Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Jack Kerouac Alıntıları & En Çok Okunan Sözleri

Jack Kerouac En Beğenilen Sözleri



1. "Gözlerimiz tavanda, Tanrı hayatı neden bu kadar keder verici kılmış olabilir, diye kafa yorduk..."


- Yolda



2. "“Yoldaş, sana elimi veriyorum!
Paradan kıymetli sevgimi veriyorum,
Vaazlar yerine ya da yasalardan önce, kendimi veriyorum,
Sen verecek misin kendini bana? Çıkacak mısın benimle yolculuğa?
Bağlı kalsak mı birbirimize, yaşadığımız süre boyunca?”

- Walt Whitman"


- Yolda



3. "“Sonra anladım ki, nerede olursam olayım, ister düşüncelerle dolu küçük bir odada, ister dağların ve yıldızların alabildiğine uzayıp gittiği bu evrende, her şey beynimin içinde bitiyordu.”"


- Yalnız Gezgin



4. "Hızla giden bir arabanın dikiz aynasına yansıyordu hayatın anlamı..."


- Yolda



5. "Bir şeyler yiter, başka şeyler bulunur."


- Deniz Benim Kardeşim



6. "-Hayat söylencemdeki insanlara dair uzun ve hüzünlü hikayeler yazacağım-"


- Tristessa



7. ""Şunu öğrenmelisiniz ki, bu hayatta bazı şeyleri istemeseniz de yapmanız gerekir.""


- Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar



8. ""bazen hayat zordur. Hayat acıdır, insanın umudu kırılır, yoluna devam edemez...''"


- Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar



9. "Geriye dönüp baktığımda nasıl bu kadar salak olabildiğime şaşırıyorum."


- Yolda



10. "İmdat! Düşünüyorum ben."


- Big Sur



11. ""Sevilmeye layık olmadığını düşünmen, kırmızıbalıkları öldürdüğünü zannetmen yüzünden hep, oysa belki de kendi rızalarıyla ölmüşlerdir.""


- Big Sur



12. "Ben böyle bir dünyada yaşamak istemiyorum!"


- Beat Kuşağı



13. "“Her şey çok güzel giderken, çok güzele odaklanıp, her şeyin gittiğini fark edememiştik.”"


- Yolda



14. "her şey çok güzel giderken çok güzele odaklanıp ,
her şeyin gittiğini fark edememiştik."


- Yolda



15. ""Yani öylece bekliyorsun. Hep yarın, yarın, yarın... ölene kadar bekleyeceksin...''"


- Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar



16. ""Biz hiçbir şeyiz. Yarın ölebiliriz, o yüzden hiçbir şeyiz.""


- Tristessa



17. ""Acılar insanı büyütseydi, şu anda benim bu eve sığmamam lazımdı.""


- Zen Kaçıkları



18. "''Gökyüzü geniş, hayat kısa, hayaller sonsuzken yol özgürlüktü. Yol dostluktu, maceraydı; sonsuz olasılığın toplamı, yaşamın kaynağıydı.''"


- Yolda



19. ""Rahatsız bir yatakta özgürce uyumak, rahat bir yatakta tutsak olarak uyumaktan iyidir.""


- Zen Kaçıkları



20. "Cennet bu zavallı, acınası dünyadan başka bir şey değil ki!"


- Zen Kaçıkları



21. "Ondan hoşlanmıştım galiba. Sonradan kanıtlayacağı gibi iyi biri olduğundan değil, her şeye hevesli olduğundan."


- Yolda



22. "Ah be Tanrım, bizim gibi kaçık, küçük, kırılgan, kopuk, kalbi kırık hüzünbazları -çocukları- yaratıp içlerine ruh üflememeliydin-"


- Tristessa



23. "“Yalnız kalmak bir zorunluluk değil. O yüzden yaşamı olduğu gibi sevmek ve kafamızın içinde önyargılar oluşturmamak zorundayız.”"


- Yalnız Gezgin



24. "“ben düşünmekten yoruldum, benim yerime de düşünür müsün? ilgilenir misin insanlarla, yalanla, yalnızlıkla? geceleri birdenbire bastıran sağanak yağışlı korkuları alır mısın yamacımdan? gündüz gözüyle sevemiyorum kimseyi. yüreğimdeki bu düğümü çözebilir misin?”"


- Yolda



25. "“Onunla bir gece daha gizlenmeye karar verdim dünyadan, sabahın canı cehennemeydi.”"


- Yolda



26. "Bu, hayatımın en değişik, en garip anıydı; kim olduğumu bilmiyordum, evimden uzakta ve yol yorgunuydum, daha önce görmediğim ucuz bir otel odasında yatıyordum."


- Yolda



27. "Anne, ben de bir gün berduş olacağım."


- Yolda



28. "Düşüncelerim gerçekten safça mı, ahmakça mı, çocukça mı acaba?"


- Zen Kaçıkları



29. ""Hepimiz aynı yolun yolcusuyuz. Hiçliğin altüst olmuş gölünde ufak dalgalarız.""


- Yolda



30. ""İnsanlar değişir, dostum, bunu anlamak zorundasın.""


- Yolda



31. ""Siz çekip gideceksiniz, biz kıçımızın üstünde oturup bekleyeceğiz, öyle mi?
Kadınları salak mı sandınız siz?""


- Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar



32. "Doğruyu söylediğini biliyordum ama doğrularla canımı sıkmak istemiyordum."


- Yolda



33. ""Bana güzel kitaplar filan getir.""


- Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar



34. "''...birlikte binecek bir gemi buluruz.''"


- Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar



35. ""Aklını biraz kullanmanın zamanı gelmedi mi?""


- Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar



36. "Sırtüstü uzanıp tavana baktık ve Tanrı’nın hayatı bu kadar kederli, bu kadar kasvetli kılarken ne düşündüğünü merak ettik."


- Yolda



37. "Çünkü benim ilgimi çeken insanlar deli olanlardır, yaşamak için deli olan, konuşmak için deli olan, her şeye aynı anda ihtiras duyan, hiçbir zaman esnemeyen ya da sıradan bir şey söylemeyen..."


- Yolda



38. "Geçmişimizden uzaklaşıyoruz Sal, yeni ve bilinmezliklerle dolu bir döneme başlıyoruz. Bütün o yıllar, sıkıntılar, eğlenceler... Şimdi sıra bunda! Kafamızda ne varsa silip şöyle dimdik ilerleyebilir ve dünyayı anlayabiliriz."


- Yolda



39. "Bu dünya gerçek olsaydı ne korkunç olurdu!"


- Zen Kaçıkları



40. "Yorgundum.Kendimi cehennemin dibinde,iğrenç bir yerde,yabancı ve kaybolmuş biri gibi hissediyordum."


- Yolda



41. "Bir defasında "Öldüğümüz zaman ne olacağız acaba?" diye sormuştum. "Ölmüşsen ölmüşsündür zaten," diye cevap vermişti."


- Yolda



42. "Halihazırda arkadaşlık ettiğim kişiler ya entelektüeldi ya da suçlu."


- Yolda



43. ""Gemi olayını seveceksin," dedim. "Tanrım, bir limana varmak gibisi yoktur.""


- Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar



44. "İçkiden değil, sevdiği şeylerden sarhoş olmuştu"


- Yolda



45. "Gündüz gözüyle sevemiyorum kimseyi."


- Zen Kaçıkları



46. "Geceleri birdenbire bastıran sağanak yağışlı korkuları alır mısın yamacımdan?"


- Yolda



47. "Herkes bir rüya gibi, boktan bir düş, bir nokta gibi yaşayıp gidiyor, değil mi? Acı çekince, sevince ya da bir tehlikeyle karşılaşınca gerçek oluyor sadece."


- Zen Kaçıkları



48. "Bütün yaşayan ve ölen yaratıklar, ben de dahil, kalıcı değiliz, kendimize özgü bir varlığımız da yok, bir varmışız bir yokmuşuz. Tanrım, var olmamız imkânsızdır o halde."


- Zen Kaçıkları



49. "Bendeki imgen artık bir tuhaf."


- Yeraltı Sakinleri



50. ""Çocuklar, bir yere mi gidiyorsunuz, yoksa nereye olursa oraya mı?" dedi. Sorusunu anlamadık baştan, ama Allah kahretsin, iyi bir soruydu."


- Yolda



51. ""Sen bir göldeki bir balıksın. Göl kuruyor. Mutasyon geçirip bir amfibiye dönüşmen gerek, ama bir şey sana gölde kalman gerektiğini, bir terslik çıkmayacağını söyleyip duruyor.""


- Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar



52. ""Bir değişiklik istiyorum, kanatlarımı açmak, uçabiliyor muyum görmek ,"diye itiraf etti Bill."


- Deniz Benim Kardeşim



53. ""Bir başımıza acımızdan ölürüz herhalde.""


- Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar



54. "Güzel bir yuvada yaşama inanıyordum, güvenli ve makul bir hayata, sağlıklı gıdaya, iyi zaman geçirmeye, çalışmaya, inanca ve umuda. Bunlara her zaman inandım."


- Yolda



55. "(…) yalnızdık ve ruhlarımızı birbirine biraz daha harmanlıyorduk, veda etmenin son derece zor olacağı raddeye kadar."


- Yolda



56. "Herkesi bağışladım, kendimi bıraktım, sarhoş oldum."


- Yolda



57. "Acılar insanı büyütseydi, şu an da benim bu eve sığmamam lazımdı."


- Zen Kaçıkları



58. "“Sanat özgür olanın başkaldırısıdır.“"


- Deniz Benim Kardeşim



59. "Odasında yıkık dökük, çirkin bir Cape Cod evinin resmi asılıymış. Arkadaşları "Bu çirkin şeyi niye burada tutuyorsun?" diye sorduklarında, "Çirkin olduğu için beğeniyorum," diye cevap verirmiş."


- Yolda



60. ""Aşka aşığım ben," dedi gözlerini yumarak. Ona harikulade bir aşk vaat ettim."


- Yolda



61. "“Ölünce ne olacak bize?” diye sordum. “Öldüğünde ölürsün, hepsi bu,” dedi."


- Yolda



62. "Hala sarhoştuk -üç günü sarhoş geçirmiştik- ve dünya umurumuzda değildi."


- Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar



63. "Önce saf bir anlayış istiyorum, sonra saf yaşam."


- Yolda



64. "Kimseye kendi kafa karışıklığımdan başka vaat edebileceğim bir şeyim yoktu."


- Yolda



65. "İnsanların dünyasında adsız olmak cennette ünlü olmaktan iyidir."


- Yolda



66. "İnsanlar değişir, dostum, bunu anlamak zorundasın."


- Yolda



67. "Ve yeni bir yaşam planlamak için denizden daha güzeli olamaz"


- Deniz Benim Kardeşim



68. "İnsanların dünyasında adsız olmak cennette ünlü olmaktan iyidir."


- Yolda



69. "Mideleri çok bulansa da kusamayan bazı insanlar gibi, ölemeden öylece yatmış, hayata direndiği gibi ölüme de direnmiş, yaşadığı sürece ve değişikliğe duyduğu öfke yüzünden donakalmış. Phillip şöyle demişti: "Sonunda taş kesildi denebilir.""


- Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar



70. "İşinde sorunları olmasına ve sivri dilli bir kadınla kötü bir aşk hayatı yaşamasına rağmen, gülmeyi nerdeyse dünyadaki herkesten daha iyi öğrenmişti."


- Yolda



71. "Ben düşünmekten yoruldum, benim yerime de düşünür müsün? Benim yerime ilgilenir misin insanlarla, yalanla, ihanetle, yalnızlıkla? Geceleri birdenbire bastıran sağanak yağışlı korkuları alır mısın yamacımdan? Gündüz gözüyle sevemiyorum kimseyi. Yüreğimdeki bu düğümü çözebilir misin?"


- Yolda



72. "Her şey çok güzel giderken, çok güzele odaklanıp, her şeyin gittiğini fark edememiştik."


- Yolda



73. "Niye doğmuşuz zaten, ölmek için değil mi?"


- Zen Kaçıkları



74. "İkimiz de kaygılıydık ve biraz kafayı yemiş haldeydik, birbirimizi tekrar gördüğümüze sevinmiştik."


- Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar



75. "Hava, hayal kırıklığı nedir bilmeyen, "beyaz elemler" nedir bilmeyen, hakikaten neşe dolu bir hayatın titreşimleriyle yüklüydü."


- Yolda



76. "Bu dünya tüm varlıkların bir filmidir, hep aynı şeylerden yapılma bir film."


- Zen Kaçıkları



77. "Aşağılık bir dünyadayız."


- Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar



78. ""Ya, demek bir platonik aşk vakası ha? Fiziksel temas gibi bayağı bir şey değil ha?"
"Hayır," dedi Al, "onunla yatmak istiyorum. Ama asıl istediğim sevgisi. Ve bunun kalıcı olmasını istiyorum.""


- Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar



79. "Hava, hayal kırıklığı nedir bilmeyen, "beyaz elemler" nedir bilmeyen, hakikaten neşe dolu bir hayatın titreşimleriyle yüklüydü."


- Yolda



80. "Eğlence geçicidir, insanın burnundan gelir."


- Zen Kaçıkları



81. "Bu herif çok vefalıydı ve beni cidden seviyordu, Tanrı bilir neden?"


- Yolda



82. "Unutulmuş çocukluğumun, geçmişlerdeki insanlığın, tüm yaşayan ve ölmüş varlıkların milyonlarca yıldır birikip artık taşan gönül kırıklıkları, şahit bu duygulara üstümüzden geçip giden şu bulutlar..."


- Zen Kaçıkları



83. "İnsanlar aslında kötü sayılmazlar, onlar da acı çekiyorlar."


- Zen Kaçıkları



84. "Tanrı'ya inanmadan günaha inanabiliyormuş."


- Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar



85. "Her yerde bir sorun!
Her şey karmakarışık! Öf! Anasını satayım ben böyle hayatın...!"


- Yolda



86. "Ah dişlerini gıcırdatan dünya ah, bütün bunların sonu ulu bir sonsuzluktan, hepimizin yanılgısını kanıtlamaktan, kanıtlamanın bile hiçliğini kanıtlamaktan başka ne ola ki?"


- Zen Kaçıkları



87. "Bir tımarhanedeki tek aklı başında insan olduğum hissini tekrar yaşamaya başladım. Kendinizi üstün değil depresif ve ürkek hissettiriyor, çünkü iletişim kurabileceğiniz hiç kimse olmuyor."


- Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar



88. "“Ne diyeceğimizi bilmeden oturduk. Konuşacak bir şey kalmamıştı artık. Yapılacak tek şey gitmekti.”"


- Yolda



89. "Bence bu Phillip kompleksi Hıristiyanların cennetinden farksız, ihtiyaçtan doğmuş bir illüzyon, bulutlu ve sisli bir platonik hiçlikte salınıyor..."


- Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar



90. "Yaşarken özlem, acı ve ıstırap çekmemize neden olan, her çeşit bulantıya katlanmamızı sağlayan şey, muhtemelen ana rahminde yaşadığımız ve kabul etmeye yanaşmasak da ancak ölümde tekrarlanabilecek olan birtakım kayıp mutlulukların hatırlanmasıdır."


- Yolda



91. ""Her şey çok güzel giderken, çok güzele odaklanıp, her şeyin gittiğini fark edememiştik.""


- Yolda



92. "Her yerde bir sorun!
Her şey karmakarışık! Öf! Anasını satayım ben böyle hayatın...!"


- Yolda



93. "Çünkü hayat kutsaldır, her anı da değerli."


- Yolda



94. "İnsanlara kendi şaşkınlığımdan başka verecek şeyim yoktu."


- Yolda



95. "Kimi puşttur, kimiyse değildir, hesap buna göredir."


- Yolda



96. "Sırtüstü uzanıp tavana baktık ve Tanrı'nın hayatı bu kadar kederli, bu kadar kasvetli kılarken ne düşündüğünü merak ettik."


- Yolda



97. ""Bizim gibi ayaktakımı mensuplarının diyecek sözü yoktur. Varsın para babaları savaşları baslatsın,biz onlar adına savaşır,buna da bayılırız.""


- Deniz Benim Kardeşim



98. "Ben karşımdakine her zaman iki fırsat tanırım. Üç değil."


- Yolda



99. "“Yarın her şey yoluna girecekti.Yarın hep vardı.”"


- Yolda



100. "Çünkü hayat kutsaldır, her anı da değerli."


- Yolda



101. "İnsanlara kendi şaşkınlığımdan başka verecek şeyim yoktu."


- Yolda



102. "Sırtüstü uzanıp tavana baktık ve Tanrı'nın hayatı bu kadar kederli, bu kadar kasvetli kılarken ne düşündüğünü merak ettik."


- Yolda



103. "İşin aslı şu, ölmekteyiz, bütün yaptığımız ölmekten ibaret, ama yine de yaşıyoruz, evet, yaşıyoruz, bu bir Harvard martavalı değil üstelik."


- Yolda



104. "“Herkesi bağışladım, kendimi bıraktım, sarhoş oldum.”"


- Yolda



105. "Ölüm bir ödül oluyor bize herhalde. Ölünce, dosdoğru nirvana cennetine gideriz; hepsi bu işte."


- Zen Kaçıkları



106. "Dönüp dönüp birbirimize baktık, çünkü bir düellodur aşk ve sonra, birbirimize son defa baktık."


- Yolda



107. "Derdi ne bu insanların?"


- Yolda



108. "Sizi yolculuğa çeken yolun sonu değil, yolun kendi de olabilir. Belki de sadece gitmeyi seviyorsunuzdur. Kaçıyor da olabilirsiniz ya da böyle olduğunu sanıyorsunuzdur."


- Yolda



109. ""Sizi yolculuğa çeken yolun sonu değil, yolun kendi de olabilir.
Belki sadece gitmeyi seviyorsunuzdur.""


- Yolda



110. "İnsanların yalnız kaldıkları zaman kitaplara duyduğu açlık ne kadar şaşırtıcı."


- Yalnız Gezgin



111. "Rahatsız bir yatakta özgürce uyumak, rahat bir yatakta tutsak olarak uyumaktan daha iyidir."


- Zen Kaçıkları



112. "Çünkü sadece çılgınlar çeker benim ilgimi, yaşamak için çıldıran, konuşmak için çıldıran, her şeyi aynı anda isteyen, asla esnemeyen ya da beylik laflar etmeyen... ne ki gece boyu maytap gibi yanan, yanan, yanan tipler."


- Yolda



113. "Hepimiz aynı yolun yolcusuyuz. Hiçliğin altüst olmuş gölünde ufak dalgalarız."


- Yolda



114. "Bir defasında "Öldüğümüz zaman ne olacağız acaba?" diye sormuştum. "Ölmüşsen ölmüşsündür zaten," diye cevap vermişti."


- Yolda



115. "Müzik kutusunda "You Always Hurt the One You Love" çalıyordu..."


- Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar



116. "Birkaç adım attıktan sonra dönüp son kez birbirimize baktık, aşk bir düellodur çünkü."


- Yolda



117. "İyilik yaparken iyilik yapma düşüncesinden uzak tutun zihninizi, iyilik bir sözcükten başka nedir ki!"


- Zen Kaçıkları



118. "Çünkü benim adam dediklerim sadece çılgınlardır, yaşama çılgınları, konuşma çılgınları, çok şey isteyen, hiç esnemeyen, beylik laflar etmeyen tipler, yıldızların arasında örümcekler çizerek parlayan ve en ortalarındaki mavi ışığı görenlere "Vay canına!" dedirten o muhteşem sarı maytaplara benzettiğim kişiler."


- Yolda



119. "Öylece ölüp gidemeyiz, insanın en azından şarap ve şiire ihtiyacı var."


- Yolda



120. "Ardımda hiçbir şey yoktu, her şey önümdeydi, yoldayken hep olduğu gibi."


- Yolda



121. "Geçmişimizden uzaklaşıyoruz Sal, yeni ve bilinmezliklerle dolu bir döneme başlıyoruz. Bütün o yıllar, sıkıntılar, eğlenceler... Şimdi sıra bunda! Kafamızda ne varsa silip şöyle dimdik ilerleyebilir ve dünyayı anlayabiliriz."


- Yolda



122. "Kapat gözlerini, bak o zaman daha neler göreceksin."


- Zen Kaçıkları



123. "Şunu öğrenmelisiniz ki; bu hayatta bazı şeyleri istemeseniz de yapmanız gerekir."


- Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar



124. ""İşin aslı şu ki biz kadınlarımızı anlamıyoruz, suçu hep onlara yüklüyoruz oysa suç bizde.""


- Yolda



125. "Dünyada yaşam tatsız ama gidecek yer yok."


- Zen Kaçıkları



126. ""Geriye dönüp baktığımda nasıl bu kadar salak olabildiğime şaşırıyorum.""


- Yolda



127. "yaşamak için deli olan, konuşmak için deli olan, her şeye aynı anda ihtiras duyan, hiçbir zaman esnemeyen ya da sıradan bir şey söylemeyen... ama gece boyunca maytaplar gibi yanan, yanan, yanan..."


- Yolda



128. "Gözlerimiz tavanda, Tanrı hayatı neden bu kadar keder verici kılmış olabilir, diye kafa yorduk..."


- Yolda



129. "Benim bu dayanılmaz kibrimi mazur görürsen eğer, ben herkesten iyi biliyorum..."


- Deniz Benim Kardeşim



130. "Biçim, boşluktur, boşluk, biçimdir. Hepimiz burada şu ya da bu biçimde ve boş olarak sonsuza dek süregideriz."


- Zen Kaçıkları



131. "Tanrının canı sıkılmış da kendisine eğlence olsun diye mi yapmış acaba bu dünyayı? Eğer öyleyse çok insafsız olmalı."


- Zen Kaçıkları



132. ""Herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez.""


- Deniz Benim Kardeşim



133. "Tanrı gitmişti; ortama gidişinin sessizliği hakimdi."


- Yolda



134. "Kimi puşttur, kimiyse değildir, hesap buna göredir."


- Yolda



135. "İşin aslı şu, ölmekteyiz, bütün yaptığımız ölmekten ibaret, ama yine de yaşıyoruz, evet, yaşıyoruz."


- Yolda



136. "Arabayla uzaklaşıyor ve arkanıza bakıyorsunuz: insanlar düzlükte ufalıyor, ufalıyor ve nokta haline gelip kayboluyorlar. O anda hissettiğiniz, dünya bizi ezip geçiyor, her şeye veda ediyoruz duygusu değil midir?"


- Yolda



137. "“ben düşünmekten yoruldum, benim yerime de düşünür müsün? benim yerime ilgilenir misin insanlarla, yalanla, ihanetle, yalnızlıkla? geceleri birdenbire bastıran sağanak yağışlı korkuları alır mısın yamacımdan? yüreğimdeki bu düğümü çözebilir misin?”"


- Yolda



138. "Kimi puşttur, kimiyse değildir, hesap buna göredir."


- Yolda



139. "İşin aslı şu, ölmekteyiz, bütün yaptığımız ölmekten ibaret, ama yine de yaşıyoruz, evet, yaşıyoruz."


- Yolda



140. "Arabayla uzaklaşıyor ve arkanıza bakıyorsunuz: insanlar düzlükte ufalıyor, ufalıyor ve nokta haline gelip kayboluyorlar. O anda hissettiğiniz, dünya bizi ezip geçiyor, her şeye veda ediyoruz duygusu değil midir?"


- Yolda



141. "ve kimse, hiç kimse bir başkasının başına gelecek olanı bilemez,"


- Yolda



142. "Sizi yolculuğa çeken yolun sonu değil, yolun kendi de olabilir. Belki sadece gitmeyi seviyorsunuzdur."


- Yolda



143. "Bak azizim biraz sükutu hayale uğramış va­ziyetteyim; ne diye Katolik şarabı yok burda."


- Zen Kaçıkları



144. "“Onunla bir gece daha gizlenmeye karar verdim dünyadan, sabahın canı cehennemeydi.”"


- Yolda



145. "Sürekli eğlence kovalamak yerine anlamlı bir şeyler yapmaya çalışan birileri olduğu, hayatın ciddi bir şey olduğu hiç aklından geçmez mi senin?"


- Yolda



146. "“Huzur birdenbire gelecek ve geldiğini anlamayacağız bile, çaktın mı dostum?”"


- Yolda



147. "Yaşam denilen uğraş, sonsuz uyanmışlığın sınırsız okyanusundaki bir damlacık gibidir."


- Zen Kaçıkları



148. ""sizi yolculuğa çeken yolun sonu değil, yolun kendi de olabilir belki... belki sadece gitmeyi seviyorsunuzdur.”"


- Yolda



149. "“Huzur birdenbire gelecek ve geldiğini anlamayacağız bile, çaktın mı dostum?”"


- Yolda



150. ""Acılar insanı büyütseydi, şu anda benim bu eve sığmamam lazımdı.""


- Zen Kaçıkları



151. "Başı öne eğik, mahzun bir siluet."


- Deniz Benim Kardeşim



152. "öyle yorgundum ki..."


- Yolda



153. ""Dilerim varmak istediğin yere varır ve mutlu olursun."
"Her zaman beceririm bunu, bir şekilde.""


- Yolda



154. "Hepimiz aynı yolun yolcusuyuz. Hiçliğin altüst olmuş gölünde ufak dalgalarız."


- Yolda



155. "Dean annesinin yüzünü görmemişti. Her yeni kız, her yeni eş, her yeni çocuk onun korunmasız yoksunluğuna ekleniyordu. Babası nerdeydi? Yük katarlarına binen, demiryolu mutfaklarında bulaşıkçılık yapan, yalpalayarak yürüyen, ayyaş gecelerde dar sokaklarda sürünen, kömür yığınlarının üstünde sızıp kalan, sararmış dişlerini birer birer batının su yollarına düşüren ihtiyar serseri Tenekeci Dean Moriarty. Dean Marylou'suna olan kusursuz aşkının tatlı ölümlerinde ölebilirdi, sonsuz hakkı vardı buna. Karışmak istemiyordum, sadece izlemek istiyordum."


- Yolda



156. "Yıldızımın peşinde daha uzaklara gitmek istiyordum."


- Yolda



157. "Yolda çocuklar oynuyordu bağırış çağırış."


- Yolda



158. ""Dilerim varmak istediğin yere varır ve mutlu olursun."
"Her zaman beceririm bunu, bir şekilde.""


- Yolda



159. "Hepimiz aynı yolun yolcusuyuz. Hiçliğin altüst olmuş gölünde ufak dalgalarız."


- Yolda



160. "Otogarların zemini ülkenin her yerinde aynı; izmarit, tükürük ve sadece otogarların sahip olduğu bir hüzünle kaplı."


- Yolda



161. "Her şey güzel giderken, çok güzele odaklanıp,her şeyin gittiğini farkedememiştik."


- Yolda



162. "Yıllar önce en ölümcül düşmanımın can sıkıntısı olduğunu fark ettim ve sonrasında ondan biraz olsun kaçınmanın yollarını keşfettim."


- Deniz Benim Kardeşim



163. "Tepelerin böyle görünmesine neden olan, insanların riyakarlığıymış meğer."


- Yalnız Gezgin



164. "Otogarların zemini ülkenin her yerinde aynı; izmarit, tükürük ve sadece otogarların sahip olduğu bir hüzünle kaplı."


- Yolda



165. "Her şey güzel giderken, çok güzele odaklanıp,her şeyin gittiğini farkedememiştik."


- Yolda



166. "İşin aslı şu, ölmekteyiz, bütün yaptığımız ölmekten ibaret, ama yine de yaşıyoruz, evet, yaşıyoruz, bu bir Harvard martavalı değil üstelik."


- Yolda



167. "Annem bir keresinde, erkekler kadınlarının ayaklarına kapanıp özür dilemedikçe dünyanın hiçbir zaman huzur bulamayacağını söylemişti."


- Yolda



168. "Benim ilgimi çeken insanlar deli olanlardır. Yaşamak için deli olan, konuşmak için deli olan, her şeye aynı anda ihtiras duyan, hiç bir zaman esnemeyen ya da sıradan bir şey söylemeyen."


- Yolda



169. "Olağanüstü bir karşılaşma oldu. İki sezgili göz iki sezgili gözle bakıştı ve iki zeka ânında kaynaştı."


- Yolda



170. "Köklerini, şüphesiz ki ahmak ve dönek bir toplumun derinliklerine salmak kişiye nasıl bir fayda sağlardı?"


- Deniz Benim Kardeşim



171. "Boşuna dökmemiştim onca gözyaşını. Her şey eninde sonunda girecekti yoluna."


- Zen Kaçıkları



172. ""Ne yaptığın değil önemli olan,
Onu nasıl yaptığın!""


- Paris'te Satori



173. "Benim ilgimi çeken insanlar deli olanlardır. Yaşamak için deli olan, konuşmak için deli olan, her şeye aynı anda ihtiras duyan, hiç bir zaman esnemeyen ya da sıradan bir şey söylemeyen."


- Yolda



174. "Olağanüstü bir karşılaşma oldu. İki sezgili göz iki sezgili gözle bakıştı ve iki zeka ânında kaynaştı."


- Yolda



175. ""Ne yaptığın değil önemli olan,
Onu nasıl yaptığın!""


- Paris'te Satori



176. "Odasında, psikanalistiyle birlikte kullandıklarını söylediği bir zincir takımı vardı: narkoanaliz yapmayı deniyorlarmış, Old Bull'un peşpeşe kendini gösteren ve iyiden kötüye doğru sıralanan yedi ayrı kişiliği olduğunu keşfetmişler, en sonuncusu azgın bir geri zekalıymış, işte o aşamada bu zincirlerle zaptedilmesi gerekiyormuş, en üst düzeydeyken bir İngiliz lorduymuş, en altta o geri zekalı, ortada ise başkalarıyla beraber kuyrukta bekleyen ve "Bazıları piçtir, bazıları değildir, sebep bu," diyen ihtiyar bir zenci."


- Yolda



177. "Ah! Ama zamanı biliyoruz! Her şey bakar kendi başının çaresine."


- Yolda



178. "Geriye dönüp baktığımda nasıl bu kadar salak olabildiğime şaşırıyorum."


- Yolda



179. "Budala… hiçbir şey bildiği yok, hiçbir zaman da olmadı. Oysa tek gereken onu sevdiğimi bilmesi."


- Yolda



180. "Koca Dünya Gemisi'ydi bu, fazla büyüktü, herkes oradaydı ve herkes diğerlerini arıyor ve bulamıyordu."


- Yolda



181. "İşte buradaydım, yapayalnızdım ve her şey bitmişti."


- Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar



182. "Gecenin çılgınlığında olabilecekleri hayal bile edemez insan"


- Yolda



183. ""Şimdi şu öndekilere bak," diye fısıldadı, terliyordu. "Kafalarında bir alay kaygı var, milleri sayıyorlar, bu gece nerde uyuyacaklarını, benzin için ne kadar para vermeleri gerektiğini, hava şartlarını, gitmek istedikleri yere nasıl gideceklerini düşünüyorlar. Halbuki nasıl olursa olsun varacaklar oraya, hep varırlar. Ama kaygılanmaları gerekir, sahte aciliyetler bularak falan zamana ihanet ederler, şüpheci ve şikayet etmeye hazırdırlar. Kanıtlanmış, yerleşmiş bir sıkıntıya kendilerini mahkum etmedikçe huzura kavuşmazlar ve sıkıntıyı bir kez bulmayagörsünler, ona uyan yüz ifadeleri takınırlar, bilirsin ya, mutsuzluk işte, yakalarım bir türlü kurtaramazlar ondan, üstelik bunun bilincindedirler ve bu yüzden de endişe duyarlar."


- Yolda



184. "Dean'in California'sı: yalnız, sürgün edilmiş, sıradışı aşıkların kuşlar gibi toplaştığı, herkesin yıkılmış, bezgin, yakışıklı sinema oyuncularına benzediği, vahşi, zorlu, önemli bir diyar. "Şu dükkanın önündeki iskemleyi görüyor musun? Onun üstünde saatler geçirmişimdir!" Her şeyi hatırlıyordu, her pinokel oyununu, her kadını, her kasvetli geceyi."


- Yolda



185. "Değişim toplumun sıhhatidir."


- Deniz Benim Kardeşim



186. "Ardımda hiçbir şey yoktu, her şey önümdeydi, yoldayken hep olduğu gibi."


- Yolda



187. "Bir şeyler yiter, başka şeyler bulunur."


- Deniz Benim Kardeşim



188. "İnsan deliliğe doğru yol aldığını nasıl da apaçık fark ediyor."


- Yeraltı Sakinleri



189. "İnsanlar aslında kötü sayılmazlar, onlar da çekiyorlar."


- Zen Kaçıkları



190. "Tanrının canı sıkılmış da kendisine eğlence olsun diye mi yapmış acaba bu dünyayı? Eğer öyleyse, çok insafsız olmalı."


- Zen Kaçıkları



191. "-"Seni sevmem yaşamaya çalışman için yeterince iyi bir sebep değil mi?"-"


- Tristessa



192. "Koca bir hayat yaşamıştım, ama başka hayatlar da gizleniyordu etimin zavallı ölümlü zerrelerinde, rüyalarıma giriyorlardı."


- Yolda



193. "“Stan, Eşşoleşşekler! Batsın bu dünya diye böğürüyordu arka koltukta.”"


- Yolda



194. ""istediğin kadar konuş, aklına gelen bütün ayrıntıların üstünde dur, ki gene de her şeyi aktaramazsın."


- Yolda



195. "Ah! Bir hayal gemisindeyiz!"


- Yolda



196. "Slim, herkese takılabilirdi, ama ruhuyla da sizin yanınızda olacağını garanti edemezdi."


- Yolda



197. "İnsanlardan uzaklaşırken arkana bakıp da onları yavaş yavaş gözden kaybolan birer leke olarak gördüğünde kapıldığın o duygu nedir? - Fazlasıyla büyük olan dünyanın bizi içine yuvarlamasıdır, vedadır bu. Ne ki gökyüzünün altında bizi bekleyen bir sonraki çılgın serüvene doğru uzanırız yine."


- Yolda



198. "…lanet olası dünyada herkes insanın eylemleri, hatta varlığı için bir açıklama bekliyordu."


- Yolda



199. "Bir şey, biri, bir ruh hayatın çölünde hepimizi izliyordu ve cennete varmadan önce bizi yakalaması kaçınılmazdı. Şimdi geriye bakınca bunun ölüm olduğunu anlıyorum tabii ki; biz cennete varmadan ölüm bize yetişecek. Hayatımız boyunca özlemini çektiğimiz, bizi inim inim inletip de tatlı bulantılara sevk eden tek şey muhtemelen rahimdeyken yaşadığımız ve -kabullenmek istemesek de- ancak ölümde tekrarlanabilecek yitik bir mutluluğun anısı olmalı. Fakat ölmeyi kim ister ki?"


- Yolda



200. "Ne pahasına olursa olsun her an özgür olmalıyım ben: Ruh ancak özgürlük içinde serpilir."


- Deniz Benim Kardeşim



201. ""Fark ettim ki, ne yaparsanız yapın hepsi bir zaman kaybı olmaya mahkum;
O yüzden delirseniz de olur.""


- Yolda



202. ""mutluluğun yolu, onun harika garip bir düş olduğunu anlamaktan geçiyor...""


- Yalnız Gezgin



203. "Ben diye bi şey yok, zihin yok, hiçbir şeycik yok. Ulan hayatın boyunca her dak­ika aldana aldana yaşayıp gidecek misin?"


- Zen Kaçıkları



204. "-bazı insanlar doğrudan güneşin enerjiyle dolu kalbinden gelen titreşimleri yayarlar, hiç bozulmadan..."


- Tristessa



205. "…kimse, hiç kimse bir başkasının başına gelecek olanı bilemez, yaşlılığın bikes sefaleti dışında…"


- Yolda



206. "Hayat hakkında bildiklerim salt olumsuz: Neyin yanlış olduğunu biliyorum, ama neyin iyi olduğunu bilmiyorum."


- Deniz Benim Kardeşim



207. "Sanat özgür olanın başkaldırısıdır."


- Deniz Benim Kardeşim



208. "Ne diyeceğimi bilemedim. Ağlamak istiyordum, lanet olası dünyada herkes insanın eylemleri, hatta varlığı için bir açıklama bekliyordu."


- Yolda



209. "Bu, hayatımın en değişik, en garip ânıydı: kim olduğumu bilmiyordum, evimden uzakta ve yol yorgunuydum, daha önce görmediğim ucuz bir otel odasında yatıyordum. Dışardaki buharın ıslığını, otelin eski tahtalarının gıcırtısını, yukarı kattaki ayak seslerini, bütün kederli gürültüleri işitiyordum. Çatlamış yüksek tavana baktım. Yaklaşık onbeş saniye kim olduğumu hatırlayamadım. Korkmuyordum, sadece başka biriydim, bir yabancı. Ve tüm hayatım hayaletlere, ruhlara aitti. Amerika'nın ortasında, gençliğimin doğusu ile geleceğimin batısını ayıran çizginin üstündeyim. Belki de olanlar bu yüzden tam orada ve o zaman oldu, o garip kızıl öğlesonrasında."


- Yolda



210. "Bağlaçları, mastar hatalarını ve söylenmeyenleri affet."


- Yeraltı Sakinleri



211. "Şimdi anlıyorum her şeyi ve sen anlamıyorsun beni!"


- Beat Kuşağı



212. "İnsan zamanın dışında kalıp sabırlı mı olmalı, yoksa zamanın piyonu mu olmalı?"


- Deniz Benim Kardeşim



213. "Düşüncelerini birleştiremiyor, kafasını toplayamıyordu; bu ani tezatın ruhuna bindirdiği dehşetle yüzleşmekten acizdi."


- Deniz Benim Kardeşim



214. ""Ah, mutluyum!" Biten günün doruklarında umudu gördüm."


- Zen Kaçıkları



215. ""Sonu gelmez düşüncelerle bilincine eziyet etmene hacet yok""


- Big Sur



216. ""Kendi ekmeğini yapabilen kimse mübarek insandır""


- Big Sur



217. "Ne diyeceğimi bilemedim. Ağlamak istiyordum, lanet olası dünyada herkes insanın eylemleri, hatta varlığı için bir açıklama bekliyordu."


- Yolda



218. "Hayat bir ironi zinciriydi."


- Yolda



219. ""Ölüm hakkında ne düşünüyorsun, Ray?"
"Ölüm bi ödül oluyo bize herhalde. Ölünce, dosdoğru nirvana cennetine gideriz, hepsi bu işte.""


- Zen Kaçıkları



220. "Uğrunda sıkıldığım şeyler beni sıkıntıya sokar."


- Beat Kuşağı



221. "…insanların dünyasında bilinmemek cennette ünlenmekten iyidir, çünkü cennet nedir? Dünya nedir? Hepsi zihindedir sadece."


- Yolda



222. "Kadınlarla bir milyon yıl yaşasan bile onlara akıl sır erdiremezsin."


- Yolda



223. "Sanat özgür olanın başkaldırısıdır."


- Deniz Benim Kardeşim



224. "Hayat hakkında bildiklerim salt olumsuz: Neyin yanlış olduğunu biliyorum, ama neyin iyi olduğunu bilmiyorum.."


- Deniz Benim Kardeşim



225. "Öylece ölüp gidemeyiz,insanın en azından şarap ve şiire ihtiyacı var"


- Yolda



226. "-Sal, hemen gitmemiz ve varana kadar hiç durmamamız lazım.
+ Nereye gidiyoruz ki?
- Bilmiyorum, ama gitmemiz lazım."


- Yolda



227. "“Evlenmek istiyorum,” dedim onlara, “ikimiz de yaşlanana kadar ruhumu bir kadınla dinlendirmek istiyorum. Bu sonsuza dek gitmez böyle… Ah, bütün bu çılgınlıklar, bir yerden bir yere gitmeler. Bir yer bulmak zorundayız kendimize, bir şey bulmak zorundayız.”"


- Yolda



228. "Omzumda benimle gezen yalnızlık meleği..."


- Yeraltı Sakinleri



229. "İşin aslı şu, ölmekteyiz, bütün yaptığımız ölmekten ibaret, ama yine de yaşıyoruz."


- Yolda



230. "İyilik yaparken iyilik yapma düşüncesinden uzak tutun zihninizi, iyilik bir sözcükten başka nedir ki!"


- Zen Kaçıkları



231. "Fakirlik medeni toplumların keşişleri arasında bir erdem olarak kabul edilir."


- Yalnız Gezgin



232. "-Bazı insanlar sadece bağırsaktan ibaret, kalpleri yok onların-"


- Tristessa



233. "çünkü, çok üzülmemen gerek - sen iyi olduğunda ben kendimi daha iyi hissediyorum -"


- Yeraltı Sakinleri



234. "Güzel bir yuvada yaşama inanıyordum, güvenli ve makul bir hayata, sağlıklı gıdaya, iyi zaman geçirmeye, çalışmaya, inanca ve umuda. Bunlara her zaman inandım."


- Yolda



235. "Üstelik dünyadaki hiç kimse aşkın gerçek öyküsünü yazmaya cesaret edemez."


- Big Sur



236. "-Sal, hemen gitmemiz ve varana kadar hiç durmamamız lazım.
+ Nereye gidiyoruz ki?
- Bilmiyorum, ama gitmemiz lazım."


- Yolda



237. "“Evlenmek istiyorum,” dedim onlara, “ikimiz de yaşlanana kadar ruhumu bir kadınla dinlendirmek istiyorum. Bu sonsuza dek gitmez böyle… Ah, bütün bu çılgınlıklar, bir yerden bir yere gitmeler. Bir yer bulmak zorundayız kendimize, bir şey bulmak zorundayız.”"


- Yolda



238. "İşin aslı şu, ölmekteyiz, bütün yaptığımız ölmekten ibaret, ama yine de yaşıyoruz."


- Yolda



239. "çünkü, çok üzülmemen gerek - sen iyi olduğunda ben kendimi daha iyi hissediyorum -"


- Yeraltı Sakinleri



240. "Nefret ettiği şeylerden söz ederken gözleri hiddet saçıyor, aniden mutlu olduğunda hiddetin yerini muazzam çoşku parıltıları alıyordu; bedeninin her kası yaşamak için, gitmek için seğiriyordu."


- Yolda



241. "Gökyüzü geniş, hayat kısa, hayaller sonsuzken yol özgürlüktü. 
Yol dostluktu, maceraydı; sonsuz olasılığın toplamı, yaşamın kaynağıydı. 
Yolun sonunda aşk vardı, söz vardı, ses vardı; 
başlangıçlar hep şen, hep heyecanlıydı. 
Hızla giden bir arabanın dikiz aynasına yansıyordu 
hayatın anlamı, öyle bir şey varsa tabii; 
tan kızıllığında, gecenin bağrında, bir dostun yanı başında. 
Hareket halinde olan için ölüm yoktu, tasa yoktu; devinim vardı sadece. 
Yıldızların altında, hızla giden arabaların arka koltuklarında, kaçak atlanan 
tren vagonlarında, çadırlarda, barakalarda, uzak diyarlarda yaşam vardı ve
yaşam kutsaldı. Yüreklerindeki coşkuyu daracık dünyaya sığdıramayanlar, 
yollarda şahlandı. Nereye olursa... 
Kıvrak ve neşeli bir caz melodisi gibi, çılgınlıktı hepsi ve tüm gerçekler, 
hızla giden bir aracın tekerleklerini öpen asfalt misali önlerine seriliverdi. 
Yaşam yazılacak bir şiirdi ve beklemezdi."


- Yolda



242. "Ama belki de şöyledir hani ne ararsan onu bulursun..."


- Beat Kuşağı



243. "Neden Tanrı devreye girmiyor, parmağını şaklatıp da " çat" diye durdurmuyor dünyayı?"


- Beat Kuşağı



244. "Dışarıda aylak aylak dolanmakta olan ÖZGÜR insanoğlunu, bunun cidden ne muhteşem bir şey olduğunu ve nasıl olup da asla değerini bilmediğimizi, kaygılarımızın ve derilerimizin içinde kasvetten başka bir şey olmadığını, gerçekten tıpkı ahmaklar gibi olduğumuzu ya da körleşmiş şımarık tiksindirici veletler gibi, hani surat asarlar ya, çünkü... istedikleri... bütün... şekerleri... alamamışlardır."


- Yeraltı Sakinleri



245. "Ne biçim hayat bu yarabbi, zaten ne diye doğmuşuz ki."


- Zen Kaçıkları



246. "sizi yolculuğa çeken yolun sonu değil, yolun kendi de olabilir belki.
belki sadece gitmeyi seviyorsunuzdur."


- Yolda



247. "Sersefil hayatım yorgun gözlerimin önünden geçti ve ne yaparsan yap sonunda zaman kaybı olacağını, delirmenin de tutulabilecek bir yok olduğunu idrak ettim."


- Yolda



248. "İnsan arkadaşlarını küçümseyerek geçiremez yaşamını-bu bizi nereye götürür ki!"


- Deniz Benim Kardeşim



249. "Ne söylemek istiyordum gerçekten bilmiyorum ama bu çar­şamba sabahı elinde benden birkaç sözcük olsun istedim.."


- Yeraltı Sakinleri



250. ""Uyku ölümdür, her şey ölümdür!""


- Big Sur

Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: