Hep O Şarkı Kitap Bilgileri
Yazar: Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 23 dk.
Sayfa Sayısı: 190
Basım Tarihi: Eylül 2018
İlk Yayın Tarihi: 10 Aralık 1980
Yayınevi: İletişim Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789754705669
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Hep O Şarkı Kitap Tanıtımı
“Yüksek zümrelerin son zenginlik günleri”... Yazar toplumu ve toplumsal sorunları gözlüyor; önemsediği “Konak”ın son direnişine tanıklık ediyor. Kent yaşamının konutu, konak. Yazlık köşk, yalı gibi konutlarda daha dingin, daha sessiz bir yaşam sürerken konak olaylara, sorunlara sahne oluyor. Nafi Molla Konağı’na gelin giden Münire’nin dramı.
Yirminci yüzyılın ilk yarısında büyük bir üretkenlikle dergilere yazdığı şiir, öykü, makale ve eleştri türü yazılarla Türk edebiyatı sahnesine adımını atan Yakup Kadri Karaosmanoğlu, romanları, hikayeleri, denemeleri, oyunları ve anılarıyla, en önemli edebiyatçılarımız arasında yer alır. Üslup özellikleri bakımından Yakup Kadri'nin 1910'dan 1974'e dek verdiği eserler Türkçe'nin geçirdiği bütün evreleri yansıtır. Eserlerinin konu ve fikir zenginliği de dil özelliklerinin çeşitliliğinden aşağı kalmaz. Yakup Kadri'nin Fransız edebiyatı etkisinde başlayan yazarlığı, 1920'lerden sonra özgün bir sese kavuşarak siyasi ve sosyolojik konulara, tarihe, dönem çatışmalarına ve birey psikolojisi irdelemelerine yönelir. Fecr-i Ati'den yetişmiş ama bunu izleyen elli yıl boyunca toplumsal koşullar, tarihi süreçler ve bireysel portreleri romanın dokusuna işlemek için roman tekniğiyle de boğuşmuş bir yazar olan Karaosmanoğlu'nun eserleri, hala tüketilmemiş ayrıntılarının tartışılıp incelenmesi gereken zengin bir "panoroma"dır.
Hep O Şarkı Kitaptan Alıntılar
1. "Ben, şu anda, iki ayrı insanım. Biri her şeye ağlıyor, öbürü her şeye gülüyor."
2. "“Gönül kırmaktan daima ödüm kopmuştur. Çünkü elimden böyle bir kaza çıktığı vakit asıl kırılıp dökülen benim gönlüm olmuştur.”"
3. "Ben, şu anda iki ayrı insanım. Biri her şeye ağlıyor; öbürü her şeye gülüyor."
4. "“hele gönül kırmaktan daima ödüm kopmuştur. çünkü elimden böyle bir kaza çıktığı vakit asıl kırılıp dökülen benim gönlüm olmuştur.”"
5. ""Artık bu hayat şartları içinde gönül meselelerine yer mi kalır?""
6. "Ben, şu anda, iki ayrı insanım. Biri her şeye ağlıyor; öbürü her şeye gülüyor."
7. "“Ruhuma bir ümitsizlik çökerdi ki tarifi olmaz.”"
8. "Onu özene bezene yarattın. Ona meleklerin yüzünü, huyunu verdin. Sonra tuttun, gönül azaplarının en umulmazını yükledin."
9. "“Aynaların bir canı var galiba! Kendilerini çoktandır ihmal edişimin öcünü alıyorlar şimdi benden. Yoksa, bu yaşta insan bu hale girer mi?”"
10. ""Ah çocukluk ah! Ne tatlı ne mes'ut zamanlar imiş o da kadrini bilememişim.""
11. "zehir yudum yudum içilmez onu, bir hamlede yutmak lazımdır"
12. "sen o zaman bir beyaz güvercin gibi lekesizdin ve karanlık yalnız alınyazındaydı"
13. ""Ben size küsmüş değilim ki barışayım. Ben yalnız talihine küskün bir kadınım.""
14. "Nitekim, en yakın hısım ve akrabalarıma, en candan dostlarıma bile dert dökmekten çekinmişimdir.
Hep " Neye yarar?" demişimdir."
15. "bütün bir ömür boyunca sevdiğim,kıskandığım,hasretini çektiğim adama ben şimdi yalnız acıyorum"
Hep O Şarkı Kitap İncelemeleri
"Meğer roman yazmak ne güç bir işmiş!İşte elimde kalem önümde defter, saatlerden beri evirip çeviriyorum, iki cümleyi bir araya getiremiyorum.Ben ki, bütün ömrü roman okumakla geçmiş bir kadınım." bu satırlarla başlıyor Münire ile olan yolculuğumuz.Kitap boyunca samimi ve sıcak bir üslupla Münire'nin kaleminden hayat hikayesini okuyoruz.
Kitapta iki noktayı çok beğendim.Birincisi; Yakup Kadri Karaosmanoğlu o dönemdeki toplumsal değişimleri, insan ilişkilerini, insanların yaşantılarını, dönem insanlarının psikolojik tahlillerini ustalıkla analiz etmiş.Okurken kitap sizi içine çekiyor.Öyleki o döneme gidip geldim diyebilirim.İkincisi de Yakup Kadri Karaosmanoğlu Münire karakteriyle kadın psikolojisini çok güzel işlemiş.Dünyayı bir kadının gözünden anlatmış bizlere.
Bir noktayı beğenmedim kitabın sonu bitmemiş gibiydi.Bir boşluk oluştu kitabı bitirince.Yakup Kadri Karaosmanoğlu gerisini de hayal gücümüze bırakmış sanırım:)
Kitap konu olarak birbirlerine komşu olan Münire Hanım ve Cemil Bey'in aşkını anlatıyor.Münire'nin aşkı Cemil'in söylediği 'şarkı' ile başlamıştı.Ve 'hep o şarkı'yla devam etti "Nitekim, ben, bundan otuz yıl evvel hayatımın bütün tadını, bütün saadetini bir şarkının devam müddetince tatmış ve en büyük acısını, en büyük felâketini de yine aynı şarkıyı dinlerken duyup çekmiştim."(s.161)
Genel itibariyle güzeldi.Keyifli okumalar...
#OkudumBitti
#HepOŞarkı
#YakupKadriKaraosmanoğlu
#İletişimYayınları
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, romanları, hikayeleri,denemeleri, oyunları ve anılarıyla, en önemli edebiyatçılarımız arasında yer alır.
Yazarı ilk defa okudum bu da benim ayıbım ama devamı gelecek.
Ahh Münire gençliğin, güzelliğin geçti gitti sevdan baki kaldı.Münire çocukluğundan ellili yaşları arasında ki dönemi anlatıyor kitapta.
Güzel Münire ile yakışıklı Cemil denize nazır yalılarda yaşarlar, çocukluktan ergenliğe geçtikleri dönemde yüreklerine sevda ateşi düşer, aileler de dostlardır. Hele bir de genç oğlumuzun kızımıza söylediği şarkı var ki hiç aklından çıkmaz. (Ah bu şarkıların gözü kör olsun)
Evlilik çağına gelen Münire'yi Cemil'e isteseler de paşa baba bu evliliği uygun bulmaz, kızını vermez. Zira Cemil Bey çok çapkındır. Bu vesileyle ailelerin arası da bozulur.
Bunun üzerine Münire Hanım'ı Nafi Molla Bey'in oğlu Rüknettin Molla'ya verirler. Münir'e Şeyislam konağına gelin gider. Bu konak kendi konaklarına benzememektedir. Ne Rüknettin Münire'ye denktir ne de evdekiler. Gelin düşmüştür dara, aklında fikrinde Cemil.
Görünürde aşk hikayesi gibi anlatılsa da o dönemin İstanbul'unda konak yaşamı anlatılmaktadır. Kışın konaklarda, yazın yalılarda yaşanır. Kayıklar, atlı arabalar kullanır. Sazlı sözlü eğlenceler düzenlenir. Tabii bunlar haremlik selamlık şeklindedir.
Türk edebiyatı seviyorsanız okumanızı tavsiye ederim, çok beğendim.
Kitapla kalın sevgili dostlar
Yakup Kadri’nin Kiralık Konak, Ankara, Yaban romanlarını okumuştum. Okumaya değer çok kitabı daha olduğunu biliyordum. Nazan Bekiroğlu‘nun Kelime Defteri‘nde bu kitapla karşılaştım. Denemeyi okuduktan birkaç gün sonra kendimi bu romanı okurken buldum. Çok güzeldi. Elimden bırakamadım. Hakkında yazılacak kadar varmış, dedim. Bu romanla ilgili internette gördüğüm bir okuyucu yorumu da ayrıca dikkatimi çekti. Roman kahramanı Münire ile Nazan Bekirolu’nun kahramanı Mücella birbirlerine benziyormuş. Gerçekte de öyleydi. Münire ile Mücella ne çok benziyorlardı.
Hep O Şarkı yüz yetmiş dört sayfalık ince bir roman. Tanzimat dönemi İstanbul’unda kışın konaklarda ve yazın yalılarda geçen bir hayata şahit ediyor bizi: Boğazda kayık turları, fasıl alemleri, zengin sofralar, harem hayatı... Devletin bozulan düzeninin bu zengin ailelere tesiri. Ve romanın üzerinde kurulduğu bir aşk hikayesi: Münire’nin aşkı. Belki talihsizliği. Mücella’ya benzeyen yanlar. Yazarın su gibi akan Türkçesi. Altı çizilmeye, not alınmayı hak eden onlarca cümle...
Çok beğendiğim romanlar bitince hemen yeni bir kitaba başlamak istemem. Kitap biter ama kurgusu bende devam eder. Bir süre daha kitabın sayfalarını çeviriyor gibi olurum. Bu roman da öyleydi.
Sevda sahrasında Mecnun değilsen,
Ne Leyla’yı çağır ne çölü incit
Kitabı özetler nitelikte bir alıntıydı, incelemeye koymak istedim. Bu Yakup Kadri’nin okuduğum dördüncü eseri. Fakat diğer anlatım tarzlarından daha akıcı ve okuyucuyu daha çok içerisine alıyor. Hatta zaman zaman size sorular soruyor ve ister istemez tebessüm ediyorsunuz bazı noktalarında. Yaban’dan sonra en çok beğendiğim ikinci eseri diyebilirim bu anlamda. Okurken ne aşkmış diyorsunuz. Basit bir konu etrafında dönüyor esasen ama o kadar akıcı ki bir çırpıda bitirmek istiyorsunuz okumaya başladığınızda. Nedeni bilinmez bir Jane Eyre havası sezdim Münire’de. Klasik dönem Türk filmlerini de andırıyor bence.
Konu itibariyle aşk teması işlenen kitap Münire ve Cemil Bey’in aşkı işlenmiş. Yoldaki pürüzler sebebiyle bir türlü biraraya gelemeyen bu çiftin sonu ise beklenilen gibi mutlu bilmiyor. Zaten Yakup Kadrinin bu zamana kadar okuduğum çoğu eserinde hep bir hayal kırıklığı teması ucundan köşesinden ana karaktere yapıştırılıyor.
Sultan Abdülaziz dönemi konak yaşamı ve hali vakti yerinde iki ailenin mehtap sefalarına da zaman zaman yer verilmiş görüyorsunuz.
Öyle bir kitap olsun ki sıkılmadan ama süresi de çok geçmeden bitirebileyim diyorsanız okuma listenize mutlaka eklemelisiniz.
Selamm. Yakup Kadri, tüm kitaplarını okumak istediğim yazarlardan yalnızca biri. Yaban kitabıyla çok sevmiştim kalemini, Hep O Şarkı kitabıyla tekrar mest oldum diyebilirim. Hem kurgusu hem dili tam bir edebiyat tadındaydı, severek okudum.
Baş karakteri kadın olan kitapları ayrı merakla okuyorum her zaman. Hele yazarı erkekse daha da cezbediyor beni. Acaba o empati başarılı bir şekilde işleniyor mu diye merak ediyorum.Bu kitapta empati çok güzel kurulmuştu. Gerçekten bir kadın ağzından yazılmış gibi hissettim.
Kitap, Osmanlı'nın son dönemlerinde İstanbul'da yalıda yaşayan Münire'nin ağzından anlatılıyor. Yan yalıda oturan komşusu Cemil ile küçüklükten beri bir yakınlık hisseden bu kızın aşkını ve yaşadıklarını okuyoruz aslında. Karşılıklı aşkı, kavuşmayı, ayrılığı, bekleyişi, engelleri okuyor; okurken de o duyguları bizzat yaşıyoruz. Hem konusu hem yazım dili lezizz olan kitaplardan biri diyebilirim. Az çok Osmanlı'nın son dönemleri hakkında da fikir veriyor ayrıca. Dönemin insanlarına, toplumuna ve siyasetine dair genel bir çerçeve çiziyor..
Altını çizdiğim cümleleri dönüp dönüp okudum, Yakup Kadri erkek olmasına rağmen bu duyguları bir kadın naifliğinde okuyucuya geçirmişti. Su gibi akan bir kitap bir günde bile okunabilir. Okuyup sevmeyeceğini düşündüğüm biri yok. Öneriyorum kesinlikle okuyun. Ben arkadaşımla beraber okudum, çok daha keyif aldım. Umarım siz de alırsınız, keyifli okumalar.