7. "İyilik anlatılmaz bu bir.Herşey göründüğü gibi olmayabilir bu iki."




8. "' Alooo ! Beni sevecek kimse yok mu şu dünyada ? Varsa ortaya çıksın ! Hemen ! '"




9. "Esra , insanın inancı kalbinin derinindedir . İnancı , Allah'la kendi arasındadır ."




10. ""𝙺𝚊𝚗𝚊𝚍ı 𝚔ı𝚛ı𝚔 𝚔𝚞𝚜̧ 𝚑𝚎𝚛 𝚢𝚎𝚛𝚍𝚎 𝚍𝚒𝚔𝚎𝚗 𝚞̈𝚜𝚝𝚞̈𝚗𝚍𝚎 𝚢𝚊𝚜̧𝚊𝚛..""




11. "Kadınların en ufak şeyleri dert edinme huyları vardı."




12. "İnsanlar çıldırmış!"




13. "İnsanın içi kan ağlarken , her şey günlük güneşlikmiş gibi davranmak o kadar zordu ki ..."




14. ""Keyfiniz kaçık gibi de ... ""




15. "Zamanın ruhu her şeyden güçlüdür kızım, zaman insanı kendi ruhuna boyun eğdirir. Sen en iyisi, kalbinin içine bak, orada ne varsa odur!"





Kanadı Kırık Kuşlar Kitap İncelemeleri


1930 lu yıllarda Almanya-da Naziler'in Yahudilere yaptığı baskıların kaleme aldığı #kanadıkırıkkuşlar kitabıylayım.
Tıp doktoru Gerhard Schilmann ve ailesinin bu baskılar sonucu 1933 yılında Istanbul üniversitesi'nin ilk hocalarından biri olarak Türkiye 'ye uzanan yolculuğunu ve zorlu şartlarda kendilerine kucak açan Türkiye 'de dört kuşak sonrasına 2000 'li yıllara kadar olan süreçte hayat hikayelerine tanıklık ediyoruz.
Gerhard'in yanısıra birçok yahudi meslek hayatları son bulmuşken Türkiye onlar içinde başlangıç olmuştur.
Yaşanan sıkıntılar sona ersede ilerleyen zaman içersinde aynı sorunlar farklı şekilde tekrar meydana gelir.

Yıllar içinde Türki'yede yaşanan önemli olaylarada yer verilen kitapta Gerhard'da şu sözleri ile Atatürk'e ve Türk milletine olan minnettarlığını dile getirmiş..

“İyi miyim? İyi miyim? Ben! Kendi vatanımda Yahudi olduğum için aşağılık ırktan sayılan ben, hor görülen, kürsümden kovulan, işimi, evimi, vatanımı terk edip kaçmak zorunda kalan mülteci ben, dünyanın öteki ucunda ki bu ülkede, billurların, mermerlerin, paha biçilemez sedef kakmaların ışıltısıyla parlayan, nice değerli mobilyalarla, tablolar ve halılarla süslü bu muhteşem Saray’da, Türkiye’nin en seçkin bin kişisinden biri, saygıdeğer bir profesör olarak bulunuyorum. Evet efendim, iyiyim. Çok iyiyim. Yeniden doğmuş gibiyim.”

"Doğduğun yer değil, yaşadığın yerdir senin vatanın. Ekmek teknenin menzilini dolduran yerdir."




Ahmet Kulin bana Jasque Marquezin akıcı anlatımının bizdeki temsilcisi gibi geldi. siyasi nefretten dolayı insanların bölünmesini ve toplumdaki huzurun yok olması nedeniyle başka bir ülkeye demokratik yerlere gitmek zorunda kalışını yürek burkularak okuyoruz. Cümleler çok acı ve çarpıtıcı. Nerdeyse her kelimenin altını çizmek istiyorsunuz bu kısımları. Dünya savaşı o zaman nefretin adı olan Nazizmin kan dondurucu cinnetinin hayatını mahvettiği insanlar. Nefret dilinin yıkıcılığını ciğerleriniz yana yana çaresizlikle okuyorsunuz. Kulin o kadar gerçekçi anlatmış ki Kitabın ilk kısımında anlatılan bu korku panik ve güvensizliği acizliği umutsuzluğu iliklerinizde hissediyorsunuz. Bizi toplum demokrasi ve afaroz edilme üzerine düşündüren bir kitap. Ama yazarın her kitabında Cumhuriyetin ilk yıllarına dair objektiflikten uzak olan yanlı bakış açısı bulduğu her fırsatta her şey o dönemde muhteşemmiş ve hatasızmış gibi hayranlıkla bahsetmesi okuru rahatsız ediyor. Çünkü yazar her şeyi eleştirel yaklaşmalıdır ki okura katkı sağlayabilsin ve okurun ufkunu genişletebilsin.Doğrular ve yanlışlar birlikte aktarmalı kararı okura bırakmalıdır. İşte bunun olmaması bir okur olarak benim hoşuma gitmedi. Ama özellikle Nazinin yanlışlarla dolu nefret dilinin anlatıldığı başlar çok çarpıtıcıydı. Darbeler arasında geçen ve günümüze kadar uzanan gezi olaylarını ve 2016 darbesini de içine alan uzun bir dönem kitabı. Mutlaka ama mutlaka okuyun. İyi okumalar. Var olun.




1930 lu yıllarda Almanya'da başlıyor hikaye ve 4 kuşağı içeriyor. 1. Dünya Savaşı öncesinde başına gelecekleri anlayıp Almanya'dan kaçan yahudi bir ailenin hayatını anlatırken arka planda dönemin siyasi olaylarına da yer veriyor yazar ancak çok da derin bir anlatım değil elbette bu kısımlar. Yine de 1930 lardan bugüne hızlı bir özet niteliğinde diyebiliriz. 1. Dünya savaşının etkileri, 6-7 Eylül olayları, darbeler...
İçine doğduğunuz din ya da mensubu olduğunuz ırk yüzünden neler yaşayabilirsiniz? Her ikisini de siz seçmiyorsunuz aslında ama dünyanın bir yerinde manyağın biri sizi düşman ilan edebiliyor ve kendinizi bir anda bambaşka bir ülkede bulabiliyorsunuz, tabi şanslıysanız ve yaşıyorsanız. Ya da soydaşınız başka bir ülkede olay çıkardı diye yaşamakta olduğunuz ülkede eviniz işyeriniz yağmalanabiliyor. Düne kadar komşu dedikleriniz size anlamsızca düşman olabiliyor.
Siyasetin kirli yüzü maalesef asla olduğu yerde kalmıyor. Kullanılmaya en müsait alan olan din ve milliyetçilik duyguları, kirli ellerde dünyanın en tehlikeli silahı haline gelip toplu katliamlar yapılıyor.
Ayşe Kulin yine akıcı bir şekilde yazmış ve ilk sayfadan itibaren hiçbir sayfada sıkılmadım okurken. Okudukça neden daha çok okumamız, neden daha çok çalışmamız gerektiğini daha iyi anlıyor insan. Okuyan insan sorgular, çalışan insan üretir. Sorgulayan ve üreten insanlarla birlikte yaşamak dileği ile...




Yine Ayşe Kulin farkı ile akıcı, yalın bir dil ile yazılmış şahane bir roman…

Kanadı Kırık Kuşlar romanı ile tarihte bir yolculuğa çıkartıyor bizi Ayşe Kulin.
1930 lu yılların Almanya'sında başlıyor hikayemiz.
Yahudi Tıp Doktoru olan Gerhard Schlimann ve ailesinin huzurlu hayatı, Nazilerin baskısı nedeni ile cehenneme dönüşmeye başlıyor.
Çember iyice daraldığında ise kendisi ve ailesi için tek çarenin kaçmak olduğunu anlayan Gerhard bir karar veriyor ve İsviçre de yaşayan Kayınvalide - Kayınpederinin yanına kaçıyorlar.
İsviçre ye yerleştikten sonra yüzlerine kapanan kapılar nedeni ile gelişmiş ülkelerin hiç birinde iş bulamayan Gerhard’ın yardımına, Müslüman bir ülke olan Türkiye Cumhuriyeti kapılarını açıyor ve iş imkanı sunuyor.
Schlimman ve ailesi sayesinde kabul edilen 15 Akademisyen ile birlikte Türkiye ye yerleşiyorlar ve yeni hayatları zorlukları ile birlikte başlıyor.
Kanadı Kırık Kuşlar romanı 1930 Almanya’sında başlıyor ve 2000 li yılların Türkiye’sine kadar uzanıyor.
Schlimann ailesinin 4 kuşak hikayesini okurken bir yandan da Türkiye de yaşanan siyasi ve toplumsal olaylara değiniyor yazarımız.
Yaşanılanlar derinden etkiliyor insanı ve savaşın gerçek yüzünü bir kez daha gün yüzüne çıkartıyor bu roman.

Yine çok severek okuduğum bir Ayşe Kulin kitabı. Herkese kesinlikle tavsiye ediyorum.

"Kendi vatanında bile yabancıdır kanadı kırık kuşlar"




Merhaba sevgili kitap kurtları,
Yine güzel bir kitap incelemesi ile birlikteyiz. Ayşe Kulin hanımefendinin kalemi çoğu zaman bizden birinin anlatımı gibi içten ve samimi geliyor. Bu eserindede Hitler döneminden günümüze kadar olan gerek siyasi olaylar, gerek yerel halk ve yurdumuza zulümlerden kaçagelmiş insanların Türkiye kurulduğunda, gelişirken, hangi sancıları yaşadılarsa bize apaçık anlatılan bir eser olmuş. Dini, dili, uyruğu ne olursa olsun Türkiyede kendini ait hissedip, yaşadığı coğrafya için var gücüyle çalışan nice emekçilerin zorlu yaşam mücadelelerini yakından görmemizi, hissetmemizi sağlayan, okurken karakterlerle güçlü bağ kurduran, sevindiklerinde, aşık olduklarında, üzüldüklerinde kısacası her ne yaşadılarsa bu uzun zaman dönemini okurken beraber geçirdiğinizi hissedeceksiniz. Umut veren sevgileri, azimle çalışan vefalı halleri, beni hele ki şuan ki Türkiye döneminde bir silkeledi. Atamızın verdiği emek ve gayreti, onca galeyana getirilmiş insanlara karşı verilen tutumu karşısında günümüzde ne denli gayretsiz olduğumuzu da hissettirdi. Nerede yaşarsanız yaşayın, hangi milletten olursanız olun, insan olmak insani duygularda buluşabilmek, aynı olduğumuzu kabul edip ötekileştirmemek, hoşgörü içerisinde olmak aslında ne güzel bir huy ve medeniyet simgesi. Bildiğiniz üzere kitabın içeriği ile ilgili çok anlatımda bulunup heyecanı kaçırmak istemem ki zaten bu kitabı elinize aldığınızda heyecanın hiç eksilmeyeceğini düşünüyorum. Bana bu kitabı okumam da vesile olan öneren ve hediye eden dostlarıma teşekkür ederim, bize bu güzel eseri kazandıran Ayşe Kulin hanımefendinin kalemine sağlık diyorum, keyifli okumalar dilerim.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: