İki Kişilik Yalnızlık Kitap Bilgileri
Yazar: Sinan Akyüz
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 9 dk.
Sayfa Sayısı: 323
Basım Tarihi: 8 Ekim 2019
İlk Yayın Tarihi: 2007
Yayınevi: Alfa Yayınları
ISBN: 9789752978492
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
İki Kişilik Yalnızlık Kitap Tanıtımı
İki kişilik yalnızlık...
Yaşanmış bir öykü...
O öyküden yola çıkılarak yazılmış bir roman...
'Sözleri bitmiş' bir çift...
"İlk yıllar ne güzeldi!" diye düşünen, mutsuz bir kadın... "Yalvarırım beni dinle!" diyen bir adam...
Karı-kocanın arasına giren kara bir gölge...
Birbirine yabancılaşan, karanlığın dehlizlerinde birbirini kaybeden iki insan...
Ve yavaş yavaş çöken, "iki kişilik yalnızlık"...
Okudukça yazılanların gerçekten yaşanmış olduğunu tekrar tekrar düşünmekten, hüzün ve öfkenin sınırlarında gidip gelmekten ve, "Bunlar gerçek olmamalı!" demekten kendinizi alamayacaksınız.
"Yaşadığım gerçekler beni sevdiğim erkeğin peşinden sürükledi. Peşinde sürüklendiğim sevgim ise bana ihanet etti. Birçok evli kadına ihanet ettiği gibi.
İçimdeki o güzelim neşeli kız çocuğu genç bir kadına dönüşemeden, çok bilmiş bir kadın oldu.
Çoğu zaman bu bilmiş kadından nefret ettim.
Çünkü o neşeli kız çocuğunu her defasında susturmasını bildi o çok bilmiş kadın. Sevdiğim erkeği, onunla birlikte çıktığım bir yolculukta bir süre sonra kaybettim. Daha sonra ona kızgın oldum hep. Ona defalarca söylemiştim; ne olursa olsun elimi bırakma diye. Sensizlikten korkarım diye..."
İki Kişilik Yalnızlık Kitaptan Alıntılar
1. ""Akıl hastası bir adamla ne konuşulursa ben de seninle onu konuşuyorum. Beni de manyak yaptın.”"
2. "“Kadın olmak başka bir duygu,” dedi. “Oysa, her birimizin hikâyesi ne kadar da farklı. Mutlu gibi görünen ama mutlu olmayı beceremeyen biz zavallı kadınlar.""
3. "“Gözlerinizi benden kaçırmayın. Gözleriniz gözlerime baksın.""
4. "Baykuş gibi oldum. Sabaha kadar gözüme bir gram uyku girmiyor."
5. "Sessizliğe değil konuşmaya ihtiyacımız var."
6. "" hep kendimden verdim, en büyük hatam burada işte benim. kendimi değiştirdim. kim olduğumu unuttum. ""
7. "Bedenine sarılıp ağlayabildiği kadar ağladı."
8. "Kalpten her şeyi süpürür ve onu temiz kılar.
Aksi takdirde şeytan kalbe hâkim olur ."
9. "" sigaradan bir nefes alırken titreyen ellerine baktı. acı acı gülümsedi. 'sen busun artık' dedi aynadan yansıyan görüntüsüne. 'busun işte titrek, zavallı bir kadın.' ""
10. "O kadar cimri ki, iki güzel laf söylese cebinden para çıkacağını sanır."
11. "“ .... bana aynen şunu söylemiştin :
‘Allah ‘ ı içimde bulunca, sensiz de olabilmeyi öğrendim.’
Ama gel gör ki ben sensiz olmayı öğrenemedim.”"
12. "“ Yanlışsız bir yaşam yok. Biz de birbirimizin yanlışıyız. “"
13. "Unutmayın ki zikir, kalbin fırçasıdır. Kalpten her şeyi süpürür ve onu temiz kılar. Aksi takdirde şeytan kalbe hâkim olur."
14. "Ezanın okunduğunu duydu.
Bedeni anlamsız bir şekilde titremeye başladı.
Daha sonra oturduğu yerden kalktı. Yere diz çöktü. İki elini yukarı doğru açtı. Olduğu yerde bir ileri, bir geri sallanmaya başladı. “Ne olur?” diye yalvarmaya başladı. “Beni affet Allah’ım.
Günahkâr bir kulunum. Ne olur beni bağışla.”"
15. "Kendime ait bir hayatım olduğu günleri özlüyorum."
İki Kişilik Yalnızlık Kitap İncelemeleri
İncir Kuşları ile tanıdığım Sinan Akyüz hayal kırıklığına uğradım diyebilirim ergen kitabı gibi bir hikaye içinden hiçbir ders alamadığım, derinlemesine etkilenmedigim hatta yarıda bırakmayı düşündüğüm bir kitap ...Yine de haksızlık etmemeyim deyip bitirdim (kitaplari yarıda birakma huyum yoktur )
.
Basit bir hikaye 2 kişi karsilasir evlenir iyi gitmeyen bir evlilik sonucunda oluşan çocuklar anlaşamadığını bile bile boşanmayı tercih etmeyen ama hayatını birbirine zindan eden karı-koca .Neden hayatı daha fazla zorlaştırır ki insan anlam veremiyorum.Sevmek gönül arkadaşlığı birbirine düşman olmak demek değildir zaten yeterince çevrede düşman varken neden hem sevgiyi hemde nefreti birlestirdiginiz kişileri seçip düşman oluyorsunuz anlam veremiyorum. Devamında alkol şiddet geçen zaman ve pişmanlıklar. ...
Sonrasını merak bile etmiyorsunuz .
Beklentimi karşılamadı çok şey beklemedim ya da ((ben biraz kitaplardan ders çıkarma taraftarıyım )Bunun da büyük bir etkisi var .Sonuçta para ve zaman harcadığımız durumlarda kendime bir şeyler katıp geliştirmesini istiyorum .
Sanal ortamda yazılan wattpad tarzında 13 yaşındaki çocukların merakla okuyacağı (yine de okumayın:) bir hikayeydi sevemedim .
Zaten okuyanların istatistiklerine bakarsanız 12 yaş çoğunlukta okuyup beğenmiş üzücü:((
P.su
İki Kişilik Yalnızlık - Sinan Akyüz Kitap Yorumu
Merhaba! İki Kişilik Yalnızlık kitabının yorumu ile geldim bugün. Okuduğum diğer kitapları gibi gerçek yaşamdan alınmış..
İlk bölümün ardından geriye dönüş oluyor. Karakterlerimiz Zafer ve Zehra'nın tanışma günlerine..
Zehra'nın iş yerinden arkadaşı Ayşe her şeyin başlangıcında Zehra için güzel bir dilekte bulunuyor. Zehra ise sitemkar bir şekilde arkadaşına kızıp, evlenmeyeceğini söylüyor. Büyük konuştuğunun farkına bir hafta sonra varıyor. Zafer ile tanışıyorlar.
İlk başlarda her şey çok güzel ilerliyor. Aileler tanışıyor ve çiftimiz evleniyor. Evlendiklerinden birkaç ay sonra Zafer tıp fakültesinden mezun oluyor. Zorunlu çalışma dönemi için Zehra çok sevdiği işinden ayrılıp sevdiği insan ile Kars Sarıkamış'a gidiyor..
Günler birbirini kovalayıp aradan yıllar geçiyor. Zehra doğal hakkı olarak çalışmak istiyor. Zafer ile aralarına gittikçe kalınlaşan duvarlar girmekte.
Fala inanma falsız da kalma denir. Yıllar sonra karşılarına çıkan bir falcı Zafer' in aklını karıştırıp, ailesinden ayırmayı başarıyor. Zehra'nın dediklerini dinlemeden falcının dediklerine kendini kaptırıyor. İşini, itibarını, ailesini temelli olarak kaybetme noktasına geliyor..
Sonrası mı? Sonrası bende kalsın Okuyup fikirlerini paylaşmak isteyen olursa yorum yazabilir Kitabın sonu çok farklı bitti, çok şaşırdım. Bittikten sonra keşke devam kitabı olsaydı diye düşündüm.
” Onun için kendimi değiştirdim kim olduğumu unuttum. Onun için yaşamaya başladım. O ise tekrar onun için değişmemi
istiyor…!
İki Kişilik Yalnızlık…
Yaşanmış bir öykü…
İncir Kuşları kitabı ile tanıştığım sevgili Sinan Akyüz,maalesef bu kitabı benim için tam bir hayal kırıklığı oldu.
Basit bir hikaye ile tanışıp,ve yine alelacele evlenen Zehra ve Zafer.Tıp fakültesinden mezun olan Zafer zorunlu görev için Doğu’ya gider ve Zehra çok sevdiği mesleğini sevdiği adam için bırakmak zorunda kalır.
İyi gitmeyen bir evlilik sonucu dünyaya gelen iki masum çocuk.
Yalnızlık tek kişilik değildir,eşler birbirlerine zaman ayırmıyor,konuşmuyor,sohbet etmiyorsa,aynı evin içinde iki yabancı gibiyse asıl en zorudur yalnızlığın..
Okurken yazılanların gerçekten yaşanmış olduğunu düşünmekten hüznün ve öfkenin sınırlarında gidip gelmekten “Bunlar gerçekten yaşanmış olamaz.!diyerek okudum.
Kadın-erkek ilişkileri,evlilikler de yaşanan sorunlar ve çocukların tüm bunlardan nasıl etkilendiğini gerçek bir hayat hikayesi ile sunmuş bize yazarımız.
Keşke biraz daha edebi bir dille yazsaymış yazarımız.
Kitapta sürekli kullandığı “Karı” kelimesi ve argo kelimeler hiç hoş değildi..
Zehra bu kadar fedakarlık haddinden fazlaydı be kızım.
Ve Zafer bence kitabın finalindeki o sonu sen yaşamalıydın…
Eşlerinize,çocuklarınıza ve sevdiklerinize zaman ayırın.Sevin be kardeşim vallahi çekilmez bu dünya..
Kitaplarla ve sevgiyle kalın.
Sinan Akyüz'ün okuduğum ilk kitabı. Anladığım kadarıyla hep gerçek hikayelere dayanarak yazmış kitaplarını.
Güzel bir anlatım dili var.
Kitabın konusuna gelince; Zafer tıp fakültesinde okuyan bir öğrencidir. Zehra ise bankada çalışan bir bayan.
Zafer Zehra'yı gördüğü gibi beğenir ve Onunla evlenir. Sonra mezun olunca pratisyen hekim olarak doğuya giderler ve mecburen Zehra işinden ayrılır. Sonra Zehra doğum yapar ve ilk çocuğu Bilge doğar. Bundan 4 yıl sonra Oğlu Barış olur. Zehra çocukları biraz büyüyünce tekrardan çalışmak ister. Zorla da olsa kocası razı gelir ve çalışmaya başlar. Sonra kocası ile araları bozulur ve kocası Onun çalışmasını bahane eder, sorunları için ve Zehra işten ayrılır. Zafer, Doçent olmak için uğraşır, sorunlar yaşar, sonra Prof. olmak için hep engellerle karşılaşır bu arada karısı ile cinsel sorunları halen devam etmektedir. Zafer bunu bahane ederek karısını aldatır. Sonra Zehra'ya bunu söyler. Zehra mecburen kalbi çok kırık olsa da boşanmaz. Çocukları için her şeye katlanır. Ama Zafer bununla da kalmaz Kıbrıs'lı bir büyücü kadına kafayı takar ve O kadın ne derse Onu yapar. Yıllarca. Bunlar olurken Zafer'e çok kızdım. Bir doktorun bu kadar cahil olabileceğine inanamadım. Ailesini ve karısına üzmesine ...
Olaylar hiç iyi gitmez. Devamını size bırakıyorum. İyi okumalar...
Sinan Akyüz'le tanışma kitabım İki kişilik yalnızlık...Anlatımı çok sade okurken sıkılmadınız ve kolayca içine girebildiğiniz bir kita.. Ama konusu nedeniyle biraz kafalar karışık tabii..Yıllar boyunca çocuklarım için evli kalmalıyım fikrine sabitlendigi için boşanmamış, amacı çocuklarına zarar vermemek yani onları korumak olan bir annenin, aslında bu mücadele içinde onlara daha büyük zarar verdiğini kabul etmemiz lazım.. Bu derece hem fiziki hem psikolojik şiddetin olduğu bir evliliği gerçekten geçerli nedenleri olmadan sürdürmeye çalışmak, ki bu şiddet çocuklarına kadar uzandığı için asla doğru bir karar değildi daha da yanlış olan bir davranis daha var ki... İnsan düşünüyor biz kadınlar neden olması gereken zamanda vazgeçmiyoruz da karşımızdaki kişinin pişmanlığını ve yalvarmaları gördüğümüzde bitiriyoruz her şeyi?
Kitapta doğru bir tespit olduğunu düşündüğüm ama gerçek hayatta anlayamadığım bir davranistir bu.. Değer mi pişmanlığını,zayıflığını, tükenmişliğini, af dileyisini ve yalvarıp bitmesin deyisini görmek için onca zaman işkence çekmeye.
Her davranis olmasi gerketigi zamanda yapildiginda kiymet kazanir.is isten gecip hayatlar savrulduktan sonra degil !!
Yazacak çok şey var ama burada bitireyim.. Benim hayatımla da cok benzelik gosteren bir konu olduğundan ve yazarın çok yalın ve akıcı bir dille bize sunduğu bu kitap beni gerçekten etkiledi.. Eminim diğer kitaplarını da okumaya devam edeceğim..Size de keyifli okumalar.