İsmail Hakkı Uzunçarşılı En Beğenilen Sözleri
1. "On beş bin kişilik bir kuvvetle Türklere galebe edeceğini söyleyen Hunyadi’ye karşı Vlad, Osmanlı padişahlarının ava çıktıkları zaman bundan fazla maiyetleri bulunduğunu söylemiştir."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
2. "Yavuz, şair, filozof ve mutasavvıf bir hükümdardı. Osmanlı hükümdarları içinde ilim itibariyle en yükseği Yavuz'dur."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
3. ""IV.Mehmed'in çocukluğu dolayısiyle bütün işler ilk devirde ocak ağalarının elinde olup, üç dört ayda bir vezir-i âzam değişmesi hükümet mekanizmasını bozmuştur.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 1. Kısım
4. "Fatih Sultan Mehmed M. 1481 tarihine kadar otuz sene padişahlık etmiş bizzat yirmi beş seferde bulunmuştur. Yıl oldu ki sefere gitti, sefer oldu ki iki üç seferi bir yılda yaptı. Mevcud Osmanlı iklimine onsekiz iklim kattı."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
5. "Meded meded ki cihânın yıkıldı bir yanı
Ecel Celâlîleri aldı Mustafa Hânı"
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
6. "Osmanlı hükümdarları arasında ilim itibariyle en yükseği Yavuz’dur."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
7. ""Köprülü Mehmed Paşa'nın sadareti gerek saray ve gerek devlet ricali ve gerekse halk arasında hayreti mûcip oldu; bu tarihe kadar hiç bir başarısı ve şöhreti olmayan ve Varvar Ali Paşa'ya esir düşmüş olan Köprülü aleyhinde her kafadan bir ses çıkıyordu.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 1. Kısım
8. ""Sultan Murad, silâhdarı olan Bosnalı Mustafa Paşa ile Revan kalesini kendisine teslim edip İstanbul'a gelen Emirgüne Han Oğlu Yusuf Paşa'nın tesirleri altında kalarak fazla içkiye ve diğer bazı sefih hayata düşmüş ve bu hal ile o kuvvetli vücudunu yıpratmıştır.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 2. Kısım
9. "Osmanlı döneminde, Sahn-ı Seman medreselerinde vakfın mecbur kılması nedeniyle, tüm müderrisler derslerine başlamadan önce Sahih-i Buhari'den bir hadis okur ve onu şerh ederlerdi."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
10. ""Osmanlılar ile İngilizler arasında ticarî ve siyasî münasebet XVI.yüzyılın ikinci yarısında ve Sokollu'nun vezir-i âzamlığı zamanında (1578 M) başlamıştır.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 2. Kısım
11. "Bosna halkının kütle halinde Müslüman oluşlarında halkın Bogomil olmasının birinci derecede tesiri vardır; çünkü İsa'yı Allah'ın kulu ve peygamber olarak tanıyan Müslümanlık, Bogomil mezhebindeki Bosnalılara yumuşak ve uygun gelmişti."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
12. "Rum imparatorluğunun büyük bir kısmına seni sahip eden Allah, İstanbul’u da sana ihsan edecektir."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
13. "İstanbul’un içinde Türk sarığını görmek Lâtin serpuşunu görmekten daha iyidir."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
14. ""Osmanlı hükümeti Karlofça muahedesiyle Ruslara terkettiği Azak kalesi Prut muahedesiyle istirdat ederek Karadeniz'de emniyetini tekrar tesis etmişti.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 1. Kısım
15. ""Eflâk ve Boğdan voyvodaları, memleket işleriyle hudutlara taallûk eden malûmatı ve Avrupa ahvaline dair aldıkları haberleri Klaraş veye Karalaş denilen ulakları ile yazılı olarak hükûmete bildirirler ve yine aynı vasıta ile hükûmetten talimat alırlardı.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım
16. ""Sadareti esnasında yağmur ve sel felâketleri ve deniz taşmasiyle kayıkların karaya atılması ve kuvvetli fırtınalar ile büyük ağaçların bile devrilmesinden dolayı Divittar Mehmed Paşa'ya Düztaban lâkabı verilmiştir.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım
17. ""Eflâk ve Boğdan voyvodalıklarının Osmanlılarca en büyük ehemmiyeti, iktisadî anbarı olan voyvodalıklardan her sene bedeli mukabilinde devlet merkezine mühim miktarda yiyecek maddeleri gelmekte idi.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım
18. ""Sultan İbrahim'in meşrebi mütelevvin, mizacı asabî, düşüncesi dar ve aceleci idi. Devlet kanun ve teamülünden ziyade kendisinin şuursuz emirlerinin derhal yapılmasını isterdi.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 1. Kısım
19. "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
20. ""Karlofça muahedesi, Osmanlıların askerî kudretinin mühim surette za'fa uğradığını meydana koymuş ve asırlarca süren düşman üzerindeki Türk kudret ve satvetini silmiştir.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 1. Kısım
21. ""Damad Ali Paşa, 1716'da Avusturya seferini açıp, Petro Varadin muharebesinde alnından kurşunla vurularak şehid düştüğünden, o tarihten sonra Şehid Ali Paşa diye anıldı.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım
22. ""[Yenişehirli Abdullah Efendi] Türkiye'de ilk matbaanın açılması hususundaki fetvası ve İbrahim Müteferrika'nın bu husustaki eserine takrizi kendisinin teceddüdü iyi kavramıs olduğunu göstermektedir.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım
23. ""Yeniçeriler Osmanlı ordusunun yaya sınıfını teşkil ederler ve harpte ordu merkezinde pâdişahın önünde bulunup harp ederlerdi; pâdişah sefere giderken hududa yaklaşınca etrafında yürüyerek gece gündüz onu muhafaza altında bulundururlardı.""
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
24. ""Yavuz şâir, filozof ve mutasavvıf bir hükümdardı. Osmanlı hükümdarları arasında ilim itibariyle en yükseği Yavuz'dur.""
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
25. ""Dünya deniz tarihinde pek meşhur olan bu Preveze Muharebesi, Akdeniz hâkimi olan Andrea Dorya'yı bu hâkimiyeti rakibi Barbaros Hayreddin Paşa'ya terke mecbur etti.""
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
26. "Orhan Gazi, İznik'de cami imaretiyle beraber bir de medrese yaptırmak suretiyle bu hususta da ilk adımı atmıştır.
Günde otuz akçe ile devrinin büyük âlim ve mütefekkirlerinden Davud-ı Kayserî müderris tayin edilmiştir."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
27. ""[Nevşehirli Damad] İbrahim Paşa İstanbul'da kitap satan esnafta (sahaflar) bulunan nâdide kitapların ucuz fiyatla ecnebiler tarafından satın alınarak Avrupa'ya gönderildiğini haber aldığında bu gibi nâdide eserlerin memleket haricine çıkmasını menetmiştir.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 1. Kısım
28. ""Sultan II.Bayezid'in oğlu âlim ve şâir bir şehzâde olan Korkud, mûsikîde de üstad imiş ve kendisi her nevi sazı çaldığı gibi gıdây-ı ruh isimli bir saz da îcat etmiştir.""
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
29. ""Osmanlı tarihini sathî okuyan ve okutanlar, üç yüz seneyi mütecaviz azametli bir devir yaşayan bi devletin XVII.asır ortalarına kadar bir bütçesi olmadığını ve ilk bütçenin Tarhoncu Ahmed Paşa zamanında tertip edilmiş olduğunu zannetmek suretiyle büyük hataya düşmüşlerdir.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 1. Kısım
30. "Ebu’l Hayr diye anılan Sultan II. Murad Osmanlı hükümdarları içinde şimdiye kadar lâyikiyle takdir edilmemiş olan yüksek şahsiyettir."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
31. "Şerefimiz ve karşı koyacak kuvvetimiz vardır; tâbi olamayız ve istiklâlsiz yaşayamayız."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
32. "Yıldırım hâlâ ağır bir harb baltası kullanmakta devam ediyordu. Aç bir kurt koyun sürüsünü nasıl darma dağın ederse düşmanı öyle dağıtıyordu. Müthiş baltasının her darbesini öyle vuruyordu ki ikinci darbeye hacet kalmıyordu."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
33. "Bizim harblerimiz sırasında gerek Venediklilerin ve gerek Rumların tahrip ve ifnası hususunda Türkiye emiri Orhan Bey’den ne kadar iyilik ve lütufkârlık gördüğümüz bize, size ve bütün Cenevizlilere aşikârdır."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
34. "XIV. Yüzyıl başlarında Anadolu'da artık bir Selçuk devleti yoktu. Bir vali kadar bile ehemmiyeti olmayan II. Gıyasüddin Mes'ud'un 1308'de ölümüyle ismen mevcut olan Selçuk devleti fiilen de sona ermişti"
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
35. "Sultan Murad, azim ve irade kudreti vakar ve ciddiyeti, din ve mezhep farkı gözetmeksizin tebaasına karşı rahim ve şefik oluşu, açık ve samimî şahsiyeti ile içte ve dışta sevgi ve saygı uyandırmış büyük bir Türk hükümdarı idi."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
36. ""Osmanlılarda her pâdişah değiştikçe ecnebi devletler, kendileriyle Osmanlı Devleti arasındaki ahidnâmeleri yenileyerek yeni hükümdarın tuğrasiyle yeni ahidnâmeler alırlardı.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 1. Kısım
37. ""II.Bayezid'in hem yay yapıcısı, hem de kemankeş (ok atıcı) olduğu bilinmekte olup kendi ismini taşıyan yaylar Topkapı Sarayı Müzesi silâh dairesinde bulunmaktadır.""
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
38. ""Damad İbrahim Paşa sadaretinde başını Batı'ya çeviren Osmanlı hükümeti, Avrupa'nın sanat ve kültüründen istifade etmek üzere kendisine küçük de olsa bir pencere açmağa muvaffak olmuştur.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım
39. "Ben bir mücahid kulumu bin böyle hisara değişmem."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
40. "Davete icabet edip uzun yollar kat’ ile memleketine girdik; fakat sen meydanda görünmüyorsun. Pâdişahların ellerindeki memleket onların nikâhlısı gibidir. Erkek ve yiğit olanlar kendisinden başkasının ona elini dokundurtmazlar; halbuki bunca gündür askerimle memleketine girip yürüyorum. Hâlâ senden bir haber yok. Seni korkutmamak için askerimden kırk bin kişiyi ayırıp Sivas’la Kayseri arasında bıraktım; hasma mürüvvet ancak bu kadar olur. Bundan sonra da saklanıp gözükmezsen erkeklik sana haramdır, miğfer yerine yaşmak ve zırh yerine çarşaf ihtiyar eyleyip serdarlık ve şahlık sevdasından vaz geçesin."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
41. "Şah İsmail bu nâmesinde “Er isen meydana gelesin, biz de intizardan kurtuluruz” demiş ve Yavuz’a bir kadın elbisesiyle yaşmak yollamıştır."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
42. "Kırım hanları Cengiz'in oğlu Cuci Han evladından olup Kiray veya Giray denilen bir aileden idiler."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
43. "Mohaç muharebesi iki saat sürmüş ve bu kısa savaş müstakil Macar krallığını oraya gömmüştür."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
44. ""Devlet teşkilâtının diğer bozuklukları gibi sikke yani paranın bozulması da III.Murad zamanında olmuştu.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 1. Kısım
45. "Harbi kazanacaklarına o kadar inanmışlardı ki, Sigismund Suriye’nin işgaliyle Kudüs’ün alınmasından bile bahsetmişti."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
46. ""Askerî ıslahata taraftar olan I.Mahmud buna dair İtalyanca bir eseri Usul-ül-hikem fî nizam-il-ümem ismiyle Türkçe'ye çevirttirmiştir.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 1. Kısım
47. ""Çar Petro'nun Prut muahedesiyle ümitsiz durumdan kurtulması Baltacı'nın para tamahiyle ve aleyhdarları tarafından uydurulan Petro'nun zevcesinin hüsnüânı tesiriyle bir daha ele geçmeyecek olan bir fırsatı kaçırması lehte ve aleyhte bir hayli söylentilere sebep olmuştur.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 1. Kısım
48. ""Fazıl Ahmed Paşa vezir-i âzam olduğu zaman yirmi yedi yaşında bulunuyordu.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 1. Kısım
49. ""Avrupa kısmında muharebe olduğu zaman Eflâk ve Boğdan voyvodalarının yaya ve atlı tüfenkendaz kuvvetler ile sefere gelmeleri kanundu. Eflâk ve Boğdan voyvodalıklarının bir tecavüze karşı müdafaası devlete aitti.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım
50. ""I.Mahmud, II.Sultan Mustafa'nın ilk oğlu olarak 3 Muharrem 1108 (2 Ağustos 1696) perşembe günü doğduğuna göre cülûsı esnasında otuz beş yaşına basmıştı.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 1. Kısım
51. "Dünya deniz tarihinde pek meşhur olan Preveze muharebesi, Akdeniz hâkimi olan Andrea Dorya'yı, bu hâkimiyeti rakibi Barbaros Hayreddin Paşa'ya terke mecbur etti."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
52. ""İkinci Osman saray ananesi hilâfına yani cariye istifraşına aykırı olarak Hoca Sadeddin Efendi'nin oğlu Şeyhülislâm Esad Efendi'nin kızı Akile Hanım'ı nikâhlamış ve kendisi tarafından Pir Üsküdarî Aziz Mahmud Hüdâyî Efendi vekil olmuştur.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 2. Kısım
53. ""Kaynarca Muahedesi'yle Rus devleti Türkiye'de istediği yerde konsoloshane açabilecekti; fakat açtıkları konsoloshaneleri Osmanlı Devleti aleyhine tahrikât yapmak istedikleri yerlerde açıyorlardı ""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 1. Kısım
54. "Sultan Selim, babasının yerine yeni hükümdar olduğu zaman yeniçerilerin ağa, kethüda, bölük ağaları ve odabaşılarını da toplayarak Yenibahçe de bir görüşme yapmış ve Osmanlı devleti için büyük ve tehlikeli bir düşman olan şah İsmail’in vaziyetini, şeyhlikten şahlığa nasıl çıktığını ve bugünkü durumu anlattıktan sonra bu hususun asla ihmal edilemeyeceğini beyan ile “Şah İsmail üzerine seferim vardır” diyerek askerden bir cevap istemiş ve maksadını üç defa tekrar ettiği halde bir ses çıkmamıştı. Fakat son tekrarında Abdullah adında dokuz akçe yevmiyeli bir oda kethüdası birkaç adım ilerleyerek padişaha duadan sonra: “bizim arzumuz da aynıdır, ferman padişahımızındır” deyince padişah pek memnun olmuş ve kendisine derhal Selanik Beyliği‘ni verip vezirlere de bu parasız adama yardım etmelerini emreylemişti."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
55. "1203 senesinde İstanbul'un Latinler tarafından zaptedilerek bir Latin İmparatorluğu kurulduğu sırada İmparator ailesi ile Rumların diğer ileri gelen büyük ailelerinden bir kısmı da kaçmışlardı. Bunlardan Kommen ailesi Trabzon'a giderek orada Trabzon Rum İmparatorluğu'nu vücuda getirmişlerdi.
Trabzon Imparatorluğu'nu kuran Aleksi Komnen olup bunu 1204 senesinde tesis etmişti."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
56. "Sultan Ali Raca'nın yerine hükümdar olan kız kardeşi Bibi Sultan tarafından yine Mısır yoluyla gönderilen 1780 tarihli nâmede, kendilerinin ingiliz ve Portekizliler tarafından tazyik edildiği beyan olunarak yardım istenmişti. Hükûmet, mesafenin uzaklığı sebebiyle yardım edemiyeceğini fakat kendilerine taarruz edilmemesi için İngiltere hükümetine vesayada bulunacağım yazmak suretiyle sudan bir cevab vermiş ve Cevdet tarihi nin yazdığı üzere, koyun kurda emanet edilmiştir."
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım
57. ""Bütün İslâm âleminde yazıyı en güzel yazan ve işleyen ve ona bir tavr-ı mahsus vererek muhtelif mektepler halinde onu kemale eriştiren Osmanlı Türkleridir.""
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
58. ""[Kuyucu] Murad Paşa, yalnız Celâlîleri değil onlarla uzaktan ve yakından temasları olan, onlara yataklık edenleri hattâ aralarında bulunan çocukları bile sonradan şakavete sülûk eder diye öldürtmüştür.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 1. Kısım
59. "Muharebede büyük gayret gösteren ve her tarafa yetişen şehzade Bayezid’de ganimetten büyük hisse aldı ve kendisine Yıldırım ünvanı verildi."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
60. "Gidiniz süratle İstanbul üzerine geleceğimi İmparatora söyleyiniz."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
61. "Osmanlılar yeni zaman içinde milliyetlerini tesis ederlen dini hürriyet umdesini temel taşı olmak üzere vazetmiş ilk millettir."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
62. "Osmanlı istilâsının en bâriz vasfı; gelişigüzel sergüzeşt ve çapul şeklinde değil, bir program altında şuurlu bir yerleşme halinde tecelli etmiş olmasındandır."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
63. "Kosova Muharebesi 8 saat sürmüştür; Sultan Murat harp sahasından ayrılıp otağına gelmeden zafer sevinci dolayısıyla şükrane olarak harp sahasını gezdiği sırada Miloş Obiliç adında yaralı bir Sırp asilzadesi tarafından hançerlendi."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
64. "Ertuğrul Bey’in babasının şimdiye kadar tarihlerimizin kaydettikleri gibi Süleymanşah olduğu şüpheli olup yeni araştırmalar neticesinde bunun Gündüzalp olması ihtimal dahilinde görülüyor."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
65. "Kendisi bilgili, birkaç lisana vâkıf ve aynı zamanda şairdi. Serbest fikirli olup taassubu yoktu; âlimleri davet ederek ilmî mübahaseler yaptırırdı."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
66. "Yuvarlak ağaçlardan kızaklar yapıldı; gemilerin kızaklar üzerinden kayması için Cenevizliler'den alınan zeytin yağı, sade yağı ve domuz yağı ile bu kızaklar iyice yağlandı. Bu işler yapılırken Cenevizlilere bu hazırlığı duyurmamak için tedbir alındı.
Nihayet Çiftesütun altındaki cihetten yani Tophane'den itibaren donanmadan ayrılan altmış yedi veya yetmiş iki gemi bir gece içinde Kasımpaşa'ya indirildi.
Gemilerin bir gecede Haliç'e indirilmesi düşmanı hayrette bıraktı ve şaşkınlık verdi."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
67. "Dukas'ın söylediğine göre padişah:
"Buradan gitmekliğim kabil değildir; ya ben şehri zabtederim, yahut şehir beni ölü veya diri olarak zabt eder...""
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
68. ""Fatih'in ölümü ancak onbir gün askerden saklanabilmiştir. Fatih'in ölümünün saklanması ve heyecanlı durum nedeniyle cesedin ihmal edilerek kokduğu ve İstanbul muhafızı İshak Paşa'nın emriyle üzerine mum yakılarak cesedin tahnit edildiğine dair mühim bir vesika görülmektedir.""
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
69. ""On üç ay Türklerin elinde bulunan Otranto 10 Eylül 1481'de düştü ve diğer kalelerde olduğu gibi bütün muhafızları öldürüldü. İtalya fütuhatının akim kalmasında Cem hâdisesinin de tesiri vardır.""
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
70. ""Osmanlı nüfuzu altında bulunan Kırım hanları içişlerinde müstakil olup hutbelerde Osmanlı hükümdarından sonra hanların adları zikredilir ve namlarına para basılırdı.""
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
71. ""Sultan [IV.] Murad fevkalâde kuvvetli olduğu gibi silâh kullanmakta da mâhirdi. Bazularının kuvveti sayesinde silâhdarlığında bulunmuş olan Musa Paşa'yı -ki cüsseli idi- kuşağından tutup kaldırarak Has odayı dolaştıktan sonra getirip yine aldığı yere bırakmıştı.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 2. Kısım
72. "Osmanlı nüfuzu altında bulunan Kırım hanları içişlerinde müstakil olup hutbelerde Osmanlı hükümdarından sonra hanların adları zikredilir ve namlarına para basılırdı."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
73. "Osmanlı donanması, Kemal Reis denilen meşhur Türk korsanının devlet hizmetine alınmasıyla yeni bir devreye girmiş ve bu değerli denizcinin tecrübelerinden çok istifade edilmiştir."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
74. "Sultan Süleyman, son seferine giderken Edirnekapısı'ndan çıkacağı sırada bir pir yol kenarında dua edip "Padişahım biz senden razı idik, Hak teâlâ senden razı ola demiş" padişah bu sözden seferde öleceğini anlamıştı."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
75. ""XII.Şarl Türkiye'de beş sene üç ay kalmıştır. (...) 30 Ekim 1718'de Danimarkalıların elinde bulunan Fredrikskall kalesini muhasara ettiği sırada şakağından yediği bir kurşunla 36 yaşında ölmüştür.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 1. Kısım
76. ""Patrona İsyanı neticesinde III.Ahmed'in saltanattan çekilmesi üzerine II.Mustafa'nın büyük oğlu I.Mahmud otuz beş yaşında hükümdar olmuştu (1143 H/1730 M).""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 1. Kısım
77. ""III.Sultan Ahmed, birisini Yeni Saray (Topkapı Sarayı)'da Enderunlular için ve diğeri Valide Camii (Yeni Cami) muvakkithanesi karşısında halk için kütüphane tesis etmiştir.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 1. Kısım
78. ""İstanbul'daki daimî Venedik elçilerinin muayyen müddetleri üç sene idi; bu müddeti dolduran elçi memleketine dönerek yerine yenisi gelirdi.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım
79. ""[III.Osman] çıkık karınlı, çok şişman olup tenasübten mahrum bir vücudu vardı; tebdil gezerken çarşıda satılan gözleme, kebab, leblebi, muhallebi gibi şeyleri satın alır ve açıkta yerdi.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 1. Kısım
80. ""Eyaletler evvelce beylerbeyilere verilirken sonradan vezir adedinin artmasına mebni buralara yavaş yavaş vezirler de tayin edilmişlerdi.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 2. Kısım
81. ""Bazı hâdiseler istisna edilecek olursa yeniçeri ocağının asıl bozulmağa başlaması III.Murad zamanından îtibaren olup bundan sonra muhtelif vesilelerle bu bozukluk genişlemek suretiyle ve fasılalarla bir asır boyunca devam edip gitmiştir.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 2. Kısım
82. "Sultan Süleyman, meydana çıkmamalarından dolayı Şarlken ile kardeşi Ferdinand’a ağır nağmeler yolladı"
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
83. ""Osmanlı nüfuzu altında bulunan Kırım hanları içişlerinde müstakil olup hutbelerde Osmanlı hükümdarından sonra hanların adları zikredilir ve namlarına para basılırdı.""
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
84. ""Sultan [IV.] Murad fevkalâde kuvvetli olduğu gibi silâh kullanmakta da mâhirdi. Bazularının kuvveti sayesinde silâhdarlığında bulunmuş olan Musa Paşa'yı -ki cüsseli idi- kuşağından tutup kaldırarak Has odayı dolaştıktan sonra getirip yine aldığı yere bırakmıştı.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 2. Kısım
85. "Osmanlı nüfuzu altında bulunan Kırım hanları içişlerinde müstakil olup hutbelerde Osmanlı hükümdarından sonra hanların adları zikredilir ve namlarına para basılırdı."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
86. "Osmanlı donanması, Kemal Reis denilen meşhur Türk korsanının devlet hizmetine alınmasıyla yeni bir devreye girmiş ve bu değerli denizcinin tecrübelerinden çok istifade edilmiştir."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
87. ""Yirmi bir sene padişahlık etmiş olan III.Murad, sarayında kapalı bir hayat geçirmiş, ilk zamanlarında cuma namazlarına çıkarken sonra onu da terk ederek sarayda namaz kılmağı âdet etmişti.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 1. Kısım
88. ""Viyana bozgunu, Avrupa'nın göbeğine kadar girmiş olan Türk ordularının son seferidir. Bu dönüş, Kanuni Sultan Süleyman zamanından sonra tevakkuf devresi geçiren Osmanlı ordularının Avrupa'yı telâş ve heyecana düşüren istilâlarının sonu olmuştur.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 1. Kısım
89. ""Yavuz Sultan Selim zamanında devlet merkezinde kurulan Haliç tersanesi Osmanlı İmparatorluğu'nun sonuna kadar devam etti ve Gelibolu'daki büyük tersane ikinci dereceye inmekle beraber XVI.asır sonlarına kadar önemini kaybetmedi.""
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
90. "Imparator XI. Konstantin pek çok müşkilata ve yapılan ihanetlere rağmen büyük bir azimle şehri müdaafa etmiş, kendisine deniz yoluyla kaçması teklif edildiği halde bunu red ederek askerinin başında ve memleketinin müdafası uğrunda can vermiştir."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
91. ""Şehid Ali Paşa, ilim ve fazilet sahibi olduğundan ilmiyye yani müderris ve medrese işlerini de gözden uzak tutmamış ve zencilerin hadım edilmesi hakkında Mısır valisine ferman göndererek bu gayri insanî hali önlemek istemiş ise de kendisinden sonra bu cinayet devam etmiştir.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 1. Kısım
92. ""1774'deki Kaynarca Muahedesi'yle Ruslar Boğdan ve Eflak'ın iç işlerine müdahale eylemek suretiyle bir takım menfaatler elde edip aynı zamanda Eflâk ve Boğdan halkına da imtiyazlar ve mühim kazançlar sağladılar.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım
93. ""Sultan [I.] Mahmud teceddüde meyyaldi; mûzikide üstad olup besteleri vardır. (...) Hatta yetiştirdiği cariyeleri arasında da bestekârlar gelmiştir.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 1. Kısım
94. "Sana emrettiklerimi yapmak istemezsen, şehrin kapılarını kapat ve orada hükümdarlığını yap, şehrin dışı tamamen benim olacaktır."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
95. "Seninle ne zamandan beri muharebe etmek isterdim. Şimdi bunu fiile çıkarmağa azmettim; sen gelmezsen ben gelirim."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
96. "Gidiniz imparatora deyiniz ki şimdiki pâdişah eski pâdişahların aynı değildir. Onların yapmadıkları şeyleri bu kolayca yapabilecektir. Onların istemedikleri şeyleri bu istiyor ve yapacaktır."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
97. "Osman Bey icazkâr bir şahsiyetti; öyle bir şahsiyet ki kabiliyetleri itibariyle kendisiyle rekabet edecek olanlar veya ona faik bulunanlar bile maiyyetinde seve seve hizmet ederlerdi."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
98. "Osmanlı Devleti'ni kurmuş olan ailenin, tarihi kayıtlarla etnik incelemelere ve geleneklere ve mevcut damgalarına göre Oğuzların sağ kolu olan Günhan kolunun Kayı boyundan oldukları tahakkuk etmiştir."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
99. ""Evliya Çelebi'nin validesi, Melek Ahmed Paşa'nın süt kardeşi imiş, bundan dolayı Evliya Çelebi seyahatnamesinde senelerce hizmetinde bulunmuş olduğu Melek Ahmed Paşa'dan çok bahseder.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 2. Kısım
100. "Yeniçeri ocağı kendisini, Babailer'den Hacı Bektaş-ı Veli'ye mensup sayarak onu, ocağın piri olarak tanımıştı. Buna sebep ocağın teessüsünde Alperenlerin, Babailerin müessir olmasıdır."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
101. "II.Vladislav'ın yerine 1456'da Eflâk Beyi olan Vlad Tepeş Osmanlı tarihinde Kazıklı Voyvoda denilen şahıs olup yukarıda adı geçen Vlad Drakul'un (Şeytan Vlad) oğlu ve Mirça'nın torunudur."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
102. "I. Ahmed'in de genç yaşında ölümü saltanat için yetişkin evlâd bırakmasına mani olmuş ve o tarihe kadar gelen teamülün hilâfına olarak yirmi altı yaşında bulunup dimağen hasta olan biraderi I. Mustafa hükümdar ilân edilmişti."
- Büyük Osmanlı Tarihi (6 Cilt Takım)
103. "Fatih Sultan Mehmed 1481 tarihine kadar 30 sene padişahlık etmiş bizzat 25 seferde bulunmuştur. Yıl oldu ki sefere gitti, sefer oldu ki iki üç seferi bir yılda yaptı. Mevcud Osmanlı mülküne 18 iklim kattı. Anadolu’da da bir Hristiyan devleti bırakmadı. Bosna’da dahil olmak üzere Balkanları tamamen ele geçirdi. 21 yaşında İstanbul Fatihi olan Sultan Mehmed azim ve irade sahibi, temkinli ve verdiği kararı mutlak surette tatbik eden bir şahsiyetti. Devlet idaresinde sertti. Bir senede birkaç fütühata birden nail olurdu. Harpte cesurdu; icabında ve bir tehlike vukuunda mağlubiyeti önlemek için ileri atılır, askeri teçci ederdi. Yerinde soğukkanlılığını ve itidalini
muhafaza etmesini bilirdi. Kendisi bilgili, birkaç lisana vakıf ve aynı zamanda şairdi. Serbest fikirli olup taassubu yoktu; âlimleri davet ederek ilmi mübahaseler yaptırırdı."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
104. "Timur ile muharebenin kaçınılmaz bir hâl alarak Timur'un Osmanlı hududunu geçmesi üzerine Veziriâzam Ali Paşa bir harp meclisinde derhal harbe girişilmeyerek düşmanın içeriye çekilmesini bir müddet dolaştırılıp iaşe cihetinden sıkıntıya sokulmasını ve bundan sonra harekete geçilmesini tavsiye etmişti."
- Çandarlı Vezir Ailesi
105. "Osmanlılar Istanbul'u alır almaz Ortodoks kilisesini muhafaza etmek suretiyle mutaassıp Rum halkını memnun ederek onları Katolik olmaktan kurtarmışlardır."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
106. ""En buhranlı ve tehlikeli zamanlarda dahi devlet işlerini ihmal ederek av peşinde koşan ve Avusturya cephesinden felâketli haberler gelmesine rağmen bu îtiyadından vazgeçmeyen Dördüncü Mehmed'e bu ibtilâsından dolayı Avcı lakabı verilmiştir.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 2. Kısım
107. "Cem'in diğer oğlu Murad, Mısır'da ailesinden ayrılarak Rodos'a gelmiş ve orada kalarak Katolik olmuştur."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
108. "Gedik Ahmed Paşa iyi bir asker, cesur ve tedbirli bir kumandan olup en mühim işleri başarmıştı. Karaman ilinin tamamen işgali, Alâiye beyliğinin alınması, Kuzey Karadeniz fütühatı, İtalya seferi ve Otranto’nun zaptı hep onun eseridir. Tarihi tetkiklere göre mağrur, dik başlı, açık sözlü bir devlet adamı ve mahir bir kumandandı"
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
109. ""[Müftizâde Ahmed Efendi] 1787'de Rusya'ya sefer açılması hususunda veziriâzam Yusuf Paşa ile birlikte I.Abdülhamid üzerinde tesir yaparak onu arzu etmediği harbe sürüklemişlerdir.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım
110. ""Sultan İbrahim, Osmanlı hânedanından hayatta kalmış tek şehzâde idi. Sultan Murad'ın, Ahmed ve Süleyman, Alâüddin, Mehmed isimlerinde dört oğlu olduysa da hepsi de küçük yaşta ölmüştü.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 1. Kısım
111. ""Cem'in ölümü hakkında muhtelif tefsirler varsa da bunlardan kabule şayan olanı Fransa kralına teslim edilmeden evvel Papa Aleksandr Borjiya tarafından zehirlettirilmiş olmasıdır. Esaret hayatı onüç sene sürmüştür.""
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
112. ""Ordusu üzerinde hiçbir Osmanlı hükümdarı Sultan Süleyman kadar sevgi ve saygı uyandırmamıştır.""
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
113. ""Mohaç Muharebesi iki saat sürmüş ve bu kısa savaş müstakil Macar krallığını oraya gömmüştür.""
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
114. ""Elli dört yaşında Türkiye'ye gelen Kont Bonneval'in ilk fikri Hıristiyan dininde olarak Osmanlı ordusunda hizmet etmek iken gerek Fransa ve gerek Avusturya hükümetlerinin tesiriyle kendisine ehemmiyet verilmediğinden dolayı mecbûren İslâmiyeti kabul ile Ahmed ismini almış ve bu suretle Osmanlı camiası içine girmiştir.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 1. Kısım
115. ""Baltacı Mehmed Paşa'nın Rusları kuşatıp açlıkla teslime mecbur etmemesi kendi ictihadına ve mesuliyetine bağlı olup fakat sulh işini pek gevşek tutup hiç olmazsa Çar ordusunun silâhlarını olsun almayarak basit bir sulh akdetmesi dolayısiyle tarihçe mesuldür.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 1. Kısım
116. ""Ruslar Çeşme harbinden sonra Osmanlı sahillerini abluka ettiklerini ilân ettilerse de mevcut donanmalariyle bunun temini mümkün olmamakla beraber Ege sahillerinde ticarî faaliyete kısmen halel verdiler.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 1. Kısım
117. ""Navarin muharebesinde Türkler altı, yedi bin Avusturyalılar da üç bin kadar telef vermişlerdir. Osmanlı ordusu 114 top, 150 sancak, beş tuğ kaybetmiştir.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 1. Kısım
118. ""Şehid Ali Paşa, ilim ve fazilet sahibi olduğundan ilmiyye yani müderris ve medrese işlerini de gözden uzak tutmamış ve zencilerin hadım edilmesi hakkında Mısır valisine ferman göndererek bu gayri insanî hali önlemek istemiş ise de kendisinden sonra bu cinayet devam etmiştir.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 1. Kısım
119. ""1774'deki Kaynarca Muahedesi'yle Ruslar Boğdan ve Eflak'ın iç işlerine müdahale eylemek suretiyle bir takım menfaatler elde edip aynı zamanda Eflâk ve Boğdan halkına da imtiyazlar ve mühim kazançlar sağladılar.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım
120. "Cem'in diğer oğlu Murad, Mısır'da ailesinden ayrılarak Rodos'a gelmiş ve orada kalarak Katolik olmuştur."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
121. "On beş bin kişilik bir kuvvetle Türklere galebe edeceğini söyleyen Hunyadi'ye karşı Vlad, Osmanlı padişahlarının ava çıktıkları zaman bundan fazla maiyetleri bulunduğunu söylemiştir."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
122. "Türklerle aynı kökten olup Islâv kültürünü kabul etmiş olan Bulgarlar beşinci asırda Ural havzasından Tuna kenarına gelerek bir devlet kurmuşlar ve Asparuh adındaki kral zamanında Mizya'ya kadar hudutlarını genişletmişler ve İslavlaşarak hıristiyanlığı kabul etmişlerdi."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
123. ""Osmanlılar yeni zaman içinde milletlerini tesis ederken dinî hürriyet umdesini temel taşı olmak üzere vazetmiş ilk kitledir; arkası kesilmiyen yahudi ta'zibatı ve engizisyona resmen muavenet mesuliyeti lekesini taşıyan asırlar esnasında hristiyan ve müslümanlar, Osmanlıların idaresi altında ahenk ve vifak içerisinde yaşıyorlardı...""
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
124. ""Osmanlı Devleti'ni kurmuş olan ailenin, tarihî kayıtlarla etnik incelemelere ve geleneklere ve mevcut damgalarına göre Oğuzların sağ kolu olan Günhan kolunun Kayı boyundan oldukları tahakkuk etmiştir.""
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
125. "Selanik babamdan kalma mülkümdür. Büyük babam Bayezid bâzusunun kuvvetiyle burasını rumlardan aldı, eğer oranın idaresi Rumların elinde bulunsa idi bunlara haksızlık ettiğimi belki iddia edebilirlerdi. Siz ise İtalya’dan gelen Lâtinlersiniz, buralara sokulmanıza sebep be? Arzunuzla oradan çekiliniz yoksa hemen geliyorum."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
126. "Balkanların Osmanlılara karşı olan rabıtası o kadar kuvvetli olmuştur ki daha sonraki Timur hadisesi dolayısıyla Anadolu karıştığı halde Balkanlarda Türkler aleyhine hemen hemen bir hareket ve isyan olmamıştı."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
127. "Merhamet sahibi olan Türk, harpte mecburiyet altında insan öldürür."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
128. ""[Kuyucu] Murad Paşa, yaşça doksanı bulmuş olup Celâlî takibi esnasında at üzerinde uzun müddet duramadığı için kendisini bağlattırırdı.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 2. Kısım
129. ""Osmanlı Devleti'nde esas itibariyle paraya ait enderun ve bîrun olarak iki hazine vardı; bundan başka kısa bir zaman için on altıncı yüzyıl ortalarında bir de Yedikule hazinesi ihdas edilmişti.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 2. Kısım
130. "Kervansaraylara konuk olanlar hangi din ve mezhebe mensup olurlarsa olsunlar üç gün yiyip, içip yatarlar ve para vermezlerdi."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
131. "Padişah genç olup henüz kırk dört veya kırk beş yaşlarında bulunuyorsa da ifrat derecede av merakı sebebiyle Edirne taraflarından ve İstranca ormanlarından ayrılmıyor, ordularının başında bulunmuyordu."
- Büyük Osmanlı Tarihi (6 Cilt Takım)
132. "Bayezid, babasının yanına davet edildiği zaman diğer şehzade Yakup Çelebi bozulmuş olan düşmanı takip etmekte olup babasının yaralanarak ölümünden haberi yoktu. Kendisine baban çağırıyor diye haber gönderdiler ve gelir gelmez saltanat iddiasına kalkmasın diye devlet erkanının kararı ile boğduruldu ve onun cesedi babasının tabutiyle Bursa’ya gönderildi."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
133. ""Fatih Sultan Mehmed'in kanunnâmesinde şeyhulislâm denilen zatın ulemanın reisi olduğu beyan edilmiştir. Bunlar kendileri yalnız dinî meseleler hakkında sorulan suale fetva ismiyle cevap verirlerdi.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 2. Kısım
134. "Memlûk hükümdarı, Endülüs Müslümanlarına yapılan mezalimi önlemek için Papa'yı ve Ferdinand Katolik'i tehdit ederek eğer Ispanyollar Gırnata Islâmlarından el çekmezlerse bütün Filistin Hıristiyanlarını Kamame kilisesinde kestireceğini ve Hristiyanlara Suriye ve Kudüs kapılarını kapayacağını söyledi."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
135. "Sultan Selim, kendisini Rodos zaptına teşvik eden vezirlerine “Ne kadar barutunuz var? ve Rodos’un zaptı için ne kadar müddet lazımdır?” diye sormuş onlar da dört aylık barut var demişler. Canı sıkılmış. “Ceddim Sultan Mehmed zamanında Rodos’un alınamamasının mahcubiyeti hala devam edip dururken siz bu mahcubiyeti iki kat mı yapmak istiyorsunuz? Dört aylık barut hiç yeter mi? Benim de beraber bulunmamı arzu etmektesiniz: giderim; fakat eli boş dönersem birinizi sağ bırakmam. Oranın zaptı için dört aylık barutla değil iki mislini sarf etmekle muvaffak olunursa ne mutlu!” dedikten sonra “Bize sefer yok meğer sefer-i ahiret sözleriyle ölümünün yaklaştığını söylemiştir. Şam’da iken Muhyiddin-i Arabi türbedarı istihraçla çok yaşamayacağını söylemiş olduğundan o tabire göre öleceğini ima ediyordu"
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
136. "Cem Sultan, Papa’nın din değiştirme teklifine karşı ne Osmanlı padişahlığı ve ne de dünya saltanatı için dinini terk edemeyeceğini katî bir dille Papa’ya söylemiştir."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
137. ""Bıyıklı Ali Paşa'nın sadareti altmış üç gün sürdü. (...) Yalan söylemesi, irtikâp ve irtişaya kalkışması sebebiyle birden bire azil ve kapı arasına (sarayın orta kapısına) hapsedilerek derhal katledildi (25 Ekim 1755). Katlinden iki saat sonra Sultan Osman acele edip öldürdüğüne pişman olmuştur.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım
138. ""Feyzullah Efendi'nin tahakkümünden kurtulmak isteyen Rami Mehmed Paşa, onu bertaraf etmek isteyerek, İstanbul'da cebecileri tahrik ettirdi ve neticede meşhur Birinci Edirne Vakası meydana geldi (1703).""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım
139. ""Kırım hanlarının Osmanlı teşrifatında dereceleri (XVII.yüzyıl başlarında) Rumeli Beylerbeyi derecesinde sayılmış ve kendilerine iki tuğ ve iki sancak verilip yedi kat mehterhâneleri olmasına müsaade edilmiştir.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 2. Kısım
140. "Nevşehirli İbrahim Paşa tabiatı îtibariyle harpten, mücadeleden nefret eden , memleketi sulh ve sukûn içinde inkişaf ettirmeği isteyen ve aynı zamanda zevk ve sefaya düşkün ince mizaçlı bir şahsiyetti."
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 1. Kısım
141. ""Cem Sultan, Fransa'ya nakledildikten sonra Macaristan yoluyla Rumeli'ye geçirilmek vâdiyle avutulup atuz kadar maiyyeti ve Rodos'tan satın aldığı Türk esirleriyle beraber Fransa'ya yollandı (17 Receb 887: 1 Eylül 1482). Cem Sultan Rodos'ta beş hafta kadar kalmıştı.""
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
142. ""Eyâletlerin vezirlere (üç tuğlu paşalara) verilmesi sebebiyle Osmanlı vezirleri dâhil ve hâriç veziri olarak ikiye ayrılmıştır, bunlardan iç vezirler kubbe altındaki müşavir yani sandalyasız vezirler olup dış vezirler de eyâletlerdeki vali vezirlerdi.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 2. Kısım
143. ""III.Mehmed'in ölümüne kadar Venediklilerle olan münasebet hep dostça cereyan etmiş ve tabiî olarak bunda pâdişahın validesi olan Safiye Sultan'ın baş rolü olmuştur.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 2. Kısım
144. ""Osmanlılar ile İngilizler arasında ilk temas 1396 senesinde Macar kralı Sigismund'un kumandası altında toplanan haçlı kuvvetleri arasında bulunan İngiliz kuvvetleriyle başlar.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 2. Kısım
145. ""Osman Gazî etrafına bir ırk toplamış, Orhan bir devlet yaratmış fakat İmparatorluğu Sultan Murad Hüdavendigâr kurmuştur.""
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
146. ""Ahîlerin nüfuzundan istifade eden Osman Gazi, plânlı ve programlı faaliyetiyle hududunu genişletmiş, yaşadığı müddetçe Anadolu Selçuklulariyle İlhanlılara tabi bir uç beyi olarak kalmıştır.""
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
147. ""[II.Selim] Bir gün sarayda yaptırmış olduğu hamamı gezdiği sırada ayağı kayarak düşüp hastalanmış ve bir müddet sonra da bu yüzden vefat etmiştir (18 Şaban 982/Aralık 1574).""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 1. Kısım
148. "Jan Hunyad, Türk kuvvetlerinin dağınıklığından istifade ile Osmanlı karargâhına kadar hücumu ilerletmişti; bu tehlike karşısında vezirlerden biri sultanın karargâhı terketmesini teklif etti ise de Sultan Mehmed "Düşmandan yüz döndürmek sıngın nişanıdır" yani bozgunculuk alâmetidir diyerek bu teklifi reddetmiş ve kendisine hucüm eden üç düşmanı bizzat kendi eliyle öldürmüştür."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
149. ""Fatih Sultan Mehmed'in kanunnâmesinde şeyhulislâm denilen zatın ulemanın reisi olduğu beyan edilmiştir. Bunlar kendileri yalnız dinî meseleler hakkında sorulan suale fetva ismiyle cevap verirlerdi.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 2. Kısım
150. "Memlûk hükümdarı, Endülüs Müslümanlarına yapılan mezalimi önlemek için Papa'yı ve Ferdinand Katolik'i tehdit ederek eğer Ispanyollar Gırnata Islâmlarından el çekmezlerse bütün Filistin Hıristiyanlarını Kamame kilisesinde kestireceğini ve Hristiyanlara Suriye ve Kudüs kapılarını kapayacağını söyledi."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
151. ""En yüksek beylerbeyilik Rumeli ve sonra Anadolu beylerbeyliği idi; Rumeli beylerbeyisi terfi ederse küçük vezir yani divan-ı hümâyunda sonuncu vezir olurdu; Anadolu beylerbeyisi terfi ederse Rumeli beylerbeyisi olurdu.""
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
152. ""Acemi ocağı devşirmeleri Hristiyanlardan alınırken müstesna olarak Bosna'nın zaptından sonra İslâmiyet'i kabul etmiş olan Patoren denilen Müslümanların çocuklarından da alındı ki Osmanlı vesikalarında bunlara Potur oğulları denilmektedir.""
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
153. ""Fâtih'in sarayında biri Lâtince diğeri Yunanca bilen iki kâtip bulunuyor ve bunlar Pâdişaha eski çağlar tarihini öğretiyorlardı.""
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
154. "Halis Türk olan Safevi ailesi, siyasetlerine alet olmak üzere yayınladıkları silsilenamelerine göre kendilerini Sadat-ı Hüseyniyye’den (İmam Hüseyin b. Ali evladlarından) göstermişlerdir."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
155. "İsveç'in Rus donanmasını Akdeniz'e çıkarmamakvhususunda Osmanlı devletine hizmeti büyük ise de hükümet, ordularına bile para tedarikinden aciz olduğundan mukavele mücibince Isveç'e vermesi lâzım gelen taksiti ödeyememekte idi."
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 1. Kısım
156. "Sultan Selim'in muntazam casus teşkilatı vardı, bu sayede gerek memleket dışında ve gerek içeriden malumat alırdı; pek mühim İşlerde bizzat tahkikat yapardı; hudutlardan uygunsuz haberler aldığı vakit "Siz işlere bakmıyorsunuz" diye vezir-i âzamları hem döver hem de hapsettirirdi."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
157. ""Osmanlılarda hükümdarlığa kimin geleceğine dair bir saltanat konunu yoktu ve hükümdarlar bir isyan hâdisesinin önüne geçmek için kardeşlerini öldürürlerdi.""
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
158. ""Osmanlı İmparatorluğu'nun Kuzey hududunda bulunan Lehistan krallığı ve Rus çarlığı her sene kendilerine gönderilen liste mucibince Kırım hanlarına tiş (Tiyiş) adiyle vergi vermekte idiler.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 2. Kısım
159. ""Yavuz'un hususî meclislerinde ilmî, edebî mübahaseler olur ve değerli âlim ve şâirler bu meclise iştirak ederlerdi. Yavuz müsait zamanlarını mütalâa ile geçirirdi; mütalâalarını gözlükle yapardı.""
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
160. ""... taş yürekli cellâd Kara Ali bile kaçmış, bir tarafa sinmişti. Vezir-i âzam Sofu Mehmed Paşa, Kara Ali'yi saklandığı yerden çıkararak döve döve Sultan İbrahim'i boğmağa götürdü.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 1. Kısım
161. "Kâfirler dahi gördüler Türkün pusuda halkı var; Türk imiş deyüp hemen domuz gibi ürküp karga şâhinden kaçar gibi hezimete yüz tuttular."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
162. "Timur’un sademesiyle Osmanlı Devleti Anadolu’da parçalandığı halde Rumeli’de dimdik durmuştur."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
163. "Cem Sultan, Papa'nın, din değiştirme teklifine karşılık ne Osmanlı padişahlığı ve ne de dünya saltanatı için dinini terk edemeyeceğini katî bir dille belirtti."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
164. ""II.Osman vak'ası, I.Mustafa'nın cülûsundan hal'ine kadar geçen hâdiseler, Sultan İbrahim'in son senesi ile oğlu Avcı Sultan Mehmed'in ilk sekiz senesi içindeki dahilî vak'alarda hep yeniçeri ocağının kazan kaldırdığı görülür.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 2. Kısım
165. ""Tetkik edilen olaylara, gerek Türk ve gerek ecnebi kaynaklara göre Kara Mustafa Paşa otorite sahibi olup sevk ve idare kabiliyeti ile bozgunluğu durdurup felâketi önleyecek kudrette idi.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 2. Kısım
166. ""[I.Mahmud] Nur-ı Osmaniye Camii'ni yaptırıp henüz ikmal edilmeden vefat ettiğinden kardeşi III.Osman onu ikmal ile 'henüz namaz kılınmayan mescid emlâh hükmündedir' diye kabullenip kandi adına olarak Nur-ı Osmanî demiştir.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 1. Kısım
167. ""III.Ahmed ince ruhlu, hassas, açık fikirli, tenperver, zevk-u safaya düşkündü. Nefis sanatlardan olan yazıda fevkalâde muvaffak olan III.Ahmed'in Necib mahlasiyle bazı manzumeleri vardır.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 1. Kısım
168. ""Sultan Bayezid, Cem'in ölümünü duyunca, Osmanlı ülkesinde Cem için gâib cenaze nazı kıldırmış, üç gün matem tutturmuş ve yüz bin akçe sadaka tavzi ettirmiştir.""
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
169. "Sultan 2. Mehmed İstanbul’u fethedip 1100 yıllık Şarkî Roma İmparatorluğu’nu ortadan kaldırarak bihakkın Fatih ünvanını aldığı gibi yüksek kabiliyet ve dehasıyla dost ve düşmana kudretini teslim ettirmiş büyük bir devlet reisi idi"
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
170. ""Dördüncü Mehmed'in resme merakı dolayısıyle Osmanlı sarayında Fajiyo adında bir ecnebi ressam da görülmektedir.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 2. Kısım
171. "Fatih'in ölümü ancak 11 gün askerden saklanabilmiştir. Fatih'in ölümünün saklanması ve heyecanlı durum nedeniyle cesedin ihmal edilerek koktuğu ve Istanbul muhafızı Ishak Paşa'nın emriyle üzerine mum yakılarak cesedin tahnit edildiğine dair mühim bir vesika görülmektedir."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
172. "Benüm ekmeğimi tahvif idenler
Beni koyub Selim Şah’a gidenler
Hakikat rahına doğru varanlar
Görün beyler bana nitti Selim Şah"
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
173. ""Biz sizden bir krallık yer alarak kolunuzu kestik; siz ise donanmamızı mağlup etmekle sakalımızı tıraş etmiş oldunuz; kesilmiş kol yerine gelmez, lâkin tıraş edilmiş sakal daha gür olarak çıkar.""
- Büyük Osmanlı Tarihi (6 Cilt Takım)
174. "Sultan Murad kayıkla gelip Sultan Bayezid köşkünde vezir-i âzam ile ilk görüşmede Sokullu'nun elini öpmek istemiş, fakat Sokullu, pâdişahın ayağına kapanarak eteğini öpmüştür."
- Büyük Osmanlı Tarihi (6 Cilt Takım)
175. ""İstanbul'da ilk hendeshane I.Mahmud zamanında (1734) Humbaracıbaşı Ahmed Paşa'nın Üsküdar'da Toptaşı'nda açtığı humbaracı ocağı ile beraber açılmış ve bir müddet devam ettikten sonra bir isyan korkusiyle kapatılarak otuz sene sonra yeniden bir hareket başlamıştır.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım
176. ""XVIII.asırdaki Osmanlı pâdişahlarından II.Mustafa ile kardeşi III.Ahmed güzel yazı yazan hattatlardan olup bilhassa III.Ahmed daha mahirdi.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım
177. ""Sultan III.Mustafa ifrat derecede astronomi ve astrolojiye düşkün olduğundan, Fransa'dan astronomiye dair bazı kitaplar istemiş ve kendisine XVIII.asrın meşhur âlimlerinden Lalande'ın eseriyle diğer bazı eserler gönderilmişti.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım
178. "Hatta padişahı esir veya öldürmeğe yemin eden Markzali ismindeki birinin kumandasındaki fedai müfreze tarafından padişahın üzerine ok yağdırıldığı, hatta zırhına birkaç isabet olduğu halde Sultan Süleyman yerinden kımıldamıyordu"
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
179. ""Cezayir'den evvel Tunus'ta tatbik edilerek iyi bir netice vermiş olan Dayı idaresinin Cezayir'de de tatbiki denizcilerin galebesiyle mümkün olmuş ve 1681 M.den itibaren tatbik edilmiştir.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 2. Kısım
180. ""Acemi ocağı devşirmeleri Hristiyanlardan alınırken müstesna olarak Bosna'nın zaptından sonra İslâmiyet'i kabul etmiş olan Patoren denilen Müslümanların çocuklarından da alındı ki Osmanlı vesikalarında bunlara Potur oğulları denilmektedir.""
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
181. ""Fâtih'in sarayında biri Lâtince diğeri Yunanca bilen iki kâtip bulunuyor ve bunlar Pâdişaha eski çağlar tarihini öğretiyorlardı.""
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
182. "Halis Türk olan Safevi ailesi, siyasetlerine alet olmak üzere yayınladıkları silsilenamelerine göre kendilerini Sadat-ı Hüseyniyye’den (İmam Hüseyin b. Ali evladlarından) göstermişlerdir."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
183. ""Osmanlılarda hükümdarlığa kimin geleceğine dair bir saltanat konunu yoktu ve hükümdarlar bir isyan hâdisesinin önüne geçmek için kardeşlerini öldürürlerdi.""
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
184. ""Yavuz'un hususî meclislerinde ilmî, edebî mübahaseler olur ve değerli âlim ve şâirler bu meclise iştirak ederlerdi. Yavuz müsait zamanlarını mütalâa ile geçirirdi; mütalâalarını gözlükle yapardı.""
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
185. ""II.Osman vak'ası, I.Mustafa'nın cülûsundan hal'ine kadar geçen hâdiseler, Sultan İbrahim'in son senesi ile oğlu Avcı Sultan Mehmed'in ilk sekiz senesi içindeki dahilî vak'alarda hep yeniçeri ocağının kazan kaldırdığı görülür.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 2. Kısım
186. ""[I.Mahmud] Nur-ı Osmaniye Camii'ni yaptırıp henüz ikmal edilmeden vefat ettiğinden kardeşi III.Osman onu ikmal ile 'henüz namaz kılınmayan mescid emlâh hükmündedir' diye kabullenip kandi adına olarak Nur-ı Osmanî demiştir.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 1. Kısım
187. ""III.Ahmed ince ruhlu, hassas, açık fikirli, tenperver, zevk-u safaya düşkündü. Nefis sanatlardan olan yazıda fevkalâde muvaffak olan III.Ahmed'in Necib mahlasiyle bazı manzumeleri vardır.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 1. Kısım
188. ""Sultan Bayezid, Cem'in ölümünü duyunca, Osmanlı ülkesinde Cem için gâib cenaze nazı kıldırmış, üç gün matem tutturmuş ve yüz bin akçe sadaka tavzi ettirmiştir.""
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
189. ""Dördüncü Mehmed'in resme merakı dolayısıyle Osmanlı sarayında Fajiyo adında bir ecnebi ressam da görülmektedir.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 2. Kısım
190. "III. Mütevekkil, Istanbul'da bulunduğu sırada hilafeti Sultan Selim'e terk eylemiş olduğundan bu tarihten itibaren Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Mart 1924 tarihinde hilafeti ilgasına kadar Osmanlı padişahları dört asır büyük bir Islâm kütlesi tarafından halife olarak tanınmışlardır."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
191. ""Yeniçerilerin XV.yüzyıl ortalarına kadar mevcudu ortalama on bin kadar olup bundan sonra Kanuni'nin vefatına kadar bu miktarın on iki bini aşmadığını görmekteyiz.""
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
192. ""Osmanlılar, Orhan Gazi zamanından îtibaren Cenevizlilerle anlaşmışlar ve 1352'den evvel birbirlerine mukavele ve ahidnâmelerle bağlanmışlardı.""
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
193. "Orhan, Kantekuzen’in kızı Teodora ile evlenmiş ve 1349’da kayınpederine yirmi bin kişilik bir yardımcı kuvvet daha göndermek suretiyle Selanik’i almak isteyen Sırp kralı İstefan Duşan’ın buradaki faaliyetine son vererek Selanik’i kurtarmıştı."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
194. "Kosova Muharebesi sekiz saat sürmüştür; Sultan Murad harb sahasından ayrılıp otağına gelmeden. Bu zafer sevinci dolayısıyla şükrane olarak harb sahasını gezdiği sırada Miloş Obiliç adında yaralı bir Sırp asilzadesi Sultan Murad’ı hançerlemişti."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
195. "1787 Osmanlı-Rus harbinde bütünüyle Karadeniz'deki Rus donanmasına karşı bir başarı elde edememiş olan Osmanlı donanması, Rusların Baltık donanmasının Akdeniz'e gelmesi ile ikiye bölünmüş olacağından mazallah durum pek tehlikeli olurdu."
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 1. Kısım
196. "1696 senesinde Basra Urban reislerinden MÂNi' in isyanı neticesinde Hüveyze aşireti Basra'yı işgal etmişti; dört devletle harp etmekte olan Osmanlı hükümetinin o taraflara bakacak vakti yoktu; fakat bu vaziyet karşısında Iran hükümdarı ŞAH HÜSEYİN, bu aşiretin elinden Basra'yı zabtederek anahtarlarını RÜSTEM HAN adındaki elçisi ile Edirne'de bulunan II. SULTAN MUSTAFA'ya göndermiş ve bu karagün dostluğu fevkalade memnuniyeti mûcib olarak elçiye pek fazla ikram ile iltifat olunmuştur."
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 2. Kısım
197. "Osman Gazi etrafına bir ırk toplamış, Orhan bir devlet yaratmış fakat İmparatorluğu Sultan Murad Hüdavendigar kurmuştur."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
198. "Bayezid, elçinin elinden tutarak onu silahlarla dolu bir yere götürüp gösterdikten sonra elçiye dönerek;
“Efendin Kral’a bunları anlat; benim Bulgaristan’da olan hakkım gördüğün bu silahlarla temin edilmiştir” cevabını vermiştir."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
199. "Osmanlılarda ilk medrese, 731 H. (1330 M.)'de Gazi Orhan Bey tarafından o tarihte küçük beyliğin merkezi olan İznik'de yapılmış ve burada ilk müderris olarak da Türk âlim ve mütefekkirlerinden Şerefüddin Davud-i Kayserî olarak tâyin edilmiştir. Bu, Kayserili Davud, büyük mutasavvıf Şeyh Muhiddin-i Arabî'nin üvey oğlu Şeyh Sadrüddin-i Konevî'nin halifelerinden tefsir sahibi ve Muhyiddin-i Arabî'nin Fusus-ul hikem'ini şerh eden Kemalüddin Abdurrezzak-i Kâşi'nin (vefatı 730 H= 1330 M.) halifesi olup yüksek tahsilini Mısır'da yapmıştır."
- Osmanlı Devletinin İlmiye Teşkilâtı
200. ""Fransa ibtida Türk ordusunda ıslahat yapmak üzere ilk yardımı yapmıştı; şüphesiz bu hususta Humbaracı Ahmed Paşa'nın baş rolü vardı.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 1. Kısım
201. "Köprülü Mehmed Paşa'nın vezir-i azam olduğunun sekizinci cuma günü Fatih camiinde cuma namazı esnasında müezzinler na't-i şerif okurlarken Kadı-zâdelilerden bir güruh bunların nağme ve makam ile okumalarını menetmeğe kalkıştılar; az kalsın kan dökülecekti."
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 1. Kısım
202. ""Hadım Hasan Paşa son derece mürtekip olup memuriyetleri yüksek para mukabilinde satar ve aldığı parayı Valide Sultan'a vermek mecburiyetinde olduğunu söylerdi; filhakika sadareti müddetince her hafta Safiye Sultan'a hediyeler takdim etmişti.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 2. Kısım
203. ""Divan-ı hümayun, ilk zamanlarda her gün toplanırken sonradan on altıncı asırdan itibaren cumartesi, pazar, pazartesi ve salı olmak üzere haftada dört gündü.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 2. Kısım
204. ""Devlet hazinesinin açılması ve kapanması için defterdarın vücudu şarttı. Defterdarlar haftada bir salı günü pâdişahın yanına girip her birisi kendi dairesine ait malî işler hakkında malûmat verirlerdi.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 2. Kısım
205. ""Osmanlı Devleti teşkilâtında pek mühim olan timar teşkilâtı on altıncı asır sonlarına kadar devletin en kudretli suvarisini vücuda getirmişti.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 2. Kısım
206. "III.Ahmed devri, Osmanlı siyasetini ve askerî ıslahatını batıya meylettirdiği sırada mimarisini, nakış ve resimlerini de o taraftan almağa başlamıştır."
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım
207. "Kale müdafaası ve eşkıya cezalandırmasında hizmeti görülmüş ise de,sadarete liyakati yoktu. Cesur,gayretli ve fevkalâde silahşördü. Sicilli Osmanî'de salih,âdil ve iyilik sever olduğu kaydedilmektedir."
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım
208. "Siyavüş Paşa kibirli,gaddar ve tam manasıyla cahil bir vezirdi."
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 1. Kısım
209. "Biz bülbül-i muhrik-dem-i şekvây-ı fırakız
Âteş kesilür geçse sabâ gülşenimizden"
- Büyük Osmanlı Tarihi (6 Cilt Takım)
210. ""Fatih Sultan Mehmed 1481 ilkbaharında (886 H.) Anadolu tarafına sefere çıktı; o devri yaşayan Tarih-i Ebû'l-feth müellifi Dursun Bey'in kaydına göre bu hareket Memlûk devleti üzerine idi.""
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
211. "Sultan II.Mehmet Istanbul'u fethedip bin yüz yıllık Şarki Roma Imparatorluğu'nu ortadan kaldırarak bihakkin Fatih unvanını aldığı gibi yüksek kabiliyet ve dehasiyle dost ve düşmana kudretini teslim ettirmiş büyük bir devlet reisi idi."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
212. "Memlûk Sultanlığı'nın ortadan kalkmasi, Osmanlı Devleti'ne Asya kıtasında Suriye, Filistin ve Elcezire ile Hicaz'ı ve Afrika'da ise Mısır gibi mühim ve mamur bir kıtayı kazandırdı; ve Yavuz, Abbasî halifesinden hilafeti de alarak Islâm âlemi üzerindeki nüfuzunu artırdı."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
213. "Yıldırım Bayezid harp sahasında pek az kuvvetle kalınca maiyyetindeki muhafız solaklardan Karaca adındaki nefer kendisine "hani ol güvendiğin oğullar ve ol sancağın beyleri ya ol serhoş vezirin (yani Ali Paşa) ne hoş yoldaşlık itdiler sana!" sözleriyle Bayezid'in yüzüne karşı onu acı acı muaheze etmişlerdi"
- Çandarlı Vezir Ailesi
214. "Tab'an hiddetli, pervasız ve garazkâr olup şeklen korkunç biri idi. Osmanlı şeyhülislâmlarının cahillerindendir."
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım
215. "1242 senesinde Moğol kumandanı Baycu Noyin kumandasındaki otuz bin kişilik Moğol ordusu Erzurum'u kuşattı. Kale muhafızı Sinanüddin Yakut müdafa etmiş ise de içeriden kale şahnasının hıyaneti neticesinde Moğol kuvvetleri kaleye girerek bütün erkekleri süt emen çocuklara varıncaya kadar öldürüp kadınları esir ve şehri harabeye çevirdiler."
- Büyük Osmanlı Tarihi (6 Cilt Takım)
216. ""Sultan Mustafa'yı en kuvvetlisi istesin, Bayezid Han'ı ana ve babası talep etsin, Selim fakire de mevlâsı rağbet etsin.""
- Büyük Osmanlı Tarihi (6 Cilt Takım)
217. "Baltacı Mehmed Paşa orta derecede tahsil görmüş olup güzel söz söyler ve iyi yazardı. Tab'an cesur,vakur ve gayretli ise de boşboğaz , dostu ve düşmanı hakkında iyi, kötü sözünü esirgemezdi;bu pervasızlığı sebebiyle epey aleyhtarı vardı."
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım
218. "Diyarbakır beylerbeğisi Bıyıklı Mehmed Paşa’nın Diyarbakır’da muhasara edilmesinden dolayı fevkalade müteheyyic olan padişah, ihtiyar vezirin başına birkaç yumruk vurduktan sonra Piri paşa ile beraber kendisini azledip Yedikule’ye gönderdi ve mühr-i hümayun’u aldırarak ikinci defa Hadım Sinan Paşa’ya verdi"
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
219. ""Yeniçerilerin yemekleri her ortanın matbahında pişerdi; yemek pişen kazan oda halkı tarafından mukaddes addolunur ve bir isyan vukuunda bu kazanlar meydanlara çıkarılırdı ki buna tarihlerde kazan kaldırma denilmektedir.""
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
220. "İsveç'in Rus donanmasını Akdeniz'e çıkarmamakvhususunda Osmanlı devletine hizmeti büyük ise de hükümet, ordularına bile para tedarikinden aciz olduğundan mukavele mücibince Isveç'e vermesi lâzım gelen taksiti ödeyememekte idi."
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 1. Kısım
221. ""Yeniçerilerin XV.yüzyıl ortalarına kadar mevcudu ortalama on bin kadar olup bundan sonra Kanuni'nin vefatına kadar bu miktarın on iki bini aşmadığını görmekteyiz.""
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
222. "1787 Osmanlı-Rus harbinde bütünüyle Karadeniz'deki Rus donanmasına karşı bir başarı elde edememiş olan Osmanlı donanması, Rusların Baltık donanmasının Akdeniz'e gelmesi ile ikiye bölünmüş olacağından mazallah durum pek tehlikeli olurdu."
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 1. Kısım
223. "Siyavüş Paşa kibirli,gaddar ve tam manasıyla cahil bir vezirdi."
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 1. Kısım
224. "Memlûk Sultanlığı'nın ortadan kalkmasi, Osmanlı Devleti'ne Asya kıtasında Suriye, Filistin ve Elcezire ile Hicaz'ı ve Afrika'da ise Mısır gibi mühim ve mamur bir kıtayı kazandırdı; ve Yavuz, Abbasî halifesinden hilafeti de alarak Islâm âlemi üzerindeki nüfuzunu artırdı."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
225. "Henüz Osmanlılarda matbaanin bulunmadığı bu devirlerde kitap tedarikinin ne kadar müşkil ve istinsahlarının ne derece masraflı olacağı gözönüne alınacak olursa ecdadımızın bu binlerce cilt kitabı tedarik hususundaki himmetlerini takdir etmemek mümkün değildir."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
226. ""Rami Paşa sadareti zamanında millî sanayie ehemmiyet verdi. Yerli çuha ve ipek sanayii ustalarını getirterek onları teşvik edip her hususta himaye edileceklerini taahhüt eyledi.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım
227. "Rahatlığı , dalkavukluğu ve Çengi Lâtif adında bir yahudi dönmesi oğlana düşkünlüğü herkesçe duyulduğundan azledilmiştir."
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım
228. "Yahya efendi muhtelif ilimlerde ansiklopedik malûmat sahibi, üç lisanda iyi bir şairdi. Tab'an zarif,latifeci ve terbiyeli idi. Şeyhülislâm olmasını ziyade arzu eder,velev ki bir gün olsun şeyh-ul islâm olmadan Allah canımı almasın, dermiş. Duası kabul olmuş,bir güne mukabil on üç gün bu makamda kalmıştır."
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım
229. "Kuşları himaye ve onların kışın kar yağdığı zamanlarda bile yiyeceklerini ve yaz sıcaklarında içecekleri suyu temine kadar şefekat gösteren ecdadımızın medreselerde okuyan talebelerle muhtaç ve kimsesiz insanlar hakkında ne kadar rahim ve şefik davrandıklarını söylemeye hacet yoktur."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
230. "Hünernâme'deki tavsife göre Osman Gazi uzuna yakın orta boylu, kara yağız müdevver çehreli ve belinden aşağısı yukarısından uzun ve kolları da dizlerinden aşağı doğru uzunmuş."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
231. ""Elimizdeki mahdud kaynaklara göre ilk Osmanlı veziri, Hacı Kemaleddin oğlu Alâüddin Paşa'dır.""
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
232. "Bayezid, elçinin elinden tutarak onu silahlarla dolu bir yere götürüp gösterdikten sonra elçiye dönerek:
“Efendin krala bunları anlat; benim Bulgaristan’da olan hakkım bu silahlarla temin edilmiştir” cevabını vermiştir."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
233. "XVIII. asrın ikinci yarısında yalnız Garb tababeti memlekete girmekle kalmamış, Garb usuliyle tababetten menedilen tabiblerde memlekette yer bulmağa başlamışlardır. Nitekim III. Mustafa devrinden (1757-1774) itibaren Osmanlı sarayında da Frenk tabibleri görülmektedir. Bu hususta ilk Frenk tabibi olarak Napoli'li Karo ve ondan sonra Almanyalı Gobis isimlerinde iki tabib görmekteyiz. Bu tabibler aynı zamanda casusluk ederler, saraya girip çıkmaları sebebiyle ecnebi elçileri bunlar vasıtasiyle iş görürlerdi."
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım
234. "Kuşları himaye ve onların kışın kar yağdığı zamanlarda bile yiyeceklerini ve yaz sıcaklarında içecekleri suyu temine kadar şefkat gösteren ecdadımızın, medreselerde okuyan talebelerle muhtaç ve kimsesiz insanlar hakkında ne kadar rahim ve şefik davrandıklarını söylemeye hacet yoktur."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
235. "Garptaki ilim cereyanları sırasında Hümanizmin meydan alması ve Rönesans devrinin başlaması üzerine ilmi ve felsefî eserler doğrudan doğruya Yunancadan alınmak suretiyle Avrupa'da kültür hareketleri ilerlemiş ve XIII. ve müteakip yüzyıllarda ise bunun aksine olarak islâm âleminde mütemadi gerilemeler devam etmiştir."
- Osmanlı Tarihi - I. Cilt
236. ""Babıâli memurlarının Ramazanda Babıâli'de iftar ettikleri akşamın ertesi akşamı şeyh-ul islâm konağında iftar etmeleri bunun [Salihzâde Mehmed Emin Efendi] zamanında âdet olmuştur.""
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım
237. ""Hasoda, hazine koğuşunun üstünde olup pâdişaha en yakın olanlar burada olup hizmet ederlerdi; asıl Enderun ağaları denilen sınıf bu hasodalılardı; bu odanın en büyük zabiti Hasoda başı ile silâhdar, çuhadar, rikâbdar'dı.""
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
238. "Vahhabilerin yakın zamanda çölden Mekke'ye doğru bir isyan hareketine sebep olacağını Mekke Emiri hükümete bildirerek yardım istemiş ise de hükümet işi pek ciddiye almayarak ehemmiyet vermemiş,fakat daha sonraları vahhabilerin Mekke ve Medine'yi işgalleri,devletin başına büyük iş açmıştır."
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 1. Kısım
239. "Ahmed Paşa, dürüst ve icratında şedid olup gece ve gündüz çalışarak evvelâ devletin gelirini ve giderini öğrenmek istedi; isteği yapıldı ve devlet erkâniyle görüşerek fazla masrafları kısmağa başladı ve bu hususta sarayın ve diğer ileri gelenlerin fazla masraflarını kesmekte tereddüt etmedi ve bu yüzden hariçten ve dahilden epi düşman kazandı; bunlar pâdişahı ve Valide Sultan'ı vezir-i azam aleyhine harekete sevk ettiler."
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 2. Kısım
240. ""Maaş tevziinden evvel yeniçerilere saray mutfağından pilav ve zerde verilirdi; bazan verilen yemeği yememekle muhalefet ve isyan ettikleri görüldüğünden onların yemek yiyip maaşlarını almaları bir beşaret alâmeti idi.""
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 2. Kısım
241. "Benimle Girit'te olan gaziler
Bu imiş alnımda yazılan yazı
Cenk içinde uyanırım ben böyle
Bin yedi yüz küffar kestim elimle
Ben gittim hünkârım sen binler yaşa
Birgün lâzım olur Hüseyin Paşa
Uğrarsa kabrime eğer yolunuz
Şehitler, gaziler kaldım yalunuz
Elveda gaziler unutman bizi
Elveda gaziler unutman bizi
Şehitlik isterdim kendi dilimle
Elveda gaziler unutman bizi
Devlete hıyanet etmedim hâşâ
Elveda gaziler unutman bizi
Hüseyin Paşa'ya fatiha kılınız
Elveda gaziler unutman bizi"
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 1. Kısım
242. "Safevi ailesi İsna-aşeriyye mezhebine mensup ve aslen tarikat şeyhi bir Türk ailesi iken siyasi hadiselerden istifade ederek şeyhlikten şahlığa çıkmışlardır"
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
243. "Pâdişahlar bizzat sefere gitmedikleri zamanlarda vezir-i âzamı serdar-ı ekrem tayin edip gönderirlerken sancağ-ı şerifi ve ocakları selâmetlemek üzere Davutpaşa kışlası'na kadar gider ve avdette de yine oraya kadar gelip sancağ-ı şerifi ve ocakları karşılardı."
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 1. Kısım
244. "XVIII. asırda tıbbı atik denilen Şarktaki tababete dair eserler yazılmakla beraber, Garb tababeti de yavaş yavaş memleketimize girmeğe başlamıştır. Bu hususta ya bizzat Avrupa'dan Türkiye'ye gelen Frenk tabipleri veya Garb tababetinden istifade eden bizdeki Hıristiyan tabipleri hastalarını Şarkın nebati ilaçlariyle tedavileri yerine Garbın kimyevi ilâçlariyle tedaviye başlamışlardı."
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım
245. "Sultan Süleyman'ın Hurrem Sultan'dan doğmuş olan en küçük oğlu Cihangir, büyük biraderi Mustafa'nın ölümünden çok müteessir olup içlenerek vefat etmiştir."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
246. "Şah İsmail, teşkil ettiği askerlerine kırmızı çuhadan taçlar giydirdiğinden dolayı onun taraftarlarına Kızılbaş denilmiştir."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
247. "Fırat havzasını Çoruh suyu menbalarından ayıran ve Otlukbeli diye şöhret bulan mevkide iki büyük Türk devletinin orduları arasında meşhur muharebe yapıldı.
Osmanlı ordusunun merkezinde Fatih Sultan Mehmed, sağ kolunda Şehzade Bayezid, sol kolda Şehzade Mustafa bulunuyordu; Hasan bey ordusunun sağ kolunda oğullarından Kör Zeynel Mirza ve sol kolda Uğurlu Mehmed Mirza bulunup Hasan Bey de merkezde idi."
- Osmanlı Tarihi - II. Cilt
248. "''Şevketlû hünkârım, bunlar mübarek lisan-ı şerîfinizden vergilerini işitmeyince müteselli olmazlar, inayet eyleyin, fitne defolsun'' deyince pâdişah:
''İçlerinde Türkçe bilir var ise gelsin söyleyelim'' demiş fakat korkudan hiç kimse gelmeyince Sultan Selim:
''Cümle bahşiş ve terakkîler verilsin, makbulümdür'' deyince kapılar açılıp, hükümdar ikindi ezanında saraya girebilmiştir."
- Büyük Osmanlı Tarihi (6 Cilt Takım)
249. "İnebahti muharebesinden sonra cesaretimizin sönmediğini görüyorsun; sizin zayiatınızla bizimki arasında fark vardır; biz sizden bir krallık yer (yani Kıbrıs adasını) alarak kolunuzu kestik; siz ise donanmamızı mağlup etmekle sakalımızı traş etmiş oldunuz; kesilmiş kol yerine gelmez, lakin traş edilmiş sakal daha gür olarak çıkar" demişti."
- Osmanlı Tarihi - III. Cilt, 1. Kısım
250. "Onsekizinci asrın ilk yarısında Osmanlıcanın sadeliğine doğru bir gidiş vardır ki bunu daha ziyade resmi lisanda görmekteyiz."
- Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım