Kaçak ve Sahaf Mendel Kitap Bilgileri
Yazar: Stefan Zweig
Tahmini Okuma Süresi: 1 sa. 35 dk.
Sayfa Sayısı: 56
Basım Tarihi: Nisan 2020
İlk Yayın Tarihi: Eylül 2017
Yayınevi: Mavi Çatı Yayınları
ISBN: 9786052940990
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Kaçak ve Sahaf Mendel Kitap Tanıtımı
Sahaf Mendel' de, tüm hazinesi kitap sevgisi ve bilgisinden hikayesi, savaşın kültüre barbar saldırısı anlatılıyor.
Kaçak'ta ise evine dönmek isteyen Boris adlı bir Rus'un Cenevre Gölü'nde bir balıkçı tarafından bulunması ve evine dönme mücadelesi sırasında bulunduğu gölde hayatına kıymasının trajik hikayesi zihinlerde bir hüzün bırakıyor.
Kaçak ve Sahaf Mendel Kitaptan Alıntılar
1. "Ağzımda acı bir tat vardı, geri dönüşü olmayan bir mazinin tadı."
2. ""Sana yardım edemem Boris. İnsanlar artık birbirine yardım etmiyor.""
3. "Kitapların kendi yazgısı vardır."
4. "Dünyada kitapları dışında onu ilgilendiren hiçbir şey yoktu.."
5. "Artık ne o insanların farkındaydı, ne de insanlar onun."
6. "Ağzımda acı bir tat vardı, geri dönüşü olmayan bir mazinin tadı."
7. "Kitapların kendi yazgısı vardır."
8. ""Üstün başarının ve sıradışı bir kapasitenin sadece zihinsel konsantrasyonla, delilik sınırındaki muazzam bir saplantıyla gerçekleşmesinin mümkün olduğunu anlamam onu gözlemlemem sayesinde olmuştu.""
9. ""Ağzımda acı bir tat vardı, geri dönüşü olmayan bir mazinin tadı.Buralardan çekip gittiğimizde tozun üzerindeki ayak izlerimizi bir rüzgar süpürüp götürecekse yaşamanın ne anlamı var ki ? ""
10. "Sana yardım edemem Boris. İnsanlar artık birbirine yardım etmiyor."
11. "Kitaplar onu büyülerdi ama para asla."
12. ""Sana yardım edemem Boris. İnsanlar artık birbirine yardım etmiyor.""
13. "''İnsan Jacob Mendel gibi birini kolayca unutamaz!''"
14. ""Buralardan çekip gittiğimizde tozun üzerindeki ayak izlerimizi bir rüzgâr süpürüp götürecekse yaşamanın ne anlamı var ki?"
15. ""...içime dönüp bir şey bulabilir miyim diye bakındım. Lanet olsun, derinliklere inemiyordum!""
Kaçak ve Sahaf Mendel Kitap İncelemeleri
İki hikayeden oluşan bu kitapta Stefan Zweig iki hikayede de savaş yüzünden etkilenip zarar gören masum iki insanı kaleme almış.
Bu kitabı ikinci okuyuşum ve ilk defa okuduğumda olduğu gibi beni yine derinden etkiledi. Özellikle Sahaf Mendel hikayesi beni çok duygulandırıyor böylesi mükemmel bir insanın barbar ve acımasız insanlar yüzünden yavaş yavaş yok oluşu beni çok üzüyor. Neyse kitap konusuna gelecek olursam;
'Kaçak' hikayesinde, kaçak bir asker olan Boris kimsenin dilini anlamadığı bir yabancıdır. Boris savaştan kaçarak yürüyerek, yüzerek evine ailesine ve çocuklarına kavuşmayı düşünürken kendisini bulanlar ve polis bunun kolay olmayacağının farkına varmaktadır. Ailesinin hasretine dayanamayan Boris'in ve umutlarının git gide yitirilmesi sonucu nasıl masum bir hayatın yok oluşunu okuyoruz.
'Sahaf Mendel' hikayesinde ise hayatını kitaplara adamış ekonomik bir beklentisi olmayan Mendel’i anlatmaktadır. Mendel, yaşadığı şehrin kitap üzerine ihtisas yapmış adamı olarak biliniyor. Mendel'in tek yaptığı evi gibi benimsediği dükkanda oturup, gazete okumadan, insanlarla diyalog kurmadan ve etrafında olup bitenden bihaber bir şekilde kitapların büyülü dünyasına gömülmek. Kitap kurtlarının hepsi Mendel'i tanıyor. Mendel, arayıp bulunamayan tüm kitapları bulup, basım yılı, yazar adı ve fiyatına kadar her şeyi bilen birisi. Kitap isterse dün çıkmış olsun onun için bu fark etmiyor. Kısaca kitaplar ondan sorulur. Fakat bir gün savaş patlak verir ve talihsiz bir nedenden dolayı Mendel evi gibi benimsediği yerden ve kitaplardan koparılır ve bir süre sonra geri döndüğünde ise artık kimse karşısında eski Mendel'i bulamaz.
Yine bir Zweig kitabı. Kısa, öz ama bir o kadar da etkileyici. Bir çırpıda okunup bitirilecek bir kitap. Lakin etkisi o kadar kısa değil.
Kitap 2 hikayeden oluşuyor. Stefan Zweig bu iki hikayede de savaştan etkilenen masum iki insanı anlatıyor. Ve ikiside çaresizlik, açlık, yoksulluk üzerine. Bu hikayede savaşın insanları nasıl yobazlaştırdığını ve savaşın kültüre olan barbar saldırısını göreceksiniz.
Birinci hikaye yani "Kaçak" hikayesinde, kaçak bir asker olan Boris kimsenin dilini anlamadığı bir yabancıdır. Boris savaştan kaçarak evine, ailesine kavuşmayı düşünürken bir balıkçı tarafından bulunur ve onu bulan kişilerin ona yardım edilmesinin zor olduğunu anlatırlar. Bunun üzerine Boris tüm umudunu yitirip hayatına son verir.
İkinci hikaye yani "Sahaf Mendel" hikayesinde, hayatını kitaplara adamış ekonomik bir beklentisi olmayan Mendel 'dir. Mendel'in tek yaptığı evi gibi benimsediği dükkanda oturup kitapların büyülü dünyasına gömülmek. Fakat bir gün talihsiz bir nedenden dolayı kitaplarından ve evi gibi benimsediği yerden, masasından koparılmak zorunda kalır. Trajik bir sonla hayata veda ediyor.
Beni en çok etkileyen hikâye, Sahaf Mendel hikayesi. Gerçekten çok etkileyici bir kitap. Okumak isteyenlere tavsiye ederim.
Keyifli okumalar....
....
"-İsa aşkına, bana yardım edin! Yardım edin yoksa tüm ümitlerimi kaybedeceğim.
-Sana yardım edemem Boris. İnsanlar artık birbirine yardım etmiyor."
........
"Ağzımda acı bir tat vardı, geri dönüşü olmayan bir mazinin tadı. Buralardan çekip gittiğimizde tozun üzerindeki ayak izlerimizi bir rüzgar süpürüp götürecekse yaşamanın ne anlamı var ki?"
Kitap iyi öyküden oluşuyor.
KACAK:Boris adındaki Rus'un Cenevre gölünde bulunması,dönemin içinde bulunduğu savaş sebebiyle balikci tarafından bulunan bu adam hakkında bir türlü ne yapılacağına karar verilememesi,Boris'in eve dönme çabası ve nihayetinde aynı gölde,aynı balıkçı tarafından kendi çabasıyla eve dönmeye çalışan Boris'in hazin sonu anlatılıyor.
Ne yazık ki bir sürü insan bu adamı anlamıyor,yardımcı olmuyor,tek istedigi ailesine kavuşmak olan bu adam çaresizlikten ölümüne kendi imzasını atıyor.kisa ama etkileyici bir hikaye.
MENDEL:MUTHIS BIR HIKAYE.
Hayatını kitaplara adamış,hayatı sadece kitaplarla sınırlı olan SAHAF MENDEL.Dış dünyayla bütün bağlantısını koparıp,hatta dışarıda başlayan savaşı bile farketmeyecek kadar kitap aşığı,kitap tutkunu olan SAHAF MENDEL.
Tam bir ayaklı kütüphane diye tabir edebileceğimiz MENDEL'İ ve yaşadıklarını anlatan öykü resmen insanın içine işliyor.
Yazık ki sadece kitap sevdasi yüzünden yanlış anlaşılmalar mağduru olan bu sebepten cok sevdiği kitaplarından ayrı düşen MENDEL'in içine düştüğü sıkıntılı durumlar okuyucuyu derinden etkiliyor.
Savaş sırasında insanların daha da acimasizlastigini,değişen insan profillerini göz önüne sermiş yazar.
SAHAF MENDEL gibi insanlara sahip cikmak gerek.
KAÇAK & SAHAF MENDEL
Tartışmanın ateşi giderek artarken, kaçağın ürkek gözleri bu kalabalığın ortasındaki tek adama, kaderinin ne olduğunu söyleyebilecek olan otel müdürünün dudaklarina kilitlenmişti. Gözlerinden oraya gelişinin yarattığı karmaşayı
anlamış gibi görünüyordu. Tartışma son bulduğunda ellerini birleştirip, kutsal bir ikonun önünde dua eden kadın gibi yalvaran gözlerle müdürün yüzüne baktı. Onun bu hareketi herkesi duygulandırdı. Otel müdürü ona samimi bir şekilde bakıp içinin rahat olmasını söyledi. Burada bir süre kalmasına izin verilmişti. Kimse ona zarar vermeyecekti ve ihtiyaçlarını beldenin pansiyonunda karşılayabilecekti. Rus, müdürün elini öpmek istedi ama müdür alışkın olmadiği bu şükran şekline izin vermedi. Kaçağı ihtiyaçlarını gidermesi için pansiyona götürdü. Adama tekrar her şeyin yolunda olduğunu söyledi ve dostça başını sallayarak oradan ayrılıp oteline döndü.
SAHAF MENDEL Aslında kızgın olmakta haklıydı. Sadece bir yabancı, bir cahil Jacob Mendel'e bir kitap listesi verebilir, onu bir kitapçı asistanı ya da halk kütüphanesindeki bir memur yerine koyabilirdi. Onu daha iyi tanımış olsaydım, bu sözüm ona nezaketimin bu yoldan çıkmış dâhiyi ne kadar
kızdırmış olduğunu tam olarak anlayabilirdim, çünkü bu adamın kirli ve siradan görünen alnının gerisinde muazzam bir hafızası vardı ve bunu biliyordu.
Varlıklı bir ailenin çocuğu olan Stefan Zweig, küçük yaşlardan itibaren kültür ve edebiyat alanında eğitim görmeye başlamış, ingilizce, fransızca, almanca, yunanca ve latince öğrenmiş. Viyana ve Berlin üniversitelerinde felsefe bölümünden mezun olmuş. İlk şiirlerini lisedeyken, Hugo Von Hofmanntshal'den etkilenerek yazmış. 1901'den sonra fransız sanatçılar Poul Voltaire ve Baudelaire' in şiirlerini almancaya çevirmiş. I. Dünya savaşı'nda (1914-1917) gönüllü olarak Viyana'da savaş karargâhında savaş arşivi'nde memur olarak çalışmış. Stefan Zweig sade, anlaşılır, yalın bir dille kaleme aldığı, çok beğenerek okuduğum " Kaçak & Sahaf Merdel " Eserinde I. Dünya savaşı sırasında iki ayrı insan ve iki ayrı hayatın hikayesi yer almaktadır. İlk hikaye "Kaçak" ta 1918'de bir balıkçı, küçük bir isviçre kasabasından pek de uzakta olmayan gölde teknesindeyken bir salın üzerinde kürek çekmeye çalışan yorgun ve üşüyen adamı görüp teknesine alıyor. Yanına aldığı adam evine dönmeye çalışan bir askerdir. Evine dönmek isteyip bir türlü dönmeyi başaramaması intihar etmesine neden olur. Diğer bir hikaye "Sahaf Mendel"de ise eşsiz belleği ve bilgisiyle Viyanalı entelektüellerin göz bebeği Sahaf Jakop Mendel' in trajik hikayesi anlatılmaktadır. Tam bir kitap kurdu olarak tanımlayabileceğimiz; kitaplarla yaşayan, kitaplara dalıp dünyadan kopan adamın başına savaş sırasında talihsiz bir olay gelmektedir. Olaylar sırasında alıkonulan Mendel Viyana'ya geri döndüğünde; Ne Mendel eski Mendel'dir ne Viyana eski Viyana'dır.