İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar Kitap Bilgileri
Yazar: Stefan Zweig
Tahmini Okuma Süresi: 10 sa. 12 dk.
Sayfa Sayısı: 360
Basım Tarihi: Temmuz 2017
İlk Yayın Tarihi: 1927
Yayınevi: Zeplin Kitaplar
ISBN: 9786059691871
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar Kitap Tanıtımı
İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar, tarihteki belirleyici anlar üstüne kısa denemelerden oluşuyor. Stefan Zweig, çevrelerindeki geçici koşulların dayattığı sınırları aşabilen Fatih Sultan Mehmet, Händel, Dostoyevski, Tolstoy, Lenin gibi 'yaratıcı bireyler'in o benzersiz anlarını anlatıyor. En iyisi, kendisinden dinleyelim:
Çağları aşan bir kararın bir tek takvime, bir tek saate, çoğu kez de yalnızca bir tek dakikaya sıkıştırıldığı trajik ve yazgıyı belirleyici anlara, bireylerin yaşamında ve tarihin akışı içinde çok ender rastlanır. Ben böyle anları İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar diye adlandırdım; çünkü onlar, tıpkı yıldızlar gibi, hiç değişmeden geçmişin karanlığına ışık tutmaktadırlar... Olayları anlatırken, gerçekleri değiştirmedim, kendi katkılarımla renklendirip zenginleştirmedim. Çünkü tarih, kusursuzluğa ulaştığı böylesine eşsiz anlarda, kendisine yardım için uzatılan ellere gereksinim duymaz.
İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar Kitaptan Alıntılar
1. "yorgundu; hissedemeyecek, yaşayamayacak kadar yorgundu."
2. "Gözlerinin ışığı sönmüştü."
3. "Yüreğimi yeniden ısıttın."
4. "Ey yüce Tanrım,
lütfunu üstümüzden eksik etme…"
5. "Çok geç kalmıştır, sonsuza değin çok geçtir artık…"
6. "“Gerçek yardımcımız O’dur.”"
7. "Çıkarlar insanları birleştirmez, çıkarlar insanları ayırır."
8. "yeryüzündeki başarıları çoğaldıkça Tanrı’nın karşısında daha büyük bir teslimiyetle eğildi."
9. "Ve sesim çektiğim acıyla boğulduğunda
Tanrı bana acımı dillendirme gücünü verdi.
Goethe"
10. "Vicdanımızı sarsan, hem de sertçe sarsan kişi bize iyilik etmiştir."
11. "Ancak çok çekmiş olan sevincin ne olduğunu bilir, ancak sınavlardan geçmiş olan bağışlanmanın değerini anlar, ancak ölümden dönmüşse kişi insanlar karşısında yeniden dirilişe tanıklık edebilir."
12. "tarihte aklın ve barışın ağır bastığı dönemler kısa ve geçicidir."
13. "şairin şifası da onu yaralayan mızraktan gelir."
14. "her zaman komuta altında yaşayan insanlar buyruklara karşı çıkıp yazgının sesini duymayı başaramazlar."
15. "Baş edilmez bir özlemle savruluyorum,
Yok artık dinmeyen gözyaşlarından başka avuntum."
İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar Kitap İncelemeleri
Yazar insanlık tarihine yön vermiş olaylar, anlar üstüne denemelerinden oluşan ve gecenizi aydınlatacak bu kitabı alışavarmışlıktan biraz daha öteye giderek, ayrıntılarıyla bize sunuyor.
14 tarihsel olayın kaleme alındığı bu deneme küçük bir hamlenin dünya tarihine büyük bir olay olarak damga vurduğunu ve tarihi değiştirdiğini gösteriyor.
"Bir mucizenin gerçekleşebilmesi ya da olağanüstü bir şeyin tamamlanabilmesi için bireyin her şeyden önce bu mucizeye inanması gerekir."
Kısa denemelerden oluşan bu kitap hepsinde ayrı bir döneme götürüyor insanı.
Hepsinde bir insanın inancı, inadı, çabası, hayalleri üzerine gerçekleşen mucizeleri anlatılıyor.
Her zaman tarihte önemli şahsiyetlerin hayatlarına dair ufakta olsa bilgi öğrenmek istemiş ama çok fazla üstünde durup araştırma fırsatını bulamamamıştım.
Zweig sayesinde dünya tarihinde önemli anların gerçekleşmesine sebep olan bir çok değerli şahsiyetin hayatına dair, ufak bir gezintiye çıkmış bulundum.
Kitap psikolojikman sizi daha fazla bilgi edinmeye ve olayları daha çok araştırmaya sürüklüyor.
Kitabı okurken olaylar karşısında ki bilgi dağarcığınız kesinlikle genişleyecektir.
Zweig her kitabında beni büyülüyor bu kitabı ise bambaşka neden bilmem ama her bölümde ayrı bir heyecan duyuyorum, bitirdiğime üzüleceğim kesin.
Ben çok büyük merak içinde ve keyif alarak okudum size de şiddetle tavsiye ediyorum.
Geçmişte yaşanılan olayları günümüzde bize tüm gerçekliğiyle aktaran Stefan Zweig'e teşekkür ederim.
Kısa tarihi öykülerden oluşan bir kitap. Zweig'i zaten öykü tadında ince kitaplarıyla tanıyoruz. Tarih konusunda da başarılı olduğunu memnuniyetle görmüş olduk.
"Bazen tek bir evet, tek bir hayır, biraz erken davranma veya biraz gecikme bu anı yüzlerce kuşak boyunca geri dönülmez biçimde erteler ve bir bireyin, bir halkın, hatta bütün yazgısını belirler." İşte Zweig böyle anlara insanlığın yıldızının yükseldiği anlar diye adlandırmış. Ama işin en güzel yanı ele aldığı öyküler sadece sadece başarı öyküleri değil, bazıları başarısızlık öyküleri.
İçindeki öykülerde Bizans'ın fethi de var. Ama bu öykü bilmediğimiz bir yönü anlatıyor, surlarda açık unutulmuş bir kapı sayesinde istanbul'un fethedildiğini yazıyor. Ne kadar doğrudur bilemiyorum. Ama önsözde tarihe kurgu eklemediğinden bahsetmiş.
Benim daha çok beğendiğim öyküler ise California'da altına hücum, Amerika kıtasına telgraf götürmek için okyanus altından kablo döşenmesi, güney kutubuna ilk ayak basan insanlar olmak üzere yola çıkan ekip ve son öykü olan Wilson başarısızlığa uğruyor.
Yıllarca tarih derslerinde 1. Dünya savaşını bitiren Wilson ilkelerini ezberleyip durmuştuk. Ama hiç Wilson kimdir, felsefesi nedir, neden böyle ilkeler belirlemiş ve daha da önemlisi bunları dünyaya nasıl benimsetmiş (ya da benimsetememiştir) hiç öğrenmemişiz. Şimdiye kadar da araştırıp öğrenmediğim için utandım açıkçası.
okumayı çook özlemişim. Yazardan okuduğum 22. kitap oldu. Külliyatını bitirmeyi çok istiyorum özellikle biyografi yazılarını asıl merak ediyorum. Şimdilik bu kitabı konuşalım.
biyografi yazılarıyla ünlü olduğu kadar novellalarıyla da ünlü bir yazardır. Eğer yazarın bilindik kitaplarına aşinaysanız bu kitap size biraz farklı gelebilir. Çünkü bu kitapta duygulardan, düşüncelerden çok olaylar var. Öyle olaylar ki sonraki yüzyılları etkileyecek kadar büyük nitelikte. Yazarımız kitapta bu olaylardan 14 tanesini işlemiş. Anlık, saniyelik verilmesi gereken bir kararın aslında ne kadar önemli olabileceğini gösteren tarihten örneklerle karşımızda.
Çok beğendiklerim kadar sıkıldıklarım da oldu. En beğendiklerim arasında Waterloo Savaşı, Tolstoy’un son günlerinin hikayesi, Okyanusu aşan ilk sözcük ve Cieora var. Özellikle Tolstoy’un hayatının son anlarına dair bilmediğimiz yanları okumak çok keyif verdi. Bir tren istasyonunda ölüyordu ama arkaplanda gelişen kısımları bilmiyorduk. Bunun gibi daha birçok şaşırdığım şey öğrendim.
Kitabın bir diğer sevdiğim kısmı da yazarın aralara kendi düşüncesini sıkıştırmasıydı. Yani olayı okurken aynı zamanda Zweig’ın olayla ilgili düşüncelerini de okuyabiliyorsunuz.
Yalnız bir oturuşta okunacak bir kitap değil bence. Çapraz okumayla her gün 1 hikaye şeklinde okunabilir. Okuyacaklara şimdiden keyifli okumalar. ️
Bir birindən maraqlı qısa hekayələri ilə əksəriyyət insanın sevimli yazıçısı olan Stefan Zweigin bu dəfə bioqrafiya janrında yazmış olduğu bir kitabdan danışacam.
Kitab fərqli-fərqli tarixi hadisələrdən,tanınmış insanlardan bəhs edən kiçik hekayələrdən ibarətdir. Biz öyrəşmişik tarixdə baş verən mühüm hadisələrin kiçicik qığılcımını yaradan uğur hekayələrini dinləməyə amma Zweigin bu kitabında uğur hekayələri ilə yanaşı uğursuzluq hekayələrinə də rast gəlirik.İnsanlığın ulduzunun bir anda necə yandığını buna rəğmən bir anda necə söndüyünə hər hekayədə şahid oluruq. Kitabda da deyildiyi kimi: ”Bazen tek bir evet, tek bir hayır, biraz erken davranma veya biraz gecikme bu anı yüzlerce kuşak boyunca geri dönülmez biçimde erteler ve bir bireyin, bir halkın, bütün yazgısını belirler.”
Mənim ən çox bəyəndiyim Fatihin İstanbulu fəth etməsi, Amerika ilə Avropa arasında telegraf ilə rabitə yaratmaq üçün okean altından tellərin çəkilməsi, quzey qütbünə ilk ayaq basan insanların taleyi ilə bağlı hekayələr oldu. Xüsusilə İstanbulun fəthi ilə bağlı olan hissəsində ki fikirləri diqqətimi çəkdi. Çünki mən bu hadisəni həmişə türklərin kitabları və filmlərindən eşitmişəm.Burda isə bir avropalının dilindən fərqli baxış bucağı ilə görmüş oldum.
Kitab Zweigin alışmış olduğumuz əsərləri qədər maraqlı və axıcı olmasa da yenə də nə vaxtsa öyrədici bir şeylər oxumaq istəsəniz şans verməyə dəyər.
Kitablarla qalın
Stefan Zweig'in okuduğum ilk edebi olmayan kitabı oldu bu. Üslubu her zamanki gibi güzeldi, 'tarih kitabı okuyamıyorum' diyorsanız başlamak için harika bir seçim olabilir. Ama öncelikle, kitabı size biraz tanıtayım.
Zweig bu kitabında insanlık tarihinde bireylerin başına gelmiş ancak dünya tarihinde önemli etkiler yaratmış, başka bir deyişle 'kaderi değiştirmiş' bazı olayları yazmış. Fatih Sultan Mehmet'ten Goethe'ye, Tolstoy'dan Cicero'ya tanıdık bir sürü isim ve 'İstanbul'un fethi','Waterloo savaşı' gibi bir sürü olayı anlatmış.
Çok objektif bakabilmiş mi? Bana pek öyle gelmedi, sebebiyse İstanbul'un Fethi başlığını anlatırken Osmanlıyı teslim olmuş Hıristiyanları ve masumları katleden bir devlet olarak göstermesiydi. Ancak bu bence çok büyük bir objektifsizlik sayılamaz, hele de Osmanlı tarihinin Batılı tarihçiler tarafından nasıl yansıtıldığı düşünülürse. Diğer olaylar hakkında önceden fikir sahibi olmadığım için yalnızca bu konunun objektifliğiyle ilgili yorum yapmakla yetineceğim.
Zweig sadece anlatmakla da kalmamış, bazı durumlarda 'Öyle olsaydı değişen ne nolurdu?' gibi soruların yanıtlarını da yazmış. Tolstoy'un bir eserinin sonsözünü yazmış(Tolstoy'un tamamlanmamış bir eseri). Ve olaylara az da olsa hikayevi bir anlatım katmış, böylece okuduğunuz tarihi olay aklınızda da kalıyor.
Tarih kitaplarına önyargınız varsa başlamak için mükemmel bir tercih. Zaten tarih kitabı okumayı seviyorsanız kesinlikle okuyun. Okuyunca dünya tarihi adına çok önemli olayların da ön dördünü bir daha unutmamak üzere öğrenmiş olacaksınız. Şimdiden keyifli okumalar.