Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

İki Cami Arasında Aşk - Mürvet Sarıyıldız | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

İki Cami Arasında Aşk Kitap Bilgileri


Yazar: Mürvet Sarıyıldız
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 13 dk.
Sayfa Sayısı: 255
Basım Tarihi: 2011
İlk Yayın Tarihi: 2011
Yayınevi: Mola Kitap Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9786055577667
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


İki Cami Arasında Aşk Kitap Tanıtımı


18 Yaşında kendi arzusu ile devşirilip payitahta getirilen Sinan, Karaboğdan Seferi sırasında gördüğü Mihrimah Sultan'a aşık olur. Bu aşk, Sinan'a önce Prut Nehrini on üç günde geçilecek köprüyü yaptırır.



Payitahta dönüşte Mihrimah Sultan'ın evlendirilmesine karar verilir. Sinan ve Rüstem Paşa aday olur. Hürrem Sultan, siyasi nedenlerle kızı Mihrimah'ı Rüstem Paşa ile evlendirir.



Elli yaşında ve evli olan Sinan, bu evlilik üzerine kendini sanatına verir. Sarayın baş mimarı olur. Aşkını payitahtta yaptığı hanlar, hamamlar ve camilere yansıtır. Özellikle de aşkını Edirnekapı ve Üsküdar'da yaptığı iki cami arasına gizler.



Dünyaca ünlü mimar, Mimar Sinan'ın ve büyük aşkı Mihrimah Sultan'ı anlatan sürükleyici bir roman.




İki Cami Arasında Aşk Kitaptan Alıntılar


1. "Yüreğimin sesi kulaklarına ulaştı mı
ey güzel?"




2. "Her insan çölünü ve aşkını kendi içinde taşır."




3. "Yârin olmadığı şehir, yâri görmeyen göz, ona ulaşmayan söz ne işe yarardı, acıyı artırmaktan başka..."




4. ",
"Yüreğimin sesi kulaklarına ulaştı mı
ey güzel?"
... ~..."




5. "Gecelerden bir gece yaralı gönlüyle ağlamaktan şişmiş gözleriyle yatağına uzandı. Gül yüzlü, aydan parlak sevgilisinin rüyasına daldı."




6. "Kavuşmak mı belki birgün...."




7. "Yârin olmadığı şehir, yâri görmeyen göz, ona ulaşmayan söz ne işe yarardı, acıyı artırmaktan başka. Bu yaşta bu acıyı kaldırabilir miydi, vuslata eremeyen yüreği."




8. ",
İsmini bilmediğim, insanlar bana övgü yağdırır. Ama gel gör ki gönül ülkesinin sultanı bir tek laf bile etmez.
... ~..."




9. "Yârin olmadığı şehir, yâri görmeyen göz, ona ulaşmayan söz ne işe yarardı..."




10. ",
İnsanlar sadece gördüklerine inandıkları sürece aptal olarak kalmayı sürdürecekler."
... ~..."




11. ",
Taht, bir kurt gibidir; zayıf olanı yutar.
... ~..."




12. "Aşk dünyada  kavuşmak  için değildir.
Kavuştuğunda aşk olmaktan  çıkar.
Vuslata eren gönül,gün gelir bıkıp usanır."




13. ",
Aşkın gücünü hiç kimse tahmin edemez.
... ~..."




14. ",
"Yeryüzünde acele edip de başarılı olmuş hiç kimseyle karşılaşamazsın, başarılı olanlar hep sabredenlerdir."
...~...."




15. ",
İçinde şehirler kurmakmış, dışındaki şehri
küçük kılan.
... ~..."





İki Cami Arasında Aşk Kitap İncelemeleri


Karaboğdan Seferi'ni zaferle sonuçlandıran Osmanlı ordusu payitahta geri dönmek için yola çıkar.Durmadan ilerleyen ordu Prut nehrine gelince durmak zorunda kalır.Osmanlı'nın mimarları bir köprü yapıp karşıya geçmeye çalışır ancak köprü her seferinde yıkılır.O sıralarda mimarların başkanı olan Sinan Sultan Süleyman'ın kızı Mihrimah Sultan'a aşık olur.Günlerce çadırlarda kalmasına dayanamayan Sinan on üç günde bir köprü yapıp orduyu oradan kurtarır.Bu şekilde Mihrimah'ın gözüne girmeye çalışır ancak evli ve çok yaşlı olduğu için Mihrimah onun bu aşkına karşılık vermez.Zaten Hürrem Sultan da saltanatının daimi olması için Mihrimah'ı Rüstem Paşa ile evlendirir.Sinan bu haber ile bir türlü toparlanamaz.Hem kendisini hem de kocasının kızı yaşındaki sultana aşkını bilen eşi Mihri'yi mahveder.Aşkı ile başa çıkamayan Sinan kendini işine verir.Ülkenin her tarafına hanlar,camiler yapmaya çalışarak günlerini geçirmeye çalışır.
Açıkçası evli ve yaşı büyük bir adamın kızı yaşındaki birine aşık olması,aşkı ne derece büyük olursa olsun beni etkilemedi.Yaptığı doğru muydu yanlış mıydı veya bu ona atılan bir iftira mıydı diye düşüne düşüne kitabı bitirdim.O yüzden kitaptan pek zevk alamadım.Bu düşüncelerle kitabı okumayacağınızdan eminseniz kitabı okuyabilirsiniz.




Kitabı beğendim desem olmuyor, beğenmedim desem de içim kabul etmiyor. :d
Belki de sıradan iki insanın aşkı anlatılmış olsa tereddütsüz beğenilir. Ama öyle bile olsa benim şahsi düşüncem olarak, içimin kabul etmeyeceği bir aşk anlatılmış ve normalleştirilmeye çalışılmış. Fakat kitapta anlatılan aşk, kişinin bakış açısına göre de değişebilir...

Şimdi konuyu çok dağıtmadan toparlamak gerekirse kitabın içeriğinde : Mimar Sinan'ın Mihrimah Sultana karşı var olduğu iddia edilen aşkı anlatılmış. Ve bu aşkını birçok Han ve camilerde işlemiş Mimar Sinan... Fakat kitapta benim aklımın da içimin de kabul etmediği bir aşk hikayesi vardı.

Eski insanların edebi kişiliği, ahlakı, düşünce tarzı, Mimar Sinan'ın böyle bir aşkı yaşayabileceği konusunda çelişir benim düşüncemle... Çünkü, kızı yaşında olabilecek bir genç kız ve üstelik de Mimar Sinan evliyken böyle bir aşkın yazarın anlattığı derecede basit ve şehvetle hissedilmiş olabileceğini ben düşünmüyorum. Ya da çok bireysel düşünüp, ben yakıştıramadığım için de böyle düşünüyor olabilirim.

Anlayacağınız kitabı okuduğum süre boyunca hep muammalar silsilesi içinde gittim geldim. Ama kitaba kötü demek de haksızlıkmış gibi geliyor. Bu konunun yanı sıra Mimar Sinan'ın parlak zekasının ve sanatının ürünleri olan eserlerinden ve de az da olsa sarayda geçen taht kavgaları da konu alınmıştır.

Okumayın demiyorum ama mutlaka okuyun da demiyorum siz bilirsiniz. :d :d
Keyifli okumalar dilerim. :))




Uzun zaman önce aldığım bu kitabı okumak şimdiye nasip oldu. Her nasip vaktine esir derler ya aynen öyle bir durum. Elime aldığım anda su gibi aktı kitap. Evet akıcı ve anlaşılır bir dili vardı ama konu içten içe elimde olmadan beni rahatsız etti. Bunu engelleyemedim. Mimar Sinan ikinci evliliğini yapmış karısı ile hoş bir iletisimi olan evli bir adamdır ta ki Cihan hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman'ın kızı Mihrimah'ı görene kadar. Mihrimah 17 yaşındadır. Mimar Sinan dönemin en iyi mimarıdır yaptığı eserler dilden dile dolaşmakta sarayda Kanuni'nin bünyesinde görevini yapmaktadır .
Fakat Mihrimah'ı gördüğü andan itibaren durumlar değişir . Kıza aşık olur . Sürekli onu görmek için fırsatlar yaratır. Hâl böyleyken ev düzeni de yerle bir olur. Eşi suskunlaşır hayata küser.
Beni rahatsız etti çünkü bu da bana göre bir pedofili örneğiydi. 50 yaşında saçları ağarmış bir adamın 17 yaşındaki kıza aşk duymasini fazla yadırgadım. Eşine yaşattığı olumsuzluklar, Mihrimah'a alalen talip olması diyorum ya rahatsız etti.
Sonra Mihrimah'in evlenmesiyle aşkını yaptığı eserlerde görmesini isteyen Mimar Sinan Edirnekapı da Sultanahmet de şehrin bir çok yerinde yaptığı eserleri Mihrimah'a ithaf etti . Böyle sevilmek elbette ki herkesin isteyeceği bir şey .. Bazen yanlış zaman yanlış insandır ya hani , Mimar Sinan'ın yaşadığı hissettiği bu uçsuz bucaksız duygu yaptığı camiler de , kervansaraylar da ve mihr-mah ( ay ve güneş )i simgeleyen ebedi eserler de hâlâ o duyguları canlı tutmaya devam ediyor..
Keyifli okumalar




Tesadüf eseri karşılaşıp aldığım
İlk sayfaları okurken “okuyamıcam heralde” diye düşünüp 2 gün de bitirdiğim merak uyandıran sürekleyici kitap bana sorarsanız tabiri caizse “klasikleştirilmiş” aşk,sevgi,saygı duygularından farklı bir kitap
bir yanda evli olduğu kadın Mihri Hatun, bir yanda aşık olduğu kadın Mihrimah Sultan bir yanda ise Hürem Sultan
1. Bölüm
İstanbul’a dönerken ortaya çıkan köprü krizi ile başlıyor Mimar Sinan’ın Mihrimah Sultana olan aşk hikayesi
Acem Ali vefat eder ve artık Mimar Sinan’dır baş mimar 2.bölüm de burdan itibaren başlıyor
Sinan’ın aşkı günden güne büyür. Bir gün rüyasında cami projesi çizer ve ertesi gün Kanuni tarafından saraya çağrılarak, kızı Mihrimah Sultan için bir cami yapması istenir. Bu tesadüften ziyade tevafuktur. Aşkın tevafuku. Sinan, Üsküdar’a Mihrimah Sultan Cami’sini kondururken Hürrem Sultan siyasi entrikalar sonucunda Rüstem Paşa’yla Mihrimah Sultan’ın arasını yapar ve evlenirler. Mimar Sinan üzüntüsünden eşi Mihri Hatun’u görmez olmuştur. Sinan, İşlerine iyice yoğunlaşmış ve aşkından Edirnekapı’da bir cami daha inşa etmeye başlamıştır. Bu cami Mihrimah Sultan’a duyduğu aşkın en büyük ispatıdır. Çünkü bu camide güneş batarken Üsküdar’daki Mihimah Sultan Cami’nin minarelerinde ay doğmaya başlar. Sinan, hem Mihrimah adına yakışır bir cami inşa etmiştir hem de kendi adına...

Eleştiri yapmadan önce okuyun. Okumak isteyip okuyun. İyi okumalar




#kitapyorumu #okudumbitti
Herkese iyi akşamlar bugün size çok sevdiğim birinin önerdiği çok çok önce okuduğum ve tekrardan okuyup yorumladığım bir kitap ile geldim. Aslında bu kitap benim hayatımda olan dönüm noktasında elime aldığım bir kitaptır. O yüzden bende yeri hep ön plandadır.Yazar dilini çok akıcı kullanmıştır . Bu da biz okurların n romanı tek solukta okumamız neden olmaktadır.
18 yaşında kendi isteğiyle devşirilip tahta gelmiştir Mimar Sinan. Sinan'ın Karaboğ'dan seferi sırasında gördüğü Mihrimah Sultan' a aşık olmasıyla başlar her şey.
50 yaşında ve evli olan Mimar Sinan'ın 18 yaşında olan Mihrimah'a aşkı şiirler yazarak değilde yaptığı eserleriyle ölümsüzleştirmek istemiştir. Bu aşka ve adına göre hesaplarlar iki cami inşaa etmiştir. Öyle ki Mihrimah Sultan'ın doğum gününde bu iki camiden birinin minaresinde güneş batarken birinde ay doğmaktadır. Böylelikle aşkı dillere destan olur.
Hikayeden çok etkilendim diyebilirim özellikle Mimar Sinan'ın eşi Mihri'nin çaresiz durumu beni büsbütün etkisi içine aldı.
Kitabı herkesin okumasını tavsiye ederim.
*
*
*
*
#alıntı
"Aşk çaresiz bir derdin içinde kaybolmak mıydı, kaybolduğu sanılan çaresizliğin içinde bir çare bularak yarayı sarmak mıydı?"
" Rabbim' dedi Sinan, ' ben kulunu aşk ile mi imtihan edeceksin? Bu aciz bir kul olan ben için ağır bir yük."
Aşk," dedi Derviş Ali, "dünyada kavuşmak için değildir. Kavuştuğunda aşk olmaktan çıkar. Vuslata eren gönül, gün gelir bırakır. İçinde her an ona kavuşma ümidi olmasa bunca camiyi, hanı, hamamı nasıl yapardın?"



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: