Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Hermann Broch Alıntıları & En Çok Okunan Sözleri

Hermann Broch En Beğenilen Sözleri



1. "..

?"


- Vergilius’un Ölümü



2. "Hiçbir şey kokmayan kadın, güzel kokar, der Cicero."


- Vergilius'un Ölümü



3. "Gerek iç gerekse de dış dünyanın tutkuları arasında yolunu kaybetmiş, kendi hayatına sadece konuk olabilmiş biri."


- Vergilius'un Ölümü



4. "''...ruhun çalgısının tellerine dokunmuş hiçbir şarkı kaybolup gitmez...''"


- Vergilius'un Ölümü



5. "Ve gece, yani şiirin zamanı."


- Vergilius’un Ölümü



6. "…hiçbir şey kalmadı kendi uğruna var olan bu dinamizmin içinde, sözde çalışan, sözde dingin ve duru: Hiçbir şey kalmadı — benliğim dışarı savrulmuş, hiçliğe savrulmuş, özlemim gerçekleşemez, vaat edilmiş toprak ulaşılamaz, gittikçe artan, asla ulaşılamayan aydınlık görünmez, aradığımız cemaatse güçsüz bir cemaat ama art niyet dolu. Nafile umutlar, çoğunlukla haksız kibir — dünya hâlâ yabancı düşman, düşmandan azıcık aşağısı, yüzeyini belki elimle yoklayabileceğim, içine nüfuz etmeyi hiç başaramayacağım bir yabancı, artıp duran yabancılığı içinde yabancı, artıp duran körlüğü içinde kör, memleket gecesini hatırlarken geçen, dağılıp giden, en sonunda da kala kala eskinin dağılıp giden esintisi. Diğer her şeyin kavuştuğu bir’i bulmak için çok yollardan gittim, gelgelelim birbirlerinden hep daha çok uzaklaştılar…"


- Uyurgezerler Üçlemesi (3 Cilt Takım)



7. ""

Zamanın esirleriyiz.

""


- Vergilius'un Ölümü



8. "Henüz buradayım ve yine en uzak uzaklara saçılmışım, hiçbir yerdeyim, her zaman ben’im ve asla ben değilim."


- Büyülenme



9. "''...körlük de kötülüğün bir parçasıydı.''"


- Vergilius'un Ölümü



10. "Bir insan ömrü yetmez. Hiçbir şeye yetmez."


- Vergilius'un Ölümü



11. "Daha neler görmek, nelere rastlamak zorunda kalacaktı? Yetmemiş miydi artık? Hala, hala yetmemiş miydi?"


- Vergilius'un Ölümü



12. "Aşk, ayırt edebilmektir!"


- Vergilius'un Ölümü



13. "kendi hayatına sadece konuk olabilmiş biri.."


- Vergilius’un Ölümü



14. "Aşk, bekleyiş halindeki hazır olma durumudur, onun içerisinde her şey sabırlı ve ısrarlı bir bekleyiştir."


- Vergilius'un Ölümü



15. "Hatıralar uğruna onca çaba hangi gelecek içindi? Hangi geleceğe taşınacaktı bunca hatıra? Gelecek diye bir şey kalmış mıydı?"


- Vergilius’un Ölümü



16. "Sen henüz bilmiyorsun, benim küçük kardeşim, gecenin umudunun içimizdeki hangi derinliklerden yükseldiğini, çünkü gençsin; o umuda gelince, değiştirilemezliği içerisinde öyle uçsus bucaksız ve canlı ki, kederleri içerisinde özlemin öylesine sessiz ve sevecen vaatleriyle dolu ki onu duyabilmek için çok uzun bir zamana ihtiyacımız olacak"


- Vergilius’un Ölümü



17. "İnsan (…) düş kırıklığına mahkumdur, büyük olaylarda da küçük olaylarda da düş kırıklığının pençelerine teslim edilmiştir; boşunadır bütün çabalar, geçmişte verimsiz kalmıştır, gelecek zaman bağlamında ise ümitsizdir"


- Vergilius’un Ölümü



18. "Sanat, ürettiği her eserde bir evreni var eder."


- Vergilius'un Ölümü



19. "''...biri ötekinden filizlenerek çiçek açmıştı...''"


- Vergilius'un Ölümü



20. "Dönüp geçmişe, bir vazgeçişten ve bugün de süren bir feragatten ibaret olan bir hayata, ölüme karşı direnmeyen fakat birlikteliğe ve aşka karşı hep direnmiş olan bu hayata baktı; geriye, nehirlerden oluşma alacakaranlığa baktı; şiirin alacakaranlığında arkasında uzanıp giden, yalnızca veda etmeye adanmış hayata baktı; bugün, her zamankinden çok daha açık bir biçimde bütün bunlara o “umut” uğruna katlanmış olduğunu biliyordu."


- Vergilius’un Ölümü



21. "''Hakiki sanat sınırları deler...''"


- Vergilius'un Ölümü



22. "Ancak içimizde ölüm tutkusunun uyanmasından sonradır ki hayata da gerçek bir tutkuyla sarılırız."


- Vergilius’un Ölümü



23. "''...sürülerin uykusu hep kötülüklere gebe kalmayı sürdürüyordu...''"


- Vergilius'un Ölümü



24. "''...sen, ey en uzak yakınlık, bütün uzakların en yakını...''"


- Vergilius'un Ölümü



25. "Güzellik, alkış olmadan yaşayamaz; hakikat ise kendini alkışlara kapatır."


- Vergilius'un Ölümü



26. ".. yenik düşüp kırbaçlananlar, galip geldikleri için sevinç çığlıkları atanlar, bütün bunları içine sindirebilen, taşlaşmış bir dünya.."


- Vergilius’un Ölümü



27. "Ancak gözyaşlarıydı insanı görür kılan ve gözler, ancak nice acıların ardından, görebilen gözlere dönüşüyordu."


- Vergilius’un Ölümü



28. "Kaçmaktan, durmaksızın kaçmaktan başka bir şey yapamıyordu."


- Vergilius'un Ölümü



29. "Bilmeyi mümkün kılan her türlü yeterliliğin ötesindeydi, bir bilme boşluğunun içindeydi."


- Vergilius'un Ölümü



30. "İsim, bize ait olmayan bir giysi gibidir; bizler ismimizin altında çıplağız, babanın isim vermek üzere yerden aldığı çocuktan daha da çıplağız. Ve biz, ismi varlıkla doldurduğunuz ölçüde, o bize yabancılaşır, bizden bağımsızlaşır, biz de o ölçüde terk edilmişlikte kalırız. Ödünç alınmıştır taşıdığımız isim, ödünç alınmıştır yediğimiz ekmek, biz de ödünç alınmışızdır, öylece yabana teslim edilmiş ve ancak ödünç alınmış bütün ucuzlukları üstünden sıyırıp atmış olan kişidir ki hedefi görür ve ismiyle sonsuza kadar birleşsin diye hedefe çağrılır."


- Vergilius’un Ölümü



31. "''Gece, saçlarındaydı, üstüne yıldızlar serpili...''"


- Vergilius'un Ölümü



32. "''...birbirlerinde nabız gibi atan, birbirlerinin içinde atan kalplerdi...''"


- Vergilius'un Ölümü



33. "''İnsandan insana iletişim denilen, gülümseme olgusundan insana özgün dilin doğması...''"


- Vergilius'un Ölümü



34. "Tek bir yasa vardır, yüreğin yasası!"


- Vergilius'un Ölümü



35. "Adını kendi seçen, kadere başkaldırmış olur."


- Vergilius'un Ölümü



36. "Ancak içimizde ölüm tutkusunun uyanmasından sonradır ki hayata da gerçek bir tutkuyla sarılırız."


- Vergilius'un Ölümü



37. "Yüreğin temizliği, tek ölümsüz olandır."


- Vergilius'un Ölümü



38. "''Ölüm, hayata aittir; hayatı bilen, ölümü de bilir.''"


- Vergilius'un Ölümü



39. "''...çünkü uyurken, severken, ölürken gözlerini kapatıyordu, ve o zaman artık ne iyi ne de kötü oluyordu...''"


- Vergilius'un Ölümü



40. "''...ağaçlar eskiden olduğu gibi şimdi de yalnızlığın ve huzurun koruyucusuydu.''"


- Vergilius'un Ölümü



41. "''Apollon'un oku, ölümcül yaralar, ama ölümü esirger.''"


- Vergilius'un Ölümü



42. "Gözlerin hep bende dinlensin."


- Vergilius'un Ölümü



43. "Ben kendinde saklar Ben'i,
sonunda yine de Ben'e tutunmak için..."


- Vergilius'un Ölümü



44. "Hayır, istemiyorum artık kendi sesimin yankısını duymayı; ben, benim sesimin dışındaki sesi bekliyorum."


- Vergilius'un Ölümü



45. "Ve gece, yani şiirin zamanı. Çünkü şiir, alacakaranlıkta görebilen bekleyiştir..."


- Vergilius'un Ölümü



46. "''...bütün yolların kesiştiği, fakat hiçbir yolla erişilemeyen nokta...''"


- Vergilius'un Ölümü



47. "''...yaşarken ölümü anla ki, hayatını aydınlatsın...''"


- Vergilius'un Ölümü



48. "''Peki sevilme eksikliği mi duyuyorsun? Çünkü o zaman yeterince sevmiyorsun demektir!''"


- Vergilius'un Ölümü



49. "''Senin yolun şiir, hedefin ise şiirin ötesinde...''"


- Vergilius'un Ölümü



50. "''Gözlerini aşka aç!''"


- Vergilius'un Ölümü



51. "Neredeyse beklemek diye bir şey de kalmamıştı, olsa olsa beklemeye yönelik bir beklentiden söz edilebilirdi."


- Vergilius'un Ölümü



52. "İnsan, sadece yanılgılarında, sadece kaçması imkansız yanılgılarıyla dönüşebilir."


- Vergilius'un Ölümü



53. "Yetersizdir ellerin özlemi, yetersizdir gözlerin, kulakların özlemleri; çünkü yeterli olan, yalnızca yüreğin ve düşüncenin ortak özlemleridir."


- Vergilius'un Ölümü



54. "''...bunca büyük bir yaşama çabası, şimdiye kadar herhangi bir umudun gerçekleşmesini sağlayamamıştı...''"


- Vergilius'un Ölümü



55. "''Dilsizdir gerçek olan, ve biz onun dilsizliğinde yaşayacağız; sen gerçek olana doğru önden yürü, ben seni izliyorum.''"


- Vergilius'un Ölümü



56. "Aşk demek kendi dünyandan diğerininkine kaçmaktır."


- Uyurgezerler Üçlemesi (3 Cilt Takım)



57. ""...sen, ey en uzak yakınlık, bütün uzakların en yakını...
Ben, seni aydınlığa götüren karanlığım...
Gözlerin hep bende dinlensin...""


- Vergilius'un Ölümü



58. "Kendine acı çektiriyorsun ve bunu bilmecelerin arkasına saklamak istiyorsun; böylesi iyi gelmez insana."


- Vergilius'un Ölümü



59. "''Bilmek, sadece bireye ait bir mesele değildir, ey Sezar; bilmek, toplumun meselesidir.''"


- Vergilius'un Ölümü



60. "Gittikçe artan suskunluğun en alt basamağı diye bir şey var mıydı?"


- Vergilius'un Ölümü



61. "''Hep kendini aradın beni bulmak için...''"


- Vergilius'un Ölümü



62. "Birinin umutlarının yıkılması benim için cinayetle eş değerde."


- Psikolojik Otobiyografi



63. "''Bir yurtsun benim için, gölgen, beni huzur bulmam için saran bir yurt.''"


- Vergilius'un Ölümü



64. "''...yüreğin yasası vardır, ve bu son gerçekliği unutmuş olan bir dünya da ancak acınası bir dünyadır.''"


- Vergilius'un Ölümü



65. "Vergilius, aşkın her türlü büyüden önce geldiğini daha o zamanlar sezmemiş miydi? Bütün kötülüklerin, bütün eksikliklerin aynı zamanda bir aşk eksikliği olduğunu?"


- Vergilius'un Ölümü



66. "''...bakışlarını zaman ötesine diktiği için sevmekten aciz...''"


- Vergilius'un Ölümü



67. "“Bir toplum ne denli medeni olursa o denli sükût içerisinde anlatabilir insan kendini; bugünlerdeyse her şey yalnızca bağıra çağıra…”"


- Suçsuzlar



68. "''...evrensel bir uyumsuzluktu bu...''"


- Vergilius'un Ölümü



69. "''...pişmanlığın en derin noktasındaki boşluğa yuvarlandı...''"


- Vergilius'un Ölümü



70. "''...ancak gözyaşlarıydı insanı görür kılan ve gözler, ancak nice acıların ardından görebilen gözlere dönüşüyordu...''"


- Vergilius'un Ölümü



71. "''Aşağı insene ey yüce kral, aşağı insene! O zaman bizim gibilerin çektiklerinin de tadına bakabilirsin!''"


- Vergilius'un Ölümü



72. ".

...ulaşılmaz olanın kederi ve aynı zamanda onu izlemenin hayranlığı içinde oturuyorum.

."


- Büyülenme



73. "Aradığımız yitip gitmiştir ve onu aramamamız gerekir çünkü o, bulunmazlığı içersinde bizimle yalnızca alay eder."


- Vergilius'un Ölümü



74. "Beraberinde yükümlülükler getiren bir armağan, artık armağan değildir.

."


- Vergilius'un Ölümü



75. "İçimizdeki en ısrarcı şeyler galiba duygu dediklerimiz."


- Uyurgezerler Üçlemesi (3 Cilt Takım)



76. "''...tut beni, ve zamanı tutmuş olursun.''"


- Vergilius'un Ölümü



77. "''...fakat artık çağrılamazken ve çağrılmadan yanımda kal ki, aşk da mutlak olduğuna ilişkin bütün o müjdelerle beraber kalsın...''"


- Vergilius'un Ölümü



78. "''...hangi sihirli hayata hazırlanmak içindi kendini uyanık tutmak?''"


- Vergilius'un Ölümü



79. "İnsanlar arasında hemcinsini aşağılama eğiliminde olmayan kimse yoktur ve aşağılanışın kendini adsız ve tarifsiz bir şekilde hep yeniden açan ve kapayan kargaşası içinde insanoğlunun insan olabilme konusundaki kendi yetersizliği (..) uyuklar."


- Vergilius’un Ölümü



80. "''...sanata ne devlete hizmet edici nitelikte, ne de başkaca nitelikte görevler verilebilir; çünkü böyle yapmak, sanatı yalnızca sahte sanat kılar...''"


- Vergilius'un Ölümü



81. "''...kaybolup gitmişlerdi, ve bütün bunlara rağmen bir zamanlar ve sanki bütün zamanlar için onlara açılan görünmez köprüler yerlerinde kalmışlardı...''"


- Vergilius'un Ölümü



82. "Aşk, her zaman kendi sınırlarını delip geçer."


- Vergilius’un Ölümü



83. "Senato'nun kapıları açıktı ve isteyen, oradaki oturumlara kulak verebilirdi; ne var ki bu, halka bahşedilmiş olan tek özgürlüktü, halkı ezme ve sömürme amacına hizmet eden yasaların katıksız bir vicdansızlık tarafından nasıl çıkarıldığına kulak verebilme izni..."


- Vergilius'un Ölümü



84. "Tek başına uyuyan yaratığın üstüne her gün, geceyle birlikte çöken ölüm korkusudur, o varlığın etrafını alev misali sarıp yüzünü yalayan korkudur bu"


- Uyurgezerler Üçlemesi (3 Cilt Takım)



85. "“Atılan her adım geleceğe,
Sınırsızlığın yüce kapılarını açmaz mı insana?”"


- Suçsuzlar



86. "“Ben yalnızım,” dedi Vergilius, “kimse benim için ölmedi.”"


- Vergilius'un Ölümü



87. "Bu hayatın tek gerçekliği oyundu, bu yüzden sanat da daima manzaradan daha güzel.."


- Uyurgezerler Üçlemesi (3 Cilt Takım)



88. "Gözlerin hep bende dinlensin.

."


- Vergilius'un Ölümü



89. "Yalnızca huzurlu olan yol göstericilik yapabilir; yalnızca büyük akıntının içinden çıkarılmış, hayır, kurtarılmış bir eşsizlik, kendini sonsuzluğa açar."


- Vergilius’un Ölümü



90. "Benim için gerçekten çağırabileceğim biri mi olacaksın? İkimizden birinin kaderi mi yolladı seni, çağırabileyim diye?"


- Vergilius'un Ölümü



91. ".. huzur nedir bilmeyen bir insan; ölümden kaçarken ölümü arayan, eser vermek isterken eserden kaçan biri; bir âşık ama yine de hep kovalanmaya yargılı, gerek iç gerekse dış dünyanın tutkuları arasında yolunu kaybetmiş, kendi hayatına sadece konuk olabilmiş biri.

."


- Vergilius'un Ölümü



92. "Kitlenin kendini uyuşturmak için attığı, neşeden yoksun sevinç çığlıkları sürekli tekrarlanıyordu..."


- Vergilius'un Ölümü



93. "Ölümden başka bir şey yoktu burada, ölümden başka hiçbir şey yoktu; olan, yalnızca birkaç kez ölmekti!"


- Vergilius'un Ölümü



94. ""Ben, hep yüceltilmiş, övgülere boğulmuş dizelerimle bu dünya halinde bir değişiklik yaratabildim mi?” ..

."


- Vergilius'un Ölümü



95. "Gözlerin hep bende dinlensin."


- Vergilius'un Ölümü



96. "Rüyanın örtüsü sonuna kadar açılmıştır ve bizler, gecenin fırtınalarından bizi korusun diye çığlık çığlığa annemizden yardım istesek bile o öylesinde uzaklarda ve hatıraların içerisinde öylesine yitirilmiştir ki bize ancak, o da sadece arada sırada, çocukluğumuzdan bir ürperti eser; bu artık ne bit avutmadır ne de bir koruyucu"


- Vergilius’un Ölümü



97. "Ve böyle buyurmuştu ışığı veren Tanrı: Yaşarken ölümü anla ki hayatını aydınlatsın…"


- Vergilius'un Ölümü



98. "Sadece yalan, ünün ta kendisiydi, yoksa bilgi değil!"


- Vergilius'un Ölümü



99. "''...şarkı yol göstericiydi, kendi içersinde huzurluydu ve özellikle bu yüzden yol göstericiydi, bu yüzden sonsuzluğa açıktı.''"


- Vergilius'un Ölümü



100. "''Aşk, her zaman kendi sınırlarını delip geçer.''"


- Vergilius'un Ölümü



101. "“Bizler bir hatıranın öte yakasıyız.”"


- Suçsuzlar



102. ".. : yaşarken ölümü anla ki, hayatını aydınlatsın; ..

."


- Vergilius'un Ölümü



103. "“Yüreğin temizliği, tek ölümsüz olandır.”

."


- Vergilius'un Ölümü



104. "Aşk, her zaman kendi sınırlarını delip geçer.” .. her kim ki sever, o artık kendi sınırlarının ötesindedir.”
."


- Vergilius'un Ölümü



105. "''...zamanın esirleriyiz...''"


- Vergilius'un Ölümü



106. "Yaşamım ardımda kararmakta, bense yaşadım mı yoksa yaşam bana anlatıldı mı bilmiyorum."


- Uyurgezerler Üçlemesi (3 Cilt Takım)



107. "Vicdani çatışmalar, hayatımı belirleyen en önemli faktörlerdendir; öyle ki vicdan azabından kaçınmak için hayatımdaki her şeyden, mutluluktan, şefkatten, her türlü insan ilişkisinden, hattâ işimden ve nihayetinde hayatımdan vazgeçmeye hazırım."


- Psikolojik Otobiyografi



108. "Dilsizdir gerçek olan, ve biz onun dilsizliğinde yaşayacağız;"


- Vergilius’un Ölümü



109. "..
— .. Sen ey unutulmamış ve unutulması imkânsız olan! Sen, hep güzelliğin nehrinde yol alan!

."


- Vergilius'un Ölümü



110. ".. çiçeklerin solukları sessizdi,...
sonbaharın ortasında ilkbahar gecelerini çağrıştıran karanlık kırılgan hafif ve nemli bir güzel koku,"


- Vergilius’un Ölümü



111. "Sonsuz olan her şey tek ve bir kereliktir"


- Suçsuzlar



112. "İnsanların umutlarının ellerinden alınması kesin bir biçimde cinayetle eş değerde.."


- Psikolojik Otobiyografi



113. "“Her bir sanat eseri, örneklerle açıklanabilecek bir içeriğe sahip olmalı ve eserde, o biricikliği dahilinde ortaya konulanların birliği ve evrenselliğini göstermelidir…”"


- Suçsuzlar



114. "Açgözlülük üzerine bir şarkı ithaf edilmeliydi bu insanlara! Ama neye yarardı ki bu? Çünkü aslında hiçbir şey gelmiyordu şairin elinden, hiçbir kötülüğün ortadan kaldırılmasına yardımcı olamıyordu; yalnızca dünyayı ihtişama boğup yücelttiğinde kulak veriliyordu ona, yoksa olduğu haliyle anlattığında değil."


- Vergilius'un Ölümü



115. "...insanoğlunun insan olabilme konusundaki kendi yetersizliği, ona bağışlanmış, ama taşımayı başaramadığı saygınlığa ait kaygıları uyuklar..."


- Vergilius’un Ölümü



116. "“Asla ölüme methiyeler düzme,
birinin bir diğerini öldürmesini övme,
ahlaksız olanı yüceltme.”"


- Suçsuzlar



117. "Sadece yalan, ünün ta kendisiydi, yoksa bilgi değil!
."


- Vergilius'un Ölümü



118. "Her şeyin üstesinden gelmek, ölümlülerin harcı değildir.

."


- Vergilius'un Ölümü



119. "Her kim ki aşkla sevemez, o, hastalığa yenik düşer, ve her kim ki yeniden aşka uyandırılır, o, şifa bulur: ..
."


- Vergilius'un Ölümü



120. "Hangi uzaklıklardan, hangi hatıraların derinliğinden çıkıp gelmişti? Yolu nasıl bir geçmiş ve nasıl bir gelecek tarafından çizilmişti? Hangi esrarlı zorunluluğun boyunduruğu altındaydı?

."


- Vergilius'un Ölümü



121. "Bir insan ömrü yetmez. Hiçbir şeye yetmez. !

."


- Vergilius'un Ölümü



122. ".. ânsızın ortaya çıkan bomboş hiçlik, öyle bir hiçlik ki, sanki artık her şey geç kalmış ve her şey çok erken gelmiş, ..

."


- Vergilius'un Ölümü



123. "Gerçekten yalnız kaldığında, göğsüne sanki kapkara bir yıldırım düşmüş gibi oldu…"


- Vergilius'un Ölümü



124. "''...yetersizdir ellerin özlemi, yetersizdir gözlerin, kulakların özlemleri; çünkü yeterli olan, yalnızca yüreğin ve düşüncenin ortak özlemleridir.''"


- Vergilius'un Ölümü



125. "Güzellik, alkış olmadan yaşayamaz; hakikat ise kendini alkışlara kapatır.

."


- Vergilius'un Ölümü



126. "Üstesinden gelememek, bir defa kök saldı mı geride üstesinden gelinecek hiçbir şey bırakmıyordu.."


- Vergilius’un Ölümü



127. "Yabancı asla ısdırap çekmez, serbest bırakılmıştır — tek ıstırap çeken, ipe bağlı kalandır."


- Uyurgezerler Üçlemesi (3 Cilt Takım)



128. "“… herkes bir diğerini esir alırken yine herkes esir alınan tek kişinin kendisi olduğuna inanıyordu.”"


- Suçsuzlar



129. "“… yazgısal ve değişemeyecek olan şey her daim ölümdü ve her daim ölü olandı yaşama müdahale eden; ölümün zamansızlığı ‘ben’in zamansızlığının yerini alıyordu ve ruh, ölümün mimari yapısı dahilinde taşlaşmıştı; taşlaşmanın sevinci vardı.”"


- Suçsuzlar



130. ".. ruhun çalgısının tellerine dokunmuş hiçbir şarkı kaybolup gitmez, ve yine aynı ruh, sonsuzluğa akarcasına yenilenen bir bekleyiş içersinde, daha önce kendisini seslendirmiş olan bütün ezgilerin tonlarını kendi içinde korur. Bu şarkı ölümsüzdür, hep yeniden çıkagelir, ..

."


- Vergilius'un Ölümü



131. ".. her kim ki arkasında bırakmıştır korkunun ilk büyük kapısını, o, ayak basabilmiş demektir gerçeğin ön-avlusuna, .."


- Vergilius'un Ölümü



132. "''Felsefe bilimdir, aklın hakikatidir; kanıtlayabilmek zorundadır...''"


- Vergilius'un Ölümü



133. ".

...gelen güzel bir çağ değil.

."


- Büyülenme



134. ""..sen, ey en uzak yakınlık, bütün uzakların en yakını...''"


- Vergilius’un Ölümü



135. "“… kendini daha fazla güvence altına almaya çalışarak artık o güven duygusundan yoksun bütün kadınların korkusu…”"


- Suçsuzlar



136. "Masum bir oyun muydu gözlerinden yansıyan? Ya da bir aşk oyunu muydu?

."


- Vergilius'un Ölümü



137. ".. sevgiyle hizmet eden eylem, dünyanın göze görünmeyen özüydü; ..

."


- Vergilius'un Ölümü



138. "— ey hayal kırıklığı, ey korku, ey yardım için yalvarış! ..
“Uyumak yok artık.”
."


- Vergilius'un Ölümü



139. "Bomboş nehrin ötesinde! Kaynağı ve dökülecek ağzı bulunmayan, sahilleri bulunmayan bir akıntı; suyun üstüne çıktığımız nokta ile yeniden daldığımız noktanın ayırt edilebilmesi mümkün değil, çünkü akıp giden şey , sonsuz ve başlangıcı bulunmayan bir geri dönüş içerisinde zamanı taşıyan, unutulmuşluğu taşıyan bir ırmaktan başka bir şey değil."


- Vergilius'un Ölümü



140. "İğrenme duygusu çocukluğumdan bu yana büyük bir rol oynar yaşantımda."


- Psikolojik Otobiyografi



141. "Yabancı asla ısdırap çekmez, serbest bırakılmıştır — tek ıstırap çeken, ipe bağlı kalandır."


- Uyurgezerler Üçlemesi (3 Cilt Takım)



142. "Açgözlülük üzerine bir şarkı ithaf edilmeliydi bu insanlara! Ama neye yarardı ki bu?

.. doyuma ulaşması imkânsız bir “daha da, daha da olsun!” tutkusu;

mal, para, mevki ve itibar kazanma tutkusu; zenginliğin o başlı başına bir uğraş olan tembelliğine kavuşabilme tutkusu.

."


- Vergilius'un Ölümü



143. "Evet, kökünü hatıralarda bulmayan hiçbir şey, gerçekliğin olgunluğuna erişemez; insanoğlu, daha en baştan benliğine katılmamış ve üstüne gençliğindeki yüzlerin gölgelerinin düşmediği hiçbir şeyi sonradan kavrayamaz.

."


- Vergilius'un Ölümü



144. "Aşağı insene, ey yüce kral, aşağı insene! O zaman bizim gibilerin çektiklerinin de tadına bakabilirsin!

."


- Vergilius'un Ölümü



145. "Evet, hatıralar; rüzgarda dalgalanan buğday tarlalarıyla, içinde yaprakların hışırdadığı, serin bir duvarı çağrıştıran ormanlarla, gençliğin korularıyla dolu, sabah vakitlerinde gözleri, akşam vakitlerinde de yürekleri sarhoş eden hatıralar!

Titreyerek yükselen yeşillikler ve yine titreyerek çöken grilikler; nereden geldiğini ve nereye gideceğini bilmek; muhteşem bir hatıralar topluluğu!

."


- Vergilius'un Ölümü



146. "“Kendi yolundan geri dönen, utancı da yaşar.”
."


- Vergilius'un Ölümü



147. "''...Üç kez uğraştı dolasın kollarını onun boynuna,
üç kez boşa kavuştu eller, kayıp gitti hayal,
tıpkı düş uçuvermiş, esivermiş gibi yel.''"


- Vergilius'un Ölümü



148. "...ey aşk: duyuyor musun beni? ..."


- Vergilius’un Ölümü



149. "“Sonsuz olan her şey tek ve bir kereliktir. Zacharias da sevgisini sonsuzlukla karşıladığından sevgisinin tek ve bir kerelik olmasını istiyordu.”"


- Suçsuzlar



150. ""Aşk, her zaman kendi sınırlarını delip geçer.''"


- Vergilius’un Ölümü



151. ".

"Bu dün­ya çok az gülen, çok fazla susan sert bir ağızdan başka bir şey değil."

."


- Büyülenme



152. "..asla farkına varmak istemediği, fakat burada, Brundisium’da varlığını bir şaşırtmacayla, zorla gözler önüne seren bir şey; bu, halk denen kitlenin ta derinliklerinde yatan, bir gizilgüç niteliğiyle var olan kötülüğün bütün uzantılarıyla algılanmasıydı, insanın büyük şehirdeki güruhun batağına saplanması, böylece de insanlığını yitirmesi, insan karşıtı bir varlığa dönüşmesiydi"


- Vergilius’un Ölümü



153. "..aşk, hep hiçliğin paramparça edici şimşeklerinin prangasına vurulmuş.."


- Vergilius’un Ölümü



154. "Bekleyiştir şiir, yola çıkış değildir henüz, ama öte yandan sonsuz ayrılıktır."


- Vergilius'un Ölümü



155. "Gözlerin hep bende dinlensin,"


- Vergilius’un Ölümü



156. "“Ah o sofu istekler! Kimse yerine getiremez bu istekleri ve herkes suçsuz olsa da suçludur.
Bu istekleri yerine getiremeyeceği için: fakat kim ki
Kendi çıkarı için insanoğlunun suçunu kullanır;
Bu suçundan dolayı cezaya çarptırılacak, rezilliğin lanetine uğrayacaktır.”"


- Suçsuzlar



157. ".."zamanın esirleriyiz...''"


- Vergilius’un Ölümü



158. "Güzellik, alkış olmadan yaşayamaz; hakikat ise kendini alkışlara kapatır."


- Vergilius’un Ölümü



159. "Umut, birlikte umut edebilmeyi ister ve senin kalbinin yalnızlığı bile senin başarının bir zamanlar beslemiş olduğu umuttur."


- Vergilius’un Ölümü



160. "Henüz buradayım ve yine en uzak uzaklara saçılmışım, hiçbir yerdeyim, her zaman ben’im ve asla ben değilim."


- Büyülenme



161. "' Umarım sen, bu hayatta benden daha fazla değer bulmuşsundur…"


- Uyurgezerler



162. "Ben, seni aydınlığa götüren karanlığım..."


- Vergilius'un Ölümü



163. "“Dil yok edilmeli, adlar yok edilmeli, yeniden iyilik olabilsin diye, ..

."


- Vergilius'un Ölümü



164. "Evet, kökünü hatıralarda bulmayan hiçbir şey, gerçekliğin olgunluğuna erişemez;
..."


- Vergilius'un Ölümü



165. ".. insan bilgiye, bilgi ise insanlığa yargılıdır;
birbirine bağımlı ve cevap korkağıdır ikisi de, ..
."


- Vergilius'un Ölümü



166. "”Para parayı çeker, ve parası olmayana da ağzını havaya açmak düşer!”

:)"


- Vergilius'un Ölümü



167. "İğrenme duygusu çocukluğumdan bu yana büyük bir rol oynar yaşantımda."


- Psikolojik Otobiyografi



168. "Aşk mutlak bir şeydir, Elisabeth.
Mutlaklık dünyevilik içinde ifade edileceğinde hep coşkulu anlatıma dönüşür, çünkü ispatlanamaz.
Coşkulu anlatımsa korkunç derecede dünyevileşince hep fazlasıyla komikleşir,
çeşit çeşit arzularını yerine getirin diye diz çöken efendiye döner.
Tek gerçek coşkulu anlatım vardır, o da sonsuzluktur.
Olumlu sonsuzluk olmadığına göre de onun olumsuz olması lazımdır,
bu durumda bir daha görmemek demektir.
Ben şimdi yola çıkınca sonsuzluk gelecek;
siz de o zaman sonsuz uzakta olacaksınız,
öyleyse diyebilirim ki:
Sizi seviyorum."


- Uyurgezerler Üçlemesi (3 Cilt Takım)



169. ""Beklemek iç dünyaya gerilmiş dikenli tel gibiydi.""


- Uyurgezerler Üçlemesi (3 Cilt Takım)



170. "“Yıllar yıllar süren tutsaklıkktan sonra insan özgürlükle ne yapacağını bilemez… Bu macerayı ne sonuna değin yaşayabilir ne de yaşamak ister…”"


- Suçsuzlar



171. "...kader sürgünleri...

"... Ver hele sağ elini sıkayım,
ver, atam, çekinme sen de kucaklaşmaktan," derken dolu dolu yaşlar ıslatıyordu yüzünü bir yanda
Üç kez uğraştı dolasın kollarını onun boynuna,
üç kez boşa kavuştu eller, kayıp gitti hayal, tıpkı düş uçuvermiş, esivermiş gibi yel.

Vergilius, Aeneis, VI, 697-702"


- Vergilius'un Ölümü



172. ".. bilince sımsıkı sarılmıştı, yeryüzü hayatının en önemli ânının yaklaştığını hisseden ve bu ânı kaçırmaktan çok korkan birinin olanca gücüyle ..

."


- Vergilius'un Ölümü



173. ".. kaderin o geri çevrilemez güçleri ki, asla bütünüyle kaybolup gitmezlerdi, kimi zaman yeraltının, görünmezliğin, duyulmazlığın derinliklerine dalsalar bile, yine de insanın kendini pençelerinden asla kurtaramadığı, sadece boyun eğmekle yükümlü olduğu güçlerin sırrına vâkıf olunabilmesi imkânsız tehdidi niteliğiyle, varlıklarını korurlardı; bu, kaderdi.
."


- Vergilius'un Ölümü



174. "“Hakiki sanat sınırları deler, onları deler ve ruhun, bakma biçiminin, anlatımın o güne kadar bilinmeyen alanlarına adım atar, özgünlüğe, dolaysızlığa, gerçeğe hamle yapar...”
."


- Vergilius'un Ölümü



175. "“Dünya eylemlerle dolu ve buna rağmen bilgiden yana boş.”

Sezar"


- Vergilius'un Ölümü



176. "…herkes yazısını kendi yazar…"


- Uyurgezerler Üçlemesi (3 Cilt Takım)



177. "çünkü yetersizdir ellerin özlemi, yetersizdir gözlerin, kulakların özlemleri; çünkü yeterli olan, yalnızca yüreğin ve düşüncenin ortak özlemleridir; o sonsuz iç ve dış dünyanın özlemle yoğrulmuş bölünmemişliğidir;

bakan, kulak veren, kavrayan, birlikte solunmuş bir bütünlük içersinde gerçekleşmiş olan bölünmemişlik;

çünkü insana korku salan yalnızlıktan kaynaklanma o kapkara ve umarsız körlüğü aşabilme gücü, yalnızca bu bütünlüğe bağışlanmıştır; varoluşun bilgi köklerinden kaynaklanan o katmerli doğuş ancak bu bütün içersinde gerçekleşir; ..
."


- Vergilius'un Ölümü



178. "Ben ölüyorum.."


- Vergilius’un Ölümü



179. "Aradığımız, yitip gitmiştir, ve onu aramamamız gerekir, çünkü o, bulunmazlığı içersinde bizimle yalnızca alay eder."


- Vergilius'un Ölümü



180. "“İzafiyet teorisine kadeh kaldırıyorum; bu teori örtbas edilemez, yaşasın izafiyet teorisi!”"


- Suçsuzlar



181. "“Bugün eline geçen paranın, yarın bir değeri kalmıyor ki. Paranın değeri korkunç bir şekilde günden güne düşmekte.”"


- Suçsuzlar



182. ".. Onun matemini tutma, çünkü ben seni şarkısı henüz söylenmemiş olan gelecekte tanıyabiliyorum; geçmiş, artık seni bağlamıyor, bana geri dön, sevgilim, ..

."


- Vergilius'un Ölümü



183. ".. halk, kim zafer kazanmış olursa olsun onu alkışlar; halkın sevdiği, zaferdir, yoksa galip gelen kişi değil ..

."


- Vergilius'un Ölümü



184. "Işık, topraktan yücedir ve toprak, insandan yücedir ve her kim ki nefesini sıla kokularında aramaz, o insan sılasına toprakta varıp ışığa dönüş yoluna topraktan çıkmamıştır; her kim ki yeryüzünde ışığı toprağın adına karşılayıp sonunda ışığa dönüşmüş topraktan gelmedir diye ışığın bağrına basılmamıştır o insan asla bir şeyler başardığını diyemez.

Ve toprağın ışıkla, ışığın toprakla kucaklaşıp kaynaşması gecenin iki ucundaki alacakaranlıkta olduğundan daha yoğun değildir hiçbir zaman.

."


- Vergilius'un Ölümü



185. "“Hep kendini aradın beni bulmak için ve kendini bulduğunda da beni aradın.”"


- Vergilius'un Ölümü



186. "''İnsandan insana iletişim denilen, gülümseme olgusundan insana özgün dilin doğması...''"


- Vergilius'un Ölümü



187. "insan, yargı ve kararları büyük bir çeşitlilikle devinir sansa bile gerçekte kaçış ve özlem arasında gidip gelmekten ibarettirler, tüm kaçışlar ve tüm özlemler de ölüme benzer."


- Uyurgezerler Üçlemesi (3 Cilt Takım)



188. ""Her insan hayatı ve insan elinden çıkma her eser, yapılamamış bir kalıntıyı da gizlice beraberinde sürükler; bu kader, hepimizin omuzlarına yüklenmiştir.”"


- Vergilius’un Ölümü



189. ".. bitimsiz sıla hasretinin, toprağa bağlı, toprağa yönelik, hep toprağa uzanan özleminin huzuruydu; hep bu huzurun şarkısını söylemişti; gelgelelim özlemlerinin huzuruna erişebilmesi imkânsızdı.
."


- Vergilius'un Ölümü



190. "ah, göğün maviliğini hep görebilmek, yarın, öbür gün, yıllar boyunca, ..

."


- Vergilius'un Ölümü



191. ".. sen, ey en uzak yakınlık, bütün uzakların en yakını, ruhun ciddiyeti içersinde ilk ve son gülümseme,
sen; evet, sen, eskiden de, şimdi de her şey olan sen, âşinâ ve yabancı ve yakınların uzağındaki gülümseme, ..
."


- Vergilius'un Ölümü



192. "Yaşımızın yüzümüze örtü çektiği ve aynı zamanda yüzümüzdeki örtüyü kaldırdığı esnada, nerede, ah nerede o insani ve kalıcı olan?
."


- Büyülenme



193. ".

"Insan ne kadar yaşlanırsa ilkbahar o kadar uzun sü­rüyor."

."


- Büyülenme



194. "' Ahşap her daim ahşaptı ancak kimse bile isteye bir tabuta dokunmak istemeyebilirdi."


- Uyurgezerler



195. "Tek bir yasa vardır, yüreğin yasası!"


- Vergilius’un Ölümü



196. "Peki sevme eksikliği mi diyorsun? Çünkü o zaman yeterince sevmiyorsun demektir."


- Vergilius’un Ölümü



197. "“… sevgi ilişkisinde, kendinden feragat etme ve ölüm varmış gibi oyun oynanır…”"


- Suçsuzlar



198. "“İktidara geldiklerinden beri günbegün artan amiyane küstahlıkları daha belirgin bir hâl alıyordu.”"


- Suçsuzlar



199. "“İtiraf etmeli ki,
İnsanların birbirine vermeye muktedir olduğu
Türlü türlü acı biçimleri ele alındığında,
İçlerinde en kötüsü savaş değil,
Şüphesiz en aptalı, tüm meselelerin babası budalalık!
İnsan dünyasına kökü kazınamaz biçimde miras bırakılmış.
Bu ne elem, bu ne kederdir!
Çünkü budalalık, tasavvur edememektir;
Soyut şeylerden lafazanlık eder, kutsal olandan,
Vatan topraklarından ve ülkenin onurundan söz eder,
Savunulması gereken kimi kadınlar ve çocuklar olduğundan.
Fakat somut şeyler söylemesi gerektiğinde,
Dilsiz kesilir budalalık…”"


- Suçsuzlar



200. "“İsimsiz biri, hayatında hiçbir şey olmuyorcasına yaşar, onun başına bir şey gelmez, tüm bu iç içe geçmişliklerden, karmaşalardan uzaktır: Benim bir ismim yok, ismim olsun da istemiyorum. Bana zorla verilen bu isimle yeterince yaşadım, şimdi tüm isimler iğrendiriyor beni.”"


- Suçsuzlar



201. "Ah, güzellikle dolmuş, güzellikle süslenmiş dünya!

Vergilius, sirki ve orgların vahşi sesleriyle inleyen açıkhava tiyatrolarını görüyordu, güzellik uğruna gladyatörlerin son nefeslerini verdiklerini, vahşi hayvanların insanların üstüne salındığını görüyordu, kitlenin zevkten çığlıklar atarak, üstüne acıdan haykıran, acıdan kıvranan dik başlı bir kölenin gerilmiş olduğu bir çarmıhın etrafını sardığını görüyordu kanın esrikliği, ölümün esrikliği, ve hâlâ güzelliğin esrikliği —, ve bir de çarmıhların nasıl çoğaldıklarını, sayılarının nasıl gittikçe arttığını görüyordu; meşalelerin yaladığı, alevlerin yaladığı çarmıhlar; tahtanın çatırtılarından, kalabalığın ulumalarından yükselen alevler, geri çekilirken arkasında kararmış yıkıntılardan, parçalanmış sütunlardan, devrilmiş heykellerden ve yabani otların bürüdüğü topraklardan başka bir şey bırakmayan, alevleri Roma şehrinin üzerinde birbirine kavuşan bir ateş denizi.
."


- Vergilius'un Ölümü



202. ""esirge yenik düşeni ve dizginle kibrini.”

."


- Vergilius'un Ölümü



203. "Ah sen, yanımdan istemeyerek koşup uzaklaşan ve geri çağırmadığım, sen, özlemle kutlanmış ve geri çağrılman bana yasaklanmış olan, sen, hiçbir zaman geri dönmeyen, ah, onca hafif adımlarla sırrına varılamayan bir duyulmazlığın anlaşılmazlığında kalan, evet, sen, gölgenin arkasındaki o yitik görüntü, nerede yuvaya dönüşün? Sen neredesin?!
."


- Vergilius'un Ölümü



204. "Artık gerçekliğe uzanan yol diye bir şey yoktu,artık geri dönüş ve yeniden başlamak diye bir şey yoktu,.."


- Vergilius’un Ölümü



205. "artık hiç kimse ötekini anlamıyordu."


- Vergilius’un Ölümü



206. "— kaybolup giden, neredeyse bir hatıra bile değildi, bir zamanlar gerçek olan, hatta gerçekten de fazlası; ..
."


- Vergilius'un Ölümü



207. "Ölümü geçersiz kılmayan fakat doğrudan doğruya kendisi ölüm olan bir Hiçliğin kaskatılığına yuvarlanmak. Ah, evet, hayatı yoldan çıkmış, boşa harcanmıştı çünkü çıkmış olduğu yol aslında daha en başından çıkışsızdı; yanlış yönlere ait bilgilerin, yolunu kaybetmişliğin bilincinin ağırlığı altında ezilmiş bir yol; daha en başta ormanda bir dolanıp durma, el yordamıyla ilerleme, gittikçe daha bir dumanlanma; yanlış feragatlerle ve vedalarla dolu bir hayat; kaçınılmaz düş kırıklığının, bu yüzden, tıpkı umutları itişi gibi, hayatın ve dünyanın sınırboylarına itmiş olduğu bir düş kırıklığının ağırlığıyla yüklü bir hayat."


- Vergilius'un Ölümü



208. "kent düzenine duyduğum bu tiksinti, içinde hayatın çeşitliliğini yitirme korkusunu barındırıyordu belki de çünkü insan ne kadar çok yönlü olursa olsun eğer bir yola girdiyse ve bu yolu kendisi için kesin olarak belirlemişse bu çeşitlilikten artık yararlanamaz girdiği yolda kalır ve onu hiçbir şey bu yoldan koparamaz"


- Büyülenme



209. ".

"Siz kentliler yaşlanamıyorsunuz. Çünkü dünyaya yaşlı geli­yorsunuz, dünyadan gidene kadar da öyle kalıyorsunuz.

."


- Büyülenme



210. "Geberip gittiğinde, sen de her leş gibi kokacaksın!"


- Vergilius’un Ölümü



211. "Ah, yaşam nasıl karmaşık bir mutluluktur, sahiplik bağımlılarınca anlaşılmaz, başkalarınca da pek anlaşılmaz, ne var ki tüm düşünülenlerin sesli temsili müzikçe sezilir, müzik, zamanı her vuruşunda saklamak üzere kaldırır, ölümü, tınıla­rıyla diriltmek üzere lağveder."


- Uyurgezerler Üçlemesi (3 Cilt Takım)



212. "çünkü kendini her ân yeniden açığa vurabilecek bir açlık vardı; çünkü besili olanların ve zayıfların, ağırcanlıların ve tezcanlıların, dolaşanların ve oturanların, uyanık olanların ve uyuyanların, hepsinin yüzüne damgasını silinmesi ve başkaca bir ifadeyle karıştırılması imkânsız biçimde vurmuş, sürekli tıkınmak peşinde koşan bir açgözlülük vardı;

kiminin yüzüne adeta keskiyle kazınmış, kiminin yüzünün çamuruyla birlikte yoğrulmuş, sert veya yumuşak çizgiler taşıyan, daha bir kötücül veya iyicil izlenimi uyandırabilen, yüzlere kurdu, tilkiyi, kediyi, papağanı veya köpekbalığını çağrıştıran ifadeler veren, fakat şu ya da bu biçimde hep kendine dönük, iğrenç bir hazza yönelik açgözlülük; doyuma ulaşması imkânsız ...,

."


- Vergilius'un Ölümü



213. "Ey zaman içersinde direnen bir zamanın yüzleri! Önce genç bir yüz olarak hatırlanan, ardından gittikçe daha silikleşip derinlere kayan, böylece de ölümden sonra artık yüzü oluşturan bütün çizgilerin ötesine geçip, neredeyse sonsuz bir manzaraya dönüşen anne yüzü; ..

."


- Vergilius'un Ölümü



214. "Konuşmaya değmezdi; insan sadece kendi kendini tekrar edebilirdi, o kadar: ..

."


- Vergilius'un Ölümü



215. ".. ölüm ile kardeş, korkunç bir biçimde bütün karanlıkların ve bütün uçurumların üzerinde, korkunç bir denge konumundadır gülmek; yaşama tutkusu ile kendini yok etme arasında, adeta boşlukta duran sınır, bu dünyada bir volkanın yeryüzünü sarsan gümbürtülerinde, öteki dünyada akşam karşısındaki deniz yüzlü gülümsemesinde, bütün dünyayı hem sararcasına hem de parçalarcasına."


- Vergilius'un Ölümü



216. "“Suskunlukla gerçekleşir karşılıklı anlaşma; kanıta ihtiyacı yoktur. Sen, suskunluğun açık duran göklerine dön.”

Plotia"


- Vergilius'un Ölümü



217. ".. her kim ki arkasında bırakmıştır korkunun ilk büyük kapısını, o insan yeni ve daha büyük bir bilinmezin önavlusu tarafından kuşatılmış demektir; onu tekrar kendi gelişmesinin ortasına, kendi yasasının içersine yerleştiren yeni bir bilinç tarafından kuşatılmış ve tutuklanmış demektir.

."


- Vergilius'un Ölümü



218. "Uyanış, sanki bir şeyler kaçırıldığı duygusuyla oldu: Tıpkı uykuya yatışta olduğu gibi,.."


- Vergilius’un Ölümü



219. "Bir hayatı anlayabilmek için ne kadar derine inmek gerekir! Unutmanın hangi derin uçurumunda duruyor yaşam, belleğimizi ne kadar geriye göndermeliyiz! Fakat yaşam yine de bir bütün, yaşam ve ölüm, ölmekte olanın bir soluğunun bütün bir yaşamı kapsayacağı kadar yakın birbirine!"


- Büyülenme



220. "“Gözlerin hep bende dinlensin.”"


- Vergilius'un Ölümü



221. "Açgözlülük üzerine bir şarkı ithaf edilmeliydi bu insanlara!"


- Vergilius’un Ölümü



222. "“… zamansızlığın ve yaşamın gülümsemesiyle ölümün gülümsemesinin ‘bir’ olduğu o sonsuzluk ânına erişmişti.”"


- Suçsuzlar



223. "Çalışmayla geçmiş bir günün türlü kokulara gebe bırakılmış gecesinden, sonsuz bir huzur soluğu yükselmekteydi; bu, üreten bir ülkenin huzuruydu; tarlaların, bağların, ormanların, zeytinliklerin huzuruydu..."


- Vergilius'un Ölümü



224. "Her kim ki, vedalaşmanın geçiş bölgesinde yaşar — ah, arkasında kalmıştı artık bu, ve bundan böyle de geri dönüş diye bir şey yoktu —, her kim ki, nehrin hem kaynağının, hem de denize döküldüğü yerin uzaklarında, kıyılarında kalmakta direnir, ancak o kişi ölümün sezgisine sahiptir, ölümün tutuklusudur; ve ölüme hizmet ederken, makamı sayesinde, kişisel uğraşının üzerindeki rahiplik makamı sayesinde, Yukarısı ile Aşağısı arasında aracılık ederek ölüme hizmet etmekle yükümlüdür, ve böylece o da vedalaşmanın geçiş bölgelerinden birinin sürgünüdür; ..

."


- Vergilius'un Ölümü



225. "bu duygu insanın doğasının bir parçasıdır ve tatmin edilmesi gerekir.

."


- Vergilius'un Ölümü



226. "“Umut, birlikte umut edebilmeyi ister, ve senin kalbinin yalnızlığı bile senin başlangıcının bir zamanlar beslemiş olduğu umuttur.”

— “Olabilir,” diye kabul etti Vergilius,

“ama buradaki, ölümümün yalnızlığında bana destek olacak sese ilişkin umut; bu umut benden esirgenirse eğer, o zaman sevgi ve ilgi görmeden kalırım, sonsuza kadar teselli bulamam.” ..

."


- Vergilius'un Ölümü



227. ".. ve sonra ardından her şeyi bilmenin ve hiçbir şey bilmemenin, her şeyi hissetmenin ve hiçbir şey hissetmemenin hoşluğu geldi, her şeyi unutmanın hoşluğu geldi, rüyasız bir uyku geldi. —

.
Ateş Çöküş
Son"


- Vergilius'un Ölümü



228. "Ve unutulmak istenen ne olursa olsun, sonunda hep yeni bir gerçekliğin kalıbında yeniden ortaya çıkıyor, yeni gözler, yeni gürültüler, yeni kırbaç darbeleri, yeni bir katılık, yeni bir lanet olarak geri geliyordu..."


- Vergilius’un Ölümü



229. ""Ben yalnızım," dedi Vergilius, "kimse benim için ölmedi, kimse benimle birlikte ölmüyor; yardım bekledim, yardım için çaba harcadım, onun için yalvardım, ve bana yardım edilmedi.""


- Vergilius’un Ölümü



230. ".

Bu dünya çok az gülen, çok fazla susan sert bir ağızdan başka bir şey değil.

."


- Büyülenme



231. "İnsanlığın başlangıcının ve sonunun, derin uykunun ve unutmanın karanlıgında yattığını, her hareketin, her konuşmanın, yapılan ve yapılmayan her şeyin, o kadim çalılığın karanlığına götürebilecegini ve donuk alevin aniden pariayıp bizi yiyip bitirmeye hazır oldugu­nu biliyor."


- Büyülenme



232. "Hiçbir düş rastlamamıştır başkasının düşüne,
Tek başınadır gece, tutulmuş olsa da
Soluğunun derinliğiyle, soluğuyla umudumuzu vererek,
Bir gün daha yüce suretlerle güzelleşerek
Yanaşacağız aydınlık ve yüce
Merhamet seviyesine, yanaşacağız, birbirimizi öldürmeden."


- Uyurgezerler Üçlemesi (3 Cilt Takım)



233. "Bir yurtsun benim için, gölgen, beni huzur bulmam için saran bir yurt.'"


- Vergilius’un Ölümü



234. "İnsan, sadece yanılgılarında, sadece kaçması imkânsız yanılgılarıyla dönüşebilir."


- Vergilius’un Ölümü



235. "... kader hükmündeki umududur;"


- Vergilius’un Ölümü



236. "Huguenau amaca uygun davranan biridir. Gününü amaca uygun bölümlere ayırmıştır, işlerini amaca uygun yürütür,
sözleşmelerini amaca uygun tasarlayıp imzalar. Hepsinin te­melinde tamamıyla süslemesiz bir mantık yatar, işte böylesi bir mantığın nerede olsa süslemesizlik isteyeceği pek cüretkar bir çıkarımmış gibi görünmez, hatta zaruri her şeyin iyi ve doğru oluşu kadar da iyi ve doğrudur. Gelgelelim bu süsle­mesizliğin hiçlikle, ölümle bağı vardır, arkasında, çağın çöküş yaşadığı bir ölüm canavarı saklıdır..."


- Uyurgezerler Üçlemesi (3 Cilt Takım)



237. "—: suçun bütün çıplaklığı ile gözler önüne serilmesi, çıplak hakikatin çıldırmışlığı —
."


- Vergilius'un Ölümü



238. "Ve unutulmak istenen ne olursa olsun, sonunda hep yeni bir gerçekliğin kalıbında yeniden ortaya çıkıyor, yeni gözler, yeni gürültüler, yeni kırbaç darbeleri, yeni bir katılık, yeni bir lanet olarak geri geliyordu;

bunların her biri kendi başına buyruk kalabileceği bir yer istiyor, ötekileri korkunç bir dokunuşla sıkıştırıp zorluyor, buna rağmen hepsi de tuhaf bir biçimde aynı örgünün dokusunda kaynaşıyordu.

."


- Vergilius'un Ölümü



239. ".. hayatın fundalıklarında, seslerin fundalıklarında, imgelerin fundalıklarında, hatıraların fundalıklarında yollarını şaşırıp bir yalnızlığın içine kapanmıştı; başlangıç, ne kadar gölgelenmiş olursa olsun, onca yılın ardından hiçbir zaman bütünüyle sönmemişti, isyankar sürü hayvanının hatırlayışı hiçbir zaman bütünüyle sönmemişti, ilk dehşetin hatırlanışı, yılların bakiyesi o tek hatıra, hiçbir zaman bütünüyle sönmemişti.
."


- Vergilius'un Ölümü



240. "“Hakikatten mahrum olan bilgi deliliktir; önemli olan, bilginin hakikatidir... sadece onun hakikatinde delilik diye bir şey yoktur.”
."


- Vergilius'un Ölümü



241. ".. ben unutmak istiyorum... her şeyi unutmak... ve kendim de unutulmak istiyorum...

."


- Vergilius'un Ölümü



242. "ne şairin zahmetli, bilmenin acılarıyla yoğrulmuş asıl çabasının, ne de forsaya çakılı kölelerin acıyla yoğrulmuş, acının ağırlığını taşıyan didinmelerinin saygı aşılayan bir yanı vardı; onlara göre, her iki çabanın da niteliği aynıydı: yararlanma hakkı bulunana tahsis edilmiş, bir hak olarak verilen, yine bir hak olarak alman bir haraç!

."


- Vergilius'un Ölümü



243. "her şeyin bir zamanı var insanın buna uyması gerekir çünkü zaman insanın zamanıdır."


- Büyülenme



244. "Hepimiz ya­şamın derinliklerinden, ana rahminin gecesinden, ebeveynlerin anlaşılmaz biçimde sarsılan gecesinden geliyoruz, farkına vardığımız şey gece ve karanlık, hepimizin ulaşmak istediği şey ise aydınlık ve neşedir."


- Bilinmeyen Değer



245. "Her kim ki aşkla sevemez, o, hastalığa yenik düşer, ve her kim ki yeniden aşka uyandırılır, o, şifa bulur"


- Vergilius’un Ölümü



246. "Öyle gunler vardır ki dünya, dayalı döşeli bir odaya benzer; açık renklere boyanmış tavanı gökyüzü gibi hisseder, açık yeşil duvar kagıdına dağlara bakar gibi bakarsınız. Yaşamın rengarenk halısı üzerinde yuvarlanan oyuncakların çocuksu şirin müziği ulaşır ku­laklarınıza. Bazen bu ilkbahar günleri yazın ortalarına, hatta son­ bahara kadar uzanır, sonra yaşlılık zamanının çocukluk günlerine dönüşür. Butun çocuk oyunlarının ve son barışın arkasında yatan bir şeylerin anımsanması gibi dokunaklıdır bu günler."


- Büyülenme



247. "Gözlerin hep bende dinlensin."


- Vergilius'un Ölümü



248. "Sabah vakitlerinde gözleri, akşam vakitlerinde de yürekleri sarhoş eden hatıralar!"


- Vergilius'un Ölümü



249. "Ölüme galip gelendir kurtarıcı, ..
."


- Vergilius'un Ölümü



250. "“Ben artık ben olmak istemiyorum; kalbimin en derindeki gölgesizliğinde ve en derin yalnızlığında kaybolmak istiyorum, ve şiirim oraya kadar bana rehberlik etmeli.”
."


- Vergilius'un Ölümü

Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: