İyi Aile Yoktur Kitap Bilgileri
Yazar: Nihan Kaya
Tahmini Okuma Süresi: 8 sa. 10 dk.
Sayfa Sayısı: 288
Basım Tarihi: 21 Eylül 2018
İlk Yayın Tarihi: 21 Eylül 2018
Yayınevi: İthaki Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9786053758488
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
İyi Aile Yoktur Kitap Tanıtımı
İyi aile yoktur. Ya da paradoks şu ki iyi aile, "İyi aile yoktur" düsturuyla hareket edebilen ailedir.
İnsanlar çocuk sahibi olduğunda farkında olmadan kendi çocukluğuna dair hisleri yaşar. Çocuğumuzla ilişkimiz, anne-babamızla ilişkimizin devamıdır.
Çocuğumuzla doğru bağ kurma, kendi çocukluğumuzu ve içimizdeki çocuğu tamir etmekle olur. Her insanın içinde anne, baba, çocuk vardır ve güçlü psikoloji aslında, içimizdeki çocuğun güçlü olduğu, saygı gördüğü psikolojidir.
İyi Aile Yoktur sadece anne-babalar değil, çocukluk geçirmiş ve kendisini daha iyi anlamak isteyen her yaşta insan için yazıldı.
Bu kitabın sunduğu farklı bakış açısıyla, neden acı çektiğimiz, sevilmeyi neden isteyip sevgiyi kaybettiğimizde neden üzüldüğümüz, işlerimizi neden ertelediğimiz gibi kendimize dair birçok şeyin altındaki nedeni yepyeni bir gözle, şaşkınlıkla keşfedeceksiniz.
İngiltere’de Essex Üniversitesi’nde Psikanaliz yüksek lisansı yapan, Avrupa ve Amerika’da psikoloji alanında konferanslarda tebliğler sunan ve çocukluk atölyeleriyle ebeveynlerle buluşan Nihan Kaya, yıllarca süren çalışmalarını bu kitapta derliyor.
İyi Aile Yoktur Kitaptan Alıntılar
1. "İnsanın kendisi olmasına izin ve imkân barındırmayan aidiyetler gerçek aidiyetler değildir, sömürüdür."
2. "Cehennem, acı çektiğimiz yer değildir. Cehennem, acı çektiğimizi hiç kimsenin bilmediği yerdir."
3. "Bu dünyadaki en görünmez acılar, bir çocuğun çektiği acılardır."
4. "Kendimiz dışında kimseye ihtiyacımız gerçek bir ihtiyaç değil."
5. ""Cehennem, acı çektiğimiz yer değildir. Cehennem, acı çektiğimizi hiç kimsenin bilmediği yerdir""
6. "Mutluluğunu bir başkasına bağlamak, mutsuz olmaktır."
7. "Diyor ki "çocuk anne babasını, anne babası ona nasıl davranırsa davransın sever ve zaten çocuğun dramı da buradadır""
8. ""Mutluluğu bir başkasına bağlamak , mutsuz olmaktır.""
9. "kendi yaptığınız, başardığınız herhangi bir şeyi düşünün; bunu aileniz sayesinde değil, ailenize rağmen başardığınızı göreceksiniz."
10. "Çocukla cinsel konuları konuşmaktan utanmanız, siz bu konuları kendiniz utanç yüklediğiniz içindir."
11. "Zoraki sevgi, sevgi değildir."
12. "Ruhsal acılar, kimsenin görmediği prangalarla yaşamaya benzer. Herkesin prangaları farklıdır."
13. "Bu dünyadaki en görünmez acılar, bir çocuğun çektiği acılardır."
14. "Mutluluğunu bir başkasına bağlamak, mutsuz olmaktır. Çok güvendiğimiz kişilerin bile ne zaman ne şekilde davranacağının garantisi yoktur."
15. "Dünya, vasat insanlar için düzenlenmiş, vasatın yukarısındaki kimseleri de kendi ortalama çizgisine çekmeye zorlayan biçimleri yerleşik hale getirmiş bir yer."
İyi Aile Yoktur Kitap İncelemeleri
Yazarın okuduğum ilk eseri ve böyle bir kalemi okumakta ne kadar geç kaldığımı fark edince açıkçası üzüldüm. Eser her ne kadar "Eğitim, Kişisel Gelişim" türü olarak kitap sitelerine eklenmiş olsa da bana göre bilimsel araştırmalara dayalı bir eser olmuş...
Yazar, özellikle çocukların masumiyetini biz ebeveynlerin nasıl hoyratça törpülediğini, onların dünyasına sırf kendi egomuzun yansıttıklarını yüklediğimizi, aldığı eğitimlere dayanarak önümüze seriyor. ( İngiltere Üniversity of Essex for Psychoanalytic Studies'de Psikanaliz üzerine yüksek lisans yapmış.)
Çocukluk dönemini cehenneme benzeten yazar, bu dönem de bizlere yapılan yanlışları bilmediğimiz için bu tezi savunuyor. Eserin giriş bölümüne ise Hallac-ı Mansur'dan bir epigrafla (Yazıt) ile başlayıp; " Cehennem, acı çektiğimiz yer değildir. Cehennem, acı çektiğimizi hiç kimsenin bilmediği yerdir." diyerek okura sunuyor...
Eseri okurken kendi çocukluğunuzda unuttuğunuz olayları ve neler hissettirdiğini sanki dün yaşanmış gibi hatırlatan yazar, çocuklarımıza davranışlarımızın onların yetişkin hayatını nasıl şekillendirdiği hakkında oldukça detaylı bilgiler vermiş.
Ebeveynlerin mutlaka okuması gereken bu eser de yazar, fiziksel istismar, duygusal istismar ve çocuk cinsel istismarı üzerinde yaptığı çalışmalar ile dikkat çeken dünyaca ünlü psikolog ve yazar Alice Miller (12 Ocak 1923) tezlerine oldukça fazla yer vermiş...
Kısacası iyi aile olmaya çalışan her ebeveynin eseri okumasını tavsiye ederim...
Yaşanmış olan ve yaşanmasın diye çığlık çığlığa haykıran, neredeyse bütün kalıpların, tabuların, yanlış ve ‘ eskimeyen ‘ algıların temeline dinamit yerleştirmiş Sevgili
. .
Kitapta bilinenin aksine, tersyüz eden, ezber bozan birçok ifadeye rastlıyorsunuz. Altını çizdiğim çok satır oldu. Bu çok anlamlıydı benim için. .
Ruhumuza zarar veren her şeyi yıkıp yeniden inşa etmenin yollarını aramalıyız. Zaten yıkmak başlı başına bir varoluş sunacaktır. Bazen kötü bir olayın, durumun ya da algının çözüme kavuşması için yıkılması, bertaraf edilmesi gerekebilir.
Travmaların çoğunluğu, çocukluk zamanında oluşur. Çocuğu baskılayan ilk şey ailedir. Aile her şey diye öğretilen, çoğunlukla cehennemi yaşatan bir hiçlik kuyusu. .
Çocuğu olduğu gibi kabul etmenin, onu anlamanın ve sevmenin tadına varmalıyız.
Çocuğun ruhunu sakatlamadan ilgiyle beslemeli. . Ona gösterilen sevgi daha fazlasıyla karşılık getirecektir bize. Çocuklar cömerttir. Düşünmeden yaparlar.
Kitap derinden etkiledi beni. Oldukça sarsıcı analizler, çözümlemeler, tahliller var. Kitap çok akıcı ve sade yazılmış. Sizi hemen dünyasına alıyor. En azından beni aldı :)
Yakarmalar dağınık oldu biliyorum. .
Hepimizin içinde kendinden bir şeyler mutlaka bulacağı bir kitap !
Üç serilik bu kitap "çocukluk cehennemdir" diye tuhaf bir başlıkla başlıyor. Yazar çocukluğun cehennem olmasının sebebinin çocuğun çektiği acının nedenini anlayamadığı için normalden kat kat daha fazla acı çektiği için olduğunu söylüyor. Tüm dünya annesini üzdüğü için,yaramazlık yaptığı için çocuğu suçlarken, yazar aslında çocuğun bu davranışların sebeninin çocuğun tam oluşmamış zihin yapısıyla doğması ve ebeyen sevgisi, davranışıyla şekillenmesinin olduğunu söylüyor. Kitapta ebeyenlerin/insanların bilmeden veya bilerek çocuklara/çocuğuna yaptığı davranışlar sonucu çocuğun bundan nasıl derin ve kalıcı bir şekilde etkilendiği anlatılıyor. Kitaba göre basit ve görece normal gelen bazı davranışlar (çocuğa zorla yemek yedirmek, oyuncaklarını sadece tek bir alanda oyanamasına izin vermek gibi) yüzünden dünyanın şuan kötülüklerle dolu olduğundan bahsediyor. Edison'un annesinden Hitler'in annesinden örnekler vererek bunu anlatıyor. Kitapta modern eğitimin tarihini de anlatıyor. Kitapta Alice Miller, Thom Hartmann, Estés'ten birçok paragraf ve düşünce alıntılanmıştı. Ezber bozan bir eser değil fakat bu alanda Türk kültürüne daha uyumlu yazıldığı için diğer eserlerden daha anlaşılır olduğunu düşünüyorum. Alice Miller okurken verilen vaka örneklerinin ve çözüm şekillerinin Türk kültüründe pek uygulanamayacağı da bir gerçek sonuçta.
Yazarı sosyal medyadan da takip ettiğim için zaten genel anlamda azarlayıcı ya da sivri bir dil ile hitap ettiğini , gerçekleri insanların yüzüne tokat gibi çarptığını , kendimizi sorgulatan bir üslubu olduğunu bu kitabında da görmek beni rahatsız etmedi.. Kitapta o kadar çok altını çizip alıntıladığım, o kadar çok bana bir şeyler katan kısım vardı ki kesinlikle inkar edemem.. Her ebeveynin okuduğunda bir şeyler öğreneceği, kendini sorgulayacağı muhakkak.... AMA!!! Kitapta öyle bölümler vardı ki kesinlikle çok rahatsızlık duydum.. Bazı bölümlerde kişisel gelişim olmaktan çıkıp dini yargılama boyutuna taşınmış.. Kurban ibadeti ve Hz. Amine hakkında söyledikleri biraz haddi aşmak hatta hadsizlik olmuş malesef. Kişisel gelişimin din ya da siyasetle bu kadar iç içe anlatılmasını kesinlikle doğru bulmuyorum. Yazarın Deist olmasını sorgulamak bana kalmaz fakat çocuk için yazılmış bir kişisel gelişim kitabını bu boyutlara taşıması ve Kurban edilme mevzusunu diline pelesenk yapması çok itici ve rahatsız ediciydi.. Diğer eleştirim de o kadar çok Alice Miller alıntısı vardı ki kitap gereksiz şişirilip uzatılmıştı keşke bu kadar alıntı yerine kendi düşünceleriyle daha kısa bir anlatım tercih etseymiş.. Alice Miller ın kitaplarını okumuş kadar oldum o derece.. Bu sebeplerden ötürü sevdim mi sevmedim mi , tavsiye eder miyim etmez miyim muallak oldu bende. Sizin takdirinize bırakıyorum okuyup okumamayı..
Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Kitaptan fazla alıntı yapmadım veya yapamadım. Bunun sebebi çok fazla alıntılayacak önemli nokta olması. Kitabın neredeyse tamamını buraya yazabilirim.
Bu kitabı okuduktan sonra çocuklara olan tavrınız ve düşüncelerinizdeki hataları fark edeceksiniz. Bazen bir tokat gibi yüzünüze çarpan yanlışlarınız olacak.
Bazı durumlarda aile, anne, baba kavramının aslında ne kadar yanlış kalıplara girdirilip, çocuğu aşağılamaktan ve yok saymaktan başka bir şey olmadığının farkına varacaksınız. İyilik sandığımız şeylerin çocuğa nasıl yaralar açtığını göreceksiniz. En zorunuza giden kısım da kendi çocukluğunuzda size yapılan haksızlıkları yüzünüze çarpması olabilir.
İstismarın sadece fiziksel olmadığını da anlatan bu kitabı, başta ebeveyn olan ve olmak isteyen insanların okuması gerekiyor. Ki bana kalırsa bu tür bir kitabı mutlaka herkes okumalı.
Küçük bir eleştiri yapacak olursam başka kitaplardan yapılan alıntıların çok fazla olduğunu düşünüyorum.
"Bir çocuğun mutlu bir yetişkine evrilebilmesi için anne-baba olarak yapabileceğimiz tek bir şey ama tek bir şey vardır: Çocuğun kendisini değerli hissetmesini sağlamak." diyor yazar. Umarım her çocuk ileride kendini gerçekleştirebileceği bir çocukluk yaşar.
Son olarak Edip Cansever'in çok sevdiğim ve hep hatırladığım dizesini yazmak istiyorum:
"Gökyüzü gibi bir şey bu çocukluk
Hiçbir yere gitmiyor"
İyi okumalar