İyinin ve Kötünün Ötesinde Kitap Bilgileri
Yazar: Friedrich Nietzsche
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 15 dk.
Sayfa Sayısı: 256
Basım Tarihi: Şubat 2017
İlk Yayın Tarihi: 1886
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
Orijinal Dil: Almanca
ISBN: 9786053327578
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
İyinin ve Kötünün Ötesinde Kitap Tanıtımı
Friedrich Wilhelm Nietzsche (1844-1900): Geleneksel din, ahlak ve felsefe anlayışlarını kendine özgü yoğun ve çarpıcı bir dille eleştiren en etkili çağdaş felsefecilerdendir. Bonn Üniversitesi'nde teoloji okumaya başlayan Nietzsche daha sonra filolojiye yöneldi. Leipzig Üniversitesi'nde öğrenimini sürdürdü, henüz öğrenci iken Basel Üniversitesi filoloji profesörlüğüne aday gösterildi. 1869'da sınav ve tez koşulu aranmadan, yalnızca yazılarına dayanarak doktor unvanı verilen Nietzsche profesörlüğü sırasında klasik filoloji çalışmalarından uzaklaştı ve felsefeyle uğraşmaya başladı. Tragedyanın Doğuşu, Zamana Aykırı Bakışlar, İnsanca Pek İnsanca (Karışık Kanılar ve Özdeyişler, Gezgin ve Gölgesi), Tan Kızıllığı, Şen Bilim, Böyle Söyledi Zerdüşt, İyinin ve Kötünün Ötesinde, Ahlakın Soykütüğü, Ecce Homo, Wagner Olayı, Dionysos Dithyrambosları, Putların Alacakaranlığı, Deccal, Nietzsche Wagner'e Karşı başlıca büyük eserleri arasında yer almaktadır.
İyinin ve Kötünün Ötesinde Kitaptan Alıntılar
1. "Sonunda inancımız sarsıldı, sabrımızı yitirdik, dönüverdik sırtımızı; ne harika değil mi?"
2. "Derin olan her şey maskelenmeyi sever.”"
3. "Yalnızca sizi mutluluğa sürükleyecek çılgınlıklara izin verin.”"
4. "İntikam ve sevgi konularında kadın erkekten daha barbardır."
5. "Barış zamanında savaşçı insan, kendine saldırır."
6. "Seçkin olan her insan içgüdüsel olarak kalabalıktan çokluktan çoğunluktan kurtululur.”"
7. "~
.
~"
8. "Bir hamamböceği öldürürsen kahraman, bir kelebeği öldürürsen şeytansın. Ahlakın estetik standartları vardır."
9. "düşmemek için dans etmen gerek.."
10. "Dürüst bir öfke,
İki yüzlü sevecenlikten iyidir."
11. "Canavarlarla savaşan kişi dikkat etmelidir, ki kendisi de canavara dönüşmesin. Çünkü uzun süre uçuruma bakarsan uçurum da sana bakar."
12. "Derinliği olan her ruh, bir maskeye gereksinim duyar; dahası, her derin ruhun etrafında bir maske peyda olarak sürekli büyür ve buna neden olan şey de onun ağzından çıkan her sözün, attığı her adımın, ortaya koyduğu her işaretinin sürekli olarak hatalı yani YÜZEYSEL bir biçimde yorumlanmasıdır."
13. "Birini sevmek barbarlıktır: Çünkü, bunu diğerini harcayarak yapar."
14. "❝Savaşı olmayan savaşçı, kendisine saldırır.❞"
15. "Seçkin olan her insan içgüdüsel olarak kalabalıktan çokluktan çoğunluktan kurtulur."
İyinin ve Kötünün Ötesinde Kitap İncelemeleri
’nin 1886 yılında yazdığı
adlı eseri, zamanın çok ötesine geçebilmiş günümüzde bile geçerliliğini koruyan bir eserdir. Nietzsche eserlerini gelecekte kendisini keşfedecek okurlar için yazdığını söylemiştir.
Çevirmenin devrik cümleleri ve tuhaf noktalama işaretlerinin de etkisiyle Nietzsche külliyatında beni en çok yoran kitaplardan birisiydi diyebilirim. Nietzsche her toplumun sahip olduğu ahlak ve gelenekler sebebiyle iyi ve kötü kavramını kendisine özgü değerlendirilmesi gerektiğini söylemiş, bu yüzden olaylara iyinin ve kötünün ötesinde bakmamız gerektiğini belirtmiştir. Nietzsche'ye göre hiç bir değer kutsallaştırılmamalıdır. Kitabın her sayfasında altı çizilmesi gereken bilgiler mevcut bu yüzden tam olarak anlayabilmek için defalarca okunması kanaatindeyim. Her okunduğunda farklı yeni şeyler keşfedileceğine inanıyorum.
Nietzsche hastalığına rağmen bu kitabı tamamlayabilmiştir. O dönemde bu kitabı hiçbir yayınevi basmak istememiş ve Nietzsche tüm masrafları kendi karşılayarak bastırmıştır. Nietzsche, hastalığı ilerleyince annesinin ve kız kardeşinin bakımına muhtaç şekilde ömrünün geri kalanını yaşamıştır.
Nietzsche'yi çok sevmeme rağmen kadınlar hakkında bu kadar sert ifadeler kullanmasının nedeni hala anlamış değilim mantıklı bir sebep de bulamıyorum.
Nietzsche'nin kadınlarla ilgili sorunları olduğuna bu kitabı okuduktan sonra artık emin oldum :D
Kitaba 8,2/10 puan veriyorum.
Herkese felsefe ve bilim dolu keyifli okumalar diliyorum :D
Yazar bu kitabında filozofların önyargıları, özgür tin, dinsel varlık, erdemlerimiz, halklar ve vatanlar, ahlakın doğa tarihi üzerine düşüncelerini kaleme almış. Filozoflar ve doğa tarihinden bahsettiği bölümlerde ara ara Stoacıları yerse de genel itibariyle beğendiğim bir eser oldu diyebilirim:) Fakat bununla birlikte yazarın okuduğum eserleri arasında beni en çok zorlayan eserini de bu oldu. Kitabın inceliği sizi aldatmasın, sonra benim gibi bazı bölümleri heceleye heceleye okumak zorunda kalabilirsiniz:)) Öyle ki Sayfa 94’te okuduğum: “İnsan sevgisiyle bazen herhangi birisi kucaklanır (herkes birden kucaklanamayacağı için): işte tam da bu söylenemez herhangi bir insana.....” sözünü gün boyu düşündükten sonra kitabı fırlatıp attım. Evett ciddi anlamda bu yazar insana yapmayacağı şeyler yaptırıyor :D Yaklaşık 3 gün kadar ara verdikten sonra sakince tekrar açtım kitabın kapağını fakat aklıma takılan yerleri çözümlemeden ilerlemek kitabın devamında odaklanma problemi yaşamama sebep oldu. Sonuç olarak kafamda hâlâ çözümleyemediğim cümleleri var. Her okuduğumda farklı çıkarımlar yapıyorum. En sonunda dedim ki tamamm fazla abartmaya gerek yok :)
Nietzschenin gerçekten zor bir yazar olduğunu unuttuğum dönemde bu kitap bana tekrar hatırlattı. Sanırım uzun bir süre yazarın yeni kitabına geçmeyeceğim. Okuduğum kitaplarıyla meşgul olup kafamda bazı şeyleri netleştirmem gerekiyor.
Sizlere keyifli okumalar diliyorum.
Gotham’ın yeni kahramanı, Tanrı’nın onunla kurtuluşu mucizelediği, son ahlakperverlerden Nietzsche... Proleter savunucusu, son burjuva bükücü... Popüler kültüre adanmış bir üst-insan.
Anlaşılmamanın hakkını dibine kadar veriyor kendisi. Kitapları çiçekler ve kokulu mumlar eşliğinde fotoğraflanıyor, kapalı ve dindar kesimlerce hayranlıkla okunuyor. Belki yakında din dersinde de Nietzsche anlatmaya başlarlar. Özellikle insan hakları,kadın hakları, hayvan hakları diye insanların bir yerlerini yırttıkları şu günlerde hümanist ruhuyla insan hakları için can veren Nietzsche çok satanlardan inmiyor:)))
Tespitlerinin büyük kısmı hak verilir şeyler, kurtuluş yolundaki önerileri ciddiye alınır şeyler değil açıkçası. Ve bu öneriler o kadar soyut kalıyor ki istediğiniz yöne çekebiliyorsunuz.
Nietzsche’nin en komik yanı da bir sayfa önce sizi hayvanlaşan insandan barbar insana doğru götürürken diğer sayfada kadınlara sallaması:)) Fransızlara köpek muamelesi yapıp Yahudiler hakkında ölün fermanı vermesi... Denizin en derinlerinden kıyıya çıkarıveriyor sizi bir anda. Bu kıyıya çıkarıvermeler de Nietzsche felsefesinin çıkış noktasını gösteriyor. Önce kadınlara küstü, sonra biraz insanlara darıldı, insanlara biraz daha darıldı, bedensel anlamda hastalandı, sonraları ruhu ve zihni de aslında çok da iyi şeylere sebebiyet verecek şekilde hastalandı.
Herkes için olan, herkese hitap eden şeylerden iğrenirmiş zaten. Felsefesi de, bu kitapta onu memnun edecek şekilde kesinlikle. Ama başımızı çevirdiğimiz yerde Nietzsche görür olduk, herkes okumuş, sindirmiş, sağda solda nutuk çekmeye başlamış. Çok trajikomik bir durum maalesef.
Nietszche; depressif bir nihilist, hiçbir şeye inanmayan zor adam, gözlerimizle okumayı değil aklımızla okumamızı isteyen adam.
Güçlü! Güçlü! Güçlü ve deli.
Kitabın içeriği ve tartışılan konular kısaca şöyle: Nietzsche gerçek Hristiyanlığın insan varlığından nefret etmek olduğunu düşünmekten geçtiğini söyler. Esasında ilahi dinlerin genelinde böyle bir şey olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Dolayısıyla Nietzsche’ye göre din veya inanç için insan temel isteklerini bastırması gerektiğini söylemektedir.
Halk kesiminin yükselişi ve çöküşünü aristokratlara bağlı olduğunu söyler. Halkın ve onların sıradan inanışlarını eleştirmeyi dahi önemsemeyeceğini söyler. İnsanı insan yapan güç istencidir. Güç ise başarıyla gelebilmektedir ve başarı ise çok çalışma, sebat etme, hor görme, acımasız olma, amaçlar uğruna önüne çıkan herkesi veya her şeyi araç olarak görmeyi gerektirir. Onun için mutlak gerçek yoktur bu yüzden iyi ve kötü gibi en uç kavramların ne kadar önemsiz olduğunu, hakikat karşısında nasıl eğilip bükülebileceğini ya da yok sayılabileceğini anlatır.
Her şeye " iyinin ve kötünün ötesinde" bakıldığında; insanın veya insanlığın daha ileri gideceğine inanmıştır Nietzsche.
Nietzsche'nin düşüncesine göre insan eksik yani tamamlanmamış bir varlıktır. İnsan, yanılgılardan ve yücelttiği yanılsamalardan kurtulduğunda eksikli varlığını aşabilecek, kendisini tamamlayabilecektir.
“Öğrenmek değiştirir bizi..."
Çok sevdiğim bu alıntı tüm zamanlara mihenk taşı niteliğinde.Okuyacak olanlara tavsiye ederim keyifli okumalar..
Popüler olana duyduğum önyargıdan ötürü Nietzsche okumayı bir genel kültür olsun maksadıyla ya da okumuş olma niyetiyle hayatımda çok sonralara bıraktım. Yanılmışım.
Nietzsche' yi bu kitapla anladım. O' nun derdi sıradan insanlar, kendini kahraman sananlar, birey olamayanlar, kendi bireysel eylemlerinin yasa koyucusu olamayanlar, içine doğdukları toplumun iyi ve kötü yargılarını aşamayanlar, üst insan olabilmek için gerekli acı çekme lüksünü istemeyenler. Bunları Zerdüşt ve bu kitapla çok iyi anlayacaksınız.
Aslında ben işte Fransız filozoflar gibi kişisel hayat tecrübelerinden edindikleri öznel yorumlarını metafizik genellemeler olarak sunanların filozof olmadıklarını, yaptıkları faaliyetin de olsa olsa edebiyat veya sanat olarak adlandırılabileceğini düşünüyorum. Ancak Nietzsche için durum farklıymış. Nietzsche' nin yazdığı cümleler ağır bir psikolojik buhranın izlerini taşıyor. Yine de benim anladığım anlamda felsefe olmasa da, edebiyat da değil. Felsefe ile edebiyat arası; Psikoloji. İnsan hayatının tam bir psikolojik incelemesi diyebilirim. Ecce Homo okuyunca bu dediğime hak vericeksiniz.
Evet O' nu anlamak zor ama anlamanın insana bir şeyler katacağı kesin. Felsefeye ilgi duymak yetmez yalnız. Biraz bilgi birikimi lazım ve de kendi fikirleri olan bir insan olmak. Ve tabi yine de doğru anlayabilmek için; 18 yaşında felsefe hevesiyle kendinizi zeki sanıyosunuz diye ilk O'nu okumayın, Nietzsche' yi benim gibi sonralara bırakın.
Bu arada kendisi biraz cinsiyetçiymiş -Hesiodos ve Schopenhauer gibi-, ona göre. Şok olabilirsiniz haberiniz olsun. Tabi o düşünceleri Şen Bilim' de daha çok yazmış. Ona da bi göz atın.