Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

İbrahim Çolak Alıntıları & En Çok Okunan Sözleri

İbrahim Çolak En Beğenilen Sözleri



1. "Dağlara bakarken, cümleler kuruyorum: Dalgaya kumsal, rüzgara dağ, yağmura toprak: Bana sen..."


- Dağlım



2. "İnsan hissettiği üzüntüyü anlatamaz da yine de bilinsin ister."


- Dağlım Dağ Çiçeğim



3. "Acısını yaşamayı bilmeyen, acısını pazarlayan, acısını abartan... Çektiği acıya hayranlık duyulmasını beklemek sevmek mi oluyor Dağlım?"


- Dağlım



4. "Ardında bıraktıların küçülmeye, yaklaştığın şeyler büyümeye ve sahip oldukların sıradanlaşmaya başladığında kalbinden uzaklaştığını bilmelisin Dağlım…"


- Dağlım



5. "Seni sevdim. Sen geldiğinde, “Ruhumun kapılarında kilit olmadığından şöyle bir ittirmen yeterliydi. Kapiyı hafifçe ittin, içeri girdin. Bir de baktım; orada içeride beni bekliyorsun. Bir daha da hiç dışarı çıkmadın."


- Dağlım



6. "‘Kalbimiz sırdır. İnsan, sırrına sahip çıkandır.’"


- Kağıttan Geminin Kaptanı



7. "Ağlamamak için çok uğraştım ama olmadı."


- Yenildik Hace



8. "seni sevmem sana yük değil kanat olsun da var sen başka göklere uç dağlım."


- Dağlım



9. "Neylersin gönlünü gönlümle aynı hizaya yazmışlar..."


- Dağlım



10. "Kalp kırmayı, gönül yıkmayı umursamıyor ve sonra kalkıp imandan bahsediyor insanlar. İmanlı olmak, kalp kırmamaktır."


- Dağlım



11. "Gülümsemeyenlerin dudakları, sarılmayanların kolları, sevmeyenlerin kalpleri kuruyordu."


- Dağlım



12. "Bu mektuplar, iç çekişlerime düştüğüm dipnotlardır."


- Yenildik Hace



13. "Zenginim demiştim, nasıl diye sormuşlardı: Fakir: sevmemiş insandır, ben istediğim sevgiye sahibim, zenginim. Seni taşıdığım bir hazine ve gönül zenginliğim sayıyorum Dağlım."


- Dağlım



14. "Ne kadar da insan dedim. Çok insan sönük duruyor; bitmiş değil de bağlantısı kopuk!"


- Dağlım



15. "Kalbimiz, dudaklarımız kadar gülmüyor."


- Yenildik Hace



16. "Çiçeksin,güzelsin.Yoluma çık istiyorum."


- Yenildik Hace



17. "Nereye gidersem gideyim oturamıyor, vakit geçiremiyordum. Koşmak, sıçramak, neşeli türküler söylemek istiyordum. İçimde davul zurna çalıyor, ruhum halay çekiyordu. Dikenler, otlar, karahindiba... Her şey gelinciğe, papatyaya; yaşamak çiçeğe dönüşüyordu. Gömülü hazinelerim yoktu, sen vardın."


- Dağlım



18. "buluşursak ne ala, buluşamaz isek hep hatırlayacağımız bir hasret."


- Yenildik Hace



19. "Sevmek; sevilenin hayatına renk katmaktır, rengini soldurmak değil."


- Dağlım



20. "Yüzüme karanlık düşüyor. Geceye, karanlığa ve beni duymayacağını bildiklerime sesleniyorum: İhtiyacımız merhamet!"


- Dağlım



21. ""Yalnızlığımızın kemikleri kırılmalı.""


- Dağlım



22. "Görünür olduğumuzdan fazla görünmemek, duyulması gerekeni söylemek, her konusa bizimde anlatacağımız bir öykünün olmaması... Öyle çok hünerimiz, o kadar çok bildiğimiz var ki çuvallara sığmıyor. Benim hünerim seni sevmek olsun Dağlım."


- Dağlım



23. "Gömülü hazinelerim yok, sen varsın."


- Dağlım



24. "Son zamanlarda haddimi aşmış olmamayı da
dileyerek "Allah'tan razı olun!" diyorum. Nedir ki şikayet eden, nedir ki beğenmeyen, nedir ki sabır göstermeyen, nedir ki kafası karışık, nedir ki nânkör, nedir ki kibirli insan..."


- Dağlım



25. "Neylersin gönlünü gönlümle aynı hizaya yazmışlar."


- Dağlım



26. "Ne kadar çok öldük yaşamak için.."


- Yenildik Hace



27. "Mümkün olur mu bilmiyorum ancak düşlemiyorum da değil; öldükten sonra gönlümüze otopsi yapılacağını bilsek nasıl davranırdık acaba?"


- Yenildik Hace



28. "İnsan ancak kendi sevgisinden emin olabilir. Diğer sevgiler çokca emanet."


- Dağlım



29. "Merhamet bizden, merhamet şükretmekten başlasın. Ve öyle sevelim ki bize deli desinler!"


- Dağlım



30. "Dışarıda ışıl ışıl ay varken perdeleri sımsıkı kapalı odalarda oturuyoruz."


- Dağlım



31. "Öldükten sonra gönlümüze otopsi yapılacağını bilsek nasıl davranırdık acaba?"


- Yenildik Hace



32. "Kendimizi ilgilendirmeyen vitrinlerin önünde ve bizimle ilgilenmeyen insanların içinde geçiyor ömrümüz. Yapay, temelsiz, suni bir hayat yaşıyor ve sonra oturup şikayet ediyoruz. Yalnızlık, sevilmeme, beğenilmeme, “vitrinsizlik” korkumuzla yüzleşemediğimizden, “Kimse bizi anlamamış” oluyor. Sonra, herkesten önce biz, kendi kendimizi terk ediyor, ışıltılı ancak nehri,suyu,dağı,yeşili, ovası olmayan; dünyaya uzak, insan yaşamayan gezegenlere dönüşüyoruz."


- Dağlım



33. "Unutma ki annelerin "gülümsediği " davranışlarımızın çoğu Rabbimizin rızasına da uygundur..."


- Dağlım



34. "Bizi kendi halimize bırakmıyorlar ki, yükümüzü taşıyalım."


- Yenildik Hace



35. "Bazı sohbetlerde şunu hissediyorum. Önce gerçek fakat hemen ardından yalan dile geliyor. Sebebi şu: Gerçek sevimsiz, gerçek can sıkıcı, gerçek hoşumuza gitmiyor ve gerçek para etmiyor!"


- Dağlım



36. "En güzel Eylül’dü; çünkü yan yanaydık. En güzeldi çünkü ağaçlar şahitti. En güzeldi çünkü benim “en güzelim” sendin."


- Dağlım



37. ""Zaman geçti ve her şey değişti. Her şey değişti benim yüreğimden başka...""


- Dağlım



38. "“Neylersin gönlünü, gönlümle aynı hizaya yazmışlar. ”"


- Dağlım



39. "" Bir hüznün içini hangi yağmur doldurur ? ""


- Dağlım



40. ""Birde bulamadığını ikide zor bulursun. Sırtında taşır da gönlünde taşıyamazsın. ""


- Yenildik Hace



41. "“İnsanın bütün yüreği çığlıktır, sadece yüreğimizin etrafında seyahat ederiz” diyor Kazancakis"


- Dağlım



42. "İnsan, başkalarından ziyade öncelikle kendine cimri. Hiçbir şeyin sahibi değilken vermeye çekiniyor. İnsanlar Zenginler Zengini, hesaba gelmez Zenginliğin Sahibi Rabbini göz ardı, gönül ardı ediyor. Desem ki Allah’ ın zenginliğinden haberin yok, çok insan anlınır alınırda bu gerçeği değiştirmiyor Dağlım. Allah ile olan irtibatımız kopuk! Ah şu bizim matematik sevdamız."


- Dağlım



43. "Ah! Ne çok mektup var içimde sana yazılacak..."


- Yenildik Hace



44. "Şükretmeyen azalır."


- Dağlım



45. "Giderek; söze, yazıya, sarılışlara ve sevmelere inanmaz oluyorum Dağlım. İnanmaz oluşum, yaptığımız balın yenmiyor oluşundan, inanmaz oluşum vitrinde olmak isteme zaafımızdan, inanmaz oluşum üretmeden tüketmemizden, inanmaz oluşum inanmak istiyor oluşumdan... İçselleştirmiş bir halde, başlarını öne eğerek yürüyen erdemli insanları “taklit” edebilsem yol almış olacağım."


- Dağlım



46. "İnsanın insana konuşarak değil hissederek sığınacağını öğrenmem çok zamanımı aldı."


- Dağlım



47. "Gökyüzünü göğsüme doldurmuş Rabbim. Bu duygunun adı yok; adı olsun dersen, adı aşk olsun."


- Dağlım



48. "Ah, bildiğimi herkes bilir, yüreğimse bir bende var.."


- Dağlım



49. "bir yanım bağıra bağıra türkü söylerken diğer yanım içinden konuş, içinden söyle diyor."


- Yenildik Hace



50. "Çünkü inandığım şu: Olumsuz cümleler, suratımızın asıklığı, şikayetlerimiz gönlümüze yüktür."


- Yenildik Hace



51. "Kalp kırmayı, gönül yıkmayı umursamıyor ve sonra kalkıp imandan bahsediyor insanlar. İman, ayet ve hadisleri nefsimize göre tefsir etmek değil, imanlı olmak kalp kırmamaktır dağlım."


- Dağlım



52. "Sevgiye olan bunca açlığımıza rağmen sevilmekten bunca korkuyor olmamızı ilginç buluyorum Dağlım. Bizim sevebileceğimiz/sevdiğimiz insanların bizi sevmelerini, bize ilgi göstermelerini bekliyoruz. Gönlümüzün yüzölçümü dar, kollarımız aşağıya sarkık."


- Dağlım



53. "İnsanların, hele de sevdiğini söyleyen insanların birbirine laf sokarak, kinaye yaparak, yüzünü ekşiterek, gizli ve açık yaptırımlarla dönüştürmeye çalışması kalbime yük oluyor Dağlım. Daha çok, daha pervasız seviyor ve içimden “vurun ulan vurun, ben kolay ölmem” diyorum."


- Dağlım



54. "Beklemenin tadını, özlemenin zevkini, yaşayacak zaman bırakmıyoruz birbirimize.Fedakarlığımız olmadığı için de yürek asaletinden uzağız. Her gün yorgun, devamlı ve hastalıklı bir dille şikayet taşıyanların, köksüz ve gelgeç duygularla yaşayanlar olduğunu göreceksin."


- Dağlım



55. "Saklamakta zorlandığım hüznümle beraber yollara düşmüştüm. Ben seni bütün yollarda ve şehirlerde sevmiştim. Yağmur yağıyordu. Yağmur damlaları gökyüzünün, sen benim şiirimdin."


- Dağlım



56. "Dışarıda kalmak korkusu!

Bir sonraki trene kalmanın endişesi, eşyalarımızdan/anılarımızdan uzaklaşmak, yürümek, parasızlık, mevkii kaybetmek, açıkta kalmak, oyundan uzak düşmek, sıra dışı sayılmak ve en çokta sevilmemek...

Durum şuydu: Aynı geminin içinde olalım da varsın gemi batsın!"


- Dağlım



57. "Kendi iç dünyamıza eğilemediğimiz içindir "anlaşamamak" kelimesinin bunca revaçta olması.
Kendini bilmeyenlerin birbirini anlaması da ancak nezaketen mümkün değil midir?"


- Yenildik Hace



58. "Gidecek yerim kalmadığında değil, ilk firsatta kapını çalacağımı bilmeli ve beni beklemelisin."


- Yenildik Hace



59. "Soyunu sopunu, nerde doğduğunu, ne bildiğini, ne bilmediğini, hangi dilleri konuştuğunu, hangi okulu okuduğunu, hangi mesleği yaptığını, hangi gelenek ve göreneklerle yetiştiğini, hangi köprülerden geçtiğini, hangi çukurlara düştüğünü, hangi takımı tuttuğunu, hangi rengi, hangi yemeği sevdiğini bilmeyiz. Sevmeye başladığımızı biliriz. Ben seni işte böyle sevdim Dağlım."


- Dağlım



60. "Sımsıkı yapıştığımız modern hayatın tarumar ettiği ruhlarımızı taşıyoruz,hepsi bu."


- Yenildik Hace



61. "Ah, bildiğimi herkes bilebilir, yüreğimse bir bende var."


- Dağlım



62. "Bazen kalbim büyüdüğünde herkesi kucaklamak istiyorum. Ağlamaklı bir mutluluk hali."


- Dağlım



63. "Çiçeklere bakınca sana bakmış gibi hissediyorum."


- Dağlım Dağ Çiçeğim



64. "Gönüllerimiz net değil, gönüllerimiz yatağını arayan nehirler gibi.."


- Yenildik Hace



65. "Yaylalara benziyor yüzün, sis kalktığında her yanın çiçek."


- Dağlım



66. "Bazen kalbim büyüdüğünde herkesi kucaklamak istiyorum. Ağlamaklı bir mutluluk hali."


- Dağlım



67. "Neylersin gönlümü gönlümle aynı hizaya yazmışlar."


- Dağlım



68. "Yorgunluktan yapılma ağır bir elbise giymiş gibiyim.."


- Yenildik Hace



69. ""Ah, bildiğimi herkes bilebilir, yüreğimse bir bende var. ""


- Dağlım



70. ""İnsan insana nimettir.""


- Dağlım



71. "İbn-i Sina,"Yaşam yoğunluğuyla ölçülür,uzunluğuyla değil."diyor."


- Dağlım



72. "Dağlım,ben öyle sanıyorum ki dünyada olmamızın hikmeti bu; yitirdiğimiz uzak sesler üzerine düşünmek,kafa yormak, onları aramak,onlara kulak kabartmak için bu dünyada yaşıyoruz.Bizim gerçek vatanımız o seslerin arkasında bulunuyor çünkü."


- Dağlım



73. "Annemden güzel öğretmenim olmadı benim. Bir de sen oldun. Her ikinizde de gördüğüm şuydu: Merhametten arkadaşlık yapıyordunuz. Dağlım, öğretmenim, varlığına müteşekkirim."


- Dağlım



74. "Sen ve herşey çoğalırken ne hazin ki ömrüm azalıyor Hace."


- Yenildik Hace



75. "sana yazmaya başlamak için kelime arıyorum, yok. var ama yok. çöl gibiyim. çöl ki içinde su, çöl ki içinde serap, çöl ki içinde nice sırlar saklı."


- Yenildik Hace



76. ""Ah,bildiğimi herkes bilebilir,yüreğimse bir bende var.""


- Dağlım



77. "Bir hüznün içini hangi yağmur doldurur?"


- Dağlım



78. "Günde üç öğün fırçalanan dişlerle dolu ve kibar ağızlarda ucuz cümleler... Parmak ucuyla dokunulduğunda simi dökülecek incelikler... Rüzgarsız yere serilen anlayışlar... Riyakar ve ağdalı cümlelerle kurulmaya çalışılan köprüler... Birbirini kullanmaya ayarlı saatlerle geçen beyhude zamanlar... İçimde yorgun ırmaklar akıyor. Üzülüyorum, üzülüyorum, çok üzülüyor, kendi kendimle konuşuyor, şöyle diyorum: Sahi, nezaket bizim neyimiz olur?"


- Dağlım



79. "Sevmeyi mucize kılan Rabbime şükrediyorum."


- Kağıttan Geminin Kaptanı



80. "Gönlüm ve gözlerim buğulu Hace. Sana susmak, bana yazmak düştü.."


- Yenildik Hace



81. "Bir aşığı, sevdiği insanın hoşuna giden şey kadar hiçbir şey memnun edemez. Ben de senin için dünyanın bütün güzelliklerini talan etmeye hazırdım."


- Dağlım



82. "Mümkün olur mu bilmiyorum ancak düşlemiyorum da değil; öldükten sonra gönlümüze otopsi yapılacağını bilsek, nasıl davranırdık acaba?"


- Yenildik Hace



83. "Neyi aradığını bilmiyorsan bulduğunun da kıymeti yok."


- Yenildik Hace



84. "Rabbim heybeme ne koyuyor bilmiyorum,
Rabbim yolumdaki hangi taşı kaldırıyor da ben yolu düz sanıyorum."


- Dağlım



85. "İnsanları birbirinden farklı kılan, uzaklaştıran, ayrıştıran şeyin ırk, cinsiyet, yaş değil ruhlarındaki meziyetler olduğunu bilmelisin. Meziyetlerimizin en başında da sevgi,adalet ve merhamet gelmiyorsa eğer yan yana, aynı odada, falan dernekte olmamız aynı direğe asılı ancak farklı yönleri gösteren trafik levhalarından başka neye benzer ki Dağlım ?"


- Dağlım



86. "Hepimiz kendi hasretimizi arıyoruz.."


- Yenildik Hace



87. "neylersin. bize, derdimiz ve dermanımız olarak sevmeyi yazmışlar."


- Yenildik Hace



88. ""Mutlu görünme kaygımız mutlu olmamızı engeller oldu.""


- Dağlım Dağ Çiçeğim



89. "Rabbim heybeme ne koyuyor bilmiyorum,
Rabbim yolumdaki hangi taşı kaldırıyor da ben yolu düz sanıyorum."


- Dağlım



90. "Avuçlarımızda yara, gönlümüzde bin bir çiçek olanın adı anne oluyordu."


- Kağıttan Geminin Kaptanı



91. "insan ancak ibret almakla ve şükretmekle insan oluyordu."


- Dağlım Dağ Çiçeğim



92. "bazen bir ateş düşüyor insanın ta içine ve bunu izah etmek hakikaten zor."


- Yenildik Hace



93. ""Ruhumuza dokunan içli cümleler azaldı,günü ve birbirimizi yaşamaya yetmiyor zaman.Bütün bu koşuşturma kendimizden kaçmamıza teşne oluyor.Kendinden kaçan insanın 'bir başkasını' bulması ne kadar da zor.""


- Dağlım



94. "Kendi dışında , kendi uzağındaki mutluluğa inanan insanlarla yolculuk edemez, bu insanları sevemezsin.."


- Dağlım



95. "Ardında bıraktıların küçülmeye, yaklaştığın şeyler büyümeye ve sahip oldukların sıradanlaşmaya başladığında kalbinden uzaklaştığını bilmelisin."


- Dağlım



96. ""gecenin sessizliğinde yaşanan kutsal bir ayindi aşk.""


- Yenildik Hace



97. "kalbimi kalbine bastırdığımda hangi zemheri üşütür ki beni?"


- Yenildik Hace



98. "Unutma ki annelerin "gülümsediği " davranışlarımızın çoğu Rabbimizin rızasına da uygundur."


- Dağlım



99. "insan ancak ibret almakla ve şükretmekle insan oluyordu."


- Dağlım Dağ Çiçeğim



100. "Ruhumun uzak ve özlem dolu bir yerlerde kalmış olmasından sebep bedenim yorgun, bedenim bir başka bedeni taşıyormuşcasına bitkin."


- Dağlım



101. "Güzel insan, " Rüzgârın yorduğu fakat bu yorgunluğu dile getirmeyen ağaç gibidir.""


- Dağlım



102. "Nereye, kime, hangi manzaraya bakarsan bak gördüğün sen, gördüğün kalbindir."


- Dağlım



103. "neylersin. gönlümü gönlünle aynı hizaya yazmışlar."


- Yenildik Hace



104. "hiç yazılmayacak mektuplarda vardır hace.
oturulamayacak bahçeler, koklanmayacak çiçekler, yürünemeyecek yollar."


- Yenildik Hace



105. "Şiir, çiçek, afilli cümleler bile yetmez çoğu zaman. Kalbinin, gözlerinin, insanlığının sıcaklığını hissettiğimiz ve hatta sarıldıkça sarılmak istediğimiz insanlara ihtiyacımız var Dağlım. Ötesi lafüguzaf ve teferruattır."


- Dağlım



106. ""Sevdiğimiz insanlar elimizi tuttuğunda iyileşiriz biz...
İlaç merhametten sonra gelir.""


- Dağlım



107. "Said: "Benim bu dünyada sizin evinizden başka gidebileceğim bir yerim yok" dediğinde Şeyh cüneydi şöyle demişti:
"Sen duvarları kastediyorsun, kalbi değil""


- Dağlım



108. "... "Seni ağaçların yaprakları kadar seviyorum" derdi."


- Dağlım Dağ Çiçeğim



109. "Bildiklerimi yaşamaya,bilmediklerimi aramaya;kendimce üretmeye ve çoğalmaya devam edeceğim."


- Yenildik Hace



110. "içimin sessiz odalarına çekilesim var ancak hayat bırakmıyor."


- Yenildik Hace



111. "Gökten düşen er geç toprağa karışır. Bu yağmur ve insan için de aynıdır. Yağmur gökten toprağa, insan topraktan toprağa düşüp ölüme kavuşuyor."


- Dağlım



112. "Yollardayım yorgunum..hep daha uzun susmayı deniyorum"


- Dağlım Dağ Çiçeğim



113. "Birbirimizi anlamak için uzun uzun konuşmaya ihtiyaç duymayan iki insandık. Susarak sevemediğimiz insanı konuşarak da sevemiyorduk.
"Aynı türküyü dinlerken susan insanlar, aynı dili konuşmaya başlamışlardır." 
Birgün susmak üzerine konuşur, bir gün aynı türküyü dinleriz. Beklemek de susmak da sevmeye dahildir Dağlım.."


- Dağlım



114. ""Sevdiğimiz insanlar elimizi tuttuğunda iyileşiriz biz...
İlaç merhametten sonra gelir.""


- Dağlım



115. "Said: "Benim bu dünyada sizin evinizden başka gidebileceğim bir yerim yok" dediğinde Şeyh cüneydi şöyle demişti:
"Sen duvarları kastediyorsun, kalbi değil""


- Dağlım



116. "“İnsanın bütün yüreği çığlıktır, sadece yüreğimizin etrafında seyahat ederiz” diyor Kazancakis"


- Dağlım



117. "Ardında bıraktıkların küçülmeye, yaklaştığın şeyler büyümeye ve sahip oldukların sıradanlaşmaya başladığında kalbinden uzaklaştığını bilmelisin...."


- Dağlım



118. "Uzaktan hepimiz birbirimize benziyoruz benzemesine de yakından bakmıyor, insandan “çiçek” toplama zahmetine girmiyoruz.

Hatamız şu ki; birilerinin gelip bizden çiçek toplamasını bekliyoruz.

Bence Dağlım, bence ve bana sorarsan, yakından bakan ve çiçek toplayan biz olalım."


- Dağlım



119. "Sana yazmayı; kırlardan çiçek toplar gibi cümleler toplamak olarak düşünmüş ve düşlemiştim. Ancak gönlüm kırgın ve kırgın gönlümle hangi kıra çıksam otlar kurumuş, hangi dala baksam yapraksız..."


- Yenildik Hace



120. "Gönlümüz büyüdükçe yaramız, derdimiz ve -inananlar isek eğer- tebessümümüz de artacaktır.
Gül kahırdan var olmuştur, gül olmak lazım!"


- Dağlım



121. "Dağlım, sen sen ol aklından daha çok kalbini çalıştır."


- Dağlım



122. "“İnsanın bütün yüreği çığlıktır, sadece yüreğimizin etrafında seyahat ederiz” diyor Kazancakis"


- Dağlım



123. "Ardında bıraktıkların küçülmeye, yaklaştığın şeyler büyümeye ve sahip oldukların sıradanlaşmaya başladığında kalbinden uzaklaştığını bilmelisin...."


- Dağlım



124. "...sahi insan ne zaman yaşlanır?"


- Kağıttan Geminin Kaptanı



125. "Ev konusu konuşulduğunda hep şu meseli hatırlarım.
Dağda, ağaçların gölgesinde yaşayan birini ziyaret eder Hz.İsa, ona niçin ev yapmadığını sorar. Cevap manidardır.
"Senden önceki peygambere çok yalvardım, kaç yıl yaşayacağımı Allah'a sorsun istedim. Allah lütfetti ve peygamberle cevap gönderdi.
Yedi yüz yıl yaşayacakmışım. Düşündüm de bu kadarcık yıl için ev yapmaya değmez!""


- Yenildik Hace



126. "Neylersin. Gönlünü gönlümle aynı hizaya yazmışlar."


- Yenildik Hace



127. "Sana o kadar ürkeğim ki geçtiğin yollardan geçerken başımı öne eğiyorum."


- Yenildik Hace



128. "Yaz kış gölgesi olan bir ağaç gibiydi."


- Kağıttan Geminin Kaptanı



129. "Güç, sevgisizliğimizi ve merhametsizliğimizi kapatmaya yarayan her şey..."


- Dağlım Dağ Çiçeğim



130. "Bazen seni sevmekle bütün hayatıma çelme taktığımı düşünüyorum."


- Yenildik Hace



131. ""İnsan hesap eder,kader gülermiş""


- Yenildik Hace



132. "Kelimeler ver bana."


- Yenildik Hace



133. "..şimdi uzaklarda bir gül açılırken benim içimden yangınların geçtiği zamandır."


- Yenildik Hace



134. "..bırak kalbimiz sahibinde kalsın."


- Dağlım



135. "Sabrımızın, anlayışımızın ve sevgimizin büyümesi değil midir kalbimizi genişleten. Hasreti ne yapacağız dediğini duyar gibiyim. Hasretimizi azaltmak için yazıyor, yazdıkça daha çok özlediğimi de saklamıyorum. Uzun zamanların burukluğunu yaşadığını bilmekle yine de gönlüne sükunet olayım istiyorum."


- Dağlım



136. "Ruhumun uzak ve özlem dolu bir yerlerde kalmış olmasından sebep bedenim yorgun, bedenim bir başka bedeni taşıyormuşcasına bitkin."


- Dağlım



137. "Güzel cümle kurmak için "edebiyat" değil "gönül" bilgisi gerekiyor..."


- Yenildik Hace



138. "Dervişin, "Beni bulmuş olmasaydın, aramazdın!" dediği gibi arıyorum seni.."


- Yenildik Hace



139. ""Yalnızlığımızın kemikleri kırılmalı""


- Dağlım



140. "Kıymeti insanlardan bekleme Dağlım, gönlüne ve ömrüne Allah kıymet versin !"


- Dağlım



141. "Senden çok uzaktayım. Bu gerçek manada bir sürgün!"


- Yenildik Hace



142. "Bir de şu var Dağlım; Allah'ın bildiğini kuldan saklamak gerek!"


- Dağlım



143. "Yüzünde saadetin ve iyi bir kalbin izlerini görüyordum. Sözlerin iç çekişini andırıyordu."


- Dağlım



144. "Yüzünde saadetin ve iyi kalbin izlerini görüyordum. Sözlerin iç çekişini andırıyordu."


- Dağlım



145. "Sabrımızın, anlayışımızın ve sevgimizin büyümesi değil midir kalbimizi genişleten. Hasreti ne yapacağız dediğini duyar gibiyim. Hasretimizi azaltmak için yazıyor, yazdıkça daha çok özlediğimi de saklamıyorum. Uzun zamanların burukluğunu yaşadığını bilmekle yine de gönlüne sükunet olayım istiyorum."


- Dağlım



146. ""Yalnızlığımızın kemikleri kırılmalı""


- Dağlım



147. "bizi kendi halimize bırakmıyorlar ki kendi yükümüzü taşıyalım."


- Yenildik Hace



148. "yaşamak nimettir ve bu nimetin zekâtı da şükretmektir."


- Dağlım Dağ Çiçeğim



149. "Saklamakta zorlandığım hüznümle beraber yollara düşmüştüm. Ben seni bütün yollarda ve şehirlerde sevmiştim. Yağmur yağıyordu. Yağmur damlaları gökyüzünün, sen benim şiirimdin."


- Dağlım



150. "Abartı değil; saatlerce konuşuyoruz fakat konuşma bittiğinde ne zihnimizde ne gönlümüzde bir tat kalıyor. Gıybet yapıyor, bize laf getirenin, bizden aldığını da bir başkasına taşıyacağını unutuyor, ağlamaktan, dert yanmaktan kırılıp dökülüyor, vara vara dönüp dolaşıp “ birilerinin” bizi anlamadığını, hakkımızın yendiğini anlatıyoruz. Hele de konuşma ahbap çavuş,sen, ben, bizim oğlan türündeyse vay olsun o konuşmanın seyrine. Bizden iyisi yok, bizler nezaket timsali, doğrudan ayrılmayan, adalet dağıtan ve merhameti de bol kepçe olanlar olarak sohbeti bitiriyoruz."


- Dağlım



151. "Hep seni aradım, aradım da bulamadım. Bulamadıkça öksüz, sarılamadıkça yetim kaldım."


- Dağlım Dağ Çiçeğim



152. "Koca bir hayatı, sözde sevgilerin ve gönle gelmez işlerin peşinde heder etmek neyin nesidir Dağlım ?"


- Dağlım



153. "Çiçek insanın merhametli yanıydı."


- Kağıttan Geminin Kaptanı



154. "Yüzünde saadetin ve iyi kalbin izlerini görüyordum. Sözlerin iç çekişini andırıyordu.."


- Dağlım



155. "Şimdi gereksiz ve afili yorgunluklarımızdan yürümeye, koşmaya mecalimiz yok..."


- Dağlım



156. "Bir hüznün içine düştüm .
....
Şimdi, bir dağ evinin sessizliğine sığınmak istiyorum..."


- Yenildik Hace



157. "Hüzünlü anlarımızda, garip bir şekilde, kalbimiz büyürken bedenimiz küçülüyordu.."


- Dağlım



158. "Bağırıp çağırarak, psikolojik olarak ezerek, güç gösterisinde bulunan insanların aslında bu maskelerinin altında ne denli güçsüz ve zavallı olduklarını, kibir ve gururlarından dolayı bunu dile getiremediklerini unutma isterim. Tam da bu celalli, kırıp döken, bağırıp çağıranlar hayatlarının bir döneminde sevgisiz kalmış, bunun acısını da yakınlarından çıkaran, gerçekte yaltaklanan, sevilmek isteyen, minik köpek yavrularından başka bir şey değillerdir."


- Dağlım



159. "bazen gerçek mânâda bir kalbe dokunduğumu hissetiğimde sanki bütün kalplere dokunduğumu ve sanki bütün insanların ortak bir kalpten sadır olduklarını düşünüyorum."


- Yenildik Hace



160. ""Sonra yazdım, çok yazdım. Şimdi sana yazarak kendimi temize çekiyor gibiyim.""


- Yenildik Hace



161. ""sevgim, sevdiğime kanat olmalı, varsın başka gökyüzüne uçsun""


- Dağlım Dağ Çiçeğim



162. "Şükretmek ki, hiçbir fırtınanın kökünden sökemeyeceği bir çiçektir"


- Dağlım



163. "Yüzünde saadetin ve iyi kalbin izlerini görüyordum. Sözlerin iç çekişini andırıyordu.."


- Dağlım



164. "Şimdi gereksiz ve afili yorgunluklarımızdan yürümeye, koşmaya mecalimiz yok..."


- Dağlım



165. "Mümkün olur mu bilmiyorum ancak düşlemiyorum da değil; öldükten sonra gönlümüzü otopsi yapılacağını bilsek nasıl davranırdık acaba?"


- Yenildik Hace



166. "Dalgın dalgın uzakları seyrederken otoban kenarındaki boşlukta, değişik bir çiçek çarptı gözüne. Otobüs çekip gitmişti ama aklı çiçekte kalmıştı. Çiçekleri severdi ama isimlerini bilmezdi. Önemli de değildi. Çiçek güzeldi. Çiçek insanın merhametli yanıydı.. :)"


- Kağıttan Geminin Kaptanı



167. "Kendime ve sana; “Ağlama gözlerim Mevla Kerim’dir,” türküsünü belliyorum. Gülüşün, bir sepet kır çiçeğidir Dağlım, çiçekleri soldurma e mi? Demiştim, tekrar edeyim: Gönlüme kına diye seni yaktım."


- Dağlım



168. "aşk, hiçbir kitapta yazmaz. aşk, yazılan değil yaşanandır. yazılanlar sadece tarif içindir."


- Yenildik Hace



169. "Bana mucizen nedir diye sorarlarsa; senin adını vereceğim."


- Yenildik Hace



170. "Şimdi hangi türküyü mırıldansam yakışır sana?"


- Yenildik Hace



171. "İnsanın boşluğunu yine insan dolduruyor"


- Dağlım



172. "Duyguluysam, gerçekten seni özlediğimdendir"


- Dağlım Dağ Çiçeğim



173. "Geldim, sevdim, öldüm."


- Dağlım



174. "Şimdi yüzlerce fotoğrafımız var ancak güneşli çayırlarımız yok. Şimdi her türlü ulaşma imkanımız var, bahanemiz çok,samimiyetimiz yok. Şimdi gereksiz ve afili yorgunluklarımızdan yürümeye, koşmaya mecalimiz yok."


- Dağlım



175. "Konuştukça örseleniyor, konuştukça kirleniyoruz. Haddimi aşıp kocaman ve süslü cümleler kurmak bir yana, söyleyeciğimi sade süt gibi cümlelerle ifade etmek isterim Dağlım. Bunca uzun ve gereksiz konuşana kadar birbirimize türkü söylemiş olsak sanki daha güzel bir şey yapmış oluruz."


- Dağlım



176. "Ölüleri ve uykusuzları yıldızlar örtüyor."


- Yenildik Hace



177. "Kadınların diğer adı aşktır da erkekler söylemez!"


- Yenildik Hace



178. "Gönüllerimiz net değil,gönüllerimiz yatağını arayan nehirler gibi."


- Yenildik Hace



179. "Yandığımızı söyleyip fırınımızdan ekmek,fırınımızdan güveç,fırınımızdan börek çıkmıyorsa boşuna yanmışız demektir.
Zor mu bu kadar insanları ve daha özelde bir insanı gülümsetmek?"


- Yenildik Hace



180. "Şimdi yüzlerce fotoğrafımız var ancak güneşli çayırlarımız yok. Şimdi her türlü ulaşma imkanımız var, bahanemiz çok,samimiyetimiz yok. Şimdi gereksiz ve afili yorgunluklarımızdan yürümeye, koşmaya mecalimiz yok."


- Dağlım



181. "Mümkün olur mu bilmiyorum ancak düşlemiyorum da değil; öldükten sonra gönlümüze otopsi yapılacağını bilsek nasıl davranırdık acaba?"


- Yenildik Hace



182. "Karşımda otur da varsın çayım soğusun."


- Dağlım



183. "...hayatın en az bilinen unsuru insan kalbi,
Var olmanın en az aranan hedefi de insan gibi bir hayat yaşamaktı."


- Dağlım



184. "Beklemenin sevmeye dahil olduğunu anlarsın."


- Dağlım



185. "Dağlım.Dağ çiçeğim.

"Birbirine âşık iki kişi başlı başına bir âlemdir."Ancak hakiki aşklar zamana karşı koyabilirler."


- Dağlım Dağ Çiçeğim



186. "Nasıl demiştik: Güzel insan: kulağı sağır, dili lâl, başı öne eğik."


- Dağlım



187. "aşk, hiçbir kitapta yazmaz. aşk, yazılan değil yaşanandır. yazılanlar sadece tarif içindir."


- Yenildik Hace



188. "Bana mucizen nedir diye sorarlarsa; senin adını vereceğim."


- Yenildik Hace



189. "İnsanın boşluğunu yine insan dolduruyor"


- Dağlım



190. "Duyguluysam, gerçekten seni özlediğimdendir"


- Dağlım Dağ Çiçeğim



191. "Geldim, sevdim, öldüm."


- Dağlım



192. "Şimdi yüzlerce fotoğrafımız var ancak güneşli çayırlarımız yok. Şimdi her türlü ulaşma imkanımız var, bahanemiz çok,samimiyetimiz yok. Şimdi gereksiz ve afili yorgunluklarımızdan yürümeye, koşmaya mecalimiz yok."


- Dağlım



193. "Konuştukça örseleniyor, konuştukça kirleniyoruz. Haddimi aşıp kocaman ve süslü cümleler kurmak bir yana, söyleyeciğimi sade süt gibi cümlelerle ifade etmek isterim Dağlım. Bunca uzun ve gereksiz konuşana kadar birbirimize türkü söylemiş olsak sanki daha güzel bir şey yapmış oluruz."


- Dağlım



194. "Kadınların diğer adı aşktır da erkekler söylemez!"


- Yenildik Hace



195. "- " (…) Onunla aramızda görünmeyen ama hissettiğimiz bir hüzün dolaşıyordu...""


- Kağıttan Geminin Kaptanı



196. "seni sevmem sana yük değil kanat olsun da var sen başka göklere uç dağlım."


- Dağlım



197. "Allah'a inanıyor, iman ediyor ve kadere teslim oluyorduk..."


- Dağlım Dağ Çiçeğim



198. "Güne, bismillah ve gülümseyen gözlerinle uyanmak istiyorum."


- Dağlım



199. ""diyelim ki:aşk bir mektuptur/bir şairin göndermeyi unuttuğu""


- Dağlım



200. ""Geçenlerde bir dostum ile yürüyoruz.Arada durup cebinden çıkardığı bir lirayı kaldırım kenarına koyuyordu ve biz yürümeye devam ediyorduk.Merak ettim,sordum,sonra anlattı: Çocuklar bulup sevinsinler diye yapıyormuş.
Oturup bir güzel ağladık ancak gönlümüz gülümsüyordu.""


- Dağlım



201. "Yiyor, içiyor, giyiniyoruz, yediğimiz önümüzde yemediğimiz ardımızda da ruhumuz aç, ruhumuz üşüyor Dağlım."


- Dağlım



202. "Hangi kelimelerle sevmeliyim seni bilmiyorum ?
Tek cümlen ile kahraman, tek cümlen ile mağlup oluyorum."


- Yenildik Hace



203. "“kalbimiz, dudaklarımız kadar gülmüyor”"


- Yenildik Hace



204. "Sevilmek ay ise sevmek güneşti!"


- Dağlım Dağ Çiçeğim



205. "... ömrüme düşen çiçek kokusu..."


- Dağlım Dağ Çiçeğim



206. "Birilerinin bizi duymuyor olması sesimizin kısık çıkmasından değildir Dağlım. Sağırlık sanıldığından çok fazla yaygın bir hastalık, sanıldığından fazla yaygın bir davranış biçimidir."


- Dağlım



207. "Sözün yere, gönlün dara düşmesin."


- Dağlım



208. "• imanlı olmak kalp kırmamaktır Dağlım..."


- Dağlım



209. "tek yüküm var; kalbim. Ardımızda bıraktığımız nedir sevgi, merhamet ve duamızdan başka."


- Dağlım Dağ Çiçeğim



210. "Duadan geldim ve sana yazmak istedim Dağlım."


- Dağlım Dağ Çiçeğim



211. "“Ben dönmeyebilirim,ölürüm,sen çiçek açmaya devam et!
Hüzünlü gönlümüzün huzur bulması ve kavuşmalar için son adresimiz hakikat yurdudur.
Bu dünyayı çok da kafana takma.!”"


- Dağlım



212. "Ki bazen anlatmaya çalışmak anlamını bozar yaşanılan duygunun.."


- Yenildik Hace



213. "Bekleyenlere söylemek gerek: Gelecek mevsimler hep kurak!"


- Dağlım



214. "Farkındayız veya değiliz ancak kesin olan şu ki büyük, bu beton, bu hızlı ve insan seli şehirlerde; ayaklarımız, kulaklarımız, gözlerimiz ve en çok da gönlümüz inciniyor Dağlım."


- Dağlım



215. ""Kalbime iyi geliyorsun.""


- Dağlım



216. "Kalbimizden daha çok gözlerimize ve kulaklarımıza iman ettiğimiz için yalnızca gördüklerimize ve duyduklarımıza inanır olduk. Oysa çok zaman duymadığımız sözlerin söylendiğini de hissederdik, eğer ki kalbimizden uzak düşmemiş olsaydık.."


- Dağlım



217. "Dedi: Siz kime bağlısınız?
Dedim: Biz birbirimize bağlıyız."


- Demiş miydim?



218. "Gökyüzünü göğsüme doldurmuş Rabbim. Bu duygunun adı yok; adı olsun dersen adı aşk olsun."


- Dağlım



219. "Susarak kendimi temize çekmeliyim."


- Demiş miydim?



220. "Dedi: Kalbim sıkışıyor.
Dedim: Kalbindeki kuşları azad et."


- Demiş miydim?



221. "Bir hüznün içini hangi yağmur doldurur?"


- Dağlım



222. "Kalbin bana gurbetin olmadığı bir memleketti.
...
Kelimelerin dile getirdiğinden fazlaydı söylediklerimiz ve sevgimiz."


- Dağlım Dağ Çiçeğim



223. "bazı insanların gölgesi bile hüzün veriyorken insana bazı insanların gölgesi bile olmuyor."


- Yenildik Hace



224. "Asıl olanın cümleler değil hissetmek olduğunu anlarsın"


- Dağlım



225. "Merhamet yoksa sevgi de yoktur..."


- Yenildik Hace



226. ""diyelim ki:aşk bir mektuptur/bir şairin göndermeyi unuttuğu""


- Dağlım



227. ""Geçenlerde bir dostum ile yürüyoruz.Arada durup cebinden çıkardığı bir lirayı kaldırım kenarına koyuyordu ve biz yürümeye devam ediyorduk.Merak ettim,sordum,sonra anlattı: Çocuklar bulup sevinsinler diye yapıyormuş.
Oturup bir güzel ağladık ancak gönlümüz gülümsüyordu.""


- Dağlım



228. "Yiyor, içiyor, giyiniyoruz, yediğimiz önümüzde yemediğimiz ardımızda da ruhumuz aç, ruhumuz üşüyor Dağlım."


- Dağlım



229. "Hangi kelimelerle sevmeliyim seni bilmiyorum ?
Tek cümlen ile kahraman, tek cümlen ile mağlup oluyorum."


- Yenildik Hace



230. "Duadan geldim ve sana yazmak istedim Dağlım."


- Dağlım Dağ Çiçeğim



231. "“Ben dönmeyebilirim,ölürüm,sen çiçek açmaya devam et!
Hüzünlü gönlümüzün huzur bulması ve kavuşmalar için son adresimiz hakikat yurdudur.
Bu dünyayı çok da kafana takma.!”"


- Dağlım



232. "Ki bazen anlatmaya çalışmak anlamını bozar yaşanılan duygunun.."


- Yenildik Hace



233. "Hissetmeyi hayatımızdan çıkardık. Çok konuşuyoruz. Konuştukca yamalı bohçalara dönen ilişkilere nispetle çok şey söyleyen, hissettiren sessizliğini seviyorum. Ki zaten vara vara sessizliğe varıyor insan. Bir de konuştukça çoğalan boşluğa..."


- Dağlım



234. "Zenginliğin ilk basamağının vermek, vermenin ilk adımının merhamet olduğuna inanıyorduk. Veriyorduk ve zengindik."


- Dağlım



235. "Kendinden kaçan insanın “bir başkasını” bulması ne kadar da zor."


- Dağlım



236. "" Yan yana bağlanmış iki insan, dalgalarla sarsılan iki gemi gibidir.""


- Dağlım



237. "Yüreğin bütün cam ve kapılarını güneşe açmış bir eve benziyordu."


- Dağlım



238. "Sevmek; sevilenin hayatına renk katmaktır, rengini soldurmak değil."


- Dağlım



239. "bilesin ki seni sevdim.
bilesin."


- Yenildik Hace



240. "Gençtim, çok gençtim, toydum, bilmiyordum. Kızlar vardı ve sevmek; seviyorum demek, günün ve gecenin belirli saatlerinde sevdiğimiz kızların sokağından geçmekten başka bir şey değildi."


- Kağıttan Geminin Kaptanı



241. "Sokaklar, evler, kıyafetler değişiyor ama kalpler değişmiyordu."


- Kağıttan Geminin Kaptanı



242. ""İnsan insana nimettir.""


- Dağlım



243. "Güzel insan, " Rüzgârın yorduğu fakat bu yorgunluğu dile getirmeyen ağaç gibidir.""


- Dağlım



244. "Şiir, çiçek, afilli cümleler bile yetmez çoğu zaman. Kalbinin, gözlerinin, insanlığının sıcaklığını hissettiğimiz ve hatta sarıldıkça sarılmak istediğimiz insanlara ihtiyacımız var Dağlım.. Ötesi lafı güzaf ve teferruattır."


- Dağlım



245. "Her güzellik bize asıl ve tek güzel olan Rabbimizi hatırlatsın Dağlım."


- Dağlım Dağ Çiçeğim



246. "Her gün bir başka uçurumdan düşmeye benziyor yaşamak..."


- Dağlım



247. "Avuçlarıma aldığımda "yuvasını bulmuş kuşlara benzeyen" ellerin..."


- Dağlım



248. "Her gün bir başka uçurumdan düşmeye benziyor yaşamak, her gün yeni baştan sevmek oluyor sonra."


- Dağlım



249. ""Ah, bildiğimi herkes bilebilir, yüreğimse bir bende var.""


- Dağlım



250. "Hüzün "ruh hastalığımızı" değil, merhametimizi arttırmalı."


- Dağlım

Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: