Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Hikayelerim - Necip Fazıl Kısakürek | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Hikayelerim Kitap Bilgileri


Yazar: Necip Fazıl Kısakürek
Tahmini Okuma Süresi: 8 sa. 10 dk.
Sayfa Sayısı: 288
Basım Tarihi: Aralık 2022
Yayınevi: Büyük Doğu Yayınları
ISBN: 9789758180233
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Hikayelerim Kitap Tanıtımı


Necip Fazıl Kısakürek’in 1925 yılından başlayarak çeşitli gazete ve dergilerde yayınlanmış ve bir bölümü 1933’de "Bir Kaç Hikâye Bir Kaç Tahlil", bir kısmı da 1965’de "Ruh Burkuntularından Hikâyeler" ismi altında kitaplaşmış, bütün hikâyeleri…

1983'de "Büyük Doğu Yayınları" tarafından eksiksiz olarak bütünleştirilmiş ve son şeklini almıştır.




Hikayelerim Kitaptan Alıntılar


1. "Ve ruhları kuru havuz, beyinleri çöp tenekesi insanlar."




2. "-Bütün sır örtüde... Örtü, kadının mânasına, aranması, bulunması, erişilmesi lâzım bir derinlik veriyor. O mânayı zorlaştırıyor, griftleştiriyor, kıymetlendiriyor."




3. "“İçimizdeki fotoğrafhanede, dışımızdaki dünya şekilleniyor. Biz buna görmek diyoruz.”"




4. "Gözümüzün görmeyeceği ve kulağımızın duymayacağı şekilsiz vücutlar ve vücutsuz şekiller var… Hepsinden öte ölüler ve bilhassa mâzi var…"




5. "-Dinin kadın vücudunda mahrem nokta olarak görünmesini yasakladığı yerler, kadında bütün mânanın sınır çizgilerinden başlar. Erkeğin hayali bu çizgilerin ötesindedir ve onlar muhafazalı olduğu nispette çekicidir.

-Siz, bütün ilericiler, kadını, kurtarmak ve nadide bir yemiş gibi soyup ortaya koymak isterken onu, en aziz mâna ve tesiriyle öldürüyorsunuz! Kadını, yok ettiğini sandığınız dine karşı onu kaatil elinden kurtarırcasına kapıp, kasap çengellerinde kuyruğu fiyonklu bir ceset hâline getiren, yani gerçekten yok eden sizsiniz!"




6. "Fertleri öldürenler zindana atılıyor da cemiyeti öldürenler neden ceza görmüyor?"




7. "Ah, alışmak!.. Hislerimizin şimşeğini bir saniyenin ummânında bir katre kadar yaşatıp yutan dipsiz uçurum..."




8. "- Müslüman eskisi olmaktan kurtul! Müslüman ol!"




9. "- Haydi kalkın dökülün sokaklara! Sorun "emanete" ne oldu? Nerede Müslümanlar? Nerede Müslümanların diyarı? Nedir bu köpeklerin bile sürmeyeceği hayat?"




10. "Ve ruhları kuru havuz, beyinleri çöp tenekesi insanlar..."




11. "-Sana acıdığımı sanma, dedi; kendisine bu kadar acımayana acımak alçaklıktır!"




12. "-Bu memleket nasıl kurtulur?
-Suçlu biz miyiz, cemiyet mi?
-Fertleri öldürenler zindana atılıyor da Cemiyeti öldürenler neden ceza görmüyor?"




13. "- Bakmaz, baksa da görmez...
- Kör mü yoksa?...
- Hayır! Gözleri başka dünyaya çevrik..."




14. "- Müslümanlar! Kaldırın başlarınızı secdeden!..
Bozun, zaten bozuk namazlarınızı! Allah'a secde edebilmek için evvelâ memleketinizden gâvuru kovun!"




15. "..En çok kızdığı Müslüman eskileridir.
- Ne demek Müslüman eskisi?
- Bugünün Müslüman geçinenleri...
Öğle yemeğinde, Hasene Bacı yine karşıma geçmiş, yine beni süzerken sordum:
- Sen gece evinde ne yapıyorsun?
- Oturup düşünüyorum.
- Ne düşünüyorsun?
- Rabb'imi...
- Hiç uyumuyor musun?
- Uykuda geçiyor ömür.
- Senin için, sabaha kadar namaz kılar, Kur'an okur, zikreder, dediler.
- Doğru söylememişler.. Ben kimim, bu işleri yapacak insan kim?
- Ya Müslüman eskisi dediğin kimler?
- Camileri doldurup da içine giremeyenler... Hepimiz!"





Hikayelerim Kitap İncelemeleri


DÜŞÜNCE DEHASINA HAYRAN BIRAKAN ÜSTAD..!

Sonları muamma gibi gözüken ,buna rağmen aslında verilmek istenen mana çok aşikarca zihinde yer eden ,birbirinden güzel elli üç hikayeden oluşuyor bu muhteşem eser.

Üstad düşünce dünyasında eleştirdiği bir takım kavramları harika bir anlatımla Hikayelerinde de eleştirmiş. Necip Fazıl üstadı tanımak, hakkında fikir sahibi olmak isteyenler bu eserinden başlayabilirler. Tüm eserleri serisinde ilki hikayeleri ve tek hikaye kitabı.

Kitabı okurken hem beynim yandı hemde hep bir sonraki hikayeyi merak ettim. Her okuduğum tasvir ve betimlemesinde ne muazzam gözlemler yaptığına şahit oldum resmen. Kitaptaki hikayelerin bir çoğunda sanki o zaman dilimine gittim hikayeyi orada yaşadım ve bende bıraktığı etkilerle geri döndüm.

Hasta kumarbaz, eski elbiselerin hafızası , sübyan koğuşu , babaanne, hasene bacı gibi daha bir çok okunmaya değer hikaye...
Bu arada benimde çok beğendiğim derviş ve meczup temalarını işlediği öyküleride mevcut.
Hikayelerinin büyük bir bölümüne kendinden , hayatından parçalar yerleştirmiş Üstad..!
Hem talebelerimle hem de yakın bir kaç arkadaşımla üzerinde derince konuşmak isteyebileceğim bir eser.

Efendim ben pek beğendim... mutlaka okuyun, okutturun...! İnsana çok şey katacağına inandığım kesinlikle başucu bir eser...




Tam otuz yıl saatim işlemiş, ben durmuşum;
Gökyüzünden habersiz, uçurtma uçurmuşum...
...

Otuz yıl olmasa da ben de bu yaşıma kadar Necip Fazıl’dan habersizmişim ( bu zamana kadar üstadın herhangi bir kitabını okumamıştım. Bölük pörçük birkaç şiirden ibaretti bildiklerim). Halbuki ‘Sakarya Türküsü’ nü daha ilkokulda ezberletmişti hocalarımız bize.

Neyse, son birkaç yıldır bütün eserleri dizisini sırayla okumaya sürekli niyetlendiğim halde başlayamadım. Bu yıl da uzun bir aranın ardından ilk kitabı bitirebildim nihayet..

...
Eser, kronolojik olarak üstadın 24 yaşında başlayıp 68 yaşına kadar yazdığı kendi hayatından izler taşıyan hikayelerle, toplumun değişim evrelerini (eski- yeni çatışması çerçevesinde değişime ayak uyduranlar ile kendini içine hapsedip, ömrünü geçmiş güzel günlerin özlemine adayarak toplumdan soyutlaşanları, köy ve kentte değişimin yönünü vs..), kültürel yozlaşmayı, bireysel ve toplumsal karmaşa ve çatışmaları çok güzel aktarmış.

Üstadın ana kahramanlarının yaşam tarzları ve mesleki birikimleri farklılık arzetse de hikayeler, bir varoluş ve arayışı ifade etmeleri bakımından güzel bir bütünlük arzediyorlar.
...
Dili, aşinası olmayanlar için yer yer ağır gelebilir. Ancak kelime haznesini genişletmek isteyenler için tadında bir eser...




Insan ezelden ebede giden bir yol ustunde ilerleyen yolcudur. Ustad, kendisi icin ici diken dolu fıçı benzetmesini kullanir dusunsel boyutlar icin. Bu eserinde bu benzetmesinin yansimasini gormek mümkündür. Kitap 53 kisa hikayeden mutesekkildir. Hikayelerin temel temasi ise varolussal sancilardir. Cilesi cekilmemis hicbir bilgi ve soz yakin mesabesinde degildir insan icin. Necip fazil'in eserlerinde cilesi cekilen bir cok kavramin varligini goruruz. Insan olmanin sancilarini, icimozde yasadigimiz ve belki yansitamadigimiz kavgalarimizin, hesaplasmalarimizin, pismanliklarimizin, aliskanliklarimizin veciz ifadelerle tanimlamalarina rastlariz. Eseri okurken her bir hikayede kendi ic dunyamin koridorlarinda gezindim. Detaylar icinde kaybolan zihnin acilarini tekrar duyumsadim. Insanin hayati boyunca hep ince sinir cizgileri ucunda yasadigini okudum, cizginin bu tarafi akli selimlik, hemen bir adim otesi delilik, bu tarafi selim kalp, diger tarafi zayi edilen emametler. Ve kader meselesi. Enfes yorumlamalar mevcut. Uzun uzun akademik tanimlamalar ile tarif edilemeyen kader mevzuu bir delinin dilinden iki kelam ile kapatilivermis. Buyuk sanat.. kelimeleri yogururken, onlarla dans eder gibi ahenk ve ritim içerisindeki sunumuna ragmen, yine bir esrarkesin gozunden dunyaya dair ne varsa hepsini gülünç olarak arzi endam ettirmesi ise vazgecilmez o koskoca kavramlarin ilahi nazardaki ici boşluğunu muthis bir sekilde seriyor okuyucualrinin onune. Fikir cilesi ceken, sentezci zihin yapisina bir turlu erisemeyerek detaylarin icindeki esrarin esaretinden kurtulamayan, kelimelerle yasayan estetik kaygili zevk muptelalari icin sertac eserlerden birtanesi.




En imrendiğim, tabiri caizse hayranlık beslediğim insanlardandır yazar ve şairler. Hepimiz bir şeyler yaşıyor, hissediyoruz. Acıları, sevinçleri görüyoruz. Lakin hepimiz bu acıları, hüzünleri yahut mutlulukları kaleme alamıyoruz. Ya da da kaleme alınacak değer vermiyoruz. Bir başka ihtimalse acımızı süsleyecek kelimeleri bilmiyoruz.
Üstad Necip Fazıl'dan okuduğum dördüncü kitap ve çok uzun olmayan hikayelerin bulunduğu bu kitap Üstad'ın toplumda gördüğü acıyı, hissettiği hüznü bizlere aktarmış olduğu kanısına varıyorum. Özellikle Üstad'ın doğduğu zamandan bellidir gördükleri, değişen kıyafetler ve kıyafetler altındaki insanlar beni çok etkiledi. "Anneanneden başlayıp yine onda devam eden kapalı, açık ve tango çarşaf, annende büsbütün açık kostüme ve sende mini-eteğe kadar ulaştı. Muazzam terakki..."(s.200) Bu satırların beni etkilemesi de şu günde çok çağda çok normal olduğunu düşünüyorum.

"Ve ruhları kuru havuz, beyinleri çöp tenekesi insanlar...."(s.139) cümlelerine yer veren Üstad gibi ben de sürekli bu soruyu sorarım: "Nasıl olur?.. Düşünen bir varlık nasıl yok olabilir?.." (s.205)

Üstad'ın kaleminin kalbimi durduğunu söylemek isterim ve okumanızı tavsiye ederim. Çünkü "Kalbin durduğu bu noktaya, nokta koymuyoruz."(s.257)

Zeynep Kılıç




Necip Fazıl'ı ilk defa okudum. Başta bir müddet, o çok duyduğum "güçlü kalem"i göremedim ama hikayeler ilerledikçe, bir insanın, daha detaylısı bir günahkârın hayatına, onun hayatından esin hikayelerine indikçe, kalemin gücünü ve karakterin derinliğini görebildim.
Hikayelerin sonunu tarihlemiş yazar. Kronolojik şekilde gidiyor. 20'lerden 70'lere uzanıyor. Bu uzantıda görünen şu: Başlarda konular korku, büyü, hayal-et, gibi temalar etrafında dolanırken ortalara doğru kumarbazlık hikayeleri başlıyor. "Hasta Kumarbaz" adlı karakterin belki 10'dan fazla hikayesini okuyoruz. Şüphesiz bu, Fazıl'ın kendisi. Son kumarbazlık hikayesinde hasta kumarbaz bu sefer hakikaten tövbe etmiş olacak ki daha sonra kumarla ilgili bir hikaye gelmiyor. Bu noktadan sonra hikayeler Allah, kitap, hak, kader gibi temalar etrafında gelişiyor. Bir hikayesinde ise bilimkurgusal öğeler mevcut. Bu yazar, ne yazsa okunur gibi duruyor.
Hikâyelerin kısalığı dikkatimi çeken bir diğer etken. Bu kadar kısa yazıp bu kadar uzun anlatmak, takdire şayan. Azla özü anlatan yazar, Ahmet Hamdi'ye kıyasla daha kısa ve derin. Boris Vian ise tamamen absürt ve saçma bir yazar. Bu üç yazar içerisinde hikayelerini en beğendiğim Necip Fazıl oldu, sonra Ahmet Hamdi, en son Boris Vian. Üç farklı hikayeciyi bir ondan bir bundan okumak farklı ve zevkli bir deneyimdi, vesselam.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: