İntihar Kulübü Kitap Bilgileri
Yazar: Robert Louis Stevenson
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 53 dk.
Sayfa Sayısı: 102
Basım Tarihi: 2019
İlk Yayın Tarihi: 1878
Yayınevi: İthaki Yayınları
ISBN: 9786053754961
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
İntihar Kulübü Kitap Tanıtımı
“Stevenson, okura göstermek istediği resmi tam olarak ortaya koyacak kelimeleri özenle seçiyor.”
- Harold Bloom -
Robert Louis Stevenson, Dr. Jekyll ve Bay Hyde, Define Adası gibi klasik romanların yanı sıra öyküleriyle de tanınmaktadır.
Stevenson, İntihar Kulübü’nde de bizi Bohemya Prensi Florizel ve eşlikçisi Albay Geraldine ile tanıştırıyor. İkili sahte kimliklerle Londra sokaklarında maceralara atılmayı, tuhaf insanlarla dostluk etmeyi, sıradan halkın arasına karışmayı sever. Bir gün İntihar Kulübü ismindeki gizemli bir örgütün varlığını öğrendiklerinde meraklarına yenilirler. İnsanların hayatlarını kaybetmelerini sağlayan bu gizli örgüte sızan ikilinin, zamana karşı bir yarışta İntihar Kulübü’nü ve gizemli Başkan’ı durdurmaktan başka bir seçeneği kalmayacaktır.
Dedektif öyküleri’nin gelişiminde önemli bir adım olan İntihar Kulübü’nü her Sherlock Holmes hayranının okuması gerek.
İntihar Kulübü Kitaptan Alıntılar
1. "İnsanın para olmadan ölmeye bile gücünün yetmediği bu hayata lanet olsun."
2. "Eğer inançlı biriyseniz diz çöküp dua edin, bayım; çünkü zamanınız kısaldı ve Tanrı sizin günahlarınızdan artık çok yoruldu."
3. ""Gençlik korkaklıktır," diye karşılık verdi doktor."İnsana sorunları, olduğundan daha kara görünür. Ben yaşlıyım ama asla umutsuz değilim.""
4. "Tanrı günahlarından usandı artık..."
5. ""Gelecekmiş!" dedi Silas. "Benim geleceğimde darağacından başka ne olabilir ki?"
"Gençlik, korkaklıktır," diye karşılık verdi doktor. " İnsana sorunları, olduğundan daha kara görünür. Ben yaşlıyım ama asla umutsuz değilim.""
6. "Ama ben dünyayı iyi tanırım ve intihar için en basit bahanelerin bile genelde dayanması en güç olanlar olduğunu biliyorum."
7. ""Hayatta bir şeye erişmek kadar insanı arsızlaştıran ne var?""
8. "Benim geleceğimde darağacından başka ne olabilir ki?"
9. ""Sizin hayatınız da benim ki gibi kaydı mı? Tutku dolu bir yaşamdan sonra artık tutunacak hiçbir şey bulamadığınız noktaya geldiniz mi?""
10. "Şu ana kadar acı çeken bir tek bendim. Oysa artık iki kişi acı çekecek."
11. "`
Her gün yaşamak zorunda oldukları hayattan bıkmış bir sürü insan var .."
12. "İnsanlar aşkı çok ciddiye alıyor Oysa ben aşkın güçlü bir tutku olmadığını söyleyeceğim. Güçlü olan korkudur; yaşamdan çarpıcı bir keyif almak istiyorsanız, korkuyu ciddiye almalısınız."
13. ""iyi geceler,benim hayatı kaymış dostlarım""
14. "Geleceğe dair kurduğu tutku dolu planlarını kendine acıyarak düşündü."
15. "Erkekleri tanırım. Kadınların onurunu düşünmezsiniz."
İntihar Kulübü Kitap İncelemeleri
İntihar Kulübü bu ay kitap alışverişimde ismi dikkatimi çektiği için aldığım bir kitap. Arka kapak yazısı da insana baya farklı bir kurgu vaadediyor. O yüzden büyük bir heyecanla başladım ve ne yazık ki hayal ettiğim gibi çıkmadı. Aslında çok orjinal bir konu keşke farklı bir şekilde işlense ve tek bir hikâye kaleme alınsa daha güzel olurmuş. İlk hikâye havada kalmış hissi uyandırdı bende.
Bu kitap üç farklı hikâyeden oluşuyor ama Sherlock Holmes gibi her hikâyede olayları çözen kahramanımız Prens ve Albay Geraldine oluyor.
Büyük beklentilerle başlamazsanız okunabilecek bir kitap...
( Spoiler İçerir )
Prens Florizel ve Albay Geraldine sıkı birer dosttur. Prens sakin ve yaptığı işlerde başarılı biridir. Dostu Geraldine ile kılık değiştirip maceradan maceraya koşmaktan büyük keyif alır. Bir gün kendilerini 'İntihar Kulübü' diye bir birliğin içinde bulurlar. Bu kulüb hayattan bıkmış, yaşama sevinci olmayan, kendi canına kıymaya cesareti olmayan adamların sorunsuzca arkalarında soru işareti bırakmadan ortadan kaybolmasını sağlıyor.
Peki bu nasıl mı oluyor?
Her şey bir deste iskambil kağıdıyla oluyor. Maça Asını bulanın o gece hayatının son gecesidir.
Peki bunu kendisi yapabilecek midir?
Hayır. Bu oyun onları bu dertten kurtarıyor.
Sinek Asını bulan o gecenin hakemidir ve diğerinin canını o alacaktır. Tüm bunlar gerçekleşirken Prens ve Geraldine de bu oyuna dahildir. Ertesi sabah gazeteden o adamın ölüm haberini alırlar ve tüm bunları durdurmak isterler.
Peki bunu başarabilecekler midir?
Keyifli okumalar...
Açıkçası yazarı ve kapağı bu kitabı aldırmaya yeter. konusunu okuyunca da zaten sıralama da önce çekip okuyorsunuz. İntihar etmek isteyenlere ayrı bir seçenek sunup, bunu eğlence haline getiren bir grup var. oraya kaydolup kağıt oynuyorsunuz. Sonuçta ölen ve öldüren seçiliyor. sıra ne zaman size gelirse işte. Gerçekten hoş bir kafası var. (intihara meyillendirmeyelim şimdi :D :D farklı bir kurgusu var anlamında :D :D ) Zaten Polisiyelikte katmışlardı işin içine.yani işin kötü bir şey olduğu fark ediliyor :D Neyse buraya kadar sorun yok. lakin kitapta, ilk bölümden sonraki bölümler biraz kopuktu. 100 sayfa olmasına rağmen kopukluk vardı. daha iyi bağlantılı olunabilirdi. ana karakterleri unutuyoruz yani. Bir de olaylar çok çabuk çözüldü. Daha derin ve kapışmalı olmasını isterdim. tek taraflı oldu birazcık. Açıkçası vasat bir ara kitabı diyebilirim. daha iyi olabilir miydi? kesinlikle olabilirdi. Sadece ilk hikayeye ve kapışmaya yoğunlaşılsaydı puan yükselirdi. Açıkçası bir alt metinde görmedim. Arada okumak için alınabilir. ama fiyatı bi tık pahalı onu söyleyeyim. zaten puan ortalaması 6,5larda. Vasat bir ara kitabı olur sizin için.aceleniz yoksa okumayın. bir gün karşınıza uyguna çıkarsa alır okursunuz. Ah be Stevenson reis keşke daha detaylı şekilde kitabı ele alsaydın. Açıkçası bu konuya ben Cinayet fabrikası (jack london kitabı. ismi farklı olabilir kitabın) onu okuyacağım. bence o daha iyi bir konu çıkarmıştır :)
hikaye ilgi çekici, akıcı ve sürükleyici. okurken zevk aldım. karakterlerin betimlenmesi, hikayenin genel taslağı sağlam. yalnız yetersiz hissettiriyor. yazarın
adlı kitabı daha derin anlam barındırıyordu. felsefik bir amacı vardi.
'nin
kitabını andırıyordu. aynı şekilde bu kitaptan da böyle bir beklenti içerisindeydim. beklentimi tatmin etmedi.
öyküyü detaylar ile bezemiş, süslemiş fakat detayları incelikle işleyememiş hatta neredeyse hiç işlememiş. daha açıklayıcı daha duru bir işleyişe sahip olabilirdi. genel olarak öyküyü tamamlaması, çözümlemesi, yorumlaması bize bırakılmış. intihar konusu ise yüzeyseldi. sherlock holmes ile kıyaslanamaz.
bu konudan çok sağlam bir hikaye/roman elde edilebilirmiş yazar bunu harcamış.
her sayfayı, şimdi ne olduğunu öğreneceğim, bı şekilde karakterler birbirine bağlanacak, açıklığa kavuşacak diye çevirdim ama elle tutulur hiç birşey çıkmadı.
kitabın kapağını kapattığımda 'noldu şimdi bende mi bı sorun var neden anlam verdiremiyorum' durumuna düştüm. belki detaylara takılı kaldığımdan kaynaklı bı durum olabilir. okurken zevk aldım merak içindeydim ama tüm merakım, heyecanım havada kaldı.
yinede eğer detaylara takılı kalmıyorsaniz ilginç bir öykü okumak isterseniz okuyabilirsiniz.
Yazarın okuduğum ikinci kitabı olan intihar kulübü, yaşamaktan bıkmış usanmış olan; ama aynı zamanda buna son vermektende korkan insanların para karşılığı bir kulübe üye olup, kendilerini ölümün huzurlu kollarına teslim eden öyküsünü anlatıyor. Kitap toplamda 3 ayrı öyküden oluşsa da bu öyküler konunun devamı bakımından birbiriyle bağlantılı ve devam niteliğinde.
Macera peşinde koşan Prens Florizel ve Albay Geraldine tuhaf bir rastlantı sonucu kendilerine kremalı turta ikram eden adamla tanışıp hikayesini dinlerler. Adamın belli bir süre sonra onlara güvenip hikayesini anlatmasıyla Prens ve Albay'ın olaylar hakkındaki merakı daha fazla artar. Hikayeye göre adam hayatından bıkmış ve artık yolun sonuna geldiğini kabullenmiştir; lakin buna son verecek cesareti bir türlü kendinde bulamaz ve buna son vermesi için İntihar Kulübü adı verilen bir kulübe katılır. Burada onun gibi hayattan bezmiş ve yaşamına son verilmesini isteyen, sırasını bekleyen birçok kişi vardır.
Prens ve Albay intihar Kulübü'ne katılır ve olaylar hakkında fikir sahibi olmak ve nelerin döndüğünü öğrenmek isterler. Lakin bu çok tehlikelidir; çünkü kulüpte her gece kartlar cellat ve kurban için dağıtılır. Gecenin sonunda ise cellat kurbanın hayatına son verip ona istediği şeyi yani ölümü hediye eder.
Konusu itibariyle merak uyandıran güzel bir eser, dili sade ve anlaşılır. Yalnız sonunun bu kadar yavan bir şekilde bitirilmesini beklemezdim. Ama tavsiye edilir..
Kısa ve gayet akıcı bir hikaye. Konu ilginç ama her şey yüzeysel geçilmiş. Kitap daha uzun olayların, kişilerin derinine inilerek yazılabilirdi ve bu akıcılığından da bir şey kaybettirmezdi. İkinci hikayede beklenmedik ve bir takım karışık olaylar oluyor üçüncü hikayede bir açıklaması vardir diye düsünüyordum ama yoktu. Hikayeler bağlantılı ama olaylar arasında kopukluklar var. Şu karakter kimdi, bu kişinin olayla alakası neydi, şu karakter neden öyle bir şey yaptı, amacı neydi gibi bir sürü soru var aklımda cevapları yok. Hikayemizin kötüsünün de bir hikayesi, geçmişi yok mesela. Neydir, necidir, kulübü nasıl kurmuştur hiçbir şeyden bahsedilmiyor. Çok günah işlemiş, kurbanı çokmuş. Evet, doğru ama biz ufak bir kısmına tanık oluyoruz. Ve bence yetmiyor bu. Kulüp içinde geçen kısım çok kısaydı daha uzun olsun isterdim, ölmek isteyen o amaçla toplanan kişilerin hikayesine biraz daha değinilebilirdi. Olaylar çok basit gelişti, gerilim ve heyecan yoktu. 3. Hikayede düellonun neden anlatılmadığını anlamadım. Böyle vurucu ve heyecanlı bir sahneyi okuyucuya niye aktarmazsın, oldu bittiye getirisin ki? Çok uzatıyorum farkındayım ama daha güzel olabilecek bir hikayeyi sadece üşengeçlikten böyle yazmış gibi bence yazar. Kötü mü değil ama niye daha iyisi olmasındı?