Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

İstanbul Hatırası - Ahmet Ümit | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

İstanbul Hatırası Kitap Bilgileri


Yazar: Ahmet Ümit
Tahmini Okuma Süresi: 16 sa. 43 dk.
Sayfa Sayısı: 590
Basım Tarihi: Mart 2019
İlk Yayın Tarihi: 2014
Yayınevi: Everest Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789752897458
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


İstanbul Hatırası Kitap Tanıtımı


Byzantion'dan İstanbul'a uzanan, heyecan yüklü bir serüven...



Sarayburnu'nda, Atatürk heykelinin ayaklarının dibinde bir ceset, Avuçlarında antik bir pere.... Ama ne bu ceset son kurban, ne de bu antik para son sikke... Yedi kurban, yedi hükümdar, yedi sikke, yedi kadim mekân. Ve tek bir gerçek: Bu şehrin gizemli tarihi.



"Şehre bakıyorduk denizden. Sisler içindeydi İstanbul... Sisler içinde deniz... Sisler içinde teknemiz. Sultanahmet'in minareleriydi görülen, Ayasofya'nın kubbesi, Topkapı Sarayı'nın kuleleri. Hiç yağmalanmamış, yıkılmamış, kirletilmemiş gibiydi şehir. Bembeyaz bir sisle örtmüştü doğa, ne varsa görüntüyü çirkinleştiren. Güneş doğmadan bir anlığına beliren bir hayal gibi... Büyülü bir bulut gibi... Bir masal imgesi gibi... Yeni kurulmuş bir kent gibi... Taze bir başlangıç gibi... Genç, umutlu, güzel...



İstanbul’a bakıyorduk denizden. Ölülerimizin yüzlerine bakıyorduk... Onların gözlerindeki kendi kederimize. Çaresizliğimize bakıyorduk, avuçlarımızda büyüyen zavallılığa, kanımızda filizlenen korkaklığa... Elimizden alman hayata bakıyorduk... Güneşli günlerimize, umut dolu sabahlara, eğlenceli bahar akşamlarına... Sönen anılarımıza bakıyorduk, ölen hayallerimize, yıkılan düşlerimize... Sönen anılarımızı, ölen hayallerimizi, yıkılan düşlerimizi yüklenip yorgun bir şilep gibi bizden uzaklaşan şehrimize... Şehrimizle birlikte yitirdiğimiz kendimize bakıyorduk..."




İstanbul Hatırası Kitaptan Alıntılar


1. ""İnsanoğlu pek de vefalı bir varlık değil.""




2. "Ulaştığımız yerde adalet değil, hayal kırıklığı vardı.
Huzur değil acı."




3. "... Türk kahvesi içmek gibisi yoktur."




4. "İnsan pek de vefalı bir varlık değildi."




5. "İnsan anlaşılması zor bir varlık."




6. ""İnsan pek de vefalı bir varlık değil.""




7. "insan ruhunun yarası , dikiş tutmaz .."




8. "Ne komşuluk kaldı... ne vefa. Cesetlerimiz evlerimizde kokacak, kimse bilmeyecek valla."




9. "Sevdiğiniz işi yapmak güzeldir, iyi bilirim bu duyguyu."




10. "Önemli olan baktığın şey değil, baktığın şeyin sende neler uyandırdığı."




11. "Değişimin en büyük düşmanı önyargıdır."




12. "... kimse ilk aşkını unutamaz."




13. ""Zor değil, sadece hayal edin.""




14. "Yoksa sen de mi yalnız hissediyorsun kendini?"




15. "... sizi tanıdığıma çok sevindim."





İstanbul Hatırası Kitap İncelemeleri


Ahmet ümit'in bir diğer harika kitabı.....
İlk okuduğumda normal bir hayatmış gibi normal insanlar arasından ele alınmış bir konu gibi kitap tam anlamıyla okuyucu kendisine saran dolu dolu bir polisiye romanı kalın kitaplara olan zaafımı Ahmet ümit'in İstanbul hatırası adlı kitabıyla devam ettiriyorum tarih, aşk ve ölümün çok derin bir şekilde işlendiği inanılmaz bir yapıt...
O kadar sürükleyici kitap ki düşüne düşüne okudum katillerin kim olduğunu ve için hemen kitabın sonunun gelmesini dört gözle bekledim bu gizli ve çok düşündürücü olayı kendimi kitabın başkahramanı Nevzat başkomiser gibi hissederek devam ettim... Ahmet ümit'in okuduğum ikinci kitabı istanbul hatırası tamamen tarihi dokulara ve tarihi mekanlara istinaden ele alınmış bununla birlikte dini ve Hz Muhammed'in hadislerinin yer aldığı aynı zamanda ölümün acı gerçeğini iliklerine kadar hisseden bireylerin hayata olan isteksizliğini ve yaşamaya karşı hiçbir amaçlarının olmadığının temel harmonisini okuyuculara sunmuştur
Eşini ve çocuğunu kaybetmiş iki çok yakın arkadaşın acı diyaloğunun kitabın son satırlarının oluşturması çok hüzünlendirdi.... Kitabın böyle bitmesini istemezdim beklemiyordum..
Pişmanlığın , hasretin , sevginin, ölümün ,kaderin, yalnızlığın ,kazanın tüm duyguların karmakarışık olduğu İstanbul hatırası. Çok Güzeldi.. merak ve polisiye türlerine ilgisi olan her okurun beğenebileceği bir kitap..
Okumak isteyen herkese iyi okumalar...




“Oysa ruhun bir kez darbe aldı mı, o yara dikiş tutmuyor.”


-



“ a İstanbul (beyim aman) sen bir han mısın
varan yiğitleri de (beyler aman) yutan sen misin”
diyerekten sazını eline alıp bu türküyü havalandırıyor Hisarlı Ahmet kocamış şehire karşı …

Kocamış diyorum, zira dönüp de mazisine bakınca benim diyen hesaplayamaz olsa gerek konanını göçenini. İşte bu kitap, böylesi bir tarihsel yolculuğa davet ediyor bizi, izlencenin doruklarına çıkarma vaadiyle hem de. Ve dahası bir polisiye aksiyonunda…

Büyün hikaye şöyle başlıyor: Amanvermez Avni nam başkomiserimiz Nevzat ve yardımcıları Sarayburnu’nda, Atatürk heykelinin hemen altında bir ceset buluyorlar. Kurban demek daha mı doğru olur bilemiyorum açıkçası çünkü ceset bir bakıma heykele adanmış gibi bir duruşta bırakılmış ve ayin havası katılmış gibi… Sonrasında ise maktulün bileklerinden bağlanmış avucunda madeni parayı farkediyorlar: İstanbulun kurucusu ve ilk isim babası olacak kral Byzas’ın efsane kenti Byzantion madeni parası. Zorlu bir maceranın işaret fişeği de işte bu cinayet oluyor.

Bir yandan polisiyenin en vurucu noktalarında gezinirken bir yandan da Başkomiser Nevzat bize İstanbul’umuzu adım adım, köşe bucak dolaştıracak. Maziden günümüze tarihin tozlu sayfalarında çıkılan seyahatte, bu kocamış şehirin ne insanlar yuttuğuna şahit olup aynı şehrin nasıl hem bir çiçek kadar narin hem de bir bıçak kadar keskin olabileceğine tanıklık edeceğiz.

kitapla kalın…




İlk kez katilin kim olduğunu tahmin edebildim. (:
Sanırım bu da yazarı artık tanıdığımı gösteriyor. Okuyucunun ne zaman aklını karıştıracağını, ne zaman şaşırtacağını, ilgisini bir konu üzerine nasıl yönlendireceğini iyi bilen bir yazar Ahmet Ümit.

Kurbanlar öldürüldükten sonra katilleri tarafından vücut şekilleri diğer kurbanların bırakıldıkları yeri gösterecek şekilde bırakılması Dan Brown' dan esinlenilmiş de olsa sonuçta yazar dediğin biriken bir kumbaradır ve polisiye türü kitapların hemen hemen hepsini okuduğundan da şüphem yok. Diğer yandan İstabul hakkında edindiğim tarihi bilgileri inanın okullarda öğrenemedim hiçbir zaman.

Yine ciddi bir araştırma, yine titizlikle hazırlanan bir eserle karşı karşıyayız. "Kitap yazmak sadece bildiklerini aktarmak değil, aynı zamanda yazarken de öğrenmek demektir" mesajını alıyoruz Ahmet Ümit' ten. Din hususunda ağır eleştirilse de Ahmet Ümit, Ömer ve Efsun (din ile ilgili bir olay kurgusundaki eşler) 'u konuştururken yapilan eleştirilere de ciddi bir cevap niteliğindedir. Yani Ümit, karakterlerini yaratırken onların tek tipli bir yaratı olmadıklarını da dile getiriyor. İnanan bir karakterin karşısına atesiti çıkartabiliyor ve ikisini de tartışmanın galibi yapabiliyor. Sanki doğada birbirlerine ihtiyacı olan iki varlık gibi. İnanç ve inançsızlık. Ödül ve ceza, barış ve düşmanlık, iyi ve kötü gibi. Ama hangisinin doğru olduğunu yine okuyucu karar veriyor... Çok uzatmayalım...

~~Keyifli okumalar~~
~~Kitapla kalın~~




Polisiye roman okurken şunu hissediyorum aslında ; polisiye bir filmin senaryosunu okuyorum sanki. Belki de o yüzden fazla sevemiyorum. Edebi bir donanımdan ziyade, suçluyu bulma çabasına girilmiş bir koşuşturmaca gibi geliyor.
Kitapla ve yazarla bir arkadaşımın tavsiyesiyle tanıştım. İtiraf ediyorum ilklerde, hatta romanın ortalarına kadar baya bir yordu onların amansızca suçluları yakalama çabaları :)
Neyse ki yazar İstanbul'un tarihine dair bir çok doyurucu bilgilerle reklam arası vermiş :)
Ve son 100 sayfada yazarın okuyucuyu ters köşe yapan bir anlatımına maruz kaldım diyebilirim. Sayfaları nasıl geçtim hatırlamıyorum.
Başkomser Nevzat ve ekibi Komiser Ali ile Kriminalog Zeynep'in İstanbul'da bir hafta içerisinde işlenen 5 cinayetin sırrını çözmek için nasıl seferber olduklarına şahit oluyoruz romanda. Ve her cinayet aslında bir sonraki için ipucu veriyor.
En masum insanın bile canını, ruhunu acıtan bir olayda nasıl da canavarlaştığını deneyimliyorsunuz. O üzerine toz konduramadıklarınızın nasıl da çamurda debelendiğine üzülerek, nutkunuz tutularak hatta belki de gözyaşınız gözünüzde asılı kalarak tanık olacaksınız.
İnsanın insanın canına kast edişinin altında yatan asıl nedenler her ne kadar 'masum' gibi görünse de , bu suç onu insan mertebesinden çıkarmaya yetiyor ve o yatay geçiş yapan ruhları bulmak için kallavi bir yürek, zehir gibi bir akıl, bakış açısı, dikkat gerektiğini anlıyorsunuz sayfaları atlarken.
Ters köşe yapan roman okumak isteyenlere duyurulur :)




Ahmet Ümit 'in okuduğum ilk kitabı. Gerçekten muhteşemdi. Her ne kadar polisiye kitabı olsa da kitabın anlatım şekli bende tarihi kitaplar okuma arzusu oluşturdu. Ama anlatım tarzını beğenmiş olsam da içeriğini çok daha fazla beğendim.Kitabı tavsiyeler üzerine almıştım zaten ve herkesten duyduğum yorum hiç beklemediğin biri çıkacak katil olmuştu. 620 sayfalık kitabın üçte birindeyken katil tahminlerimi bi kağıda yazıp o şekilde devam etmiştim kitabı okumaya. Bi yandan umarım yanılırım diye kitabı devam ettirirken okudukça doğru yolda olduğumu da fark ediyordum. Açıkçası ben kitabın sonunda katillere neden yaptın diyemedim , birini öldürmek kimsenin haddine değil tabiki ama katillerin sebepleri de bana yeterince mâkul geldi. Dediğim gibi cinayeti onaylamıyorum sadece katilleri anlayabiliyorum. Kitapta çaresizliği, hayal kırıklığını, sevgiyi, dostluğu sonuna kadar hissettim. Okunmasını aşırı derecede tavsiye ediyorum. Kitaba polisiye diye bakılmamalı, tarih kitabı olarak bakılmamalı, dram denilmemeli daha bir çok kitap türü kategorisine konulmamalı sanki her şeyden bi parça var...Hayat gibi bi nevi...
Kitabı okurken de çok yoruldum gerçekten içerik biraz ağır geldi bana. Ama biliyorum ki olaylar bu şekilde gerçekleşmiyor olsa da günümüzde bir çok insan yaşayan ölü ..... ve ..... gibi ve malesef herkes hayatına devam edebilecek kadar güçlü değil ...... gibi.
Ve son olarak kitap bende bizzat İstanbul'daki o yapıların hepsine gitmeye ve detaylıca araştırma isteği oluşturdu . Kitabın okunmasını şiddetle tavsiye ediyorum.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: