İrade Terbiyesi Kitap Bilgileri
Yazar: Jules Payot
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 40 dk.
Sayfa Sayısı: 200
Basım Tarihi: Ağustos 2018
İlk Yayın Tarihi: 1895
Yayınevi: Ediz Yayınevi
Orijinal Dil: Fransızca
ISBN: 9786056841705
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
İrade Terbiyesi Kitap Tanıtımı
Cemil Meriç'in "Disiplin içinde çalışmayı bu kitaptan öğrendim." diye tarif ettiği "İrade Terbiyesi" ilk yayımlandığı tarihten itibaren pek çok dile çevrilmiş ve tembellik, isteksizlik gibi huylardan kurtulmak isteyenlerin başucu kitabı olmuştur.
Kitapta bilhassa gençlere ve zihnini kullanarak çalışanlara hitap eden Fransız profesör kendi hayatından aktardığı örnekleri ve başka düşünürlerin tespitlerini de kullanarak insanın irade zayıflığıyla nasıl mücadele etmesi gerektiğini anlatıyor.
İrade Terbiyesi Kitaptan Alıntılar
1. "Tembel insan hak edilmiş bir dinlenmenin zevkini bilemez. Çünkü Pascal’ın dediği gibi “ Isınmak üşürseniz, dinlenmek yorulursanız güzeldir.”"
2. ""Ancak büyük bir mücadele vererek özgürlüğümüzü elde etmeyi bilirsek özgür oluruz.""
3. "Tembel insan, hak edilmiş bir dinlenmenin zevkini bilemez. Çünkü Pascal' ın dediği gibi ısınmak üşürseniz, dinlenmek yorulursanız güzeldir."
4. "Kimse, ona layık olmadığı sürece özgür değildir."
5. "'' Azimli bir iradenin karşısında durabilecek ve onu etkileyebilecek tek düşman, devamlı güçtür. ''"
6. ""Gerçeğe olan sevgimizin temel işlevi, sevdiğimiz seyin doğru/gerçek olduğuna kendimizi ikna etmektir.""
7. "Yarım saatliğine bile olsa değişen karakterler sabit karakter değildir."
8. ""Zihin ne kadar büyük olursa tutkular da o kadar büyük olur."
Pascal"
9. "Hemen bütün başarısızlıklarımızın ve bütün felaketlerimizin sebebi bir tanedir: İrademizin zayıflığı..."
10. "Zahmetsiz keyif yoktur, her mutluluk biraz çaba gerektirir."
11. "Beklenmedik sorunlarla dolu bir hayatı ancak zayıflar seçer."
12. ""İnsanlar ne der?" Sorusuna boyun eğmek, hiçbir orjinalliği olmayan hoş ve kibar insanlar yaratır. Hepsi de başkalarının ellerindeki iplerle harekete geçen, güzel ve mekanik kuklalardır."
13. "Bekleyecek ve acele etmeyecek sabra sahipseniz, zaman ile inanılmaz şeyler yapılır."
14. ""Boş kafa, şeytanın çalışma odasıdır.""
15. "Okumaya zaman bile bulamayız."
İrade Terbiyesi Kitap İncelemeleri
Nasip güzeldir, hele ki gayretten sonra gelen..
Çabalamıyoruz ve olmasını istiyoruz, harekete geçmeden bir yerlere varmak istiyoruz ve gayret etmeden kazanabileceğimizi düşünüyoruz. Yani sadece düşünüyor ve istiyoruz, öyle ki nasıl karnımız acıkınca yemeği düşünüyor ve yiyorsak, ( aç aç beklemek karın doyurmuyor :) böyledir bir çok şey. Bir kitabı okumayı düşünüp okumamak gibi mesela..
Ord. Prof. Dr. Ali Fuat Başgil' in dediği gibi: "Kendi kendime, ah bu kitap on sekiz yirmi yaşlarımdayken elime geçmeliydi diyor ve geciktiğim için üzülüyorum."
Eline geçmemesinin sebepleri çoktur elbette ancak nasip olmaz bazen ya da istersin de çok sonra daha güzel gelir. Bana şimdi nasip oldu ve oldukça memnun olduğumu belirtmek isterim, özellikle okunmasını tavsiye ederim tabi nasibinizde varsa :) ...
"İnsanların, diğer bütün konular için bir öğretmene ve eğitime gereksinim duyduklarını fark etmeleri, üstelik hayli özen göstererek çalışmaları hayran olunası bir durum. Öğrenmedikleri ve anlamaya niyetli olmadıkları tek şey ise yaşam bilimi." Syf 7
Endişe; yaygın, verimli, eylem ise azdır. Kişi çoğu zaman, içinde bir çocuğun ruhunu taşıyan kocaman adamlarla karşılaşır. Syf 14
Sabah kalktığımda, neyi susturmam gerektiğini çok iyi biliyordum. Sadece bir nesneye odaklanan düşüncem, nihayet iyilesmişti. Syf 141
Çalışmak, sürekli ve kalıcı bir çaba gösterme şekli olduğundan, irade için mükemmel bir terbiye teşkil eder. Syf 206
Çalışmak özgürlüktür derken mübalağa etmiyoruz. Syf 207
Kaderimi tayin eden bir başka kitap da İbrahim Ethem’in Terbiye-i İrade başlıklı eseridir. Disiplin içinde çalışmayı bu kitaptan öğrendim.”
-Cemil Meriç
“Bütün mağlubiyet ve felaketlerimizin yalnız bir sebebi vardır; o da irademizin zayıflığı, çabadan ve özellikle de daimi çabadan nefret etmemizdir.”
Birçoğumuz Payot’un İrade Terbiyesi kitabını okumuştur ben de çok popüler olduğu için okumuş ancak biraz daha lise çağlarındaki gençlere hitap edeceğimi düşünmüştüm yani bir şeyler yetersizdi çıkartarak Ustad Meriç’in de faydalandığı gerçek kaynağı bizlerle buluşturdu.
İrade nedir?
“İrade, muhakeme edilerek seçilen bir düşünceye, fiile dönüşebilecek derecede kuvvet veren ruhsal bir hassadır.”
“İnsan yalnız öğrendiği ile yetinmemeli, bizzat aklî melekeleri ile tefekkür edebilmelidir ki hakikaten bir çaba göstermiş sayılsın.”
Nefsin terbiyesi, derin tefekkürün önemi, duyguların etkisinden sağlam alışkanlıkların kazanılması gibi başlıklarla çok geniş bir şekilde iradenin nasıl terbiye edileceğini ele almış.
Ben uzun bir sürece yayarak okudum sizlere de o şekilde okumayı tavsiye ederim.
Umarım okuduklarımız hayatımıza tesir etsin ve başarı yollarında atacağımız adımlar bu güzel kitabın ışığı ile aydınlansın
İrade iç dünyamızda verdiğimiz mücadelenin neticesi. Her neticenin bidâyeti cüz-i, nihayeti küllî iradedir. Başarının kıymeti ise iradenin teslimiyetle birlikte olmasıdır. İradesiz teslimiyet yetersiz, teslimiyetsiz irade ise mânadan yoksun bir başarıdır.
.
✏"İrade duygusal bir güçtür."
Musa peygamberi yeni doğan erkek bebeklerin katledildiği bir dönemde en savunmasız haliyle Nil'e bırakan annesinin iradesi Kuran'daki en güçlü irade örneklerinden bir tanesidir.
Peki Musa(as)nın annesinin iradesini güçlü kılan hangi duyguya karşı gösterdiği teslimiyetin sonucuydu?
.
✏"Başarıyı getirecek bir hareketin içinde mutlaka derin düşünce de bulunur."
Kuran birçok ayette akletmeye vurgu yapar. Akletmek diğer bir ifadeyle tefekkür, keşfetme sürecidir. Bu sürecin sonunda ulaşılan muvaffakiyet tefekkürün tatlı bir meyvesidir.
.
✏"Akıl boş kaldığında hayaller işlemeye başlar ve dürtüler yerleşir."
Akıl boş kaldığında işlenen hayaller ve dürtüler kimi zaman gönül darlığına sebebiyet verir.
"Bir işi bitirdiğinde diğerine koyul!" ayetinin inşirah suresindeki yeri mânidar değil midir?
.
İrade Terbiyesini öğrencilik yıllarımda okumayı isterdim. Kitap tekrarlara düşmüş ama beni rahatsız etmedi. Kitabın da ara ara tekrar edilmesinde fayda görüyorum.
Ali Fuat Başgil'in "okudukça içimde tahassür ve nedametle karışık müphem bir acı duymaya başladım" cümlesine gönülden iştirak ediyor, İrade Terbiyesi için "kaderimi tayin eden bir başka kitap" diyen Cemil Meriç ile birlikte Ali Fuat Başgil'i de bu vesileyle rahmetle anmış bulunuyorum.
O zamanlar için yararlı bir kitap olabilir ama, şu an için hiç faydalı bir eser değil ve çağdışı kalmış, hiç bir açıdan bugüne seslenmiyor. Muhtemelen muhafazakarlar için başucu kitabı.
Sosyal medyadaki bir kaç dakikalık dopamin patlaması yaşatan videoları izleyin, daha çok faydası olacaktır. Ya da bende bir sorun olabilir, bilemiyorum. Bu kadar insanın neden yere göğe sığdıramadığını gerçekten anlamıyorum, bu kadar mı sığsınız? O kadar basit konulardan bahsetmiş ki, on dokuzuncu yüzyılda yaşayan bir insanın gerçekten bu tarz tavsiyelere ihtiyacı var mı diye düşünmedim değil. Yada kişisel gelişim okumaları vaktim geçmiştir. Her neyse.
Derin bir felsefesi yok, bilimsel bir araştırmada değil. İsteksizlik ve tembellik üzerine yazmış; buradan yola çıkarak arkadaşların yoldan çıkarıcılığından bahsetmiş. Kişinin bahaneler bulmasından, ve bu tarz durumlarla nasıl başa çıkacağımıza dair fazlasıyla yüzeysel tavsiyeler vermiş. Fransız olduğu halde gençliğinde yeteri kadar sevişememiş bir adamın hezeyanlarını da içerdiğinden söz etmeden geçemeyeceğim.
Beni kitaptan tiksindiren bir yer de var, her türlü olayı dine bağlıyor? Ahlâk ve etiğe sadece dinle ulaşabilineceğinden bahsediyor. Katolik kaygılarla yazılmış bir eser.
Normalde bir kitabı bu kadar gömmem ama, zaman kaybı olması açısından çok sinirlerimi bozdu. Yani tam anlamıyla bir kitap nasıl zaman kaybı olabilir diyorsanız lütfen bu kitabı okuyun, aksi takdirde de okuyarak iradenizi terbiye edebilirsiniz.
Eser daha çok gençler üzerine yazılmış. Disiplinli olmaya teşvik ediyor. Tembellik ve cinsel arzuların dizginlenmesinin altı çiziliyor. Ancak genç yaşlardaki cinsel arzunun terbiye edilmesi için vücudu aç bırakıp vücudu başka işlerle uğraştırıp arzunun dizginlenmesinde etkili olduğunu söyleyen saçmalıklar da var. Kulağa komik geliyor.
Sabah programlarında, para vererek programa çıkıp kendi reklamını yapan doktorlar gibi bir eser. Vücut sağlığı, sağlam kafa sağlam vücutta olması, irademizi elimize almamız, tembelliğin kötülüğü, dizginlenmesi, kötü arkadaşların kişiye etkisi vs vs sabah programı gibi kişisel gelişim eseri.
Eser normal bir ailenin normal öğrenim gören genç bir bireye tavsiyeler yönlendirmeler içeriyor. Çalışmanın kölesi olunmasından bahsediyor kısacası. Zamanı boşa harcamamak çalışmak ve iyi yerlere gelmek. Yani bunlar insanın kendi varoluşunu evreni zamanın ötesindeki zamanı düşünmeyen. Felsefi bir düşünceye sahip olmayan kendini aşamayıp üstinsan olmayan bir bireye hitap eden bir kitap. Hayatının amacın çalışmak mutluluğu çalışmakta bulunacağını düşünen biri hiç olmadım. Dünyada hayatta kalmaya çalışan ailesinin kardeşlerinin ölümüne şahit olmuş gençleri düşününce bu yazılanlar bana çok anlamsız geliyor. Tuzu kuru olanlar ve çalışıp iyi bir kariyer güzel bir çocuk yetiştirmek ve mutluluğun disipli olup çalışmaktan ibaret olduğunu düşünen bir iş adamına çok şey katacağına eminim.
Biz; bu zorbalıklar, gürültüler dünyasını sevmiyoruz. İçimiz onu sevecek kadar bozuk değil.