İdamlık Genç Kitap Bilgileri
Yazar: Emine Şenlikoğlu
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 17 dk.
Sayfa Sayısı: 222
Basım Tarihi: Kasım 2006
İlk Yayın Tarihi: 2006
Yayınevi: Mektup Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789756717042
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
İdamlık Genç Kitap Tanıtımı
Bilmem ki
İdamlık genç gibi
Bir hayat
Bir kapağın arkasına
Sığar mı?
İdamlık Genç Kitaptan Alıntılar
1. ""İnsanlara zulmeden hiçbir sistem uzun ömürlü olamaz.""
2. "Gönül kapısı yetmez inanmak için.
Beyin kapılarını açması gerek.
Rüzgara vermiş aklım soramaz niçin?
Niçini bulmak için koşması gerek."
3. "Madem ki, düşünüyorum, öyle ise varım. Benim
varlığım. Allah'ın varlığına delildir. Bundan dolayı Allah'ın varlığı, bir hakikati ifade eden geometrik bir isbattan daha hakikidir."
4. ""İnsanlara zulmeden hiçbir sistem uzun ömürlü olmaz!""
5. "İnsanlık öldü mü?"
6. "- O ölümü hak etmişti.
- Ölümü hak etse bile sen öldüremezsin."
7. "Merak etme, insanın öyle bir yapısı var ki, umudunun bittiği yerde, her duruma uyar."
8. "İnsan isteyegörsün yeter ki, yüreği zindana güneş olur."
9. "Kahrımdan öldüğüm dünyada gülebilmek..."
10. "Ne Kabe'yi yık, ne bir kalbi."
11. "Ne yapalım hayat bu. Her şey istediğimiz şekilde olmuyor."
12. "İnsanlar her şeyi inançları doğrultusunda yorumlarlar."
13. "Gerçekten bu hayat kötü, öyle değil mi?"
14. "Nice yıldızlar doğdu, batanlara inat."
15. ""Herkes namaza başlar ama herkes devam ettiremez.""
İdamlık Genç Kitap İncelemeleri
Idamlik genç küçükken tesadüfen yerde bulduğum bir kitapti..o zaman anlam verememistim bu duruma çünkü genelde yerde ya para bulunur ya da benzeri bir cisim ki küçük olduğu halde çok çabuk dikkat çeker ama bu kitap fark edilmeyecek birsey değildi kim atmisti yere veya kim nasıl düşürmüştü bilmeden ama büyük bir sorgulamayla almıştım kitabı ..ancak bu kitap benim karşıma çıkmış olmasına rağmen yine de okumak nasip olmamıştı çünkü akrabalarından biri kitabı benden istemiş benden vermistim unutulmuş bir ayrılıktan sonra yeniden kitaba kavuştum ve bu sefer dedim ki bu gerçekten bir tesadüf değil hemen oku su kitabı ..Oyle de yaptim bir yolculuk esnasında kitabı son sayfalarına kadar okudum ama sonunu getirmek nasip olmadı klişe yolcu şoför tartışmalarından birini yaşarken odaklandigim tartışma kitabıma mal oldu ve inerken kitabı otobüste unuttum ..iste böyle bir kitap yıllar önce yerde bulundu ve yıllar sonra otobüste unutuldu velhasıl sonunu getirmek nasip olamasa da kitabı genel anlamıyla begendim özellikle baş kısımlarında mahkumların arasında geçen konuşmalara her ne kadar argo içerikli olsa da çok güldüm..ilerleyen sayfalarda güler misin ağlar misin dedirten traji komik hayat hikayelerine şahit oldum ..puan kirdigim noktalar ise sonlara doğru yapılmış aşırı devlet elestrileri oldu o dönemin şartlarını bilemem belki ama biraz abartılı geldi ..gelgelim sonunu getiremedigim için kitabın baş kahramanı ebazer gerçekten idam mi edildi yoksa kurtuldu mu ve ayrıca yine bir baş kahraman kadar göze çarpan vedat yola geldi mi ogrenemedim. .yine de herşeye rağmen okumanızı tavsiye ederim..
Kitap da 1949 da gerçekleşmiş bir olay anlatılmış. Yazar, hapishanede geçen bu olayın üzerine kendi fikirlerini karakterleri konuşturarak yüklemiş kurgulamıştır. İstifade edebileceğiniz değişik bir kitap. Bir hapishane koğuşunda bir gecede geçen olayda İslam’ı ve âlimlerini yaşatmak uğruna feda edilen bir hayat öyküsü.. Kitapta nükteler, nasihatler, kâh güldürücü, kâh ağlatan, kâh düşündüren satır aralarına rastlıycaksınız.... Kitabın sonu hiç beklemediğim şekilde bitmedi hüzünlüydü diyebilirim.. Vedat'ın bir gece de idam edilecek gençle sabahlara kadar olan sohbetin sonunda iman edişi ve sunduğu teklif... bunu kabul etmeyen idamlık genci bayıltıp yerine geçmesi idam olması....
Bana 7. Koğuştaki Mucize Filminin son sahnelerini anımsattı..
Kitabın tek bir zaafı var o da sansürsüz argo küfürlerin bulunması.. birde konuşma metinlerinin gerektiğinden fazla uzaması romanın akıcılığını zaman zaman kesse de genel olarak güzeldi kitapta farklı kaynaklara yazar isimlerine, ayetlere de vurgu yapılıyor bu bakımdan da güzeldi...
Kitabın son sayfalarında yer alan yazarımızın düştüğü notu şöyledir..
Sonsöz gibi bir şey cezaevinde olduğum yıllarda bir gün cezaevine pasaporttan dolayı komşu ülkeden bir kadın geldi. Bu kadın Ebazer'in kızıydı. Okuduğunuz idam olayını o anlattı ben kurguladım.
Diyorum ki, Vedat Eğer bilseydi hayatının Roman olacağını eminim size selam söylerdi. (E.Ş)
Not:Bu ölümüne fedakârlık, başka bir ülkede 1949 yılında yaşanmış hikaye, ancak bazı detaylar günümüzden uyarlanmıştır. Olayı cezaevindeyken tanıştığım Ebazer'in kızından dinledim beni çok etkiledi ve sizlere sundum..(E.Ş)
Kitap bana bir çok şey kattı. Evet basit bir dille yazılmış olması tüm kesimlere hitap ettiğini gösteriyor bu demek değil ki önemsiz bir kitap. Aksine bir olayı aktarıyor bize. İster inan ister inanma diyor ama bu olay yaşandı. Hapishanede geçti ama sonu çok güzel bitti.
En "bundan adam olmaz" dediğin kişi şehit oldu. İşte adam olmak olmamak Allah'a imana bağlı. Hidayet ve şehitlik Allah nasip ederse olur. Rabbim bizlere nasip eder mi o şehitliği bilmem çok zor ama o kardeşimize nasip etmiş, hidayeti ise bunu okuyan herkese nasip etsin umarım.İşte o adam olmaz dediğin kişinin iman dolu şekilde o son namazını kılışı ve idama gidişi beni benden aldı.
Devlet İşlerinin içinde çok başka şeyler dönüyormuş gözümü açtı. Filozoflar hakkındaki gerçekleri duyunca aklım uçtu. Yıllarca MEB de okuduğumuz o felsefe kitaplarını unutun arkadaşlar. Boş onlar. Ben bunu anladım. Bana böyle anlattılar da ben mi anlamadım dedim. Yıllarca felsefecilere filozoflara imansız dendi bizi yanılttılar. Sorgulamak imansız etmez kişiyi. İnanmak için sorgularsan ne mutlu ama inanmamak için bir sebep arıyorsa zaten kişi imanını kaybeder. Allah razı olsun Vedat'tan ki benim aklıma gelen soruları hep imama sordu şaştım kaldım. Cidden kitap herkese hitap ediyor. Kitap bitince vay bee diyorsun öylece kalıyorsun. Okumak isteyenler alsınlar okusunlar hızlı biter ama sizi de deler geçer. Bundaki iman ise, bizdeki ne? dersiniz. Sonunu soylemicem okuyun lütfen