Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı - İlber Ortaylı | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı Kitap Bilgileri


Yazar: İlber Ortaylı
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 30 dk.
Sayfa Sayısı: 335
Basım Tarihi: Şubat 2018
İlk Yayın Tarihi: 1983
Yayınevi: KronikKitap
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789752430365
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı Kitap Tanıtımı


19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nda modernleşme sürecini, siyasi, toplumsal ve kültürel değişiklikleri ele alan İlber Ortaylı'nın başyapıtı gözden geçirilmiş baskısıyla Timaş'ta. Sırpça, Yunanca ve Macarca'ya çevrilen, Ukraynaca çevirisi devam eden kitap son dönem Osmanlı modernleşme tarihini ele alıyor...



"Osmanlı modernleşmesi otokratik bir modernleşmesidir, iç ve dış gelişmeler, hayatının son kırk yılında imparatorluğu bu otokratik modernleşmeden anayasal bir monarşiye kadar sürükledi, imparatorluk genç Cumhuriyete parlamento, siyasal parti kadroları, basın gibi siyasal kurumları miras bıraktı. Cumhuriyetin tabipleri, fen adamları hukukçu, tarihçi ve filologları son devrin Osmanlı aydın kadrolarından çıktı. Cumhuriyet ilk anda eğitim sistemini, üniversiteyi, yönetim örgütünü, mali sistemini imparatorluktan miras aldı. Cumhuriyet devrimcileri bir ortaçağ toplumuyla değil, son asrını modernleşme sancıları ile geçiren imparatorluğun kalıntısı bir toplumla yola çıktılar. Cumhuriyetin radikalizmini kamçılayan öğelerden biri de yeterince radikal olamayan Osmanlı modernleşmesidir. 



Bugünkü Türkiye'nin siyasal-sosyal kurumlarındaki sağlamlık ve zaafın bilinmesi, son devir Osmanlı modernleşme tarihini iyi anlamakla mümkündür. 19. yüzyıl bütün Osmanlı camiasının en hareketli, en sancılı, yorucu, uzun bir asrıdır; geleceği hazırlayan en önemli olaylar ve kurumlar bu asrın tarihini oluşturur."




İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı Kitaptan Alıntılar


1. "Bir toplumda değişme başladığında bu değişim, öngörülen alanlar kadar öngörülmeyen alanlara da sıçrar."




2. "Kuşkusuz Fatih, Kanuni, Yavuz Selim, IV. Murad ve II. Mahmud da güçlü hükümdarlardı, ama II. Abdülhamid otoritenin parçalanmaya başladığı ve bu parçalanmanın kurumsallaştığı bir ortamda her şeye hükmetmekteydi."




3. "Osmanlı hanedanı, kadınlı erkekli bütün üyeleriyle birlikte bir sofranın etrafına oturma mutluluğuna da Cumhuriyet'in ilanından sonra Halife Abdülmecid Efendi'nin bir davetiyle erişmişti.
" Hayatları boyu birbirlerinden korkarak yaşayan, toplumun dirliği için birbirlerini katlettirenlere şimdi hayat hakkı tanınmıştı.""




4. ""Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılışı eski Avrupa'nın da yıkımını hazırlayacaktır.""




5. "Türkçe her zaman resmî dildi, ama bunun ilk defa 1876 Anayasası’nda belirtildiğini göreceğiz."




6. "1826'da yeniçerilerin imha edildiği kanlı olaya Vaka-i Hayriye denmişti.
1839 Kasım'ında Gülhane'de ünlü fermanı okuyanlar, Tanzimat-ı Hayriye diye "hayırlı düzenlemelerin yapılacağı hayırlı bir devri" açtıklarını ileri sürüyorlardı."




7. "Dilini okumayan bir tebaanıın varlığından söz etmek mümkün değildir,böyle bir tebaa yok mesabesindedir."




8. ""Aklınız varsa en kısa zamanda Türkçe öğrenirsiniz.""




9. "Bir toplumda değişme başladığında bu değişim, öngörülen alanlar kadar, öngörülmeyen alanlarada sıçrar."




10. ""Avrupa, Balkan ulusçuluğunu gelişmesinin bir aşamasında etkiledi, ama bu, Balkan ulusçuluğunun Batı Avrupa eseri olduğu anlamına gelmez.""




11. "Osmanlı idaresi, toplum ve devlet hayatının temel kurum ve ilişkilerini, şer'i mevzuattan çok, örfi kanunlarla, hatta mahalli gelenek ve teamüllere göre düzenlemeyi tercih etmiştir."




12. ""Osmanlı yönetimi Cezayir'de hiçbir zaman, mesela Balkanlar'daki kadar güçlü olmamıştır."
Sizce bunun sebebi nedir?"




13. "Namık Kemal 'in özgürlükçülüğü ulusçu bir esasa dayanmaz. Onum " vatan" ı İslamların vatanıdır. Laikde değildir. Latin harflerine karşıdır. Medeni Kanun' un adını ağzına almaz. Ama ondan daha islamcı olan ve parlamentoyu bile gerçek temsili bir organ olarak görmeyecek kadar otoriteye başkaldıran Ali Suavi, birçok yönleriyle Meşrutiyet reformlarının da ötesinde taleplerde bulunur. ( Daha öz bir Türkçe, tek evlilik gibi; ve hatta ulusçu yaklaşımlara sahip olduğu da görülüyor. ) Osmanlı aydını Batı'ya ve Batı düşüncesine karşı kuşkucu ve ihtiyatlıdır."




14. "Osmanlı siyaset anlayışın da "kaba Türk" denen zümre 18.yüzyıldan itibaren kesinlikle devlet yönetimine sahip oluyordu."




15. ""Saltanatın millet için dehşet ve korku kaynağı değil, destek olmasını isterim."

~Sultan ||. Mahmud~"





İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı Kitap İncelemeleri


İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı'ni okudukça daha çok kitap okumam ve araştırma yapmam gerektiğini fark ettim...
Çok fazla bilgi içerdiği için kitabın bir süre sonra beni yorduğunu itiraf etmeliyim ama buradan eserin sıkıcı olduğu vs. anlamı asla çıkarılmamalı.
Her bir paragrafında ayrı bir bilgi barındıran eser, Tanzimat Dönemi’ni ekonomik, politik, askeri ve toplumsal açıdan anlamak için başvurulabilecek bir kitap.
*
Osmanlı Devleti’nin dünya devletlerinin gerisinde kaldığı anlaşıldığı vakit, çağa ayak uydurmaya çalışan Osmanlı idaresi ve aydınları kendilerini zorlayıcı bir yüzyılın içinde bulmuşlardır.
Bu dönemde yaşanan ekonomik, politik ve sosyal felaketler Osmanlı’yı yenileşme-modernleşme, ‘’Batılılaşma’’ sürecine sokmuştur. Bu geri kalışın önüne geçme isteği Osmanlı’yı Anayasal sürecin başlamasına yönelmiştir. Tanzimat ve Islahat Fermanları bu süreci hızlandıran gelişmelerdir fakat Batılılaşmayı farklı yorumlayanlar iyileşme sürecini içinden çıkılamaz bir hale sokmuştur.
Çok uluslu/çok dinli bir yapıya sahip Osmanlı’da ilk kez Halifelik makamının etkin kullanımı da toplumsal yapının daha da Arapvari bir kimliğe bürünmesine sebep olmuştur. İmparatorluğun Tanzimat Dönemi modernleşme çabalarının negatif etkilerinin günümüzde de devam ettiğini söylemek yanlış olmayacaktır.




İlber Ortaylı’nın 1983 yılında yayınlamış olduğu “İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı” adlı eseri 18. Yüzyılda başlamış olup 19. Yüzyıl boyunca devam eden Osmanlı modernleşmesinin tezahürünü ele almaktadır. Eser 19. Yüzyıl Osmanlı tarihi açısından İmparatorluğun bakiyesinde bulunan milletler için de özgün bir nitelik taşımaktadır. Hiç şüphesiz yaşanılan yüzyılın getirisi olarak, dünya üzerindeki imparatorluklar gibi Osmanlı İmparatorluğu’nda da ulusçu hareketlerin yaygınlaşıp kopmaların başladığı bir dönemdir. Eser giriş, sonuç ve yedi bölümden oluşmaktadır. Bu bölümler farklı başlıklar altında Osmanlı İmparatorluğu’nun 19. Yüzyılının değişik alanları hakkında bilgi vermektedir.
kitabı değerlendirecek olursam, eser 19. Yüzyıl Osmanlı tarihi için genel bir giriş niteliğindedir. İlber Ortaylı, Türkiye'de çok değinilen bir alanı farklı bir metotla sunmuş ve onu oldukça ilgi çekici kılmıştır. Dili akıcı ve anlaşılır bir üslupladır. Genellikle konu hakkında bilgi vererek tarafsız bir bakış açısıyla olayları aktarmaya çalışmıştır. Osmanlı toplumunun sosyolojik bir perspektifini çizmeye çalışan yazar bunu başarılı bir şekilde eserine yansıtmıştır. 19. Yüzyıl Osmanlı tarihi açısından özgün bir eserdir ve ele alınan döneme karşı duyulan bir ihtiyaca cevap vermiştir. Yazarın incelediği dönem aralığı Osmanlı İmparatorluğu’nun siyasi ve sosyal yapısının sorunlu evrelerinden biri olmasına rağmen, yazarın başarılı bir eser ortaya koyduğunu söylemek gerekir.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: