Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

İyi Toplum Yoktur - Nihan Kaya | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

İyi Toplum Yoktur Kitap Bilgileri


Yazar: Nihan Kaya
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 46 dk.
Sayfa Sayısı: 168
Basım Tarihi: Mart 2019
İlk Yayın Tarihi: Mart 2019
Yayınevi: İthaki Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9786053759249
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


İyi Toplum Yoktur Kitap Tanıtımı


Nihan Kaya, çok ses getiren kitabı İyi Aile Yoktur’dan sonra, hiç farkında olmadan topluma uygun hâle getiriliş biçimlerimizi ve bu mekanizmanın hem toplumun hem de bireyin gerçekten var olabilmesini nasıl engellediğini anlatıyor. İyi Aile Yoktur’un devam kitabı olan İyi Toplum Yoktur, sünnet, nikâh, düğün, kına gibi törenlerin bize anlatılandan çok başka amaçlara dayandığını, her törenin aslında bir kurban etme töreni olduğunu savunurken, yine ezber bozuyor, doğru bildiğimiz inanışlarımızı altüst ediyor.

İnsanın en önemli aynası cinselliğidir. Aynı şekilde toplumlar da cinsiyet ve cinsellik üzerinden şekillenirler nitekim, bu ikisi aslında aynı şeydir. Toplumun, bireyleri kendi uzantısına dönüştürebilmesi için, kadınlık ve erkeklik algısı yaratılır, bu algı törenlerle pekiştirilir. Varlığından bir şekilde haberdar olduğumuz ve kanıksadığımız her tören, bizi topluma kurban eder ve toplumu da ölü, işlevsiz kılar.

Törenlere verdiğimiz anlam, kendimize verdiğimiz anlamı ve hayatımızın kontrolünün kimin elinde olduğunu belirlemektedir.




İyi Toplum Yoktur Kitaptan Alıntılar


1. ""En büyük hasarlarımız, içeriden, görünmez olanlar.""




2. ""Kadın ev işi yapmaya mecbur değildir, evliliğin temeli kadının erkeğe hizmet etmesi değildir. ""




3. "Bize dayatılan şeylerin bize dayatıldığının dahi farkında değiliz. Kendi isteklerimiz, kendi düşüncelerimiz, kendi tercihlerimiz sandığımız birçok şey gerçekte bize ait değil."




4. "Ben zaten yoktum ; başkalarının hakkımdaki düşüncelerinde ve o düşüncelere göre var olan yardımcı unsurdum sadece."




5. "Masallar aslında bize gerçeği anlatıyor. Ancak, tersinden."




6. "Kendi hayatınızı yaşama özgürlüğünüz yoksa, gerçek bir hayatınız yok demektir."




7. "Bizim işlerimiz ve yükümlülüklerimiz altında ezilmemiz, çocuğumuzla ilgili değildir. Getireceği yükümlülükleri göze alamıyorsak çocuk sahibi olmamayı tercih etme hakkımız var."




8. "Kendi özgürlüğümüzü hissettiğimiz oranda başkasının özgürlüğüne saygı duyarız ; başkası bizden ne kadar çok şey beklerse, biz de başkasından o kadar çok şey bekleriz.
- Jean Paul Sartre"




9. "Piyangoyu kazanmadığım ya da İsa, Old Taos otoyolunda görülmediği sürece rahatsız etmeyin."




10. "Yüzüstü yatmak istediği halde sırtüstü yatırılan küçük bir bebek, doyduğu halde yemeye zorlanan çocuk, iç'te bir terslik olduğunu düşünür ve doğruyu bulabilmek için dış'a bakmayı öğrenir. Bütün cevapları bilen bir anne/baba, bütün cevapları bilen bir uzman, terapist, bütün cevapları bilen bir dış Tanrı imgesi merkezin iç'ten dış'a taşınması sonucudur."




11. "Tek istediğim, bir şey yaptığımda “Şundan dolayı yapıyor.” gibi düşünceler uyandırmadan içimden geleni yapabilmek. Bunun mümkün olmayacağını bilmek, bir şey yapmazken dahi insanı sınırlandırıyor."




12. "'Gidiyorum ama seni her an zihnimde taşıyorum! dedi; ‘Baktığım her şeyde varsın. Gördüğüm her insanda varsın. Gitmeme takılma, çünkü bundan sonra hep seninle kalabilmeyi mümkün kılabilmek için gidiyorum. Başka türlüsü mümkün olmadığı için gidiyorum. Gitmekten acı duyarak ve yokluğunu her an iliklerimde duyarak gidiyorum.’"




13. "Change occurs when one becomes what he is, not when he tries to become what he is not."




14. "Bizler hiyerarşik hayvanlarız."




15. "Kendi hayatınızı yaşama özgürlüğünüz yoksa, gerçek bir hayatınız yok demektir."





İyi Toplum Yoktur Kitap İncelemeleri


Nihan Kaya'nın okuduğum ilk kitabıydı. Özellikle kitap ismi olarak oldukça vurucu bir söz tercih edildiğinden beklentim de fazla oldu. Felsefi anlamda bir geri plan bekliyordum ancak bu noktada tam bir hayal kırıklığı yarattı. Belki ben abartmış olabilirim ancak ''iyi toplum yoktur!'' sözü varoluşçu veya Nietzsche-ci psikanalitik çözümlemeler içermesi gereken bir söz. İyi toplum yoksa bunun nedenleri, sonuçları, yansımaları felsefi ve psikolojik açıdan iyi değerlendirilmiş olması gerekirdi. Bunların yerine felsefi anlamda dini söylemlerden başka bir şeye rastlamamak garip geldi. Politik anlamda yine bir açmaz vardı. Feminist düşünce noktasında ele alınan konular her ne kadar ilgi alanıysa bir o kadar da toplumsal sorunların politik kaynakları sorgulanmamış. Sanki birileri hadi böyle yapalım diyerek toplumsal yaşayış biçimlerini ve toplumsal roller noktasında dağılımları gerçekleştirmiş gibi bir eleştiri var.

Kitap hakkında bu kadar alıntının paylaşılmış olmasını ise bölüm bölüm güzel tespitlerin olmasından kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Çünkü kitapta bir bütünsellik yok. Denildiği üzere iyi aile yoktur'dan sonra yazılan bir kitap imiş. Bu yüzden derleme olduğu noktasında bir önfikrim oluşmadı değil.

Okunmaz bir eser değil, gayet tabi okunabilir ancak yazarın değinip geçtiği konularda tek tek durup üzerine ya biriyle konuşma ya da üzerine düşünme yaparak okumak daha doğru olacaktır. Keyifli okumalar dilerim.




Söze psikanalist yazar

’nin ifadeleriyle başlamak istiyorum.. “ Güçlülerin ‘ sevgisi ve onayı ‘ için bağımsızlığımızdan vazgeçtiğinizde derin bir korkudan doğan sahte bir benlik yaratıyoruz. “ diyor..
Bu sahte benlik her an her şey olmaya, yontulmaya ve sömürülmeye açık hale geliyor. Toplumun bize dayattıkları öyle sinmiş ki yaşamlarımıza çoğu zaman bunun farkına bile varamıyoruz.. Bir şeyler gerçekten yanlış gidiyor. “ Sosyal Çürüme “ nin her yanımızı sardığı çılgın bir zamanda yaşamaktayız. Yaşamak denirse..

“ Toplum ne der diye bir put var. “ İsmet Özel.
Yaşamak istediğimiz her şeyde nerdeyse bu putun karanlığı hakim. Yık yıkabildiğin kadar ! Bitmek bilmiyor zihnimize, dünyamıza sinmiş yerleşik düşünceler.. Toplumun nezdinde “ nesne “ olmama haliyle yaşamaya !

Kendi duruşumuzu, tavrımızı, düşüncelerimizi, isteklerimizi ne kadar gerçekleştirebiliyoruz ? Karar alıp yaşamın içine nüfuz edebiliyoruz ?

Madem suçlanacaksın, en iyisi kendin gibi yaşa !



aynen

gibi “ Sizi rahatsız etmeye geldim “ diyor, kitaplarıyla. Bu okuduğum ikinci kitabı yine çok sarsıcı ve etkileyiciydi.

Yazar insanlığın ortak vicdanı gibi haykırıyor, yazıyor..

Derinden gelen, ince bir isyan çığlığı. .

Hemen okuyup geçilecek bir kitap değil. Durup, düşünmenizi sağlıyor.

“ Orijinal olarak doğuyor ama kopya olarak ölüyoruz..”



Anlamlı okumalar dilerim.




Nihan Kaya. Çok yalın, çok net ve çok akıcı bir kalem. Her yaştan insanın okuyup anlayabileceği bir tarzı var. Nihan Kaya'yı bakış açısı olarak kendime çok yakın buldum ve çok severek okudum. Külliyatını devireceğim sanırım.
Yazar Iyi Toplum Yoktur kitabında ne anlatıyor? Günlük hayatta toplumun bireyleri istismar biçimlerini anlatıyor. Bizim gelenek diyerek ezelden ebede devam ettirdiğimiz için farkında olmadığımız, aslında bizi, bilhassa kadınları istismar eden durumlardan bahsediyor. Yaptığımız törenler örneğin: Sünnet düğünleri, kına gecesi gibi törenlerin aslında toplumda bazı şeyleri bireylere dikte etmenin bir yolu olduğunu, sünnet törenlerinin ataerkil yapıyı nasıl pekiştirdiğini, erkeğin konumunu toplum içerisinde nasıl yücelttiğini anlatıyor. Ve diyor ki Nihan Kaya, törenlerin olduğu yerde mutlaka kurban da vardır. Bu cümle beni çok düşündürdü. Ve yine diyor ki, eğer bir günlüğüne kral ve kraliçe olmanıza izin veriliyorsa, toplum bunun bedelini mutlaka ödetecektir. Kimseye durduk yere kral veya kraliçe gibi davranmazlar. Buz gibi bir gerçek. Ben okurken epey sarsıldım, çokça düşündüm. Gittiğim kına gecelerini, katıldığım sünnet merasimlerini, sünnet merasimlerinin günümüzde ne kadar rezil bir raddeye geldiğini düşündüm.
Gelinlere gelenek adı altında uygulanan ritüelleri düşündüm. Herkesin mutlaka okuması gereken bir yazar olduğunun altını çiziyorum ve size gönül rahatlığı ile tavsiye ediyorum. Keyifle okudum, keyifle okunsun.
Kitap üzerine yazılıp çizilecek çok şey var, içerik olarak yoğun. Anlatılmaz, okunur. Okuyun.




Kitap yazarın yazılarının bir derlemesi aslında. Freudçu jungçu anlayışla ve her kitabında bahsettiği kurtlara koşan kadınlar kitabından alıntılardan esinlendiği yazılardan oluşan bir kitap. Bir sosyolog adayı olarak kitabın isminin hakkını veremediğini düşünüyorum. Kitabın toplumsal yönü çok zayıf,
tamamen kitabı kadınlara ve evliliğin bir kurban edilme töreni olduğuna, cinselliğin açık beyanı olduğuna düğünlerin sadece kadınlara özel bir kurban edilme töreni olduğu, kadınların çocukluktan itabaren ev işleri yapmaya ve kocalarının hayatını kolaylaştırmaya yönelik hizmetkarlar olarak hazırlandığından söz ediyor. Kitapta erkek diye bir şey yok. Erkekler sadece kadınların karşısındaki eril figür, otorite faktörü olarak ele alınmış. Erkeğin toplumsal rolü, birey olarak ve psikolojik olarak hiçbir açıdan ele alınmamış . Kitap bana çok feminist ve yaban geldi. Toplumsal yönden çok zayıf, odaklandığı gibi kadınların toplum tarafından günlük hayatta istismar edilmesini ele alacak olursak, onda da çok yüzeysel şekilde aynı cümleler farklı örneklerle tekrarlamış. Bu kitap bana çok yüzeysel geldi. Yazarın dediği gibi iyi aile yokturun devamında okunacak nitelik de asla değil bence. Sevemedim. Yüzeysel ve yetersiz geldi. Ama.. "İyi aile yoktur" kitabı özellikle bir başyapıt olduğunu düşünüyorum ve "Erteleme" kitabını da tavsiye ederim (incelemesi profilimde mevcut)




İyi Toplum Yoktur | Nihan Kaya
.
.
.
İyi aile yokturun devam kitabı olan iyi toplum yoktur sünnet, nikah, düğün, kına gibi törenlerin bize anlatılandan çok başka amaçlara hizmet ettiğini, dayandığını anlatmakta. Her törenin aslında bir kurban etme töreni olduğunu savunurken doğru bildiklerimizin aslında yanlış olduğunu söyleyerek ezber bozuyor.
. Kitap ve yazar hakkında çok fazla eleştiri yapılmış. Bazı okuyucular kitabın dilini sert bulduklarını söylemiş. Bu durumda şu var var ki aslında kitabın dilinin sert ya da saldırgan olduğunu düşünmüyorum . Tavsiyem içinizdeki öfkeli anne- babanın sesiyle kitabı okursanız ister istemez savunmaya geçersiniz oysa içinizdeki yaralı çocuğu bulup onun gözünden okumayı denemelisiniz.
Kitap için yapılan bir başka eleştiride kitapta çok fazla alıntı olduğu ve yazarın kendi kitabının reklamını yaptığı ben öyle olduğunu düşünmüyorum. Yapılan alıntılar metinde verilmek istenenlerin altı boş değil hepsi bir düşünce ile desteklenmekte. Benimde okurken katılıp katılmadığım düşünceler oldu. Sizlerde yazarın tüm fikirlerini benimsemek zorunda değilsiniz. Sonuç olarak okura farklı bir kapı aralamakta törenlerin kökeni, kadının toplumdaki rolü ve kabullendikleri yaşam hakkında çarpıcı gerçekleri gözler önüne seriyor. Ayrıca Estes ve Alice Miller okuma merakı oluşturuyor.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: