Isabel Allende En Beğenilen Sözleri
1. "De eerste liefde is net als de pokken: ze laat onuitwisbare sporen achter.
İlk aşk çiçek hastalığına benzer; silinmez izler bırakır."
- Fortuna’s Dochter
2. "Bulunmak istemeyeni bulmanın olanağı yokmuş."
- Ruhlar Evi
3. "İlk kalkan ben, son yatan ben, bu Tanrı'nın cezası yerde."
- Ruhlar Evi
4. "Bunalıma girdiğimde, bana en çok yardımı olan şey sevgidir..."
- Denizin Uzun Taçyaprağı
5. "Her şeyi yeni baştan alacak olsam yinelemeyeceğim birkaç yanlış var, ama genelde hiçbir şeyden pişman değilim."
- Ruhlar Evi
6. "Gaf een groot deel van zijn uitkering uit aan boeken.
Harçlığının büyük bir kısmını kitaplara harcardı."
- Fortuna’s Dochter
7. "...çünkü ne de olsa insan teninin belleği pek kırılgandır."
- Aşktan ve Gölgeden
8. "Savaş, ardında pek çok yıkım bırakan bir kasırgadır."
- Denizin Uzun Taçyaprağı
9. "Beklemek gerekiyordu, yalnızca zaman silebilirdi geçmişin utancını."
- Violeta
10. "“…dünyayı sevgi dolu, sıcacık, dertsiz bir yer olarak görmeyi yeğlerdi.”"
- Kış Ortasında
11. "Wie het meest weet, is de mensheid het meest verplicht.
Çok bilen kişi, insanlığa en çok şey borçludur."
- Fortuna’s Dochter
12. "Göğe karşı tükürme, suratına geri gelr.""
- Japon Sevgili
13. "Pek çok erkek evlenir evlenmez karılarına hayvan gibi davranırlardı."
- Aşktan ve Gölgeden
14. "Alle echtgenoten zijn saai. Geen enkele weldenkende vrouw trouwt om geamuseerd te worden, alleen maar om onderhouden te worden.
Bütün kocalar sıkıcıdır. Aklı olan hiçbir kadın, bir erkekle kendisini eğlendirsin diye evlenmez; geçindirsin diye evlenir."
- Fortuna’s Dochter
15. "...Kimseden ne kötülük bekleriz ne de merhamet"
- Violeta
16. "Rijkdom onteert de ziel, maakt het bestaan ingewikkeld en lokt ongeluk uit.
Zenginlik, ruhun şerefini zedeler, varlığı zorlaştırır ve mutsuzluğa davetiye çıkarır."
- Fortuna’s Dochter
17. "Doymak bilmeden okuyarak (..) savaşıyordum yalnızlığımla."
- Ruhumun Kadınları
18. ""Artık burda "patron" benim ..
"Eğlenti bitti ! "
"Şimdi calışacaģız..
"Bundan hoşlanmayan biri varsa hemen şimdi çekip gitse iyi eder ..
"Kalanlar aç kalmayacak , ama sıkı çalışacak.
"Çevremde uyuntu ya da çokbilmiş kişiler istemiyorum ..anlaşıldı mı? ""
- Ruhlar Evi
19. "'Hiçbir şey, zafer bile silemeyecek korkunç çukurunu kanin'"
- Denizin Uzun Taçyaprağı
20. "Mensen met originele ideeën worden uiteindelijk altijd voor gek verklaard.
Özgün düşünceleri olan insanlar sonuçta her zaman deli diye tanınırlar."
- Fortuna’s Dochter
21. "Het enige goede aan trouwen is weduwe worden.
Evlenmenin tek iyi yanı dul kalmaktır."
- Fortuna’s Dochter
22. "İlk aşk, çiçek hastalığı gibidir, silinmez izler bırakır."
- Kaderin Kızı
23. "Aşksız evlilik tuzsuz yemeğe benzer."
- Japon Sevgili
24. "Intelligentie is voor de vrouw een last.
Zeka, kadının sırtına kamburdur."
- Fortuna’s Dochter
25. "Het is verduiveld lastig man te zijn, maar vrouw zijn is erger.
Erkek olmak çok zor ama kadın olmak daha da kötü."
- Fortuna’s Dochter
26. "Nog nooit heb ik iemand zoals jij bemind en nooit meer zal ik zo beminnen. Dit is een door de goden geregisseerde ontmoeting, we zijn voorbestemd om elkaar te beminnen.
Hiç kimseyi senin gibi sevmedim ve bir daha da asla senin gibi sevmeyeceğim. Bu tanrıların emrettiği bir buluşma, birbirimizi sevmek kaderimizde var."
- Fortuna’s Dochter
27. "De wijze man verlangt niets, oordeelt niet, maakt geen plannen, houdt zijn geest open en zijn hart in ruste.
Bilge kişi, hiçbir şey istemez, yargılamaz, plan yapmaz, aklını açık, yüreğini huzurlu tutar."
- Fortuna’s Dochter
28. "Frisse lucht en hard werken zijn feilloze middelen tegen de dwaasheid van de liefde.
Temiz hava ve sıkı çalışma, aşkın çılgınlığına karşı kesin çarelerdir."
- Fortuna’s Dochter
29. "Je moet ervoor zorgen dat de man zich superieur voelt.
Erkeğe üstün olduğunu hissettirmelisin."
- Fortuna’s Dochter
30. "Een man zonder eer is een dode man.
Onuru olmayan bir adam ölü bir adamdır."
- Fortuna’s Dochter
31. "Elke man, hoe armoedig hij ook is, kan met je doen wat hij wil.
Ne kadar fakir olursa olsun her erkek sana istediğini yapabilir."
- Fortuna’s Dochter
32. "Een obsessie is een hardnekkige kwaal; hij omklemt de hersenen en breekt het hart. Er zijn veel soorten obsessies, maar het ergst is die van de liefde.
Takıntı kalıcı bir hastalıktır; beyni sıkıştırır, kalbi kırar. Pek çok çeşit takıntı vardır ama en kötüsü aşktır."
- Fortuna’s Dochter
33. "Hayat ne çabuk geçiyor."
- Japon Sevgili
34. "Hij zat vaak dagenlang te lezen.
Sık sık günlerce oturup kitap okurdu…"
- Fortuna’s Dochter
35. "Zonder een man die haar beschermt en onderhoudt, is een vrouw verloren.
Onu koruyacak ve destekleyecek bir erkek olmadan bir kadın kaybolur."
- Fortuna’s Dochter
36. "Bizler baştan çıkarılmamıza katkıda bulunamazdık, bizi “müsait” sıfatıyla lekelemesinler diye sanki zorbela razı oluyormuşuz pozuna geçmemiz gerekirdi."
- Ruhumun Kadınları
37. "Een echtgenoot siert altijd, hoe onnozel die ook is.
Bir koca ne kadar aptal olursa olsun, her zaman kadınını tamamlayan bir öğedir."
- Fortuna’s Dochter
38. ""Oldum olası gururluyumdur ..
Gururum yüzünden çoğu kimselere oranla çok daha büyük acılar çektim.""
- Ruhlar Evi
39. "Yürek nereye çekerse, ayaklar o yana yürür."
- Aşktan ve Gölgeden
40. "Hangisidir daha suçlu
Para uğruna günah işleyen kadın mı
yoksa günah işlemek için para ödeyen adam mı?"
- Ruhumun Kadınları
41. "Iedere vrouw die zich gedraagt met de enorme zelfzekerheid van een schoonheid, weet uiteindelijk iedereen ervan te overtuigen dat ze dat ook is.
Bir güzelliğin muazzam özgüveniyle davranan her kadın, sonuçta herkesi kendisinin öyle olduğuna inandırır."
- Fortuna’s Dochter
42. "Een goed voorkomen is een teken van welgemanierdheid.
İyi bir görünüm, iyi bir ahlakın işaretidir."
- Fortuna’s Dochter
43. "Hayır, daha güzel değilsin suskunken,
Öyle harikasın ki savaşırken,
hakkını almak için kavga ederken,
susmazken
ve sözcüklerinle saldırırken,
ağzını açtığında
ve çevrendeki her şey alev alev yanarken.
Hayır, daha güzel değilsin suskunken,
biraz daha ölüsün,
ve eğer bir şey biliyorsam seninle ilgili
derim ki hiç kimseyi görmedim ben,
asla,
böylesine dolu yaşam sevinciyle.
Haykırırken.
Miguel Gane, "Alev Alev""
- Ruhumun Kadınları
44. "Vatan, ölülerimiz neredeyse orasıdır."
- Denizin Uzun Taçyaprağı
45. "Wat verzwegen wordt, lijkt nooit gebeurd te zijn.
Gizlenen şey sanki hiç olmamış gibidir."
- Fortuna’s Dochter
46. "Volgens haar ervaring doven tijd en tegenspoed zelfs het hevigste liefdesvuur.
Tecrübesine göre zaman ve sıkıntılar, en şiddetli aşk ateşini bile söndürür."
- Fortuna’s Dochter
47. "Het leven is lang en vol onverwachte gebeurtenissen.
Hayat uzun ve sürprizlerle dolu."
- Fortuna’s Dochter
48. "Kadının cinselliği erkeği korkutur. Birden fazla ilişkiye girmesin, kendisini başkalarıyla kıyaslamasın ya da onsuz olamasın diye kadını kontrol altında tutması gerekir. Eğer kadın zevki ve çeşitliliği ararsa, erkek babalığından emin olamaz."
- Ruhumun Kadınları
49. "Kaderin vahşi pençesiyle...
Yaralanmış bir adamım....
Nişanlıyım ölümle...ona sımsıkı sarıldım..."
- Aşktan ve Gölgeden
50. "Ze zag haar liefde overal: in donkere hoeken, in de vormen van de wolken, in een kop thee en vooral in haar dromen.
Aşkını her yerde görüyordu: Karanlık köşelerde, bulutların şeklinde, bir fincan çayda ve özellikle de rüyalarında."
- Fortuna’s Dochter
51. "İyi insan çok, ama belli olmuyor. Oysa kötüler çok fazla gürültü patırtı çıkarıyorlar, bu yüzden daha fazla dikkat çekiyorlar."
- Japon Sevgili
52. "..insanın tek başına yaşı, onu ne daha iyi yapıyordu ne de daha bilge; sadece ezelden beri neyse onu daha da belirgin hale getiriyordu."
- Japon Sevgili
53. "Anayasayı değiştirmek gerekiyor ."
- Kaderin Kızı
54. "Hayat dakik olamayacak kadar kısa."
- Japon Sevgili
55. "Hayat uzundur, hem de beklenmedik dönemeçlerle doludur."
- Ruhlar Evi
56. "İlahî sevgi varsa insanlığın bunca acı çekmesi nedendi ?"
- Aşktan ve Gölgeden
57. "İnsan dediğin kaç zaman yaşar sonunda?
Bin gün müdür yaşadığı tek gün mü yoksa?
Bir haftacık mı? Yüzlerce yıl mı?
Kaç zaman sürer kişinin ölmesi?
Ya sonsuzluk, onun anlamı ne?
Pablo Neruda"
- Ruhlar Evi
58. "Als ze vroeger al duizend keer geboren was en nog duizend keer geboren zou moeten worden in de toekomst, zou ze altijd ter wereld komen met de missie om die man weer op dezelfde wijze lief te hebben.
Geçmişte bin kez doğmuş olsaydı ve gelecekte bin kez daha doğması gerekse, o erkeği yeniden aynı şekilde sevme misyonuyla dünyaya gelirdi."
- Fortuna’s Dochter
59. "Als je als kind briljant bent, wil dat niet zeggen dat je als volwassene ergens voor deugt.
Chinese spreekwoord
Çocukken zeki olmanız, yetişkin olduğunuzda da iyi olacağınız anlamına gelmez.
Çin atasözü"
- Fortuna’s Dochter
60. "Niets is erger dan geen familie hebben.
Hiçbir şey bir aileye sahip olmamaktan daha kötü olamaz."
- Fortuna’s Dochter
61. "Door een boek, vooral een poëzieboek, te schrijven, kon men het eeuwige leven krijgen.
Bir kitap, özellikle de bir şiir kitabı yazarak kişi sonsuz yaşamı kazanabilir."
- Fortuna’s Dochter
62. "Ik zou met alle plezier mijn halve leven ervoor geven om dezelfde vrijheid als een man hebben.
Bir erkekle aynı özgürlüğe sahip olmak için hayatımın yarısını memnuniyetle verirdim."
- Fortuna’s Dochter
63. "Hebt u ooit iemand meer liefgehad dan uw eigen leven?
Hiç birini kendi canından daha çok sevdin mi?"
- Fortuna’s Dochter
64. "...insanın şerefi olmadan hayatın pek fazla değeri yoktur."
- Japon Sevgili
65. "Eğer aşık olmazsan, çok yok kat edersin."
- Aşktan ve Gölgeden
66. ""Yaşamımı bir roman gibi, olmasını dilediğim şekilde yaşamak isterim.""
- Eva Luna
67. "Yanlış yerde ve yanlış zamanda doğmuş olduğu duygusunu yenememişti."
- Japon Sevgili
68. "" Tıpkı dünyaya geldiğimiz zamanki gibi, öldüğümüz zamanda bilinmezden korkarız. Ne var ki bu korku gerçeklerle ilişkisi olmayan, bizim içimizden gelen bir şeydir. Aslında ölmek de doğmak gibidir: yalnızca bir değişim""
- Ruhlar Evi
69. "Kötü gününde bir arkadaşa el uzatmayacaksa ne işe yarar dostlar?"
- Zorro
70. "her şey, sayfaları başkaları tarafından yazılmış, kendisine uzak bir romanın parçalarını oluşturuyordu."
- Kış Ortasında
71. "Uzaklıklar anıların hatlarını ve renklerini silikleştiriyor."
- Violeta
72. "De man heeft een woeste natuur; de vrouw is bestemd om te waken over morele waarden en goed gedrag.
Erkeğin doğası vahşidir; kadın ahlaki değerleri ve güzel davranışları korumakla görevlidir."
- Fortuna’s Dochter
73. "“Bizim ailemizde böyle biri yok ya, anneanneciğim.” “Yok. Bizde delilik herkese eşit bölüştürülmüş; fazla bir şey artmadığı için özel delimiz olmamış.”"
- Ruhlar Evi
74. "Hij hield zo van boeken dat hij in staat was zijn gezin het brood uit de mond te sparen en zich in de schulden te steken om door zijn geliefde auteurs gesigneerde eerste edities te bemachtigen, maar hij miste de hebzucht van de echte verzamelaar.
Kitaplara o kadar düşkündü ki onların en sevdiği yazarlar tarafından imzalanmış ilk baskılarını elde edebilmek uğruna ailesinin gırtlağından kesip borçlanabilirdi ama gerçek koleksiyonculara özgü o hırstan yoksundu."
- Fortuna’s Dochter
75. "Niets is zo gevaarlijk als de duivelse fantasie die schuilt in de vrouweliike ziel.
Hiçbir şey kadın ruhunda gizlenen şeytani fantezi kadar tehlikeli olamaz."
- Fortuna’s Dochter
76. "Feminizm genellikle insanları korkutur, çünkü çok radikal bir şeymiş gibi görünür ya da sanki erkeklere karşı duyulan nefret olarak yorumlanır.
**
Benim kafamdaki feminizm nelerden mi oluşur? Benimki bacaklarımızın değil kulaklarımızın arasındakiyle ilgilidir. Düşünsel bir duruştur.
**
Bir adalet arayışıdır, sistemin baskısı altında olan herkesin kurtuluşu için verilen bir mücadeledir."
- Ruhumun Kadınları
77. "Yüreğini, göğsünün içinde ağır bir yük gibi taşıyordu."
- Ruhlar Evi
78. "Bulunmak istemeyeni bulmanın olanağı yokmuş."
- Ruhlar Evi
79. "Değeri olan tek şey cesaretti."
- Kış Ortasında
80. "Adalet artık neredeyse hiç kullanılmayan unutulmuş bir sözcüktü; özgürlük gibi, suç unsuru sayılabilirdi."
- Aşktan ve Gölgeden
81. "Evlenmenin tek iyi yanı dul kalmaktır."
- Kaderin Kızı
82. "“Toplumdaki kolektif çılgınlığın sonu hiç gelmeyecek gibiydi.”"
- Ruhlar Evi
83. "Kadınların da erkekler kadar sadakatsiz olduğunu anlamak için şöyle bir hesaplamak yeterliydi, eğer öyle olmasaydı erkekler kimlerle yatıyor olurlardı ki? Her defasında aynı gönüllü grup söz konusu olamazdı."
- Ruhumun Kadınları
84. "Hoe meer je leert, hoe sneller je erachter zult komen hoe weinig je weet.
Ne kadar çok şey öğrenirsen, ne kadar az şey bildiğini o kadar çabuk anlarsın."
- Fortuna’s Dochter
85. "Oldum olası çok gururluyumdur; gururum yüzünden çoğu kimselere oranla çok daha büyük acılar çektim."
- Ruhlar Evi
86. "... dünyanın bir dertli dolap olduğuna inanmaz, Tanrı'nın yaptığı bir şaka olduğunu söylerdi, yani dünyayı ciddiye almak ahmaklıktı..."
- Ruhlar Evi
87. "Panik, aşktan ve nefretten daha güçlüymüş."
- Aşktan ve Gölgeden
88. "“… çünkü işin aslı şu ki sen beni bırakıp gittin gideli hiç kimse beni senin sevdiğin gibi sevmedi.”"
- Ruhlar Evi
89. "Bu yontulmamış kişilerin arasında yaşamanın yolu yok!"
- Ruhlar Evi
90. ""Hangi yaşta olursa olsun, insanın hayatta bir amacı olması şarttır.Pek çok hastalık için en iyi tedavi yolu budur.""
- Japon Sevgili
91. "Yapılan kötülük o kadar derine inmiş durumda ki şimdi artık erkeklere bile tecavüz ediyorlar. Böylelikle milisler ve ordular sivil halkın iradesini kırıp ruhlarını yok ediyorlar."
- Ruhumun Kadınları
92. "Muazzam bir yaşlanma karşıtı sanayi mevcut, hani sanki yaşlanmak bir kişilik bozukluğuymuş gibi."
- Ruhumun Kadınları
93. "Ömrüm pek hızlı gelip geçti. Her şeyi yeni baştan alacak olsam yinelemeyeceğim birkaç yanlış var ama genelde hiçbir şeyden pişman değilim."
- Ruhlar Evi
94. "Kış ortasında sonunda anladım ki içimde yenilmez bir yaz varmış.
Albert Camus
"Tipasa'ya Dönüş", 1952"
- Kış Ortasında
95. "Artık kaderini oluşturan iskambil destesini karmanın vakti gelmişti, bakalım eline daha iyi kartlar gelir miydi acaba?"
- Kış Ortasında
96. "dünyayı sevgi dolu, sıcacık, dertsiz bir yer olarak görmeyi yeğlerdi."
- Kış Ortasında
97. "Bekareti hayatından daha değerliydi."
- Ruhumun Kadınları
98. "Tuttuğu yasın rengi ve dokusu zamanla değişmişti."
- Kış Ortasında
99. "“Yaşamı seven herkes gibi onlar da kendilerini ölümsüz sanırlardı.”"
- Aşktan ve Gölgeden
100. "... işin aslı şu ki sen beni bırakıp gittin gideli hiç kimse beni senin sevdiğin gibi sevmedi."
- Ruhlar Evi
101. ""Yürek nereye çekerse, ayaklar o yana yürür...""
- Aşktan ve Gölgeden
102. "İnsan dediğin kaç zaman yaşar sonunda? Bin gün müdür yaşadığı tek gün mü yoksa? Bir haftacık mı? Yüzlerce yıl mı? Kaç zaman sürer kişinin ölmesi? Ya sonsuzluk, onun anlamı ne?"
- Ruhlar Evi
103. "Gelijkheid bestaat nergens, zelfs niet bij dieren.
Eşitlik hiçbir yerde yoktur, hatta hayvanlar arasında bile."
- Fortuna’s Dochter
104. "Toplumdaki kolektif çılgınlığın sonu hiç gelmeyecek gibiydi."
- Ruhlar Evi
105. "... hiçbir zaman bir "cemiyet insanı" olmadım. Çok az dostum vardı; toplantıları, eğlentileri de sevmem."
- Ruhlar Evi
106. "“…insanların yapacağı hiçbir vahşetin artık kendisini şaşırtmayacağını sanırdı…”"
- Kış Ortasında
107. "Evreni dengede tutan şey yerçekiminin gücü değil, sevginin iyileştirici gücüdür."
- Kış Ortasında
108. "Daha ne kadar yaşayacaktı, hem de ne gibi koşullar altında?"
- Kış Ortasında
109. "Bu konuda kadınlar iyice kalın kafalıdır. Katının katısıdırlar. Kendilerini güvenlikte hissetmek için erkek gerekserler, oysa korkmaları gereken başlıca şeyin erkek olduğunu sanki bilmezler!"
- Ruhlar Evi
110. "Adalet artık neredeyse hiç kullanılmayan unutulmuş bir sözcüktü; özgürlük gibi, suç unsuru sayılabilirdi."
- Aşktan ve Gölgeden
111. ""Bak şimdi,
sevmez olursan beni yavaş yavaş,
yavaş yavaş sevmez olurum seni.
Unutursan beni
birden
dönüp arama sakın,
unutmuşumdur seni.""
- Denizin Uzun Taçyaprağı
112. "Bizi, bilimiyle böylesine masum kılan yalnızca aşktır."
- Aşktan ve Gölgeden
113. "Aslında ölmek de doğmak gibidir: Yalnızca bir değişim..."
- Ruhlar Evi
114. "Bulunmak istemeyeni bulmanın olanağı yokmuş."
- Ruhlar Evi
115. "Aniden koridordan aşağıya doğru süzüldü ve o bal rengi gözlerini bir saniyeliğine de olsa üzerimde gezdirdi. O an, sanki içimden bir parça öldü gitti. Nefes alamıyordum ve nabzım yerinde saymaya başladı."
- Ruhlar Evi
116. "“Erkekler kadınların kendilerine gülmelerinden korkarlar. Kadınlar da erkeklerin kendilerini öldürmesinden.”"
- Ruhumun Kadınları
117. "Devlet kırk elli yıl boyunca topluma katkıda bulunmuş olanların bakımını doğru dürüst sağlamalı ama öyle olmuyor. Yaşlıların çoğunun kaderi sonunda başkasına bağımlı yoksul ve istenmeyen kişiye dönüşmek oluyor."
- Ruhumun Kadınları
118. "Hayat uzundur, hem de beklenmedik dönemeçlerle doludur."
- Ruhlar Evi
119. "“İnsan ne kadar yaşar, nihayetinde?
Bin yıl mı yoksa tek bir yıl mı?
Bir hafta mı yoksa birkaç yüzyıl mı?
Ne kadar süre için ölür insan?
Ne demektedir, sonsuza kadar?”
Pablo Neruda"
- Ruhlar Evi
120. "Hiç âşık oldun mu?"
- Kış Ortasında
121. "Bu ülkede görmediğim hiçbir şey kalmadı ."
- Kış Ortasında
122. "İyi bir roman ve dinlenmeyle geçecek sükûnet dolu saatlerin beklentisi içinde halinden memnundu."
- Kış Ortasında
123. "Geçmişe demir atmış ve gelecekten korkar bir halde yaşamaya devam etmemelisin. Tek bir hayatın var, ama eğer onu güzel yaşayabilirsen bu yeterli olur. Gerçek olan tek şey şimdiki zamandır, bugündür. Mutlu olmaya başlamak için ne bekliyorsun? Her günün değeri var"
- Japon Sevgili
124. "Aniden koridordan aşağıya doğru süzüldü ve o bal rengi gözlerini bir saniyeliğine de olsa üzerimde gezdirdi. O an, sanki içimden bir parça öldü gitti. Nefes alamıyordum ve nabzım yerinde saymaya başladı."
- Ruhlar Evi
125. "Fotoğraflar zamanı aldatır, ruhu bir karton parçası üzerinde öylesine saptar bırakır."
- Aşktan ve Gölgeden
126. "Yaşlılık onu kederlendiriyordu."
- Aşktan ve Gölgeden
127. "İnsan sevdiklerinin güvende olmasını ister."
- Japon Sevgili
128. "Belki de İspanyol kökenleri yüzünden Profesör Leal ..."ruhunu yakan bu acı dışındaki tüm tutkularını dile getirebilirdi."
'' Erkekler sadece aşk için ağlar '' ..........
...derdi."
- Aşktan ve Gölgeden
129. "“İyi bir roman ve dinlenmeyle geçecek sükûnet dolu saatlerin beklentisi içinde halinden memnundu.”"
- Kış Ortasında
130. "Waar vrouwen zijn, is beschaving.
Kadının olduğu yerde medeniyet vardır."
- Fortuna’s Dochter
131. "Baba eksikliği bir kadının yüreğinde bir boşluk bırakır,"
- Kış Ortasında
132. "İnsan yaşamı kısacıktır. Öylesine çarçabuk gelip geçer ki olayların arasındaki ilişkiyi görmeye fırsat bulamayız; yaptığımız şeylerin sonucunu hesaplayamayız ve “geçmiş, bugün, gelecek” masalına inanırız; oysa belki aslında her şey eşzamanlıdır, bütün çağların ruhlarının boşlukta birbirine karıştığını görebilen Mora kızkardeşlerin dediği gibi."
- Ruhlar Evi
133. "Tıpkı dünyaya geldiğimiz zamanki gibi öldüğümüz zaman da bilinmezden korkarız. Ne var ki bu korku gerçeklerle ilişkisi olmayan, bizim içimizden gelen bir şeydir. Aslında ölmek de doğmak gibidir: Yalnızca bir değişim."
- Ruhlar Evi
134. "Bu sistem, dışlama ve saldırının farklı biçimlerini de içermekte: ırkçılık, eşcinsel düşmanlığı, sınıf ayrımcılığı, yabancı düşmanlığı, başka düşüncelere ve farklı olan insanlara karşı hoşgörüsüzlük. Ataerki kendini zorla kabul ettirir, itaatkârlık ister ve kendisine meydan okumaya cüret eden kişiyi cezalandırır."
- Ruhumun Kadınları
135. "Erkekler siyasi ve ekonomik gücü ellerinde tutarlar, yasaları yapar ve canlarının istediği gibi uygularlar, bunun yeterli olmadığı durumlarda da o alışıldık ataerkil gücüyle Kilise girer işin içine. Kadınların sözü bir tek kendi ailelerinin içinde geçer. O da bazen."
- Ruhumun Kadınları
136. "Kızım için ne mi istiyordum? Seçenekleri olmasını ve korkmadan yaşamasını."
- Ruhumun Kadınları
137. ""Salgın her eve bulaştı, okullarla fabrikaları sardı; öyle ki hiç kimsenin güvenliği kalmadı. ""
- Ruhlar Evi
138. ""O gece ,aşık olma yeteneğimi sonsuza dek yitirdiğimi.Bir daha sonsuza dek gülmeyeceğimi düş peşinde koşmayacağımı sanıyordum ""
- Ruhlar Evi
139. "Evreni dengede tutan şey yerçekiminin gücü değil, sevginin iyileştirici gücüdür."
- Kış Ortasında
140. "Kış ortasında sonunda anladım ki içimde yenilmez bir yaz varmış. Albert Camu “Tipasa’ya Dönüş “, 1952"
- Kış Ortasında
141. "Babanın günahlarının kefaretini sen ödemek zorunda değilsin, José Antonio. Ben senin yerinde olsam dosdoğru Birlik Kulübü'ne gider, duble bir bardak viski getirtirdim ve o dedikoducularla yüzleşirdim," demişti Miss Taylor, ne var ki o bizim çevremizde geçerli kuralları bilmiyordu.
Beklemek gerekiyordu, yalnızca zaman silebilirdi geçmişin utancını."
- Violeta
142. "Bulunmak istemeyeni bulmanın olanağı yokmuş."
- Ruhlar Evi
143. "“Bulunmak istemeyeni bulmanın olanağı yokmuş!”"
- Ruhlar Evi
144. ""Oldum olası gururluyumdur ..
gururum yüzünden çoğu kimselere oranla çok daha büyük acılar çektim ""
- Ruhlar Evi
145. ""Bana bir masal anlat," derim sana.
"Nasıl bir masal istiyorsun?"
"Hiç kimseye anlatmadığın bir masal anlat bana.""
- Eva Luna Anlatıyor
146. ""İnsan dediğin kaç zaman yaşar sonunda?
Bir gün müdür yaşadığı tek gün mü yoksa?
Bir haftacık mı? Yüzlerce yıl mı?
Kaç zaman sürer kişinin ölmesi?
Ya sonsuzluk, onun anlamı ne?"
- Pablo Neruda"
- Ruhlar Evi
147. ""Kırık kalbime bir nefes aldırmaya karar verdim,""
- Kış Ortasında
148. "“Bulunmak istemeyeni bulmanın olanağı yokmuş!”"
- Ruhlar Evi
149. "Sevgi yetiştirilir, Camilo, tıpkı bir bitki gibi onu sulamak gerekir, oysa bizler onu ihmal eder kuruturuz."
- Violeta
150. "....eğer vicdanın temizse, bir melek gibi rahat uyuyabilirsin."
- Aşktan ve Gölgeden
151. "“..Dünyanın bir dertli dolap olduğuna inanmaz, Tanrı’nın yaptığı bir şaka olduğunu söylerdi.”"
- Ruhlar Evi
152. "Kendilerini güvende hissetmek için erkeğe gereksinim duyarlar, oysa korkmaları gereken başlıca şeyin erkek olduğunu sanki bilmezler."
- Ruhlar Evi
153. "Wat telt is wat iemand doet in deze wereld, niet hoe hij er terechtkomt.
Önemli olan insanın bu dünyada ne yaptığı, yoksa dünyaya nasıl geldiği değil."
- Fortuna’s Dochter
154. "... ben insan içine karışmaya hevesli değildim. Yalnızlığımdan tat alıyordum..."
- Ruhlar Evi
155. "“Yalnızlık kızın işine geliyordu, çünkü onu konuşma çabasından kurtarıyordu.”"
- Kış Ortasında
156. "Erkekler sadece aşk için ağlar"
- Aşktan ve Gölgeden
157. "Görünümüne önem verenlere toplum da önem verir, ..."
- Aşktan ve Gölgeden
158. ""Ben de özgür olmak istiyorum...""
- Denizin Altındaki Ada
159. "“Yalnızlık kızın işine geliyordu, çünkü onu konuşma çabasından kurtarıyordu.”"
- Kış Ortasında
160. "içimde bir şeyler kristal bir bardak gibi tuzla buz oldu ve yüreğimdeki sevme yeteneği sonsuza dek akıp gitti ..sanki içim kurumuştu .."
- Sararmış Bir Fotoğraf
161. "Unutma ki başkaları, senin korktuğundan daha fazla korkuyor."
- Ruhumun Kadınları
162. "Toplumdaki kolektif çılgınlığın sonu hiç gelmeyecek gibiydi."
- Ruhlar Evi
163. ""Öğrenmem gereken çok şey var,""
- Ruhlar Evi
164. "Kadın olmak, korku içinde yaşamak demektir. Her kadının DNA’sına erkek korkusu kazınmıştır. İşsiz güçsüz bir grup erkeğin önünde geçmek gibi son derece normal bir şeyi yapmadan önce kadın iki kere düşünür."
- Ruhumun Kadınları
165. "çünkü onu kitaplarıyla baş başa bırakıyorlar ve kimse ondan fazla bir şey beklemiyordu."
- Kış Ortasında
166. "Halinden yakınanlar vatan haini ilan ediliyordu, çünkü mutluluk zorunluydu. Yazılı olmayan ama herkesçe bilinen bir yasaya göre, aynı ulusal topraklar üzerinde iki ayrı ülke vardı, bir tanesi yaldızlı seçkin tabakaya aitti, öteki ise sessiz ve bir kenara itilmiş sınıftı."
- Aşktan ve Gölgeden
167. "Toplumdaki kolektif çılgınlığın sonu hiç gelmeyecek gibiydi."
- Ruhlar Evi
168. ""Öğrenmem gereken çok şey var,""
- Ruhlar Evi
169. "Maurice, dürüstlük tamahkârlık karşısında çabucak çöker. Eğer söz konusu olan şey zengin olmaksa, insanların çoğu ruhlarını feda ederler."
- Denizin Altındaki Ada
170. "Bulunmak istemeyeni bulmanın olanağı yokmuş."
- Ruhlar Evi
171. "Erkeğe duyulan korku o kadar büyüktür ki pek çok kadın , kendini görünmez ve dolayısıyla daha güvende hissettiğinden, burka kullanımını savunur."
- Ruhumun Kadınları
172. "Wat vergeten wordt, lijkt nooit gebeurd te zijn.
Unutulan şey hiç olmamış gibidir."
- Fortuna’s Dochter
173. "İçinde bütün bir dünyanın sessizliğini duyumsuyordu. İçi ağız ağıza sessizlik doluydu."
- Ruhlar Evi
174. "Bulunmak istemeyeni bulmanın olanağı yokmuş."
- Ruhlar Evi
175. ""Bilge kişi, hiçbir şey istemez, yargılamaz, plan yapmaz, aklını açık, yüreğini huzurlu tutar.""
- Kaderin Kızı
176. "Ölümün en korkulacak yanı sonsuz olma düşüncesiydi. Yani sonsuza kadar ölü olmak , ne korkunç şey."
- Kış Ortasında
177. "...Kapıyı kilitledikten sonra yüzüstü yatağına kapandı. Aşk yüzünden ağlayan erkeklerin o boğuk, ürkünç hıçkırıklarıyla sarsılıyordu."
- Ruhlar Evi
178. "Aynı gün dedem ülkeden ayrılmamızı istedi. Benim adıma korkuyordu. Ne var ki ben ona buradan ayrılmayacağımı söyledim, çünkü memleketimizden uzaklaşırsam hani yılbaşı kestikleri o çam ağaçlarına dönerdim, kısa bir süre yaşayıp sonra da ölen o zavallı, köksüz çam ağaçları."
- Ruhlar Evi
179. "“..kendilerini güvenlikte hissetmek için erkek gerekserler, oysa korkmaları gereken başlıca şeyin erkek olduğunu sanki bilmezler.”"
- Ruhlar Evi
180. ""... Mal varlığına dayalı, zenginlere ait bir özgürlüğü garanti ediyorlar ve ötekileri yoksulluk içerisinde köleleştiriyorlar.""
- Aşktan ve Gölgeden
181. ""Celladın baltası hızlıdır, ama kemiğin ucunu örtecek kadar doku bırakmaz.""
- Kaderin Kızı
182. "...bu dünyada hiçbir şey artık onun ilgisini çekmiyordu; sevgiler ve yenilikler için yüreği nasırlaşmıştı."
- Denizin Altındaki Ada
183. "...ben bekliyorum, kendi içinde çıktığın bu yolculuğu bitirmeni, eski yaralarını iyileştirmeni bekliyorum.
Biliyorum ki, sen bu karabasanlardan geri döndüğünde, gene el ele yürüyeceğiz eskiden olduğu gibi..."
- Eva Luna Anlatıyor
184. ""Ömrümde sıcak banyoya girmiş değildim...
Çocukluk anılarımsa hep üşümek üzerineydi.
Yanlızlık ve ..
Hiç doymayan bir mide üzerine... ""
- Ruhlar Evi
185. "... olayları gerçek boyutlarında görebilmek ve belleğin unutkanlığına meydan okuyabilmek için yazıyordu defterlerine."
- Ruhlar Evi
186. ""Doktor Parmentier zencilerin de beyazlar kadar insan olduklarını ileri sürüyor, ben de tam tersini söylüyorum. Sen ne dersin?" diye sordu Valmorain, Doktor'a alaycı olmaktan çok babaca gelen bir ses tonuyla.
Kız, gözleri yere dikili, ellerini kavuşturmuş olarak sesini çıkarmadan durdu.
"Hadi Tété, korkmadan cevap ver. Seni bekliyorum..."
"Efendimiz her zaman haklıdır," diye mırıldandı kız en sonunda.
"Yani zencilerin tam olarak insan olmadıklarını düşünüyorsun..."
"İnsan olmayan bir varlığın düşünceleri de olamaz, efendim.""
- Denizin Altındaki Ada
187. "Ortalık hala karanlık! Önce kahve. Kafein almadan düşünemem.."
- Kış Ortasında
188. ""İlle de kendilerini bir başkası uğuruna harcayacaklar!""
- Ruhlar Evi
189. ""Bana 1masal anlat," derim sana.
"Nasıl 1masal istiyorsun?"
"Hiç kimseye anlatmadığın 1masal anlat bana.""
- Eva Luna Anlatıyor
190. ""Acı dolu bir hayatı var! O benden daha beter köle, çünkü korkularından kaçamıyor.""
- Denizin Altındaki Ada
191. "Sorun ölmek değildi - ölüm nasılsa geliyordu çünkü - sorun hayatta kalabilmekti, çünkü bu bir mucize sayılırdı."
- Ruhlar Evi
192. "insanın tek başına yaşı, onu ne daha iyi yapıyordu ne de daha bilge; sadece ezelden beri neyse onu daha da belirgin hale getiriyordu."
- Japon Sevgili
193. "bilinçsizliğin kumulları arasında garip bir yolculuğa çıktın. mademki beni duyamıyorsun, bu kadar söze ne gerek var? belki de hiçbir zaman okuyamayacağın bu sayfalar ne için?"
- Paula
194. "Adalet, artık neredeyse hiç kullanılmayan,unutulmuş bir sözcüktü ; özgürlük gibi,suç unsuru sayılabilirdi."
- Aşktan ve Gölgeden
195. "Ekonomik bağımsızlık olmadan feminizm olmaz."
- Ruhumun Kadınları
196. "Mutluluk, sevinç ya da zevk gibi coşkulu ya da kıpır kıpır bir şey değildir, sakindir, yumuşaktır, kendini sevmekle başlayan içsel bir esenliktir."
- Ruhumun Kadınları
197. "Aniden koridordan aşağıya doğru süzüldü ve o bal rengi gözlerini bir saniyeliğine de olsa üzerimde gezdirdi. O an, sanki içimden bir parça öldü gitti. Nefes alamıyordum ve nabzım yerinde saymaya başladı."
- Ruhlar Evi
198. "bir değişim varsa o da gelip geçen mevsimlerdi"
- Aşktan ve Gölgeden
199. "Kadın milleti daha ikiyle ikinin dört ettiğini bilemezse nasıl neşter kullanabilir? Onların görevi anne ve ev kadını olmaktır."
- Ruhlar Evi
200. "İnsanın hayatının sonunda pişmanlık duyduğu yegane şey işlemediği günahlardır."
- Violeta
201. "Kış ortasında sonunda anladım ki içimde yenilmez bir yaz varmış..."
- Kış Ortasında
202. "Kötü gününde bir arkadaşa el uzatmayacaksa ne işe yarar dostlar?"
- Zorro
203. "Kötü zamanlar beni daha güçlü olmak ve çok çalışmak zorunda bırakıyor."
- Denizin Uzun Taçyaprağı
204. "...kimi zaman ölüm, aşktan daha güçlüdür..."
- Eva Luna Anlatıyor
205. "Bu dünyaya neden geldiğimi ölmeden önce öğrenmem lazım."
- Kış Ortasında
206. "her şey zaten olacağına varıyor ve senin yapabileceğin hiçbir şey yok,"
- Kış Ortasında
207. "Aniden koridordan aşağıya doğru süzüldü ve o bal rengi gözlerini bir saniyeliğine de olsa üzerimde gezdirdi. O an, sanki içimden bir parça öldü gitti. Nefes alamıyordum ve nabzım yerinde saymaya başladı."
- Ruhlar Evi
208. "“Almak istediğim oranda vermeyi hiç becerebilecek miyim, acaba?”"
- Ruhlar Evi
209. "Kısmetine harikulade kağıtlar düşmüştü; zeka,cesaret, atılganlık, cömertlik, çekicilik, insanı büyüleyen bir ses ve güzellik, hepsi ona vergiydi."
- Violeta
210. "Ağır çantasını sürükleyerek okuldan eve döndüğünde annesi onu mutfakta ikindi kahvaltısı ve hoşgeldin gülücüğü ile karşılardı. Bu anı onun ruhunda derin bir iz bırakmıştı; bütün yaşamı boyunca çocukluğundaki o güvence hissini yeni baştan yaşamak istediğinde, belleğinde o odanın ayrıntılarını canlandırırdı, çünkü bu mutfak, anne sevgisinin sarmalayıcı ve şefkatli varlığının bir simgesiydi."
- Aşktan ve Gölgeden
211. ""Aşk insanların aklını bulandırmak ister ..
ama önüne geçilmez değildir .""
- Zorro
212. "… çünkü işin aslı şu ki sen beni bırakıp gittin gideli hiç kimse beni senin sevdiğin gibi sevmedi.”"
- Ruhlar Evi
213. "Olağanüstü görüntüler, sonunda ona olağan gibi görünmeye başlamıştı, çünkü durumda yeni bir mantık keşfetmişti, sanki bu şiddet, şimdiye dek hep onları beklemişti. Yerden fışkıran o etsiz eller, kurşun deliği açılmış alınlar onları aralıksız buraya çağırmışlardı ama şimdiye dek kulakları onları işitememişti."
- Aşktan ve Gölgeden
214. ""İktidarı kaybettiği için ağlıyor değildi. Vatanı için ağlıyordu.""
- Ruhlar Evi
215. ""En kötü şeyin, korkunun kendisinden korkmak olduğuna karar verdik...""
- Ruhlar Evi
216. "İçi ağız ağıza sessizlik doluydu."
- Ruhlar Evi
217. "Birileri sana ilkbahardan ve aşktan haberler vermeli"
- Ruhlar Evi
218. "Ölümün kuşatmasını hiçbir şey kaldıramazdı,"
- Kış Ortasında
219. "Kendini incinmiş, kırılgan, çırılçıplak kalmış gibi hissediyordu."
- Kış Ortasında
220. "Bomboş bir evde tabağa değen çatalın sesi kadar acınası bir şey olamazdı. Tek başına yemek yemek, tek başına uyumak, tek başına ölmek."
- Kış Ortasında
221. "Yeryüzünden kopmak bu aşamada en zor gelir de geride bıraktıklarımızın sevgisini gerekseriz, hiç değilse bir gönüle bir tohum ekmiş olmanın avuntusuyla ayrılmak isteriz dünyadan."
- Ruhlar Evi
222. "Evli bir kadın, kurnazlık edebilirse, hiç değilse kocasını çekip çevirebilir, şansı birazcık yaver giderse erkenden dul bile kalabilirdi…"
- Kaderin Kızı
223. ""Bazı insanlar kötüdür kızım. Sebebi ne olursa olsun öyledirler. Ve başka insanlara yıkım ve mutsuzluk getirmedikçe asla rahat etmezler.""
- Ruhlar Evi
224. "İnsan dediğin kaç zaman yaşar sonunda?
Bin gün müdür yaşadığı tek gün mü yoksa?
Bir haftacık mı? Yüzlerce yıl mı?
Kaç zaman sürer kişinin ölmesi?
Ya sonsuzluk, onun anlamı ne?
Pablo Neruda"
- Ruhlar Evi
225. "“Almak istediğim oranda vermeyi hiç becerebilecek miyim, acaba?”"
- Ruhlar Evi
226. "kendimi her açıdan inceledim ve bulabildiğim tek şey gölgeli bir hüzün oldu .."
- Sararmış Bir Fotoğraf
227. "Seçim yılıydı ve olayların gidişi kaygı vericiydi. Ülke uyanıyordu."
- Ruhlar Evi
228. "Oğlum için ne istiyordum? Kadınların hasmı değil, iyi bir can yoldaşı olmasını."
- Ruhumun Kadınları
229. "Yürek nereye çekerse ayaklar o yana yürür ,"
- Aşktan ve Gölgeden
230. ""Bizi korkunç zamanlar bekliyor. Öyle çok insan ölecek ki sayılamayacak.
Sen kazananların safında olacaksın, ne var ki zafer yalnızca acı ve yalnızlık getirecek sana.""
- Ruhlar Evi
231. "Kent dediğin bir bok çukuru, diye karara vardı."
- Ruhlar Evi
232. "Ahının alınması gereken herkes adına benim öç almam çok güç bir şey; çünkü bunu yaparsam benim aldığım öç de aynı aman dinlemez törenin bir parçası olup çıkar. Bu zinciri kırmalıyım."
- Ruhlar Evi
233. ""...yabancılar, işte burası,
burası benim vatanım,
burada doğdum ben
ve burada yaşıyor düşlerim."
Pablo Neruda,
"Geri dönüş",
Navegaciones y Regresos"
- Denizin Uzun Taçyaprağı
234. "Olmayacak fikirlere dört elle sarılıp düşlerinin peşinden koşmakta gösterdiği hevesle gözlerini kamaştırdığı yıllar."
- Ruhlar Evi
235. "Onu hiç kesintisiz, sonsuza dek sevebilirdim."
- Ruhlar Evi
236. "Sol hiç olaysız iktidara geldi. Ve işte o tarihte Sağ, kin ve nefret yığınağı yapmaya başladı."
- Ruhlar Evi
237. "Bu konuda kadınlar iyice kalın kafalıdır. Katının katısıdırlar. Kendilerini güvenlikte hissetmek için erkek gerekserler, oysa korkmaları gereken başlıca şeyin erkek olduğunu sanki bilmezler!"
- Ruhlar Evi
238. "O gece, âşık olma yeteneğimi sonsuza dek yitirdiğimi, bir daha sonsuza dek gülmeyeceğimi, düş peşinde koşmayacağımı sanıyordum. Ama sonsuzluk uzun bir zaman parçasıdır. Uzun süren hayatım bana hiç değilse bunu öğretti."
- Ruhlar Evi
239. ""Sen onunla gidemezsin ,o ölümün iksirini içti ...."
- Paula
240. "“İnsan dediğin kaç zaman yaşar sonunda?
Bin gün müdür yaşadığı tek gün mü yoksa?
Bir haftacık? Yüzlerce yıl mı?
Kaç zaman sürer kişinin ölmesi?
Ya sonsuzluk, onun anlamı ne?”"
- Ruhlar Evi
241. ""Kalp ani dönüşler yapabilen kaprisli bir organdır ""
- Zorro
242. "“İnsan dediğin kaç zaman yaşar sonunda?
Bin gün müdür yaşadığı tek gün mü yoksa?
Bir haftacık mı? Yüzlerce yıl mı?
Kaç zaman sürer kişinin ölmesi?
Ya sonsuzluk,onun anlamı ne? “
~Pablo Neruda~"
- Ruhlar Evi
243. "Aniden koridordan aşağıya doğru süzüldü ve o bal rengi gözlerini bir saniyeliğine de olsa üzerimde gezdirdi. O an, sanki içimden bir parça öldü gitti. Nefes alamıyordum ve nabzım yerinde saymaya başladı."
- Ruhlar Evi
244. "Herhalde günün birinde çekip gideceğim."
- Denizin Altındaki Ada
245. "Başka her şey çözülüp çöktüğü zaman insanın elinde kalan tek şey topraktır."
- Ruhlar Evi
246. ""Erkek kısmının karısını dövmediği ne zaman görülmüş? Dövmüyorsa ya onu sevmiyor ya da tam erkek değildir demektir.""
- Ruhlar Evi
247. "2005 ile 2009 yillari arasinda, Bolivya'nin kuş uçmaz kervan geçmez bir kösesinde, Mennonit mezhebinden ultra-tutucu Manitoba kolonisinde, üç yasinda bir kiz çocugu da dahil olmak üzere yüz elli kadin ve kiz, iğdiş edilmeden önce boğaları uyuşturmakta kullanlan bir spreyle sersemletildikten sonra düzenli olarak tecavüze ugruyorlarmis. Kan revan ve yara bere içinde uyaniyorlarmis ve açiklamasi, iblis tarafindan cezalandırıldıkları, içlerine seytan girdigi seklinde oluyormus. Bu kadinlann okumasi yazmasi yokmus, dis dünyayla iletigim kurmalarini engelleyen eski bir Alman dilini konusuyorlarmis, nerede olduklarini bilmiyorlarmis, kaçabilmek için bir haritayi okuyabilmekten âcizlermis, medet umabilecekleri kimseleri yokmus."
- Ruhumun Kadınları
248. "Hayat uzundur, hem de beklenmedik dönemeçlerle doludur."
- Ruhlar Evi
249. "Don Simon'a göre hastalıklar iki türlü olurdu: Ya kendi kendilerine iyileşirlerdi ya da çaresiz olurlardı."
- Aşktan ve Gölgeden
250. "Hiç olmazsa o çingene giysilerini giyerken bir tür özgünlük taşıyordu ama o daracık pantolonlar ve atkuyruğu toplanmış saçlarla bir köy öğretmeninden farksızdı."
- Aşktan ve Gölgeden