Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Her Temas İz Bırakır - Emrah Serbes | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Her Temas İz Bırakır Kitap Bilgileri


Yazar: Emrah Serbes
Tahmini Okuma Süresi: 8 sa. 25 dk.
Sayfa Sayısı: 297
Basım Tarihi: Mayıs 2023
İlk Yayın Tarihi: Eylül 2006
Yayınevi: İletişim Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789750504402
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Her Temas İz Bırakır Kitap Tanıtımı


Kızılay, Sakarya Caddesi, SSK İşhanı, Dil-Tarih, Atakule, öğrenci evleri... ve Emniyet... Cinayet Masası. Behzat Ç., "yeni müktesebata" uyum sağlayamamış, lambur lumbur, "dişli" bir başkomiser. Müzik dinlemez, polis telsizi dinler. Kitap okumaz, gazeteye spor sayfasından başlar. Herhangi bir siyasi görüşü yok. "İçimizden birinin" üçüncü sayfa haberlerine yansımış hali gibi, adı bile tam değil. 1. Amatör'de duran toplara iyi vuran bir stoperken, topçuluğu bırakıp başkalarını tekmelemeye başlamış. Mesela beş lira için kalbinden adam bıçaklayanları, on üç yaşında kızlara tecavüz eden, namus için en yakın akrabalarını vuranları... Kendi adalet anlayışı bakımından sorun yok; "it uğursuz" kimdir, belli gibi görünüyor... Ama acaba öyle mi? Behzat Ç.'yi ve onun adalet duygusunu da rahatsız eden işler olabiliyor bazen hayatta... At izinin it izine karıştığı bir cinayet... Kim, niye öldürsün bu kızı? Hem niye bu şekilde? Siyaset karışmış desek?.. Garip... Öğrenci âlemine, başka âlemlere, ama asıl polis âlemine dikiz atan, entrikası bereketli bir polisiye...

(Tanıtım Bülteninden)




Her Temas İz Bırakır Kitaptan Alıntılar


1. ""Bilmem. Ben sevmesini bilmiyorum herhalde. Kimi sevdiysem bana düşman oldu.""




2. "“Allah belamı versin ki doğru söylüyorum komiserim.”

Harun amirine baktı, onayı alınca, “O zaman Allah belanı versin Ramazan Ağbi,” dedi. “Narkotik’te ifade verirken ebenin amını göreceksin, bizi çok arayacaksın.”"




3. "Her aşk kendini yaşar
Çaldığın kapı kapanır sonunda
İçinde bir sen bulursun
Büyümüş, anlamış, yorgun...

Ezginin Günlüğü, "Küçüğüm""




4. ""Sence insan neden intihar eder?" diye sordu.

"Çok düşmanı vardır, kendisi dâhil.""




5. "Telafisi en güç şey dikkatsizlik sonucu kırılan kalplerdir."




6. ".

Uykusuzluktan, içindeki sesleri bastırmayı unutuyordu kimi zaman, aklında alakasız görüntüler uçuşuyor, dikkatini bir konu üstünde toplayamıyordu.

."




7. ".

"Bir sigara ver."
"Dün bıraktım."
"İyi bok yedin."

."




8. "Burası bizim değil, bizi öldürmek isteyenlerin ülkesi."




9. "İnsanın aklına her geleni söylememesi kimi zaman büyük kayıptı."




10. "[...] yanlış bir hayat doğru yaşanmaz."




11. ""Telafisi en güç şey dikkatsizlik sonucu kırılan kalplerdir.""




12. ""Çok mu sevmiştin ?"
"Bilmem. Ben sevmesini bilmiyorum herhalde. Kimi sevdiysem bana düşman oldu. Hadi kalkalım.""




13. "Ben sevmesini bilmiyorum herhalde. Kimi sevdiysem bana düşman oldu."




14. ""Kışın en güzel tarafı ne biliyor musun?" dedi. "Mandalina yiyebilmek.""




15. ".

"İyi misin?"
"Saçma sapan konuşma."

."





Her Temas İz Bırakır Kitap İncelemeleri


Behzat Ç. namı diğer “Hayata karşı işlenen suçlar uzmanı”. En büyük özelliği “Adalet” kelimesini lafta bırakmıyor olması. Astına üstüne müdürüne engeline çengeline rağmen kendi bildiği doğrudan asla şaşmıyor. Rüşvet yemez, vermek isteyenin de a.mna koyar.



kitaplarının en sevdiğim yönü çok akıcı bir dili olması. Uzatmadan, olduğu gibi mevzuya girmesi.

Emniyet müdürlüğünde Tahsin ile olan diyalogları, ekibindeki Harun, Hayalet, Akbaba, Eda… Behzat başkomiserin hepsini çok sevdiğini görüyorum. Kitaptaki ana olay, bir eğlence mekanının terasından itilerek öldürülmüş Betül adında bir genç kız. Okuduğu okulda sağ-sol olaylarının da gündemde olduğu ve bu tür bir kumpasa mı düştüğü merak konusu oluyor okurken.

Herkesle kapıştığı o uğursuz Pazar günü kızı Berna’nın “Sana bunun hesabını soracağım, her şeyin hesabını soracağım” demesi kitabın sonunda psikolojik bir devrim yaratıyor okurda.

Yeni mezun savcı da aynı Behzat gibi. Biraz idealist biraz deli ama adil olmaktan bir saniye bile vazgeçmemiş biri.



kalbinizin en içindeki yaşama sancısını acısıyla tatlısıyla duvarlara kazıyor. Gazetelerdeki manşetlerde resimliyor. Ne kadar kaybedersek kaybedelim bir ucundan tutmasını sağlıyor umut sayesinde.

Saçma sapan konuşmadan ben, 1000K kitap okurları incelememi bırakıp gidiyorum. Lütfen okuyun, içinizdeki tüm sevgiyi saklamayın. Aşkı ertelemeyin. Haksızlığa göz yummayın.




Bu kitabı okumaya başladığımda yazarın ilk romanı olduğunu bilmiyordum. Daha önceden başka kitaplarını beğenerek okuduğum yazarın ilk kitabı da diğerleri gibi akıcıydı.

Karakteri TV dizisinden de bildiğimiz Başkomiser Behzat Ç. ve ekip arkadaşlarının cinayet olaylarını çözdüğü hikâyelerden oluşan bir polisiye roman. Diziyi kitaptan önce izlediyseniz okuduğunuz sahneler diziden gözünüzde canlanıyor.

Behzat Ç. karakterinin en sevdiğim özelliği teşkilat içerisinde kurulu sisteme adapte olmayan, yanlışı yanlış doğruyu doğru olarak gören ve doğruyu yapmaktan (zarar görecek olsa bile) hiçbir zaman çekinmeyen bir karakter olmasıdır. Onun için en önemli olan şey bunu yaparken, ilerlemiş olduğu yolda sevdiklerinin de onun yanında olmasıdır.

Kitapta, Emniyet Teşkilatında çalışan görevlilerin yaşamış olduğu tüm sıkıntılar karakterler ve olaylar aracılığıyla gösterilmiş olmasına rağmen 2006 yılından bu yana kitaptaki karakterlerin yaşamış olduğu tüm sıkıntılar şuan çalışmakta olan Emniyet Mensupları için halen devam etmektedir ve çözüm bulunamamıştır. Bunun temelinde zorlu çalışma şartları ve saatleri başta geliyor ki görevli personel kendisine, ailesine, sosyal yaşantısına vakit ayıramıyor. Kitaptaki karakterlerin de yaşamış olduğu hayat buhranlarının temel sorunu tam olarak budur.

Polisiye ve cinayet romanı okumayı sevenler için okunacak kitaplar listesine eklenecek bir kitap.

Keyifli okumalar dilerim…




Öncelikle şunu sorarak başlayacağım: Bu kitabın 569 sayfa (çünkü 300 sayfa) olduğuna inanan var mı? Çünkü ben 6 saatte bitirdim ve doymadım. Emrah Serbes, sevdiğim o eski yazarlarımızdan değil ama yenilerimiz arasında sayarsak bence çok iyi bir iş çıkarmış.

Öğrencilik, Öğrenci Çatışmaları, Ankara üçlüsüyle harika bir Siyaset kurgusu; Dil, Tarih ve Coğrafya fakülteleriyle harika bir Eğitim üçgeni içeren bu kitapta, bolca küfür, entrika ve espri üçgeniyle de değişik bir zevk aldım diyebilirim.

Yazarın Ankara’yı çok iyi tanıdığını-gözlemlediğini de anlatalım. Ayrıca toplumun her kesiminin özellikle de gençlerin polise yaklaşımını çok güzel anlatmış. Bir alıntı ekledim zaten o da bununla alakalıydı.

Kitapla ilgili neler söyleyebilirim diye düşünüyorum. Bunun devamı da var, onu da yarına saklıyorum tabii ki. Karakterleri tanıyor gibi hissedebilirsiniz. Büyük ihtimalle gözünüzde de Erdal Beşikçioğlu ve Fatih Artman canlanacaktır. Devam kitabı da Son Hafriyat.

Kitabın özellikle son kısmında yaşanan acı olayla birlikte ben biraz üzüldüm desem yalan olmaz. Kendimi sanal gerçekliğe kaptırdım resmen. İstifası, geri dönüşü derken gelecek kitap adına da umutlandım. Bugün üstümde bir yorgunluk var o yüzden sizleri de çok yormayacağım. Halen okuyacak bir kitap arıyorsanız sevgiyle tavsiye ederim. Keyifli okumalar, iyi akşamlar dilerim..




Kısaca şunları söyleyebilirim; olayların geçtiği kentte hattâ semtlerde, hayatının en netâmeli devrini yaşamış biri olarak bu kitabı okumak, ister istemez romanın içindeymişim gibi hissettirdi. Genelde romandan uyarlanan film ya da diziler, kitabın tadını vermez fakat Behzat Ç.'nin dizi karakterleri öylesine oturmuş ki zihnimizde, başka oyuncuları hayal bile etmek bence mümkün değil. 
Behzat Ç.'nin ilk romanıdır bu kitap Kitabın diziden epey farklı bir kurgusu olduğu kesin. Okumadan önce Behzat Ç.'yi izlediyseniz biraz kafanız karışabilir. Emrah'ın anlatımındaki o hafif baygın, çakırkeyf anlatımı Turgut Uyar'ın şiirlerindeki gibi. Karakter yaratmada ne kadar usta olduğunu karakterler gibi düşünebilmeye başladığınızda fark ediyorsunuz. Polisiye romanlarda genellikle yoğun bir olay yeri inceleme tadı alırsınız ancak bu kitapta bu konulardan pek çaktıkları söylenemez. Yazıya başlarken Ahmet Ümit ile karşılaştırmayı planlıyordum ancak aslında aynı kefede olmadıklarını söylemek daha doğru olur.Türk edebiyatı polisiyeyi Ahmet Ümit ile tanıdı ancak Emrah Serbes'in anlatmaya çalıştığı şey polisiyelerdeki gibi bulmaca çözdürmekten öte bulmacayı çözmekte olan birinin yaşamında nelerin değiştiğidir. Realizmde Emrah'ın tarzını mutlaka tatmanız gerektiğini düşünüyorum.




Polisiye seviyor olmamı bir kenara bırak, Behzat ç fanı olarak bu kitabı nasıl daha önce okumadım bilmiyorum. İzleyenler için konusunu özetleyecek olursam Behzat ç 1. Sezonun 1. Bölümü . İzlemeyenler için konusunu özetleyecek olursam, bir yılbaşı günü bir kızın kendini çatıdan atmasıyla kitap başlıyor. Aslında kitapta cinayetten çok, cinayet büro amirliğinde başkomiser olan Behzat ç nin hikayesini okuyoruz.
Kitabın dili fazla yalın, okurken hiç yormuyor kitap 299 sayfa ama bir oturuşta bitirilir. Çünkü dili bizim günlük yaşamımızda kullandığımız sokak ağzı ile birebir uyuyor.
Gelelim şimdi benim yorumuma çünkü bu biraz uzun sürecek. İlk olarak okurken tüm karakterler dizideki sesleri ile canlandı kafamda. İkinci olarak söylemek istediğim şey, kitaba başladığımda Behzat'ın dizideki gibi kaba saba bir adam olmasını bekliyordum açıkçası ama kitap beni şaşırttı. Kitaptaki Behzat da çok nazik bir adam değil ama dizideki kadar abartılı bir siniri, bozuk ağzı da yok. Hatta bazı yerlerde Behzat için Babacan bir şekilde konuştuğu söyleniyordu ve bu beni inanılmaz şaşırttı.
Son olarak söylemek istediğim bir şey, daha doğrusu yakınmak istediğim bir şey var. Kitapta Behzat dışındaki karakterlere çok az yer verildiğini düşünüyorum. Harun tamam, Eda tamam, 'Lahana Mühendisi' Cevdet de tamam, hatta çok zorlarsak hayaleti de kabul edebiliriz. Ama bunun dışında karakterleri çok az gördük kitapta. Özellikle akbabayı daha çok görmek isterdim kitapta.
Daha fazla uzatmak istemiyorum, ben çok sevdim hatta 2. kitabına başladım, size de tavsiye ediyorum.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: