Herkes İçin Siyer - Mekke Dönemi Kitap Bilgileri
Yazar: Muhammed Emin Yıldırım
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 29 dk.
Sayfa Sayısı: 264
Basım Tarihi: Ekim 2021
İlk Yayın Tarihi: Şubat 2021
Yayınevi: Profil Kitap
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9786257111720
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Herkes İçin Siyer - Mekke Dönemi Kitap Tanıtımı
Peygamber (s.a.v.) sevdalısı ve şairi olan Hassân b. Sâbit’e (r.a.), “Muhammed’i övecek bir şiir oku!” dediklerinde, “Ben sözlerimle Muhammed’i (s.a.v.) övemem, bilakis Muhammed (s.a.v.) ile sözlerimi güzelleştirmiş olurum,” demiştir.
İşte Herkes İçin Siyer’in amacı, Efendimiz’in (s.a.v.) o bereketli ömrüne yapacağımız yolculukla güzelleşmek, onun hayatından kendi hayatımıza güzel hasletler aktarabilmektir…
Bu kitapla umuyoruz ki Allah Resûlü (s.a.v.) hayatımızın her alanına dokunacak ve hiçbir yer kalmayacak ki onun eli değmemiş, onun sesi, onun sedası işitilmemiş olsun. Çünkü biliyoruz ki yitik dünyamız ancak onunla anlam kazanabilir. Daralan ufuklarımız ancak onunla genişleyebilir. Sahâbeye hasret kalan yüreklerimiz ancak onun zamanlar ve zeminler üstü mesajlarıyla bir karşılık bulabilir.
Bundan dolayı siyer her ne kadar bir insanın, bir beşerin hayatı olsa da, aslında bütün bir beşeriyetin hayatıdır. Çünkü kim olursa olsun, herkese söylenmiş bir söz vardır…
Herkes İçin Siyer - Mekke Dönemi Kitaptan Alıntılar
1. ""Eğer bir iman değiştirmiyor ve dönüştürmüyorsa o, Allah'ın istediği bir iman değildir.""
2. "Efendimiz(sav) buyuruyor:" Anne yüzü hiç unutulmayacak bir yüzdür.""
3. "Hep bir şey söylenir ya Bekir kardeşim; her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır...İslam arkada tutmuyor kadını, yanında tutuyor.Arka diye bir şey yok. Hacer, İbrahim'in(as) yanında; Hatice anamız da Resulullah'ın(sav) yanındadır..."
4. "İnsanlar ne der diye kahrolası bir put vardır diyor şair.El alem ne der?"
5. "“Allah bir kuluna hayır murat ederse, o kulunun yüreğine ashabının sevgisini, sevdasını koyar”"
6. "aklıma annem geldi. dedim ki şimdi annem hayatta olsaydı, ben de eve varsaydım, başımı dizlerine koysaydım... o da benim saçlarımla oynasaydı..."
7. "“Çünkü Kudüs varsa ümmet vardır. Kudüs varsa izzet ve şeref vardır. Eğer Kudüs yoksa da darmadağın olmuş bir ümmet vardır. Bu yüzden dirilme meselesinde Kudüs bizim için inanılmaz bir hedeftir.”"
8. "“Ey insanlar! Kendiniz için, ahiretiniz için istikbalinize yatırım yapın.”"
9. "Alak Suresi
İkra' bismi Rabbikellezî halak.
Görüldüğü gibi İslam'ın ilk emri "Oku" değildir.İlk emir "Yaratan rabbinin adıyla oku!" şeklindedir.Eğer Allah(cc) adına okunursa o okuma istenen bir okumadır."
10. "Düşmanlarım bana ne yapabilir ki, ben cenneti yüreğimde taşıyorum; hapsedilmem halvet, sürgün edilmem hicret, öldürülmem şehadettir."
11. "Sözü zayi etmeme meselesi. Eğer bir yerde sözün itibarı kalmamışsa, muhataplar o sözü duymaya hazır değilse, sözü ele ayağa düşürmemek gerekir."
12. "İnsan plan yaparken kader ona gülermiş."
13. ""Kadın ile erkek iki kanat gibidir. Biri olmazsa diğeri de tam olmayacaktır ""
14. "Bugün kadın üzerinden İslam'ı yargılıyorlar ya, vicdansızlık yapıyorlar.İslam kadar kadına ve insana değer veren başka bir sistem olmadığını görecekler.İslam dünyası olarak peygamber ufkunda değiliz.Bize sonradan ne olduysa Cahiliye'ye, o kafaya ve zihni yapıya geri döndük."
15. ""Kaynaklarımızda üç yaşın çok önemli olduğunu görüyoruz: 23, 33, 40.
23, fiziki olgunluk yaşıdır (...)
33, aklî olgunluk yaşıdır. (...)
40 ise ruhî olgunluk yaşıdır.""
Herkes İçin Siyer - Mekke Dönemi Kitap İncelemeleri
Selamünaleyküm dostlar,
Bu kitap ve diğer tüm siyer kitapları üzerinde ne kadar konuşsak az. Çünkü siyer, yani efendimizin (sav) o kutlu hayatı adeta bir derya,bizim bildiklerimiz ise bir damla. Bizler de damla damla ilmimizi artırarak derya olmaya bakmalıyız bir an önce.
Kitaptan bahsedecek olursak kitap Muhammed Emin Yıldırım hocamız ile Bekir Develi hocamızın geçen sene Ramazan ayında ucretsizkitap.com.tr'da yaptıkları söyleşi programının kitaba aktarılmış ve kanaatimce de çok güzel olmuş hali. Mekke ve Medine dönemini 2 ciltte anlatan bir eser. Muhammed Emin Yıldırım hocamızın engin bilgisiyle , Bekir Develi hocamızın da sorduğu" neden", "nasıl", "niçin" sorularıyla sadece öğrenmekle kalmıyor yorumlar ile de ufkunuzu açıyorsunuz. Bir de kitapta yer alan kare kodlar sayesinde daha geniş bilgi edinme imkanına sahip oluyorsunuz.
Diğer siyer kitaplarından farkı ise sohbet tarzında olduğundan sanki sohbette siz de varmışsınız ve bir büyüğünüzünden dinliyormuşsunuz gibi hissetirmesi . Bir diğer ayrıntı da olaylardan ziyade efendimizin örnek olunası ahlâkı ve kişiliği üzerinde daha çok durulması.
Okurken zaman zaman ağladığım zaman zaman tüylerimin diken diken olduğu ve zaman zaman da imrenerek ,gülümseyerek okuduğum bir kitaptı. Böylesi bir eser okunmalı, okutulmalı vesselam.
Sohbet tarzında kaleme alınmış olan eser, Bekir Develi hocanın moderatörlüğünde Muhammed Emin Yıldırım hocanın anlatımıyla vücuda gelmiş.
Emsallerinden farkı elbetteki yetkin üslubu. Fakat biz eserin asıl ayırt edici özelliğinin Hz Peygamber’in kamil kişiliğini merkeze alması olduğunu düşünüyoruz.
Diğer yandan eserin fark yaratan önemli bir özelliği de edebi dili. Tüm bu yönleri ona emsal eserlerden farklı bir ruh kazandırmış.
...
Eserin bir diğer özelliği ise Hz Peygamber’in kamil kişiliğini oluşturan dış etkenlere de değiniyor olması.
Eserin bu yönü müellifi olarak Muhammed Emin Yıldırım hocanın modern müsbet ilimlerden haberdar olduğunu ve tarih okuculuğunda onlardan faydalandığını gösteriyor. Böylece hocanın özgün tarih okuyuculuğunun esere özgün bir şahsiyet kazandırdığına da şahit oluyoruz.
...
Bilahare biz, islam dininin mahiyet ve mefkuresinin ancak siyer-i nebi yoluyla idraka muhatap olabileceğini düşünmekteyiz. Ol sebepten siyer eserlerinin ve özellikle malum eserin ziyadesiyle ehemmiyetli olduğu kanaatini taşıyor ve kitap severlere mutlak suretle öneriyoruz.
...
Son söz olarak:
“İman, gönlün meyvesidir. Gönlü ise sevgi imar eder. Bizleri salt sevgi olan hz peygamberi muhatap eden ve gönüllerimizi sevgiyle imar eden gönül dostlarımıza sonsuz muhabbetle...” diyelim.
Es-selam
Muhammed Emin hoca ile Bekir Develi'nin ramazan ayında yapmış olduğu programı takip edememiştim. Çok şükür ki kitabı çıktı. İlk cildi Mekke dönemi ikimci cildi ise Medine dönemini anlatıyor. Bekir Develi'nin sormuş olduğu sorulara Muhammed Emin hoca cevaplıyor.Üsluplarına o kadar çok alışmışım ki. Okurken onların sesiyle okuyorum gibi . Bu cümleyi şöyle demiştir, sesini yükseltmiştir diyorum. Programı hiç kaçırmamış gibi :)
Siyeri bir kez okumakla yetineceğimizi düşünüyoruz sanırsam onun için ikinci üçüncü defa okumaya elimiz gitmiyor. Necip Fazıl Kısakürek'in "Çöle İnen Nur" İskender Pala'nın "Bülbülün Kırk Şarkısı" siyer-roman eserlerini çok çok beğenmiştim. Bildiğin bir olayın bilmediğin yönlerini öğreniyorsun. Ya da farklı bakış açısı kazandırıyor. Ya daa yazar öyle bir anlatıyor ki.. O bildiğin olay bu kez bambaşka bir hissiyata bürüyor seni. Bunun için siyer bir eserden bir yazardan okunacak bir tür değil bence.
️Kitap bana biraz yüzeysel geldi. Olaylar çok derine inmeden anlatılmaya çalışılmış. Yine de okuduğum halde ilk defa duymuş gibi hissettiren kısımlar oldu.
Biraz ön yargısız okunması gerektiğini düşünüyorum. Bunu zaten biliyorumdan ziyade yazar hangi taraftan bakmış, nasıl aktarmış ve ben buradan ne çıkarabilirimi düşünsek daha çok şey katacağız kendimize biiznillah.
İki gönül insanı. İki dava adamı. İki sohbet arkadaşı.
Böyle değerli şahsiyetlerin ortaya çıkarmış olduğu kitap elbette ki gönüle hitâp edecek. Hele ki Efendimiz (as)’ın kıymetli hayatını anlatan eser olunca kalbe dokunmaması, imkan dahilinde bile değil.
Kitap 2 ciltten oluşuyor. Mekke ve Medine Dönemi. Karşılıklı sorular eşliğinde Siyer-i Nebi’nin Mekke devrini okuyoruz bu kitapta.
Muhabbetin hâsıl olduğu, huzurun eksik olmadığı kitabın sayfalarını her çevirdiğimde Asr-ı Saadete yine ve yeniden büyük bir aşk, özlem ve hüzün duydum. O devirde yaşayamamak; Efendimiz (as)’ın sohbetinde bulunamamak, bizlere ulaşan hadisleri kendi mübarek ağzından dinleyememek, kalbimi büyük bir hüzün ve özlem kapladı. Kim hüzünlenmez ki? Soruyorum size? Efendimiz(as)’ın sohbetinde sağında Hz.Ebubekir solunda Hz.Ömer, Hz.Ali, Hz.Osman ve daha nice sahabî ile kim bir arada bulunmak istemez ki? Ne büyük bir nimet... Peygamberimiz’in, ‘Kur’an’ı indirildiği tazelikte okumak isteyen, Abdullah Bin Mesud’un okuduğu gibi okusun’ hadisi ile müşerref kılınan İbni Mesud’un Kur’an tilavetiyle kim ruhunu tazelemek istemez? Bu kitabı okurken her sayfasında bu duygularla okumaya çalıştım, hiç sonunun gelmemesini istercesine hiç bitmesin istedim. Bu duygular hep içimde taze kalsın istedim.
Maalesef elinize aldığınız ân su gibi akıp geçiyor bir bakmışsınız kitap bitivermiş.
Okumayanların çok şey kaybedeceği, okuyanlarında böyle bir kitabı okumuş olmanın huzuruyla ikinci kitaba, Medîne Dönemine başlamanın heyecanıyla yanıp tutuşacak.
Ne diyelim iyi ki yazmış gönül erleri, gönlümüze.
Esselâmü aleyküm verahmetullah #şubatayıokumaları nın en güzeliyle buradayım El-Hamd
Bizi yoktan var eden, varlığından haberdar eden Allah'a yarattığı, yaratmakta olduğu ve yaratacak oldukları adedince hamd olsun..İki cihan serveri Efendimiz Muhammed Mustafa'ya (sav) salât ve selam olsun..
#herkesiçinsiyer Konusu, Mekke ve Cahiliye dönemini ele almıştır..
Bu kitapta, Efendimiz (sav) İslamiyeti yaymak için ne zor şartlar da mücadele ettiğini okuyoruz. Herkese hitap eden bir özelliği var siyer-i nebinin, herkese söylenmiş bir sözü vardır. Çünkü Efendimizin (sav) hayatı böyle bir hayat. Dokunduğu her yere nebevî iklim taşıyor. O nebevî iklim Kur'an iklimidir. O nebevî iklim, Allah'ın razı olduğu iklimdir.Peygamber Efendimizin hayatını, çocukluğunu, ilk vahyi, nübüvvetini, ağır imtihanlara tabi tutulduğunu, Taif yolculuğu, isra ve miracı anlatan harika bir eser..
Bu kitapla umuyoruz ki Allah Resûlü (sav) hayatımızın her alanına dokunacak ve hiçbir yer kalmayacak ki onun eli değmemiş, onun sesi, sedası işitilmemiş olsun. Yitik dünyamız ancak onunla anlam kazanabilir. Sahabeye hasret kalan yüreklerimiz ancak onun zamanlar ve zeminler üstü mesajlarıyla bir karşılık bulabilir..
Birkaç alıntıyla sözlerimi noktalayayım;
Ümit olmazsa iman olmaz..Ümit dediğimiz şey imanın azığıdır. İmanın olduğu yerde umut vardır. Çünkü Allah varsa gam yoktur. Hiç unutmamamız gereken hakikat şudur: Ümitsizlik dediğimiz şey, şeytanın ve küfrün azığıdır aslında. Bu Müslüman'a yakışmaz. Bütün şartlar bizim aleyhimize olsa da iman varsa imkân vardır..
Okuyun, okutun kitapla kalın vesselam
-okurhanımblog