Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Hiç Kimse Sıradan Değildir - Markus Zusak | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Hiç Kimse Sıradan Değildir Kitap Bilgileri


Yazar: Markus Zusak
Tahmini Okuma Süresi: 13 sa. 9 dk.
Sayfa Sayısı: 464
Basım Tarihi: Kasım 2020
İlk Yayın Tarihi: Kasım 2020
Yayınevi: Martı Yayınları
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9786053480204
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Hiç Kimse Sıradan Değildir Kitap Tanıtımı


"19 yaşındayım, taksi şoförüyüm. Sadece bu işe yarıyorum, bir de arkadaşlarımla kâğıt oynamaya. Başka hiçbir uğraşım, isteğim, hedefim yok. Bir ev arkadaşım var, adı Kapıcı. Kendisi aynı zamanda köpeğim olur ve karşılıklı kahve içmekten büyük keyif alırız. Kısacası sıradanlığın mihenk taşıyım ve bundan şikâyetçi değilim. Ama bir gün posta kutumda bulduğum iskambil kartının, çerçevedeki bu resmi değiştireceğini nereden bilebilirdim ki? "Hiç" oluşum, kimliği belirsiz birini rahatsız etmişe benziyor ve belli ki benimle oyun oynamak istiyor. Neden sorusunun cevabı aslında çok basit: umursamak için. Peki o halde, oyuna hazırım!"



Dilde sadeliği kullanma yeteneğini başarılı bir şekilde ortaya koyan Markus Zusak, Hiç Kimse Sıradan Değildir adlı eğlenceli olduğu kadar düşündüren romanıyla, herkesin yapabileceklerinin ötesine geçebileceğini en sıradan insanlar üzerinden göstererek zekasını gözler önüne seriyor.




Hiç Kimse Sıradan Değildir Kitaptan Alıntılar


1. ""Neden ben?" diye sordum, Tanrı'ya,
Bir şey söylemedi..
Güldüm ve yıldızları seyrettim,
Yaşamak güzeldi.."




2. "Bazen insanlar çok güzel oluyordu.
Görünüşleriyle değil.
Söyledikleriyle de değil.
Sadece varlıklarıyla."




3. ""Ancak günümüzün hastalıklı toplumunda bir insan çok fazla kitap okumakla suçlanabilirdi.""




4. "Birlikte birkaç fincan kahve içmiş olmamız beni tanıdığın anlamına gelmez."




5. "Ruhumun seninkine ihtiyacı var."




6. "Senden bu kadar nefret etmek çok fazla sevgi gerektiriyor."




7. "Birlikte birkaç fincan kahve içmiş olmamız beni tanıdığın anlamına gelmez."




8. "Ancak günümüzün hastalıklı toplumunda bir insan çok fazla kitap okumakla suçlanabilir."




9. "Matematik ve diğer derslerle ilgilenmem gerekiyordu ama ben sürekli kitap okuyordum."




10. "O gece uyuyamadım.
Sadece düşündüm."




11. ""Kollarım ağrıyordu. Kelimelerin bu kadar ağır olabileceği hiç aklıma gelmemişti.""




12. ""iyiyim Marv," dedim. "Sadece düşünüyordum."
"Bu seni öldürür," diye uyardı. "Hiçbir şey düşünmezsen daha iyi olursun.""




13. "Güzel bir gündü.
Gökyüzünde tek bir bulut bile yoktu."




14. "Bazen insanlar çok güzel oluyordu.
Görünüşleriyle değil.
Söyledikleriyle de değil.
Sadece varlıklarıyla."




15. "Hayattayım, diye düşündüm. Kazandım. Aylardır ilk kez özgür olduğumu hissediyordum..."





Hiç Kimse Sıradan Değildir Kitap İncelemeleri


19 yaşındaki Ed'in hayatı sıradan ve annesine göre; işe yaramaz özellikleri olan bir kişiliği vardı. Ablaları ve kardeşi Tommy hayatlarını kurmuş o ise taksi şoförlüğü yapmaktan ileri gidememişti...

Ritchie, Marv, Audrey ve köpeği Kapıcı ile yaşadıkları sıradan hayat, bir banka soygunu ile değişir ve Ed iskambil kağıtlarında yazan, yerine getirmesi gereken notlar almaya başlar. Yaşadığı çevrede neleri gözden kaçırmış; kendi öz benliğinde var olan iyiyi nasıl ortaya çıkaracağını notlar da yazanlar ile tekrar keşfetmesi uzun sürmeyecek olsa da, notların arkasında kimin olduğununa dair merakı artmaktaydı. Bir insan kendini ve çevresinde tanıdığını söylediği insanları ne kadar tanıyor olabilirdi? Ed, köpeği Kapıcı'yı bile kendinden daha iyi tanıyor, kendi yapacakları ve yapamayacakları hakkında fikri ise aldığı notlar ile değişim göstermeye başlıyordu...

Ed'in üstlendiği görevler onu karar aşamasında zorlarken, yaşadığı çelişkiler ve yüzleşmesi gereken olaylar hiç beklemediği gerçekler ile kendini göstermeye başlamıştı...

Markus Zusak'ın okuduğum ilk kitabı. Yazım dili çok açık ve esprili. 19 yaşındaki bir insanın kendini keşfetmesini içindeki cevheri bulmasını yalın bir dil ile kaleme almış.İnsanın neler yapabileceğini iç dünyasını çok iyi yansıtmış... Okurken tebessüm edeceğinize emin olun...




"Hər yazarın bir şah əsəri var" deyirlər. Bəlkə də elədir, bunu inkar edə bilmərəm. Markus Zusak daha çox hamımıza "Kitap Hırsızı" romanı ilə tanışdır. Kitabını oxuyan və filminə baxan biri kimi deyə bilərəm ki, həqiqətən də, möhtəşəm idi. O dövrün ağır, çirkli, barut dolu havasını oxuyarkən hiss etmişdim.

"Hiç kimse sıradan değildir" kitabı isə çox insan tərəfindən bəyənilməsə də, deyəsən, qəribə bir şəkildə mənim daha çox xoşuma gəldi. Kitab həm macəra romanı, yeri gəldikdə detektiv, bəzən isə şəxsi inkişaf təəssüratı bağışladı məndə. Çox axıcı idi. Gec bitsin deyə əlimdən gələni etdim, amma olmadı .

Əsas obrazımız, 19 yaşında Ed Kennedy, taksi sürücüsü işləməkdədir və 3 yaxın dostu var. 4 sıradan insan. Həyatlarında baş verən hər şey, hər birimizin başına gələ biləcək bir şeydir. Ta ki...

Ed Kennedy bankda kredit ödəməyə çalışarkən oğruluq hadisəsi olur və oğrunun tutulmasında yaxından iştirak edir. Bundan sonra isə bütün həyatı dəyişir. Evinə üzərində mesajlar olan oyun kartları gəlməyə başlayır və bunları etmək məcburiyyətində qalır. Kartların kim tərəfindən göndərildiyi, orda yazılanları niyə etmək məcburiyyətində qaldığını bilmir, amma hər dəfəsində fərqli hadisə ilə qarşılaşır və həll etməyə çalışır.
Zaman-zaman güldürən, bəzən üzücü hadisələrin baş verdiyi, bəzən isə detektiv formada davam edən bir kitab idi. Müəllifin verməyə çalışdığı mesaj isə kitabı daha da gözəl edirdi.

Xoş mütaliələr!




Sen ne kadar güzel bir kitap, sen ne harika bir yazarsın canım Markus Zusak!

Markus Zusak 'ın ilk önce Kitap Hırsızı kitabını okumus aşırı beğenmiştim. Simdi Hiç Kimse Sıradan Değildir i okudum ve bayıldım. Bir kitap bu kadar basit bir konuyu bu kadar tatlı bir sekilde anlatırsa ancak bu kadar sevilebilir.

Kahramanımız Ed. 19 yaşında kaçak taksi şoförlüğü yapmakta ve kendisini ise yaramaz Sıradan biri olarak görmekte. Birgün bir banka soygunu sırasında hayatı değişiyor. ona belli aralıklarla bazı kartlar ve bu kartlarda yazan adresler ya da isimler geliyor. Ed bunların kendisine verilen görevler olduğunu anlıyor ve işe koyuluyor.

Ilk basta bu görevleri yerine getirme konusunda yeterli olmadığını düşünüyor ve yureklendirilmek için bir miktar kaba kuvvetle harekete geçiriliyor. Iste Ed için hayat buradan sonra başlıyor.

Kendisini hiçbir işe yaramadığını düşünen Ed, eşinden dayak yiyip tecavüzüne uğrayan bir kadını kurtarıyor, koşu yarışmalarına hazırlanan bir kıza kendi değerini, surekli kavga eden abi kardeşe kardeşliğin ne demek olduğunu gösteriyor, bir rahibin kilisesini insanlarla dolduruyor, arkadaşlarının hayatına dokunuyor ve daha bir sürü şey...

Kitap başından sonuna kadar inanılmaz şekilde akıcı. Surekli bir devinim var. Okur surekli merak ediyor.

Kitabın sonunda ise tüm bu isi tasarlayan kişiyle tanışıyor ve şaşırıyoruz. Gercekten hoş bir kitap.

Canım Ed! Sen sıradanlığın en mükemmel örneğisin, sen yaptıysan herkes yapabilir!!




#okudumbitti
#MarkusZusak
#HiçKimseSıradanDeğildir
#460sayfa
#NisanAyı8ciKitap

Evet evet hiç kimse sıradan değildir.. Ama bazıları vardır ki seçilmişlerdir? Sizde o seçilmişlerden biri olsaydınız ve kötülükleri yok etme görevi verilseydi size, ama bunu yaparken öldürmenizde gerekseydi ne yapardınız?
Cevap vermesi ne zor bir soru değil mi?
Markus Zusak Kitap hırsızı kitabıyla tanıdığım bir kalem. Ve o kitabı için kesinlikle okunmalı demiştim ve diyorum da.
Bu kitabı için de okunabilir güzel bir eser diyeceğim. Aslında verdiği mesaj çok güzel. Diyor ki yazar bize " mucize beklemeyin hayattan, çünkü mucize sizsiniz" Hiç kimse sıradan değildir derken bunu söylüyor aslında..
Kağıt oyunu oynar mısınız?? Ben oynamam çokta bilmem. Ama bir gün posta kutumda mesaj dolu bir joker bulmayı umabilirim heralde bu kitabı okuduktan sonra..
Küçük dokunuşlarla bile büyük mucizeler nasıl yaratılırın hikayesi bu.. Kurgusu ve sonunu bağlama noktasındaki yeteneği bence alkışı hak ediyor. Okuyun mutlaka.
"Marv'la ilgili sorun, en iyi zamanlarında bile sorunlu olmasıydı" ahh ahh meğer ne büyük yük varmış omuzlarında...
"Hilekarlık ve yalanla insanın neler başarabileceğini görmek şaşırtıcıydı. Raskolnikov'un bir defasında dediği gibi: ' sağduyu etkisiz kaldığında şeytan yardıma koşar'..... Bir kitabı okurken okuduğunuz bir bsşka karakterle denk gelip selamlaşmak..
" Bahaneler uydurabilirsiniz ama onlara inanamazsınız" "... Eee şeyyy ben genelde karşımdaki inansın diye uyduruyor olabilirim. Tabii bir bahane uydurmuşsam




Genellikle kitapların yazarları hakkında fazla bilgim olmaz, içerikle ilgili birisiyimdir. Fakat bu kitaptan sonra yazarın diğer kitaplarını da takipte olacağımı söyleyebilirim.
Kitabımız, 19 yaşında bir taksi şoförü olan ve arkadaşlarıyla iskambil kağıdı oynamak dışında bir hobisi ve uğraşı olmayan Ed isimli kahramınımızın bir banka soygununa karışması ve bir şekilde namının kahraman olarak anılmasıyla başlıyor. Belli bir süre sonra posta kutusuna düşen gizemli iskambil kağıtlarındaki isim ve adresleri kullanarak kendine verilen görevlerin peşine düşüyor, çünkü yapacak daha iyi bir şeyi yok ve zaman içinde kendini tamamen bu gizemin içine kaptırıyor.
Genel olarak kitabı beğendiğimi söyleyebilirim, sonu da tatmin ediciydi; fakat sonundaki bir bölüm gereksizmiş gibi bir his verdi bana, bu yüzden bir puan kırma ihtiyacı duydum. Şunu belirtmeden geçemem ki, kitabı okurken gittikçe Laurent Gounelle'in "Tanrı Daima Tebdil-i Kıyafet Gezer" romanındaki havayı sezdim, hatta bir ara sonunun öyle olacağını düşünmüştüm. Bu iki kitap arasında sezdiğim benzerlik beni rahatsız etmedi, aksine hoşuma gitti diyebilirim ancak bu benzerliği sezen tek kişi ben miyim diye de merak ediyorum.
Sonuç olarak, beğendim ve iyi ki okudum dediğim bir kitap oldu benim için, okumak isteyip de arada kalan olursa tavsiye edebilirim. Sayfa sayısı fazla gözükebilir fakat yazarın dili çok sade ve anlaşılırdı, sayfalar su gibi akıp gitti.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: