İnsan Olmak Kitap Bilgileri
Yazar: Engin Geçtan
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 26 dk.
Sayfa Sayısı: 192
Basım Tarihi: 17 Ocak 2024
İlk Yayın Tarihi: Şubat 1984
Yayınevi: Metis Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789753423984
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
İnsan Olmak Kitap Tanıtımı
İlk kez yayımlandığı 1983'ten günümüze defalarca baskı yapmış ve okurla kurduğu yapıcı ilişkiyi kanıtlamış olan bu kitabında Engin Geçtan insan olmanın ikilemini şöyle anlatır: "Çağdaş toplumlar kendine özgü bir olguyu da birlikte getirmiştir. İnsan eskisinden çok daha fazla sayıda insanla, çok daha kısa süreli, daha yüzeysel ilişkiler kurma eğilimindedir. Bu, soğuk bir günde karşılaşan bir grup kirpinin öyküsüne benzer. Kirpiler ısınabilmek için birbirlerine sokulurlar, ama dikenleri birbirine batar. Birbirlerinden ayrıldıklarındaysa soğuktan rahatsız olurlar. İleri geri hareket ederek sonunda dikenlerini batırmadan birbirlerini ısıtabilecekleri en uygun uzaklığı bulurlar."
Son yirmi yılın dünyasındaki sosyal ve maddi değişimler düşünülürse, kirpilerin birbirine daha da çok ihtiyaç duyduğunu, her kirpinin bu ikilem karşısında kendi cevabını bulması gerektiğini, tam da bu yüzden İnsan Olmak'ın bugün daha da güncel olduğunu söyleyebiliriz.
(Arka Kapak)
İnsan Olmak Kitaptan Alıntılar
1. "Bir insanı sevmek, onun gerçeklerini anlamaya çalışmayı da içerir."
2. "“Oysa, eğer bir insan diğerlerini küçümsüyorsa,aslında küçümsenmekten korkan ve kendisini küçük gören biridir.”"
3. "Bir insanı sevmek, onun gerçeklerini anlamaya çalışmayı da içerir."
4. "bir insanla ömür boyu birlikte yaşayıp bir türlü ona ulaşamamış olmak katlanılması güç bir durumdur."
5. "Kendisine değer vermeyen insan başkalarının duygusal ihtiyaçlarını da algılayamaz."
6. "Oysa, "O bensiz yapamaz!" sözü aslında,
"Ben onsuz yapamam!" gerçeğinin saptırılmasından başka bir şey değildir.."
7. "“Dünyada iki tip insan vardır;yaşayanlar ve yaşayanları eleştirenler. Seyretmek ölümü, katılmak ise yaşamı simgeler.”"
8. "Bir insanı sevmek, onun gerçeklerini anlamaya çalışmayı da içerir."
9. "İncinmemek için diğer insanlara tereddütle yaklaşıyoruz."
10. ""Ben" ve "o" ilişkisi yerine, "ben" ve "o" ilişkisi görüntüsünde aslında "ben" ve "ben" ilişkileri kurabilen bir insan olarak yaşamı sürdürmek "ben" ve "ben" ilişkisi ise hazırlanmış bir yalnızlığın anlatımıdır ve narsizm sözcüğüyle adlandırılır."
11. "Geçmiş, yeniden yaşanamaz."
12. "“ Kusurlu bir yanımızla yüzleşip bunu kabul edebilirsek, bu yanımızın bir süre sonra ortadan kalkma olasılığı da artar.
~"
13. "“Eşya, para ya da iktidar sahibi olma tutku düzeyine ulaştığında, para, eşya ve iktidar insana sahip olmaya ve onu yönetmeye başlar.”"
14. "“Narsisist insanlar işbirliğini öğrenememiş kişilerdir. Çünkü yalnızca kendi görüşlerinin doğruluğuna inanır ve diğer insanların duygu ve düşüncelerini anlamak için çaba göstermezler. “"
15. "Bir insanı sevmek, onun gerçeklerini anlamaya çalışmayı da içerir."
İnsan Olmak Kitap İncelemeleri
*
#engingeçtan
Yorumum : İnsan, varolduğu günden bu yana sürekli olarak, içinde yaşadığı dünyayı ve evreni tanımaya ve anlamaya çalışmış, ancak bu çabası içinde en az tanıyabildiği varlık yine kendisi olmuştur. Cümlesinin haklılığını okuduğum her sayfada hissettiğim ve okurken yer yer kendimi bulduğum sorguladığım noktaların sayısının çok olduğu bir eser oldu. Gerçekten harika bir kitap insan ve insan ilişkileri üzerine güzel çıkarımlar yaptıran ve durup bende yapıyorum bunları ya da yaptım dedirtiyor kesinlikle okurken.Ama sanırım bir defa okumakla yetinilmeyecek kadar da özel bir eser bir süre sonra tekrardan okuyacağıma eminim.Bazı kitaplar ikinci kez okunmayı hakediyor ve buna daha ilk okuma sonunda karar veriyor insan gerçekten. Psikoloji kitabı okumaktan çok bir serüvene çıkmışcasına akıcı ve güzel ilerleyen bir kitap , önyargılarımı yıktı okumadan önce ki. Mutlaka okunmalı, ders kitabı niteliğinde bir eser.
Bir insanı sevmek, onun gerçeklerini anlamaya çalışmayı da içerir.
İnsanları gerçekten seven biri, bunu sürekli dile getirme gereğini duymaz, sevgisini yaşantıya çevirir.
Dünyada iki tür insan vardır: yaşayanlar ve yaşayanları seyredip eleştirenler. Seyretmek ölümü , katılmak ise yaşamı simgeler.
İnsanın kendi içinde ürettigi kargaşa dış dünyadaki gerçek tehlikelerden çok daha ürkütücüdür.
Prof. Dr. Engin Geçtan‘ın İnsan Olmak adlı eseri 1983 yılında yayımlanmış ve hala güncelliğini korumaktadır.
Yazarımız; birey ve toplum, insanlardan korkmak, sorumluluktan kaçış, yalnızlık ve kendini yaşamak gibi konuları ele almış bireyin varlığını meydana getiren durumları incelikle işlemiş. İnsanın tek başına fiziksel bir varlık olup aynı zamanda toplumla da bir bütün halinde hareket etmesini, bireyin içinde doğduğu ailenin davranışını; tüm dünya ile eşleştirmesini ve her birimizin içerisinde yer alan korku ve kaygımızın kökenini gözler önüne sermiş. Engin Geçtan, insanı oluşturan her bir yapıyı titizlikle incelemiş ve kendi içimizde parçacıklara ayrılmış halimizin her birine değinmiş. Nasıl ki bir bilim adamı canlıyı oluşturan maddeleri açıklıyorsa, Geçtan da bizi diğer canlılardan ayıran, insan yapan duygularımızı ve davranışlarımızı bizlere göstermiş.
Bu bağlamda İnsan Olmak, günümüzde birçok kişisel gelişim - psikoloji kitaplarının aksine, kapağını açan kişiye kendisini apaçık bir şekilde sunuyor ve ona el uzatıyor. Bunu yaparken de kesinlikle akademik dilden uzak son derece basit ve anlaşılır bir dil kullanıyor. Kendi içine bakmaya yeltenen bireye yardımcı olabilecek mahiyette olan bu kitabın herkes tarafından okunmasını tavsiye ediyorum. Keyifle okumanız dileğiyle.
Kitaptaki konu başlıkları: birey ve toplum, ebeveyn çocuk, korku, öfke, düşmanlık, kaygı, sorumluluk,yalnızlık, değersizlik,ortak yaşam ilişkisi,nevrotik kısır döngü, yaşam ve ölüm, kendini yaşamak.
Önsözünde anlattığı gibi
kitabı akademik veya profesyonel çalışma için değil, her insanın okuyup anlayabileceği bir anlatım seçmiş. Kitapta konu başlıklarına özellikle bir çözüm önerilmiyor. Bunun aksine hepsinin olağan duygular olduğunu, nasıl ortaya çıkmış olabileceğini, yaşamınızın bir kesitinde sizde veya çevrenizdeki kişilerde gördüğünüzde onları anlamayı sağlayacak bilgiler sunuyor.
Konu alınan kavramların ve insanın özellikle bir dönemde incelenemeyeciği ve toplumsal, antropolojik-etnolojik, kültürel, tarihi, teknolojik gibi faktörlerin hepsi kişilik ve duygularda nasıl etki ettiğini kısa va anlaşılır bir biçimde sunuyor bize yazarımız. Ayrıca 1983 yılında ilk basımı yapılmışken 2003 yılında tekrar basımında hiçbir değişiklik olmadan yayınlanması; anlatılan bu kavramların sadece bir dönemde etkili olmadığını anlatma çabası olduğunu düşünüyorum.
Epilog (sonuç) bölümü benim ayrı bir pencere açmıştır. Kendi açımdan Freud tanımlamarını ağır bulurken
bunun sebebine biraz olsun değinmiş. Düşünceleri benim içn daha kabul edilebilir bulduğum Jung, Adler gibi psikoloji alanındaki çalışmalarına ve bunların kendi düşüncelerine nasıl katkıda bulunduğuna kısaca açıklamaya çalışmıştır.
Kendimizi tanıma yolunda açıklamalar barındıran anlatım dili ve anlatmaya çalıştıkları için de kişisel gelişim psikoloji olarak değerlendirilebilecek sevdiğim bir kitap oldu.
Engin Geçtan, insan olmanın ikilemini şöyle anlatır: "Çağdaş toplumlar kendine özgü bir olguyu da birlikte getirmiştir. İnsan eskisinden çok daha fazla sayıda insanla, çok daha kısa süreli, daha yüzeysel ilişkiler kurma eğilimindedir. Bu, soğuk bir günde karşılaşan bir grup kirpinin öyküsüne benzer. Kirpiler ısınabilmek için birbirlerine sokulurlar, ama dikenleri birbirine batar. Birbirlerinden ayrıldıklarındaysa soğuktan rahatsız olurlar. İleri geri hareket ederek sonunda dikenlerini batırmadan birbirlerini ısıtabilecekleri en uygun uzaklığı bulurlar."
Yazarımız insanı oluşturan her bir yapıyı titizlikle incelemiş ve kendi içimizde parçacıklara ayrılmış halimizin her birine değinmiştir. Nasıl ki bir bilim adamı canlıyı oluşturan maddeleri açıklıyorsa, Geçtan da bizi diğer canlılardan ayıran, insan yapan duygularımızı ve davranışlarımızı bizlere göstermiştir. İnsan Olmak kitabı, bizlere ayna tutan, içimizdeki soyut durumları aydınlatan bir eser diyebiliriz. Ele aldığı her bir başlıkta kişinin derinliklerini su yüzüne çıkartan ve bunu yaparken de oldukça akıcı ve anlaşılır bir şekilde anlatan bir kitap. Bana göre bu kitap insanın kendisiyle yüzleşmesinde rol alabilecek türde. Bu kitabı okuyan kişi kendine yeni pencereler açıp kendiyle ve çevresiyle yüzleşebilir. Tekrar tekrar okunası bir kitap.
“İnsan, varolduğu günden bu yana sürekli olarak, içinde yaşadığı dünyayı ve evreni tanımaya ve anlamaya çalışmış, ancak bu çabası içinde en az tanıyabildiği varlık yine kendisi olmuştur.”
Satırların altını çize çize okuduğum kitaplardan biri oldu “İnsan Olmak”. Hepimiz birilerinin bize kendimizi anlatmasından hoşlanırız ya, başkasının gözünden nasıl biri olduğumuzu duymak isteriz Engin Geçtan da tam olarak bunu yapmış. Yaşamımız boyunca karşılaştığımız sorunların sebeplerini, kuramlarla, bilimsel araştırma sonuçlarıyla ve deneyimleriyle açıklıyor.
Çocukluktan başlayarak yetiştiğimiz aile yapısının davranışlarımıza etkisini, diğer insanlarla aramızda oluşan öfkenin sebeplerini, değersizlik hissinin kaynağını, kaygılarımızın çıkış noktalarını, başkalarına karşı sorumluluklarımızın peşinden koşarken kendimize olan sorumluluklarımızın farkına bile varamayışımızı, şairin deyimiyle
“ah şu yalnızlık
kemik gibi
ne yana dönsem batar..” dediği o büyük yalnızlık konusunun detaylarını, başlıklar halinde anlatıyor. Ayrıca çevremizdeki narsistleri, nevrotikleri tüm özellikleri ile tanıma fırsatı da sunuyor.
Okurken zaman zaman kendi davranışlarımı sorguladım, sebepleriyle yüzleştim bazen de tanıdığım insanların davranışlarının ne anlama geldiğini keşfetmiş oldum.
Öyle bir oturuşta bitebilecek bir kitap değil o yüzden bol tespitlerle dolu ve “iyi ki okudum”diyebileceğiniz bu kitabı sakin bir zamanınızda okumanızı tavsiye ederim.