Jacques Lacan En Beğenilen Sözleri
1. "… ben tek bir noktadan görebilirim, ama varoluşumda bana her taraftan bakılır."
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
2. "Talep, Öteki'ni, gereksinimleri tatmin etme ayrıcalığına zaten sahip olan, yani yalnız sayesinde tatmin olacakları şeyden gereksinimleri mahrum edebilme erkine sahip olan olarak kurar. Ötekinin bu ayrıcalığı böylece sahip olmadığı şeyi armağan etmesinin en kökten biçimini sergiler, örneğin onun aşkı denen şeyi. Bu nedenledir ki, talep arz edilebilecek her şeyin özgünlüğünü bir aşk kanıtına dönüştürerek ortadan kaldırır (auf- hebt), hatta talebin gereksinim için elde ettiği tatminler bile aşk talebinin çiğnenmesinden başka bir şey olmayacak kadar aşağılaşır. (sich erniedrigt)"
- Fallus'un Anlamı
3. "Hak ödev değildir!"
- Yine/Hâlâ
4. "Seni seviyorum demek, "ben eksiğim ve sen benim eksiğime sesleniyorsun" demektir."
- Çalınan Poe
5. "''İnsan, dilde ikamet eder.''"
- Benim Öğrettiklerim
6. "Karşılıklı olmasına rağmen aşk güçsüz ve iktidarsızdır, çünkü bir olma arzusundan ibaret olduğunun farkında değildir."
- Yine/Hâlâ
7. "Nefreti bilmemek sevgiyi de bilmemektir."
- Yine/Hâlâ
8. "Anlam yoluyla, her birinize, ancak sindirme yolunda olduğunuz şeyi verebilirim. Bunun da içinde yaşadığınız anlam tarafından koyulmuş bir sınırı var."
- Yine/Hâlâ
9. "Söylüyor olmamız, duyulanın içinde söylenenin ardında kalıp unutulur."
- Yine/Hâlâ
10. "Karşılıklı olmasına rağmen aşk güçsüz, iktidarsızdır, çünkü bir olma arzusundan ibaret olduğunun farkında değildir"
- Yine/Hâlâ
11. "Bir düşünceyi düşünmemenin yegane yolu, başka bir düşünceyi düşünmektir."
- Fallus'un Anlamı
12. "Bir "edebiyat", hakikat gibi bir şeyi üretebilir, sahneye koyabilir ve öne sürebilir. Bu yüzden o, muktedir olduğu şeyin hakikatinden daha güçlüdür. Bu tür bir edebiyat, kendisinin, bizzat bu edebiyatın ürettiği şeyden çıkan psikanalitik şemalara göre okunmasına, sorgulanmasına ve hatta deşifre edilmesine olanak tanır mı?"
- Çalınan Poe
13. "Dün gece rüyamda buraya geldiğimde kimse olmadığını gördüm. Rüyanın dilek niteliğini teyit eden bir örnek olmama rağmen, zira rüyamda sabahın dört buçuğuna kadar çalıştığımı da hatırlıyordum, yine de birliğin yerine gelmesiydi, yani artık keyfimce vakit öldürebilecektim."
- Yine/Hâlâ
14. "Partnerin ne yapacağını bilmek, aşkın kanıtı değildir."
- Yine/Hâlâ
15. "Beni istemeyeni ben de ikna etmek (convaincre) için uğraşmam. İkna etmemek de lazım."
- Yine/Hâlâ
16. "Beni istemeyeni ben de ikna etmek(convaincre) için uğraşmam. İkna etmemek de lazım."
- Yine/Hâlâ
17. ""Karşılıklı olmasına rağmen aşk güçsüz ve iktidarsızdır, çünkü bir olma arzusundan ibaret olduğunun farkında değildir.""
- Yine/Hâlâ
18. "Bok yemek gayet iyidir ama hep aynısını değil. Öyleyse, yeni bir tane bulmaya çalışayım."
- Benim Öğrettiklerim
19. "Beni sorgulayan beni okumasını da bilir."
- Televizyon
20. "Tüm dilin imleyen işlevinin öznede meydana getirdiği temel yabancılaştırıcı etkilerin, yani "arzu"nun "talep"e indirgenemezliğinin de imleyenidir. İşte kısaca "Fallus’un Anlamı" budur."
- Fallus'un Anlamı
21. "''Çoğu insanın, yakınının iyiliğini, bunu onun için çok fazla isteyerek sağlayamadığını bilmesi sağlığa yararlı olacaktır. Bu iş görürdü.''"
- Benim Öğrettiklerim
22. "Bilgi bir muammadır."
- Yine/Hâlâ
23. "Her gerçeklik bir söylemle temellendirilip tanımlanır."
- Yine/Hâlâ
24. "kadın olsun erkek olsun insan "eksik"tir, ''kastre"dir; yani narsistik açıdan yaralıdır. Çünkü kadın olsun erkek olsun fark etmez, insan Öteki’nin arzusunun nesnesi olacak şey değildir."
- Fallus'un Anlamı
25. "İnsan ne söyledigini bilmez, eğer onu dinlerse başkasıdır. "
- Baba-nın-Adları
26. "Cinsel ilişkiyi telafi eden tam da aşktır."
- Yine/Hâlâ
27. "''İnsan arzulanmayı arzular.
İnsan kendini ancak dilde, yani ötekinin nezdinde gene öteki tarafından ona dayatılan bu yabancı ortamda, kendine yabancılaşmış olarak imleyebilir. İşte bu ötekileşme, bu yabancılaşma bilinçdışının koşuludur. Böylece özne kendini imlerken temelde ötekinin arzusunu dile getirir.''"
- Fallus'un Anlamı
28. "Hiçbir zaman seni gördüğüm yerden bakmıyorsun bana."
- Benim Öğrettiklerim
29. ""Başlangıçta köken değil, yer vardır.""
- Benim Öğrettiklerim
30. "''Dindar kesinlikle nevrotik değildir. Dindardır. Ama nevrotiğe benzer, çünkü o da aslında başka olanın arzusu olan şey etrafında bir şeyleri bir araya getirir. Yalnız, bu var olmayan bir Başka olduğu için (çünkü Tanrı'dır) kanıt göstermek gerekir. O zaman, o bir şey talep ediyormuş, örneğin kurbanlar istiyormuş gibi yapılır. İşte bu yüzden yavaş yavaş nevrotiğin, özellikle de takıntılı nevrotiğin tavrıyla karışmaya başlar. Bu tüm kurban törenlerinde kullanılan tekniklere çok benzer.''"
- Benim Öğrettiklerim
31. "Yanıltılabilecek olan kişi daha ziyade yanılabileceği kuşkusunu uyandıran kişi değil midir?"
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
32. ""Dünya, sadece bir düştür, konuşan bedenin bir düşü. Zira, bilen özne yoktur.""
- Yine/Hâlâ
33. "“Libido” sözcüğü aslında sadece,  imgelerin belli bir eşdeğerliği ya da metabolizması olduğuna işaret eden geri döndürülebilirlik mefhumunu ifade eder. Bu dönüşümü kavramsallaştırmak için, enerji ile ilgili bir sözcük gerekir. “Libido” sözcüğü bu işe yarar. Söz konusu olan, pek tabii, hayli karmaşık bir şeydir."
- Baba-nın-Adları
34. "''Beni zaten bulmuş olsaydın aramazdın. Zaten bulunmuş olan hep arkadadır ama bir tür unutuluşa malüldür.''"
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
35. ""Anlam yoluyla, her birinize, ancak sindirme yolunda olduğunuz şeyi verebilirim. Bunun da içinde yaşadığınız anlam tarafından koyulmuş bir sınırı var.""
- Yine/Hâlâ
36. "Hakikat, ancak dil var olduğu andan itibaren yerleşmeye başlar."
- Benim Öğrettiklerim
37. "Fetiş imgesel olanın bir naklidir. Fetiş bir simge haline gelir. "
- Baba-nın-Adları
38. "''Arzulamak istememekle, arzulamak aynı şeydir.''"
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
39. "… Tanrı sonunda var olacaksa bile, bu, onun hazin geçmişinin bir geri dönüşünden daha iyi bir şeyi işaret etmemekte."
- Televizyon
40. "Aklın uykusu canavarlar yaratır."
- Benim Öğrettiklerim
41. "Kadın olsun erkek olsun insan "eksik"tir, ''kastre"dir; yani narsistik açıdan yaralıdır. Çünkü kadın olsun erkek olsun fark etmez, insan Öteki’nin arzusunun nesnesi olacak şey değildir."
- Fallus'un Anlamı
42. "İnsan arzulanmayı arzular.
O zaman ilk bakışta güç gibi gözüken şu denklem ortaya çıkar: insan kendini ancak dilde, yani Öteki'nin nezdinde gene Öteki tarafından ona dayatılan bu yabancı ortamda, kendine yabancılaşmış olarak imleyebilir, işte Lacan’a göre bu ötekileşme, bu yabancılaşma bilinçdışının koşuludur. Böylece özne kendini imlerken temelde Öteki’nin arzusunu dile getirir"
- Fallus'un Anlamı
43. "Analiz iyi organize edilmiş bir Sayıklamadır, bu üstatlarımdan birinden duyduğum bir formül. "
- Baba-nın-Adları
44. "''Özne arzu ettiğine inanır çünkü kendini arzulanan olarak görür ve başka*'nın ondan koparıp almak istediği şeyin onun bakışı olduğunu görmez.''"
- Baba-nın-Adları
45. "Analiz aşkın özü itibariyle narsisistçe olduğunu gösterir; nesnesel denen şeyin tözünün, aslında arzuda kalıntıyı oluşturan şey, yani arzunun nedeni olduğunu ve bu tözün arzuyu tatminsizliği, hatta olanaksızlığıyla ayakta tuttuğunu ele verir.
Karşılıklı olmasına rağmen aşk güçsüz, iktidarsızdır, çünkü Bir olma arzusundan ibaret olduğunun farkında değildir; bu da bizi, ikisi/onlar arasındaki ilişkiyi (la relation d’eux) kurmanın olanaksızlığına götürür. Hangi ikisi, kim onlar? - iki (deux) cinsiyetI cinsel organ"
- Yine/Hâlâ
46. "Kim olduğumu bilmiyorum."
- Benim Öğrettiklerim
47. "Söylüyor olmamız, duyulanın içinde söylenenin ardında kalıp unutulur."
- Yine/Hâlâ
48. "… totemciliğin işlevinin ne olduğunu açıkça görebilirsiniz, benzerini aşan bir özne yaratmak. "
- Baba-nın-Adları
49. "Aklın sesi alçaktır ama hep aynı şeyi söyler.
Sigmund Freud"
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
50. "Nefreti bilmemek sevgiyi de bilmemektir."
- Yine/Hâlâ
51. "erkeklere sahip olan aslında kadınlardır."
- Yine/Hâlâ
52. "Hiçbir zaman seni gördüğüm yerden bakmıyorsun bana."
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
53. "Söylüyor olmamız, duyulanın içinde söylenenin ardında kalıp unutulur."
- Yine/Hâlâ
54. "Dilin işlevi üzerine kafa yorabileceğimiz bir başka alan daha vardır. Aşkın aptalca dili. Bu ise esrimenin son kasılmasında, ya da tersine, bireylere bağlı olarak günlük rutin içinde, seks partnerine birden bire en bayağı bir sebzenin ya da en iğrenç bir hayvanın adı ile çağırma alışkanlığından ibarettir. "
- Baba-nın-Adları
55. "Hayli insan dilin bir üstyapı olduğuna inanıyor."
- Benim Öğrettiklerim
56. "İnsan, dilde ikâmet eder."
- Benim Öğrettiklerim
57. "Dinde genelde şöyle denir:Beni zaten bulmuş olmasaydın aramazdın. Zaten bulunmuş olan hep arkadadır ama bir tür unutuluşa maluldür. Nitekim böylece sonu belirsiz,hoş bir arayış başlamaz mı?"
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
58. "Ekonomide olsun, siyasette olsun, psikopatolojide olsun, estetikte olsun, başka konularda olsun, ne yaparsak yapalım hep biraz daha yabancılaşmaktayız."
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
59. "İşin içinde en çok bulunanlar aynı zamanda bundan en çok mustarip olanlar."
- Benim Öğrettiklerim
60. "Öyleyse ötekinin işlevini nasıl konumlandıracağız? Nasıl; eğer, belli bir noktaya kadar, yazıldığında her dilden geriye kalan şey, sırf Bir’in düğümlerine dayanıyorsa, nasıl bir fark koyutlanabilir? Zira Ötekinin Bir’e eklenmediği açıktır. Öteki ondan ancak farklılaşabilir. Ötekinin Bir’e katılmasına vesile olan bir şey olsa da bu toplama işlemi değildir. Çünkü Öteki Bir -eksidir."
- Yine/Hâlâ
61. "Seni seviyorum demek, "ben eksiğim ve sen benim eksiğime sesleniyorsun" demek."
- Çalınan Poe
62. "Gerçek, konuşan cismin/bedenin gizemidir, bilinçdışının gizemi."
- Yine/Hâlâ
63. "Çürütülebilirmiş gibi görünür ama çürütülemez. Işte tam da budur bilinçdışı."
- Benim Öğrettiklerim
64. "Simge, yaşanmışsa ilişkindir. Örneğin ilk önce bir Simge’yle deneyimlenen ev daha sonra kolektif olarak geliştirilir, kolektif olarak disipline edilir. Her zaman ”ev” kelimesini çağrıştırır. "
- Baba-nın-Adları
65. "İnsan ruhuyla düşünmez.."
- Televizyon
66. "''Freud, öğretiminin başından beri, orgazmın özne için kaygıyla tam olarak aynı işlevi temsil ettiğini dile getirir. Orgazm kendinde kaygıdır, çünkü arzu ilelebet zevkten merkezi bir fayla ayrılmıştır.''"
- Baba-nın-Adları
67. "bilme arzusu diye bir şey yoktur, hani o Freud’un bir yerde işaret ettiği ünlü Wissentrieb (bilme dürtüsü).
Bu konuda Freud kendisiyle çelişir. Her şey şunu gösteriyor - ki bilinçdışının anlamı da budur- insanoğlu bilmesi gereken her şeyi zaten bilmekle kalmaz, aynı zamanda bu bilgi, onun konuşuyor olmasının oluşturduğu bu yetersiz jouissance'la sınırlıdır bütünüyle."
- Yine/Hâlâ
68. "Söylüyor olmamız, duyulanın içinde söylenenin ardında kalıp unutulur."
- Yine/Hâlâ
69. "İnsani arzu Öteki’nin arzusunun arzusudur.."
- Fallus'un Anlamı
70. "Benlik, içinde öznenin kendini ilkin ancak kendini yabancılaşmış olarak tanıyabildiği bir yerdir. "
- Baba-nın-Adları
71. ""Bilinç Derrida’nın Husserl okumasında çok iyi belirttiği gibi belleğe yapısal olarak bağlıdır: geçmiş ile kurulmayan şimdiki zaman yoktur.""
- Televizyon
72. "Kadın erkekte ancak, erkeğin ruhuyla sevmesini sağlayan bilgiyle yüz yüze gelişini sevebilir."
- Yine/Hâlâ
73. "Toplumdan ayrı kültür yoktur. Kültür bize tutunan şeydir. Kültürü artık sırtımızda ancak bir haşere gibi taşıyabiliyoruz; çünkü
bit gibi ayıklamak dışında ne yapacağımızı bilmiyoruz onu. Ben ayıklamamanızı öneririm çünkü kaşındırıp uyandırır. Sizi kuşatan koşulların -yani başkalarının, sizden sonra gelenlerin kültürünüz diyeceği şeyin- etkisiyle az çok uyuşmaya yüz tutmuş duygularınızı uyandıracaktır. Bu onlar için kültüre dönüşecektir, çünkü o zaman siz uzun süredir toprağın altında olacaksınız, tabii sizinle birlikte toplumsal bağ adına taşıdığınız her şey de. Sonunda tek kalan da budur, toplumsal bağ."
- Yine/Hâlâ
74. "Meleğin gülümsemesi, gülümsemelerin en aptalca olanıdır"
- Yine/Hâlâ
75. "Gerçek ancak bir biçimselleştirme açmazından hareketle yazılabilir."
- Yine/Hâlâ
76. "O her şeyi takdir-i ilahinin ellerine bırakmıştır. En azından bu açıktı."
- Benim Öğrettiklerim
77. "Konuşan varlığın tüm ihtiyaçları, karşısında eksik kaldıkları başka tatminde- bu son üç kelimenin altını çizin- ima edilmiş olmaları nedeniyle kirlenmişlerdir."
- Yine/Hâlâ
78. "Aşk, özünde narsistliktir."
- Yine/Hâlâ
79. "Dünya, sadece bir düştür, konuşan bedenin bir düşü. Zira, bilen özne yoktur."
- Yine/Hâlâ
80. "Lacan, “manyak” diline ve “tik”lerine, zorluğuna hatta yer yer anlaşılmazlığına, “SOYTARI” Görünümüne rağmen Freudun miras bıraktığı spekülatif teoriye en çok katkı yapmış görünen kişiliktir.
… sembollerle oluşturduğu matematiksel görünümlü formüller yaratmaya aşırı düşkünlüğü ve buna bağlanabilecek bir çeşit “BİLİMCİLİK KOMPLEKSİ” ve tabii ki bazen düşünce boşluğunu ya da eksikliğini saklamaya yarayabiliyor olacak karanlık üslubu eleştirilebilir. (önsözünden)"
- Televizyon
81. ", cinselliğin olayında olan ilişkisizliğin bilgisi olmaksızın yürümez. "
- Televizyon
82. "… bilinç Derrida’nın Husserl okumasında çok iyi belirttiği gibi belleğe yapısal olarak bağlıdır: geçmiş ile kurulmayan şimdiki zaman yoktur. (Önsöz)"
- Televizyon
83. "''Yanıltılabilecek olan kişi daha ziyade yanılabileceği kuşkusunu uyandıran kişi değil midir?''"
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
84. "Aklın sesi alçaktır ama hep aynı şeyi söyler."
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
85. "- Bize simgesel olandan, imgesel olandan söz ettiniz. Ama gerçek olandan bahsetmediniz.
+ Her şeye karşın ondan bir parça bahsettim. Gerçek ya bütünlüktür ya da yok olup giden andır. Analitik deneyimde, özne için, gerçek hep bir şeye toslamaktır, örneğin analistin sessizliğine.""
- Baba-nın-Adları
86. "Hakikat, ancak dil var olduğu andan itibaren yerleşmeye başlar."
- Benim Öğrettiklerim
87. "Size küçük bir hikâye anlatayım, Picasso’ya âşık olan bir muhabbetkuşunun hikâyesini. Bu aşk nereden mi anlaşılıyordu? Muhabbetkuşunun ressamın gömleğinin yakasını ve ceketinin ceplerini kemirme biçiminden. Bu muhabbetkuşu aslında insan için esas olan şeye âşıktı, yani kıyafetine. İnsanların gezinen elbiseler olduğunu düşünen Descartes gibiydi.Elbiseler, bunları çıkardık mı, sefahat vaat eder. Fakat mitten başka bir şey değildir bu. Elbiseler yokken bir bedenden zevk almak Bir’i neyin meydana getirdiği sorusunu, yani özdeşleşme/kimlik meselesini değinilmeden bırakır. Muhabbetkuşu kendini, giyinmiş haldeki Picasso ile özdeşleştiriyordu.
Aşkla ilgili her şey için de aynısı geçerlidir. Elbise keşişi sever, çünkü ikisi ancak böyle bir olur. Başka bir deyişle, elbisenin altında olan, beden dediğimiz şey, belki de sadece objet a adını verdiğim kalıntıdır."
- Yine/Hâlâ
88. "Hakikat her nerede kendini gösterirse, dayanağı söz olabilen bir idealmiş gibi öne sürer kendini; hakikate o kadar kolay ulaşılmaz. Analize gelince, eğer bir varsayıma dayanıyorsa, o da şudur: analiz deneyiminden yola çıkılarak hakikatin hakkında bir bilgi kurulabilir."
- Yine/Hâlâ
89. "''Gerçek diye bir kavram varsa, son derece komplekstir ve bir bütün oluşturacak şekilde kavranması imkansızdır. Gerçeğin bir bütün oluşturduğunu düşünmek fazla iyimser bir beklenti.''"
- Dinin Zaferi
90. "İnsan sevdiğinde cinsiyetin konuyla ilgisi yoktur."
- Yine/Hâlâ
91. "… ,hiçbir şey beklenmemesi gereken daha çok Seksolojidir. Duygularımızla ilgili olanın gözlem ile aşkta yeni bir şey inşa edilemez. "
- Televizyon
92. "Başlangıçta, köken değil, yer vardır."
- Benim Öğrettiklerim
93. "Ben her şeyi bilmek zorunda değilim. Zaten sizin de bildiğiniz yok."
- Benim Öğrettiklerim
94. "Beni sorgulayan beni okumasını da bilir."
- Televizyon
95. "Partnerin ne yapacağını bilmek, aşkın kanıtı değildir."
- Yine/Hâlâ
96. "Arzulamak istememekle, arzulamak aynı şeydir."
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
97. "Aşkın en uç noktası, hakiki aşk, varlığa yanaşmakta yatmaz mı? Hakiki aşk da nefrete doğru açılır."
- Yine/Hâlâ
98. "Kim olduğumu bilmiyorum."
- Benim Öğrettiklerim
99. "“Bir düşünceyi düşünmemenin yegane yolu, başka bir düşünceyi düşünmektir.""
- Fallus'un Anlamı
100. "Nefreti bilmemek sevgiyi de bilmemektir."
- Yine/Hâlâ
101. "Bir Aziz, anlaşılmak istersem, merhamet dağıtmaz. O daha çok pisliği ayırmaktadır:” ters merhamet” yapar."
- Televizyon
102. "İmgesel ilişki ile simgesel ilişki arasında, suçluluğa atfedilen mesafenin tamamı vardır. İşte bu yüzden, deneyim sizi suçluluğun her zaman kaygıya tercih edildiğini gösterir. "
- Baba-nın-Adları
103. "Dindar kesinlikle nevrotik değildir. Dindardır. Ama nevrotiğe benzer, çünkü o da aslında Başka'nın arzusu olan [şey] etrafında bir şeyleri bir araya getirir. Yalnız, bu var olmayan bir Başka olduğu için -çünkü Tanrı'dır-kanıt göstermek gerekir. O zaman, o bir şey talep ediyormuş, örneğin kurbanlar istiyormuş gibi yapılır. İşte bu
yüzden yavaş yavaş nevrotiğin, özellikle de takıntılı nevrotiğin tavrıyla karışmaya başlar. Bu tüm kurban törenlerinde kullanılan tekniklere çok benzer."
- Benim Öğrettiklerim
104. "aşk aşk talep eder ve talep etmekten asla vazgeçmez. Aşkı talep eder... yine/hâlâ. Bu yine/hâlâ, aşk talebinin içinden çıktığı, Ötekindeki çatlağın özel adıdır."
- Yine/Hâlâ
105. "Joyce’un eserinde olup biten nedir? Gösteren, gösterilenin içini doldurur. Gösterenler iç içe geçtiği, birleştiği ve birbirine karıştığı içindir ki -Finnegans Wake'ı okuyun"
- Yine/Hâlâ
106. "“Din insanı iyileştirmek için tasarlanmıştır. Başka bir deyişle neyin ters gittiğini görememeleri için.
Dinin insanların kalplerindeki kaygıyı gidermek için yöntemleri var. Bu nedenle din doğal şeylere daha fazla anlam yükler. Bilimin endişe duyduğu tuhafın da ötesine din anlamlar yükler.”"
- Dinin Zaferi
107. "Özne, üretilmiş belli sayıda eklemleme tarafından imal edilir ve imleyen zincirinden olgun bir meyve gibi düşer. Dünyaya gelir gelmez, belki karmaşık ama her halükarda hazır bir imleyen zincirinden düşer ve ebeveynlerinin arzusu denilen şey tam da bu zincirin altında yatar."
- Benim Öğrettiklerim
108. "''Arzu basit bir şey değildir. Ne ilkeldir, ne de hayvanca, hele bayağı hiç değildir.''"
- Dinin Zaferi
109. "Gösteren ancak gösterilenle hiçbir ilişkisi olmaması sayesinde koyutlanır."
- Yine/Hâlâ
110. "Joyce’un okunaklı olmadığını kabul ederim – Kesinlikle Çinceye çevrilemez. Joyce’un eserinde olup biten nedir? Gösteren, gösterileni içini doldurur. Gösterenler iç içe geçtiği, birleştiği ve birbirine karıştığı içindir ki gösterilen olarak muammalı görünebilecek ama biz analistlerin, analitik söylem sayesinde okumamız gerekene en yakın olan şey meydana gelir."
- Yine/Hâlâ
111. "İntihar, Iska olmadan başarılı olabilecek tek edimidir. "
- Televizyon
112. "Hiçbir zaman seni gördüğüm yerden bakmıyorsun bana. Buna karşılık, baktığım hiçbir zaman görmek istediğim değildir."
- Freud’un Teorisinde ve Psikanalizin Tekniğinde Ben
113. "“Varlığın ancak birbirini ıskalayarak ayakta duran bir şeye dönüşmesine neden olan şey, varlığa aşk yoluyla yaklaşmakta ortaya çıkmaz mı?”"
- Yine/Hâlâ
114. "Siz solculuğa gönül verdiniz; ama bildiğim kadarıyla, sekso-solculuğa değil."
- Televizyon
115. "Nevrozun nedeni, geçmiş gerçekliğin içinde tutsak kalıp güncel gerçekliğe nüfuz edememektir. Geçmiş olan gerçekliğin bizim için cazip yanı, deneyimlerimizle kanıtlanmış bir ben olma hâlini, bir kimliği bize kuşkuya daha az yer bırakacak biçimde hazır olarak sunuyor oluşudur."
- Psikanalizin Temel ilkeleri
116. "Zira söylenenler geri alınamaz, oyunun kuralı budur."
- Yine/Hâlâ
117. "Arzulamak istememekle, arzulamak aynı şeydir."
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
118. "Analizin temel özelliği şu ki insanlar en sonunda yıllar boyunca doludizgin saçmaladıklarını fark ediyorlar."
- Benim Öğrettiklerim
119. "Çoğu insanın yakınının iyiliğini, bunu onun için çok fazla isteyerek sağlayamadığını bilmesi sağlığa yararlı olacaktır. Bu iş görürdü."
- Benim Öğrettiklerim
120. "''Gerçeklik rüyanın ötesinde aranmalıdır. Rüyanın sarıp sarmaladığı, bizden sakladığı şeyde, temsilin olmayışının arkasında, onun yerini tutanda aranmalıdır. Etkinliklerimize her şeyden çok hükmeden gerçek budur ve bize onu psikanaliz gösterir.''"
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
121. "İyileşme, acı çekenin, bedeninden ya da düşüncesinden acı çeken birinin sesinden yola çıkan bir talep. Şaşırtıcı olan, buna yanıt olmasıdır, ve tıbbın her zaman hedefine sözcüklerle varmış olmasıdır. "
- Televizyon
122. "Cinsellik tam da, deyim yerindeyse, doğrunun ne olduğu konusunda kimsenin hangi adımı atacağını bilmediği alandır. Cinsel ilişkiye gelince, hep gerçekten ne yaptığımız sorusu sorulur -birine "seni seviyorum" dediğimiz durumdan bahsetmeyeceğim, çünkü herkes bilir ki bu budalaların ağzına yaraşır, ama kastettiğim biriyle cinsel ilişki kurduğumuz, ve bunun bir yerlere doğru gittiği, bir edim olarak adlandırdığımızın biçimini aldığı durumdur. Bir edim, başınıza öylece gelen bir şey değildir, analitik teorinin gayet doğallıkla ve sık sık söylediği gibi, harekete geçirici bir boşalma (décharge motrice) değildir -her ne kadar, bazı hilelerin, çeşitli kolaylıkların, ya da hatta hoş olmayan belli bir yakınlığın tesisinin yardımıyla, cinsel edimi sonunda artık bir bardak su içmekten daha fazla önemi olmayan bir şey haline getirmeyi başarsak bile.
Bu doğru değildir, ve çabucak da farkına varırız bunun, çünkü gerçekten de bir bardak su içtiğiniz ve ardından da ishal olduğunuz olur. Bu, şeyin özünden kaynaklanan sebepler dolayısıyla tek başına vuku bulmaz, başka bir deyişle, bu ilişkide, kendimize, örneğin bir erkeksek, gerçekten erkek olup olmadığımızı, ya da bir kadın için, gerçekten kadın olup olmadığımızı sorarız. Bunu kendine soran, yalnızca eş değildir, her birimiz, bizzat kendimiz sorarız bunu ve bu önem taşır, herkes için önem taşır ve hemen önem taşır."
- Benim Öğrettiklerim
123. "-- Bir, iki oldu mu, asla geri dönüş yoktur. Yeniden bir yapmaya, yeni bir Bir bile söz konusu olsa, geri dönülmez. Aufhebung (içererek aşma) felsefenin şu tatlı rüyalarından biridir."
- Yine/Hâlâ
124. "Çünkü kadın olsun erkek olsun fark etmez, insan Öteki’nin arzusunun nesnesi olacak şey değildir. Nitekim fallus penis biçimiyle erkeğin "sahip olduğu' bir şey olmakla beraber, fallus olamamanın narsistik acısını en çok yaşantılayan yine erkektir. Bu bakımdan Narcissus söylencesinin bir erkeği konu alması ilginçtir."
- Fallus'un Anlamı
125. "Aşka dâir söyleyeceğim tek şey, aşktan kesinlikle bahsedilemeyeceğidir."
- Yine/Hâlâ
126. "Söylüyor olmamız, duyulanın içinde söylenenin ardında kalıp unutulur."
- Yine/Hâlâ
127. "İnsan ilişkilerini katlanır kılan, onlar hakkında düşünmemektir."
- Yine/Hâlâ
128. "İsa’nın Talihsizliği bize insanların kurtarıcısı olduğu fikri ile izah edilir. Bence söz konusu olan daha ziyade, haklı olarak hayli gevşek olduğumuz Tanrı nefretine yeniden biraz mevcudiyet, güncellik kazandırarak Tanrı’yı kurtarmasıydı."
- Yine/Hâlâ
129. "Dikizcinin edim anında özne nerededir, nesne nerededir? Söylemiştim, tıpkı görme söz konusuyken olduğu gibi, görme dürtüsü seviyesinde de özne orada değildir. Sapkın olarak oradadır ve ancak döngünün bitişinde yer alır…
Burada nesne bakıştır — Özne olan bakış, ona isabet ettiren, tam onikiden vuran."
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
130. ""İnsan dilde ikamet eder.""
- Benim Öğrettiklerim
131. ""Bakış altında olan ben," diye yazar Sartre; artık bana bakan gözü görmüyorum, gözü görecek olursam da bakış kayboluyor.."
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
132. ""Bakış altında olan ben," diye yazar Sartre; ''artık bana bakan gözü görmüyorum, gözü görecek olursam da bakış kayboluyor.''"
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
133. "Ruhsallıkta, öznenin kendisini dişi ya da erkek olarak konumlandırabileceği hiçbir şey yoktur."
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
134. "Yazının etkisi olarak formülleştirilebilen her şeye dair paradoksların fışkırdığı noktada sunar kendini varlık ve kendini hep yanında-olma yoluyla sunar."
- Yine/Hâlâ
135. "Kandırılmamışlar başıboş gezer."
- Televizyon
136. "Kökensel olarak dilin ne olduğunu anlamaya çalışmazsak, bunun önemi belki bize yeterince görünmeyecektir."
- Baba-nın-Adları
137. "Kierkegaard'un varoluşu küçük bir baştan çıkarma serüveninde keşfetmiş olması tesadüf değil. Kendini iğdiş ederek, aşktan vazgeçerek ulaşmayı düşünüyor varoluşa. Ama kim bilir, belki de sonuçta -neden olmasın?- Regine de mevcuttu. İkinci dereceden bir iyiye, bir küçük a’nın neden olmadığı iyiye yönelik bu arzu - Kierkegaard bu boyuta belki de Regine aracılığıyla ulaşmıştı."
- Yine/Hâlâ
138. "Mantık, size aptallık olarak yutturulan her şey tarafından tamamen aşındırılmamış bazı zihinsel esneklikler talep eden oldukça kesin bir şeydir."
- Benim Öğrettiklerim
139. "Barok, ruhun bedensel radyoskopiyle denetim altında tutulmasıdır."
- Yine/Hâlâ
140. "Artık bana bakan gözü görmüyorum, gözü görecek olursam da bakış kayboluyor."
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
141. ""Dünya, sadece bir düştür, konuşan bedenin bir düşü. Zira, bilen özne yoktur.''"
- Yine/Hâlâ
142. ""Fallus bir gösterendir, analizin içöznel ekonomisinde işlevi, muhtemelen sırlarda gerçekleştirdiği işlevden örtüyü kaldırmak olan bir gösterendir. Çünkü o, bir bütün olarak gösterilenin etkilerini belirlemek için tasarlanmış gösterendir; çünkü bu gösteren, bir gösteren olarak mevcudiyetiyle onları koşullandırır.""
- Çalınan Poe
143. "Varlıkla ilgili şimdiye dek dile getirilmiş her şey, yüklemden vazgeçilebileceğini ve ne olduğundan dem vurmaksızın sözgelimi insan…dır / insan vardır, denebileceğini varsayar. Varlığın mahiyeti yüklemden bu şekilde kesilip koparılmasına sımsıkı bağlanmıştır."
- Yine/Hâlâ
144. "Bu toplum diğerlerinden ne daha iyi ne daha kötüdür. Bir insan toplumu her zaman bir çılgınlık olmuştur. Bu şekilde daha beter durumda değildir. Hep aynı şekilde devam edecek, hep böyle kalacaktır. Fakat çok sayıda fikrin git gide daha fazla omurgasızlaştığını kabul etmek gerekir. Her şey başka her şeyde devam edip gidiyor. Hatta bu durum sonunda herkese ve her birimize bir tür bulantı veriyor."
- Benim Öğrettiklerim
145. "Özne bir karar vermesi gerektiğinde korkmadan, özgürce düşünerek hiçbir değer dizgesine bakmadan bütünüyle kendi kendine karar vermek yerine, farkında olmadan hep güçlü olanın onaylayacağı, genelde kabul görmüş normlara uyan bir karara varmaya çabalar. Ama kararını sanki hiçbir etki altında kalmadan vermiş gibi hisseder. Bu yabancılaşma durumu kaçınılmaz olarak özneyi hür irade küpü olmaktan uzaklaştırmaktadır."
- Psikanalizin Temel ilkeleri
146. "Başaran her zaman başkaları olur."
- Benim Öğrettiklerim
147. "Bu düzen, aslında doğası gereği öznenin ulaşmasının olanaksız olduğu mutluluğu ve özgürlüğü fetişe dönüştürüyordu."
- Psikanalizin Temel ilkeleri
148. "Düşünce, ruha göre armonidışı'dır. Ve Yunan nous'u düşüncenin ruha bir ödünlülüğünün mitos'udur, dünyaya uygun sayılan bir ödünlülüğün, ruhun sorumlu tutulduğu dünyaya, o dünya ki bir düşüncenin kendini dayandırdığı fantazm'dır yalnızca, elbette "gerçeklik" ama gerçeğin yüz buruşturması olarak anlaşılması gereken."
- Televizyon
149. "Karşılıklı olmasına rağmen aşk güçsüz ve iktidarsızdır, çünkü Bir olma arzusundan ibaret olduğunun farkında değildir."
- Yine/Hâlâ
150. "Karşılıklı olmasına rağmen aşk güçsüz, iktidarsızdır. Çünkü bir olma arzusundan ibaret olduğunun farkında değildir."
- Yine/Hâlâ
151. "Birlikte konuşuyoruz, yani aynı yerde. Ama bu yine de, onun düşündüğü anlamına gelmiyor. Herkes konuşuyor ve aynı yerde
olduğu(muz) için, birlikte-konuşuyor(uz) (ça colloque)", "Diyalog" sözcüğünden farklı olarak "kolokyum" iddiasız bir sözcük. Diyalogda olmak (dialoguer) çağımızın en koca iddialarından biri. Daha önce hiç diyalogda olan insanlar gördünüz mü? Diyalogdan söz ettiğimiz durumlar hep biraz aile içi münakaşalara benzer."
- Benim Öğrettiklerim
152. "__birine “seni seviyorum” dediğimiz durumdan bahsetmeyeceğim, çünkü herkes bilir ki bu budalaların ağzına yaraşır.."
- Benim Öğrettiklerim
153. "(...)
Kendi arzusunu yola sokmak için ''babanın ölümü'' mitoslarından medet uman Freud’un bu ihtiyacı değil midir? Sonuçta Freud kendi mitosunda Tanrı'nın öldüğünü ilan ederek Nietzsche ile buluşur. Hatta belki nedenleri de aynıdır. Çünkü Tanrı öldü mitosu belki de sadece iğdiş edilme tehdidine karşı bulunmuş bir sığmaktır.''"
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
154. "Gücünü, onu sarıp sarmalayan ruhsallık göndermesinden alan bir serap, bu sahte birliği barındıran organizmanın bir tür ikiz eşi. Sizin de kabul edeceğiniz gibi, bilinçdışı deneyiminin ortaya çıkardığı bir*, yarılmanın, çizginin, kopuşun bir'idir."
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
155. "Şeylerle olan ilişkimizin görme yoluyla oluşan ve temsillere ait figürlerle düzenlendiği haliyle, bu ilişkide bir şey bir evreden ötekine kayar, geçer,aktarılır ve hep bir dereceye kadar elden kaçırılır-bakış dediğimiz şey budur."
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
156. "Çünkü aşk aşk talep eder ve talep etmekten asla vazgeçmez. Aşkı talep eder… yine/hala. Bu yine/hala, aşk talebinin içinden çıktığı, Ötekindeki çatlağın özel adıdır."
- Yine/Hâlâ
157. "Varlığın her boyutu, efendinin söylemi takip edilerek üretilir; yani göstereni telafuz eden ve bunu yaparken de gösterenin buyurgan olmasıyla ilişkili, ihmal edilemeyecek bağ etkilerinden birini bekleyen kişinin söylemi. Gösteren öncelikle buyurgandır."
- Yine/Hâlâ
158. "Seni seviyorum demek, "ben eksiğim ve sen benim eksiğime sesleniyorsun" demek."
- Çalınan Poe
159. "Beni sorgulayan beni okumasını da bilir."
- Televizyon
160. "İnsan, dilde ikâmet eder."
- Benim Öğrettiklerim
161. "“Söylenenler geri alınamaz zirâ oyunun kuralı budur.”"
- Yine/Hâlâ
162. "Düşünmek kendinde bir hastalık değildir, ama bazı insanları hasta edebilir."
- Benim Öğrettiklerim
163. "insani arzu Öteki’nin arzusunun arzusudur; insan arzulanmayı arzular. O zaman ilk bakışta güç gibi gözüken şu denklem ortaya çıkar: insan kendini ancak dilde, yani Öteki'nin nezdinde gene Öteki tarafından ona dayatılan bu yabancı ortamda, kendine yabancılaşmış) olarak imleyebilir, işte Lacan’a göre bu ötekileş- me, bu yabancılaşma bilinçdışının koşuludur. Böyle- ce özne kendini imlerken temelde Öteki’nin arzusunu dile getirir. Öteki nden (örneğin öznenin dile maruz kaldığı, kendini onun söyleminin içinde bir imleyen ile imlediği ilk insan olan -"anadili" kavramının tüm çağrışımlarını da barındırmak üzere- anneden) devraldığı bu alet (dil) sayesinde, annenin arzusunun annenin fallus (alet) yoksunluğuna bağlandığı kritik gelişim aşamasında, bilinçdışı "simgesel" kastrasyon karmaşasının da temeli atılmış olur. Ancak aşağıda görüleceği gibi, Lacan’ın "imgesel kastrasyon” olarak nitelediği klasik Freud’cu karmaşadan daha derin ve temel bir "narsistik" karmaşadır bu simgesel kastrasyon."
- Fallus'un Anlamı
164. ""Dil, bilinç dışının koşuludur" der Lacan."
- Fallus'un Anlamı
165. ""...Daima saldırı ve tehlike bekliyor, sürekli hayran olunma gereksiniminde düş kırıklığına uğradığını hissettiğinde öfke ve öç alma fantezileriyle karşılık veriyordu. Açıkça, Daniel kendi kendisiyle fazlaca meşguldü. Nesne ilişkileri zayıftı ve baskı altında daha da zayıflıyordu. Asıl amacı, kendine saygısını artırmak ve sürekli erkeksi etkinlikler sayesinde altta yatan edilgenlik tehlikesini savuşturmaktı.""
- Fallus'un Anlamı
166. "Hiçbir dürtü, cinsel eğilimin tamamını temsil edemez."
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
167. "Nerede bu kurulmuş kişilikler? Bilmiyorum, Diyojen gibi bir fenerle arıyorum onları."
- Benim Öğrettiklerim
168. ""Hiçbir zaman, seni gördüğüm yerden bakmıyorsun bana.""
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
169. "Hiçbir zaman seni gördüğüm yerden bakmıyorsun bana."
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
170. "Seni seviyorum
Ama açıklanamaz biçimde
Sendeki bir şeyi
-objet petit a-
Senden de çok sevdiğim için
Seni sakatlıyorum."
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
171. "Toplumdan ayrı kültür yoktur. Kültür bize tutunan şeydir. Kültürü artık sırtımızda ancak bir haşere gibi taşıyabiliyoruz; çünkü bit gibi ayıklamak dışında ne yapacağımızı bilmiyoruz onu. Ben ayıklamamanızı öneririm çünkü kaşındırıp uyandırır. Sizi kuşatan koşulların – Yani başkalarının, sizden sonra gelenlerin kültürünüz diyeceği şeyin– etkisiyle az çok yüz tutmuş duygularınızı uyandıracaktır."
- Yine/Hâlâ
172. "Aşk, özünde narsistliktir."
- Çalınan Poe
173. "Düşünmek kendinde bir hastalık değildir, ama bazı insanları hasta edebilir."
- Benim Öğrettiklerim
174. "Marx ve Lenin, Freud ve Lacan varlıkta eşleşmezler. Bunlar ötekinde buldukları harf sayesinde, bilgi varlıkları olarak, varsayılan bir Ötekinde ikişer ikişer yol alırlar."
- Yine/Hâlâ
175. "Nevrotik özne konuştuğunda çok mantıklıdır, çok akla yatkın hedefler koyar ve onlara nasıl ulaşılması gerektiği konusunda tam bir bilinçliliğe sahiptir. Ancak hedefe ulaşmak için yola koyulduğunda, anlaşılmaz biçimde, hep kendini ana hedefinden uzaklaştıracak bir biçimde yoldan sapar."
- Psikanalizin Temel ilkeleri
176. ""Totem; son yaratılan olmaktan gurur duyması için o kadar da çok nedeni olmadığından, çamurdan yaratıldığından ki bu başka hiçbir varlık için söylenmez insanın kendine saygıdeğer atalar arayacağı anlamına gelir. Evrimciler olarak hâlâ aynı noktadayız, bize hayvan bir ata gerekiyor.""
- Baba-nın-Adları
177. "Ancak konuşan varlıkta bilinçdışı vardır."
- Televizyon
178. "Aşk, söylem değiştirildiğinin göstergesidir."
- Yine/Hâlâ
179. "Ahlak, zevki reddetmez.."
- Dinin Zaferi
180. ""Öncelikle, analiz edilebilir bir fenomen olması için, bir fenomenin bir yer değiştirmeyi temsil etmesinin, başka bir deyişle imgesel fenomenler içinde yer almasının yeterli olmadığı anlamına gelir. Öte yandan, bir fenomenin ancak kendisinden başka bir şeyi temsil ederse analiz edilebilir olduğu anlamına gelir.""
- Baba-nın-Adları
181. "Nevrozdan kurtuluş, o nevrozun içinde oluşmuş olan egoyu yok ederek yerine yenisini koymakla ya da egonun zayıflıklarını ortadan kaldırmaya çabalamakla olanaklı olan bir şey değildir. Her ego, kendini var eden bir gerçekliğin içinde oluşur. Yani farklı gerçekliklere biz aynı egoyla yolculuk edemiyoruz. Nevrozdan kurtulabilmek için öznenin aslında gözüyle görüp eliyle tuttuğu dış gerçekliğin içindeyken arka planda işleyerek kendini dayatan abartılı başka bir gerçekliğin içinde yaşıyor olduğunu anlaması gerekir. Yani psikanaliz, egoyu değil, sorunlu egonun kendini içinde var ettiği narsistik, histerik fanteziyi yani İmgesel yapıyı hedef almalıdır. O fantezi çerçevesi dalınca nevrotik bir ego için kendini icra edebileceği bir zemin zaten kalmayacaktır."
- Psikanalizin Temel ilkeleri
182. "Bilinçdışı söz konusuyken mesele olmak ya da olmamak değil, gerçekleşmemiş olmaktır."
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
183. "Freud’un haz ilkesi dediği şey Aristoteles’te kesinlikle haz değil, ancak acının hafiflemesi diye görülebilir."
- Yine/Hâlâ
184. "Parmenides yanılıyordu, Herakleitos haklıydı."
- Yine/Hâlâ
185. "kendi arzusunu hale yola sokmak için babanın ölümü mitoslarından medet uman
Freud’un bu ihtiyacı değil midir? Sonuçta Freud kendi mitosunda Tanrı'nın öldüğünü ilan ederek Nietzsche ile buluşur. Hatta belki nedenleri de aynıdır. Çünkü Tanrı öldü mitosu —kendi adıma ben bu mitostan çağdaş aydınların çoğunun aksine emin değilim; bu sözlerim ne tarınnın varlığını ilan etmek gibi ne de İsa'nın dirilişine
inanç gibi alınmalı—, bu mitos belki de sadece iğdiş edilme tehdidine karşı bulunmuş bir sığmaktır."
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
186. "Sanat, bilim ve tüm yaratıcı aktiviteler süblimasyonun sonucunda ortaya çıkarlar"
- Benim Öğrettiklerim
187. "İyileşme, acı çekenin, bedeninden ya da düşüncesinden acı çeken birinin sesinden yola çıkan bir talep. Şaşırtıcı olan, buna yanıt olmasıdır, ve tıbbın her zaman hedefine sözcüklerle varmış olmasıdır.
Bilinçdışı saptandığından önce nasıldı? Bir pratiğin işlemek için aydınlatılmış olmaya ihtiyacı yoktur: bundan bunu çıkarabiliriz."
- Televizyon
188. "Tam tersine aslında dürtü tatmininin engellenmesi sayesinde kalıcı bir benlik algısına yani bir egoya sahip olma olanağımız ortaya çıkmaktadır. Yani özne, dürtüsünü tam olarak tatmin edememiş bir varlık olmaktan dolayı nevroz sahibi olmaz."
- Psikanalizin Temel ilkeleri
189. "Elbette her zaman biraz aptallaştırılıyoruz, orta öğretimden kaçmak mümkün değil."
- Benim Öğrettiklerim
190. "Usulünce gömülmeyen her şey bir gün gelir hortlar..."
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
191. "Bir düşüncenin fenomonolojik varlık koşulu düşünülmesi olduğuna göre, düşünülmeyen düşünce ne kadar paradoksal görünse de analitik deneyimin insan doğası hakkında ortaya koyduğu ilk olgudur. Eğer insan bazı düşüncelerini düşünmüyor ise ister kaygı ister ruhi çöküntü şeklinde yaşanacak olsun, belli bir ruhi acıdan kaçınmak içindir bu. Bir düşünceyi düşünmemenin yegane yolu, analizin kaydedebileceği kadarıyla, başka bir düşünceyi düşünmektir. İşte Freud’un "metapsikolojik" açıdan "bilinç" (ya da "önbilinç") alanında bir yatırım çekilmesi ve bir karşı yatırım uygulaması şeklinde ya da Lacan’ın bir imleyenin kendisiyle aynı paradigmatik düzeyde bir başka imleyenle temsil edilmesi, yani metafor şeklinde denklemini kurduğu "bastırma" ancak dil sayesinde, yani birbirinin yerini alan öğeler sistemi sayesinde olanaklıdır. "Dil, bilinçdışının koşuludur" der Lacan."
- Fallus'un Anlamı
192. "-mış gibi yapma"
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
193. ""Karşılıklı olmasına rağmen aşk güçsüz, iktidarsızdır. Çünkü bir olma arzusundan ibaret olduğunun farkında değildir.""
- Yine/Hâlâ
194. "Kadın olsun erkek olsun insan "eksik"tir, ''kastre"dir; yani narsistik açıdan yaralıdır."
- Fallus'un Anlamı
195. "Aşka dair söylediğim şey, aşktan kesinlikle bahsedilemeyeceğidir.."
- Yine/Hâlâ
196. "İnsanın arzusunun Ötekinin arzusu/Ötekine yönelik arzu olduğunun farkına varılsın ve aşk arzunun bilinmemesine tekabül edebilecek bir tutkuysa da, yine de arzuya tüm kapsamını, tüm erimini bıraksın diye. Yol açtığı hasarlar daha yakından bakıldığında görülür."
- Yine/Hâlâ
197. "Hiçbir zaman seni gördüğüm yerden bakmıyorsun bana.."
- Benim Öğrettiklerim
198. ""Beni zaten bulmuş olsaydın aramazdın. Zaten bulunmuş olan hep arkadadır ama bir tür unutuluşa malüldür.""
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
199. "Psikanaliz bir şans, yeniden yola koyulmak için bir şans."
- Benim Öğrettiklerim
200. "Uzun zaman önce tanıştığım ve daha fazla göremediğim için üzüldüğüm ince zekalı bir adam var, oldukça tanınmış biri: Aldous Huxley. İyi bir aileden gelen hoş bir adamdı ve kesinlikle aptal değildi, hatta hiç değildi. Hala hayatta mı bilmiyorum. Fransızca çevirisi Stock yayınlarından çıkan, eğer hafızam beni yanıltmıyorsa Adonis ve Alfabe adlı kitabını edininiz."
- Benim Öğrettiklerim
201. "Düşünme olgusu üstüne neden herhangi bir soyluluk vurgusu konuyor anlamıyorum. Ne düşünürüz?"
- Benim Öğrettiklerim
202. "Üzerinize yapışır kültür."
- Benim Öğrettiklerim
203. "En iyi insanlar kendilerinden en çok şey bekleyenlerdir."
- Dinin Zaferi
204. "Hakikat, hakikatın peşinden koşan şeydir"
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
205. "Bilinçdışı yapısı gereği bir dildir.."
- Dinin Zaferi
206. "Nefreti bilmemek sevgiyi de bilmemektir."
- Yine/Hâlâ
207. "Söylüyor olmamız, duyulanın içinde söylenenin ardında kalıp unutulur."
- Yine/Hâlâ
208. "Aslında farklı bir gerçeklikte var olmuş oldukları halde benzerlikleri kullanarak günümüze taşınmış olan hayaletlerin bugün bağlantılı oldukları hangi yapıları nasıl etkilediklerinin özne tarafından anlaşılmasının sağlanması, derinlemesine iyileştirici bir etkide bulunur."
- Psikanalizin Temel ilkeleri
209. "Aslında hapishane hücresine dönüşmüş olan bir yaşamı sürdürürken, aynı anda özgür hissetme yanılgısı yaratan davranışlara kapılma, hiçbir sorunu aşabilme gücü olmayan bilincin yetersizliğini ifade eden bir bağlanma zorunluluğu, cinsellikte sadistik bir röntgencilik yüceltmesi, kendini intihar dışında gerçekleştiremeyen bir kişilik yapısı, Hegelci bir ölüm dışında kendini doyuramayan bir öteki bilinci…"
- Psikanalizin Temel ilkeleri
210. "Acil olmayan hiçbir şey yaratıcılığı tetikleyemez ve acele içinde olmadan sözdeki aşkınlık ortaya çıkamayacaktır."
- Psikanalizin Temel ilkeleri
211. "Özne suçlulukdan kurtulabilmek için bu bilinç geçişlerini sanki kendi kontrolü altında değilmiş gibi yaşar."
- Psikanalizin Temel ilkeleri
212. "Orgazm kendinde kaygıdır, çünkü arzu ilelebet zevkten merkezi bir fayla ayrılmıştır."
- Baba-nın-Adları
213. "“Siyasetin pazarlıktan ibaret olduğunu herkes bilir; siyasette yurttaş denen aynı öznelerin yüz binlercesi toptan, paketler halinde takas edilir.”"
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
214. "Cinsel dürtüler, ölümü açığa çıkartır."
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
215. "Dünya, sadece bir düştür, konuşan bedenin bir düşü. Zira, bilen özne yoktur."
- Yine/Hâlâ
216. ""Kendini kral sanan bir adam deliyse, kendini kral sanan bir kral da ondan daha az deli değildir.""
- Écrits
217. "İhtiyaçlar hareket yoluyla tatmin edilir."
- Yine/Hâlâ
218. "Arzulamak istememekle, arzulamak aynı şeydir."
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
219. "Ağzını tıka basa doldursanız bile —Dürtü seviyesinde açılan o ağız— Besinle doymaz, doyuran, tabiri caizse, damak zevkidir. İşte bu yüzden analitik deneyimde, oral dürtüyle en nihayetinde, sadece menüyü ısmarlamakla kaldığı bir durumda karşı karşıya geliriz. Bu da kuşkusuz, doyumun temel şartı olan ağızla yapılır —Ağızdan çıkan ağıza döner ve gündelik dilde ifade etmek maksadıyla damak zevki dediğim o zevkte erir."
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
220. "Üzerinize yapışır kültür."
- Benim Öğrettiklerim
221. "Aşkın en uç noktası, hakiki aşk, varlığa yanaşmakta yatmaz mı? Hakiki aşk -aşk üzerine temaların ezeli ton değişimlerinin yeterince yansıttığı üzere, bunu keşfeden elbette analitik deneyim değil- hakiki aşk da nefrete doğru açılır."
- Yine/Hâlâ
222. "Analitik dediğim söylem, bir analizin pratiğiyle belirlenmiş toplumsal bağdır. Bizim için yürürlükte kalan bağlar içinde en temellerinin yüksekliğine taşınmaya değer."
- Televizyon
223. "Bizim bilimimiz Tanrı'yla alakası olmayan bir bilim.."
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
224. "Analistin nevrotik özneyi bugüne getirmek için bir fırsat olarak gördüğü şimdi ve burada tekniği, psikanalizin tekniğine taban tabana zıt bir tekniktir. Psikanalizin amacı bugünden konuşmak değil, öteki dilin dile gelmesini sağlamaktır. Analistle analizan arasında kurulacak güncel bir dil, tedavide açığa çıkarmak istediğimiz nevrotik bilinçdışının yeni bir katmanın daha altına itilerek daha da derinlere gömülmesinden başka bir şeye yaramayacaktır."
- Psikanalizin Temel ilkeleri
225. "Freud öznenin günlük, sıradan halinin hür iradenin yakınından bile geçmeyen bir ezbere davranma, yineleme ve başkasını taklit etme pratiği olduğunu hayli rahatsız edici bir açıklıkla sergilemişti."
- Psikanalizin Temel ilkeleri
226. "Eski kelimeleri en aptalın bile anlayacağı basitlikte kullanmak gerekir. Yararcılık işte budur.."
- Yine/Hâlâ
227. "Aşk, cinsel ilişkinin yokluğunu telafi eder.."
- Yine/Hâlâ
228. "Önden buyurun, rica ederim, beter olun..."
- Yine/Hâlâ
229. ""İnsan hep düşlerinin peşinde koşar, fakat sadece düş kırıklıkları ile ilerler.""
- Yine/Hâlâ
230. "Hiçbir zaman seni gördüğüm yerden bakmıyorsun bana..."
- Benim Öğrettiklerim
231. "Onlar ne söylediklerini bilmiyorlar, onlarla aramdaki bütün fark bu."
- Yine/Hâlâ
232. "Agalma, öznenin, arzusunun hedeflediğini sandığı ve nesneyi arzusunun nedeni ile karıştırmayı son raddesine kadar götürdüğü nesnedir. Alkibiades’in çılgınlığı işte budur. Sokrates’in ona yaptığı gönderme buradan kaynaklanır: Ruhunla meşgul ol [Alkibiades, 132 c,] yani bunun anlamı: Bil ki senin ardından koştuğun, Platonun daha sonra ruhunu dönüştüreceği şeyden, yani imgenden başka bir şey değil Bu nesnenin hedef olarak değil ölümün nedeni olarak işlev gördüğünü anla, onun yasım tut. O zaman kendi arzunun yollarını tanıyacaksın. Zira, ben, hiçbir şey bilmeyen Sokrates'in bildiği tek şey, Erosun işlevidir."
- Baba-nın-Adları
233. ""Ben de en az herkes kadar aptalım, ama belki biraz daha fazla aydınlandım.""
- Benim Öğrettiklerim
234. "Biz bir bilimin ne olduğunu biliyoruz. Hiçbirimiz bilimin bütününe hakim değil. Kendi hareketleriyle son hızla koşuyor bilimcik, o derece ki elimizden hiçbir şey gelmiyor."
- Benim Öğrettiklerim
235. "Aydınlanma Çağı'nın insanı, ki aynı zamanda haz insanıdır, dini özünde bir sahtekârlık olarak sorgulamıştır."
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
236. ""Hiçbir dürtü, cinsel eğilimin tamamını temsil edemez.""
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
237. "Yazılmış olan her şey gibi çizgi de şu temel üzerinde durur : Yazı, anlaşılmak için değildir."
- Yine/Hâlâ
238. "Karşılıklı olmasına rağmen aşk güçsüz ve iktidarsızdır, çünkü bir olma arzusundan ibaret olduğunun farkında değildir."
- Yine/Hâlâ
239. "Bilgi bir muammadır."
- Yine/Hâlâ
240. ""Aşkın aptalca dili. Bu ise esrimenin son kasılma sında, ya da tersine, bireylere bağlı olarak günlük rutin için de, seks partnerini birdenbire en bayağı bir sebzenin ya da en iğrenç bir hayvanın adıyla çağırma alışkanlığından ibarettir.""
- Baba-nın-Adları
241. ""Dolayısıyla, anne, baba, oğul, kız vs. gibi sözcükleri gerçek ilişkilerle bir tutma eğilimi gösteriyoruz. Bunun nede ni akrabalık ilişkileri sisteminin, kendi sınırları ve alanı içinde, aşırı derecede indirgenmiş olmasıdır. Ama söz konusu olan, simgelerdir.""
- Baba-nın-Adları
242. "Nevroz ve psikozun doğurduğu acılar bizim için ruhun tutkularını öğreten bir okul gibidir. Bu sorunların toplum için yaratacağı tehditleri göz önüne aldığımızda psikanalitik dengenin terazisinin dengede olması için ne kadar çok şey yapılsa yeridir. Günümüzde antropolojinin inatla incelediği kültürle doğanın bu kesişme noktasında, sadece aşkın çözdüğü ya da parçalayıp attığı bu İmgesel kölelik düğümünün psikanaliz dışında farkında olan bir alan yoktur. Filantropist, idealist, pedagog ve hatta devrimcilerin güdülendikleri agresiviteyi açığa çıkaran bizler açısından böyle bir görev için özgeci duygulara güvenerek onları temel almak olanaksızdır."
- Psikanalizin Temel ilkeleri
243. "Bir düşünceyi düşünmemenin yegane yolu, başka bir düşünceyi düşünmektir."
- Fallus'un Anlamı
244. "Lacan’da kastrasyon sadece -imgesel- bir penisin kesilmesi tehdidi değildir; "fallus olmak"tan, yani her iki cins için de Öteki’nin arzusunun nesnesi olmaktan yoksun olmaktır.."
- Fallus'un Anlamı
245. "Bir yerde bildiği varsayılan özne varsa, orada aktarım vardır."
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
246. "Kim olduğumu bilmiyorum."
- Benim Öğrettiklerim
247. "İnsan, dilde ikâmet eder."
- Benim Öğrettiklerim
248. "Dikizcinin aradığı ve bulduğu bir gölgeden ibarettir, perdenin arkasındaki bir gölge. Arkasında kim bilir hangisi ile mevcudiyeti hayal edecektir, orada kıllı bir atlet olsa dahi o genç kızların en güzelini hayal edecektir. Aradığı şey, söylendiği gibi, fallus değildir —Onun yokluğudur; bu yüzden bazı şekiller onun arayışının ağırlıklı nesneler olur."
- Psikanalizin Dört Temel Kavramı
249. "Özne meselesi hiçbir şekilde sütten kesmenin, terk etmenin, sevgi veya şefkatin yaşamsal eksikliğinin sonucu olabilecek bir şeye gönderme yapmaz; yanlış-bildiği (méconnaît) hikâyesiyle ilgilidir, bu hikâyeyi yeniden bilmek/tanımak (reconnaître) için belli belirsiz çalıştığı ölçüde bütün davranışlarıyla istemeye istemeye ifade ettiği de işte budur. Yaşanmış deneyimine değil de yazgısına tekabül eden bir sorunsal yön verir yaşamına: Hikâyesi ne anlama geliyordur?"
- Freud’un Teorisinde ve Psikanalizin Tekniğinde Ben
250. "...felsefeden artık düşünce tarihi anlaşılmaktadır."
- Benim Öğrettiklerim