Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

İbrahim Kafesoğlu Alıntıları & En Çok Okunan Sözleri

İbrahim Kafesoğlu En Beğenilen Sözleri



1. "Eski Türk topluluğunda hür olan ve Asya Hunlarından beri ata binip ok attığı, top oynama, güreş gibi ağır spor yaptığı, savaşlara katıldığı tesbit edilen, namus ve iffetine düşkünlüğü yabancı kaynaklarda bilhassa belirtilen Türk kadını itibar sahibi olup, savaşta düşman eline geçmesi büyük zillet (aşağılanma) sayılırdı."


- Türk Milli Kültürü



2. "Her türlü iyilik akıldan gelir."


- Kutadgu Bilig ve Kültür Tarihimizdeki Yeri



3. "Akıl, her şeyden önce, bilgiyi ve müsbet düşünceyi emreder."


- Kutadgu Bilig ve Kültür Tarihimizdeki Yeri



4. "Türk kültüründe vatan, Türk tuğlarının veya al bayrağın dalgalandığı yerdir."


- Türk Milli Kültürü



5. "Turan tipini temsil eden Orta Asya, Maveraünnehir ve diğer yakın doğu Türkleri beyaz tenli, koyu parlak gözlü, değirmi yüzlü (“ay yüzlü, badem gözlü”), endamlı, sağlam yapılı erkek ve kadınları ile Orta-çağ kaynaklarında güzelliğe örnek olarak gösterilmiş, hatta İran edebiyatında “Türk” sözü bazen “güzel insan” manasında alınmıştır."


- Türk Milli Kültürü



6. ""Halbuki, Türk milleti 'tarihsiz' değil, aksine parlak uzun mazisi ile tarihi zenginliği ortada olan bir kütledir ve 'kanunsuz' değil, kültürün ayrılmaz bir parçası olan teşkilâtçılığı sayesinde birçok devlet kurarak yürürlükte tuttuğu hukuki mevzuatla seçkinleşen bir millettir.""


- Türk Milli Kültürü



7. ""Eşit olmayanlara eşit muamele etmek eşitsizliktir.""


- Kutadgu Bilig ve Kültür Tarihimizdeki Yeri



8. "Kül-Tegin kitabesindeki ifadeler, milleti uyarıcı vasfı ile gerçek bir babanın evlatlarına en içten nasihatları, ikazları durumundadır."


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



9. "“Kültür, bir milletin dinî, ahlâkî, hukukî, muakalevî, bediî, lisanî, iktisadî, fennî hayatlarının ahenkli mecmuasıdır”.
-Ziya GÖKALP"


- Türk Milli Kültürü



10. "“Bilgiyi, imanı, san’atı, ahlâkı, hukuku, örf-âdeti ve insanın cemiyetin bir üyesi olması dolayısiyle kazandığı diğer bütün maharet ve itiyatları ihtiva eden mürekkep bir bütün.”
(E. B. Taylor)"


- Türk Milli Kültürü



11. "…kılıçlanarak değil, atların ayakları altında karınca gibi ezilerek öldürülmeyi hak eden kavim…"


- Türk Milli Kültürü



12. "Adaletsizliği sonuna kadar götürebilenler toplulukları ellerine alabilen en akıllı insanlardır."


- Kutadgu Bilig ve Kültür Tarihimizdeki Yeri



13. "Türk kültüründe vatan, Türk tuğlarının veya al bayrağın dalgalandığı yerdir."


- Türk Milli Kültürü



14. "Ey Türk milleti, üstte gök yıkılmaz, altta yer delinmezse, devletini, töreni kim bozabilir?"


- Türk Milli Kültürü



15. ""Ey Türk milleti, üstte gök yıkılmaz, altta yer delinmese, devletini, töreni kim bozabilir?""


- Türk Milli Kültürü



16. ""...Gök-türk'lerin ne zaman, ne yapacakları bilinmez. Kagan Bilge iyidir, milletini sever, Türkler de ondan memnundurlar... Kül Tegin harp san'atının üstadıdır, ona karşı koyacak bir kuvvet güç bulunur... Tonyukuk ise otoriter ve bilgedir, niyetleri, kurnazlığı çoktur. İşte şimdi bu üç barbar aynı anlayışta olarak bir aradadırlar...""


- Türk Milli Kültürü



17. "Birinin diğerine karşı zorbalığa kalkışmasına meydan verme."


- Kutadgu Bilig ve Kültür Tarihimizdeki Yeri



18. "Fârâbî'ye göre, her hâdisenin bir sebebi vardır: "Tesadüfler bizim sebebini bilmediğimiz hâdiselerdir"."


- Türk Milli Kültürü



19. "Üçüncüsü, eski Türklerde din adamları imtiyazlı bir "sınıf" değillerdi; çünkü, yukarıda da belirtildiği üzere, Bozkır Türk toplulukları daha çok siyasi vasıfta olup dinî karakter taşımıyorlardı. Orhun kitabeleri dahil, eski
Bozkır Türk vesikalarında din adamlarından hemen hiç bahsedilmemesi bu bakımdan dikkate değer bir noktadır."


- Türk Milli Kültürü



20. "Tarihte  topluluklara  yüzyıllar  boyu takip edeceği istikamet çizmeğe  muvaffak  olmuş  büyük  devirler  vardır"


- Selçuklu Tarihi



21. "Türklerin  İslâmî  düşüncelere  katılımını sağlayan  ilk'  büyük  ve  sağlam  siyasî  teşekkül  Selçuklu  devletidir"


- Selçuklu Tarihi



22. "Adalet güçlünün işine gelendir."


- Kutadgu Bilig ve Kültür Tarihimizdeki Yeri



23. "Selçuklu  devletinin Temelleri
Horasan  kıtasında İslâm 
coğrafyasında atılmıştır"


- Selçuklu Tarihi



24. "Türkler savaş meydanında değil, rahat döşekte ölmekten, hatta ihtiyarlayıp hastalanmaktan utanırdı. Esir olmak, köle durumuna düşmek, kadınlarının düşman eline geçmesi büyük utanç kaynağı idi."


- Türk Milli Kültürü



25. "Türk yurdu olarak Anadolu Türklere Sultan Alparslan'ın hediyesidir. Yalnız bu netice, bir millete yeni bir vatan verme durumu, Malazgirt zaferini başka hiç bir başarı ile kıyaslanamayacak nisbette yükseltmektedir."


- Selçuklular ve Selçuklu Tarihi Üzerine Araştırmalar



26. ""Ey Türk milleti, üstte gök yıkılmaz, altta yer delinmese, devletini, töreni kim bozabilir?""


- Türk Milli Kültürü



27. "Attilâ ilk diplomatik taarruzunu Roma'ya yöneltti. İmparator Valentinianus III'ün kız kardeşi olup, vaktiyle, evlenmek arzusu ile Attila'ya nişan yüzüğü gönderen ve 425'ten beri imparator hukukunu haiz olduğunu belirlemek üzere "Augusta" unvanı ile anılan, delişmen tabiatlı Honoria'yı zevceliğe kabul ettiğini bildiren Attilâ, çeyiz olarak imparatorluğun Honoria'nın hissesine düşen yarısını veya "Augusta" nın kocası sıfatı ile Roma imparatorluğunun idaresine iştirâk hakkını istedi". Önce oyalama yolunu tutan Valentinianus ile Aetius'un teklifi nihayet açıkça reddetmeleri, büyük Hun seferini meşrû duruma soktu."


- Türk Milli Kültürü



28. "Asli Türk inancında putçuluk yoktu. Bundan dolayı da aslında putları muhafazaya mahsus yapılar olan tapınaklar inşa edilmiyordu. Putçulukta putların (heykel ve resimlerin) temsil ettikleri kişilerin manevi güç ile dolu olduğuna inanılmıştır. Türklerde ise manevi gücün tek kaynağı Tanrı idi."


- Türk Milli Kültürü



29. "Daha önceki İslâm devletlerinde, hattâ Gaznelilerde bile, devlet başkanları "İslâm halifesine bağlı birer Müslüman emir (kumandan, idareci)" durumunda iken ve halifenin yüksek otoritesini tanıyarak her türlü icraatta dini çerçeve içinde kalmağa, dünya meselelerini de şerîat hükümlerine göre yürütmeğe gayret ederlerken, Selçuklu sultanları hürmette kusur etmedikleri halifeyi sadece muhterem bir vatandaş addediyorlar ve hilâfet başkenti Bağdad'a Türk imparatorluğunun sade bir şehri gözü ile bakıyorlardı."


- Türk Milli Kültürü



30. "En eski ve devamlı topluluklardan biri olan Türkler aşağı yukarı dört bin yıllık mazileri boyunca Asya, Avrupa ve Afrika kıt'alarına yayılmış büyük bir millettir. Orta Asya'daki anayurttan etrafa yaptıkları sürekli göç hareketleri Türklerin aynı zamanda nüfusça kalabalık olduğunu da gösterir. Türkler bu
nüfus cokluğu ve faal durumları dolayısiyle dünya tarihinde mühim rol oynamışlardır."


- Türk Milli Kültürü



31. "Tûran tipini temsil eden Orta Asya, Mâveraünnehir ve diğer yakın doğu Türkleri beyaz tenli, koyu parlak gözlü, değirmi yüzlü ("ay yüzlü, badem gözlü"), endamlı, sağlam yapılı erkek ve kadınları ile Ortaçağ kaynaklarında güzelliğe örnek olarak gösterilmiş, hattâ İran edebiyatında "Türk" sözü bazen "güzel insan" mânasında alınmıştır."


- Türk Milli Kültürü



32. "Türklerin dikkat çekici ahlâkî bir özelliği de "utangaç" bir millet oluşudur. Sırası geldikçe zikredildiği gibi, yerli ve Çin ve Bizans, Lâtin vb. yabancı kaynaklara göre Türkler savaş meydanında değil, rahat döşekte ölmekten, hattâ ihtiyarlayıp hastalanmaktan utanırlardı. Esir olmak, köle durumuna düşmek, kadınlarının düşman eline geçmesi büyük utanç kaynağı idi. Şatafat içinde yaşamaktan, böbürlenmekten, başarıları dolayısıyla öğünmekten ve öğülmekten; ver dikleri sözü yerine getirememekten, yalan söylemekten utanırlardı."


- Türk Milli Kültürü



33. ""Ey Türk milleti,üstte gök yıkılmaz,altta yer delinmezse,devletini,töreni kim bozabilir?""


- Türk Milli Kültürü



34. "Eski Türk topluluğunda hür olan ve Asya Hunlarından beri ata binip ok attığı, top oynama, güreş gibi ağır spor yaptığı, savaşlara katıldığı tespit edilen, namus ve iffetine düşkünlüğü yabancı kaynaklarda bilhassa belirtilen Türk kadını itibar sahibi olup, muharebede düşman eline geçmesi büyük zillet sayılırdı."


- Türk Milli Kültürü



35. ""Türkler sanki at üstünde doğmuşlardır, yerde yürümesini bilmezler.""


- Türk Milli Kültürü



36. "…Gök-Türklerin ne zaman, ne yapacağı bilinmez. Kagan Bilge iyidir, milletini sever, Türkler de ondan memnundurlar… Kül Tegin harp san’atının üstadıdır, ona karşı koyacak bir kuvvet, güç (zor) bulunur… Tonyukuk ise otoriter ve bilgedir, niyetleri, kurnazlığı çoktur. İşte şimdi bu üç “barbar” aynı anlayışta olarak bir aradadırlar…"


- Türk Milli Kültürü



37. "Türklerin birbiri arkasına çeşitli yonlerde yayilmalarinda kolaylık sağlayan başka bir amil de Türk maneviyatinin saglamligidir.Zaruret neticesinde de olsa , bilinmeyen ufuklara doğru akmak,her an karşılaşacağı aşikar tehlikeleri goguslemeye hazır bulunmak ve aralıksız bir ölüm kalım savaşı içinde yaşamak her millet için tabii sayilcsj bir davranış değildir."


- Türk Milli Kültürü



38. "Orta Asya’da oturan ve çok eski bir zamanda avcılık hayatından hayvanları ehlileştirmeye geçen ilk kavim Türkler olmuştur. At Türkler tarafından ehlileştirilmiş ve Türkler ata binen ilk insanlar olarak görünmektedir."


- Türk Milli Kültürü



39. "Şu hâlde her kültürün üç temel dayanağı mevcut bulunmaktadır: coğrafi çevre, insan unsuru, cemiyet."


- Türk Milli Kültürü



40. ""Halk tok olmalı,memur ve işçilere aç mısın,tok musun,diye sormalı...Elini açık tut...Bir hükümdar kuldan fakir adını kaldıramazsa nasıl hükümdar olur?""


- Türk Milli Kültürü



41. "insanlar büyük istikametler çizen devirlerin düşünce,  ve  hayat  görüşünün izinde  yürümekte  ve  hayatlarını  ona  göre düzenlemektedirler"


- Selçuklu Tarihi



42. ""Halbuki, Türk milleti 'tarihsiz' değil, aksine parlak uzun mazisi ile tarihi zenginliği ortada olan bir kütledir ve 'kanunsuz' değil, kültürün ayrılmaz bir parçası olan teşkilâtçılığı sayesinde birçok devlet kurarak yürürlükte tuttuğu hukuki mevzuatla seçkinleşen bir millettir.""


- Türk Milli Kültürü



43. "1253 yılında Moğolistan'a giden rahip-elçi Rubruquis, orada bir Uygur tapınağında gördüğü putların neye delâlet ettiğini sorduğu zaman Uygurlardan
şu cevabı almıştı: «Bunlar tanrı tasvirleri değildir. Bizimkilerden biri öldüğünde yakınları onun suretini yapar, tapınağa koyar. Biz de bunları ölünün hatırası olarak, hürmetle muhafaza ederiz.»"


- Eski Türk Dini



44. "Sun'î yoldan da olsa bir terör havasının baskısı altına alınan insanlar daha yüksek seviyedeki sevgi ihtiyacı gibi beşeri ve itibar ihtiyacı gibi sosyal tatminleri hatıra getiremeyecekleri için kolayca, her emre boyun eğen "sürü"ler haline gelebilir."


- Türk Milli Kültürü



45. "Eski Türk hükümranlık telakkisi, karizmatik (hükümdarlık yetki ve kudreti Tanrı tarafından bağışlanan) tip olarak kabul edilmiştir. Vesikalar Türk hükümdarına idare etme hakkının Tanrı tarafından verildiğini (bağışlandığını) göstermektedir: Asya Hun imparatorunun unvanı: "Gök-Tanrı'nın, güneşin, ayın tahta çıkardıgı Tanrı kut'u Tanhu" idi."


- Türk Milli Kültürü



46. "Cihan hâkimiyeti düşüncesinde güdülen gaye de yeryüzünde huzur ve sükunu sağlamaktı. "Türk Devleti" anlamındaki "il" deyiminin aynı zamanda barış manasını ifade etmesi bunu gösterir. Ayrıca, maksadın insanlar arasında barışı kurmak ve sürdürmek olduğuna dair tarihi belgelere de sahibiz."


- Türk Milli Kültürü



47. "''Dünyanın yedi ırkının büyük başbuğu ve yedi iklimin hükümdarı Hakan'dan roma imparatoruna...'' *"


- Türk Milli Kültürü



48. "Türk göçlerinin doğu yönünde devam ettiği asırlarda Çin'de kurulan Chou devletinin (M.Ö. 1050-256) Türklerle ilgisi üzerine dikkat çekilmiş, hükümdar sülalesinde Gök dini, Güneş ve yıldızların kutlu sayılması gibi inançlarla, askerî kuvvette harp arabalarının bulunması ve devletin daha çok Türklerle meskün bölgede (Şen-si, Batı Şan-si, Kan-su) kurulmuş olması çeşitli ilim dallarından bazı bilginleri (F. Hirth, B. Karlgren, Ed. Chavannes, J. C. Anderson, R. Wilhelm, W. Eberhard vb.) bu hanedanın aslen Türk olabileceği, veyahut devlette Türk unsurunun hâkim bulunduğu düşüncesine sevk etmiştir."


- Türk Milli Kültürü



49. "Başlıca meslekleri demircilik ve madencilik olan Bozkır Türk topluluğunda mükemmel kılıç, kalkan, kargı, mızrak, temren imal edilirdi. Türk kılıçlarının hayvan figürlü kabzaları altun levhalarla kaplanır ve kıymetli taşlarla süslenirdi. Kemer tokaları, kayış uçları, kav mahfazası, ok kutu (sadak)'ları, zırhlar, tolgalar çok kere işlemeli altun ve gümüş ile bezenir, madenî tabaklar, maşrapalar, heykeller, bazıları birer san'at eseri değerinde olarak Türkler tarafından yapılırdı."


- Türk Milli Kültürü



50. "Türk hâkanlıklarında ülke, belirli sınırlara sahip devlet arazisi idi ve arazi hükümdar ailesinin mülkü değil, bütün milletin ortak toprağı idi."


- Türk Milli Kültürü



51. "Turan tipini temsil eden Orta Asya, Maveraünnehir ve diğer yakın doğu Türkleri beyaz tenli, koyu parlak gözlü, değirmi yüzlü (“ay yüzlü, badem gözlü”), endamlı, sağlam yapılı erkek ve kadınları ile Orta-çağ kaynaklarında güzelliğe örnek olarak gösterilmiş, hatta İran edebiyatında “Türk” sözü bazen “güzel insan” manasında alınmıştır."


- Türk Milli Kültürü



52. "Arapçada aslen şehir mânasındaki “medine” sözünden üretilmiş olan “medeniyet” tâbiri, lûgat manasıyla “şehirlilik” demektir ve “bedevî” (çöl halkı, göçebe)‘nin zıddı olarak kullanılmıştır. Böylece de, -herbiri kendi kabile hayatını sürdüren çöl halkına karşılık-, çeşitli soy, dil, din ve geleneklere sahip kütlelerin doldurduğu şehirde gelişen yaşayış birliğini ifade etmiştir. Dolayısıyle sosyal gerçeğe uygun bir deyimdir."


- Türk Milli Kültürü



53. "Üslüp bakımından Bozkır san'atı; hayat şartlarına uygun olarak ve hayvanlarla yakın ilgisinin tesiri ile kemer tokaları, kılıç, hançer kabzası, diğer süs eşyası ve at koşum takımı gibi taşınabilir malzeme üzerine işlenmiş, pars, kaplan, kurt, yırtıcı kuş, geyik, at, koyun, keçi vb. hayvanların birbirleri ile mücadeleleri motiflerinden meydana gelen "hayvan üslubu" ("animal style") mahsülleridir."


- Türk Milli Kültürü



54. "“Cengiz Han'ın 4 oğlundan herbiri, kendine ayrılan bölge ile oradaki halkın sahip ve hâkimi idi, bu hisselere siyasi-idari terim olarak 'ulus' deniyordu: Çağatay ulus'u, Çoçi ulus'u vb. gibi.”"


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



55. "Adlarının "Türk+ş" şeklinde gelişmiş olduğu bildirilen Türgiş'ler', On-ok'ların To-lu kolunun bir kısmını teşkil ediyorlardı. Çin kaynaklarında Gök-Türk hakanlığının batıdaki kalabalık boylarından biri olarak ilk defa 651 hâdiseleri dolayısı ile zikredilen Türgiş (T'u-k'i-şi)'ler, İli nehri dolaylarında oturuyorlardı."


- Türk Milli Kültürü



56. "Türk-İslam ortak kültüründe cemiyet içinde kadınlara da yer verilmesi İslâm sosyal hayatında bir Türk yeniliği idi."


- Türk İslam Sentezi



57. "Büyük Türk imparatorluklar da siyasi temasları yürüten dış işleri dairesi en mühim kuruluşlardan biri idi. Asya Hunları'nın merkezinde çeşitli dillerde konuşan ve yazan kalabalık bir heyet çalışırdı."


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



58. "Avrupa Hun hükümdarı Attila’nın hanımının adında da “han” unvanı mevcut idi."


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



59. "Atın binek hayvanı olarak kullanılmasını, dünya tarihinde pek mühim, ve tarıma bağlı hayvancılığın çok üstünde bir kültür merhalesi
olarak belirten F. Flor'a göre", hayvan terbiyesinde önce ren geyiği (Samoyedler
tarafından), sonra Türklerin ataları tarafından at ehlileştirilerek insanlık hizmetine sokulmuştur. W. Schmidt de araştırmalarında aynı neticeye varmıştır: "Orta Asya'da oturan ve çok eski bir zamanda avcılık hayatından hayvanları ehlileştirmeğe geçen ilk kavim Türkler olmuştur. At Türkler tarafından ehlileştirilmiştir ve Türkler ata binen ilk insanlar olarak görünmektedir""


- Türk Milli Kültürü



60. "Vaktiyle Avarların İslâvları teşkilâtlandırması gibi, Peçenek ve Kuman idarecilerinin de Balkanlar'da benzer büyük hizmetleri görülmüştür. 1185-1237 yılları arasında Tuna'nın güney bölgesinde kalabalık hâlde yaşayan Kumanların, Bizans'a karşı Bulgar istiklâl mücadelelerinde (1185-1195) başlıca rolü oynadıkları anlaşılmaktadır."


- Türk Milli Kültürü



61. "''Türk dilini öğreniniz, çünkü Türklerin saltanatı uzun sürecektir.''"


- Türk Milli Kültürü



62. "Farabi'ye göre, her hadisenin bir sebebi vardır: ''Tesadüfler bizim bilmediğimiz hadiselerdir.''"


- Türk Milli Kültürü



63. "Stilikho'nun bile Pavia savaşında durduramağa muvaffak olamadığı bu barbar şef ancak Türkler karşısında mahkum oldu."


- Türk Milli Kültürü



64. "''Dünyanın yedi ırkının büyük başbuğu ve yedi iklimin hükümdarı Hakan'dan Roma İmparatoruna...''"


- Türk Milli Kültürü



65. "İslâm devletlerinde fethedilen ülkeler İslâm dinine döndürülmeğe ve Kur'an dili Arapça'nın yayılmasına çalışıldığı ve bu, bir vazife olduğu halde, Türk-İslâm devletlerinde çeşitli din ve mezhepten kütlelerin, geleneklerine müdahale edilmeksizin yaşamalarının sağlanması, Selçuklulardan itibaren bütün Türk-İslâm siyâsî teşekküllerinde görülen Türk hükümranlığında cihan hâkimiyeti prensibinin özelliği mahiyetindedir."


- Türk Milli Kültürü



66. "630 senesi Gök-Türk tarihinin karanlık yılıdır. Doğu hakanığı bu sene Çin'e boyun eğmişti. Batı hâkanlığı da aynı tarihte aynı akıbete uğradı. Bundan sonra da Aşina soyundan bir sürü “Kağan”, bazan aynı zamanda birkaç “Kağan” Batı Gök-Türk gruplarının başında görülüyorsa da, bunlar artik Çin'in birer memuru durumunda idiler."


- Türk Milli Kültürü



67. "“Türkler üzerinde İslamiyetin ve Fars edebiyatının tesiri o derece kuvvetli olmuştur ki, mazilerini tamamiyle unutmuşlardır.”"


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



68. ""Geleceğin okçu Hun savaşçısı daha çocuk çağında eğitimlere başlıyor, koyun sırtında biniciliği deniyor, önce sincap, gelincik ve kuşlara sonra tilki ve tavşanlara ok atarak atıcılığa alışıyor, büyüdüğü zaman mükemmel bir atlı savaşçı oluyordu.""


- Türk Milli Kültürü



69. "Türkler çağlar boyunca
Hun,  Gök  - Türk,  Selçuklu ve  Osmanlı gibi istikamet verici
Büyük devletler kurmuştur"


- Selçuklu Tarihi



70. "Çinliler Türk devletlerini çökertmek için bilhassa Türk hükümdar ailesi üyelerinin ve idarecilerin aralarını açarak birbirlerine düşürmeğe büyük ehemmiyet vermişlerdir. I. Gök-Türk devletinin Çin tahakkümü altına düşmesinde bu gayretin acı sonuçları kitabelere kadar aksetmiştir."


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



71. "Kurt ata inancı dolayısıyla Gök-Türk hakanlık belgesi, altından kurtbaşlı sancak olmuştur."


- Türk Milli Kültürü



72. "Türk milleti “tarihsiz” değil, aksine parlak uzun mazisi ile tarihî zenginliği ortada olan bir kütledir ve “kanunsuz” değil, kültürün ayrılmaz bir parçası olan teşkilâtçılığı sayesinde bir çok devlet kurarak yürürlükte tuttuğu hukukî mevzuatla seçkinleşen bir millettir."


- Türk Milli Kültürü



73. "Türklerin sporları, eğlenceleri ve avlanmaları bile askeri egzersizler niteliğinde idi."


- Türk Milli Kültürü



74. "Eski Türkçe'nin köklü kelimelerinden olan "Bilge" sözü "siyaset ve idarede hakim" tabirinin karşılığıdır. Türk ilinde başarıya ulaşan Türk hükümdar, devlet adamı ve hatta hatuna "bilge" sıfatının verilmesi, "bilgelik"in Türk idarecilerinden istenen başlıca şart olduğunu gösterir."


- Türk Milli Kültürü



75. "Adam öldürmenin cezası idamdı; soygun, hırsızlık ve hayvan kaçırma kesin surette yasaktı. Ele geçirilen soyguncu, suçüstü yakalanan hırsız öldürülür, malları müsadere edilir, ailesi efradının hürriyetleri kısıtlanırdı. Ciddi bir tehlike ile karşılaşmadıkça ok-yay kullanmak yasaktı. Barış zamanında başkasına kılıç çekmenin cezası da ölümdü. Zinanın cezası da idamdı. Irza tecavüz en ağır suçlardan sayılırdı. Bu da bazan iki taraf arasında uzlaşma olmazsa idamı gerektirirdi.
Ordudan kaçanlar ve vatana ihanet edenlerin cezası da ölümdü. Hafif suçlular, 10 günü aşmamak üzere hapsedilirdi."


- Türk Milli Kültürü



76. "Devletin temeli adalettir."


- Kutadgu Bilig ve Kültür Tarihimizdeki Yeri



77. "Türkler'de “vatan” telakkisi göçebe veya yerleşik bütün öteki kavimlerden farklı olarak, siyasi istiklal fikri ile beraber yürümektedir. Eski Türk yalnız hür ve müstakil yaşayabildiği toprağı vatan saymakta, fakat bu şartların mevcut olmadığı araziyi kolayca terk edebilmektedir. Kısaca Türk kültüründe vatan, Türk tuğlarınım veya al bayrağın dalgalandığı yerdir."


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



78. "''Babamızın, amcamızın kazandığı milletin adı, sanı unutulmasın diye kardeşimle sözleştik. Türk milleti için gece uyumadım, gündüz oturmadım.''"


- Türk Milli Kültürü



79. "Coğrafî ad olarak "Türkiye" (=Turkhia) tâbirine ilk defa Bizans kaynaklarında tesâdüf edilmektedir."


- Türk Milli Kültürü



80. "Cemiyet, kültür konusunda kendiliğinden "ayırt edici" bir organ gibi, yeni değerler karşısında hassaslaşarak, kendi yapısına, seciyesine, umûmî telâkkilerine uygun düşenleri kabul, aykırı olanları reddetmektedir."


- Türk Milli Kültürü



81. "Her iki Roma'nın durumları meydanda idi. Attila'ya karşı koyabilecek bir kuvvetin kalmayışı, bir psikolojik belirti olarak, “savas tanrısı Ares”in kılıcını Attila'nın ellerine verdi. Priskos'a göre, uzun zamandan beri kayıp olan bu kutlu kılıç bir Hun çobanı tarafindan bulunarak Attilä'ya getirilmişti. Artık dünyanın fethi yakındı, zira Ares'in kılıcı vasitası ile yeryüzüne hükmetme yetkisinin Tanrı tarafından Attila'ya tevdi edildiğine inanılıyordu"."


- Türk Milli Kültürü



82. "Doğudan batıya: Orta Asya, Türkistan, Maveraünnehir, Kuzey Hindistan, İran, Anadolu, Irak, Suriye ve Balkan Türkleri , Gök-Türkler yolu ile Türk'tür."


- Türk Milli Kültürü



83. "Nitekim bugün de, milletimiz, her türlü ihmâle
rağmen, millî kültür ve irfandan nasîbini almıs olan genis kitlemiz sayesinde ayakta durabilmektedir"


- Eski Türk Dini



84. "Çinliler ata binmeyi M.Ö. 300'lerde Asya Hunları'ndan öğrenmişlerdir."


- Türk Milli Kültürü



85. "Bleda da “iktidar hırsı ile yanan” Attila tarafından ortadan kaldırılmış değildi. Attila’nın yardımcısı sıfatı ile 11 yıl Hun imparatorluğunun idaresine katılan Bleda 445’te eceli ile ölmüştür."


- Türk Milli Kültürü



86. "Oğuz kelimesi Türkçede aynı zamanda “kabile” (bir siyasi kuruluşa bağlı kabile) manasına gelen “ok” sözüne eski Türkçedeki çoğul eki "z" ifadesiyle türemiş (ok + uz) olup, “kabileler” demektir."


- Türk Milli Kültürü



87. "Bozkır Türklerinin dini inançlarını şu üç noktada toplamak mümkündür:
a- Tabiat kuvvetlerine inanma
b- Atalar kültü
c- Gök-Tanrı"


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



88. "Bozkır gıdaları olan yağ, yoğurt, peyniri Çinliler ve Dünya, Türklerden öğrenmişlerdir."


- Türk İslam Sentezi



89. "Bilhassa din unsurunu başlıca kültür faktörü olarak aldığı sezilen Toynbee, medeniyeti “bütün sosyal, siyasi, iktisadi faaliyetler ve manevi unsurların tek bir sosyal bütün içinde koordine edilmiş olma durumu” diye tarif ettiği halde, tarihte yerleşik ve “devlet kisvesi”ne bürünmüş hissini uyandıran, dini cephesi çok belirli topluluklar dışındakileri “yüksek kültür”e layık görmemiştir."


- Türk Milli Kültürü



90. "Coğrafi ad olarak "Türkiye" (=Turkhia) tâbirine ilk defa Bizans kaynaklarında tesadüf edilmektedir. VI. asırda "Türkiye" tabiri Orta Asya için kullanılıyordu (Menandros). 9.-10. asırlarda Volga'dan Orta Avrupa'ya kadar olan sahaya bu ad verilmekte idi. (Doğu Türkiye = Hazarların ülkesi, Batı Türkiye = Macar ülkesi). 13. asırda "Türk Devleti" zamanında Mısır ve Suriye'ye "Türkiye" deniliyordu. Anadolu ise 12. asırdan itibaren "Türkiye" (Turcia) olarak tanınmıştır."


- Türk Milli Kültürü



91. "Kültürler, topluluklardaki bu dikkat çekici sosyal olgu sayesindedir ki, karakterlerini bozmayan, mevcut değerlerle âhenkli şekilde yaşamağa elverişli yeni davranış ve ürünlerle aşılanıp canlanarak varlıklarını devam ettirirler. Milletlerin örf ve âdetleri, ana-kültür kalıbına aykırı düşmediği için yeni katkılarla asıl karakterinden birşey kaybetmeksizin hayatiyetini sürdürmeyi başaran kültür birikimleridir. Görülüyor ki, örf ve adetler, bazılarınca sanıldığı gibi taşlaşmış, donmuş tutum ve davranışlar olmayıp, yenilenmelere tâbidir ve ancak bozucu, karakter değiştirici ahlâkî, dinî, hukûkî vb. dış kültürel müdahalelere karşı cemiyette âdeta bir emniyet supabı durumundadır."


- Türk Milli Kültürü



92. "Anlaşılıyor ki, “Oguz” adı aslında "ethnique" bir isim olmayıp, doğrudan doğruya “Türk kabileleri” mânâsını ifade eden bir kelimeden ibarettir."


- Türk Milli Kültürü



93. "Türklerde istiklâl duygusunun temeli, Türk kültüründe yatmaktadır."


- Türk Milli Kültürü



94. "Eski Türk topluluğunda hür olan ve Asya Hunlarından beri ata binip ok attığı, top oynama, güreş gibi ağır spor yaptığı (bk. aş. Ordu), savaşlara katıldığı tesbit edilen, namus ve iffetine düşkünlüğü yabancı kaynaklarda (İbn Fadlan, Gerdizî vb.) bilhassa belirtilen Türk kadını itibar sahibi olup, muharebede düşman eline geçmesi büyük zillet sayılırdı."


- Türk Milli Kültürü



95. "Eski Türklerde Gök-Tanrı ve atalara kurban olarak hayvan kesilirdi. Hayvan cinsinden de erkekler seçilirdi. En makbul kurban olan at iskeletlerine Bozkır Türk kavimlerine ait mezarlarda rastlanır. Bundan dolayı Asya Hun
imparatorlarına ait kurganlarda ve Orta Avrupa'da Hun ve Avar çağı mezarlarında bol miktarda at iskeletleri bulunmuştur."


- Türk Milli Kültürü



96. "Kültür, karakter bakımından “husûsî”, medeniyet “umûmî’dir. Medeniyet, “kültür”lerden doğar. Bir kültürün varlığı bir milletin mevcudiyetini veya bir topluluğun varlığı bir kültürün mevcudiyetini gösterir."


- Türk Milli Kültürü



97. "Ölümü hâkanlıkta büyük üzüntü yaratan kahraman hakkında kitâbelerde şu samimî ifadeler yer almıştır (Bilge'nin ağzından): "...Küçük kardeşim Kül Tigin öldü, görür gözüm görmez oldu, bilir bilgim bilmez oldu... Zamanın takdiri Tanrı'nındır. Kişi-oğlu ölmek için yaratılmıştır. Yaslandım, gözden yaş, gönülden feryat gelerek yanıp yakıldım.. Milletimin gözü, kaşı (ağlamaktan) fena olacak diye sakındım"."


- Türk Milli Kültürü



98. "Milli siyaset ilkelerini belirleyip,yüzyıllarca tâkip etmek büyük milletlerin işidir."


- Türk Milli Kültürü



99. "Grek kaynaklarına göre kendisi ile barış müzakeresi için gönderilen Trakya umumi valisine "Güneş'in battığı yere kadar her yeri zapt edebilirim." diyerek meydan okumuştu."


- Türk Milli Kültürü



100. "Millî duyguyu inkâr, insanlığı inkâr mânâsına gelir. Kendini besleyip büyüten ve yetiştiren yakınlarına, milletine, üzerinde doğduğu ve türlü nimetlerinden istifade ettiği vatanına düşman kesilen bir kimsenin, insan sureti altında, fakat hayvan tabiatı taşıyan bir yaratık olması icap eder."


- Türk Milliyetçiliğinin Meseleleri



101. "Türkçede -men, -man (-min, -mun, -mung, -ming: m~b -bin, -bang)’lı kelimeler. İsimler (kişi adları):
Ming kara Uygurlarda (‘büyük, kudretli’).
Ming temür Uygurlarda (‘kuvvetli, sert, sağlam’).
Gökmen Anadolu'da (’gözleri çok gök’).
Tuman XIV. asır başlarında bir kumandan.
Tümen Uygurlarda.
Karaman Peçenek reislerinden, Anadolu'da bir beylik adı.
Min direk (Men direk) Emir Şihabeddin.
Mingi direk Gazneli Sultan Mesud zamanında hacip.
Min taş (Man taş) Memlükler devrinde Malatya valisi.
Min taş (Man taş) Çağatay’ın torunlarından biri. Men teş (Menteşe) Anadolu'da bir beylik kurucusu; Hacı Bektaş-ı Veli'nin kardeşi ve ayrıca müritlerinden biri."


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



102. "Bu gün Orta Asya’daki “Türkmenistan” halkı bu Oğuzların çocuklarıdır. Anadolu’da bir çok köy yukarıdaki zikredilen Oğuz boylarının adlarını taşır."


- Türk Milli Kültürü



103. "Uygurlar kitap basma tekniğini de biliyorlardı."


- Türk Milli Kültürü



104. "Bol miktarda et istihsal eden Türkler, bunu uzun müddet muhafaza edebilmek için çok erken çağlarda konserve yapmayı öğrenmişlerdi. Konserve et Çin'e ihraç edilen başlıca maddelerden idi. Yahni ve tutmaç
sevilen yemekleri idi. Ta Hunlardan beri en ünlü Türk içkisi de kısrak sütünden imal edilen kımız idi. Bundan hem Çin, hem Batı kaynakları bahseder. Çeşitli içkilerden buğday ve darıdan yapılana Gök-Türkler "begni" diyorlardı. Oğuzlar boza da yapıyorlardı. Sebzeye karşı fazla istek duyulmazdı. Sütlü darı, peynir, yoğurt aslında Bozkır yemekleri idi."


- Türk Milli Kültürü



105. "Turan tipini temsil eden Orta Asya ,Maveraunnehir ve diğer yakın doğu Türkleri beyaz tenli, koyu parlak gözlü,degirmi yüzlü ('ay yüzlü ,badem gözlü), endamlı,sağlam yapılı erkek ve kadınları ile Orta Çağ kaynaklarinda güzelliğe örnek olarak gösterilmiş,hatta İran edebiyatında" Türk " sözü bazen 'guzel insan' manasinda alınmıştır."


- Türk Milli Kültürü



106. "At Türkler tarafından ehlileştirilmiştir. Türkler ata binen ilk insanlar olarak görünmektedir."


- Türk İslam Sentezi



107. "Avrupa'ya gelen çeşitli Türk boylarının hepsi Bizans imparatorluğu ile temas etmişlerse de aralarında bilhassa dördü İstanbul'u yakından tehdit etmek veya doğrudan doğruya kuşatmak suretiyle, gerek Bizans tarihi, gerek kendi tarihleri bakımından mühim neticeler doğuran vâkılara sebebiyet vermişlerdir. Bu Türk devletleri sırasıyla Hunlar, Avar'lar, Bulgar'lar ve Peçeneklerdir."


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



108. "Fakat "türk" sözünün cins ismi olarak "güç-kuvvet" (sıfat hâli ile: Güçlü-kuvvetli) mânasını taşıdığı 1911'de neşredilen eski bir Türkçe vesikadan anlaşılmıştır."


- Türk Milli Kültürü



109. "İmparator Justinianos II (685-695 ve 705-711) ve Konstantinos V (775-780) Hazar prensesleriyle evlendiler. Konstantinos'un prenses Çiçek'ten doğan oğlu , tarihte " Hazar Leon" lakabı ile tanınan İmparator Leon IV (775-780) Hazar hakanının torunu oluyordu."


- Türk Milli Kültürü



110. "Bu hayat bizi daima harp egzersizi içinde tutmaktadır. Gök-Türklerin sayısı Çinlilerin yüzde biri bile değil. Başarılarımız yaşayış tarzımızdan ileri gelir."


- Türk Milli Kültürü



111. "İnsanları hiçbir şey düşünemeyecek duruma sokmak için fizyolojik ihtiyacı tatminden uzak tutmak kâfidir."


- Türk Milli Kültürü



112. "Bilhassa din unsurunu başlıca kültür faktörü olarak aldığı sezilen Toynbee, medeniyeti “bütün sosyal, siyasi, iktisadi faaliyetler ve manevi unsurların tek bir sosyal bütün içinde koordine edilmiş olma durumu” diye tarif ettiği halde, tarihte yerleşik ve “devlet kisvesi”ne bürünmüş hissini uyandıran, dini cephesi çok belirli topluluklar dışındakileri “yüksek kültür”e layık görmemiştir."


- Türk Milli Kültürü



113. "Gerçekten eski Türk ilinde dikkati çeken hususlardan biri de, Bozkır hayat şartlarını devam ettirmek, Türk yaşayışına elverişli bölgeleri el altında tutmak, il dahilinde idarî birliği korumak, askerî gücü daima zinde bulundurmak, töre'nin sürekli geçerliğini sağlamak, Türk kültürünü yozlaştırabilecek dış etkilere karşı hassas davranmak siyâseti idi."


- Türk Milli Kültürü



114. "Türk izzet-i nefsine düşkün, kendine güveni fazla, baba ocağı ve aile bağı kuvvetli, diline, ahlakına tutkun gururlu ve şahsiyetli bir insan."


- Türk Milliyetçiliğinin Meseleleri



115. "Bozkır Türklerinde renkli taş ve gümüş kakmacılık, kuyumculuk, halı ve kilim dokumacılığı, gergef işçiliği ve otağcılığın çok ileri olduğunu ve san'at değeri yüksek eserler verdiğini de kaynaklarımızdan öğrenmekteyiz."


- Türk Milli Kültürü



116. "Binlerce kilometrelik göç hareketlerinde, bütün aile efradı ile birlikte yeni yurt kurmak zorunda kalan Bozkırlı Türke, kadının her sahada olduğu gibi, savaşta da destek olması tabiî idi."


- Türk Milli Kültürü



117. "Fakat "türk" sözünün cins ismi olarak "güç-kuvvet" (sıfat hâli ile: Güçlü-kuvvetli) mânasını taşıdığı 1911'de neşredilen eski bir Türkçe vesikadan anlaşılmıştır."


- Türk Milli Kültürü



118. "Türklerde ise «ata» kabul edilen hayvan sayısı tektir: Kurt."


- Eski Türk Dini



119. ""Dünya durdukça yeryüzünde nasıl meyve ve çiçek mevcut olacaksa milliyetçilik de insan yaşadığı müddetçe var olmaya devam edecektir. Ölümsüzlüğün sırrına ermiş bir değeri yok etmek mümkün müdür?""


- Türk Milliyetçiliğinin Meseleleri



120. "Türk kültüründe iki temel unsur olan at ve demir asli göçebe kültüründe mevcut değildir."


- Türk Milli Kültürü



121. "İslam dünyasında öğretim ve eğitim bakımından Selçuklu İmparatorluğu çağının bir dönüm noktası olduğu bilinir. Daha önceleri dağınık ve hususi şekilde yapılan öğretim, ilk defa Sultan Alparslan zamanında programa bağlanmış ve devlet himayesi altına alınmıştır."


- Türk Milli Kültürü



122. "Çinliler ata binmeyi ancak M.Ö. 300'lerde Asya Hunları'ndan öğrenmişlerdir."


- Türk Milli Kültürü



123. "Coğrafi ad olarak '' Türkiye'' tabirine ilk defa Bizans kaynaklarında tesadüf edilmektedir. VI. asırda ''Türkiye'' tabiri Orta Asya için kullanılıyordu."


- Türk Milli Kültürü



124. "Selçuklu  imparatorluğu  Türklerin  kurduğu  yüze  yakın siyasî  teşekkül  arasında  yer  alan  dört  büyük  imparatorluk Hun,  Gök  Türk,  Selçuklu,  Osmanlı dan  üçüncüsüdür."


- Selçuklu Tarihi



125. "Aristoteles'e göre “Atina’da fakirler, kadınlar ve çocuklar ile birlikte, zenginlerin esirleri idiler”."


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



126. "Türk devlet kuruculuğunun sebepleri, bizim “Bozkır kültürü” dediğimiz milli Türk kültürü temelinde yatmaktadır."


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



127. "İstemi, geniş çapta askerî ve siyasî faaliyetleri neticesinde temas kurduğu Sâsani imparatorluğu ve Bizans gibi ortaçağın en büyük iki devletini Göktürk politikası izinde yürütmek suretiyle, Türk Hâkanlığını bir dünya devleti payesine yükseltti."


- Türk Milli Kültürü



128. "Eski Yunan telâkkisinde yalancılık, hırsızlık mübah görülmüş, haksızlık yapmak bir kudret belirtisi, ve cesaret "fazilet''lerin başı kabul edilmiş, fakat insanda utanma denilen bir ruhi prensibin mevcudiyeti hatıra getirilmemiş idi.

Buna karşılık eski Türk ahlakında, cesaret yanında ve belki ondan da üstün olmak üzere, kötülükten koruyucu, başkalarını aldatmaktan, vicdanın yerini kurnazlığa terk etmekten alıkoyucu ve insana namuslu, vekaarlı bir hayat düzeni bağışlayıcı "utanma" duygusu en büyük fazilet sayılmıştır."


- Türk İslam Sentezi



129. "“Kültür, bir milletin dinî, ahlâkî, hukukî, muakalevî, bediî, lisanî, iktisadî, fennî hayatlarının ahenkli mecmuasıdır”."


- Türk Milli Kültürü



130. "Türklerde kurt pek aziz, saygı değer bir mahluk sayılmış ise de, kendine tapılmamıştır."


- Eski Türk Dini



131. "4.-6. asır batı kaynaklarına göre “Henüz ayakta durabilecek Hun çocuğunun yanında eyerlenmiş bir at hazır bulunur… Hunlar at üstünde yerler, içerler, alışveriş yaparlar, sohbet ederler ve uyurlar… At başka bir kavmi yalnız sırtında taşıdığı hâlde, Hun at üstünde ikâmet eder…”"


- Türk Milli Kültürü



132. "Mazdek, Mani inancındaki “ikili” telakki (ışık-karanlık, iyilik-kötülük mücadelesi) üzerine sosyal huzursuzluk âmillerini de ekleyerek, o tarihlerde yorulan ve iktisadî darlık içine düşen topluluğu kurtarmak iddiası ile düşüncelerini yaymağa başlamıştı. Buna göre, İNSANLARIN SAADETİNİ BOZAN İKİ UNSUR VARDI. BİRİ SERVET, DİĞERİ KADIN. BUNLARDAN HER İKİSİ DE HERKESİN ORTAK MALI OLDUĞU TAKDİRDE YERYÜZÜNDEN KÖTÜLÜK KALKACAKTI. (Mazdek ve taraftarları, yakalanarak öldürülmüştür.)"


- Türk Milli Kültürü



133. "Aristoteles'e göre “Atina’da fakirler, kadınlar ve çocuklar ile birlikte, zenginlerin esirleri idiler”."


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



134. "Türk devlet kuruculuğunun sebepleri, bizim “Bozkır kültürü” dediğimiz milli Türk kültürü temelinde yatmaktadır."


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



135. "İstemi, geniş çapta askerî ve siyasî faaliyetleri neticesinde temas kurduğu Sâsani imparatorluğu ve Bizans gibi ortaçağın en büyük iki devletini Göktürk politikası izinde yürütmek suretiyle, Türk Hâkanlığını bir dünya devleti payesine yükseltti."


- Türk Milli Kültürü



136. "Türklerde kurt pek aziz, saygı değer bir mahluk sayılmış ise de, kendine tapılmamıştır."


- Eski Türk Dini



137. "Ekonomisi besiciliğe dayalı Bozkır kültüründe ihtiyaçları en yüksek kas kuvvetine sahip at olmak üzere hayvan gücü karşılıyordu. Orman ve köy topluluklarında hakimiyeti bir kere ele geçiren gruplar, türlü zorbalık yolları ile uşaklık yaptırdıkları kütleleri (Eski Mısır'da Asur-Babil' de esir sürüleri, Çin'de boyunduruk vurularak çifte koşulan mahkumlar, Yunan' da Aristoteles'in “canlı alet" dediği köleler, Roma'da benzerleri, Hint'de paryalar, Moğollar'da Bogollar vb...) Hayvanlar gibi kullanmak üzere özel tedbirler alıp “sınıf" veya “kast" cenderesinde inletirken, insanın kol kuvvetine lüzum duyulmayan eski Türk kültüründe, hususi mülkiyet ve serbest iş esasında gelişen sosyal adetler zamanla töre hükümleri hâlinde kanuni kesinlik kazanmıştı."


- Türk İslam Sentezi



138. "Batıda "Tıbbın hükümdarı" olarak anılan İbni Sina 120 civarında kitap ve risâle kaleme almış ve eserlerinden çoğu Avrupa'da lâtinceye çevrilerek yüzyıllarca yüksek öğretim kuruluşlarında okutulmuştur."


- Türk İslam Sentezi



139. "Eski çağlarda ilk kültürler de kendi bölgelerinin şartları içinde özlülük kazanacaklarından, orman kavimleri "asalak" kültürü (avcılık, devşiricilik), ziraate elverişli yerlerde oturanlar "köylü" kültürünü (çiftçilik) ortaya koymuşlar, bozkırdakiler "çoban" kültürünü (besicilik) meydana getirmişlerdir."


- Türk Milli Kültürü



140. "Bizans'ın son nefesine, yani 1453'e kadar kendini korumasında birinci derecede âmil olduğu açıkça belirtilen ve Le Beau'ya göre, 3-4 yıl hummalı faaliyet neticesinde 413 tarihinde ikmal edilmiş bulunan surların Hun taarruzlarına karşı inşa edildiği kabul olunmaktadır ki, burada Hun kralı Uldın'ın teşebbüslerini hatırlatmağa lüzum bile yoktur."


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



141. "...milletleri ilerletme ve geliştirme gayretleri milli kültürlere dayandırılması icap eder."


- Türk Milliyetçiliğinin Meseleleri



142. "“Türk” sözünün cins ismi olarak “güç-kuvvet” mânasını taşıdığı 1911’de neşredilen eski bir Türkçe vesikadan anlaşılmıştır. Burada geçen “türk” kelimesinin millet adı “Türk” sözü ile aynı olduğu Albert Von Le Coq tarafından ileri sürülmüş (1912) ve Gök-Türk kıtabesinin çözücüsü V. Thomsen tarafından da kabul edilen (1922) bu görüş daha sonra Gy. Nemeth’in araştırmaları ile(1927) kesinlik kazanmıştır."


- Türk Milli Kültürü



143. "Türkler sanki at üstünde doğmuşlardır, yerde yürümesini bilmezler."


- Türk Milli Kültürü



144. "“Ben sizin Hakanınızım. Yay ve kalkan alalım, damgamız uğurlu, bozkurt savaş parolamız olsun, demir kargılar orman gibi dolsun, daha çok denizlere, daha çok ırmaklara doğru atalarımız yürüsün. Güneş bayrağımız, gökyüzü otağımızdır.”"


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



145. "Aynı zamanda tarihte geniş fetihler şeklinde beliren Türk cihân hâkimiyeti ülküsünün temel felsefesine kaynak teşkil eden bu telâkki soy, dil ve din yönlerinden insanları birbirinden ayırmağa elverişli olmadığından, sorumlu Türk hükümdarı, idaresi altındaki kütleler arasında
herhangi bir fark gözetmemiş; böylece Türk devleti, çeşitli toplulukların kendi inançlarında serbest bulunduğu bir siyâsî ortamın temsilcisi olmuştur."


- Türk Milli Kültürü



146. "Türkler ölmesini biliyorlar. Bende ölmesini bilen bir milletin yenilmeyeceğini bilecek kadar tecrübeliyim.
Avusturyalı Mareşal Montecuccoli"


- Türk Milliyetçiliğinin Meseleleri



147. "Gök-Türk hakanlığında, yalnız siyasi ve askeri işlerin değil, iktisat ve kültür meselelerinin de görüşülüp kararlara bağlandığı bir büyük meclis mevcut bulunuyordu. Bilge Kağan'ın getirdiği iki teklif (Gök-Türk şehirlerinin surlarla çevrilmesi ve Budizm ile Taoizm'in yurda sokulması) meclis tarafından kabul edilmemişti."


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



148. "Türkçede -men, -man (-min, -mun, -mung, -ming: m~b -bin, -bang)’lı kelimeler. (son ek olarak):
Közmen 'közde pişirilmiş et, közleme’.
Dilmen ‘çok dilli, konuşkan’.
Elik (ilik) men ‘el kandili’.
Tokluman ‘bir yaşında doğuran (erken yetişmiş) kuzu’.
Ataman ‘reis, başbuğ’.
Nijemen ‘gürültü, şamata (Yakutça Nije ‘ses’).
Yülmen ‘dağ doruğu’.
Balaman ‘büyük, cesim’.
Şahman ‘iri, büyük’.
Dökmen ‘yakışıklı, levend dökme vücutlu’.
Kermen ‘kale, müstehkam mevki’.
Sökmen ‘çok cesur, yiğit’."


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



149. "Maslow'un araştırmalarına göre insanın "ihtiyaçları" ehemmiyet sırasına göre şunlardır:
1. Fizyolojik
2. Emniyet
3. Sevgi İhtiyacı ( dost, arkadaş sevgili edinme)
4. İtibar
5. "Kendini gerçekleştirme" ihtiyacı"


- Türk Milli Kültürü



150. ""Aslında çöl değil, yayla iklimine sahip bozkırlar halkı olan Türklerin, yayılmaları esnasında, bozkır coğrafî ve iktisadî şartlarının yer almadığı ve kültürlerinin yaşama imkânının zayıfladığı sınırlarda durakladıkları; ormanlık, sıcak veya çok rutubetli bölgelere pek girmedikleri görülmektedir. Kendi hayat tarz ve anlayışlarına uymayan coğrafyaya ve yabancı kütleler baskısının şiddetli olduğu bölgelere nüfûz etmiş Türk zümrelerinin ise, oralarda fazla barınamamaları ve çok kere varlıklarını kaybetmeleri dikkat çekicidir.""


- Türk Milli Kültürü



151. "“Çin kavminin sözü tatlı, ipeklisi yumuşak imiş; tatlı sözü, yumuşak ipeklisi (ile) uzak kavimleri aldatıp yaklaştırır imiş. Sonra da fesat bilgisini orada yayarmış; iyi, bilge kişiyi yürütmez imiş. Onun tatlı sözüne, ipeklisine kapılan çok Türk kavmi öldü...” “Çin kavmi hilekar ve kurnaz olduğu için, küçük kardeşle büyük kardeşi birbirine düşürdüğü için, Beylerle kavim arasına nifak girmesi yüzünden Türk bodunu, devletini ve kagan yaptığı kaganını kaybedivermiş.” “Çin kaganı, Türk kavmi (ona) bunca işini gücüni verdiği halde, Türk kavmini öldüreyim, soyunu mahvedeyim, der imiş, mahvetmeğe yürürmüş.”"


- Türk Milli Kültürü



152. "Kara-Hanlı Devleti'nin Yağma, Çiğil, Tohsı'larla birlikte, esas kütlesini meydana getirdiği anlaşılan Karluklar..."


- Türk Milli Kültürü



153. "Gün doğusundan gün batısına kadar ülkeler bize diz çökmüştür. Bize karşı gelmek cesaretini gösteren Alanları, On-Ogurları görüyorsunuz. Roma'ya da geleceğiz."


- Türk Milli Kültürü



154. "Aralarında iddia edildiği gibi bir rekabet bahis konusu olmadıktan başka, Bleda da “iktidar hırsı ile yanan” Attila tarafından ortadan kaldırılmış değildi. Attila’nın yardımcısı sıfatı ile 11 yıl Hun İmparatorluğu’nun idaresine katılan Bleda 445’te eceli ile ölmüştür."


- Türk Milli Kültürü



155. "Z.V. Togan'ın bu husustaki düşünceleri şöyledir:
“Moğollar, Türkler ve Mançular gibi, Ural-Altay kavimlerinin Altay zümresine mensupturlar. Moğollar bu Altay zümresinin Türklere en yakın bilhassa içtimai teşkilat itibariyle kardeş bir kavmini teşkil ederler”."


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



156. "Aynı zamanda tarihte geniş fetihler şeklinde beliren Türk cihân hâkimiyeti ülküsünün temel felsefesine kaynak teşkil eden bu telâkki soy, dil ve din yönlerinden insanları birbirinden ayırmağa elverişli olmadığından, sorumlu Türk hükümdarı, idaresi altındaki kütleler arasında
herhangi bir fark gözetmemiş; böylece Türk devleti, çeşitli toplulukların kendi inançlarında serbest bulunduğu bir siyâsî ortamın temsilcisi olmuştur."


- Türk Milli Kültürü



157. "Maslow'un araştırmalarına göre insanın "ihtiyaçları" ehemmiyet sırasına göre şunlardır:
1. Fizyolojik
2. Emniyet
3. Sevgi İhtiyacı ( dost, arkadaş sevgili edinme)
4. İtibar
5. "Kendini gerçekleştirme" ihtiyacı"


- Türk Milli Kültürü



158. ""Aslında çöl değil, yayla iklimine sahip bozkırlar halkı olan Türklerin, yayılmaları esnasında, bozkır coğrafî ve iktisadî şartlarının yer almadığı ve kültürlerinin yaşama imkânının zayıfladığı sınırlarda durakladıkları; ormanlık, sıcak veya çok rutubetli bölgelere pek girmedikleri görülmektedir. Kendi hayat tarz ve anlayışlarına uymayan coğrafyaya ve yabancı kütleler baskısının şiddetli olduğu bölgelere nüfûz etmiş Türk zümrelerinin ise, oralarda fazla barınamamaları ve çok kere varlıklarını kaybetmeleri dikkat çekicidir.""


- Türk Milli Kültürü



159. "Eski Türklerde “ruh”ların “insan” biçiminde tasavvuru olmadığı için, putlara rastlanmaz Türkler gizli kuvvetin bulunduğunu düşündükleri tabiat arızalarını çözüldükleri gibi kabul etmişler ve sadece ona kutsallık atfetmekle yetinmişlerdir..."


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



160. "Kök Türk tabiri nasıl belli bir kabilenin adı olmayıp siyasi bir terim ise, Türkmen tabiri de, aynı manada olmak üzere Karlukların en kudretli zamanlarında kullandıkları siyasi bir terimdir."


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



161. "Eski Türklerde ölüm hâlinde yas törenleri yapılır, kırlarda ise, ölünün bulunduğu çadırın etrafında süratli atlarla dolaşılır, saçlar kesilir, saç-baş dağıtılır, yüz, kulak bıçakla çizilerek kan akıtılır, ölenin atları, kuyrukları kesilerek kurban edilir, ayrıca yemek verilirdi. Bu törenlere "yoğ" deniyordu."


- Türk Milli Kültürü



162. "Atatürk şöyle demişti.
İçtimai (toplumsal) hayatın başlangıcı ailedir. Sosyal kuvvetin temeli aile hayatındadır. Aile hayatındaki bozukluk muhakkak içtimai, iktisadi, siyasi acziyete (bozukluğa) yol açar."


- Türk Milliyetçiliğinin Meseleleri



163. "Bulgar adı: 200 yıla yakın bir zamandan beri Bulgarların menşei üzerine durulmuş, yerli-yersiz deliller ileri sürülerek, Tatar, İslav, karışık cinslerden, Urallı, Fin oldukları iddia edilmiştir. Nihayet ilk olarak 1882'de A. Vambéry tarafından belirtilen, Bulgarların Türk asıldan geldiği görüşü 1922-1939 yılları arasında Bulgaristan'da sanat tarihi araştırmaları yapan G. Fehrer ile Türk filolojisi mütehassısı Gy. Németh’in dil incelemeleri sonunda kesinlik kazanmış ve daha sonraları da bir çok tanınmış dilci ve epigrafist tarafından pekiştirilmiştir."


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



164. "Ok ve yay bir av aleti olarak eski çağlarda hemen bütün topluluklarda görülür. Fakat Türkler ok ve yayı etkili bir savaş silâhı haline getirmişler ve kendi muharebe taktikleri için en iyi şekilde değerlendirmişlerdir. Yayı, sür'atle
koşan at üzerinde etkili bir muharebe aracı olarak kullanmak suretiyle "uzak savaş" usûlünü muharebe taktikleri sisteminde bir yenilik olarak geliştirmişlerdir."


- Türk Milli Kültürü



165. "İnsan kurbanı asıl Sâmi kavimlerde ehemmiyet taşıyordu. Ken'an bölgesinde (Arabistan'ın kuzey sahası) bereket ile ilgili olarak, tabiatin gidişini idare eden ilahlara insanlar kurban edilirdi. Tanrı'nın hiddetini yatıştırmak için, Cahiliyye Araplarınca en kıymetli evlat olan, erkek çocuk takdim olunurdu."


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



166. "Vaktiyle adeta el üstünde tutulan "ırkçılık"
(raciologie) ın (insan beden yapısının / cilt rengi, kafatası biçimi vb. / kültür yaratma ve kültür değerlerini benimsemede etkin rol oynadığı düşüncesinin) bugün artık ilmî bir kıymeti olmadığı, kültürleşme veya medenileşme eğiliminin daha ziyâde milli kültür unsurlarının (dil, din, gelenek, davranış vb.) bir nesilden ötekine aktarılması işleminden ibaret aile terbiyesi ve umûmî eğitim ile ilgili bulunduğu anlaşılmış, böylece üstün ırk, geri ve kabiliyetsiz ırk gibi bir tasnifin yanlışlığı ortaya konmuştur. Fakat yine de milletleri birbirinden ayıran bir soy faktörünün varlığı inkâr edilememiştir."


- Türk Milli Kültürü



167. "Her devlet kendini meydana getiren kültürün en yüksek seviyedeki temsilcisidir."


- Türk Milli Kültürü



168. "Nizâmiye medreselerinde dinî bilgiler yanında, felsefe (kelâm), filoloji (Arap dili ve grameri) ve matematik (riyaziyât, hey'et) vb... gibi ilimler de okutulduğu için ve Avrupa'da benzer müesseseler daha geç tarihlerde kurulmuş olduğundan, Bağdad Nizamiyesi yeryüzünde ilk üniversite sayılmaktadır."


- Türk Milli Kültürü



169. "İslam kaynaklarında ayrıntılı şekilde nakledilen İran menşeli Zend Avesta rivayetleri ile İsrail menşeli Tevrat rivayetlerinde de "Türk "adı aranmış , Nuh'un torunu (Yasef'in oğlu )Türk de veya İran rivayetlerindeki hükümdar Feridunun oğlu Turać veya Tur (Turan buradan geliyor) da" Türk "adini taşıyan ilk kavim gösterilmek istenmiştir."


- Türk Milli Kültürü



170. "Cihan hakimiyeti düşüncesinde güdülen gaye de yeryüzünde huzur ve sükunu sağlamaktı. "Türk Devleti" anlamındaki "İl" deyiminin aynı zamanda "barış" manasını ifade etmesi bunu gösterir."


- Türk Milli Kültürü



171. "Türkçe "ulu, muhterem, saygıdeğer" mânalarını ifade eden Tabgaç tâbiri bilindiği gibi, sonra bâzı Kara-Hanlı hükümdarları tarafından unvan olarak (Tafgaç, Tamgaç) kullanılmıştır. Kâşgarlı Mahmud'un, Türklerden bir bölük olduğunu kaydettiği Tabgaçlar, Çin yıllıklarına göre Asya Hunları'ndan bir kısımdır ve sülâlenin resmî tarihinde (Wei-shu) Mo-tun, eski T'o-pa (Tabgaç) hükümdarı olarak gösterilmiştir."


- Türk Milli Kültürü



172. "Türkçede -men, -man (-min, -mun, -mung, -ming: m~b -bin, -bang)’lı kelimeler. İsimler (yer adları):
Menkermen Kiev şehrinin eski adı (Kermen ‘kale’).
Mingi tau Elbruz dağları (ming, meng ‘yüksek, sema’).
Man (Ming) kışlag Hazar Denizi’nin kuzey doğusundaki yayla.
Bingöl Anodolu’da dağ (bin ‘büyük, yüksek’).
Binboğa Anadolu’da dağ (bin ‘büyük, yüksek’).
Kögmen Asya’da dağ.
Çankırman bir kale.
Tekmen bir yer adı.
Çirmen bir yer adı."


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



173. "Türklerin dikkat çekici ahlâkî bir özelliği de "utangaç" bir millet oluşudur. Yabancı kaynaklara göre Türkler savaş meydanında değil, rahat döşekte ölmekten, hattâ ihtiyarlayıp hastalanmaktan utanırlardı. Esir olmak, köle durumuna düşmek, kadınlarının düşman eline geçmesi büyük zillet kaynağı idi."


- Türk İslam Sentezi



174. "...kültürler de, temsil ettikleri cemiyetle birlikte, zaman ve çevre icaplarına uyarak, bizzat sosyal değerler ortaya koyma veya dış tesir yolu ile gelişirler. Şu şartla ki, her kültür öz vasfını kaybetmez. “Ana-kültür kalıbı” belirli bir karakter hâlinde devam edip gider."


- Türk Milli Kültürü



175. "“ Tabiî olan, insanlar arasında eşitsizlik” idi."


- Kutadgu Bilig ve Kültür Tarihimizdeki Yeri



176. ""Henüz ayakta durabilecek Hun çocuğunun yanında eyerlenmiş bir at hazır bulunur... Hunlar at üstünde yerler, içerler, alışveriş yaparlar, sohbet ederler ve uyurlar... At başka bir kavmi yalnız sırtında taşıdığı hâlde, Hun at üstünde ikaamet eder...""


- Türk Milli Kültürü



177. "Karluk ülkesi; doğuda Tanrı Dağları, Kuzeyde Oğuzlar, güneyde Yağmaların bir kısmı ve batıda Mâveraünnehir ile sınırlanmış çok bakımlı bir memleket olup "Türk ülkelerinin en güzeli" idi."


- Türk Milli Kültürü



178. "Bununla beraber, törenin ana-yasa hükmünde, değişmez prensipleri vardı ki, Kutadgu-Bilig'deki kayıtlardan tesbit edilebildiği kadarı ile şunlardı: Könilik (adalet), Uzluk (iyilik, faydalılık), Tüzlük (eşitlik) ve Kişilik (insanlık,
üniversellik)."


- Türk Milli Kültürü



179. "630 senesi Gök-Türk tarihinin karanlık yılıdır. Doğu hakanlığı bu sene Çin'e boyun eğmişti. Batı hakanlığı da aynı tarihte aynı akıbete uğradı."


- Türk Milli Kültürü



180. ""Ani ve şiddetli Hun darbelerinin, beklenmedik mahallerde görünen Hun akıncı müfrezelerinin Doğu Avrupa kavimleri arasında uyandırdığı dehşet, Batı dünyasında korkunç akisler yaratmış, Hunlar aleyhine çoğu Latin ve Grek kaynaklarında kayıtlı, inanılmaz rivayet ve hikayelerin çıkmasına ve yayılmasına sebep olmuştur.""


- Türk Milli Kültürü



181. ""O tarihlerde(10. yüzyıl) Bizans kaynaklarında Macarlara daima Türk denildiği gibi, Macaristan'a da Türkiye denilmiştir.""


- Türk Milli Kültürü



182. "Bozkır Türkü, Çobanlık hayatında hemen bütün varlığını borçlu olduğu, hususi ad ve unvanlar verdiği, törenle gömdüğü ata, gerektiğinde konuşan, zekâ sahibi, gökten inmiş, bir nevi kutsal hayvan gözü ile bakmıştır."


- Türk Milli Kültürü



183. "Selçuklu çağının tanınmış şahsiyetlerinden, Azerbaycan Atabeyligi(1146-1225)'nin kurucusu, İl-Deniz de Kafkaslar'dan gelmiş bir Kıpçak Türkü idi."


- Türk Milli Kültürü



184. "Çinliler eski Orta Asya siyasetlerini canlandırarak, Karluk'ların dahil bulunduğu bölgelere yeniden el koymak istemişlerdi. Bu suretle neticede meşhur Talas muharebesi vukua geldi (751 Temmuz). İslâmlarla Çinliler arasında cereyan eden bu muharebeye kadar Karluklar Tang'ların tarafını tutmakta idiler. Fakat onların gittikçe açığa çıkan siyaseti karşısında, Arap'larla işbirliği yaparak, Çinlilerin ağır yenilgiye uğramasını sağladılar."


- Türk Milli Kültürü



185. "''Türk'' sözünün cins ismi olarak ''güç-kuvvet'' (sıfat hali ile: Güçlü-Kuvvetli) mânasını taşıdığı 1911'de neşredilen eski bir Türkçe vesikadan anlaşılmıştır."


- Türk Milli Kültürü



186. "Dede Korkut'da açıklandığına göre,bey olabilmek için,kan dökmek(mutlaka savaşa katılmak değil,mesela vahşi bir hayvanı öldürmek),aç doyurmak,çıplak giydirmek lazımdır."


- Türk Milli Kültürü



187. "Kültür kelimesinin çeşitli mânaları vardır. Aslında Lâtince’de “toprağı işleme” demek olan bu tâbir, sonraları Batı Avrupa dillerinde kazandığı”yüksek umûmî bilgi” mânası ile Türkçe’ye de girmiştir. Kültür sözü biraz daha hususîleştirilerek şu tâbirlerde de kullanılmaktadır: İbtidaî kültür, ileri kültür, beşerî kültür, teknik kültür, yerleşik kültür, aşiret kültürü, kültür kavimleri-tabiat kavimleri vb… Fakat bu deyimlerde de “kültür”ün mânası, gereği kadar açık değildir...“kültür”ün daha ziyâde her topluluğun kendine mahsus yaşayış ve davranış tarzı olmasıdır...belirli bir topluluğa âit sosyal davranış ve teknik kuruluşlar “kültür”ü meydana getirmektedir."


- Türk Milli Kültürü



188. "Roma'ya da geleceğiz."


- Türk Milli Kültürü



189. "Türk devletlerinde hatunlar söz sahibi idiler. Aralarında devlet siyasetine yön verenler, devlet reisliği yapanlar ve naip olarak devleti yönetenler vardı.""


- Türk Milli Kültürü



190. "Türk orduları daimi idi (zira kadın-erkek, yaşlı-genç herkes her an savaşabilecek durumda olup, bu, Bozkırlı'nın en tabiî hayat tarzı icabı idi). Türklerin sporları, eğlenceleri ve avlanmaları bile askerî egzersizler niteliğinde
idi."


- Türk Milli Kültürü



191. "Hükmetme isteği aslında bir iç-güdü olup her insanda şuur-altı bir kuvvet olarak yaşar. Bu iç-güdünün aynı zamanda ilk fırsatta başkalarını sömürmek için de bir vasıta vasfı olduğunu dünya tarihi gösteriyor."


- Türk Milli Kültürü



192. "Eski Türklerde ölüm hâlinde yas törenleri yapılır, kırlarda ise, ölünün bulunduğu çadırın etrafında süratli atlarla dolaşılır, saçlar kesilir, saç-baş dağıtılır, yüz, kulak bıçakla çizilerek kan akıtılır, ölenin atları, kuyrukları kesilerek kurban edilir, ayrıca yemek verilirdi. Bu törenlere "yoğ" deniyordu."


- Türk Milli Kültürü



193. "Atatürk şöyle demişti.
İçtimai (toplumsal) hayatın başlangıcı ailedir. Sosyal kuvvetin temeli aile hayatındadır. Aile hayatındaki bozukluk muhakkak içtimai, iktisadi, siyasi acziyete (bozukluğa) yol açar."


- Türk Milliyetçiliğinin Meseleleri



194. "Bulgar adı: 200 yıla yakın bir zamandan beri Bulgarların menşei üzerine durulmuş, yerli-yersiz deliller ileri sürülerek, Tatar, İslav, karışık cinslerden, Urallı, Fin oldukları iddia edilmiştir. Nihayet ilk olarak 1882'de A. Vambéry tarafından belirtilen, Bulgarların Türk asıldan geldiği görüşü 1922-1939 yılları arasında Bulgaristan'da sanat tarihi araştırmaları yapan G. Fehrer ile Türk filolojisi mütehassısı Gy. Németh’in dil incelemeleri sonunda kesinlik kazanmış ve daha sonraları da bir çok tanınmış dilci ve epigrafist tarafından pekiştirilmiştir."


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



195. "Her devlet kendini meydana getiren kültürün en yüksek seviyedeki temsilcisidir."


- Türk Milli Kültürü



196. "Nizâmiye medreselerinde dinî bilgiler yanında, felsefe (kelâm), filoloji (Arap dili ve grameri) ve matematik (riyaziyât, hey'et) vb... gibi ilimler de okutulduğu için ve Avrupa'da benzer müesseseler daha geç tarihlerde kurulmuş olduğundan, Bağdad Nizamiyesi yeryüzünde ilk üniversite sayılmaktadır."


- Türk Milli Kültürü



197. "...kültürler de, temsil ettikleri cemiyetle birlikte, zaman ve çevre icaplarına uyarak, bizzat sosyal değerler ortaya koyma veya dış tesir yolu ile gelişirler. Şu şartla ki, her kültür öz vasfını kaybetmez. “Ana-kültür kalıbı” belirli bir karakter hâlinde devam edip gider."


- Türk Milli Kültürü



198. ""Henüz ayakta durabilecek Hun çocuğunun yanında eyerlenmiş bir at hazır bulunur... Hunlar at üstünde yerler, içerler, alışveriş yaparlar, sohbet ederler ve uyurlar... At başka bir kavmi yalnız sırtında taşıdığı hâlde, Hun at üstünde ikaamet eder...""


- Türk Milli Kültürü



199. "Karluk ülkesi; doğuda Tanrı Dağları, Kuzeyde Oğuzlar, güneyde Yağmaların bir kısmı ve batıda Mâveraünnehir ile sınırlanmış çok bakımlı bir memleket olup "Türk ülkelerinin en güzeli" idi."


- Türk Milli Kültürü



200. "Bununla beraber, törenin ana-yasa hükmünde, değişmez prensipleri vardı ki, Kutadgu-Bilig'deki kayıtlardan tesbit edilebildiği kadarı ile şunlardı: Könilik (adalet), Uzluk (iyilik, faydalılık), Tüzlük (eşitlik) ve Kişilik (insanlık,
üniversellik)."


- Türk Milli Kültürü



201. "5. asrın, son çeyreğinden önceleri tarihte "Bulgar" diye bir kavim ve bir ad mevcut değildi. Bu kelime ilk defa, Bizans imparatoru Zenon'un, Doğu Gotlarına karşı kendine askeri destek sağlamak için 482'de yardımlaşma başvurduğu Karadeniz kuzey-batı kıyılarında oturan bir topluluğu göstermek üzere ortaya çıkmıştır, "Bulgar" deyimi Türkçeden başka hiçbir dilde izah edilememiştir. Türkçede mânası ise açıktır: karışmak, karıştırılmak, karışmış olmak."


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



202. ""II. Theodosius süratle antlaşma yolu bulmak ümidi ile elçilik heyetini Hun başkentine göndermeye karar verdi. Fakat o sırada Rua(Avrupa Hun Başbuğu) öldü. Bizans kudretli bir düşmandan kurtulduğu için seviniyor, Psikopos Proculos vaazlarında Yaratıcının dindar imparator Theodosius'un dualarını kabul ederek Bizans üzerinden bir tehlikeyi kaldırdığını söylüyordu. Fakat Hun sınırına gelen Bizans elçilik heyeti, Rua'yı da gölgede bırakan bir başbuğ ile karşılaştı: Attila!""


- Türk Milli Kültürü



203. "Asli Türk inancında puta tapıcılık olmadığı için, putları muhafaza ve tâzim maksadı ile yapılan (tapınaklar) inşa âdeti de yoktu. Eski Türklerin Gök-Tanrı'ya ibadet usûlleri hakkında da açık bilgi bulunmamaktadır."


- Eski Türk Dini



204. "...yabancı kaynaklara göre Türkler savaş meydanında değil, rahat döşekte ölmekten, hatta ihtiyarlayıp hastalanmaktan utanırlardı. Esir olmak, köle durumuna düşmek, kadınlarının düşman eline geçmesi büyük utanç kaynağı idi. Şatafat içinde yaşamaktan, böbürlenmekten, başarıları dolayısiyle öğünmekten ve öğülmekten; verdikleri sözü yerine getirememekten, yalan söylemekten utanırlardı."


- Türk Milli Kültürü



205. "Peygamberimizin, ''Benim Türk adında bir ordum vardır'' dediğini nakleden Kaşgarlı'ya göre ''Türk'' adı Tanrı tarafından verilmiştir."


- Türk Milli Kültürü



206. "Rubruquis, Orhun nehri kıyılarında, içinde putların bulunduğu bir budist tapınağında bir Uygur ile konuşuyor: “Tanrı'ya inanıp inanmadıklarını sordum. Cevap verdi: ‘Bir Tanrı'ya inanırız.’ Devam ettim: ‘Tanrı bir ruh mudur, yoksa cisim midir? Cevap: Tanrı'nın ruh olduğuna inanırız’ Sual: Hiç insan biçimine girdiğini tasavvur eder misiniz? Cevap: ’Asla’”."


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



207. "Eski Türklerde ölüm halinde yas törenleri yapılır, kırlarda ise ölünün bulunduğu çadırın etrafında sür’atli atlarla dolaşılır, saçlar kesilir, saç-baş dağıtılır, yüz kulak bıçakla çizilerek kan akıtılır, ölenin atları kuyrukları kesilerek kurban edilir, ayrıca yemek verilirdi."


- Türk Milli Kültürü



208. "Türk kültüründe vatan, Türk tuğlarının veya al bayrağın dalgalandığı yerdir."


- Türk Milli Kültürü



209. "Avrupa'nın dış şâşası karşısında onu taklide sürüklenerek kendimizi kaybetme pahasına Avrupalı olmak değil, büyük milletimizin isteğine de uyarak milli - manevi İstiklal içinde çağdaşlaşma kararında olduğumuza göre, Batı medeniyetinin bu gerçek yanını iyi anlamamız lazımdır."


- Türk Milliyetçiliğinin Meseleleri



210. "'' Size bağlı kalacak, haraç verecek, kıymetli atlar hediye edeceğim. Fakat dilimizi, değiştiremem, dalgalanan saçlarımızı sizinkine benzetemem, halkıma Çinli elbisesi giydiremem., Çin adetlerini alamam. İmkan yoktur, çünkü bu bakımlardan milletim fevkalade hassastır, adeta çarpan tek bir kalp gibidir."


- Türk Milli Kültürü



211. "Kurt'un Türkçe'de diğer adı böridir ve bu kelime Orhun kitâbelerinde, Uygurca vesikalarda, DLT'de ve Oğuz Kagan Destanı'nda geçer. Çin kaynaklarında "Fu-li" şekli ile yer adı, şahıs adı, kavim soyadı vb. olarak çok zikredilir."


- Türk Milli Kültürü



212. "Devlet hükümdara, şerîat kadılara aittir."


- Türk İslam Sentezi



213. "Türklerin, başlıca ihracat maddelerinden biri de et ve et konservesi idi. Çin'e Türkler tarafından sokulan konservecilik, ondan ancak 500 yıl sonra Batıda tanınmıştır."


- Türk İslam Sentezi



214. "En büyük evladın veliahd olması (Primugenitura prensibi) kesin değildi. Asya Hun tarihinde en büyük evladın tahta çıkması hadisesi diğer kardeşlerden birinin babanın yerini almasından daha azdır. yani daha çok liyakat ön planda tutulmuştur (idoneitas prensibi). Aynı hâl Osmanlılara kadar diğer Türk devletleri için de geçerli olmuştur."


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



215. "Töre, anayasa hükmünde şu 4 prensibi ihtiva etmekte idi:
1-)Adalet
2-)Eşitlik
3-)Faydalılık
4-) Evrensellik
Türk kanunlarında hükümdar bu ilkelerin dışına çıkamamıştır."


- Türk İslam Sentezi



216. "Fârâbî'ye göre,her hadisenin bir sebebi vardır: " Tesadüfler bizim sebebini bilmediğimiz hadiselerdir.."


- Türk Milli Kültürü



217. "Eski Türklerde «ruh»ların «insan» biçiminde ta­savvuru olmadığı için, putlara da rastlanmaz."


- Eski Türk Dini



218. "Bazı Türk topluluklarında hakan seçilecek zatın boğazı bir ipek şerit ile iyice sıkılarak kendisinden kaç yıl hüküm süreceğinin sorulduğuna dair Çin ve Bizans kaynaklarında rivayetler görülmektedir. Bu geleneğin esası bilinmemekle beraber, Türk hakanının sınırsız selâhiyetli “monarch” durumunda olmadığını göstermesi bakımından mânası olsa gerekir."


- Türk Milli Kültürü



219. "Türkler savaş meydanında değil, rahat döşekte ölmekten, hatta ihtiyarlayıp hastalanmaktan utanırlardı."


- Türk Milli Kültürü



220. "Bugün Batılı araştırıcılar tarafından Tonyukuk'a "Gök-Türk Bismarck"ı denilmektedir."


- Türk Milli Kültürü



221. "Eski Türklerin savaş zamanında en çok çekindikleri husus, yağmur yağması ile yayların ıslanarak işe yaramaz hâle gelmesi idi. Asya Hunlarından beri Bozkırlı Türklerin, gece seferlerinde "dolun ay" zamanını, yani açık havayı tercih etmeleri bu yüzden olmalıdır."


- Türk Milli Kültürü



222. "Çünkü hanedanlar arasındaki bu yakınlaşmalar, her zaman, Çin hile makinesinin harekete geçmesi için fırsat teşkil etmekte idi. Hun merkezinde Çinli prensesin himayesinden faydalanan Çin diplomat ve vazifelileri Hun imparatorluğu topraklarında serbestçe
gezip dolaşıyorlar, Türkler ve tabi kavimler arasında kötü propaganda yapıyorlar, devleti sinsice kuvvetten düşürmeğe çalışıyorlardı."


- Türk Milli Kültürü



223. "O hâlde her kültürün üç temel dayanağı mevcut bulunmaktadır: coğrafi çevre, insan unsuru, cemiyet.."


- Türk Milli Kültürü



224. "Kuman-Rus münasebetleri pek huzurlu değildi. Çünkü knezler kendi aralarındaki mücadelelerde birbirlerine karşı Kumanlardan destek sağlamaga çalışıyorlar, veya yanlarındaki Kuman başbuğlarının adamlarını, fırsat buldukça, ortadan kaldırıyorlardı."


- Türk Milli Kültürü



225. "Batılı araştırmacılar tarafından Tonyukuk'a "Gök-Türk Bismarck"ı denilmektedir."


- Türk Milli Kültürü



226. ""Türk hükümdarı, başka bazı devletlerdeki kanun yapan fakat kendini kanuna bağlı saymayan cinsten bir monark değildi.""


- Türk Milli Kültürü



227. ""Theodosius, Attila gibi asil bir babanın oğludur. Attila, babası Muncuk'tan aldığı asaleti muhafaza etmiş, fakat Theodosius Attila'nın haraç-güzarı olmakla köle durumuna düşmüştür. Theodosius kölelik haysiyetini de koruyamamıştır, çünkü efendisi olan Attila'nın canına kıymak istemiştir.""


- Türk Milli Kültürü



228. "Kurt ata inancı dolayısiyle Gök-Türk hakanlık belgesi,altından kurtbaşlı sancak(tuğ)olmuştur."


- Türk Milli Kültürü



229. "İstiklalin feda edilmesini "gülünç ve utanç verici" bir davranış ve kendilerinden ülkenin devralındığı atalara karşı hürmetsizlik sayıyorlardı."


- Türk Milli Kültürü



230. "Nitekim, Türk Bozkır kültürünün geliştirildiği bölge, yani Andronovo kültürü sahası (Altay Dağları-Sayan dağları'nın güneybatısı düzlükleri) râkımı 500-1000 m. arasında değişen, bol otlakları ile besiciliğe çok elverişli, hattâ kuru ziraate imkân verecek ölçüde
rutubetli bir yayla durumundadır."


- Türk Milli Kültürü



231. "Attila'ya karşı koyabilecek bir kuvvetin kalmayışı,bir psikolojik belirti olarak,"savaş tanrısı Ares"in kılıcını Attila'nın ellerine verdi."


- Türk Milli Kültürü



232. "...yabancı kaynaklara göre Türkler savaş meydanında değil, rahat döşekte ölmekten, hatta ihtiyarlayıp hastalanmaktan utanırlardı. Esir olmak, köle durumuna düşmek, kadınlarının düşman eline geçmesi büyük utanç kaynağı idi. Şatafat içinde yaşamaktan, böbürlenmekten, başarıları dolayısiyle öğünmekten ve öğülmekten; verdikleri sözü yerine getirememekten, yalan söylemekten utanırlardı."


- Türk Milli Kültürü



233. "Peygamberimizin, ''Benim Türk adında bir ordum vardır'' dediğini nakleden Kaşgarlı'ya göre ''Türk'' adı Tanrı tarafından verilmiştir."


- Türk Milli Kültürü



234. "Eski Türklerde ölüm halinde yas törenleri yapılır, kırlarda ise ölünün bulunduğu çadırın etrafında sür’atli atlarla dolaşılır, saçlar kesilir, saç-baş dağıtılır, yüz kulak bıçakla çizilerek kan akıtılır, ölenin atları kuyrukları kesilerek kurban edilir, ayrıca yemek verilirdi."


- Türk Milli Kültürü



235. "Rubruquis, Orhun nehri kıyılarında, içinde putların bulunduğu bir budist tapınağında bir Uygur ile konuşuyor: “Tanrı'ya inanıp inanmadıklarını sordum. Cevap verdi: ‘Bir Tanrı'ya inanırız.’ Devam ettim: ‘Tanrı bir ruh mudur, yoksa cisim midir? Cevap: Tanrı'nın ruh olduğuna inanırız’ Sual: Hiç insan biçimine girdiğini tasavvur eder misiniz? Cevap: ’Asla’”."


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



236. "Fârâbî'ye göre,her hadisenin bir sebebi vardır: " Tesadüfler bizim sebebini bilmediğimiz hadiselerdir.."


- Türk Milli Kültürü



237. "Eski Türklerde «ruh»ların «insan» biçiminde ta­savvuru olmadığı için, putlara da rastlanmaz."


- Eski Türk Dini



238. "Mâveraünnehir yine Arapların nüfuzu altına girmiş ve hatta Seyhun-ötesinde bazı Arap ileri harekâtı görülmüştü. Ancak bu, eski devir Emevi istilacılığından farklı idi. Gittikçe hızını artıran Abbâsi propagandası, Emevilerin “imtiyazlı Arap milleti adına fetih” düsturu yerine, bütün Müslümanlar arasında farklılığın kaldırılması ve eşitlik fikrini yayıyordu."


- Türk Milli Kültürü



239. "Hun başbuğu Balamir’in idaresindeki büyük taarruz önce Doğu Got’larına çarptı ve bu devleti yıktı... “Hayret edilecek bir kabiliyet ve gelişmiş bir süvari taktiği ile” devam eden Hun taarruzu’nun Dinyeper kenarında vurduğu ağır darbe Batı Got’larını da çökertti ve kral Atanarikh, kalabalık Vizigot kütleleri ile batıya kaçtı(375)."


- Türk Milli Kültürü



240. "Türkiye’de hürüm, fakat aslında Türk şefkat, nezaket ve asaletinin esiri oldum.

İşveç kralı Şarl."


- Türk Milliyetçiliğinin Meseleleri



241. "Eski Türklerde «ruh» ların «insan» biçiminde ta­savvuru olmadığı için, putlara da rastlanmaz."


- Eski Türk Dini



242. "Türk bodunu... Sen aç olduğun zaman tokluğu düşünemezsin, tok olduğun zaman açlık nedir bilmezsin. Bu sebeple hakanın iyi sözlerine kulak vermedin, yurdundan ayrıldın, harap, bitkin düştün.. Müstakil hâkanlığa karşı kendin yanıldın... Doğuya gittin, batıya gittin. Kutlu yurt Ötüken'i terk ederek gittiğin yerlerde ne yaptın? Su gibi kan akıttın, kemiklerin dağlar gibi yığıldı.. Devletine karşı hatâ ettin, kötü hâle soktun...” “Türk bodunu kendi hakanını bıraktı, hüküm altına girdi. Hüküm altına girdiği için Tanrı ona ölüm verdi, Türk bodunu öldü, mahvoldu...”"


- Türk Milli Kültürü



243. "Yerleşik insan, elindeki küçük arazinin sağladığı imkanlarla sınırlı kalmak mecburiyeti karşısında bir nevi tevekküle bağlanırken, Bozkırlı, sürülerin karnını doyurmak için yeni yeni otlaklar peşinde iklimden iklime koştuğundan "dünyayı dar gören" bir tip hâlinde gelişmiştir."


- Türk Milli Kültürü



244. "“Kagan bilge imiş, cesur imiş, buyrukları bilge imiş, cesur imiş, beyleri de, kavmi de iyi imiş, böylece ülkeyi tutup töre'yi düzenlemişler... Sonra kardeşler, oğullar kagan olmuş, küçük kardeş büyük kardeş gibi yaratılmadığı, oğul babası gibi yaratılmadığı için bilgisiz kaganlar tahta oturmuşlar, buyrukları da bilgisiz, kötü imişler... Türk beyleri, Türk adını bırakmışlar, Çin beylerinin adlarını almışlar, Çin hâkanına boyun eğmişler, elli yıl işlerini, güçlerini (ona) vermişler...”"


- Türk Milli Kültürü



245. "Hükümranlık bahsinde sonuç şudur ki, başka devletlerden çoğunda halk kütlelerini sadece hükümdar ve ailesi, idareci zümre ve imtiyazlı sınıflar menfaatine çalışmakla yükümlü sayan hâkimiyet uygulamasına karşılık, Türk siyâsî düşüncesi "Devlet halk içindir" prensibine dayanmaktadır ve bu anlayış kısaca şöyle ifade edilmiştir: "Hizmet etmekle kul, bey olur"."


- Türk Milli Kültürü



246. "Esasen Türkler'de Kut telakkisi sınırsız bir hakimiyete imkân tanımamaktadır. İdare salahiyeti bazı şartlarla tahdit edilmiştir. Bunların başında halkı doyurmak, giydirmek, çoğaltmak gelir."


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



247. "İkincisi, askerliğin eski Türkler arasında ayrı bir meslek sayılması düşünülemez, zira topluluğun ve devletin sosyal karakteri icabı her Türk aynı zamanda iyi savaş terbiyesi almış, her an cenge hazır bir muharip durumunda idi. Çocuklar 3-4 yaşlarından itibaren, kuzuya, koyuna bindirilerek ve ok
ile tarla faresi ve sincap avlatılarak, biniciliğe ve vuruculuğa alıştırılırdı. Henüz yürümeğe başlıyan her çocuğun yanında eyerlenmiş bir at hazır bulunurdu."


- Türk Milli Kültürü



248. "-men -man ekleri sıfatlar ve fiillerde:
Dikmen ‘çok dik, şahika’.
Ağırman (ağarman) ‘çok ağır hareket eden’.
Bütümen ‘büsbütün, tamamiyle’.
Kuduman 'çok cebredici’.
Issıman ‘çok ısınmış’ (güneş çarpmış).
Evcimen ‘evine düşkün kimse’.
İsçimen ’işe sarılan, çalışkan’.
Teğirmen ‘değirmen’ (değirme yuvarlak)’.
Sıkman ‘korse’.
Ökmen ‘harma’' (ökmek ‘yığmak’).
Koruman ‘öncü, koruyucu’.
Oyman ‘çukur, vadi’.
Nelemen ‘geniş, vasi’.
Tuyuman ‘çok lafçı, geveze’.
Gülemen ‘çok, sık sık gülen’.
Yetmen ‘yeter, kámil kişi’ (Dede Korkut)
Dalaşman ‘çok kavgacı’.
Azman ‘çok büyümüş, iri, vahşi’.
Bunlardan başka, yine ‘büyük, üstün, iri, v.b.’ manalarını veren şu kelimeler vardır:
Arman ‘mübalağa, fazlalık’.
Dızman (dızman) ‘çok büyük, büyüklük’.
Yaman ‘çok kötü, çok fena’.
Maytalman ‘çok güzel, muhteşem’.
Urman (orman) ‘ağır bir cilt hastalığı (kanser)’.
Tümen (dümen) ‘en yüksek rakam, 10 bin, binlerce’."


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



249. "Kutadgu Bilig.
1- Hind-İran telakkilerini ihtiva eden ahlak ve nasihat kitapları takliden yazılmıştır. Örnek olarak Kelile ve Dimne ile Kabusnâme gösterilebilir;
2- İbn Sina yoluyla Aristoteles’in ve Farabi yoluyla Eflatun’un fikirlerini aktarmaktadır. Ayrıca verdiği tasvirlerle eski Yunan tanrılarının sembolleri arasında kesin uygunluk görünmektedir;
3- Konfuçyanizm şekliyle Çin tesiri taşır;
4- İslâmi telakkilere bürünmüş olarak bazı Türk unsurları da ihtiva etmektedir."


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar



250. "Büyük kudreti sayesinde geniş fetihler yapmış olan ve devletinin sınırları Okyanus'a ulaşmış bulunan Attila her iki Roma imparatorluğunun karşı koyacak güçte olmadığını biliyor ve planı gereğince, evvelâ İran'a yürüyerek Pers imparatorluğuna hakim olmayı, arkasından bütün Batıyı hükmü altına almak suretiyle cihan hakimiyeti kurmayı tasarlıyordu."


- Umumi Türk Tarihi Hakkında Tespitler, Görüşler, Mülahazalar

Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: