İlya Ehrenburg En Beğenilen Sözleri
1. ""Adalet yoktur, dostum...""
- Paris Düşerken
2. "Hepimiz biliyorduk faşistin biri olduğunu."
- Paris Düşerken
3. ""Sen her şeyi çok rahat yapıyorsun: Aynı rahatlıkla rüşvet alıyor, sahtekarları koruyorsun; ...""
- Paris Düşerken
4. "Bir işçi kadının havaya kalkmış yumruğu, bu kuru ve nasırlı bilek avuçlarında rüzgârı parçalıyormuşçasına titriyordu."
- Paris Düşerken 1. Cilt
5. ""Şiirleriniz insanı ısıtmıyor
heyecanlandırmıyor
Sarmıyor... "
Mayakovski cevap verir ...
'Ben soba değilim ,ben deniz değilim, ben çorap değilim ""
- Anılar
6. ""Yaşamak için yanlış bir çağ seçmişiz.”"
- Paris Düşerken
7. "Eğer orman canlıysa, ağaç ölse bile ölümsüz olduğunu bilir."
- Fırtına (1. Cilt)
8. "“devrim! sislerin arasından kopup gelen güneş gibi bir söz bu.”"
- Paris Düşerken
9. "‘İşin en üzücü yanı da, yüreğimin niçin bu derece burkulduğunu bilmemek.’"
- Paris Düşerken
10. "Bir telaş, bir gürültü, bir insanların insanları fark etmezliği var her tarafta."
- Paris Düşerken
11. "Dünyanın en güzel düşü, sen de hoşça kal!"
- Paris Düşerken
12. "Bizim bütün felaketimizi yapan nedir biliyor musun?
İyi ve rahat yaşamak!"
- Paris Düşerken
13. "“işte deniz! dümdüz, sakin. burada her şey, bağlar, güneş ve balıkçıların ağları, mutluluk için yaratılmış sanki. ama bu mutluluğun yanıbaşında, şu dağların ardında savaş sürüyor.”"
- Paris Düşerken
14. "Oysa şu sıra hayat bile kalmadı, her şey alt üst.
Yalnız doğanın bir şeye aldırdığı yok."
- Fırtına (1. Cilt)
15. "Kanatları vardır, ama başı yoktur zaferin."
- Paris Düşerken
16. "Bir kelime daha söylesem ağlayacağım bak.
Sussam da anla beni!"
- Paris Düşerken
17. "Seni seven birisi olmalı bu dünyada. Seni seven varsa için daha rahattır, derler. Yalan. Daha az rahattır için. Ama gene de güzel şeydir sevilmek: Daha bir derinden yaşarsın."
- Paris Düşerken
18. "Ben hep yalnızımdır! Nedendir bilmem. Ben mi insanlardan kaçıyorum, yoksa insanlar mı benden?"
- Paris Düşerken
19. "Mutluluk, bir saat bile olsa, farklı bir dünyada yaşamak gibidir..."
- Fırtına (1. Cilt)
20. "Mutluluk, bir saat bile olsa, farklı bir dünyada yaşamak gibidir..."
- Fırtına (1. Cilt)
21. "Savaş üzerine ne çok kitap yazılmıştır. Yine de anlaşılmaz bir şey.Tıpkı aşk gibi."
- Fırtına (1. Cilt)
22. "“Ya eşitlik ya ölüm!”"
- Paris Düşerken
23. "Başkalarının nasıl sevdiğini bilmem, daha doğrusu yalnız kitaplardan öğrendiğim kadarını biliyorum."
- Fırtına (1. Cilt)
24. "Seni seven birisi olmalı bu dünyada. Seni seven varsa için daha rahattır, derler. Yalan.
Daha az rahattır için. Ama gene de güzel şeydir sevilmek:Daha bir derinden yaşarsın."
- Paris Düşerken
25. "Bizim bütün felaketimizi yapan nedir biliyor musun? İyi ve rahat yaşamak!"
- Paris Düşerken
26. "Bizim için tek gerçek hayat, karmakarışık hayat..."
- Fırtına (1. Cilt)
27. "Sözler ve davranışlar inançla gerçeklik kazanır."
- Paris Düşerken
28. "İnsanın düşmanı zamandır, derler. Yalan! Kabuğu kaldırıp atar yalnızca zaman;"
- Paris Düşerken
29. "Zaferin resmini kanatlı çizerlerdi. Oysa, toz toprakla, kanla örülmüş ağır ve yaralı ayakları var zaferin."
- Paris Düşerken
30. "Devrimi halk yapıyorsa, ayaklanmayı da bir örgüt hazırlar."
- Paris Düşerken
31. "‘Asıl yenilmez olan, fikirler ve ruhtur!’ deriz. Ama şu anda heyhat! Tanklar fikirleri ezip geçiyor..."
- Paris Düşerken
32. ""Bir tek şey önemliymiş eskiden: Ölümü göze almak! Oysa bugün yaşamak gerekiyor, yenmek gerekiyor... Ne pahasına olursa olsun. Ve bu daha zor... Fakat gerekli.”"
- Paris Düşerken
33. ""Zaferi kazanan insanlar değildir, yeni düşünceler, yeni ölçüler, yeni ahlak kurallarıdır.""
- Fırtına (1. Cilt)
34. "“Yeneceğiz, yeneceğiz, çünkü insanlar mutluluğu özlüyor, bir elin sıcaklığını, dostluğu, hayata güvenmenin tadını arıyorlar.”"
- Paris Düşerken
35. "İnsanlarda çabukluk hastalığı var. Sanki kendilerini bekleyen ölüm değil de bir armağan, ölümsüzlük kupası."
- Fırtına (1. Cilt)
36. "...Hepimiz yorgunluktan bitkin haldeyiz tabii..."
- Paris Düşerken
37. "Sabahın en erken, güneşin doğduğu o güzel anıydı: İnsanlar, varlıklarıyla kirletmemişlerdi daha sabahı..."
- Fırtına (1. Cilt)
38. "“Her şeyi yıktılar, her şeyi uçurdular havaya. Doğayı bile... Yüreği bile...”"
- Paris Düşerken
39. "Beni sarhoş edecek mutluluklar çok uzakta. Umudunu kesmiş, yaşıyor mutsuz bir tuzakta..."
- Paris Düşerken
40. "Ne derseniz deyin. Önce barışı savunacaksınız, her şeye rağmen barış isteyeceksiniz."
- Paris Düşerken
41. "“En iyisi yürümektir. O zaman unutur insan.”"
- Paris Düşerken
42. "“Her şeyi yıktılar, her şeyi uçurdular havaya. Doğayı bile... Yüreği bile...”"
- Paris Düşerken
43. "Beni sarhoş edecek mutluluklar çok uzakta. Umudunu kesmiş, yaşıyor mutsuz bir tuzakta..."
- Paris Düşerken
44. "Böyle anlarda: "İnsan hatırlıyor!" denirdi; ama anılar çok daha değişik olabilirdi. Tıpkı gelip geçen bulutlar gibi değişik: Tüy gibi hafif olanları da vardı, ağırları, yoğunları da."
- Fırtına (1. Cilt)
45. ""Varlığı tatlı bir düştü belki, ama yine de bir düştü; yokluğu ise hayatın ta kendisiydi.""
- Fırtına (1. Cilt)
46. "Ücretlerin düşüklüğünden, gittikçe artan hayat pahalılığından söz açmak boşuna. Herkes biliyor artık bunları,"
- Paris Düşerken
47. "...Her neslin bir kaderi var..."
- Paris Düşerken
48. "-Ben daima yalnızımdır!.. Nedendir bilmem: Ben mi insanlardan kaçıyorum, yoksa insanlar mı benden?"
- Paris Düşerken 1. Cilt
49. "Ama gözlerin parlıyor, onların ayrı bir yaşayışı var..."
- Fırtına (1. Cilt)
50. "Yürek bu; aşk bulamayınca yerini alacak başka şeyler arıyor..."
- Paris Düşerken
51. "Ve babalar ölürken, oğullarına: ‘Sosyal devrim gelecek...’ diyorlardı son söz yerine."
- Paris Düşerken
52. "Ne biçim insanlarsınız siz! Sülük gibisiniz, emiyorsunuz her şeyi... Kandan, mutsuzluktan ve kokmuşluktan bile zevk payı çıkarıyorsunuz kendinize!"
- Paris Düşerken
53. "...Düşünüyor:
Koskoca hayat da böyle geçip gitmez..."
- Paris Düşerken
54. "-Ben daima yalnızımdır!.. Nedendir bilmem: Ben mi insanlardan kaçıyorum, yoksa insanlar mı benden?"
- Paris Düşerken 1. Cilt
55. "Yaşamak için yanlış bir çağ seçmişiz."
- Paris Düşerken
56. "“‘Başka insanların mutluluğu benim için değerlidir.""
- Paris Düşerken
57. "İnsan, ödleğin biri değil, gerçek bir adamsa ölmek de bir iştir..."
- Fırtına (1. Cilt)
58. "...Ne kadar yırtınsanız,
insanlar değişmeyecek ki; hep aynı onlar."..."
- Paris Düşerken
59. "Yaşamak için yanlış bir çağ seçmişiz."
- Paris Düşerken
60. "“‘Başka insanların mutluluğu benim için değerlidir.""
- Paris Düşerken
61. ""...Kendi eti insana,
gömleğinden daha yakındır!...""
- Paris Düşerken
62. "..."...insan nasıl konuşuyorsa öyle davranmalı."..."
- Paris Düşerken
63. "Devrim! Sislerin arasından kopup gelen güneş gibi bir söz bu."
- Paris Düşerken
64. ""Ölebilirsen öl, konuşmadan, bakmadan, ağlamadan.""
- Fırtına (1. Cilt)
65. "Fırtınanın altüst ettiği denizde iki gemi kalıntısı gibiyiz... Ve korkunç bir çağda yaşıyoruz..."
- Fırtına (1. Cilt)
66. "“İnsanlar başkaydı o zaman: Daha budalaydılar, ama daha merttiler..” İşi edepsizliğe vurmayıp, gülümsemekle yetinirlerdi."
- Paris Düşerken
67. "“Küçük devletlerin kaderinin büyüklerinkine bağlı bulunduğunu nasıl anlamazsınız kuzum?..”"
- Paris Düşerken
68. "...1adam, göz açıp kapayıncaya kadar diktatörlüğünü ilan edebilir..."
- Paris Düşerken
69. "Devrim! Sislerin arasından kopup gelen güneş gibi bir söz bu."
- Paris Düşerken
70. "Fırtınanın altüst ettiği denizde iki gemi kalıntısı gibiyiz... Ve korkunç bir çağda yaşıyoruz..."
- Fırtına (1. Cilt)
71. "“İnsanlar başkaydı o zaman: Daha budalaydılar, ama daha merttiler..” İşi edepsizliğe vurmayıp, gülümsemekle yetinirlerdi."
- Paris Düşerken
72. "Ben faşizmden nefret ediyorum. Ortadan kaldırmak gerek faşizmi, yoksa dünya yıkılır..."
- Fırtına (1. Cilt)
73. ""İnsan dilediği gibi değil, Kaderin istediği gibi yaşar,"denirdi. Şimdi kader yok. Yine de insan dilediği gibi yaşayamıyor..."
- Fırtına (1. Cilt)
74. "“Almanlar Doğu’ya dönecekler göreceksiniz”, diyordu. “Orada petrol var çünkü azizim. Ve ne demektir petrol, bilir misiniz? Yüzyılımızın kanı demektir!”"
- Paris Düşerken
75. "Ama aşkı acıdığınız şeylerle kuramazsınız, öyle yaratamazsınız ki sevgiyi."
- Paris Düşerken
76. "Önemli olan yaşamaktır bugün.
Umurumuzda mı yarın!"
- Paris Düşerken
77. "“Korkuyor musun Lucien?”
“Hayır. Tiksiniyorum yalnızca. Her şeyden tiksiniyorum.”"
- Paris Düşerken
78. "...“Üzme kendini! Her şey bitecek. Nasıl biteceğini bilmiyorum ama, bitecek..."
- Paris Düşerken
79. "Büyük, eksiksiz mutluluk anlarında da insan sevgilisinin ruhunu görebilir."
- Fırtına (1. Cilt)
80. "Bir deli başka bir deliyi iyileştiremez..."
- Fırtına (1. Cilt)
81. "Yenilgiyi kabul etmesini bilirsen kazanırsın."
- Paris Düşerken
82. "“Bir insanın ailesi, çocukları olmazsa, insan çok yalnız kalıyor, mutsuz oluyor!”"
- Paris Düşerken
83. "“…Adalet duygusunu küçümseyerek savaş kazanılmaz.”"
- Paris Düşerken
84. "***
Savaş sırasında felsefenin yeri yoktur, insan savaşır.
***"
- Fırtına-2
85. "***
Ben, her şeyden önce gürültüsüz bir hayat istiyorum.
***"
- Fırtına (1. Cilt)
86. "Aldırma gülüyorum ama içimden ağlamak geliyor."
- Fırtına (1.cilt)
87. "Çok yaşamalı. Bir ömür boyu yüz hayat, belki daha fazlasını yaşamalı..."
- Fırtına (1. Cilt)
88. "Sözler gerekliydi, sessizlikten korkuyorlardı..."
- Fırtına (1.cilt)
89. "Ve merhametin yeri yoktu bu dünyada:"
- Paris Düşerken
90. "...Umut kırıcı sessizlik ve bu sessizliğin ardında da yenilmişlik duygusu var..."
- Paris Düşerken
91. "...“İşte hayat, basit ve sakin.”..."
- Paris Düşerken
92. "Çok yaşamalı. Bir ömür boyu yüz hayat, belki daha fazlasını yaşamalı..."
- Fırtına (1. Cilt)
93. "...ben bu gözyaşlarını insanların diline çevirme yeteneğinden yoksunum."
- Fırtına (1. Cilt)
94. ""Kaderle saklambaç oynanmaz.""
- Fırtına (1. Cilt)
95. "İnsanlar, ölümün pencerelerinin altına kadar geldiğini fark etmiyorlardı..."
- Fırtına (1. Cilt)
96. "...Katı yürekli olmak, insanlık dışı davranmakla mümkün ancak..."
- Paris Düşerken
97. "...Hayatta aradıkları yeri bulamayan genç insanlar aşırı partilere gönül verdiler..."
- Paris Düşerken
98. "...Paris'in yüzlerce küçük bölgeye ayrılan, her bölgesinde, sineması belli başlı sokakları ve kahramanlarıyla ayrı ayrı dünyaları yaşatan bu koca kentin taşra kentlerini andıran özellikleri karışıklığın içinde daha iyi beliriyordu. Daha çok gelip geçen yayaların can verdiği kentin ortasındaki mahalleler şimdi bomboştu. İşçi mahallelerinde de kimse dolaşmıyordu. Orada herkes birbirini tanır zaten balolar da aile arasındaki eğlenceye benzer..."
- Paris Düşerken
99. ""Kaderle saklambaç oynanmaz.""
- Fırtına (1. Cilt)
100. "İnsan ilk bakışta her şeyi kavrayamıyor ki..."
- Paris Düşerken 1. Cilt
101. "“Altı tane küçük köpeğimiz vardı. Annem beş tanesini boğdu. Hepsine yetecek kadar süt bulamazmışız; öyle söyledi. René’nin yakında kız kardeşi olacakmış. Onların evinde de süt yokmuş. Herhalde René’nin kız kardeşini de boğacaklar. Ben küçükken evimizde çok süt vardı. Annem diyor ki büyüyünce savaşta öldürürlermiş beni. Top oynamak ve tahta ata binmek çok hoşuma gidiyor.”"
- Paris Düşerken
102. "‘Kendi eti insana, gömleğinden daha yakındır!’"
- Paris Düşerken
103. "insanlar mutluluğu özlüyor, bir elin sıcaklığını, dostluğu, hayata güvenmenin tadını arıyorlar."
- Paris Düşerken
104. ""...Sanki insan alçıdan yaratılmış gibi davranıyorlar. Eskiden hayvanları ve tanrıları alçıya döküyorlardı; şimdi insanı o kalıba dökmeye kalkıyorlar."..."
- Paris Düşerken
105. "...son günlerde hep dolaştım. . Çevremi dinledim. Sonu neye çıkar, bilmiyorum. Fakat olağanüstü birşey var hepsinde. Her şey basit ve gerçek. Kaynaklarını seziyor insan. Oysa biz. Biz başka şeyi düşünürüz; başka insanları belki çok incelikle, zevkle düşünürüz. Hiç bağlanmayız. Üfürülse bütün bağlarımız kopar. Bazı bitkiler vardır; topraktan koptular mı sürüklenir giderler, nereye gittikleri bilinmez. 1kapris, 1rastlantı."..."
- Paris Düşerken
106. "...Hitler, başlangıçta sakin konuşuyordu. Ama çok geçmeden sesi boğuklaşarak tehditkar tona büründü..."
- Paris Düşerken
107. "Hep aşktandır çektiğimiz..."
- Paris Düşerken
108. "Öyle devirler vardır ki ‘zevksizlik’ insanların mutluluğuna taş koyan pis bir yük oluverir."
- Paris Düşerken
109. "Öğretmenler çok dikkatli olmak zorunda; çocuk yeni yetişen bir fidan gibidir, çok kolay kırılır..."
- Fırtına (1. Cilt)
110. "Hepsi aynı, birbirlerinden farkları yok. Yeni şeyler söylemeyin onlara, yalnızca yama yapmayı biliyorlar."
- Paris Düşerken
111. "Bu kenti hiç görmemişti ama tasarlamak, gözlerinde canlandırmak istiyordu. Beyaz mı, karanlık renkli mi, gürültülü mü, sakin mi bilmiyordu. Bir şey biliyor gibiydi yalnız: Geceleri gökyüzünün tutuştuğunu, bir kadının haykırdığını aşağıda. Ve her gece böyle olduğunu bunun. Ölümden de beterdi bu! Çıldırası geliyordu insanın. Bombalardan ötürü değil, o tek başına boşlukta asılı duran çığlıktan ötürü. Ve yardım etmenin olanağı da yoktu. İşte herkes penceresini kapatmış, yorganını çekmiş uyuyordu şimdi. Rahat olsalar gerekti, çünkü dışarısı soğuk ve rutubetliydi. Rahat olsalar gerekti; uzakta bir Madrid’de bir takım evler yanıyordu şu anda. Rahat olsalar gerekti, evet! Ve bir gök gürültüsü dolduruyordu ortalığı birdenbire. Siyah ve düşman gece canlanır gibi oluyordu…Ve yarın, radyoda bir spiker: “ Ölü ve yaralı sayısı henüz tespit edilememiştir,” diyecekti. Ve bir kadın haykıracaktı gecenin içinde."
- Paris Düşerken
112. "...Yakınlarını kaybeden insanın onlarsız yaşaması çok korkunç!..."
- Paris Düşerken
113. "...Her şey kokuyor, çürüyor aslında.
Her şey devriliyor..."
- Paris Düşerken
114. "..."Para benim için önemlidir.
Niçin mi?
Çünkü paran varsa hükmedersin..."
- Paris Düşerken
115. "...Öyle devirler vardır ki 'zevksizlik' insanların mutluluğuna taş koyan pis yük oluverir..."
- Paris Düşerken
116. "..."En iyisi yürümektir.
O zaman unutur insan."..."
- Paris Düşerken
117. "Hep aşktandır çektiğimiz..."
- Paris Düşerken
118. "Öyle devirler vardır ki ‘zevksizlik’ insanların mutluluğuna taş koyan pis bir yük oluverir."
- Paris Düşerken
119. "Öğretmenler çok dikkatli olmak zorunda; çocuk yeni yetişen bir fidan gibidir, çok kolay kırılır..."
- Fırtına (1. Cilt)
120. "Sarhoşluk sonralarının acılığını yaşamaktaydı şimdi ülke. Pırıl pırıl aydınlatılmış sokaklar kimseye sevinç vermiyordu artık… Her gün yeni bir vergi kararnamesi çıkartıyordu hükümet. Ekmek fiyatları yükselmişti. Otobüse binmek bir lüks halini almıştı…Gazeteler gene, refaha yönelmiş övgülerle doluydu ama, kimsenin inandığı yoktu buna."
- Paris Düşerken
121. "...Görüyorsunuz ki bugün müttefiklerimiz düşmanımız, düşmanlarımız da müttefikimiz haline gelmiş durumdadır.”..."
- Paris Düşerken
122. "“Çocuklarının geleceğini bilmek istiyorsun. Belki cennette yaşarmış gibi yaşayacaklar.""
- Paris Düşerken
123. "Sözler gerekliydi, sessizlikten korkuyorlar..."
- Fırtına (1. Cilt)
124. "“Adalet yoktur, dostum…”"
- Paris Düşerken
125. "Ama ya mutluluk? Mutluluk yoktu ki zaten."
- Paris Düşerken
126. ""Burada çılgınlar bile mantıklıdır.
"Emin olun, delilerimiz bile akılcıdır bizim."
- Fırtına (1. Cilt)
127. "...“Mussolini’ye yaklaşmalıyız, çünkü bizi Hitler’e o götürecektir."..."
- Paris Düşerken
128. "“Çocuklarının geleceğini bilmek istiyorsun. Belki cennette yaşarmış gibi yaşayacaklar.""
- Paris Düşerken
129. ""Burada çılgınlar bile mantıklıdır.
"Emin olun, delilerimiz bile akılcıdır bizim."
- Fırtına (1. Cilt)
130. "Hammadde fiyatlarını düşüremezdi insan, ama emek maliyetini "pekala" düşürebilirdi."
- Ve İnsan Otomobili Yarattı
131. "Ölümün kapıyı tıkırdattığı duyulunca, din değiştirip savurgan olmuştu bütün cimriler."
- Paris Düşerken
132. "***
Oysa Tanrıdan başka kim anlar insan yüreğinden geçenleri?
***"
- Fırtına (1. Cilt)
133. "***
İnsanın çocukları varsa daha dikkatli olur. Her şeyini yitirebilirsin.
***"
- Fırtına (1. Cilt)
134. "...Geçinebilmek için, elbiselerini, kitaplarını, biblolarını seyyar antikacılara satıyordu. 1hayvanın kış uykusunu andırıyordu hayati. ve uyuşuk. Ama böyle yaşayan yalnızca Agnès değildi. Bütün Paris böyle yaşıyordu işin aslında. Bugünlerde hep Paris'ten konuşuyordu insanlar. Kimisi alay ediyor, kimisi acıyordu. Ve ameliyat masasına yatırılmış, yüzündeki kloroform maskesini çekip atmaktan aciz hasta gibiydi Paris. Hiçbir şey hissetmiyordu..."
- Paris Düşerken
135. "..."O bakire kızın öfkesini seviyorum," diye şiir okuyor, nasıl esrar çektiğini anlatıyordu. Şimdi işçilerle omuz omuzaydı.
Tabii, öyle ya, insan değişiyor..."
- Paris Düşerken
136. "Geçmişi bir düştü, gerçekten güzeldi ama yine de bir düştü işte."
- Fırtına (1. Cilt)
137. "Halk ekmektir, alın teridir, dehadır..."
- Fırtına (1. Cilt)
138. "***
Bizim insanlarımız sağlamdır, yalnız bilgiden yoksundurlar. Bunu kendimde duyuyorum.
***"
- Fırtına-2
139. "Ne kadar yırtınsanız, insanlar değişmeyecek ki; hep aynı onlar."
- Paris Düşerken
140. "Olaylarda, görüntülerde, duygularda olağanüstü ne varsa sanat onunla yaşar."
- Fırtına (1. Cilt)
141. "Bu ülkede, üstelik akıllı kişilerin, gerçek duygularını açığa vurmadıkları dikkatimi çekti;
ezberledikleri birtakım cümleleri tekrarlıyorlar. İktibas kültürü!"
- Fırtına (1. Cilt)
142. "Boş gözlerini perdelere dikerek öylece oturdu. Hayattan bıkmıştı."
- Paris Düşerken 1. Cilt
143. "..."Ayağınızı denk alın!
Dönekleri kimse sevmez."..."
- Paris Düşerken
144. "...Yaşanır halden çıkmıştı zaten hayat. Şimdi hiç olmazsa düğüm çözülüyor. 1mısra anımsıyorum: 'Aldatılmış olarak öleceğim üstelik'..."
- Paris Düşerken
145. "Aşk, aşk, der masal
Bir ruhun öbürüyle birleşmesi,
rastlaşması, anlaşması,
Ve kaçınılmaz kaynaşması,
Ve kaçınılmaz çarpışması..."
- Fırtına (1. Cilt)
146. ""Önemli olan insandır, etiketi değil!""
- Paris Düşerken 1. Cilt
147. "...Şiirler. Şairin adına bakmamıştı.
Onu sarhoş edecek mutluluklar çok uzakta
Umudunu kesmiş, yaşıyor, mutsuz tuzakta..."
- Paris Düşerken
148. "..."Paris, bu mudur?"
Ve şelale gibi aktı kelimeler:
"Devrimin beşiği...
Komün'ün kaynağı...
Fransa'nın kalbi..."
- Paris Düşerken
149. "...şarkı mırıldanır:
Hep aşktandır çektiğim
(C'est ce coquin d'Amour')..."
- Paris Düşerken
150. "Aşk, aşk, der masal
Bir ruhun öbürüyle birleşmesi,
rastlaşması, anlaşması,
Ve kaçınılmaz kaynaşması,
Ve kaçınılmaz çarpışması..."
- Fırtına (1. Cilt)
151. ""Önemli olan insandır, etiketi değil!""
- Paris Düşerken 1. Cilt
152. "***
Devletin yataklara varıncaya kadar her yere burnunu sokmaya hakkı yok!
***"
- Fırtına (1. Cilt)
153. "***
İnsanların neşelenecek hali mi kaldı?
***"
- Fırtına-2
154. "***
Uyan ey, lanetle yaftalanmış,
Açlar ve köleler dünyası uyan!
***"
- Tröst
155. ""Sevdiği kadın için şöyle söylemişti.
"Sandalye ile girdin odama ..
"Raftan indirir gibi ,indirdin hayatımı. .
"Ve tozlarını üfledin .."
- Anılar
156. ""...tek şey önemliymiş eskiden: Ölümü göze almak! Oysa bugün yaşamak gerekiyor, yenmek gerekiyor... Ne pahasına olursa olsun. Ve bu daha zor... Fakat gerekli.”"
- Paris Düşerken
157. ""...yeniden seçilmeyeceğim. Çünkü böyle kampanyayı iyi sonuçlandırmak için iki şey gerekli: Zaman ve para. Bunların ikisi de bende yok."..."
- Paris Düşerken
158. "...Düşman kimdi? Bilen yoktu bunu..."
- Paris Düşerken
159. "...tek düşman hep iki ayrı düşmandan iyidir, derler..."
- Paris Düşerken
160. "“...Özgürlük ve adaletin yorulmaz savaşçısı!”..."
- Paris Düşerken
161. ""Sir, biz sizin kullarınızız."
"Hollanda'nın mı yani?"
"Hayır, petrolün.""
- Ve İnsan Otomobili Yarattı
162. ""Her şeyi yıktılar, "dedi. " Her şeyi uçurdular havaya. Doğayı bile... Yüreği bile... ""
- Paris Düşerken
163. "***
İnsan yalnız kendi hayatının hesabını verebilir.
***"
- Fırtına-2
164. "… artık hiçbir şey yok: Aldanmak olasılığı bile…"
- Paris Düşerken
165. "İnsanın düşmanı zamandır, derler. Yalan! Kabuğu kaldırıp atar yalnızca zaman; yapay duyguları, yüzeysel sevgileri ortadan kaldırır. Gerçek duygular hiçbir zaman silinmez."
- Paris Düşerken
166. "...ben artık yokum.
Hiçbir zaman da var olmadım..."
- Paris Düşerken
167. "...Radyo gürüldüyordu:
Dalgalara doğru eğilmek mutluluktur
Ama bu dünyada mutluluk yoktur..."
- Paris Düşerken
168. "***
İnsanın yüreği çarptığında kimse duymaz.
***"
- Fırtına-2
169. ""Öyleyse önce herkesi eşit doğursunlar.""
- Julio Jurenito
170. "***
Her ulus kendi hayatını yaşar.
***"
- Fırtına (1. Cilt)
171. "***
Sabahın en erken, güneşin doğduğu o güzel anıydı: İnsanlar, varlıklarıyla kirletmemişlerdi daha sabahı. Ağaçlarda kuşlar ötüşüyordu.
***"
- Fırtına (1. Cilt)
172. "***
İnsanlık tarihinin yapraklarını çevirirken, rastlantıların çokluğu karşısında küçük dilinizi yutasınız gelir.
***"
- Tröst
173. "Göğsümde hissediyorum seni ve kucaklıyorum. (...), bu aşk neden böyle anlatılması güç şey?"
- Paris Düşerken
174. "“İnsan alçıda değil. Ciklet o; lime lime olmuş laçka bir kumaş. İşte bu yüzden her şey değiştiği halde sonra tekrar eski şeklini alıyor."
- Paris Düşerken
175. "***
Belki yarın ekmek dilenmek zorunda kalacağız.
***"
- Tröst
176. "Unutuluşun denizinde bir tek gemidir
İkimizi de alıp giden…"
- Paris Düşerken
177. "“Ne tuhaf! Bazı budalalar şanstan bile daha kurnaz görünmek istiyorlar. Aynı ata oynuyorlar. Oysa bu işte de ruletteki gibi davranmak gerekir. Sürekli numara değiştirmek, şansın hangi tarafta olduğunu koklamak, şansın peşine gitmek kazandırır insana. Önemli olan da budur...”"
- Paris Düşerken
178. "...Hepimiz bağlıyız: İçinde yaşadığımız ortam, kamuoyu, önyargılar, hep bağlıyor bizi..."
- Paris Düşerken
179. "...şu anda mutluyum. Sizin öldürülmüş olabileceğinizi düşünüyorum da içim kararıyor!”
...
“Ama düşünün ki hiç karşılaşmayabilirdik de,” dedi..."
- Paris Düşerken
180. "“İnsan alçıda değil. Ciklet o; lime lime olmuş laçka bir kumaş. İşte bu yüzden her şey değiştiği halde sonra tekrar eski şeklini alıyor."
- Paris Düşerken
181. "***
Hiçbir şey kaybetmek istemeyen insan, sonunda nesi var nesi yoksa kaçırır elinden.
***"
- Fırtına-2
182. "***
Senin aşkın benim için yeni, ikinci bir hayata atılmış köprü.
***"
- Fırtına-2
183. "***
Kadınların önsezisi var, kediler gibi felaketi duyuyorlar.
***"
- Fırtına-2
184. "Siyasi durumu kurtarmak için doğa felaketleri kadar kolayca faydalanabilecek başka bir şey var mıydı ki!"
- Paris Düşerken
185. "Sözler ve davranışlar inançla gerçeklik kazanır…"
- Paris Düşerken
186. "***
Ruslar acı çekmeye bayılır,dedi Friedric. Dostoyevski'yi okusanız anlarsınız.
***"
- Fırtına-2
187. "***
İnsanın kalbini bir başkasınınkiyle birleştirmesi ne tatlı şey.
***"
- Fırtına-2
188. "Ufukta çok daha büyük acıların boy göstermiş oluşu, hayatının bütün anlamını sıfıra indirmekteydi. İklimi değişmişti dünyanın."
- Paris Düşerken
189. "..."Her şeyi yıktılar," dedi.
"Her şeyi uçurdular havaya.
Doğayı bile... Yüreği bile..."..."
- Paris Düşerken
190. "..."Savaş kaybedildiğinde savaşmaya devam etmek saçmadır. Hatta fazlasını söyleyeyim, cehalettir."..."
- Paris Düşerken
191. ""...insanlar mutluluğu özlüyor, 1elin sıcaklığını, dostluğu, hayata güvenmenin tadını arıyorlar.""
- Paris Düşerken
192. "...“Küçük devletlerin kaderinin büyüklerinkine bağlı bulunduğunu nasıl anlamazsınız kuzum?"..."
- Paris Düşerken
193. "...Başka hayatta mi olup bitmişti yoksa bütün bunlar. Başarılı resim. İşte bugüne dek yaptığım en iyi iş. Ve Paris budur işte. Paris duruyor. Yakın müzeleri, tabloları yok edin, Paris gene kalacak!...
....
...pırıl pırıl Paris'i... bulmaz olur muyum hiç.. Bulacağım!..."
- Paris Düşerken
194. "***
Toplum hayatına kayıtsız biri olduğunu söylemek yanlıştı. Çok okumakla kalmıyor, bütün okuduklarını gördüklerine uydurmaya çalışıyordu.
***"
- Fırtına (1. Cilt)
195. "***
Bizim halkımız böyledir: Kendini felaket günlerinde gösterir.
***"
- Fırtına (1. Cilt)
196. ""...Bırrr! Amma soğuk be! Hem sana daha açığını söyleyeyim mi:
Ben bıktım artık bu yaşamdan.”"
- Paris Düşerken
197. "...“En korkuncu nedir biliyor musun?” diye yakındı André: “Her yerde ilgisizliğin, vurdumduymazlığın hüküm sürmesi. İnsanlar sirke gidiyor, kahveleri dolduruyor. Tessat toprak alıyor, köylüler buğday gizliyor. ‘Peki yarın ne olacak,’ diyen yok hiç..."
- Paris Düşerken
198. "Dalgalara doğru eğilmek mutluluktur
Ama bu dünyada mutluluk yoktur"
- Paris Düşerken 2. Cilt
199. "“Ömrü boyunca toprağın altında hapsetmişler onu, metroya kapatmışlar. Hayır bir madene, daha derinlere, cehenneme gömmüşler. Sonra günün birinde çıkarmışlar oradan. ‘Koşsana,’ demişler, ‘Gülsene! Soluk al bakalım!’ ‘Hayır,’ diye karşılık vermiş. Neden? Koşamaz, gülemez, soluk alamaz da ondan. Yapamaz! Gerçekten yapamaz!”"
- Paris Düşerken
200. "Bir tek şey önemliymiş eskiden: Ölümü göze almak. Oysa bugün yaşamak gerekiyor, yenmek gerekiyor... Ne pahasına olursa olsun. Ve bu daha zor... Fakat gerekli."
- Paris Düşerken 1. Cilt
201. "Ne garip şeydi bu ölüm. Sözü edilir, yazılır, üzerinde düşünülür, yine de anlaşılmaz..."
- Fırtına (1.cilt)
202. "“…Önemli olan insandır, etiketi değil!..”"
- Paris Düşerken
203. "***
Hayat bir kumara çevrilemez.
***"
- Fırtına (1. Cilt)
204. "***
İnsan lafla değil çelikle geçer tecrübeden.
***"
- Fırtına (1. Cilt)
205. "Otomobil, evrensel zenginliğin garantisidir."
- Ve İnsan Otomobili Yarattı
206. "“Kanıtım yok ama sezgim var!..”"
- Paris Düşerken
207. "Yaşamak için yanlış bir çağ seçmişiz."
- Paris Düşerken
208. ""...Paris'te yalnızca yaşanır. Hepsi bu."..."
- Paris Düşerken
209. "...“Korkunç birşey bu türlü önlemlere başvurmak zorunda kalması insanın.""
- Paris Düşerken
210. "...kendi kendine söylenip durdu: Ne devir yahu! Her şey her gün değişiyordu yeni baştan. Kime çamur atıp kime gülümseyeceğini haddinse gel de kestir!..."
- Paris Düşerken
211. "Baştaki beyinsizler hükümet ettikçe her şeye hazır olmalıyız."
- Paris Düşerken
212. "-Zaten insan nasıl konuşuyorsa öyle davranmalı."
- Paris Düşerken 1. Cilt
213. "Her yerde insanlar sadece mutluluk ,sevinç için yaşar ,sevdiğini söyler,hastalanır,acı çeker ,sonra da ölür .."
- Julio Jurenito
214. "Bir çölü andıran bu zaptedilmiş kalabalık kentte, yer kurtlarının ve karaböceklerin bulanık ve kuşkulu hayatını yaşıyordu insanlar. Her şeyi satıyorlardı. Tabloları, gömlekleri, tebessümleri, elde kalmış son şeref kırıntılarını..."
- Paris Düşerken
215. "Ne garip şeydi bu ölüm. Sözü edilir, yazılır, üzerinde düşünülür, yine de anlaşılmaz..."
- Fırtına (1.cilt)
216. "***
Oysa, bir insanın hayatını mahvetmek ne kolay: Üç dakikacık mürekkepli kalemi hokkaya batırıp çıkarmak yeter.
***"
- Fırtına (1. Cilt)
217. "Anlamadığı bir dünyayı şaşkın şaşkın seyrediyordu."
- Paris Düşerken
218. "Dalgalara doğru eğilmek mutluluktur
Ama bu dünyada mutluluk yoktur"
- Paris Düşerken
219. "Anlamadığı bir dünyayı şaşkın şaşkın seyrediyordu."
- Paris Düşerken
220. "***
Aşıkların da her zaman akıllarının başlarında olduğu söylenemez.
***"
- Fırtına (1. Cilt)
221. ""Seni anlamıyor değilim. Çok ama çok yalnızım ben de.""
- Paris Düşerken
222. "Biraz daha sık beni ve öpücükle
Biraz daha hayat ver.
Kırmayacak olursan gözlerin üzerine yemin ederim ki,
Ve budur en büyük yeminim,
Hiçbir başka macera o sevgili koynundan
Koparıp alamaz beni..."
- Paris Düşerken
223. "“...Çok basit şey ölüm. Sana nasıl söylesem? Şu yaşadığımız an gibi birşey. İçinde yaşarken, karşı karşıya gelmişken anlayamadığın birşey. Ama korkmadığın birşey. Kötü ve korkutan şey ne, biliyor musun? Yenilmek. Yenilmek hasta ediyor insanı, yüreğini kaldırıyor, içinden konuşmak isteğini bile söküp alıyor. Aslında ölüm tanıdık yüz gibi, içinde taşıdığın birşey.”..."
- Paris Düşerken
224. ""...Kaçınılmaz şekilde yeneceğiz Denise, yenmeye mahkûmuz biz Yeneceğiz ve mutluluk gelecek. Insanlar mutluluğa susadı: görmüyor musun? En basit şeylerin susuzluğuyla kıvranıyorlar. Yaşamaya susamışlar, solumaya, ayak seslerinden artık korku duymamaya susamışlar, alarm düdüklerini duymamaya. Ve çocuklarını kucaklamaya, birbirlerini sevmeye, tıpkı ikimiz gibi, sen ve ben gibi Denise. Mutluluk gelecek göreceksin, gelmemezlik edemez, gelecek...""
- Paris Düşerken
225. "Düşüncelerin, renklerin ve sözcüklerin cinsiyeti nasıl bulunacak?"
- Paris Düşerken
226. "“rüzgarlı kasım sabahında, fabrika düdüklerinin iniltisi altında yaşam bile uzun ve boş gibi geliyor insana burda.”"
- Otomobilli Yaşam
227. "“En iyisi yürümektir. O zaman unutur insan.”"
- Paris Düşerken
228. "***
Dikkat edin, önünüzde bir basamak var.
***"
- Fırtına (1. Cilt)
229. "***
Saklambaç oynamak neye yarar.
***"
- Fırtına (1. Cilt)
230. "***
Yüce düşünceler olgunlaşmak için zaman ister.
***"
- Tröst
231. "Bir tek şey önemliymiş eskiden: Ölümü göze almak! Oysa bugün yaşamak gerekiyor, yenmek gerekiyor... Ne pahasına olursa olsun. Ve bu daha zor... Fakat gerekli."
- Paris Düşerken
232. "Devrim! Sislerin arasından kopup gelen güneş gibi bir söz bu."
- Paris Düşerken
233. "Bu hayatın kabalığında boğulacağım..."
- Fırtına-2
234. "kısacık insan ömrünü tartacak teraziyi nasıl yapmalı?"
- On Üç Pipo
235. "“…Aklar kara çıktı, karalar da ak… Kör hale geldik. Ya da tersine, yeni yeni görmeye başlıyoruz gerçeği belki. Daha hâlâ şerefli insanlar var Allah’tan…”"
- Paris Düşerken
236. "“rüzgarlı kasım sabahında, fabrika düdüklerinin iniltisi altında yaşam bile uzun ve boş gibi geliyor insana burda.”"
- Otomobilli Yaşam
237. "Bir tek şey önemliymiş eskiden: Ölümü göze almak! Oysa bugün yaşamak gerekiyor, yenmek gerekiyor... Ne pahasına olursa olsun. Ve bu daha zor... Fakat gerekli."
- Paris Düşerken
238. "Devrim! Sislerin arasından kopup gelen güneş gibi bir söz bu."
- Paris Düşerken
239. "Bu hayatın kabalığında boğulacağım..."
- Fırtına-2
240. ""Biraz umut varsa ölmek çok acı""
- Fırtına (1. Cilt)
241. ""Kalkın ayağa , dünyanın bütün lanetlileri""
- Fırtına (1. Cilt)
242. "Fabrikada, bizim müdür fala baktırdı. Kova burcuna bakarsan savaş olacak. Boğa burcu olmayacak, diyor. Bu kafasızlık bizi nereye kadar götürecek?"
- Paris Düşerken
243. "“…Her neslin bir kaderi var. Tarihsel uğursuzluk denebilir buna. Ölüm, bizim için, insan hücrelerinin yok olması, maddenin amaçsız dönüşmesi ya da öbür dünyaya geçiş değildir; bireysel bir yaradılıştır ölüm.”"
- Paris Düşerken
244. "***
Halk, bir çırpıda kendini öldürebilir, intihar edebilir mi? Sizce halk nedir? Bir lise öğrencisi ya da simsar mı? Halk ekmektir, alın teridir, dehadır. İyice çileden çıktığında halkın ne yapacağını bilemem!
***"
- Fırtına (1. Cilt)
245. "Devrim! Sislerin arasından kopup gelen güneş gibi bir söz bu."
- Paris Düşerken
246. "Belli bir yaşa gelirse insan, bütün yollar mezara yöneliyor. Nereye baksan mezar taşı görüyorsun."
- Paris Düşerken
247. "Küçük devletlerin kaderinin büyüklerinkine bağlı bulunduğunu nasıl anlamazsınız."
- Paris Düşerken
248. "Geçmişte donup kalmış sanki."
- Dipten Gelen Dalga-2
249. "Tanrı her zaman çocukların dudaklarıyla konuşur."
- Dipten Gelen Dalga
250. ""Biraz umut varsa ölmek çok acı""
- Fırtına (1. Cilt)