Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Jack Holland Alıntıları & En Çok Okunan Sözleri

Jack Holland En Beğenilen Sözleri



1. "Bizler kadın olarak doğduk... Erkeklerle mücadele için yaratılmadık!"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



2. "Kadından nefret hiçbir zaman tedavülden kalkmamıştır."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



3. "Eşitliğe ulaştıkları anda, kadınlar sizin efendiniz olacaktır."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



4. "Bizler kadın olarak doğduk... Erkeklerle mücadele için yaratılmadık!"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



5. "Kadından nefret hiçbir zaman tedavülden kalkmamıştır."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



6. "Kadınların erkeklere bağımlı oldukları kadar, erkekler de kadınlara bağımlıdır."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



7. "Binlerce yıl kadının rolü sadece, yaşam veren tohumların beslendiği bir taşıyıcıya indirgenmişti."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



8. "Nietzsche kadını, gerçeğin düşmanı; Freud ise kadını, uygarlığın düşmanı olarak görmüştür."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



9. "Evlilik kararı için aşkın önemli olmadığını söyleyen kimse haklı olabilir. Ama kim, aşkın mutlu bir evlilik yaşamı için önemsiz olduğunu söylüyorsa... o, çok yanılmaktadır."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



10. "Marwar Rajası 1780 yılında öldüğünde, geride bıraktığı 64 karısının hepsi, kocalarının yakıldığı ateşte yanarak ölmüştü."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



11. "Kadın hakları insan hakkıdır. Bunu dikkate almayan bir dış politika, insanlığın yarısının insanlık onurunu onun elinden alıyor demektir."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



12. "Yazar Bertrand Russell'in dediği gibi, "İnsanlar aptal değil, cahil doğuyorlar. Onları aptal yapan aldıkları eğitim.”"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



13. "Binlerce yıl kadının rolü sadece, yaşam veren tohumların beslendiği bir taşıyıcıya indirgenmişti."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



14. "İster ilkel ister karmaşık olsun bütün toplumların ortak noktası kadına karşı önyargıların varlığıydı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



15. "Nietzsche kadını, gerçeğin düşmanı, Freud ise kadını, uygarlığın düşmanı olarak görmüştür."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



16. "Bir şeyi yüceltmek çoğu kez onu bozma dürtüsüyle yan yana gider."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



17. ""Bir kadın düşünmeyi öğrenmemeli çünkü bu kötü sonuçlar doğurur.""


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



18. "Gerçek bir kadın-erkek eşitliği hâlâ çok uzaklarda."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



19. "Bizim Tanrı yolundan ayrılmamıza neden libidomuz değil, egomuzdur. Bu yüzden Tanrı bizi istencimize boyun eğmeyen cinsel arzu ile cezalandırmıştır."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



20. "Kendinizi tutamıyorsanız evlenmelisiniz, çünkü evlenmek, tutkular içinde kıvranmaktan iyidir."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



21. "Bir kadının yaşamındaki en önemli konuda karar verme yetkisini elinden almak, ahlaksal yönden tecavüzü haklı göstermekle eşdeğerdir."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



22. "Bir kadının yaşamındaki en önemli konuda karar verme yetkisini elinden almak, ahlaksal yönden tecavüzü haklı göstermekle eşdeğerdir."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



23. "Dış görünüşleri için aşırı zaman harcayan kadınların, zamanlarını felsefi kitaplar okuyarak geçirenlerden daha aşağıda olmaları gerekir."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



24. "“Kadınlara belli alanlarda özgürlük tanırsanız, diğer bütün alanlarda ahlaksızlığa kapıları açmış olursunuz.”"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



25. "Dinî inkâr eden gruplara karşı sürdürülen din savaşları, aslında düşünce özgürlüğüne karşı yapılıyordu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



26. "Kadınlar özgürlüklerini tam olarak kazanmadıkça, proletarya asla özgürlüğüne kavuşamaz."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



27. "Kadın hakları savunucusu kadınları uğraştıran ve onlara en büyük güçlüğü çıkaranlar gene kadınlardı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



28. "Salt kadın oldukları için kadınları aşağılamak ve onlara iğrenç bir yaratık olarak bakmak erkekler için oldukça normal olarak görülüyordu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



29. "Kompleksi olan biri için seks gerçek bir zevk unsuru değildir, sadece derin mutsuzluktan kurtulma çabasıdır."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



30. "Hitler’in gözünde ideal kadın, “sevimli, dolgun bir kedi yavrusuydu: Yumuşak, tatlı ve aptal.”"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



31. "Marwar Rajası 1780 yılında öldüğünde, geride bıraktığı 64 karısının hepsi, kocalarının yakıldığı ateşte yanarak ölmüştü."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



32. "Yazar Bertrand Russell'ın dediği gibi, "İnsanlar aptal değil, cahil doğuyorlar. Onları aptal yapan aldıkları eğitim.""


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



33. "15. yüzyılda büyücülükle ve şeytanla sevişmeyle suçlanan kadınların sayısı büyük artış gösterdi. 1428’de Güney Fransa’nın Rhön Vadisi yöresindeki büyük cadı avında, başta gelen suçlama nedeni de şeytanla sevişme oldu ve yargılama sonunda 100-200 dolayında kadın, cadı olduklarına karar verilerek odun ateşinde yakıldı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



34. "Dini inkâr eden gruplara karşı sürdürülen din savaşları, aslında düşünce özgürlüğüne karşı yapılıyordu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



35. "Kadın hakları insan hakkıdır. Bunu dikkate almayan bir dış politika, insanlığın yarısının insanlık onurunu onun elinden alıyor demektir."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



36. "Fakirlik belki kadından nefreti doğurmuyor ama en azından onu güçlendirdiği bir gerçek.Erkekler işlerini kaybetmekle ve büyük ailelerini besleyememekle ya da gündemde olan başka pek çok aşağılanmayla karşılaştıklarında “esirlerin esiri” olan kadınlar, onların öfkelerinin ve düş kırıklıklarının ceremesini çekmek zorunda kalıyorlardı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



37. "İyi gitmeyen ne varsa, hepsinden kadın sorumlu,
Ne zaman olursa olsun, her şeyde ilk o suçlu..."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



38. "ilk gelişlerinde çırılçıplak soyunmaya zorlanan ve hamile oldukları görülen kadınlar doğrudan fırınlara gönderiliyordu, içinde canlı bir yaşam taşıyan Yahudi kadının bu durumunun fark edilmesi, onun için ölüm kararı demekti."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



39. "20 yaşında ölen bir genç kadına yapılan otopsi sonucunda verilen raporda şu cümleler yer almıştı: Kaburga kemiklerinin karaciğeri deldiği ve diğer karın organlarının da az çok zarar gördüğü saptandı. Çünkü anneler, genç kızlarının giyinmesine vardım eden odalıklara, kızlarının elbise kemerini iyice sıkmalarını tembihliyordu; öyle ki, çoğu kez acıdan genç kızların gözlerinden yaşlar boşanıyordu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



40. "17. yüzyıl sonlarının modası, kadınların bedenlerini sımsıkı saran bir korse içine hapsediyordu. 20 yaşında ölen bir genç kadına yapılan otopsi sonucunda verilen raporda şu cümleler yer almıştı:

"Kaburga kemiklerinin karaciğeri deldiği ve diğer karın organlarının da az çok zarar gördüğü saptandı." Çünkü annesi, genç kızının giyinmesine yardım eden odalıklara, kızının elbise kemerini iyice sıkmasını tembihliyordu..."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



41. "Yazar Bertrand Russell'ın dediği gibi, "İnsanlar aptal değil, cahil doğuyorlar. Onları aptal yapan aldıkları eğitim.""


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



42. "Zamanın filozoflarından Herbert Spencer (1820-1903), çağdaşlarını iyi eğitim görmüş kadınlar konusunda uyarıyordu, çünkü ona göre beyinlerini çok zorlayan genç kızların göğüsleti dolgunlaşmayacak, bu nedenle onlar "iyi beslenmiş ve iyi gelişmiş çicuklar yetiştiremeyeceklerdi." Havva çok bildiği için cezalandırılmamış mıydı?"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



43. "Kıpti Piskopos Nikiulu Johannes, daha sonraları kaleme aldığı olaylar dizisinde Hypatia’yı “halkı ve Roma valisini büyü sanatıyla büyülemek”le suçlamıştı. Akıllı, bilgili ve başarılı bir kadın, o zamanın Hıristiyan inanışına göre ancak bir büyücü cadı olabilir ve şeytanla işbirliği yapabilirdi."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



44. "1600’lü yılların başında, dünya görüşü ve toplumsal ilerleme yönünden Avrupa’nın en ileri ülkelerinden biri olan İngiltere’de kadın, yerel geleneklerin dışında hukuksal olarak hâlâ hiçbir alanda hak sahibi değildi. Babasının velayeti altında bulunuyor ve evlendiğinde bütün özel mülkleri kocasına geçiyordu. O dönemin bir İngiliz yasa metninde şunlar yazılı: “Kocanın tüm malları kendi mülküdür, kadınınkiler ise evlilikle kocaya geçer.”"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



45. "Özgürlüklerini ilerletmek için daha da şoke edici şekilde Romalı kadınlar, sokağa çıkarak kamusal müdahele geleneklerini genişletmişletdir. Tarihin kadınlarca örgütlenen ilk kamusal protesto hareketini başlatmışlardır."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



46. "Kadın, ister Tanrısallaştırılıyor ister şeytanlaştırılıyor olsun, aynı derecede insanlıktan uzaklaştırılıyordu. Çünkü hem biri hem de öteki, kadının insan varlığını reddediyordu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



47. "İsa, kadınları önceden belirlenmiş yasalara göre değil, onların kadınsı deneyimlerini gözeten ve kendi deneyimlerini onların yaptıklarına katan ölçütlere göre değerlendiriyordu. Musevi topluluğunda bir kadın, sadece bir erkeği çok sevmesi yüzünden taşlanarak öldürülülebiliyorduysa, bu bile niçin bu kadar çok kadının yeni bir din olan Hıristiyanlığa taraftar olduğunu gösteren önemli bir nedendir."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



48. "Bedensel tutkuları yüzünden yarı deliye dönmüş bir keşiş, kurtçukların kemirdiği bir kadın cesedini topraktan çıkarmış ve bu kokuşmuş bedene değdirdiği keşiş takkesini yüzüne gözüne sürerek kadına duyduğu tutkulu özlem hastalığından kesinlikle kurtulacağını ümit etmişti."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



49. "Erkeğin çektiği bütün belaların, bütün mutsuzlukların ve acıların kaynağının kadınlardan geldiği bir gerçektir."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



50. "Kadın düşmanlığı Viktoryen küçük kız çocuğu kültünde önceki çağlarda ender olarak ortaya çıkan en karanlık güdülerle dolu yüzünü göstermişti. Çünkü burada erkeklerin, erişkin kadınlarla olgun bir ilişki kurmadaki yetersizlikleri ortaya çıkmıştı. Zorunlu olarak ortaya çıkan çok büyük cinsel şaşkınlık, kendisine başka çıkış yolları aramalıydı. Bu ise her çağda kadınların saflığına duyulan hayranlık madalyonunun öbür yüzü, yani onların aşağılanmasıydı. Londra’daki çocuk genelevlerinin korkunç sayısı, Viktoryen erkeklerin sadece küçük kızların değersiz resimlerini seyretmekle yetinmediklerini gösteren açık bir kanıttı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



51. "kuramına göre, insanın davranış biçimi doğuştan gelmiyordu; onlar çevresel etkilerin sonucuydu. Zaman içinde olayların bu görüş doğrultusunda yorumlanması, insanlardaki günahkârlık dürtüsünün de doğuştan var olduğu kuramını yıktı. Bu, kadınlar için çok önemliydi. Kadın da erkek gibi doğuşta boş bir sayfa idiyse, onun “aşağılık bir varlık olduğu” da doğuştan getirdiği ya da önceden saptanmış bir karakter öğesi değil, ancak eğitiminin (daha doğrusu eğitimsizliğinin) bir ürünü olabilirdi."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



52. "Nasyonel Sosyalist Parti'nin 1921 kongresinde oybirliği ile alınan bir kararla, kadınların parti liderliğinde ve yönetiminde yer alması önlenmişti."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



53. "1847’de Simpson ilk kez, kalça kemiğinin darlığı nedeniyle doğumda uzun süre sancıdan kıvranan hastalarına eter koklattı. O, hastalarının bilinçsiz halde yattıklarında da kas kasılmalarının sona ermeyip aynı şekilde sürdüğünü kanıtladı. Daha sonra bulduğu Kloroform ilacının anestezik etkisinin daha güçlü olduğunu gördü ve eter yerine bunu narkoz ilacı olarak kullanmaya başladı. Simpson bu buluşunun bedelini kiliseden aforoz edilmekle ödedi. Din adamları için, “Kloroform, şeytanın eseriydi ve kadınları ferahlatma aldatmasıyla, toplumun dinsel duygularını köreltiyor ve onların güç anlarında Tanrı’ya yalvararak içten yardım istemesini ve böylece Tanrılarına yaklaşmasını engelliyordu.”"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



54. "Oy hakkı için mücadele karmaşıktı. Seçilme hakkının tanınması bir olguyu açığa çıkarmıştı: Sadece mizojini taraftarı erkekler kadınları aşağılamıyor, bazı kadınlar da en az bu erkekler kadar hemcinslerinden nefret ediyorlardı. Bu kadınlardan biri de kadın hakları savunucularına en ön sırada hücum eden Kraliçe Victoria idi."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



55. "Dini inkar eden gruplara karşı sürdürülen din savaşları, aslında düşünce özgürlüğüne karşı yapılıyordu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



56. ""Eğer doğurduğun çocuk erkek olursa bırak yaşasın, kız ise o zaman hemen at
onu!""


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



57. "Hitler'in gözünde ideal kadın, "sevimli ve saf küçük bir şeydi; yumuşak, tatlı ve aptal""


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



58. "Şair Octavio Paz, " Ve hepimizin anası Havva, Âdem'i cennet düşünden uyandırıyor ve onu, gerçek dünyayla yüz yüze gelmeye zorluyor. Çalışmak, tarih ve ölüm" diye yazıyor."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



59. "Kölelik her şeyden önce, kadınların cinsel sömürüsünü önlemeye yönelik hukuksal engelleri ortadan kaldırıyordu. “İlk Afrikalı kölenin, sahibi tarafından ırzına geçilmesinden başlayarak verilen mesaj açıktı. Yasa karşısında Afrika kökenli kadın köleler insan sayılmıyordu ve kendi bedenine sahip olma hakkından bile yoksundu.”"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



60. "Kendi bedeni üzerinde hak sahibi olmak, kadının bağımsızlığını kazanmasının önkoşuluydu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



61. ""Kadınlara belli alanlarda özgürlük tanırsanız, diğer bütün alanlarda ahlaksızlığa kapıları açmış olursunuz. ""


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



62. "MÖ 215’te Kartacalı komutan Hannibal, ikinci Punistler (Kartacalılar) Savaşı’nda Roma imparatorluğunu tehdit ettiğinde, Roma’da “Oppian Yasaları” çıkmıştı.Bu savaş yasalarına göre, kadınların sahip olabilecekleri altın ve takılar sınırlanmış, onların toplum içinde hangi giysileri giyebilecekleri bile hükme bağlanmıştı. 20 yıl sonra -savaş çoktan bitmişti- kadınlar, yasanın hâlâ niçin yürürlükte olduğunu bilmek istemişlerdi.Onları yatıştıracak bütün girişimler sonuç vermeyince, sonunda konu Senato’nun gündemine alınmıştı.Görüşme günü geldiğinde kadınlar, Forum’da -Senato’nun toplantı yaptığı salonda- toplanmış ve taleplerini güçlü bir sesle savunmuşlardı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



63. "Erkekler, bir erkeğin köpeğini tekmelemesine şiddetle karşı çıkıyordu ama karısını döven bir erkeğe kimse müdahale etme zorunluluğu
hissetmiyordu. Bu aldırmayışlarına buldukları garip özür de “karıkoca arasındaki ilişkinin kutsallığı”ydı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



64. "Cadı avları döneminde kadın düşmanlığı olgusu, en güçlü kurum olan Kilise’de kendi işlevsel aracını bulmuştu. Karındeşen Jack olayında ise bu olgu, fiziksel yönden hasta bir yaratık tarafından temsil edildi ve kamuoyuna böyle sunuldu. 20. yüzyıl, kadın düşmanlığına kendini her iki biçimde de göstermesi için daha sayısız fırsatlar sunacaktı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



65. "Nietzsche kadını gerçeğin düşmanı, Freud ise kadını uygarlığın düşmanı olarak görmüştür."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



66. "Gerçek bir kadın-erkek eşitliği hâlâ çok uzaklarda. Dünyanın değişik yörelerinde, cinsiyet sorununun üzerine fakirlik, cehalet, köktencilik ve türlü hastalıkların bir şal gibi örtülmüş olması nedeniyle, kadının durumu son yüzyıllardan günümüze kadar hemen hiç iyileşmedi."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



67. "O günlerin duygusal bir Nazi şiirinin sözleri şöyleydi:
Anneler,
Beşikleriniz uyuyan bir ordu gibi
Hazır daima zafer kazanmaya
Ve hiç bir zaman boş kalnamaya."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



68. "Olsaydı yeterli dünyam, yeterli zamanım,
Bu mahcubiyet hanımefendi suç sayılmazdı.
Otururduk ve düşünürdük heralde
Uzun bir aşk günü nasıl geçirelim diye ...
Yüzyıldır durmadan övüyorum seni,
Kaşlarının çizgilerini ve ince gözlerini.
İki yüz yıl sürdü övgüm her bir göğsüne
Otuz bin yıl gerekir geri kalanına ...
Zaman, arkamda durmadan akmış,
Koşulmuş atları sanki kanat takmış.
Ve önümüzde bizi hazır bekler,
Sonsuzluğa uzanan bu ıssız çöller.."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



69. ""Yasalar, güzelliğini yalnız benim görebileceğimi em­rediyor. Sen bütün güzelliklerini sadece bu gözlere açabilir ve sadece onları hoşnut edebilirsin! ""


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



70. "Kadınların daha aşağı statüsünü tanımlarken Aristoteles, onların erkekler gibi saçsız kalmadıklarını, bunun ise onların çocuksu varlıklarının bir kanıtı olduğunu savlamıştı. O ayrıca, kadınların erkeklerden daha az sayıda dişleri olduğunu da söylemişti. Bu son sav, Bertrand Russell’ın aşağıdaki notu düşmesine neden olmuştur: “Eğer Aristoteles ara sıra karısının ağzını açmasına izin verseydi, herhalde bu hatayı yapmazdı.”"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



71. "ancak erkek onu arzularsa kadın varolmaya başlar. Çünkü "Kadın, cinsellikten başka bir şey değildir. Hatta o, sözcüğün tam anlamıyla cinselliğin kendisidir.""


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



72. "Aristoteles'e göre dişi, sakatlanmış bir erkektir."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



73. "Mary Wollstonecraft durmaksızın mantığın öne çıkan önemini vurguluyordu. İnsanı insan yapan şeyin mantık olduğunu, onun bizi hayvanlardan üstün yaptığını anlatıyordu. Yazara göre salt bu nedenle kadınlar eğer aşağı düzeydeki konumlarını yükseltmek istiyorlarsa, erkeklerin bir zevk nesnesi ve modanın esiri olmakla yetinmek yerine,kendilerini eğitim yoluyla geliştirmeliydiler."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



74. "Martin Luther'in 1517'de Katolik Kilisesi'nden tamamen kopmaya yol açan 95 tezi ilanından sonra, kadınlar dini ayaklanmalarda önemli rol oynamışlardır."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



75. "Bir ulusun belli bir grubu ne zaman aşağılanır ve izlenirse bu, özellikle o grubun kadınlarını çok yoğun biçimde etkilemiştir. Eğer ırkçı ve dinci nefret duyguları bir kez yatağından taşmışsa, o zamana kadar saklı kalmış kadını aşağılama duygusu birden en taşkın biçimde kendini göstermiştir."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



76. "Bütün çağların ahlak bekçileri (ister MS 2. yüzyılın Roma’sında olsun, ister günümüz ABD’sinde), onları okuyanların en derin korkularını ve önyargılarını uyandırmaktan anlatılamayacak kadar büyük bir zevk duyarlar."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



77. "Yunanlılar Pandora’ya sadece insanın ölümlü oluşunun suçunu yüklemekle kalmadılar, ayrıca onun, yani kadının, erkeğin “antitezi” olduğunu ve kendi sınırları içinde kalmaya zorlanması gereken “öteki” olarak kalması gerektiğini de savladılar."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



78. "Mısır’dan Somali’ye kadar uzanan geniş bir
bölgede, tahminlere göre kadınların ve genç kızların %80’i ila %100’ü, klitoris sünnetiyle sakatlanmış durumda."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



79. "Aristoteles için itaat, kadının doğal davranış biçimidir."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



80. "Evlilik tehlikeli bir durum olduğu için, pek çok kadın bekarlığı yeğliyordu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



81. "...kovulamayan kötü bir ruh gibi kadın düşmanlığı, insanların eşitlik idealiyle alay edercesine hep kendini duyurdu ve hâlâ da duyuruyor. Bu düşmanlık, internetteki porno sayfaları kadar yeni ve ilk uygarlıklar kadar eski. Çünkü biz, kökleri geçmişin büyük kültürlerine dayanan çok eski bir geleneğin mirasçılarıyız. Bu, inatla bilincimize yerleşen bir düalizm; öyle bir düalizm ki kendi cinsinin yarısının insan olma hakkını yadsıyor."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



82. "Kancık sözcüğünde gizlenen kadın düşmanlığını anlamak için felsefe öğrenimi görmüş olmak gerekmiyor."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



83. "Filozof Bertrand Russell, "Egemen erkekler hatırı sayılır özgürlüklere sahipler ve acı çeken kadınlar erkeğe o kadar tabiler ki, mutsuzlukları hiçbir önem taşımıyor" diye yazmıştı. Doğum kontrol hapları ilk defa 1960'lı yıllarda bu eski hiyerarşiyi sarsmaya başladı ve cinsel eşitliğin önünü açtı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



84. "Kral 1. James kadınların eğitimine muhalefetini şu sözlerle açıklamıştır: "Kadınları, bilgili kılmanın, tilkileri ehlileştirmenin tek bir sonucu vardır: onları daha da kurnaz yapmak.""


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



85. "Evlilik tehlikeli bir durum olduğu için, pek çok kadın bekarlığı yeğliyordu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



86. "Kancık sözcüğünde gizlenen kadın düşmanlığını anlamak için felsefe öğrenimi görmüş olmak gerekmiyor."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



87. "Filozof Bertrand Russell, "Egemen erkekler hatırı sayılır özgürlüklere sahipler ve acı çeken kadınlar erkeğe o kadar tabiler ki, mutsuzlukları hiçbir önem taşımıyor" diye yazmıştı. Doğum kontrol hapları ilk defa 1960'lı yıllarda bu eski hiyerarşiyi sarsmaya başladı ve cinsel eşitliğin önünü açtı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



88. "Kral 1. James kadınların eğitimine muhalefetini şu sözlerle açıklamıştır: "Kadınları, bilgili kılmanın, tilkileri ehlileştirmenin tek bir sonucu vardır: onları daha da kurnaz yapmak.""


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



89. "Beatrice'in Floransalı bir tüccarla evlenip henüz 24 yaşındayken ölmesinden sonra Dante ustalık eseri İlahi Komedya'yı kaleme almıştır. Bu eserde şair, Cehennem, Araf ve Cennet'in üç krallığı boyunca yaptığı yolculuğunu anlatmıştır. Yolculuğun Araf'tan Cennet'e olan kısmında şaire Beatrice eşlik etmektedir."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



90. "Hitler büyük bir olasılıkla aseksüeldi. Çevresi hep güzel kadınlarla kuşatılmış olsa da o, genel olarak kadınlara karşı müthiş korku içindeydi."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



91. "...katliamlarda kadınlara reva görülen korkunç sakatlamaların doğasında hemen hep cinsellik motifi vardı. Denilebilir ki bu motifle, normal erkekler birden Karındeşen Jack’e dönüşüyordu. Normal olarak bir psikopatın hanesine yazılması gereken bu tür olaylar, birdenbire kabul görüyordu, insanların yadsıdığı bir suç olan öldürme fiili, savaşta doğal karşılanıyordu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



92. "Thomas von Aquin ise şeytanların doğaüstü bir transseksüel varlık olduğunu savlıyordu. Bunlar kadın görünümünde bir Sukkubus olarak ortaya çıkabiliyor ve erkeklerin tohumlarını çalıyorlardı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



93. "En son resmi cadı yakılması 1787’de İsviçre’de görüldü. 1793 yılında Polonya’da cadı suçlamasıyla yakılan son kadın olayının arkasında resmi bir kurum yoktu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



94. "Binlerce yıl kadının rolü sadece, yaşam veren tohumların beslendiği bir taşıyıcıya indirgenmişti. Mikroskobun icadıyla 1672'de kadının yumurtalıkları keşfedilmişti. Giderek döllenmede kadının sadece edilgen bir kuluçka makinesi görevi görmediği anlaşılmaya başlamıştı. Aristoteles'ten bu yana, erkek tohumunun yaşamın bütün unsurlarını, hatta ruhunu bile içinde taşıdığı fikri pompalanmıştı. Şimdi yumurtaların yaşamın oluşması ve devamı için vazgeçilmez olduğu gösterilmişti. Birgün Athena bir bakteri üretme kabında doğabilirdi, ama asla babası Zeus'un kafasından değil."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



95. "Binlerce yıl kadının rolü sadece, yaşam veren tohumların beslendiği bir taşıyıcıya indirgenmişti. Mikroskobun icadıyla 1672'de kadının yumurtalıkları keşfedilmişti. Giderek döllenmede kadının sadece edilgen bir kuluçka makinesi görevi görmediği anlaşılmaya başlamıştı. Aristoteles'ten bu yana, erkek tohumunun yaşamın bütün unsurlarını, hatta ruhunu bile içinde taşıdığı fikri pompalanmıştı. Şimdi yumurtaların yaşamın oluşması ve devamı için vazgeçilmez olduğu gösterilmişti. Birgün Athena bir bakteri üretme kabında doğabilirdi, ama asla babası Zeus'un kafasından değil."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



96. "Ancak Dante’nin kadını bir insan varlığı ve üstüne üstlük güzelliğin simgesi bir yaratık olarak görmesi Hıristiyanlık tarihi boyunca süren kadın düşmanlığı akımını durduramadı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



97. "Hortensia, öncelikle kadınların savaşta çektiği acılardan söz ettiği konuşmasında, yöneticilere şu soruyu yöneltmişti: " Eğer biz, birbirinizle rekabetiniz yüzünden çok kötü zarar verdiğiniz devlet yönetiminde değilsek, o zaman niçin vergi ödüyoruz?"
Bu konuşmasında o, doğrudan kadınların seçim hakkından söz etmemiş olsa da yüzyıllar sonra ABD'li kadın hakları savunucularının taleplerine çok yakın şeyler söylemişti: " Temsil yoksa vergi de yok.""


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



98. "Bazı erkekler kendilerini işe, bazıları da zevke verirler. Ama her kadın yüreğinde bir hovardadır.
Alexander Pope"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



99. ""Karısına okuma-yazma öğreten koca, hiç de iyi bir şey yapmış olmaz; sadece bir yılanın zehrine zehir katmış olur."
Menander"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



100. "İsa'nın kadınlara karşı tutumu devrimciydi ve bunun sonucunda kadınlar, Hıristiyanlığın ilk yayılma sürecinde itici güç olmuşlardı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



101. "CUNT (karşılığı “vajina” olan argo bir sözcük, Türkçe’de “kancık” olarak kullanılıyor,) sözcüğünün, bir insanın başka birine yakıştırabileceği en büyük aşağılama olarak kullanıldığı bir dünyaydı benim büyüdüğüm ülke. Birisini çok iğrenç buluyorsanız, söyleyebileceğiniz en etkili sözcük cunt idi, daha ötesi yok."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



102. "Sol ya da sağ totaliter sistemler, bazı yönleriyle birbirlerine o kadar benziyorlar ki ideolojik farklılıklar büyük ölçüde önemini yitiriyor. Onlar sürekli olarak aydınlanmanın siyasal ve ahlaksal kazanımlarını geri çevirme çabası içindeler."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



103. "Tertullian kitabında kadınların şeytana ortak olmamaları için bundan böyle, hoşa giden aşırı süslü elbiseler giymemelerini, tam tersine matem yaşamını benimsemelerini, dış görünüşlerini ihmal etmelerini, çünkü her birinin içlerinde matemi ve günahkâr Havva’yı taşıdıklarını bilmelerini, böylece günahkârların giydiği her türlü elbisenin, onların Havva’nın neden olduğu günahlardan arınmalarına ve kanımca, bu çok ayıp günah olayından temizlenerek insanlığın yok oluştan kurtulmasına yardımcı olabileceklerini vurgulayarak belirtiyordu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



104. "Kız çocuğunu sakat bir erkek çocuğu olarak aşağılama, bazı göreneklerin de oluşmasına neden oldu: Yeni doğan ve sokağa atılan bir bebeğin, gecenin sessizliğini bozan ağlamalarına kulakların tıkanması ve sessiz kalınması gibi bir dizi görenek. “Eğer doğuracağın çocuk erkek olursa bırak büyüsün, kız ise o zaman hemen at onu!” Bu sözler, Hilarion adlı bir adamın MÖ 1 yılında Alis adlı karısına yazdığı mektupta yer alıyor, istenmeyen bebeklerin çöplüğe atılma töresi, Hıristiyanlığın Roma’da en önemli din olarak ortaya çıkışına kadar sürmüştü. Bu şekilde çöplüklere atılan bebeklerin büyük bir çoğunluğu sakat veya hasta erkek çocuklar ya da “sakatlanmış çocuklar”, yani kız bebeklerdi. Bu görenek öylesine yaygındı ki, komşular böyle çöpe atılan çocukların gece boyunca bağırmalarından rahatsız bile olmuyorlardı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



105. "Dul kalan kadınların kaderi de hiç kıskanılacak durumda değildi. Onlar genellikle yenidrn evlenemiyordı. Onlardan özverili bir yaşam sürmeleri, örneğin yerde yatmaları, günde bir öğün yemek yemeleri ve son günlerine kadar eşlerinin matemini tutmaları isteniyordu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



106. "Hortensia, öncelikle kadınların savaşta çektiği acılardan söz ettiği konuşmasında, yöneticilere şu soruyu yöneltmişti: " Eğer biz, birbirinizle rekabetiniz yüzünden çok kötü zarar verdiğiniz devlet yönetiminde değilsek, o zaman niçin vergi ödüyoruz?"
Bu konuşmasında o, doğrudan kadınların seçim hakkından söz etmemiş olsa da yüzyıllar sonra ABD'li kadın hakları savunucularının taleplerine çok yakın şeyler söylemişti: " Temsil yoksa vergi de yok.""


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



107. "Bazı erkekler kendilerini işe, bazıları da zevke verirler. Ama her kadın yüreğinde bir hovardadır.
Alexander Pope"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



108. "“22 Haziran 2002’de Pakistan’ın Pencab eyaletinin ıssız bir yöresinde Mukhtaran Bibi adında genç bir kadın, yaşadığı köyün heyeti tarafından, birden çok erkeğin kendisine tecavüz etmeleri cezasıyla cezalandırılıyor. Cezanın nedeni, kadının erkek kardeşinin, kendisinden daha yüksek kasttan bir kadınla ilişki kurmuş olması. Dört erkek, tüm yalvarmalarına aldırmadan kadını bir kulübeye sürüklüyorlar. Kadın daha sonra gazetecilere, “Bir saat boyunca, artık mecalsiz kalıncaya kadar bana durmadan tecavüz ettiler,” diye durumunu anlatıyor. Ceza yerine getirilirken yüzlerce tanık olay yerinde olayı seyretmektedir ama içlerinden hiç kimse kadına yardıma gelmemiştir.”"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



109. "Kadınla erkek arasındaki aşkın yüceltilerek kutsallaştırılması, Dante Alighieri'nin (1265-1321) eserine de öncülük etmiştir. Dante'nin Beatrice Portinari ile tanışması onun hayatını değiştirmiştir."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



110. "2 Mayıs 2002’de Kuzey Koreli Lee Soon-Ok, Washington’da “Temsilciler Meclisi Uluslararası İlişkiler Komisyonu” önünde, Kuzey Kore’nin Kaechon Kadın Tutukevi’nde %80’i ev kadını olan mahkûmların durumu hakkında verdiği ifadesinde, kendisinin de tanık olduğu üç kadın hükümlünün çıplak beton zemin üzerinde nasıl doğum yaptıklarını anlatıyor: ‘Tutukevi doktorunun, kadınların karnına çizmesi ile bastırmasına bakmak bile korkunç bir şeydi. Bir bebek doğduğunda doktor, ‘Hemen öldürün onu! Hemen oracıkta! Tutuklu bir cani burada çocuk doğurabileceğini nasıl düşünebiliyor?’ diye bağırıyordu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



111. "Aldatılan erkeğe, boşanmadan sonra eski karısını mahkeme önüne çıkarması için 60 gün süre tanınıyordu. Koca, affedici karakteri nedeniyle bu süreyi aşarsa, 25 yaşını bitirmiş her yurttaş, kadın hakkında dava açmaya hak kazanıyordu. Başka bir deyişle, kendini önemsetmek isteyen erkeklere yasa yoluyla kadınları aşağılama yolları açılmış oluyordu.
Aynı yasaya göre kadınlara da evliliğe sadakat göstermeyen eşlerini boşama hakkı tanınıyordu. Ancak onlara bu konuda ne bir zorunluluk getiriliyor ne de bir dava açmalarına izin veriliyordu. Yani kısacası, evlilikte ihanet, ancak kadınlar tarafından yapılırsa bir suçtu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



112. "Eski Yunan mizojisi, kadınların özgür olurlarsa yapabileceklerinden duyulan korkuya dayanıyordu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



113. "Edepli yazın eserlerinden kovulan erotizm ve cinsellik, zorunlu olarak yeraltına itiliyordu. Böylece müstehcen romanlar ve kaba saba resimlerle bezanmiş erkek dergilerinin karaborsada satışı, canlı bir piyasa boyutu kazanmıştı. 1857'de bu tür yazın ürünleri için bir terim bulundu : "Pornografi"."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



114. "İyi gitmeyen ne varsa hepsinden kadın sorumlu
Ne zaman olursa olsun, her şeyde ilk o suçlu...

Fu Hsuan (MS 217 - 278)"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



115. "“22 Haziran 2002’de Pakistan’ın Pencab eyaletinin ıssız bir yöresinde Mukhtaran Bibi adında genç bir kadın, yaşadığı köyün heyeti tarafından, birden çok erkeğin kendisine tecavüz etmeleri cezasıyla cezalandırılıyor. Cezanın nedeni, kadının erkek kardeşinin, kendisinden daha yüksek kasttan bir kadınla ilişki kurmuş olması. Dört erkek, tüm yalvarmalarına aldırmadan kadını bir kulübeye sürüklüyorlar. Kadın daha sonra gazetecilere, “Bir saat boyunca, artık mecalsiz kalıncaya kadar bana durmadan tecavüz ettiler,” diye durumunu anlatıyor. Ceza yerine getirilirken yüzlerce tanık olay yerinde olayı seyretmektedir ama içlerinden hiç kimse kadına yardıma gelmemiştir.”"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



116. "2 Mayıs 2002’de Kuzey Koreli Lee Soon-Ok, Washington’da “Temsilciler Meclisi Uluslararası İlişkiler Komisyonu” önünde, Kuzey Kore’nin Kaechon Kadın Tutukevi’nde %80’i ev kadını olan mahkûmların durumu hakkında verdiği ifadesinde, kendisinin de tanık olduğu üç kadın hükümlünün çıplak beton zemin üzerinde nasıl doğum yaptıklarını anlatıyor: ‘Tutukevi doktorunun, kadınların karnına çizmesi ile bastırmasına bakmak bile korkunç bir şeydi. Bir bebek doğduğunda doktor, ‘Hemen öldürün onu! Hemen oracıkta! Tutuklu bir cani burada çocuk doğurabileceğini nasıl düşünebiliyor?’ diye bağırıyordu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



117. "Eski Yunan mizojisi, kadınların özgür olurlarsa yapabileceklerinden duyulan korkuya dayanıyordu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



118. "" Mizojini, yani kadına duyulan nefret, Batı toplumlarının dünya görüşlerini temellendiren Eski Yunan filozoflarının gökyüzünün yüksek katlarındaki ışıklı düşüncelerinden, 19. yüzyıl Londra’sının karanlık sokaklarına ve Los Angeles’ın otoyolda kadın cesetlerinin kanlı izlerini bırakan seri katillerine kadar uzanan yolda pek çok farklı biçimde gelişme göstermiştir... ""


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



119. "Tarihin başlangıcından bu yana insanlığın bir yarısının, diğer yarısı tarafından böylesine baskı altında tutulması ve insanlık onurunun elinden alınması nasıl açıklanabilirdi?"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



120. "Ortaçağ İslam bilgini Gazali (1058-1111), Hristiyan ve Musevi bilginlerinkine benzer mizojinik açıklamalarda bulunmuştu: "Erkeğin çektiği bütün belaların, bütün mutsuzlukların ve acıların kaynağının kadınlardan geldiği bir gerçektir.""


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



121. "Şeytan onların bedenleriyle dünyaya geldi."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



122. "Bütün dinler bizden olanaksız şeylere inanmamızı isterler."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



123. "İnsanlık dışı eylemler doğası gereği kurbanlarının insanlığını ya inkâr eder ya da görmezlikten gelir."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



124. "Bakire Meryem’in “Tanrı’nın annesi” olmasından ötürü yüceltilmesi gösterdi ki mizojini kadınları aşağıladığı gibi yüceltebilir de. Bu hangi yönde olursa olsun sonuç hep aynı: İnsanlığı çalınmış, kişiliksizleştirilmiş kadın."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



125. "S.S.C.B, 1920'de kürtajı yasallaştıran ilk modern ülke oldu. Bolşeviklerin, yani Komünist Parti'nin görüşüne göre, Lenin'in tarif ettiği gibi; "kadınlar, binlerce önemsiz gündelik konularda yaşadıkları esaretten kurtuldukları ölçüde" mutlak bağımsızlık kazanacak ve ancak o zaman evden "kurtulacak", proletaryanın bir parçası olarak "büyük sosyalist ekonomi" ye katkı sağlayabileceklerdi."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



126. "Gazali, Havva'nın itaatsizliğinin kadınlara yüklediği on sekiz cezayı sayıyor. Bunlar arasında âdet görme, hamile kalma ve doğum da vardır. Ama o, kadın varlığının biyolojik yapı öğeleriyle yetinmemekte, Tanrısal cezalar listesine kadınlara hak ettikleri sınırları gösteren toplumsal kuralları da almaktadır: Kadın kendi kişiliği üzerinde egemen olamaz; kocası istediği zaman kendisini boşayabilir ama kadın kocasını boşayamaz; bir erkek dört kadın alabilir ama bir kadının tek kocası olur; kadın evin kapalı bir bölmesinde yaşar; erkeğin ifadesine karşılık ancak iki kadının ifadesi gereklidir; kadın ancak yakın bir akrabasının eşliğinde evinden dışarı çıkabilir."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



127. "Ortaçağ İslam bilgini Gazali (1058-1111), Hristiyan ve Musevi bilginlerinkine benzer mizojinik açıklamalarda bulunmuştu: "Erkeğin çektiği bütün belaların, bütün mutsuzlukların ve acıların kaynağının kadınlardan geldiği bir gerçektir.""


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



128. "Hamlet'ten aktarırsak önyargılar hiçbir zaman tek başına bir gözcü gibi değil, koca bir tümenle gelirler."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



129. "Erkeklerin savaşçı Amazon kadınına duyduğu hayranlığın uzun bir geçmişi var. Bu hayranlık, eski çağlardan günümüzün kadın çizgi roman kahramanı Wonder Woman’a ve profesyonel güreşçi kadınlara kadar uzanıyor."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



130. "1994 yılında Kahire'de toplanan Birleşmiş Milletler'in Nüfus Kontrolü'yle ilgili düzenlediği konferansta, klitoridektomi vücut bütünlüğüyle ilgili temel insan haklarının ihlali olarak kabul edildi. 1996'da iki genç kız acemice uygulanan bir klitoridektomi sonucu ölünce, kadın sünneti yasaklandı. Ancak kadın sünnetine  olan kitlesel destek hâlâ güçlü."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



131. "Erkeğin eşine ihaneti boşanma nedeni sayılmıyordu (Bu anlayış, İngiltere’de 1923 yılına kadar sürdü. Bu bile İngiliz elit sınıfının Eski Yunan ruhundan ne denli etkilenmiş olduğunun bir kanıtıdır.). Fakat bir kadın kocasına ihanet ederse ya da kendisine tecavüz edilmişse, kocası onu evden atabiliyor ve oracıkta boşayabiliyordu. Bunu yapmayan erkeğin bütün vatandaşlık hakları elinden alınıyordu. Böyle bakıldığında, dünyanın bu ilk demokrasisinde kadınlar, otokrat yönetilen Babil kadınlarından daha kötü durumdaydılar."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



132. "Eski Yunan'da doğa, erkeklerin kendi yüksek varlıklarına karşı bir tehdit oluşturuyordu ve kadın, doğanın en güçlü ve en baştan çıkarıcı temsilcisiydi. Öyleyse o, yani kadın, insan türünün devam etmesinin garantisi olmasına karşın insan olmaktan alıkonulmalıydı. Kadın aşağılanmalıydı, çünkü cinsel arzuyu yaratarak, insanları kurtuluşu olmayan bir doğum-ölüm döngüsünün içine sokmuştu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



133. "Eğer biz, birbirinizle rekabetiniz yüzünden çok kötü zarar verdiğiniz devlet yönetiminde değilsek, o zaman niçin vergi ödüyoruz?"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



134. "Erkekler, başka bir erkeğin köpeğini tekmelemesine şiddetle karşı çıkıyordu ama karısını döven bir erkeğe kimse müdahale etme zorunluluğu hissetmiyordu. Bu aldırmayışlarına buldukları garip özür de "karı-koca arasındaki ilişkinin kutsallığı"ydı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



135. "Nazi ideolojisinde Alman kadının namusunun korunması, saf ırkın korunmasıyla özdeşleşmişti. Ürkütücü bir şekilde, bu pataloji bir sosyal politika haline gelmişti. Naziler, Alman kadınlarının Yahudi ya da Slav gibi daha "aşağı" ırklarla cinsel ilişkiye girmesini yasaklayan kanunları hayata geçirdi."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



136. "1932'de erkek seçmenler kadar kadınlar da oylarını Nazilere vermişlerdi. Daha sonraki gelişmelere bakılınca, kadınların Hitler'in başarısında önemli rol oynaması bir ironiyi de içinde taşıyor."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



137. "Erkeğin eşine ihaneti boşanma nedeni sayılmıyordu (Bu anlayış, İngiltere’de 1923 yılına kadar sürdü. Bu bile İngiliz elit sınıfının Eski Yunan ruhundan ne denli etkilenmiş olduğunun bir kanıtıdır.). Fakat bir kadın kocasına ihanet ederse ya da kendisine tecavüz edilmişse, kocası onu evden atabiliyor ve oracıkta boşayabiliyordu. Bunu yapmayan erkeğin bütün vatandaşlık hakları elinden alınıyordu. Böyle bakıldığında, dünyanın bu ilk demokrasisinde kadınlar, otokrat yönetilen Babil kadınlarından daha kötü durumdaydılar."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



138. "Eski Yunan'da doğa, erkeklerin kendi yüksek varlıklarına karşı bir tehdit oluşturuyordu ve kadın, doğanın en güçlü ve en baştan çıkarıcı temsilcisiydi. Öyleyse o, yani kadın, insan türünün devam etmesinin garantisi olmasına karşın insan olmaktan alıkonulmalıydı. Kadın aşağılanmalıydı, çünkü cinsel arzuyu yaratarak, insanları kurtuluşu olmayan bir doğum-ölüm döngüsünün içine sokmuştu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



139. ""Zaptedilemez doğalarıyla bu vahşi yaratıkları dizginleyin ve onlara öyle bir gem vurun ki bu utanmazlıklarına bir sin versinler. Bunu yapmazsanız, kadınların bugün isteksizce kabul ettikleri, aslında göreneklerin ve yasaların emrettiği birkaç adım, sadece daha azgın istekleri doğuracak. Onlar her konuda özgürlük, doğru adıyla söylemek gerekirse fütursuzluk talep ediyorlar. Yasal düzenlemeleri birer birer sorgulamalarına, değiştirmelerine ve sonunda erkeklerle eşit olmalarına katlanırsanız, inanın ki o zaman onları zaptedemeyeceksiniz ve onlar, sizlerle eşit sayıldıkları anda sizleri oracıkta terkedeceklerdir."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



140. "Hitler'in seksüel yaşamı hakkında yıllarca birbirinden ilginç dedikodular yapılmıştır. Otobiyografisi Kavgam'da kadınlar, Yahudiler ve frengi hakkındaki takıntısı çok açıktır. Onunla yakın temasta bulunan altı kadından beşi intihar etmişti."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



141. "Cadıların penis çalmayla suçlanmaları Afrika'da hala görülmektedir. BBC'nin Kasım 2001'deki haberine göre, bazı erkeklerin penislerinin kaybolduğunu söylemesi üzerine, Benin'de, Cotonuo'da halk beş kişiye saldırmış ve dördünü yakarak öldürmüştü. Bir erkeğin penisinin el sıkışmayla ya da büyüyle kaybolabileceğine inanılıyordu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



142. "Filozof Demokritos, " Bir kadın düşünmeyi öğrenmemeli çünkü bu kötü sonuçlar doğurur" uyarısı yapmıştı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



143. "Bizler kadın olarak doğduk. .. Erkeklerle mücadele
için yaratılmadık !"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



144. "Aristoteles, tüm zamanların en acımasız kadın düşmanı olarak görülmüştür."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



145. "Kleopatra’nın durumu, kendisinden önce yaşamış Sempronia’nınkinin aynısı oldu. Karşıtları Sempronia’nın bir kadın için aşırı serbestliğini, çok erkekle cinsel ilişki kurmasıyla özdeşleştirmişlerdi. Bununla aslında çok eskiden beri var olan, bağımsız karar verebilecek kadar akıllı bir kadının ahlaklı olamayacağı düşüncesini sürdürmüşlerdi"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



146. "Mizojini, Platon'dan beri hiç filozof kıtlığı çekmedi."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



147. ""Zaptedilemez doğalarıyla bu vahşi yaratıkları dizginleyin ve onlara öyle bir gem vurun ki bu utanmazlıklarına bir sin versinler. Bunu yapmazsanız, kadınların bugün isteksizce kabul ettikleri, aslında göreneklerin ve yasaların emrettiği birkaç adım, sadece daha azgın istekleri doğuracak. Onlar her konuda özgürlük, doğru adıyla söylemek gerekirse fütursuzluk talep ediyorlar. Yasal düzenlemeleri birer birer sorgulamalarına, değiştirmelerine ve sonunda erkeklerle eşit olmalarına katlanırsanız, inanın ki o zaman onları zaptedemeyeceksiniz ve onlar, sizlerle eşit sayıldıkları anda sizleri oracıkta terkedeceklerdir."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



148. "Cadıların penis çalmayla suçlanmaları Afrika'da hala görülmektedir. BBC'nin Kasım 2001'deki haberine göre, bazı erkeklerin penislerinin kaybolduğunu söylemesi üzerine, Benin'de, Cotonuo'da halk beş kişiye saldırmış ve dördünü yakarak öldürmüştü. Bir erkeğin penisinin el sıkışmayla ya da büyüyle kaybolabileceğine inanılıyordu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



149. "Hitler, on dokuz yaşında 1908'de Güzel Sanatlar Akademisi'nde öğrenim görmek için Viyana'ya gelmiş, ancak okula giriş sınavını kazanamamıştı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



150. "Hitler ile üç filozof Schopenhauer, Nietzsche ve Weininger arasında yalnız düşüncelerinde değil, yaşamlarında da dikkate değer benzerlikler var. Dördü de yabancılaşmış ve cinsel olarak güvensiz bir hayat süren ve bilindiği kadarıyla hiç bir kadınla olgun, dengeli bir ilişki kuramamış veya doygun bir aile hayatı yaşamamışlardı. Hepsinde kendini toplumdan ayırma duygusuna, talihlerine duydukları güçlü bir inanç eşlik ediyor."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



151. "Bütün dinler bizden olanaksız şeylere inanmamızı isterler."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



152. "Fakirlik belki kadından nefreti doğurmuyor ama en azından onu güçlendirdiği bir gerçek. Erkekler işlerini kaybetmekle ve büyük ailelerini besleyememekle ya da gündemde olan başka pek çok aşağılanmayla karşılaştıklarında "esirlerin esiri" olan kadınlar, onların öfkelerinin ve düş kırıklıklarının ceremesini çekmek zorunda kalıyorlardı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



153. "Sokakta bir kadın gören erkeğin cinsel duygularının uyanması ve ona tecavüz etmesi anlaşılabilir bir olgu olarak görülüyordu. Çünkü kadın, evinin dört duvarından dışarı çıkmamalıydı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



154. "Geçtiğimiz yüzyılın tarihi, sarsıcı gaddarlıkların sıralandığı bir takvimdir. Ve bütün bu gaddarlıklar, “biz” ve “ötekiler” diye bölünen bizim dünyamızda meydana gelmiştir. Çin’in eski başkenti Nanking’te 1937’de Japon ordularının işledikleri ırza geçme suçlarında, Mart 2002’de Hindistan’ın Guyarat eyaletinde milliyetçi Hinduların Müslümanlara yaptığı katliamlarda, kadınlar hep mizojininin kurbanlarıydı ve bu olaylara, daima milliyetçi duyguları kışkırtılmış grupların dinci ve etnik bağnazlıkları eşlik etmişti."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



155. "Otto Weininger Yahudiydi ama onun antisemitizmi mizojinisi kadar eserlerinin en önemli özelliklerindendi. Yine de Yahudilerin "pratik veya teorik" olarak cezalandırılmasına taraf olmak gibi kaba bir davranıştan kendini uzak tutmuştu. Yahudilerle kadınlar arasındaki benzerliklere dikkat çekmiştir. Tıpkı kadınlar gibi Yahudiler de "zekadan yoksun" durlar."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



156. "Vaiz (Eski Ahit kitaplarından biri) kitabında mizojini, çok açık bir biçimde şöyle tanımlanmıştı:
Bir elbisede güve ürer, bir kadında da kötülük."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



157. "Sokakta bir kadın gören erkeğin cinsel duygularının uyanması ve ona tecavüz etmesi anlaşılabilir bir olgu olarak görülüyordu. Çünkü kadın, evinin dört duvarından dışarı çıkmamalıydı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



158. "Geçtiğimiz yüzyılın tarihi, sarsıcı gaddarlıkların sıralandığı bir takvimdir. Ve bütün bu gaddarlıklar, “biz” ve “ötekiler” diye bölünen bizim dünyamızda meydana gelmiştir. Çin’in eski başkenti Nanking’te 1937’de Japon ordularının işledikleri ırza geçme suçlarında, Mart 2002’de Hindistan’ın Guyarat eyaletinde milliyetçi Hinduların Müslümanlara yaptığı katliamlarda, kadınlar hep mizojininin kurbanlarıydı ve bu olaylara, daima milliyetçi duyguları kışkırtılmış grupların dinci ve etnik bağnazlıkları eşlik etmişti."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



159. "Otto Weininger Yahudiydi ama onun antisemitizmi mizojinisi kadar eserlerinin en önemli özelliklerindendi. Yine de Yahudilerin "pratik veya teorik" olarak cezalandırılmasına taraf olmak gibi kaba bir davranıştan kendini uzak tutmuştu. Yahudilerle kadınlar arasındaki benzerliklere dikkat çekmiştir. Tıpkı kadınlar gibi Yahudiler de "zekadan yoksun" durlar."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



160. "Vaiz (Eski Ahit kitaplarından biri) kitabında mizojini, çok açık bir biçimde şöyle tanımlanmıştı:
Bir elbisede güve ürer, bir kadında da kötülük."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



161. "Kadın hakları insan hakkıdır. Bunu dikkate almayan bir dış politika, insanlığın yarısının insanlık onurunu onun elinden alıyor demektir."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



162. ""zina sırasında yakalanan" bir kadın sürüklenirken iki yüzlü softalar, bu suç için öngörülen cezanın taşlanarak ölüm olduğunu bilmelerine karşın, ne yapılması gerektiğini İsa'ya sormuşlar. İsa onların bu sorusunu duymaz göründü, eğildi ve parmağıyla toprağa bir şeyler yazdı:
Ona sormaya devam ettiklerinde O, ayağa kalktı ve onlara şöyle dedi: " Aranızda kim günahkâr değilse, ilk taşı o atsın!" Kadını suçlayanlardan hiçbiri bu tehdidi kabul edemedi. ( Yuhanna, 8:4-11)"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



163. "
, kadınların erkeklerle eşit eğitim görmesi için savaşım verenlerden biriydi. Başarılı bir yazar olarak kadınların okur olarak önemini kavramıştı. Ayrıca bu yazar, çok yaygın bir gelenek olan genç kızların arzu etmemelerine karşın aileleri tarafından zorla evlendirilmelerine kararlı bir biçimde karşı çıkmış ve bunu tecavüzle eş tutmuştu. Orta sınıfın sözcüsü olarak evlilikte aşkın önemine vurgu yapıyordu ve şöyle diyordu: "Evlilik kararı için aşkın önemli olmadığını söyleyen kimse haklı olabilir. Ama kim, aşkın mutlu bir evlilik yaşamı için önemsiz olduğunu söylüyorsa o, çok yanılmaktadır.""


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



164. "Erkekler doğası gereği daha üstün ve kadınlarsa daha aşağıdadır; erkek hükmeden, kadın ise hükmedilendir."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



165. "...kadınların eşitliği insan doğasına dair teorilerle değil, Aydınlanma’dan bu yana geliştirdiğimiz felsefi ve siyasal ilkelere dayanan adalet, eşitlik ve insanlık onuru kavramlarıyla elde edilecektir."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



166. "Hinduizm özellikle âdet gören kadınlara karşı çok katıydı ve bu kadınlarla ilişkiyi tabu olarak görüyor, kesinlikle yasaklıyordu. Âdet günlerinde bir erkekle her hangi bir şekilde temas etmiş olan, örneğin bir erkeğin eline değmiş olan kadınların kırbaçla dövüldükleri oluyordu. Âdet günlerindeki bir kadını gören bir Brahman'ın yemek yemesi yasaktı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



167. "Atina'nın en ünlü hatiplerinden Demosthenes, "Zevklerimiz için hetaeralarımız,
günlük ihtiyaçlarımız için cariyelerimiz ve
bize meşru çocuklar verip, ev işlerini yapmak için karılarımız var," diyordu.
Kadının iffetini cinsiyetsizlikle bağdaştıran bu sı­nıflandırma, kadını insanlık vasıflarından uzaklaştırmak için gü­nümüze dek kullanılageldi."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



168. "Zamanının en çok saygı gören şairi Alexander Pope (1688-1744),
"Bir Kadına" başlığını taşıyan dizelerinde bu mizojinik düşünüşün bir yanını şöyle açıklamaktadır:
Bazı erkekler kendilerini işe, bazıları da zevke verirler. Ama her kadın yüreğinde bir hovardadır."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



169. "Marksistler, kadınla erkek arasındaki ilişkinin, tarihsel değişimin itici gücü olarak gördüğü sınıf mücadelesi için bir örnek oluşturduğunu iddia etmişlerdir. Kadın özgürlüğünün gerçekleşebilmesi ancak onların sömürülmesine neden olan özel mülkiyetin ortadan kaldırılmasıyla mümkün olabilecektir. Buna ise ancak sosyalist bir devrimle, kapitalizmin ve burjuvazinin egemenliğinin ortadan kaldırılmasıyla ve proletaryanın zafer kazanmasıyla ulaşılabilecektir."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



170. "Kadın hakları insan hakkıdır. Bunu dikkate almayan bir dış politika, insanlığın yarısının insanlık onurunu onun elinden alıyor demektir."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



171. "Marksistler, kadınla erkek arasındaki ilişkinin, tarihsel değişimin itici gücü olarak gördüğü sınıf mücadelesi için bir örnek oluşturduğunu iddia etmişlerdir. Kadın özgürlüğünün gerçekleşebilmesi ancak onların sömürülmesine neden olan özel mülkiyetin ortadan kaldırılmasıyla mümkün olabilecektir. Buna ise ancak sosyalist bir devrimle, kapitalizmin ve burjuvazinin egemenliğinin ortadan kaldırılmasıyla ve proletaryanın zafer kazanmasıyla ulaşılabilecektir."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



172. "Kadın aşağılanmalıydı, çünkü cinsel arzuyu yaratarak, insanları kurtuluşu olmayan bir doğum-ölüm döngüsünün içine sokmuştu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



173. "Bizler kadın olarak doğduk.. Erkeklerle mücadele için yaratılmadık!"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



174. "ABD'de 1950'lere kadar konuşulan bir konu olan Viktoryen bir saplantı olan mastürbasyon, bir genç kız için ileride oluşabilecek sorunların kesin işaretiydi. Bir genç erkeğin mastürbasyon yapması kötü bir şeydi; bir genç kız için ise aynı şey, önlem alınmazsa toplumu temellerinden sarsacak bir hastalıktı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



175. "Hristiyanlığın esaslarına nakledilen, İsa'ya atfedilen kıssalar ve mesellerle ilgili en çarpıcı şey, kadın düşmanlığı ve intikamın bulunmamasıdır. Kadınlar, İsa'nın ilk takipçilerindendi."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



176. "Hıristiyanların ve Müslümanların, "inanmayanları" kendi dinlerine döndürme ya da yok etme misyonları, söz konusu Doğu dinlerinin hiçbirinde yok. Bunun sonucu olarak bu dinlerin kadın düşmanlığı, Hıristiyanlık ve Müslümanlığın tersine çok daha içsel durumdu. Ancak bu dört Doğu dininin Hıristiyanlık ve İslam'la ortak bir yönü de var. O da temelleri çok derinlerde bulunan bir düalizmdir, bedenle ruh, insanla doğa, teklikle çokluk, yaşamla ölüm, erkekle dişi ve olmakla olmamak arasında çatışma değilse de sürekli bir gerilim bulunmaktadır."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



177. "3. yüzyılın Hristiyan estetiğinden Afganistan'daki Taliban rejimine kadar bu nefret, hep kadına yöneltilmiş ve onları bir cins olarak bastırmaya çalışmıştır."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



178. "Aristoteles için itaat, kadının doğal davranış biçimidir."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



179. "Evlilik tehlikeli bir durum olduğu için, pek çok kadın bekarlığı yeğliyordu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



180. "Mary Astell, çoktan sorulması gereken soruyu sordu: "Bütün insanlar hür doğdularsa, o zaman nasıl oluyor da bütün kadınlar esir olarak doğdular?""


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



181. "Kölelik her şeyden önce, kadınların cinsel sömürüsünü önlemeye yönelik hukuksal engelleri ortadan kaldırıyordu. "İlk Afrikalı kölenin, sahibi tarafından ırzına geçilmesinden başlayarak verilen mesaj açıktı. Yasa karşısında Afrika kökenli kadın köleler insan sayılmıyordu ve kendi bedenine sahip olma hakkından bile yoksundu." Bu sözleri, hukuk bilimci Leon Higgingbotham yazmıştı. Köleliğin geçerli olduğu bir toplumda insanlar başka insanların mülkü sayıldığından ve siyahi kadınlar çoğu kez hayvan muamelesi gördüğünden, onların yardımıyla köle sahibi sadece servetini arttırıyordu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



182. "Kadın aşağılanmalıydı, çünkü cinsel arzuyu yaratarak, insanları kurtuluşu olmayan bir doğum-ölüm döngüsünün içine sokmuştu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



183. "Hristiyanlığın esaslarına nakledilen, İsa'ya atfedilen kıssalar ve mesellerle ilgili en çarpıcı şey, kadın düşmanlığı ve intikamın bulunmamasıdır. Kadınlar, İsa'nın ilk takipçilerindendi."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



184. "Aristoteles için itaat, kadının doğal davranış biçimidir."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



185. "Evlilik tehkeli bir durum olduğu için, pek çok kadın bekârlığı yeğliyordu.."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



186. "Bazen kadınların da gladyatör olarak sahneye çıktıkları görülüyordu. Bir
rölyefte Amazonia ve Acillia adlı iki kadın gladyatörün Kolezyum’da savaşımı görülmektedir. Bu kadınların ikisi de
miğfersiz savaşıyorlardı, çünkü seyirciler onların yüzlerini görmek istiyordu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



187. "Thomas von Aquin'in anlatımı ile kadınlar sadece ''erkeğin yardımcısı'' olarak kamusal yaşam içinde göründüler. Ve erkek, kadını, insan cinsini sürdürmek ve yiyip içmek için ihtiyaç duyulan bir nesne olarak gördü, öyle kullandı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



188. "Lenin şöyle diyordu: "Kadınlar özgürlüklerini tam olarak kazanmadıkça, proletarya asla özgurlüğüne kavuşamaz." Yeni devlet yönetimi, kadınlar konusunda hızlı bir uygulamaya girişti ve iktidara gelişinden birkaç ay sonra, kadınlara ve erkeklere mutlak eşit haklar tanıyan yasaları çıkardı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



189. "Mizojininin kökeninde biyolojik cinsel psikolojik toplumsal ekonomik ve siyasal öğeler var....Farklı ırklar,dinler ve sınıflardan önce kadınlar ve erkekler vardı.Fakat kadını “öteki “diye tanımlayanlar için, kadın çok daha karmaşık bir sorun sergiler.Kadın , dışlanamayacak bir ötekidir.Irkçılar küçümsedikleri grupla ilişki kurmaktan kaçınabilirler.Ama kadınlarla ilişki ne olursa olsun kaçınılmazdır.Bu mizojinistler için bile geçerlidir."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



190. "Daha geniş cinsel özgürlük dönemlerini daima daha tutucu karşı hareketler izledi"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



191. "17. yüzyılın ortalarında orta sınıfın yükselişi başlamış, bu da kadınların eğitim ve öğretimi için yeni bir motivasyon
oluşturmuştu. Bu da evlilik kurumunun bir ortaklık temeline dayanması ve kadının, kocası için entelektüel sohbetler edebileceği uygun bir yol arkadaşı olması gerektiği düşüncesinin gelişimiydi."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



192. "Eski Yunan'da olduğu gibi Roma'da da kadının yaşamındaki ilk engel, doğumundan hemen sonra yaşamını yitirme tehlikesiydi. Bu tehlike, kentin mitolojik kurucusu Romulus'a atfedilen ve kız bebeklerin öldürülmesini öngören bir yasadan kaynaklanıyordu. Bu yasaya göre, "bütün erkek çocuklar ve sadece ilk doğan kız çocuklar" büyütülebiliyorlardı. Bu ilk kız çocuğundan sonra doğacak kız çocukları için bir tür ölüm çağrısıydı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



193. "Erkekler, başka bir erkeğin köpeğini tekmelemesine şiddetle karşı çıkıyordu ama karısını döven bir erkeğe kimse müdahale etme zorunluluğu hissetmiyordu. Bu aldırmayışlarına bulduklerı garip özür de "karı-koca arasındaki ilişkinin kutsallığı"ydı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



194. "Kadınların biyolojik bir kural olarak gösterilen kaderlerini değiştirmek istemeleri, bugün bile bazıları tarafından Tanrı’ya ve onun yaratma planına hakaret olarak görülmekte ve yüzyıllar boyunca buna karşı tüm olanaklar kullanılarak savaşılmaktadır."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



195. "Erkekler, başka bir erkeğin köpeğini tekmelemesine şiddetle karşı çıkıyordu ama karısını döven bir erkeğe kimse müdahale etme zorunluluğu hissetmiyordu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



196. "Kadınlara belli alanlarda özgürlük tanırsa­nız, diğer bütün alanlarda ahlaksızlığa kapıları açmış olursunuz."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



197. "Demokritos, "Bir kadın düşünmeyi öğrenmemeli çünkü bu kötü sonuçlar doğurur" uyarısını yapmıştı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



198. "Tarihte ilk kez makyaj, M.Ö 3000’li yıllara tarihlenen Mezopotamya kaynaklarında geçiyor."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



199. "Eğer bir erkek kendine savaş ilan ediyorsa, bunun ilk kurbanı bir kadındır. Yarı yolda kalır"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



200. "Bizim yakın tarihimiz bir şeyi çok açık olarak gösterdi: Kadın hakları insan hakkıdır. Bunu dikkate almayan bir dış politika, insanlığın yarısının insanlık onurunu onun elinden alıyor demektir."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



201. "Mizojininin kökeninde biyolojik cinsel psikolojik toplumsal ekonomik ve siyasal öğeler var....Farklı ırklar,dinler ve sınıflardan önce kadınlar ve erkekler vardı.Fakat kadını “öteki “diye tanımlayanlar için, kadın çok daha karmaşık bir sorun sergiler.Kadın , dışlanamayacak bir ötekidir.Irkçılar küçümsedikleri grupla ilişki kurmaktan kaçınabilirler.Ama kadınlarla ilişki ne olursa olsun kaçınılmazdır.Bu mizojinistler için bile geçerlidir."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



202. "17. yüzyılın ortalarında orta sınıfın yükselişi başlamış, bu da kadınların eğitim ve öğretimi için yeni bir motivasyon
oluşturmuştu. Bu da evlilik kurumunun bir ortaklık temeline dayanması ve kadının, kocası için entelektüel sohbetler edebileceği uygun bir yol arkadaşı olması gerektiği düşüncesinin gelişimiydi."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



203. "Eski Yunan'da olduğu gibi Roma'da da kadının yaşamındaki ilk engel, doğumundan hemen sonra yaşamını yitirme tehlikesiydi. Bu tehlike, kentin mitolojik kurucusu Romulus'a atfedilen ve kız bebeklerin öldürülmesini öngören bir yasadan kaynaklanıyordu. Bu yasaya göre, "bütün erkek çocuklar ve sadece ilk doğan kız çocuklar" büyütülebiliyorlardı. Bu ilk kız çocuğundan sonra doğacak kız çocukları için bir tür ölüm çağrısıydı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



204. "Kadınların biyolojik bir kural olarak gösterilen kaderlerini değiştirmek istemeleri, bugün bile bazıları tarafından Tanrı’ya ve onun yaratma planına hakaret olarak görülmekte ve yüzyıllar boyunca buna karşı tüm olanaklar kullanılarak savaşılmaktadır."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



205. "Mizojini, Platon'dan beri hiç filozof kıtlığı çekmedi."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



206. "Egemenlik, tüm kadınlık doğasıyla uyum içinde kendi olabilme özgürlüğüdür."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



207. "Eşitliğe ulaştıkları anda, kadınlar sizin efendiniz olacaktır."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



208. "O ayrıca, kadınların erkeklerden daha az sayıda dişleri olduğunu da söylemişti. Bu son sav, Bertrand Russell’ın aşağıdaki notu
düşmesine neden olmuştur: “Eğer Aristoteles ara sıra karısının ağzını açmasına izin verseydi, herhalde bu hatayı yapmazdı.”"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



209. "Erkekler, başka bir erkeğin köpeğini tekmelemesine şiddetle karşı çıkıyor­du ama karısını döven bir erkeğe kimse müdahale etme zorunlu­luğu hissetmiyordu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



210. "Bizim Tanrı yolundan ayrılmamıza neden libidomuz değil, egomuzdur. Bu yüzden Tanrı bize istencimize boyun eğmeyen cinsel arzu ile cezalandırmıştır."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



211. "Tarih bize dünyanın birbirleriyle çatışan iki gücün ya da iki ilkenin savaş alanı olarak görüldüğü düalist ideolojilerden genellikle kadınların zararlı çıktıklarını öğretiyor."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



212. ""Bütün insanlar hür doğdularsa, o zaman nasıl oluyor da bütün kadınlar esir olarak doğdular?""


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



213. "Erkekler bir şeye alındıkları ve öfkelendiklerinde, kadınlar evrensel olarak günah keçisi olarak işlev görüyorlar."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



214. "Mizojini, Platon'dan beri hiç filozof kıtlığı çekmedi."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



215. "Egemenlik, tüm kadınlık doğasıyla uyum içinde kendi olabilme özgürlüğüdür."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



216. "Eşitliğe ulaştıkları anda, kadınlar sizin efendiniz olacaktır."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



217. "O ayrıca, kadınların erkeklerden daha az sayıda dişleri olduğunu da söylemişti. Bu son sav, Bertrand Russell’ın aşağıdaki notu
düşmesine neden olmuştur: “Eğer Aristoteles ara sıra karısının ağzını açmasına izin verseydi, herhalde bu hatayı yapmazdı.”"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



218. "Platon’un ardılları, kadınların bir ruha sahip olup olmadıklarını yeniden tartışmaya başlamışlardı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



219. "Akıllı, bilgili ve başarılı bir kadın bir yenilik değil, o zamanın Hıristiyan inanışına göre ancak şeytanla işbirliği içinde bir cadı olabilirdi. Cyril sivil güçlerle yaşadığı sorunlar için günah keçisi olarak Hypatia'yı kullanmaktan memnundu. Cyril'in ateşli bir vaazından sonra onun taraftarlarından biri olan vaiz Peter (Nikiulu Johannes'e göre sofu bir İsa taraftarı), kalabalığı Hypatia'nın akademisine saldırmak için kışkırttı.
Bu güruh, "onu heybetli koltuğunda otururken buldu; ordan indirerek Caesarion adlı büyük kiliseyeye kadar onu sürüklediler." Orada onu çırılçıplak soydular. İstiridye kabuklarıyla canlı canlı derisini yüzdüler. Şaşkına uğramış Gibbon'un sözleriyle, daha sonra "bedeninin parçalarını ateşe attılar."
Hypatia'nın katillerini mahkeme önüne çıkarmak için yapılan tüm çabalar, rüşvetle önlendi. Cyril, Katolik kilisesindeki hiyerarşi basamaklarının en yükseğine kadar çıkarılmış ve aziz ilan edilmişti. Oysa bir azizin biyografisinde önemli olan işlediği cinayetler değil, gerçekleştirdiği mucizeler olmalıydı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



220. "Yunanlılar ilkdemokrasiyi kurdular ama aynı zamanda, kadından nefret
konusunda günümüze kadar süren olumsuz bir kadın imajınındoğmasında da önemli bir rol oynadılar."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



221. "Nazilerin şeytansı Yahudi ve ari temiz Alman
kadını, tıpkı ortaçağ engizisyonunun dinsel çılgınlığında şeytan ve cadı örneğinde olduğu gibi hastalıklı bir fanteziyi yansıtıyordu. Bu, kadın düşmanı toplumlarda bilinen bir kalıp ve aslında erkeksi bir duygu olarak görülüyor. Örneğin onuru kadının namusu ile özdeşleştiren bu görüşe göre, nasyonal sosyalist ideolojide Alman kadınının namusu korunmalıydı ki ırkın temizliği korunabilsin. Bu anlamsız saçmalık, toplum siyasetinin sürükleyici ideali oldu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



222. "Maoist Çin'de " Kültür Devrimi" sırasında kadınlara, cinsel köleliğin bir simgesi olan etek giyme yasağı getirilmişti ve erkekler gibi işçi tulumu ve kasketten oluşan üniforma stilinde giyinmeye zorlanmışlardı. Makyaj yapmak kesinlikle yasaklanmıştı. Çin Komünist Partisi yönetimi tarafından kurdurulan komşuluk komiteleri, kadınların âdet günlerini bile izliyordu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



223. "1500 ile 1800 yılları arasında sadece Avrupa'yı değil bütün dünyayı değiştirecek bir dizi entellektüel, toplumsal, ekonomik ve siyasal devrim ortaya çıkmıştı. Bu zamana kadar sorgulanmayan otorite inceleniyor, kutsal olarak görülene karşı meydan okunuyor ve eski katılıkların çoğu çöküyordu. Bu enkazın üzerinde modern dünya biçimlenecekti."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



224. "Platon’un ardılları, kadınların bir ruha sahip olup olmadıklarını yeniden tartışmaya başlamışlardı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



225. "Akıllı, bilgili ve başarılı bir kadın bir yenilik değil, o zamanın Hıristiyan inanışına göre ancak şeytanla işbirliği içinde bir cadı olabilirdi. Cyril sivil güçlerle yaşadığı sorunlar için günah keçisi olarak Hypatia'yı kullanmaktan memnundu. Cyril'in ateşli bir vaazından sonra onun taraftarlarından biri olan vaiz Peter (Nikiulu Johannes'e göre sofu bir İsa taraftarı), kalabalığı Hypatia'nın akademisine saldırmak için kışkırttı.
Bu güruh, "onu heybetli koltuğunda otururken buldu; ordan indirerek Caesarion adlı büyük kiliseyeye kadar onu sürüklediler." Orada onu çırılçıplak soydular. İstiridye kabuklarıyla canlı canlı derisini yüzdüler. Şaşkına uğramış Gibbon'un sözleriyle, daha sonra "bedeninin parçalarını ateşe attılar."
Hypatia'nın katillerini mahkeme önüne çıkarmak için yapılan tüm çabalar, rüşvetle önlendi. Cyril, Katolik kilisesindeki hiyerarşi basamaklarının en yükseğine kadar çıkarılmış ve aziz ilan edilmişti. Oysa bir azizin biyografisinde önemli olan işlediği cinayetler değil, gerçekleştirdiği mucizeler olmalıydı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



226. "Nazilerin şeytansı Yahudi ve ari temiz Alman
kadını, tıpkı ortaçağ engizisyonunun dinsel çılgınlığında şeytan ve cadı örneğinde olduğu gibi hastalıklı bir fanteziyi yansıtıyordu. Bu, kadın düşmanı toplumlarda bilinen bir kalıp ve aslında erkeksi bir duygu olarak görülüyor. Örneğin onuru kadının namusu ile özdeşleştiren bu görüşe göre, nasyonal sosyalist ideolojide Alman kadınının namusu korunmalıydı ki ırkın temizliği korunabilsin. Bu anlamsız saçmalık, toplum siyasetinin sürükleyici ideali oldu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



227. "Maoist Çin'de " Kültür Devrimi" sırasında kadınlara, cinsel köleliğin bir simgesi olan etek giyme yasağı getirilmişti ve erkekler gibi işçi tulumu ve kasketten oluşan üniforma stilinde giyinmeye zorlanmışlardı. Makyaj yapmak kesinlikle yasaklanmıştı. Çin Komünist Partisi yönetimi tarafından kurdurulan komşuluk komiteleri, kadınların âdet günlerini bile izliyordu."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



228. "Kadınların, “kırılgan doğaları” nedeniyle entelektüel bir eğitimin zorlukları için yaratılmadıkları gibi gerekçeler öne sürülüyordu. Bir filozof ve sosyolog olan Herbert Spencer (1820-1903), çağdaşlarını iyi eğitim görmüş kadınlar konusunda uyarıyordu, çünkü ona göre beyinlerini çok zorlayan genç kızların göğüsleri dolgunlaşamayacak, bu nedenle onlar “iyi beslenmiş ve iyi gelişmiş çocuklar yetiştiremeyeceklerdi.”"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



229. "1990'lı yılların başlarında Yugoslavya'nın parçalanmasıyla sonuçlanan iç savaşlarda, bütün bunlara korkutucu başka bir boyut daha eklendi. Sırp çoğunluk Hırvat ve Müslümanlar üzerine hücum ederken tecavüz, etnik çatışmaların silahı haline geldi. 1992'de Sırp ordusu eski Yugoslavya topraklarında tecavüz kampları kurdu ve burada Hırvat ve Müslüman kadınlara sistematik olarak tecavüz edildi ve hamile bırakıldı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



230. "1800 yıl önce, Katolik Kilisesi'nin kurucularından Tertullian (M.S yaklaşık 160-220) şöyle ifade etmişti:
"Şeytanı davet eden sensin! O ağacın mührünü de sen kırdın. Tanrı'nın buyruğunu hiçe sayan sensin, şeytanın yaklaşamadığı kimseleri uyuşturan da sen. Tanrı'nın yeryüzündeki görünümü olan erkeği de kolayca sen yere vurdun.""


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



231. "Mizojinide kadınlar ister "iyi" olsunlar isterse "kötü" olsunlar, hep aynı sorunla karşı karşıya bırakılıyor. Erkeklerde cinsel arzu uyandırıyorlar ama sonra bundan, bu arzuyu duyan erkekler değil de hiçbir suçu olnadığı halde kendileri sorumlu tutuluyorlar."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



232. "Married Women’s Property Act’ın 1870’te yürürlüğe girmesiyle kadına kendi servetini yönetebilme, başka bir deyişle parasal konularda bağımsız hareket edebilme hakkı da tanınmıştı. Ama yoksul kadınların yasal durumlarının iyileşmesi daha uzunca bir zaman aldı. Jack London’un Londra’nın doğusundaki yoksul mahallelerinde yaptığı gözlemler, buralarda yaşayan kadınların, kocalarından şiddet görseler bile suç duyurusunda bulunmadıklarını, çünkü onların özellikle parasal yönden tamamen kocalarına bağımlı olduklarını, kocaları hapse girerse onların, kocalarının kazancı olmaksızın yaşama şanslarının bulunmadığını göstermişti."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



233. "Sade, Rousseau'nun ideal kadın modeliyle alay edip kahkalarla gülmektedir. Eğer Rousseau'nun inandığı ve tarihin de ona arka çıktığı gibi iktidar işgüdüsü insan doğasının bir parçasıysa, o zaman kadınlar da erkekler kadar iktidar hırsına sahip olabilir ve gücü kullanırken onlar kadar zalim olabilirler. Juliette, herhangi bir erkek gibi barbarlığın derinliklerine batabilir. Onun kötülüğe olan eğilimini cinsiyeti belirlemez. Böylece şiddet kullanan Juliette, edebiyat tarihinde zalimlikle de olsa "erkekle eşitliği" elde eden ilk kadın olmuştur. Fakat bu sadece kadına olan nefretin zayıf olana yöneltilen mutlak nefretle yer değiştirdiği bir dünyada gerçekleşmiştir."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



234. "Şeytanı davet eden sensin! O ağacın mührünü de sen kırdın. Tanrının buyruğunu hiçe sayan sensin, şeytanın yaklaşamadığı kimseleri uyuşturan da sen. Tanrının yeryüzündeki görünümü olan erkeği de kolayca sen yere vurdun."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



235. "Bütün insanlar hür doğdularsa o zaman nasıl oluyor da bütün kadınlar esaret yaşıyorlar?"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



236. ""İffetli" kızların masumiyetlerini, olabilecek istismarlara karşı korumak için, "iffetsiz" kızlar erkeklerin cinsel arzularını tatmin etmek amacıyla av olarak kullanılıyordu. Bunun sonucu, köle ya da yabancı kadınların çalıştırıldığı ve yasalara uygun olarak açılan genelevler oldu. İffetli kadınlar için sadece bir kategori - eş /anne olma- öngörülürken, kötü kadınlar için metreslikten (hetaira) bayağı fahişeliğe kadar değişen bir kategoriler sistemi vardı. Bu sonuncuların, insanların ihtiyaçlarını defettikleri çöp yığınlarının yanı başında az bir ücret karşılığı elde edilmeleri mümkündü. Fahişelik, kamusal bir hizmet alanıydı ve erkeklerin cinsel arzularını gideren bir kanalizasyon olarak algılanıyordu. Atina'nin en ünlü hatiplerinden Demosthenes, "Zevklerimiz için hetairalarımız, günlük ihtiyaçlarımız için cariyelerimiz ve bize meşru çocuklar verip, ev işlerini yapmak için karılarımız var," diyordu. ( parantez içi alintiya dahil değildir. Okuyorsanız bu satırları lütfen bildirin. Bu bir sosyal deneydir. Tekrar ediyorum parantez içi alintiya dahil değildir değildir değildir lalalaaa laay) Kadının iffetini cinsiyetsizlikle bağdaştıran bu sınıflandırma, kadını insanlık vasıflarından uzaklaștırmak için günümüze dek kullanılageldi."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



237. "Kadınların, “kırılgan doğaları” nedeniyle entelektüel bir eğitimin zorlukları için yaratılmadıkları gibi gerekçeler öne sürülüyordu. Bir filozof ve sosyolog olan Herbert Spencer (1820-1903), çağdaşlarını iyi eğitim görmüş kadınlar konusunda uyarıyordu, çünkü ona göre beyinlerini çok zorlayan genç kızların göğüsleri dolgunlaşamayacak, bu nedenle onlar “iyi beslenmiş ve iyi gelişmiş çocuklar yetiştiremeyeceklerdi.”"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



238. "1990'lı yılların başlarında Yugoslavya'nın parçalanmasıyla sonuçlanan iç savaşlarda, bütün bunlara korkutucu başka bir boyut daha eklendi. Sırp çoğunluk Hırvat ve Müslümanlar üzerine hücum ederken tecavüz, etnik çatışmaların silahı haline geldi. 1992'de Sırp ordusu eski Yugoslavya topraklarında tecavüz kampları kurdu ve burada Hırvat ve Müslüman kadınlara sistematik olarak tecavüz edildi ve hamile bırakıldı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



239. "1800 yıl önce, Katolik Kilisesi'nin kurucularından Tertullian (M.S yaklaşık 160-220) şöyle ifade etmişti:
"Şeytanı davet eden sensin! O ağacın mührünü de sen kırdın. Tanrı'nın buyruğunu hiçe sayan sensin, şeytanın yaklaşamadığı kimseleri uyuşturan da sen. Tanrı'nın yeryüzündeki görünümü olan erkeği de kolayca sen yere vurdun.""


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



240. "Mizojinide kadınlar ister "iyi" olsunlar isterse "kötü" olsunlar, hep aynı sorunla karşı karşıya bırakılıyor. Erkeklerde cinsel arzu uyandırıyorlar ama sonra bundan, bu arzuyu duyan erkekler değil de hiçbir suçu olnadığı halde kendileri sorumlu tutuluyorlar."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



241. "Married Women’s Property Act’ın 1870’te yürürlüğe girmesiyle kadına kendi servetini yönetebilme, başka bir deyişle parasal konularda bağımsız hareket edebilme hakkı da tanınmıştı. Ama yoksul kadınların yasal durumlarının iyileşmesi daha uzunca bir zaman aldı. Jack London’un Londra’nın doğusundaki yoksul mahallelerinde yaptığı gözlemler, buralarda yaşayan kadınların, kocalarından şiddet görseler bile suç duyurusunda bulunmadıklarını, çünkü onların özellikle parasal yönden tamamen kocalarına bağımlı olduklarını, kocaları hapse girerse onların, kocalarının kazancı olmaksızın yaşama şanslarının bulunmadığını göstermişti."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



242. "Sade, Rousseau'nun ideal kadın modeliyle alay edip kahkalarla gülmektedir. Eğer Rousseau'nun inandığı ve tarihin de ona arka çıktığı gibi iktidar işgüdüsü insan doğasının bir parçasıysa, o zaman kadınlar da erkekler kadar iktidar hırsına sahip olabilir ve gücü kullanırken onlar kadar zalim olabilirler. Juliette, herhangi bir erkek gibi barbarlığın derinliklerine batabilir. Onun kötülüğe olan eğilimini cinsiyeti belirlemez. Böylece şiddet kullanan Juliette, edebiyat tarihinde zalimlikle de olsa "erkekle eşitliği" elde eden ilk kadın olmuştur. Fakat bu sadece kadına olan nefretin zayıf olana yöneltilen mutlak nefretle yer değiştirdiği bir dünyada gerçekleşmiştir."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



243. "Şeytanı davet eden sensin! O ağacın mührünü de sen kırdın. Tanrının buyruğunu hiçe sayan sensin, şeytanın yaklaşamadığı kimseleri uyuşturan da sen. Tanrının yeryüzündeki görünümü olan erkeği de kolayca sen yere vurdun."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



244. "Bütün insanlar hür doğdularsa o zaman nasıl oluyor da bütün kadınlar esaret yaşıyorlar?"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



245. ""İffetli" kızların masumiyetlerini, olabilecek istismarlara karşı korumak için, "iffetsiz" kızlar erkeklerin cinsel arzularını tatmin etmek amacıyla av olarak kullanılıyordu. Bunun sonucu, köle ya da yabancı kadınların çalıştırıldığı ve yasalara uygun olarak açılan genelevler oldu. İffetli kadınlar için sadece bir kategori - eş /anne olma- öngörülürken, kötü kadınlar için metreslikten (hetaira) bayağı fahişeliğe kadar değişen bir kategoriler sistemi vardı. Bu sonuncuların, insanların ihtiyaçlarını defettikleri çöp yığınlarının yanı başında az bir ücret karşılığı elde edilmeleri mümkündü. Fahişelik, kamusal bir hizmet alanıydı ve erkeklerin cinsel arzularını gideren bir kanalizasyon olarak algılanıyordu. Atina'nin en ünlü hatiplerinden Demosthenes, "Zevklerimiz için hetairalarımız, günlük ihtiyaçlarımız için cariyelerimiz ve bize meşru çocuklar verip, ev işlerini yapmak için karılarımız var," diyordu. ( parantez içi alintiya dahil değildir. Okuyorsanız bu satırları lütfen bildirin. Bu bir sosyal deneydir. Tekrar ediyorum parantez içi alintiya dahil değildir değildir değildir lalalaaa laay) Kadının iffetini cinsiyetsizlikle bağdaştıran bu sınıflandırma, kadını insanlık vasıflarından uzaklaștırmak için günümüze dek kullanılageldi."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



246. "Hem uygarlığın yetiştirdiği büyük ve ünlü sanatçıların eserlerinde hem de modern pornografinin en bayağı resimlerinde hep bu nefret duyulan kadın motifini görüyoruz. Kadına düşmanlığın tarihi gerçekten, bin yıllar boyunca süren ve Aristoteles’i Karındeşen Jack’e, Kral Lear’ı James Bond’a bağlayan kendine özgü bir nefretin tarihi."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



247. ""Şeytanı davet eden sensin!
O ağacın mührünü de sen kırdın. Tanrı'nın buyruğunu hiçe sayan sensin, şeytanın yaklaşamadığı kimseleri uyuşturan da sen. Tanrı'nın yeryüzündeki görünümü olan erkeği de kolayca sen yere vurdun"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



248. "Ama Hıristiyanlıktan başka hiçbir din bu kadar serinkanlılıkla, Tanrı’nın tıpkı Jül Sezar ya da Marilyn Monroe gibi gerçek bir kişi olduğunu savlamamış ve sadece ona inananların, ruhsal kurtuluşa erişeceklerini müjdelememişti. Hıristiyan inancı böylece “ilahi bir vahiy” düzeyine çıkarılmıştı."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



249. "17. yüzyılda artık Londra ve Paris'te prezervatif edinmek mümkün oluyordu. Önce cinsel hastalıklardan korunmak için düşünülen bu araç, giderek doğumu önlemek için kullanılmaya başlandı. Onun kullanılması, cinsel ilişkiyi rastlantı olmaktan çıkardı ve bu ilişkiye düzenli tekrarlanan, çoğunlukla yaratıcı bir işlev kazandırdı. Kadınlar artık gebe kalmayı önleyebildiklerinden, onların biyolojik işlevlerinin sadece üreme olduğu tezi —kadın düşmanlığının bu hep öne sürülen görüşü— sorgulanır hale geldi. bunun yarattığı korkuyu erkekler —17. yüzyılda olduğu gibi bugün de— çoğu kez ahlaksal bir şalla örterek, gebeliğin önlenişinin kadınları daha fazla kendi cinsel arzularının objesi haline getirdiğini ifade ediyorlar. Ama bu gerekçe, erkeklerin çok derinlerde yatan bir korkusunu (kadınların, cinsel ilişkileri kendilerinin belirleyebilme hakkına karşı duydukları korkuyu) örtmek için kullanılıyor.'"


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı



250. "Schopenhauer, Budist öğretisine yabancı değildi. Dünya’da sihrin ve mistisizmin varlığına inanıyor, hayvanları seviyordu. Hiç evlenmemişti ve yüreğinin derinliklerinde
demokrasiye yer yoktu. Onun gözünde kadınlar, sadece insan cinsinin korunması için vardılar. Düşüncelerinin Friedrich Nietzsche’yi (1788-1824) etkilemesi, herhalde onun düşün tarihine yaptığı en önemli katkıydı.."


- Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı

Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: