Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

İvan Gonçarov Alıntıları & En Çok Okunan Sözleri

İvan Gonçarov En Beğenilen Sözleri



1. "Oblomov içini çekti:
- Ah! Bu hayat, dedi.
- Nesi varmış bu hayatın?
- İnsana rahat vermiyor. Başını derde sokuyor. Ne olur, şöyle bir yatıp uyuyabilsem... Hiç kalkmadan..."


- Oblomov



2. "~

- Niçin uyuyorsun?

- Vaktin nasıl geçtiğini bilmemek için...

~"


- Oblomov



3. "Niye beni kararsızlığınla korkutuyorsun?"


- Oblomov



4. "Hiçbir şeyden umudu kesmemeli. İnsan kendini bir bıraktı mı yandı!"


- Oblomov



5. "-Niçin uyuyorsun?
-Vaktin nasıl geçtiğini bilmemek için."


- Oblomov



6. "Hayatın çiçekleri döküldü, sadece dikenleri kaldı."


- Oblomov



7. "...bir de okumaya vakit bulurdu;
nasıl bulurdu Tanrı bilir..."


- Oblomov



8. "— Niçin uyuyorsun?
— Vaktin nasıl geçtiğini bilmemek için."


- Oblomov



9. "hiçbir şeyden umudu kesmemeli. insan kendini bir bıraktı mı yandı!"


- Oblomov



10. "-Ah bu hayat, dedi.
-Nesi varmış bu hayatın?
-İnsana rahat vermiyor. Başını derde sokuyor. Ne olur, şöyle bir yatıp uyuyabilsem... Hiç kalkmadan..."


- Oblomov



11. "Kafası bir kitaplıktı; ama ayrı ayrı ve hiçbiri tamam olmayan ciltlerle dolu bir kitaplık."


- Oblomov



12. "İnsan nelere alışmazdı."


- Oblomov



13. "Ne mümkün ah! Ne mümkün unutmak.
Ne mümkün aşkı akılla yenmek..."


- Oblomov



14. "Umutsuzluk içinde, “ Ne zaman yaşayacağım ben”? deyip duruyordu."


- Oblomov



15. ""İnsan her önüne çıkanı bir hata diye atacak olursa, doğruya ne zaman rastlayacak? ""


- Oblomov



16. "Hiçbir şeyden umudu kesmemeli. İnsan kendini bir bıraktı mı yandı!"


- Oblomov



17. "~

Kalbim o kadar doldu ki, göğsüme sığmıyor.

~"


- Oblomov



18. "İnsanlar çok değişti, biliyorsun.."


- Oblomov



19. "Hayatın çiçekleri döküldü, sade dikenleri kaldı."


- Oblomov



20. ""Niçin uyuyorsun?"
"Vaktin nasıl geçtiğini bilmemek için.""


- Oblomov



21. "Birbirinin iyi yanlarından zevk alıp kötü yanlarına kızmamak için büyük bir yaşama deneyi akıl olgunluğu ve insan sevgisi gereklidir."


- Oblomov



22. "Kafası bir kitaplıktı; ama ayrı ayrı ve hiçbiri tamam olmayan ciltlerle dolu bir kitaplık."


- Oblomov



23. ""Zamanı saatlerle, dakikalarla değil, güneşin doğup batmasıyla değil, onunla ölçüyordum: ”Onu gördüm - görmedim, göreceğim - görmeyeceğim, gelecek - gelmeyecek..”"


- Oblomov



24. "Ya ben yaşadığım hayatı anlayamadım ya da bu hayatın hiçbir değeri yoktu."


- Oblomov



25. "Bir kadın ancak bir kez sevebilir."


- Oblomov



26. "Biliyor musun Andrey, benim içimde ne yakıcı, ne de kurtarıcı bir ateş yanmadı. Hayatımda hiçbir zaman başkalarınınki gibi gittikçe renklenen, parlak bir güne çevrilen bir sabah olmadı. Benim hayatım, sönmüş başladı. Tuhaf kendimi bilir bilmez sönmeye başladığımı hissettim. Sonra kitaplar okuyup da onlarda hayatta kullanamayacağım gerçekler buldukça, dostlar arasına dedikodular, alaylar, soğuk, kötü, boş gevezelikeler dinledikçe, gayesiz sevgisiz toplumlara katıldıkça daha kötü oldum."


- Oblomov



27. "Hayat konusunda şairim, çünkü hayat bir şiirdir."


- Oblomov



28. "-Demek ki hiçbir zamanmış.
-Ne hiçbir zamanı?
-Unuttun mu? Ya şimdi ya da hiçbir zaman."


- Oblomov



29. "İnsanın hayatla bağı, tutunacak bir dalı olmadı mı bu dert korkunçtur."


- Oblomov



30. ""Ömrüm oldukça kendimde yaşamak ve sevmek gücünü bulacağım...""


- Oblomov



31. "Istırabına sabır ile katlanırdı, çünkü nedenini başkalarında değil, kendinde arardı. "


- Oblomov



32. "Yiyorum, içiyorum, uyuyorum, gezmeye çıkıyorum. Ama birden keyfim kaçıyor, bir boşluk duyuyorum."


- Oblomov



33. "- Ah! Bu hayat!
- Nesi varmış bu hayatın?
- İnsana rahat vermiyor. Başını derde sokuyor. Ne olur, şöyle bir yatıp uyuyabilsem... Hiç kalkmadan..."


- Oblomov



34. "Hiçbir şeyden umudu kesmemeli. İnsan kendini bir bıraktı mı yandı!"


- Oblomov



35. "Benim için hayata bağlanırsın, diyordum.
Ama sen çoktan ölmüşsün..."


- Oblomov



36. "Hayat konusunda şairim, çünkü hayat bir şiirdir."


- Oblomov



37. "Benim içimde ne yakıcı ne de kurtarıcı hiçbir ateş yanmadı. Hayatımda hiçbir zaman başkalarınınki gibi gittikçe renklenen, parlak bir güne çevrilen bir sabah olmadı; bir sabah ki yakıcı öğlesi geçtikten sonra yavaş yavaş solsun ve kendiliğinden akşama karışsın. Hayır, benim hayatım, sönmüş başladı."


- Oblomov



38. "Bazen aşk beklemez, sabretmez, hesaba katmaz."


- Oblomov



39. ""Toplum! Senin beni bu adamların içine götürmen, onlardan iyice nefret etmem için herhalde.""


- Oblomov



40. "Yaşamaktan zevk almaya değil, hayata katlanmaya çalışacaktı. Bütün kadınların yap­tığı da buydu."


- Oblomov



41. "Her gün yan yana, baş başa oturmak kolay iş değildir. Birbirinin iyi yanlarından zevk alıp kötü yanlarına kızmamak için büyük bir yaşama deneyi, akıl olgunluğu ve insan sevgisi gereklidir."


- Oblomov



42. "İyi yüreklisin, zekisin, duygulusun, soylusun. Ama gene de eriyip gidiyorsun."


- Oblomov



43. "Ağlayan ben değilim, hatıralar ağlıyor."


- Oblomov



44. ""Sevinçleri de yoldan çiçek toplar gibi koparır ve daha solmadan atardı, böylece her zevkin dibindeki acı tortuyu tatmazdı.""


- Oblomov



45. "Ağlayan ben değilim. Hatıralarım ağlıyor."


- Oblomov



46. "Yiyorum, içiyorum, gezmeye çıkıyorum. Ama birden keyfim kaçıyor, bir boşluk duyuyorum..."


- Oblomov



47. "Sağlık, hayattaki her şeyden değerli!"


- Oblomov



48. "Hasta da değilim... Bazen bir hüzün çöküyor üstüme..."


- Oblomov



49. "İçinde,hiç uyanmadan kalmış,biraz kurcalanmış,fakat hiçbiri sonuna kadar işlenmemiş birçok yetenek olduğunu acı acı seziyordu."


- Oblomov



50. "Hasta da değilim… Bazen bir hüzün çöküyor üstüme…"


- Oblomov



51. "Hatıralar mutlu bir hayatın hatıraları olursa güzeldir."


- Oblomov



52. "“Düşüncelerimi davranışlarımla doğrulayabilirsem mutlu olacağım,”"


- Oblomov



53. "•
Ah yarabbi! Ne budala insanlar var! Evleniyorlar.
•"


- Oblomov



54. "Bu anda geçecek! Dün gece geldi geçti, fakat yepyeni bir sabah doğdu."


- Oblomov



55. "Mutluluğumun çok fazla oluşu mutluluk duymama engel oluyor."


- Oblomov



56. "Ama ben öyle sanmıştım ki senin için benimle olmaktan daha büyük bir mutluluk olamaz.."


- Oblomov



57. "`
Demek ki kaderim böyle imiş, ne yapabilirim?
`"


- Oblomov



58. "Hiçbir şeyden umudu kesmemeli. İnsan kendini bir bıraktı mı yandı!"


- Oblomov



59. "Ne mümkün aşkı akılla yenmek…"


- Oblomov



60. "Ne yorgunluk ne de can sıkıntısı, yalnızca yüzünde değil, ruhunda da hüküm süren ve dış görünüşünün bir parçası hâline gelmiş bu uysallığı bir anlığına bile kovamazdı."


- Oblomov



61. "Fazla kalabalıkta boğulur gibi oluyordu…"


- Oblomov



62. "Adıyla birlikte yüzü de, sözleri de hatırdan çıkardı."


- Oblomov



63. "-"..ona gözleriyle değil, bütün düşüncesi, bütün iradesiyle bakıyordu..""


- Oblomov



64. ""İçinde olup bitenlerden haberi yoktu kimsenin.. Eşi dostu sanıyordu ki onun bütün derdi yemek, içmek ve uyumaktan ibaret,,,
İçindeki fırtınayı kimse bilmiyordu..""


- Oblomov



65. "Anlatacağım, dinleyin! Ama aklınızla değil, ondan korkuyorum, kalbinizle dinleyin."


- Oblomov



66. "Beni ağlatmak elinizdeydi, ama gözyaşlarımı durdurmak artık elinizde değil..."


- Oblomov



67. "Zamanı saatlerle , dakikalarla değil, güneşin doğup batmasıyla değil, sizinle ölçüyorum:
"Onu gördüm, görmedim, göreceğim , görmeyeceğim, gelecek, gelmeyecek ...""


- Oblomov



68. "Gençliğin bu çağında insan her gördüğü adama candan bağlanır, her rastladığı kadına aşık olur, hemen evlenmeye kalkar, bazen de evlenip ömrü boyunca pişmanlık çeker."


- Oblomov



69. "Sabah olur, hayat yeniden gelir; heyecanlar, hayaller dirilirdi."


- Oblomov



70. "Kafası bir kitaplıktı; ama ayrı ayrı ve hiçbiri tamam olmayan ciltlerle dolu bir kitaplık."


- Oblomov



71. "Yaşamam yaşamak değil; bu sıkıntılar beni öldürecek..."


- Oblomov



72. "Hayat rüzgâr gibi gelip geçiyor."


- Oblomov



73. "Dünyada kendi başınadır..."


- Oblomov



74. "Hiçbir şeyden umudu kesmemeli. İnsan kendini bir bıraktı mı yandı!"


- Oblomov



75. "Ah dostum, sen benden de Oblomov'sun."


- Oblomov



76. ""Ne biçim bir hayat bu, baştan sona heyecan ve endişe dolu!""


- Oblomov



77. "İnsan nelere alışmazdı."


- Oblomov



78. "Bugünde bitti. Tanrıya şükürler olsun. Rahat bir gün yaşadık. Umarım yarın da bugün gibi geçer…
Tanrım çok şükür! Tanrım çok şükür."


- Oblomov



79. "İnsanlık ufak paralar haline gelmiş."


- Oblomov



80. "...

"Eh, bugün insanlık için yeterince çalıştım."

..."


- Oblomov



81. "Sakin, rahat bir mutluluğa ne zaman kavuşacağım ben?"


- Oblomov



82. ""İçini dökmek mutluluğun temelidir; insanın içinden geçen hiçbir şey dostundan saklı kalmamalı.""


- Oblomov



83. "•••
Hiç neden yokken insanı öyle insafsızca kırıyor ki..."


- Oblomov



84. "Hiçbir şeyden umudu kesmemeli. İnsan kendini bir bıraktı mı yandı!"


- Oblomov



85. "Beni rahat bırak, dedi; kitap okuyorum, görmüyor musun?"


- Oblomov



86. "Yaşamaktan zevk almaya değil, hayata katlanmaya çalışacaktı. Bütün kadınların yaptığı da buydu."


- Oblomov



87. "Hatıralar mutlu bir hayatın hatıraları olursa güzeldir; insana güç kapanmış yaraları hatırlatınca acı şeylerdir."


- Oblomov



88. "Yiyorum, içiyorum, uyuyorum, gezmeye çıkıyorum. Ama birden keyfim kaçıyor, bir boşluk duyuyorum."


- Oblomov



89. "Sabah olur, hayat yeniden gelir; heyecanlar, hayaller dirilirdi."


- Oblomov



90. "İnsanın hayat­la bağı, tutunacak bir dalı olmadı mı bu dert korkunçtur."


- Oblomov



91. "Yiyorum, içiyorum, uyuyorum, gezmeye çıkıyorum. Ama birden keyfim kaçıyor, bir boşluk duyuyorum... Hayat sanki durmuş gibi oluyor..."


- Oblomov



92. "Hasta da değilim..
Bazen bir hüzün çöküyor üstüme..."


- Oblomov



93. "İnsan niçin yaşadığını bilmezse günü gününe yaşamakla kalıyor; günün geçmesini, gecenin gelmesini beklemekten başka zevki olmuyor. Bugün nasıl yaşadım, sorusuna cevap vermeden uykuya dalıyor, ertesi gün gene aynı hayat."


- Oblomov



94. "Ya ben yaşadığım hayatı anlayamadım ya da bu hayatın hiçbir değeri yoktu."


- Oblomov



95. "+ Sanırım yaşamaya bile üşeniyorsun.
- Öyleyim sanırım.
+ Peki özellikle sevmediğin şey nedir?
- Her şey. Bu aralıksız koşuşturma, sıradan tutkular, aç gözlülükler, birbirinden üstün olma arzusu, dedikoduculuk, insanı baştan aşağı süzmeler, ilişkiler..."


- Oblomov



96. "Tembel kişi, işten kaçan ve işsizlikte mutluluğu bulan adamdır. Oblomov’sa hiçbir zaman işe giremeyen, işsizlikten de zevk alamayan bir adamdır."


- Oblomov



97. ""Ne zaman yaşayacağım ben?"..."


- Oblomov



98. "...

Hareketleri çekingen ve nazikti; telaşlı anlarında bile zarif bir tembelliği vardı.

..."


- Oblomov



99. ""İnsan her önüne çıkanı bir hata diye atacak olursa, doğruya ne zaman rastlayacak? ""


- Oblomov



100. ""Kalbim o kadar doldu ki, göğsüme sığmıyor!""


- Oblomov



101. "Bu ne biçim hayat? Hep telaş, hareket içinde yaşamak.Sakin bir mutluluğa ne zaman kavuşacağım ben?"


- Oblomov



102. "Zaten yaşamam yaşamak değil; bu sıkıntılar beni öldürecek."


- Oblomov



103. "Ah yarabbi! Ne budala insanlar var! Evleniyorlar."


- Oblomov



104. "Gördüğüm bir şey var, o da senin korkaklığın."


- Oblomov



105. "Ne mümkün ah! Ne mümkün unutmak
Ne mümkün aşkı akılla yenmek ..."


- Oblomov



106. "Sanırım yaşamaya bile üşeniyorsun.."


- Oblomov



107. ""Basit yaşamak çok zor, çok karışık bir iş.""


- Oblomov



108. "Bir gün bir şeyi ister­sin, ertesi gün tutkuyla, ölesiye ona bağlanırsın, daha ertesi gün onu istediğinden utanırsın, arzun yerine geldiği için ha­yata lanet edersin. İşte insan hayatta kendi isteğinin peşinden serbestçe giderse böyle olur. Bastığımız yeri yoklayarak yü­rümeliyiz; bazı şeylerden gözlerimizi çevirmeliyiz, mutluluk hülyalarına kapılmamalıyız, mutluluk elimizden kaçarsa is­yan etmemeliyiz; hayat budur işte. Kim demiş hayat zevk ve mutluluktur. Ne saçma düşünce! Hayat hayattır, bir ödev­dir, ödev dediğin de çetin bir iştir."


- Oblomov



109. "Çok ıstırap çekiyorum, çok..."


- Oblomov



110. "Zaten pislikler hangi sabunla temizlenebilirdi?"


- Oblomov



111. "- Niçin uyuyorsun?

- Vaktin nasıl geçtiğini bilmemek için."


- Oblomov



112. "Zamanı saatlerle, dakikalarla değil, güneşin doğup batmasıyla değil, sizinle ölçüyorum: 'Onu gördüm, görmedim, göreceğim, görmeyeceğim, gelecek, gelmeyecek...'"


- Oblomov



113. ""Ne mümkün ah! Ne mümkün unutmak
Ne mümkün aşkı akılla yenmek...""


- Oblomov



114. "Oblomov içini çekti:
- Ah! Bu hayat, dedi.
- Nesi varmış bu hayatın?
- İnsana rahat vermiyor. Başını derde sokuyor. Ne olur, şöyle bir yatıp uyuyabilsem... Hiç kalkmadan..."


- Oblomov



115. "Ya ben yaşadığım hayatı anlayamadım ya da hayatın hiçbir değeri yoktu."


- Oblomov



116. "Hatıralar mutlu bir hayatın hatıraları olursa güzeldir. İnsana güç kapanmış yaraları hatırlatınca acı şeylerdir."


- Oblomov



117. "İnsan niçin yaşadığını bilmezse günü gününe yaşamakla kalıyor; günün geçmesini, gecenin gelmesini beklemekten başka zevki olmuyor. Bugün nasıl yaşadım, sorusuna cevap vermeden uykuya dalıyor, ertesi gün gene aynı hayat."


- Oblomov



118. "İnsan yaşadığı en güzel günleri, girip çıktığı bir cenneti unutabilir mi?"


- Oblomov



119. "Ben mutlu insanları bilirim. Nasıl sevdiklerini gördüm. Ruhlarından hayat ve hareket taşar.."


- Oblomov



120. "Oblomov, "Ah yarabbi! Ne budala insanlar var! Evleniyorlar." diye içini çekti ve sırtüstü yattı."


- Oblomov



121. "İnsan her önüne çıkanı bir hata diye atacak olursa, doğruya ne zaman rastlayacak?"


- Oblomov



122. "Bir şeylerden soğuması, heveslenmesinden bile hızlıydı."


- Oblomov



123. "Ne mümkün ah! Ne mümkün unutmak.
Ne mümkün aşkı akılla yenmek..."


- Oblomov



124. "Birbirinin iyi yanlarından zevk alıp kötü yanlarına kızmamak için büyük bir yaşama deneyi, akıl olgunluğu ve insan sevgisi gereklidir."


- Oblomov



125. ""Ağlayan ben değilim. Hatıralarım ağlıyor..""


- Oblomov



126. "Kadınlar çiçeği sever, ama affedilmek için olanı değil."


- Oblomov



127. "“Yiyorum, içiyorum, uyuyorum, gezmeye çıkıyorum. Ama birden keyfim kaçıyor, bir boşluk duyuyorum...”"


- Oblomov



128. "Bırak ağlayayım. Ben gelecek için değil, geçmiş için ağlıyorum. Her şey gitti, uzaklaştı. Ağlayan ben değilim. Hatıralarım ağlıyor."


- Oblomov



129. "Her şey gitti, uzaklaştı. Ağlayan ben değilim. Hatıralarım ağlıyor."


- Oblomov



130. "Oblomov içini çekti:
-Ah! Bu hayat, dedi.
+Nesi varmış bu hayatın?
-İnsana rahat vermiyor. Başını derde sokuyor. Ne olur, şöyle bir yatıp uyuyabilsem... Hiç kalkmadan..."


- Oblomov



131. "İnsan niçin yaşadığını bilmezse günü gününe yaşamakla kalıyor.
Günün geçmesini, gecenin gelmesini beklemekten başka zevki olmuyor.
Bugün nasıl yaşadım, sorusuna cevap vermeden uykuya dalıyor .
Ertesi gün gene aynı hayat . . ."


- Oblomov



132. "Bu an da geçecek! Dün gece geldi geçti, fakat yepyeni bir sabah doğdu..."


- Oblomov



133. "..mutluluğumuzu boş kuşkularla bulandırmayın, yoksa kaçar gider.."


- Oblomov



134. "Zaman yoktur geçen biziz."


- Oblomov



135. "“Ya şimdi ya hiçbir zaman!… Var olmak ya da yok olmak!…”"


- Oblomov



136. "Ne mümkün ah! Ne mümkün unutmak
Ne mümkün aşkı akılla yenmek..."


- Oblomov



137. "Ya ben?
Ben... başkaları değilim.."


- Oblomov



138. "Deniz insanı kederlendirmekten başka bir işe yaramaz."


- Oblomov



139. "- Gözyaşlarınızı durdurmak için ne yapayım, söyleyin.
- Beni ağlatmak elinizdeydi, ama gözyaşlarımı durdurmak artık elinizde değil..."


- Oblomov



140. "Her şeye rağmen hayat çok güzel."


- Oblomov



141. "Beni rahat bırak.
Kitap okuyorum, görmüyor musun?"


- Oblomov



142. "İşler bazen göründükleri kadar fena değildir, hele de bir içkiden sonra."


- Oblomov



143. "Her şey öylesine tozlu ve solgundu ki bir insanın varlığına dair hiçbir canlılık belirtisi yoktu odada."


- Oblomov



144. "Niye beni kararsızlığınla korkutuyorsun?"


- Oblomov



145. "Olan olmuştu artık: Seviyordu…
İstediği zaman bir giysi gibi çıkarıp atamazdı bu sevgiyi."


- Oblomov



146. "-Hayat nedir sizce?
-Hayat bir ödev, büyük bir ödevdir."


- Oblomov



147. "- Zahar, sen ne zehirli bi adamsın , dedi.
- Zehirliymişim ! Ne diye zehirli olayım? Kimi öldürdüm?
- Zehirlisin ya.Benim hayatımı zehirliyorsun..:-|"


- Oblomov



148. "Aşk onun için artık kızamığa, çiçeğe, sıtmaya tutulmak gibi bir şeydi; aklına gelince ürperiyordu."


- Oblomov



149. "Muhakkak hem sevmiş, hem nefret etmiş, hem acı çekmiş olmalı çünkü hiçbirimiz bunlardan muaf değiliz."


- Oblomov



150. "“Uyudum.”
“Neden?”
“Zamanı fark etmemek için.”"


- Oblomov



151. "“Evet ömrüm oldukça da kendimde yaşamak ve sevmek gücünü bulacağım…”"


- Oblomov



152. "– Özür dilerim.

– Özür dileme. Güven, ürkek bir kuş gibidir; bir kez uçtu mu, bir daha geri gelmez."


- Oblomov



153. "İnsan böyle durumlarda ya kaderin boyun eğer ve bünyesi eski düzenini bulur ya da acının ağırlığı altında ezilir ve belki bir daha belini doğrultamaz."


- Oblomov



154. "Ağır ağır yanan bir ateş, ne kadar şairane olursa olsun şiddetli bir yangından daha iyidir."


- Oblomov



155. "-neler gördünüz yüzümde?
-tutulmuş gözyaşları. Ne fena bu erkeklerin duygularından utanmaları. Sahte bir gurur. Akıllarından utansalar daha iyi ederler"


- Oblomov



156. "Hiçbir şeyden umudu kesmemeli. İnsan kendini bir bıraktı mı yandı!"


- Oblomov



157. "İçinizdeki bilinçsiz aşk ihtiyacı asıl gıdasını bulamayınca, hararetsiz ve sahte bir alevle yandı."


- Oblomov



158. "Birbirinin iyi yanlarından zevk alıp kötü yanlarına kızmamak için büyük bir yaşama deneyi, akıl olgunluğu ve insan sevgisi gereklidir."


- Oblomov



159. "Fazla kalabalıkta boğulur gibi oluyordu."


- Oblomov



160. ""Ömrüm oldukça kendimde yaşamak ve sevmek gücünü bulacağım...""


- Oblomov



161. "Beni sevmeniz mümkün mü?"


- Oblomov



162. "“…rekabetler, dedikodular, birbirine çelme atmalar, birbirini tepeden tırnağa süzmeler. konuşmalarını dinledikçe insan budalalaşıyor.”"


- Oblomov



163. "Zamanı saatlerle, dakikalarla değil, güneşin doğup batmasıyla değil, sizinle ölçüyorum: “ Onu gördüm, görmedim, göreceğim, görmeyeceğim, gelecek, gelmeyecek…”"


- Oblomov



164. "-Niçin uyuyorsun ?
-Vaktin nasıl geçtiğini bilmemek için."


- Oblomov



165. "Kalbim o kadar doldu ki, göğsüme sığmıyor."


- Oblomov



166. "Oldukça bitkin görünen yüzüne düşünceli bir gülümseme yerleştirmişti."


- Oblomov



167. "Ah yarabbi! Ne budala insanlar var! Evleniyorlar."


- Oblomov



168. "Bir kadın gerçek aşkı bir kez duyabilir.

..."


- Oblomov



169. "Ya ben yaşadığım hayatı anlayamadım ya da bu hayatın hiçbir değeri yoktu."


- Oblomov



170. "Sen bir gelip bir kayboluyordun, tıpkı parlak, hızlı bir kuyruklu yıldız gibi; bense her şeyi unutuyor, ağır ağır sönüyordum."


- Oblomov



171. "“ Hasta da değilim... Bazen... bir hüzün çöküyor üstüme. ”"


- Oblomov



172. "Bu ne biçim hayat ? Hep telaş, hareket içinde yaşamak. Sakin, rahat bir mutluluğa ne zaman kavuşacağım ben ?"


- Oblomov



173. "Tam şuramda bir şey, taş gibi ağır bir şey duruyor, derin bir acı duyuyormuşum gibi."


- Oblomov



174. "Güneş ayı arıyor, bulamayınca kederlenip somurtuyor; uzaktan gördü mü hemen yüzü gülüyor."


- Oblomov



175. "...

Oblomov, "Ah yarabbi! Ne budala insanlar var! Evleniyorlar." diye içini çekti ve sırtüstü yattı.

..."


- Oblomov



176. "Hayatta yaşın tahmin edilemediği bazı dönemler olur."


- Oblomov



177. "Aşk inanılmaz çabuk ilerler, bir ruh kangrenidir çünkü."


- Oblomov



178. "Doğduğunu herhalde annesinden başka kimse fark etmemiştir; yaşadığını da pek az kimse bilir; fakat ölümünü kimse fark etmeyecek, öldüğüne kimse sevinmeycek, kimse acımayacaktır. Onun düşman, dostu yoktur. Yalnızca birçok tanıdığı vardır."


- Oblomov



179. "“Artık korkmuyorum, dedi. Sizinle birlikte gelecekten korkum yok.”"


- Oblomov



180. "Oblomov içini çekti:

-Ah! Bu hayat, dedi.
+Nesi varmış bu hayatın?
-İnsana rahat vermiyor. Başını derde sokuyor. Ne olur, şöyle bir yatıp uyuyabilsem... Hiç kalkmadan..."


- Oblomov



181. "Bir çocuğun peşinden koşmak, bir topacı yakalamaya çalışmak gibi."


- Oblomov



182. "Onun gibi insanlara dünyada az rastlanır; kalabalıklar içinde birer inci gibidirler."


- Oblomov



183. "Ne mümkün aşkı akılla yenmek ..."


- Oblomov



184. "İnsan niçin yaşadığını bilmezse günü gününe yaşamakla kalıyor; günün geçmesini, gecenin gelmesini beklemekten başka zevki olmuyor. Bugün nasıl yaşadım, sorusuna cevap vermeden uykuya dalıyor, ertesi gün gene aynı hayat."


- Oblomov



185. "~
Kırdın, değil mi? Kırdın...
~"


- Oblomov



186. "İçimde neler olduğunu hissetmiyor musunuz? Anlamıyor musunuz? Konuşmakta bile güçlük çekiyorum. Tam şu­ramda verin elinizi, tam şuramda bir şey, taş gibi ağır bir şey duruyor, derin bir acı duyuyormuşum gibi. Garip değil mi, acı da, sevinç de insanda aynı etkiyi yapıyor; soluğumuz kesiliyor, insanın ağlayası geliyor. Ağlasam belki rahatlarım; tıpkı büyük acılarda olduğu gibi..."


- Oblomov



187. "Ruhundan çıkıp gelen kaygı bulutları yüzünü kapladığında bakışları gölgelenir, kırışıkların belirdiği alnında şüphe, keder ve korku kıpırdanmaya başlardı."


- Oblomov



188. ""İçinde bir kavga olduğu belliydi ama zihni henüz bu kavgaya karışmıyordu.""


- Oblomov



189. "-Niçin uyuyorsun?
—Vaktin nasıl geçtiğini bilmemek için…"


- Oblomov



190. "Rahatsız etmiyorum ya? Kitap okuyordunuz galiba?"


- Oblomov



191. "İçine düştüğü aşkı bir elbise gibi çıkarıp atamazdı."


- Oblomov



192. "En çok sevdiği hayale kendini bırakmıştı."


- Oblomov



193. ""İnsan her önüne çıkanı bir hata diye atacak olursa, doğruya ne zaman rastlayacak? ""


- Oblomov



194. "Kapıldığı, onu aldatan(veya onun aldattığı) gençlik hayallerine de, yaşlandıktan sonra bazıları kalbini sızlatan duygulu, hüzünlü, aydınlık, gençlik anılarına da "adam sen de" der gibi kolunu sallamaya başlamıştı."


- Oblomov



195. "Bu ne biçim hayat? Hep telaş, hareket içinde yaşamak. Sakin, rahat bir mutluluğa ne zaman kavuşacağım ben?"


- Oblomov



196. "...

Tarih ona yalnızca insanlığın ne kadar zavallı olduğunu öğretmişti.

..."


- Oblomov



197. "İnsan her önüne çıkanı bir hata diye atacak olursa, doğruya ne zaman rastlayacak?"


- Oblomov



198. "Ne düşmanı ne arkadaşı vardır, fakat tanıdığı çoktur."


- Oblomov



199. "hayatta yaşın tahmin edilemediği bazı dönemler olur."


- Oblomov



200. "Evet, hayat konusunda şairim, çünkü hayat bir şiirdir. Onu insanlar berbat ediyor."


- Oblomov



201. "Kötü ruhlarda günahkâr düşünceler daha çabuk gelişir."


- Oblomov



202. "Sen aşka değil, kendi yarattığın aşk hayaline sadıksın."


- Oblomov



203. "Bu kitapta önemli olan
Oblomov değil , Oblomovluktur.

Dobrolyubov"


- Oblomov



204. "Niçin bunca insan arasında onu sevmişti?"


- Oblomov



205. "Kaç kez, kaç kez batan güneşin ardından böyle bakakalmıştı."


- Oblomov



206. "Hayat, düşünmek ve çalışmaktır."


- Oblomov



207. ""Gençliğin bu çağında insan her gördüğü adama candan bağlanır, her rastladığı kadına âşık olur, hemen evlenmeye kalkar, bazen de evlenip ömür boyu pişmanlık çeker.""


- Oblomov



208. "“Ya ben yaşadığım hayatı anlayamadım ya da bu hayatın hiçbir değeri yoktu…”"


- Oblomov



209. "Biçare, işinden başka hiçbir şey göremez, duyamaz, konuşamaz olmuş. Ama böylesinin yolu açıktır, yakında büyük işler başarır, en yüksek mevkilere yükselir… Bizde buna meslek sahibi olmak diyorlar. Bunun için zekâya, iradeye, ruha gerek yok; bütün bunlar lüks. Bu adamın hayatı böyle geçip gidecek ve ruhunun birçok yanı hiçbir zaman açılmayacak… On ikiden beşe kadar dairede iş, sekizden on ikiye kadar da evde, vah zavallı!"


- Oblomov



210. "Aptallar için henüz kanun yazılmamış!"


- Oblomov



211. "Hoşuna gitmeyen, sana iyi gelmeyen kimsenin evine gidip de ekmeği tuza bandırmazsın."


- Oblomov



212. "Ma solitude, mon hermitage, mon repos. (Yalnızlığım, inzivam, huzurum.)"


- Oblomov



213. "Ne mümkün unutmak
Ne mümkün aşkı akılla yenmek…"


- Oblomov



214. "...

Anlamıştı ki, zenginleşmek günah olmak şöyle dursun, her yurttaşın görevi idi.

..."


- Oblomov



215. "Güzel günler bir türlü sürmüyor; hayat değişiyor, her şey durmadan bitip yeniden başlıyordu."


- Oblomov



216. ""Ne mümkün unutmak. Ne mümkün aşkı akılla yenmek...""


- Oblomov



217. ""Herkes sevdikleri için iyi insan sayılırlar; oysa kimseyi sevmezler ve kötü olmadıkları için iyidirler.""


- Oblomov



218. "oyun bitince kurbanlarla katiller birlikte gider akşam yemeği yer."


- Oblomov



219. "Öyle insanlar vardır ki, istediğiniz kadar eziyet edin onlara, içlerinde bir düşmanlık, öç alma, intikam gibi duygular uyandıramazsınız. ne tür kötülük yaparsanız yapın, gene gelir sokulurlar size. bu çeşit insanlar için onların herkesi sevdiklerini, çünkü iyi yürekli olduklarını söyleseler de yanlıştır bu, hiç kimseyi sevmezler onlar, iyi yürekli olmaları da yalnızca kötü niyetli olmadıklarındandır.."


- Oblomov



220. "Artık aralarında bir ırmak,.. vardı. Kaybolan mutluluğu öteki kıyıda idi..."


- Oblomov



221. "-Tecrübeme güvenin.. Bana inanın! Yüreğimin ateşini söndüreli çok zaman oldu ; Gerçi yüreğim, evvelce 'aldanarak' yandı ama bu sayede, insan yüreğinin gerçek ateşiyle, aldatıcı ateşini ayırt etmeyi öğrendim."


- Oblomov



222. "“ya ben yaşadığım hayatı anlayamadım ya da bu hayatın hiçbir değeri yoktu.”"


- Oblomov



223. "“ Hiçbir şeyden umudu kesmemeli. İnsan kendini bir bıraktı mı yandı! “"


- Oblomov



224. "Hep böyle yazıp duracak mısın? Ne zaman durup dinleneceksin? Zavallı!"


- Oblomov



225. "Kendilerine ne kötülük edilirse edilsin, yüreklerinde düşmanlık veya intikam duygusu uyandıramayacağınız bazı insanlar vardır."


- Oblomov



226. "Kim bize, yatarken bir şeyler okuyup uykumuzu getirecek?"


- Oblomov



227. ""Ah yarabbi, hayat bir türlü yakamı bırakmıyor, nereye gitsem peşimde!""


- Oblomov



228. ""...ders her zaman olur, ama sağlık para ile satın alınmaz.""


- Oblomov



229. "Öyle ustaca söylüyor ki o kırıcı lafları. Sanki bıçak saplanıyor insanın yüreğine."


- Oblomov



230. "Bozuk para ile bir insan ancak birkaç saat yașayabilir.
Kurnazlıkla bir şeyi gizleyebilirsiniz, bir adamı aldatabilirsiniz, ama onunla geniș bir ufka varamazsınız, büyük olayları bir sonuca götüremezsiniz.
Kurnazlık kısa görüșlüdür . . .

Burnunun ucundakini iyi görür, fakat çok defa insanı başkaları için hazırladığı tuzağa düșürür . . ."


- Oblomov



231. "Bu an da geçecek! Dün gece geldi geçti, fakat yepyeni bir sabah doğ­du."


- Oblomov



232. ""İnsanın olağan görevi, yılın dört mevsimini yaşamak, yani yaşamının dört çağını fazla atlayıp zıplamadan yaşamak, yaşam kadehini son güne kadar tek damlasını boşa dökmeden içmek, şiiri tutuşturmaması için ateşini fırtınalı yangınlardan koruyarak ağır ağır yanmasını sağlamaktır.""


- Oblomov



233. "Zamanı saatlerle, dakikalarla değil, güneşin doğup batmasıyla değil, sizinle ölçüyorum: Onu gördüm, görmedim, göreceğim, görmeyecegim, gelecek, gelmeyecek.."


- Oblomov



234. "-Ne?... Tanrı'nın günü temizlik mi?
Ben dünyaya bunun için mi geldim?"


- Oblomov



235. "Hayatın çiçekleri döküldü, sadece dikenleri kaldı."


- Oblomov



236. "+Neler gördünüz yüzümde?
-Tutulmuş gözyaşları. Ne fena bu erkeklerin duygularından utanmaları."


- Oblomov



237. "“Yaşamaya ne zaman vakit olacak ki?”"


- Oblomov



238. ""İnsan nasıl bu kadar güzel olabilir?""


- Oblomov



239. "Zavallı insan dehşet içinde hayatı anlamaya çalışırken çevresinde, kendi yaşamında olup biten gizemli şeylerin anahtarını hayal dünyasında arardı.
Belki de uyku, uyuşuk bir yaşamın sonu gelmez sessizliği, hareketsizlik ve her türlü gerçek korku, serüven, tehlike insanı gerçek dünyanın yanında başka bir hayal dünyası yaratmak ve yarattığı bu yeni dünyada özgür yaşamayı, eğlenmeyi hayal etmek, olağan olayların birbiriyle bağlantısını, aralarındaki bağlantıların nedenlerini anlayamaya çalışmak zorunda bırakmıştır."


- Oblomov



240. "...

İlya İlyiç'in kafası bir kitaplıktı; ama ayrı ayrı ve hiçbiri tamam olmayan ciltlerle dolu bir kitaplık.

..."


- Oblomov



241. ""İnsan verin bana, insan! Sevin onu!""


- Oblomov



242. "Ne zaman yaşayacağım ben?"


- Oblomov



243. "...

İnsan yatakta da pekala düşünebilirdi.

..."


- Oblomov



244. "-Ah bu hayat, dedi.
-Nesi varmış bu hayatın?
-İnsana rahat vermiyor. Başını derde sokuyor. Ne olur, şöyle bir yatıp uyuyabilsem... Hiç kalkmadan..."


- Oblomov



245. "Seven bir kalp bilir. Ne istediğini, neler olabileceğini önceden kestirir."


- Oblomov



246. "“ Ne mümkün aşkı akılla yenmek... “"


- Oblomov



247. "İyi yürekli olmaları ise aslında kötü olmamalarından kaynaklanır."


- Oblomov



248. "Yem torbası yulafla tıka basa dolu bir at gibi sırıtır durur."


- Oblomov



249. "“ Ne mümkün aşkı akılla yenmek... “"


- Oblomov



250. "Hayatta kalmanın yolunu arayan güç, içine doğru yönelmiş ve solarak zayıflamıştı."


- Oblomov

Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: