Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

James C. Davis Alıntıları & En Çok Okunan Sözleri

James C. Davis En Beğenilen Sözleri



1. "Biz insanlar Evren'in merkezinde değildik. Dahası, bir keresinde gökbilimci Carl Sagan'ın yazdığı gibi, 'Insanlardan çok daha fazla sayıda gökada barındıran bir evrenin unutulmuş bir köşesinde saklanmış bir gökadanın içinde kaybolmuş sıradan bir yıldızın önemsiz bir gezegeninde' yaşıyorduk."


- İnsanın Hikayesi



2. ""Gök kubbe başımıza yıkılsa bile, adalet yerini bulmalıdır.""


- İnsanın Hikayesi



3. ""Geçmişten bugüne tanrıların gücünü fakirlerin şükründen aldığı söylenir.""


- İnsanın Hikayesi



4. ""İnsanın öyküsünü yazmak bir bavul hazırlamaya benziyor; her şeye yer bulamıyorsunuz.""


- İnsanın Hikayesi



5. "Geçmişten bugüne tanrıların gücünü fakirlerin şükründen aldığı söylenir."


- İnsanın Hikayesi



6. "Görmediğimiz bir şeyi gördük inceleyince hücrelerimizi
Alın yazımızı gördük, lambamızın cinini: genlerimizi."


- İnsanın Hikayesi



7. ""Son gününü görmeden, kimseye mutluluğa ermiş demeyin. Yalnızca ölüler azadedir acıdan.""


- İnsanın Hikayesi



8. ""Doğruyu para için, yoksulu bir çift çarık için sattılar.""


- İnsanın Hikayesi



9. "- Söyleyin doktor, neye sahibiz, bir cumhuriyete mi, yoksa bir krala mı?
- Bir cumhuriyete hanımefendi... Eğer uygulayabilirseniz."


- İnsanın Hikayesi



10. "Herhangi bir tür bizi yok edecekse, bu
hiç kuşkusuz kendi türümüz olacak."


- İnsanın Hikayesi



11. "Atalarımızdan en önemlisi Homo erectus'tu,yani Dik İnsan.Böyle adlandırılmalarının nedeni iki ayak üzerinde durmalarıydı.Erectus yeryüzünden silinmeden önce,ait olduğumuz türün atası oldu.Biz Homo sapiens yani akıllı insanız.
Antropologlar ne zaman eski bir kafatası bulsa düşüncelerini değiştirirler ama bizim alttürümüzün yaklaşık 160.000 yıl önce sapiens'ten evrimleştiğinden bir hayli eminler.Sapiens'in bir alttürü olduğumuzu belirtmek için kendimizi Homo sapiens sapiens yani Akıllı Akıllı İnsan olarak adlandırıyoruz.Günümüzde yeryüzündeki tek insan türüyüz."


- İnsanın Hikayesi



12. ""Söyleyin doktor, neye sahibiz, bir cumhuriyete mi, yoksa bir krala mı?"
"Bir cumhuriyete hanımefendi,"
"eğer uygulayabilirseniz.""


- İnsanın Hikayesi



13. "Siz dıştan güzel görünen, ama içi ölü kemikleri ve her türlü pislikle dolu badanalı mezarlara benzersiniz."


- İnsanın Hikayesi



14. "...Kuroş yeniden Orta Asya'ya döndü ve Hazar Denizi'nin doğusundaki bazı göçebelerle savaştı. Basit kabile insanları Persleri yendiler, kudretli Kuroş'u öldürdüler."


- İnsanın Hikayesi



15. "İnsanlar birbirlerini denizdeki balıklar gibi yiyip bitiriyor."


- İnsanın Hikayesi



16. "İşçilerin zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyleri yoktur."


- İnsanın Hikayesi



17. "Son gününü görmeden, kimseye mutluluğa ermiş demeyin. Yalnızca ölüler azadedir acıdan."


- İnsanın Hikayesi



18. "Tarih, olabilecekken olmamış bir sürü şeyle doludur..."


- İnsanın Hikayesi



19. "Bu yeni düzen silahları bırakma konusunda hiç de istekli değildi,"


- İnsanın Hikayesi



20. "Gök kubbe başımıza yıkılsa bile, adalet yerini bulmalıdır."


- İnsanın Hikayesi



21. ""Dünyanın beni nasıl gördüğünü bilmiyorum, ama ben kendimi, önünde gerçeğin engin denizi keşfedilmemiş dururken, deniz kıyısında oynayan ve arada sırada bulduğu pürüzsüz bir çakıl taşı veya güzel bir deniz kabuğuyla oyalanan bir çocuk gibi görüyorum.""


- İnsanın Hikayesi



22. "Her türlü canlının amacı hayatta kalmaktır, ama biz insanlar hayatta kalmaktan daha fazlasını yaptık."


- İnsanın Hikayesi



23. "“Soylu insanlar rüzgara; sıradan insanlar otlara benzer; rüzgâr estiğinde otlar eğilir.”"


- İnsanın Hikayesi



24. "“Uygarlaşmanın ilk yaşandığı yerin şimdiki Irak'in güneyindeki bölge olduğu söylenir.
"Mezopotamya" Yunanca da "Irmaklar arasındaki Ulke" anlamına gelir.”"


- İnsanın Hikayesi



25. "Davut artık kral olduğundan, kabileleri birleştirmesi gerekiyordu. Bunu gerçekleştirmenin bir yolu,değişik kabilelerden ve topluluklardan kadınlarla evlenmekti. Din, kabileleri birbirine bağlayan ve hükümdarlığı sağlamlaştıran bir araçtı."


- İnsanın Hikayesi



26. "Dünyanın her yerindeki yoksul kırsal bölgelerde çocuklar bir değerdir. Aileye çiftçilik işlerinde yardım ederler ve yaşlandıklarında anne babalarına bakarlar, bu nedenle çok sayıda çocuk sahibi olmak bir çeşit sosyal güvencedir."


- İnsanın Hikayesi



27. ""Atalarımızdan en önemlisi Homo Erectus'tu, yani Dik İnsan.
Böyle adlandırılmalarının nedeni iki ayak üzerinde durmalarıydı. Homo Erectus yeryüzünden silinmeden önce, ait olduğumuz türün atası oldu. Biz Homo Sapiens yani akıllı insanız.

Antropologlar ne zaman eski bir kafatası bulsa düşüncelerini değiştirirler ama bizim alttürümüzün yaklaşık 160.000 yıl önce sapiens'ten evrimleştiğinden bir hayli eminler. Sapiens'in bir alttürü olduğumuzu belirtmek için kendimizi Homo Sapiens Sapiens yani Akıllı Akıllı İnsan olarak adlandırıyoruz. Günümüzde yeryüzündeki tek insan türüyüz.""


- İnsanın Hikayesi



28. "Kültürde "yüz çiçek açsın", bilimde "yüz fikir yarışsın.""


- İnsanın Hikayesi



29. "Dünyanın her yerindeki yoksul kırsal bölgelerde çocuklar bir değerdir. Aileye çiftçilik işinde yardım ederler ve yaşlandıklarında anne babalarına bakarlar, bu nedenle çok sayıda çocuk sahibi olmak bir çeşit sosyal güvencedir. Yoksullar, en azından belli bir noktaya kadar, çok çocukları olduğu için yoksul değildir; yoksul oldukları için çok çocukları vardır."


- İnsanın Hikayesi



30. ""(...) Dehşet içindeydim... Ondan sonra tabii bir sürü korkunç şey gördüm; ama bu yaşadığım, aşağıya bakıp da Hiroşima'dan hiçbir şey kalmadığını görmek, öyle sarsıcıydı ki neler hissettiğimi kesinlikle anlatamam... Hiroşima yoktu, gördüğüm buydu, Hiroşima yoktu işte.""


- İnsanın Hikayesi



31. "Istırabımızın ve umutsuzluğumuzun nedenleri hırsımız ve bencilliğimizdi"


- İnsanın Hikayesi



32. "Yasa, dünyanın kraliçesidir.."


- İnsanın Hikayesi



33. "Avustralya yerlileriyle ilişkisi kesilen adadakiler 10.000 yıl boyunca ilkel yaşamlarını sürdürdü. Adadakilerin zengin bir toplumsal ve törensel yaşamları vardı ama hâlâ taştan yapılma kaba aletler kullanıyorlardı. 1800'lerin başlarında, Britanyalı göçmenler, "Kara Savaş" olarak adlandırılan bir savaşta nerdeyse bütün Tasmanları yok ettiler."


- İnsanın Hikayesi



34. "Zaman geçtikçe büyük kentler küçük kentleri denetimi altına aldı. Daha büyük devletler ve savaş, daha katı kuralları gerektirdi, bu nedenle insanlar yerini tanrılar tarafından seçildiklerini iddia eden güçlü savaşçı krallara bıraktı. Savaşçı krallar komşularıyla su hakları ve toprak için savaştı. Şöyle bir özlü sözleri vardı: "Gidip düşmanın toprağını alırsan, düşman da gelip senin toprağını alır.""


- İnsanın Hikayesi



35. "“Soylu insanlar rüzgara; sıradan insanlar otlara benzer; rüzgâr estiğinde otlar eğilir.”"


- İnsanın Hikayesi



36. "Italyan bir piskopos Kopernik'i hapishaneye atmak istemişti ve 70 yıl önce öldüğünü öğrendiğinde hayretler içinde kalmıştı. xdxd"


- İnsanın Hikayesi



37. ""Önce komünistlere saldırdılar, ses çıkarmadım çünkü komünist değildim. Sonra Yahudilere saldırdılar, ses çıkarmadım çünkü Yahudi değildim. Sonra sendikacılara saldırdılar, ses çıkarmadım çünkü sendikacı değildim. Sonra Katoliklere saldırdılar, ses çıkarmadım çünkü Protestandım. Sonra bana saldırdılar ve artık sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.""


- İnsanın Hikayesi



38. "Tamam, Tanrı bizden dinî törenler ve ibadet bekliyor ama bunları riyâkârlardan ve yoksullara haksız yere acı çektirenlerden beklemiyor. O, dinî törenlerden çok insanların nasıl yaşadığıyla ve birbirlerine nasıl davrandıklarıyla ilgilidir."


- İnsanın Hikayesi



39. "Britanyalılar; dul kadınların, ölen kocalarının cesetleriyle birlikte canlı canlı yakılmasını öngören bir Hint geleneğine son verdiler. Bunun üzerine Hintli dini liderler Ingiliz Valisine itiraz etmişlerdi;
- Fakat ekselansları, bu bizim dini geleneğimiz.
Genel Vali söyle yanıtlamıştı;
- Benim ulusumun da bir geleneği var. Erkekler kadınları diri diri yakarsa onları asarız."


- İnsanın Hikayesi



40. "“Ey yolcu, Sparta’dakilere söyle, burada onların yasalarına itaat etmeye hazır yatıyoruz.”
300 Spartalı"


- İnsanın Hikayesi



41. "“Eski Yunanlı filozof Platon yurdundan, 'Hasta bir adamın kemikli vücudu gibi bütün zengin ve verimli toprakları dökülüp gitmiş ve geriye yalnızca sıska bir iskelet kalmış' biçiminde söz eder.”"


- İnsanın Hikayesi



42. "“Gökkubbe başımıza yıkılsa bile,” der Romalıların bir sözü, “adalet yerini bulmalıdır.”"


- İnsanın Hikayesi



43. ""Söyleyin doktor, neye sahibiz, bir cumhuriyete mi, yoksa bir krala mı?"
"Bir cumhuriyete hanımefendi," ... "eğer uygulayabilirseniz.""


- İnsanın Hikayesi



44. "İnsanın öyküsünü yazmak bir bavul hazırlamaya benziyor; her şeye yer bulamıyorsunuz."


- İnsanın Hikayesi



45. "Her türlü canlının amacı hayatta kalmaktır, ama biz insanlar hayatta kalmaktan daha fazlasını yaptık."


- İnsanın Hikayesi



46. "Britanyalılar; dul kadınların, ölen kocalarının cesetleriyle birlikte canlı canlı yakılmasını öngören bir Hint geleneğine son verdiler. Bunun üzerine Hintli dini liderler Ingiliz Valisine itiraz etmişlerdi;

- Fakat ekselansları, bu bizim dini geleneğimiz.
Genel Vali söyle yanıtlamıştı;
- Benim ulusumun da bir geleneği var. Erkekler kadınları diri diri yakarsa onları asarız."


- İnsanın Hikayesi



47. ""Doğruyu para için, yoksulu bir çift çarık için sattılar. Onlar ki yoksulun başını toz toprak içinde çiğner.""


- İnsanın Hikayesi



48. "“Doğruyu para için, yoksulu bir çift çarık için sattılar. Onlar ki yoksulun başını toz toprak içinde çiğner.”
Amos"


- İnsanın Hikayesi



49. "İşçilerin zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyleri yoktur.
Karl Marx"


- İnsanın Hikayesi



50. "Düşünmek, düşündüklerini söylemek, yol göstermek tehlikeliydi."


- İnsanın Hikayesi



51. "Eski Yunanlı filozof Platon yurdundan, 'Hasta bir adamın kemikli vücudu gibi bütün zengin ve verimli toprakları dökülüp gitmiş ve geriye yalnızca sıska bir iskelet kalmış' biçiminde söz eder."


- İnsanın Hikayesi



52. "Kültürler yok olur ve yok olanların yerini yalnızca bir kültür alırsa, dünya daha sıkıcı bir yer olur."


- İnsanın Hikayesi



53. ""Dünyanın beni nasıl gördüğünü bilmiyorum, ama ben kendimi, önünde gerçeğin engin denizi keşfedilmemiş dururken, deniz kıyısında oynayan ve arada sırada bulduğu pürüzsüz bir çakıl taşı veya güzel bir deniz kabuğuyla oyalanan bir çocuk gibi görüyorum.""


- İnsanın Hikayesi



54. "İktidara gelenler kamu kaynaklarını yağmalıyor, hiçbir zaman ye­rine getirmedikleri sözleşmeler için para alıyor ve ailelerini, arkadaşlarını kamu işlerine yerleştiriyorlardı. (Kamuda çalışanların sayısı üç katına çıkmıştı.) Gerektiğinde, yaptıkları yolsuzlukları kanıtlayan belgelerin bulunduğu binaları yakıyorlardı. Zenginlerin altın banyo küvetleri satın aldıkları ve Nijerya'yı dünyanın en fazla şampanya it­hal eden ülkesi yaptıkları söylenir."


- İnsanın Hikayesi



55. ""Yaşam" diye yazıyordu "sonsuz bir mücadeledir. Güçlü olan gelişir, zayıf olan yok olur.""


- İnsanın Hikayesi



56. ""Doğruyu para için, yoksulu bir çift çarık için sattılar. Onlar ki yoksulun başını toz toprak içinde çiğner.""


- İnsanın Hikayesi



57. "“Doğruyu para için, yoksulu bir çift çarık için sattılar. Onlar ki yoksulun başını toz toprak içinde çiğner.”
Amos"


- İnsanın Hikayesi



58. "İşçilerin zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyleri yoktur.
Karl Marx"


- İnsanın Hikayesi



59. "O zamanlarda Anadolu'ya, "Küçük Asya" denirdi. "Güneşin doğduğu topraklar anlamına gelen Anadolu ismi, daha sonraları kullanılmaya başlanmıştır - ç.n."


- İnsanın Hikayesi



60. ""Doğruyu para için, yoksulu bir çift çarık için sattılar.""


- İnsanın Hikayesi



61. "Avrupa'nın üzerinde durduğu temelleri unutmamalıyız. Ortaçağda on Avrupalı'dan dokuzu toprağı işliyor ve toprağı işlemeyen "onda bir"in yaşamasını olanaklı kılıyordu. Bununla birlikte ortaçağ yazarlarının büyük bir bölümü alay etmek dışında köylülerden pek söz etmez."


- İnsanın Hikayesi



62. "“Soylu insanlar rüzgara; sıradan insanlar otlara benzer; rüzgâr estiğinde otlar eğilir.”"


- İnsanın Hikayesi



63. "Diğer pek çok Amerika Yerlisi gibi Aztekler de ilahlarına istedikleri yiyecekleri vermek zorunda olduklarını düşünüyorlardı: İnsanların kalbi ve kanları."


- İnsanın Hikayesi



64. "Aristoteles, ideal kent devletinin herkesin birbirini tanımasına olanak sağlayacak kadar küçük olması gerektiğini belirtmişti."


- İnsanın Hikayesi



65. ""Gökkubbe başımıza yıkılsa bile adalet yerini bulmalıdır..""


- İnsanın Hikayesi



66. "Hintlilerin önderi, deyim yerindeyse, inançları için yıllarca mücadele etmiş yaşlı Mohandas Gandhi'ydi."


- İnsanın Hikayesi



67. "Yeni Gine'den Avustralya'ya gitmek için açık denizde yaklaşık 100 kilometre yelken açmaları ya da kürek çekmeleri gerekiyordu . Bir kara parçasına ulaşacaklarını bilmeleri olanaksızdı... Büyük olasılıkla bu geçiş istemeden oldu, fırtınayla Avustralya'ya sürüklendiler. Avustralya'ya ayak basan bu insanların torunları günümüzde "Aborijin" yani yerli olarak adlandırılıyor; oysa yerli sözcüğünün anlattığının tersine, "baştanberi" Avustralya'da değillerdi."


- İnsanın Hikayesi



68. "İnsanlardan çok daha fazla sayıda gökada barındıran bir evrenin unutulmuş bir köşesinde saklanmış bir gökadanın içinde kaybolmuş sıradan bir yıldızın önemsiz bir gezegeninde yaşıyorduk."


- İnsanın Hikayesi



69. "Bir Sümer fıkrasında bir koca şöyle der: "Karım tapınakta, annem ırmak kıyısında, bense burda açlıktan ölüyorum.""


- İnsanın Hikayesi



70. "Çinli bir mucit, bal, kükürt ve güherçileyi karıştırıp, bu karışımı ısıtmıştı. Sonsuza kadar yaşamayı sağlayacak bir iksir arıyordu, oysa tam tersi bir etkisi olan bir şey bulmuştu. Ondan sonrakiler bal yerine odunkömürü kullandılar. Maalesef, ortaya çıkan barutu, tarihçilerin iddia ettikleri gibi, yalnızca çatapat için değil, el bombası ve mayın yapmak için de kullandılar."


- İnsanın Hikayesi



71. "Gitgide artan egemenliğimiz düşünüldüğünde, türümüz başka bir türün bizi ortadan kaldırmasına izin verir mi? Herhangi bir tür bizi yok edecekse, bu hiç kuşkusuz kendi türümüz olacak."


- İnsanın Hikayesi



72. "Hayat korkularımızdan ibarettir."


- İnsanın Hikayesi



73. "Bugün yaşamınızın kaçıncı günü ve yapabilecekken yapamadıklarınızı düşünün"


- İnsanın Hikayesi



74. "“Uzak tutun benden ezgilerinizin gürültüsünü, cenklerinizin sesini dinlemeyeceğim. Bunun yerine adalet su gibi, doğruluk ırmak gibi sürekli aksın.”
Amos"


- İnsanın Hikayesi



75. ""Geride ölüler için ağlayacak kimse kalmamıştı...""


- İnsanın Hikayesi



76. ""Gökkubbe başımıza yıkılsa bile adalet yerini bulmalıdır..""


- İnsanın Hikayesi



77. "Siz dıştan güzel görünen, ama içi ölü kemikleri ve her türlü pislikle dolu badanalı mezarlara benzersiniz."


- İnsanın Hikayesi



78. ""Bizi akıllarından çıkarsınlar; bundan sonra sanki dünyada yokmuşuz gibi davransınlar.""


- İnsanın Hikayesi



79. "Kültürde "yüz çiçek açsın", bilimde "yüz fikir yarışsın.""


- İnsanın Hikayesi



80. "Son gününü görmeden, kimseye mutluluğa ermiş demeyin. Yalnızca ölüler azadedir acıdan.
Oidipus Tragedyası"


- İnsanın Hikayesi



81. "Savaşı bitirmek için savaşıyoruz."


- İnsanın Hikayesi



82. "Hükümet yetkilileri, hem kamuya ait kuruluşlarla, hem de özel şirketlerle yakın ilişki içindeydi ve rüşvet almakta bir sakınca görmüyorlardı."


- İnsanın Hikayesi



83. "Karanfil pahalıydı; insan ucuz."


- İnsanın Hikayesi



84. "Biz insanlar Evren'in merkezinde değildik. Dahası, bir keresinde gökbilimci Carl Sagan'ın yazdığı gibi, 'İnsanlardan çok daha fazla sayıda gökada barındıran bir evrenin unutulmuş bir köşesinde saklanmış bir gökadanın içinde kaybolmuş sıradan bir yıldızın önemsiz bir gezegeninde' yaşıyorduk."


- İnsanın Hikayesi



85. "Yüzyıllar sonra, mikroskop yardımıyla vebayla ilgili her şey öğrenildi. Dıştan gözlenen özelliklerine karşın, bu bir insan hastalığı değil, oldürücü bir kemirgen, özellikle de sıçan (keme) hastalığıydı ve suçlusu da bakmesin terilerdi. Vebaya yakalanmış bir sıçan öldüğünde, pireler soğuyan ölü sıçanı terk ediyor ve başka sıçanlar arıyordu. Bu pirelerin çoğu ölen sıçanın kanını emmiş olduğundan veba bakterisi taşıyordu. Üzerinde yaşayacakları başka sıçanlar bulamazlarsa, insanlara gidebiliyorlardı (tabii ki istemeye istemeye; çünkü o kadar da kıllı değiliz). İnsan ev sahiplerini ısırdıklarında, onlara hastalığı bulaştırıyorlar ve hastalık bu insanlardan başka insanlara yayılabiliyor, binlerce insanı öldüre- biliyordu. Fakat bütün bunlar yalnızca bir kemirgen hastalığı yüzünden oluyordu."


- İnsanın Hikayesi



86. "Kitap basımı. Basılı kitaplar o zamanlar için günümüzün bilgisayarları gibi bir şeydi: Biz insanların bilgimizi saklama ve yayma biçimini tamamen değiştiren bir buluş. 1400'lerden önce müstensihler büyük paralar karşılığında kitapları el ile çoğaltıyordu. Bir kitabın kopyasını isteyen kişi, önce başka birinin kopyasını ödünç almak sonra da işi yapacak bir kâtip bulmak zorundaydı. Kâtip, isten yapılma mürekkep ve kaz tüyünden kalem kullanarak sözcükleri parşömen sayfalara tek tek kopyalıyordu."


- İnsanın Hikayesi



87. "Yalnızca ölüler azadedir acıdan"


- İnsanın Hikayesi



88. "..keşfettikleri insanlar tam olarak nerede olduklarını zaten biliyorlardı. Ama insan topluluklarının birbirleriyle bağlantı kurması, gelecekte dünyanın biçimlendirilmesine katkıda bulunacaktı."


- İnsanın Hikayesi



89. "Bazen tüccarlar ve zengin toprak sahipleri şef insana kendi isteklerini bildiriyordu, oysa köylülerin, işçilerin ve kölelerin hiç söz hakkı yoktu. Bir Sümer sözü şöyle der: "Yoksulun gücü yoktur.""


- İnsanın Hikayesi



90. ""Pavlus'un, İsa'nın yaşamını bilerek feda ettiğine dair öğretisi onun Hıristiyanlığa en önemli katkısıdır. İsa hiçbir zaman böyle bir iddiada bulunmamıştır.""


- İnsanın Hikayesi



91. ""Bir Sümer sözü şöyle der: Yoksulun gücü yoktur.""


- İnsanın Hikayesi



92. "Son gününü görmeden, kimseye mutluluğa ermiş demeyin"


- İnsanın Hikayesi



93. "Uygarlaşmanın ilk yaşandığı yerin şimdiki Irak'in güneyindeki bölge olduğu söylenir.
"Mezopotamya" Yunanca da "Irmaklar arasındaki Ulke" anlamına gelir."


- İnsanın Hikayesi



94. "Kendisine fethedecek bir yer bırakmadığı için İskender'in babasına kızdığı söylenir."


- İnsanın Hikayesi



95. ""Dünyanın yavaş yavaş ıssızlaştığını görüyorum, bizi de yok edecek gök gürültüsünün gitgide yaklaştığını duyuyorum.""


- İnsanın Hikayesi



96. ""Bir Sümer sözü şöyle der: Yoksulun gücü yoktur.""


- İnsanın Hikayesi



97. "...krallar ve yüksek tabaka birbirleriyle her zaman iyi geçinmemiştir ve 'tarihin' büyük bölümü onların birbirleriyle yaptıkları savaşların tarihidir."


- İnsanın Hikayesi



98. "“Karanfil pahalıydı; insan ucuz.”
Büyük keşifler ağır bedeller ödetmişti."


- İnsanın Hikayesi



99. ""Gök ve Yer engindir; tek bir hükümdar onlara tümüyle sahip olamaz.""


- İnsanın Hikayesi



100. ""Mezopotamya", Yunancada "Irmaklar Arasındaki Ülke" anlamına geliyor. Bölge o kadar düz ki, söylenenlere göre, kalın bir kitabın üzerine çıktığınızda her yeri görebiliyorsunuz."


- İnsanın Hikayesi



101. "Bazen bir köyün üzerinden uçakla geçiyorlar, bazı "armağanlar" atıyorlar ve yerliler bu armağanları toplarken onları bombardımana tutuyorlardı."


- İnsanın Hikayesi



102. "Vergiler, donanma ve dış ilişkiler gibi can alıcı konularla ilgili işlerde bir avuç zengin insan tekrar tekrar görev alıyordu."


- İnsanın Hikayesi



103. "Ne olurdu düşebilseydik
Baharda kiraz çiçekleri gibi
Öyle saf ve ışıklar içinde."


- İnsanın Hikayesi



104. "İşçilerin zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyleri yoktur."


- İnsanın Hikayesi



105. "Savaşı bitirmek için savaşıyoruz."


- İnsanın Hikayesi



106. "SOKRATES: Güzel. Öyleyse, sence dine uygun, dindarca olan şeyle dine aykırı olan şey nedir?

EUTHYPHRON: Bence dine uygun eylem, benim şu an yapmakta ol duğum eylemdir: Yani bir cinayet işleyeni, kutsal bir eşyayı çalanı ya da bu çeşitten başka bir kötülükte bulunan kimseyi, ister baba, ister ana, ister bir başkası olsun, dava etmektir."


- İnsanın Hikayesi



107. "Bir Japon İmparatorun açıkladığı gibi:
"Bilgi Dünyanın Her yerinde aranmalı ve Böylece Emperyal Siyasetin temeli pekiştirilmelidir.""


- İnsanın Hikayesi



108. "Son gününü görmeden, kimseye mutluluğa ermiş demeyin. Yalnızca ölüler azadedir acıdan."


- İnsanın Hikayesi



109. ""Son gününü görmeden, kimseye mutluluğa ermiş demeyin. Yalnızca ölüler azadedir acıdan.""


- İnsanın Hikayesi



110. "1800'lerin başlarında, Britanyalı göçmenler, "Kara Savaş" olarak adlandırılan bir savaşta neredeyse bütün Tasmanları yok etti."


- İnsanın Hikayesi



111. "Tarihin, bizi insan yapan şeyin ne olduğunu bulmak için geçmişi incelediği söylenir."


- İnsanın Hikayesi



112. "Bir kıtadan diğerine ama onlar bunun farkında değildi."


- İnsanın Hikayesi



113. "Fransa'da 909'da yapılan bir toplantıda din adamları şöyle şikayet ediyorlardı: "Herkes, insanî ve ilâhî yasaları küçümseyerek kendine göre iyi olanı yapıyor... İnsanlar birbirlerini denizdeki balıklar gibi yiyip bitiriyor.""


- İnsanın Hikayesi



114. "Kültürler yok olur ve yok olanların yerini yalnızca bir kültür alırsa dünya daha sıkıcı bir yer olur."


- İnsanın Hikayesi



115. ""Gökkubbe başımıza yıkılsa bile," ... "adalet yerini bulmalıdır.""


- İnsanın Hikayesi



116. "Tek bir insanın elinde çok fazla güç olmasından kaynaklanan tehlikeleri biliyordu ve ülkelerin savaşa değil, gerçekten önemi olan konulara odaklanması gerektiğini de biliyordu."


- İnsanın Hikayesi



117. "Mağaralarda o zamanın çocuklarının günümüz çocuklarına çok benzediğini ortaya koyan kanıtlar var.Araştırmacılar bazen mağaranın derinliklerinde,su birikintilerinden geçerken etrafa su sıçratmak için özel bir çaba harcayan çıplak ayaklı çocukların ayak izlerini buluyorlar."


- İnsanın Hikayesi



118. ""Bir yol bulduk. Adı demokrasi.""


- İnsanın Hikayesi



119. "Herhangi bir tür bizi yok edecekse, bu hiç kuşkusuz kendi türümüz olacak."


- İnsanın Hikayesi



120. "Pavlus'un , İsa'nın yaşamını bilerek feda ettiğine dair öğretisi onun Hıristiyanlığa en önemli katkısıdır. İsa hiçbir zaman böyle bir iddiada bulunmamıştır."


- İnsanın Hikayesi



121. "Her türlü canlının amacı hayatta kalmaktır, ama biz insanlar hayatta kalmaktan daha fazlasını yaptık."


- İnsanın Hikayesi



122. ""Son gününü görmeden, kimseye mutluluğa ermiş demeyin. Yalnızca ölüler azadedir acıdan.""


- İnsanın Hikayesi



123. "1800'lerin başlarında, Britanyalı göçmenler, "Kara Savaş" olarak adlandırılan bir savaşta neredeyse bütün Tasmanları yok etti."


- İnsanın Hikayesi



124. "Tarihin, bizi insan yapan şeyin ne olduğunu bulmak için geçmişi incelediği söylenir."


- İnsanın Hikayesi



125. "Düşünmek ,düşündüklerini söylemek,yol göstermek tehlikeliydi."


- İnsanın Hikayesi



126. "Fetih için gereken herşeye sahiptiler: Para, buharlı gemiler, tükekler ve açgözlülük."


- İnsanın Hikayesi



127. "Düşünmek, düşündüklerini söylemek, yol göstermek tehlikeliydi."


- İnsanın Hikayesi



128. "ve ( aklının bir köşesindeki ) insanların da bir çeşit hayvan olup olmadığı sorusu..."


- İnsanın Hikayesi



129. "Karanfil pahalıydı; insan ucuz."


- İnsanın Hikayesi



130. ""Her şeyi yapabilecek gücü olan Tanrı, Yaratma işine girişmeden önce bana danışsaydı, daha basit bir sistem önerirdim.""


- İnsanın Hikayesi



131. ""Gök ve yer engindir ;tek bir hükümdar onlara tümüyle sahip olamaz""


- İnsanın Hikayesi



132. ""Yoksulun gücü yoktur.""


- İnsanın Hikayesi



133. "1937 yılının Aralık ayında tek bir günde Stalin 3.167 idam onaylamış, sonra da sinemaya gitmişti."


- İnsanın Hikayesi



134. "Kölelerle ilgili yasaları düzenleyen elbette beyazlardı. Köle sahipleri, kölelere istedikleri her şeyi yapabiliyorlardı, hatta döve döve öldürebiliyorlardı. Köleler yıllarca veya on yıllarca değil, yaşamları boyunca hizmet ediyordu; onların çocukları ve çocuklarının çocukları da öyle."


- İnsanın Hikayesi



135. "Su, paha biçilmez su, yaşamlarını biçimlendirdi."


- İnsanın Hikayesi



136. ""hasta bir adamın kemikli vücudu gibi bütün zengin ve verimli toprakları dökülüp gitmiş ve geriye yalnızca sıska bir iskelet kalmış.""


- İnsanın Hikayesi



137. "Fetih için gereken herşeye sahiptiler: Para, buharlı gemiler, tükekler ve açgözlülük."


- İnsanın Hikayesi



138. "ve ( aklının bir köşesindeki ) insanların da bir çeşit hayvan olup olmadığı sorusu..."


- İnsanın Hikayesi



139. "din,kabileleri birbirine bağlayan ve hükümdarlığı sağlamlaştıran bir araçtı."


- İnsanın Hikayesi



140. "Ne olurdu düşebilseydik
Baharda kiraz çiçekleri gibi
Öyle saf ve ışıklar içinde."


- İnsanın Hikayesi



141. "1903 yılında *Flyer I* havalandı ve on iki saniye boyunca uçtu.."


- İnsanın Hikayesi



142. "Cengizoğulları bile, ne kadar acımasız olsalar da, dünvanın en büyük kıtasında düzeni sağlamışlardı.
Cengiz Han'ın hükümdarlığı sırasında bir İranlı, herhangi birinin İran'dan Orta Asya'ya kadar başının üstünde altın bir tepsi olduğu halde güven içinde vürüyebileceğini yazmıştı."


- İnsanın Hikayesi



143. "Sümerler yine de, komşu halklara öğrettikleri ve komşu halkları onlardan öğrendiği şeylerde yaşamaya devam etti. Bunlardan en önemlisi okuma yazmaydı..."


- İnsanın Hikayesi



144. "Ur-Nammu , büyük olasılıkla dünyadaki ilk kanunnamesini hazırladı."


- İnsanın Hikayesi



145. "Bir Sümer sözü şöyle der:"Yoksulun gücü yoktur.""


- İnsanın Hikayesi



146. "Kediler öldü, böylece sıçanlara gün doğdu. Bu kemirgenler insanların besin kaynakları için bir tehditti, aynı zamanda veba tehlikesini de artırıyorlardı. Dengeyi yeniden sağlamak için yetkililer adaya uçaktan paraşütle kedi attılar."


- İnsanın Hikayesi



147. "“Daha fazla şey gördüysem, bunun nedeni devlerin omuzlarının üzerinde durmamdır.”
Newton"


- İnsanın Hikayesi



148. ""Bizi akıllarından çıkarsınlar; bundan sonra sanki dünyada yokmuşuz gibi davransınlar.""


- İnsanın Hikayesi



149. "Herhangi bir tür bizi yok edecekse, bu hiç kuşkusuz kendi türümüz olacak."


- İnsanın Hikayesi



150. "Karanfil pahalıydı; insan ucuz."


- İnsanın Hikayesi



151. "Kültürler yok olur ve yok olanların yerini yalnızca bir kültür alırsa dünya daha sıkıcı bir yer olur."


- İnsanın Hikayesi



152. ""Dünyadaki herhangi bir hayatın yok edilmesi artık bilimsel gelişmelerin kapsamı içinde görülüyor.""


- İnsanın Hikayesi



153. "Biz insanlar evrenin merkezinde değildik. Dahası Carl Sagan'ın yazdığı gibi, "İnsanlardan çok daha fazla sayıda gökada barındıran bir evrenin unutulmuş bir köşesinde saklanmış bir gökadanın içinde kaybolmuş sıradan bir yıldızın önemsiz bir gezegeninde"yaşıyorduk."


- İnsanın Hikayesi



154. "Bütün bu keşifleri nasıl yaptığı kendisine sorulduğunda, Newton basit bir biçimde yanıtlamıştı: 'Üzerlerinde düşünerek.'"


- İnsanın Hikayesi



155. "Yığınları ayaklandırmaya çalışan biri için iyi zamanlar kötüdür."


- İnsanın Hikayesi



156. "Bir Nazi sloganı şöyleydi :* Bu gün Almanya yarın dünya.. *"


- İnsanın Hikayesi



157. "din,kabileleri birbirine bağlayan ve hükümdarlığı sağlamlaştıran bir araçtı."


- İnsanın Hikayesi



158. "1903 yılında *Flyer I* havalandı ve on iki saniye boyunca uçtu.."


- İnsanın Hikayesi



159. "“Daha fazla şey gördüysem, bunun nedeni devlerin omuzlarının üzerinde durmamdır.”
Newton"


- İnsanın Hikayesi



160. ""Bizi akıllarından çıkarsınlar; bundan sonra sanki dünyada yokmuşuz gibi davransınlar.""


- İnsanın Hikayesi



161. ""Dünyadaki herhangi bir hayatın yok edilmesi artık bilimsel gelişmelerin kapsamı içinde görülüyor.""


- İnsanın Hikayesi



162. "Biz insanlar evrenin merkezinde değildik. Dahası Carl Sagan'ın yazdığı gibi, "İnsanlardan çok daha fazla sayıda gökada barındıran bir evrenin unutulmuş bir köşesinde saklanmış bir gökadanın içinde kaybolmuş sıradan bir yıldızın önemsiz bir gezegeninde"yaşıyorduk."


- İnsanın Hikayesi



163. "Bütün bu keşifleri nasıl yaptığı kendisine sorulduğunda, Newton basit bir biçimde yanıtlamıştı: 'Üzerlerinde düşünerek.'"


- İnsanın Hikayesi



164. "Beyaz adam evine hiç dönmeyecek mi ;bu durum sonsuza kadar mı sürecek?"


- İnsanın Hikayesi



165. "Marksist öğreti , sosyalist bir devlet kurmak istiyorsanız üretim araçlarına el koymanız gerektiğini söyler."


- İnsanın Hikayesi



166. "Biri [insanlara] erdemli bir önderlik yaparsa... utanma duygusuna sahip olurlar ve umutları canlanır."


- İnsanın Hikayesi



167. "biz insanlar evrenin merkezinde değildik. dahası, bir keresinde gökbilimci Carl Sagan' ın yazdığı gibi, " insanlardan çok daha fazla sayıda gökada barındıran bir evrenin unutulmuş bir köşesinde saklanmış bir gökadanın içinde kaybolmuş sıradan bir yıldızın önemsiz bir gezegeninde" yaşıyorduk."


- İnsanın Hikayesi



168. "Lenin bir keresinde şöyle demisti: "Gerici burjuva (orta sınıf) ve ruhban sınıfından ne kadar çok kişi öldürmeyi başarırsak o kadar iyi.”"


- İnsanın Hikayesi



169. "Dünyanın çevresindeki bu ürkütücü ve görkemli yolculuğun tamamlanmasından sonra: Victoria'nın getirdiği malların satılmasıyla elde edilen gelir yolculuğun bütün masrafını karşıladı. (Karanfil pahalı; insan ucuzdu.) Macellan'ın adı, büyük güçlüklerle karşılaştıkları boğaza verildi."


- İnsanın Hikayesi



170. "Baharat Adaları'ndan fazla uzakta olmadığını düşünmüş olmalı. Dünyanın üçte birini kaplayacak kadar büyük bir denizde yol aldığını bilmiyordu. Daha batıya doğru ilerlemelerinin başlangıcında yiyecekleri çok azdı ve bundan sonra 99 gün boyunca karaya ayak basmayacaklardı. Tek besinleri sıçan pislikleriyle dolu peksimetler ve peksimetlerin içindeki kurtçuklardı."


- İnsanın Hikayesi



171. "Dünyanın sonu geldiğinde bir hüküm günü olacak ve inananlar Tanrı'ya kavuşacaktı."


- İnsanın Hikayesi



172. "Kuroş için itici güç, büyük olasılıkla savaş ve fetih sevgisinden başka bir şey değildi. Saraydaki görevliler bir keresinde ona Pers halkını sarp İran topraklarından düz ve verimli bir ülkeye götürmesini önermiş ama Kuroş onlara işin püf noktasını anlamadıklarını söylemişti. Persler başka bir ülkeye giderse, demişti, hükümdar değil, köle olacaklardır, çünkü "Yumuşak ülkelerde yumuşak insanlar yetişir ""


- İnsanın Hikayesi



173. "Bazen şöyle şeyler duyabilirsiniz: “İnsanlar başlangıçta burada değildi ve sonu geldiğinde de burada olmayacağız.” Bu doğru mu? Şunu sormak gerek: Gitgide artan egemenliğimiz düşünüldüğünde, türümüz başka bir türün bizi ortadan kaldırmasına izin verir mi? Herhangi bir tür bizi yok edecekse, bu hiç kuşkusuz kendi türümüz olacak."


- İnsanın Hikayesi



174. "Her türlü canlının amacı hayatta kalmaktır, ama biz insanlar hayatta kalmaktan daha fazlasını yaptık."


- İnsanın Hikayesi



175. "Siz dıştan güzel görünen, ama içi ölü kemikleri ve her türlü pislikle dolu badanalı mezarlara benzersiniz."


- İnsanın Hikayesi



176. ""Söyleyin doktor, neye sahibiz, bir cumhuriyete mi, yoksa bir krala mı?"

"Bir cumhuriyete hanımefendi, eğer uygulayabilirseniz.""


- İnsanın Hikayesi



177. "Başka bir dünya olsaydı, onu da bulurlardı."


- İnsanın Hikayesi



178. "Bir Sümer sözü şöyle der:"Yoksulun gücü yoktur.""


- İnsanın Hikayesi



179. "Yumuşak ülkeler de yumuşak insanlar yetişir. Persler başka bir ülke de yasayamaz."


- İnsanın Hikayesi



180. ""tabi eğer ufuk sen yaklaştıkça uzaklaşan hayali bir çizgi değilse!""


- İnsanın Hikayesi



181. "Bir Sümer sözü şöyle der: "Yoksulun gücü yoktur.""


- İnsanın Hikayesi



182. "Hükümdar bir tanrı olduğundan öldükten sonra da yaşayacaktı ve piramidi sonsuza kadar evi ve mezarı olacaktı. MÖ. 2680 yılında, Firavun Coser, bir Sümer zigguratına benzeyen basamaklı bir piramit yaparak sonraki firavunlar için örnek oluşturdu."


- İnsanın Hikayesi



183. "Biri [insanlara] erdemli bir önderlik yaparsa... utanma duygusuna sahip olurlar ve umutları canlanır."


- İnsanın Hikayesi



184. "biz insanlar evrenin merkezinde değildik. dahası, bir keresinde gökbilimci Carl Sagan' ın yazdığı gibi, " insanlardan çok daha fazla sayıda gökada barındıran bir evrenin unutulmuş bir köşesinde saklanmış bir gökadanın içinde kaybolmuş sıradan bir yıldızın önemsiz bir gezegeninde" yaşıyorduk."


- İnsanın Hikayesi



185. "Her türlü canlının amacı hayatta kalmaktır, ama biz insanlar hayatta kalmaktan daha fazlasını yaptık."


- İnsanın Hikayesi



186. "Beyaz adam evine hiç dönmeyecek mi ;bu durum sonsuza kadar mı sürecek?"


- İnsanın Hikayesi



187. "Bir Sümer sözü şöyle der:"Yoksulun gücü yoktur.""


- İnsanın Hikayesi



188. "Yumuşak ülkeler de yumuşak insanlar yetişir. Persler başka bir ülke de yasayamaz."


- İnsanın Hikayesi



189. ""tabi eğer ufuk sen yaklaştıkça uzaklaşan hayali bir çizgi değilse!""


- İnsanın Hikayesi



190. "Bir Sümer sözü şöyle der: "Yoksulun gücü yoktur.""


- İnsanın Hikayesi



191. "Hükümdar bir tanrı olduğundan öldükten sonra da yaşayacaktı ve piramidi sonsuza kadar evi ve mezarı olacaktı. MÖ. 2680 yılında, Firavun Coser, bir Sümer zigguratına benzeyen basamaklı bir piramit yaparak sonraki firavunlar için örnek oluşturdu."


- İnsanın Hikayesi



192. "Insanlar birbirlerini denizdeki balıklar gibi yiyip bitiriyor."


- İnsanın Hikayesi



193. "YAŞAM BUYSA, NEDEN DÜNYAYA GELİNSİNDİ Kİ?"


- İnsanın Hikayesi



194. "Kölelerle ilgili yasaları düzenleyen elbette beyazlardı. Köle sahipleri, kölelere istedikleri her şeyi yapabiliyorlardı, hatta döve döve öldürebiliyorlardı. Köleler yıllarca veya on yıllarca değil, yaşamları boyunca hizmet ediyordu; onların çocukları ve çocuklarının çocukları da öyle."


- İnsanın Hikayesi



195. "Genel olarak Haçlı seferleri gülünç ve pahalıya mal olmuş birer başarısızlıktı. Avrupalıların başkalarına özellikle de Türkler gibi savaşçı bir halka hükmedecek güçte ve yetenekte olmadığını ortaya koymuştu."


- İnsanın Hikayesi



196. ""Görünmez bir baskı sanki insanları susmaya zorluyor.""


- İnsanın Hikayesi



197. ""Beyaz adam evine hiç dönmeyecek mi; bu durum sonsuza kadar mı sürecek?""


- İnsanın Hikayesi



198. "Fetih için gereken her şeye sahiptiler: Para, buharlı gemiler, tüfekler ve açgözlülük."


- İnsanın Hikayesi



199. "Demokrasiyi seviyordu ama 150 kölesi vardı."


- İnsanın Hikayesi



200. "Marx kibirli biriydi ve görüşlerinde ısrarcıydı; sürekli tartışan Marksistlerden usanmıştı. Onlara "namussuzlar", "yontulmamışlar" ve "tahtakuruları" diyordu; öfkeyle şöyle söylüyordu: "Tek bildiğim Marksist olmadığım.""


- İnsanın Hikayesi



201. "Mayaların yerini alan yerli uygarlıkları içinde en güçlü olanı, acımasız Azteklerdi. Bir öyküye göre, Culhuá halkının hükümdarı büyük bir hata yapmış ve kızını Azteklerin şefine eş olarak vermişti. Hükümdar evlilik törenine gittiğinde, Azteklerin kızını tanrılarına kurban ederek kendisini onurlandırdıklarını anladı. Bir Aztek rahibi, kızının derisini bir giysi gibi üzerinde taşıyordu."


- İnsanın Hikayesi



202. "Herkes açık ve değişmez olan Roma yasalarından yararlanıyordu. "Gökkubbe başımıza yıkılsa bile" der Romalıların bir sözü, "adalet yerini bulmalıdır. " Ayrıca herkes Roma İmparatorluğu'nun olanaklarından, örneğin ünlü yollarından kazançlı çıkıyordu. Engebesiz araziler üzerine, uzun süre kullanılacak biçimde inşa edilen bu yollar İskoçya'dan Arabistan'a kadar uzanıyordu. Yolların kıyısında binlerce kent mantar gibi bitmişti."


- İnsanın Hikayesi



203. ""Dünyadaki herhangi bir hayatın yok edilmesi artık bilimsel gelişmelerin kapsamı içinde görülüyor.""


- İnsanın Hikayesi



204. ""Beyaz adam evine hiç dönmeyecek mi; bu durum sonsuza kadar mı sürecek?""


- İnsanın Hikayesi



205. "Darwin'in söyledikleri herkesin hoşuna gitmedi; İngiliz Kilisesi'nin ruhban sınıfını derinden sarstı. Onlar için önemli olan, her şeyden önce Tanrı'nın eserleriydi. Darwin, Kutsal Kitap'ın bütün canlı türlerini üç günde yarattığını söylediği Tanrı'nın oynadığı rolü küçültüyordu. Tıpkı Newton'ın yıldızlar ve gezegenler için ortaya koyduğu gibi, Darwin de doğanın hiç değişmeyen yasaları olduğunu ileri sürüyordu. Böylece rahatsız edici bir soru ortaya çıkıyordu: Gökyüzünün veya Dünyamızın işleyişi için Tanrı'ya gerek yoktuysa, Tanrı ne yapmıştı?"


- İnsanın Hikayesi



206. "Bazen tüccarlar ve zengin toprak sahipleri büyük insana kendi isteklerini bildiriyordu, oysa köylülerin, işçilerin ve kölelerin hiç söz hakkı yoktu. Bir Sümer sözü şöyle der: "Yoksulun gücü yoktur.""


- İnsanın Hikayesi



207. "Bir Sümer fıkrasında bir koca şöyle der: "Karım tapınakta, annem ırmak kıyısında, bense burada açlıktan ölüyorum.""


- İnsanın Hikayesi



208. ""Önce komünistlere saldırdılar, ses çıkarmadım çünkü komünist değildim. Sonra Yahudilere saldırdılar, ses çıkarmadım çünkü Yahudi değildim. Sonra sendikacılara saldırdılar, ses çıkarmadım çünkü sendikacı değildim. Sonra Katoliklere saldırdılar, ses çıkarmadım, çünkü Protestandım. Sonra bana saldırdılar ve artık sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.""


- İnsanın Hikayesi



209. ""Çinli bir mucit, bal, kükürt ve güherçileyi karıştırıp, bu karışımı ısıtmıştı. Sonsuza kadar yaşamayı sağlayacak bir iksir arıyordu, oysa tam tersi bir etkisi olan bir şey bulmuştu. Ondan sonrakiler bal yerine odunkömürü kullandılar. Maalesef, ortaya çıkan barutu, tarihçilerin iddia ettikleri gibi, yalnızca çatapat için değil, el bombası ve mayın yapmak için de kullandılar. ""


- İnsanın Hikayesi



210. "Aileler çok fazla çocuk yapıyordu, ama bunun bir nedeni vardı. Dünyanın her yerindeki yoksul kırsal bölgelerde çocuklar bir değerdir. Aileye çiftçilik işlerinde yardım ederler ve yaşlandıklarında anne ve babalarına bakarlar, bu nedenle çok sayıda çocuk sahibi olmak bir çeşit sosyal güvencedir. Yoksullar, en azından belli bir noktaya kadar, çok çocukları olduğu için yoksul değillerdir; yoksul oldukları için çok çocukları vardır."


- İnsanın Hikayesi



211. "Çölde yaşayan bu cahil Araplar nasıl olmuş da bu kadar kısa zamanda bu kadar şey kazanmıştı? Belki akla gelen ilk yanıt doğru yanıttı: Muhammed onları birleştirmiş ve onlara bir hedef vermişti. Allah Müslümanlardan vahyini dünyaya yaymalarını istemişti."


- İnsanın Hikayesi



212. "Tamam, Tanrı bizden dini törenler ve ibadet bekliyor, diyordu peygamberler, ama bunları riyakarlardan ve yoksullara haksız yere acı çektirenlerden beklemiyor. O, dini törenlerden çok insanların nasıl yaşadığıyla ve birbirlerine nasıl davrandıklarıyla ilgilidir."


- İnsanın Hikayesi



213. "Çoğalıyor ve Dünyayı küçültüyoruz..."


- İnsanın Hikayesi



214. "toplumsal yaşamdan kendini uzak tutan insanı "sakin" biri olarak değil,yararsız biri olarak değerlendirmemizle diğer kent devletlerinden ayrılıyoruz."


- İnsanın Hikayesi



215. "Öykümüz bize çok benzeyen insanların evrimleşmesi ve yeryüzünü doldurmasıyla başlıyor"


- İnsanın Hikayesi



216. "Dünyanın yalıtılmış bölgelerinde yaşayan insanların bir zamanlar kendilerinden başka kimsenin bilmediği dilleri ve kültürleri vardı. Bu yalıtılmış yerlerde yaşayanlar kendilerine özgü yaratılış öykülerine, yiyeceklere, göreneklere, el sanatlarına, destanlara ve şarkılara sahipti."


- İnsanın Hikayesi



217. "İtalya da "özgürlüğün kokmuş cesedini gömdüğünü" ilan etmişti ve sanat ile yaşamı çok fazla seven ama savaşı yeteri kadar sevmeyen bir halkı büyük bir halk yapmakla övünüyordu."


- İnsanın Hikayesi



218. ""Dünyadaki herhangi bir hayatın yok edilmesi artık bilimsel gelişmelerin kapsamı içinde görülüyor.""


- İnsanın Hikayesi



219. ""Beyaz adam evine hiç dönmeyecek mi; bu durum sonsuza kadar mı sürecek?""


- İnsanın Hikayesi



220. "Darwin'in söyledikleri herkesin hoşuna gitmedi; İngiliz Kilisesi'nin ruhban sınıfını derinden sarstı. Onlar için önemli olan, her şeyden önce Tanrı'nın eserleriydi. Darwin, Kutsal Kitap'ın bütün canlı türlerini üç günde yarattığını söylediği Tanrı'nın oynadığı rolü küçültüyordu. Tıpkı Newton'ın yıldızlar ve gezegenler için ortaya koyduğu gibi, Darwin de doğanın hiç değişmeyen yasaları olduğunu ileri sürüyordu. Böylece rahatsız edici bir soru ortaya çıkıyordu: Gökyüzünün veya Dünyamızın işleyişi için Tanrı'ya gerek yoktuysa, Tanrı ne yapmıştı?"


- İnsanın Hikayesi



221. "Aileler çok fazla çocuk yapıyordu, ama bunun bir nedeni vardı. Dünyanın her yerindeki yoksul kırsal bölgelerde çocuklar bir değerdir. Aileye çiftçilik işlerinde yardım ederler ve yaşlandıklarında anne ve babalarına bakarlar, bu nedenle çok sayıda çocuk sahibi olmak bir çeşit sosyal güvencedir. Yoksullar, en azından belli bir noktaya kadar, çok çocukları olduğu için yoksul değillerdir; yoksul oldukları için çok çocukları vardır."


- İnsanın Hikayesi



222. "Çölde yaşayan bu cahil Araplar nasıl olmuş da bu kadar kısa zamanda bu kadar şey kazanmıştı? Belki akla gelen ilk yanıt doğru yanıttı: Muhammed onları birleştirmiş ve onlara bir hedef vermişti. Allah Müslümanlardan vahyini dünyaya yaymalarını istemişti."


- İnsanın Hikayesi



223. "Tamam, Tanrı bizden dini törenler ve ibadet bekliyor, diyordu peygamberler, ama bunları riyakarlardan ve yoksullara haksız yere acı çektirenlerden beklemiyor. O, dini törenlerden çok insanların nasıl yaşadığıyla ve birbirlerine nasıl davrandıklarıyla ilgilidir."


- İnsanın Hikayesi



224. "Çoğalıyor ve Dünyayı küçültüyoruz..."


- İnsanın Hikayesi



225. "toplumsal yaşamdan kendini uzak tutan insanı "sakin" biri olarak değil,yararsız biri olarak değerlendirmemizle diğer kent devletlerinden ayrılıyoruz."


- İnsanın Hikayesi



226. "Tarih, olabilecekken olmamış bir sürü şeyle doludur,"


- İnsanın Hikayesi



227. ""İngiltere Kralı 2.Charles 1685'te felç geçirdiğinde yetkililer Londra'nın bütün ünlü hekimlerini çağırmıştı. Kraldan yarım litre kan aldılar, başına sıcak ütü koydular ve kafatası kemiklerinden yapılmış bir ilaç içirdiler. Kral öldü.""


- İnsanın Hikayesi



228. "Türkler, Rusya 'ya destek kuvvet olarak giden gemilerin geçmek zorunda olduğu Çanakkale Boğazı' nı kapatmıştı. Bu nedenle 1915 te itilaf kuvvetlerinin gemileri Çanakkale 'ye yaklaşık 500.000 Britanyalı asker indirdi. Britanyalılar, yukarıdan Türk askerlerinin ateş ettiği kayalık bir sahilde sıkışıp kaldılar. Altı ay sonra bir gece Britanya, hiçbir şey başaramamış olarak kuvvetlerini geri çekti."


- İnsanın Hikayesi



229. "Bir tanrı veya başka bir yüksek güç varsa, neden hak etmeyen insanların acı çekmesine göz yummaktadır?"


- İnsanın Hikayesi



230. ""...Topraktan yaratıldın ve yine toprağa döneceksin.""


- İnsanın Hikayesi



231. "son gününü görmeden,kimseye mutluluğa ermiş demeyin.yalnızca ölüler azadedir acıdan."


- İnsanın Hikayesi



232. "Mükemmel Toplum düşü, Karabasana dönüşüyor."


- İnsanın Hikayesi



233. "Kendimi, hakkında hiçbir şey bilmediğim, benden haberi bile olmayan sonsuz büyüklükteki uzayda kaybolmuş gibi hissediyorum.."


- İnsanın Hikayesi



234. ""Gökkubbe başımıza yıkılsa bile," der Romalıların bir sözü, "adalet yerini bulmalıdır.""


- İnsanın Hikayesi



235. "Sabah sükunetinin diyarı.."


- İnsanın Hikayesi



236. "Farklı biçimlerde evrimleştik. Afrika'dakilerin bir kısmı, havayla temas eden deri yüzeyinin artmasını, böylece de havanın daha kolay biçimde soğutmasını sağlayan uzun, ince vücutlara sahip oldular. Derilerinde ki koyu pigment, onları tropikal güneşin morötesi ışınlarına karşı korudu, kıvırcık saçları da başlarının sıcaktan daha az etkilenmesini sağladı. Oysa Avrupa ve Asya'da yaşayan uzun, karanlık kış mevsimleriyle baş etmek zorunda olan insanların başka gereksinimleri vardı. Kemiklerinin zayıflamasını önleyen D vitamininin üretimini artırmak için güneş ışığına gereksinim duyuyorlardı. Koyu deri güneşi çok fazla engelleyecekti, bu nedenle az pigmentli pembe veya soluk derilere sahip oldular."


- İnsanın Hikayesi



237. "Bir Sümer sözü şöyle der :" Yoksulun gücü yoktur.""


- İnsanın Hikayesi



238. "İktidarda olduğu süre boyunca Stalin 230.000 kişinin idamını onayladı; daha alt düzeydeki yetkililerin onayladığı idam sayısı çok çok daha fazlaydı. 1937 yılının Aralık ayında tek bir günde Stalin 3.167 idam onaylamış, sonra da sinemaya gitmişti."


- İnsanın Hikayesi



239. "Devrimci bir komutan devrimi halka duyurmak için Bolivya'ya geldiğinde, kalabalık bir yerli topluluğuna özgürlükten, eşitlikten ve yurttaşlıktan söz etmişti. Yerlilerin hiçbir şey söylemediğini gören komutan umutsuzluk içinde istedikleri şeyin ne olduğunu sormuştu. Yerliler hep bir ağızdan bağırmışlardı: "Konyak, señor!""


- İnsanın Hikayesi



240. "Simon Bolivar kurtardığı ülkelerin birbiriyle savaştığını üzülerek gördü ve arkadaşına dedi ki “Bir devrime kendini adayan kişi, denizi sabanla sürüyor demektir.”"


- İnsanın Hikayesi



241. "Amerika Yerlileri Manhattan Adası'nı (günümüz New York'unun kalbi) birkaç Hollandalı'ya bir sterlin ve yarım gümüş para değerindeki giysi ve incik boncuk karşılığında satmışlardı…"


- İnsanın Hikayesi



242. "Yasa, dünyanın kraliçesidir.."


- İnsanın Hikayesi



243. "Gökkubbe başımıza yıkılsa bile, adalet yerini bulmalıdır."


- İnsanın Hikayesi



244. "“Tanrı’dan gelen iyiliği kabul edelim de kötülüğü kabul etmeyelim mi?"


- İnsanın Hikayesi



245. "Genel olarak Haçlı seferleri gülünç ve pahalıya mal olmuş birer başarısızlıktı. Avrupalıların başkalarına, özellikle de Türkler gibi savaşçı bir halka hükmedecek güçte ve yetenekte olmadığını ortaya koymuştu."


- İnsanın Hikayesi



246. "Istırabımızın ve umutsuzluğumuzun nedenleri hırsımız ve bencilliğimizdir."


- İnsanın Hikayesi



247. "1960 yılında;
En zengin ülkelerde yaşayan dünyanın beşte biri, en yoksul ülkelerde yaşayan dünyanın beşte biri'nden 36 kat daha zengindi.
1995'te ise bu oran 82 kata çıktı.
Bir zamanlar büyük olan fark, artık uçsuz bucaksızdı."


- İnsanın Hikayesi



248. "“Önce komünistlere saldırdılar, ses çıkarmadım çünkü komünist değildim. Sonra Yahudilere saldırdılar, ses çıkarmadım çünkü Yahudi değildim. Sonra sendikacılara saldırdılar, ses çıkarmadım çünkü sendikacı değildim. Sonra Katoliklere saldırdılar, ses çıkarmadım, çünkü Protestandım. Sonra bana saldırdılar ve artık sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.”"


- İnsanın Hikayesi



249. "..Gitgide artan egemenliğimiz düşünüldüğünde,türümüz başka bir türün bizi ortadan kaldırmasına izin verir mi?Herhangi bir tür bizi yok edecekse,bu hiç kuşkusuz kendi türümüz olacak."


- İnsanın Hikayesi



250. "Soylu insanlar rüzgara; sıradan insanlar otlara benzer; rüzgar estiğinde otlar eğilir."


- İnsanın Hikayesi

Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: