Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Her Kalp Kırılır - Colleen Hoover | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Her Kalp Kırılır Kitap Bilgileri


Yazar: Colleen Hoover
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 31 dk.
Sayfa Sayısı: 336
Basım Tarihi: Temmuz 2021
İlk Yayın Tarihi: 24 Ağustos 2020
Yayınevi: Ephesus Yayınları
ISBN: 9786257382465
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Ciltli


Her Kalp Kırılır Kitap Tanıtımı


Bu yaşına dek kendi başına ayakta kalmayı başarmış olan Beyah'nın tek isteği geçmişi ardında bırakıp hayal ettiği geleceğe adım atmaktır.

Ancak beklenmedik bir olay tüm planlarını altüst eder ve Beyah yaz aylarını geçirmek üzere Teksas'ta bir yarımadada yaşayan, neredeyse hiç tanımadığı babasının yanına gitmek zorunda kalır.

Oradaki günlerine sabırla katlanıp kendi yoluna gideceği anı beklerken yeni komşuları Samson'la tanışır.

Görünürde benzer hiçbir yönleri olmayan Samson ve Beyah, birbirlerini keşfederlerken hikâyeleri yalnızca bir yaz kaçamağı olarak mı kalacaktır yoksa bunun ötesine geçecek ve yaklaşan akıntı kalplerini açıklara mı sürükleyecektir?




Her Kalp Kırılır Kitaptan Alıntılar


1. "“Endişelenme. Kalplerin kemikleri olmaz. Gerçek anlamda kırılamazlar.”"




2. "Bir ruhun boşluklarını ne doldurur?
"Başka birinin ruhunun parçaları..""




3. "''Yaşadığım şartları babama anlatmanın benim görevim olduğunu hiçbir zaman düşünmedim. Bir babanın çocuğunun hayatında olanların daha çok farkında olması gerekir.''"




4. "insanlara biraz daha açılsaydım, acaba aralarına kabul edilir miydim? belki de kabul edilmemiş olmamın tek nedeni benim istememiş olmamdı. kendi kendimle kalmak daha kolaydı."




5. "Artık bana sarılmayı hak etmiyorsun."




6. ""Aldığınız hasar ruhunuzda öyle kötü bir leke bırakırdı ki ne kadar silerseniz silin çıkmazdı. Sonsuza kadar orada kalırdı.""




7. "Kalplerin kemikleri olmaz."




8. "“Bazen bir şeyler o kadar güzeldir ki geri kalan her şey insana daha az etkileyici gelir.”"




9. "Bazen karakterlerin nezaketten çok alınan hasarlarla şekillendiğini düşünüyordum."




10. "''Her çatlaktan kaynayan iki yalnız çocuktuk ama sonra tekrar dünyanın tepesine tırmandık''"




11. "“İnsan daha okumadığı bir kitabı sevmemiş olamazdı.”"




12. ""Üzerime gel dünya. Hasar almayan bir şeye zarar veremezsin.""




13. "Kalplerin kemikleri olmaz..."




14. "Zarar görmüş insanlar zaran gören insanları tanırlardı.""




15. "“Bir ruhun boşluklarını ne doldurur?”"





Her Kalp Kırılır Kitap İncelemeleri


Öncelikle şunu söylemeliyim, yazarın öyle akıcı bir anlatım dili var ki yazar, daha ilk sayfalardan itibaren okuyucuyu olayın içine çekmeyi başarıyor. Peki, olay nedir? Samson ile Beyah'ın aşkı... Bu iki karakter dışardan bakılınca birbirlerine zıt gibi gözükseler de zaman geçirdikçe ortak yönlerini keşfediyorlar. Ve haliyle yakınlaşıyorlar. Ne var ki esasında onlarca suça karışmış olan Samson, yaz bitiminde Hava Kuvvetleri Akademisi'ne gideceği yalanını uydurmuştu. Dolayısıyla ya kalp kırıklarıyla sona eren bir yaz aşkı yaşanacaktı ya da uzun soluklu bir ilişki. İşte bu olasılıkların önüne koyulduğu okuyucu, merak duygusuyla tabiri caizse yanıp tutuşturuluyor. Öte yandan olay örgüsüne kronolojik olarak baktığımızda, Beyah'ın fakirlikle sınandığı geçmişiyle karşılaşıyoruz. Tek gecelik bir ilişkinin meyvesi olan Beyah, madde bağımlısı olan annesiyle hayata tutunmaya çalışırken annesi babasından aldığı tüm nafakayı Beyah'tan habersiz sadece ve sadece maddeye yatırıyor. Hal böyle olunca Beyah, dibine kadar yokluk çekiyor. Yiyecek yemek dahi bulamayan Beyah, cılız kalıyor. Beyahın bu sefil hayatı annesinin ölümünden sonra babasının yanına gitmesiyle son buluyorsa da bu defa Beyah, bir aşk meltemine kapılıyor. Öylesine derin, öylesine sürükleyici bir roman ki bu, sıkı okurlar mutlaka bir şans vermeli bu romana.




Merhaba arkadaşlar.

Beni uzun süre etkisi altına alan Her Kalp Kırılır yorumu ile karşınızdayım.
Kitabın konusuna çok fazla deyinmeyeceğim. Çünkü öyle övüldü ve tavsiye edildi ki ( buna ben de dahil) tanıdığım herkes aldı, okudu. Okumayanın da listesinde bir yerlerdedir kesinlikle.
Birçoğunuzun da bu huya sahip olduğuna eminim, bir kitap çok övülüyorsa abartıldığını düşünüyorum. Başta bu kitap için de aynı duyguları hissettim. Sonra yorumlarına güvendiğim, zevki benimle birebir olan arkadaşlarıma sordum ve asla abartılmadığını, kitabın kesinlikle mükemmel olduğunu duyunca ilk işim sepete eklemek oldu.
Gelir gelmez başladığım bir kitaptı ve haklılarmış.
Kitabın konusu, yazarın yazım dili öyle güzeldi ki. Boğazımda silinmeyen bir yumru, gözlerimde yaş birikintisiyle kitabı bitirdim. İlk sayfalardaki o sade dilin altına gizlenmiş yoğun anlamlar omuzlarıma yük olup oturdu. Beyah'ı bağrıma basmak, ona sahip çıkmak istedim. Alıp karşıma konuşmak istedim. Sonra Samson var. Göründüğü gibi olmayan, asla da olamayacak olan...Kitap bir an Sarah ve Marcus'un da dahil olmmasıyla komik bir gençlik romanı havasına bürünür gibi oluyor ama bütün bunlar koca bir kandırmaca.

Kitaptaki arkadaşlık ilişkilerini, sevgiyi, aşkı ve karakterlerin iç tasvirlerini, ele alınan her duyguyu eksiksiz hissediyorsunuz.
Ben bir an bile sıkılmadan, kitabın duygusundan çıkmadan okudum. Mücadele duygusunun tadını aldım. Hem çok üzüldüm, hem de kalbim çok kırıldı.
Bu kitabı herkes okumalı!




Bu kitabi yaklasik 2 hafta once okudum saniyorum. Hoover’a olan ani askim yuzunden hizli bir sekilde butun kitaplarini bulmaya calistim ve bir anda hepsini okumaya basladim. Hepsi hakkinda bir yorumum var fakat bu kitap… Beni bir anda 17 yasima donduren, karnimda kelebekler hissetmeme sebep olan, duygu yogunlugunu nasil oluyorsa birebir hissetmeme sebep olan bu kitap… Kesinlikle okunmasi gereken bir kitap gercekten. “Heart Bones” isimli bu kitabin aslinda cevirisi “Kalp Kemikleri” diyebiliriz (hic guzel olmasa da). Keske kitabin adi boyle cevirilseydi; okuyunca kalbimizin gercekten sanki kemiklere sahip oldugunu hissettirecek turden bir hikayeydi. Okurken o kadar keyif aldim ki, muhtemelen bir kac kere daha okurum. Tavsiyemdir. •••••••••••••••••••••••SPOILER•••••••••••••••••••••••• 1 puan kirmamin sebebi Samson’un hayatinin daha once anlasilamamis olmasi mantiksizligi yuzunden. Abicim madem Marcusla yillardir arkadas bu Samson, anlamaz misin bi problem oldugunu ya? Evindeki fotograflari da mi gormemisler Beyah oraya gidene kadar? Beyah’nin anasi olmeyeydi bu cocugun hayati boyle yalanlarla devam mi edecekti Allah askina? Umursamaz arkadaslar sebebiyle 1 puanim kirilmistir.




Bu kitap beni aldı aldı duvara vurdu resmen. Colleen kalemini sevdiğim bir yazar. 3 kitabını okumuştum bu 4. kitabı oldu ve açık ara şu an en sevdiğim kitabı bu. Övüldüğü kadar varmış. Hani belki övüldüğü kadar iyi değildir diye düşünmüştüm ama gerçekten çok güzelmiş. Ya da kitap beni çok etkiledi bilemiyorum.
İki yalnız genç ve kayıp, yitik bir geçmiş. Onları tesadüfen bir araya getiren kader. Benliklerini bulma hikayeleri ve aşkları gerçekten çok güzeldi. Beyah ve Samson bayıldım ikinize. Samson'a biraz öfkeliyim aslında ama ne yapalım hayat herkese iyi davranmıyor. Kalp kırıklarını beraber onarırken yine onardıkları yerden kırılmaları beni çok hüzünlendirdi. Beyah çok güçlü bir karakterdi bence. Evet önyargılı olması biraz zarar verdi ona ama zorlu bir hayat yaşadıktan sonra ne yapabilirdi ki? Samson'da en az onun kadar yaralı bir çocuktu. İki yaralı insanın hikayesini okumak beni gerçekten etkiledi. Bazı kısımlarda gözlerim dolu dolu okudum. Sonu da beni aşırı duygulandırdı. Cidden dünya hassas kalpliler için cehennem ya onların acısını ben hissettim resmen.
Kesinlikle bayıldığım bir kitap oldu. Önereceğim kitaplar arasında yerini çoktan aldı. Sizde bu iki durgun suyun bir araya gelip okyanus gibi sizi alıp götürmesine izin vermelisiniz.




Ana karakterimiz Beyah Grim, sevgisiz büyümeyi öğrenmiş biri. Sevilmemenin, yalnız olmanın ne demek olduğunu, hayatta kalmanın bazen sadece nefes almakla ilgili olmadığını bilen biri. Bir evin içinde yaşamış ama hiçbir yere ait olmamış. Bir şeyler istemeyi, bir şeyler beklemeyi çoktan bırakmış. Çünkü umut, bazen insanın en büyük düşmanı olabilir.

Ama hayatın planları, bazen insanın kendi planlarından farklıdır. Ve Beyah, kendini bir anda hiç tanımadığı bir dünyada, daha önce hiç hissetmediği duyguların ortasında bulur.

Ve Samson.

Gizemli. Sessiz. Kendi içinde fırtınalarla boğuşan fakat kimseye göstermeyen biri. Beyah gibi o da yalnızlığı iyi tanıyor. Ama bazen yalnızlık, birbirini hiç tanımayan insanları bile aynı duyguların içinde buluşturabilir.

Colleen Hoover’ın anlatımı fazla söze gerek bırakmayan bir şiir gibi. Kelimeleri abartısız ama hisleri güçlü. Öyle ki sayfalar akarken aslında çok büyük olaylar yaşanmıyor gibi hissettirse de kalbinizin içinde bir şeyler değişiyor.

Bu kitap, yüksek sesle bağıran bir hikâye değil. Bir fısıltı.
Bir sonbahar esintisi gibi hafif ama hissedilir. Dalgaların kıyıya vurması gibi bazen sert, bazen sakin.

Ve en önemlisi, bu kitap kalbinizde bir iz bırakıyor. Sessiz ama kalıcı bir iz.

Kitap bittiğinde, sanki deniz kenarında bir yaz günü yaşayıp dönmüşüm gibi hissettim. Rüzgâr saçlarımı karıştırmış, güneş tenimi ısıtmış ama içimde hafif bir hüzün bırakmış gibi…

Bazen bir hikâye büyük sözlere ihtiyaç duymaz.
Sadece hissedilmek ister. Sessiz ve etkileyici, sade ama kalbinizin içine işleyen bir hikâye arıyorsanız okumanızı öneririm.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: