Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Hayvan Mezarlığı - Stephen King | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Hayvan Mezarlığı Kitap Bilgileri


Yazar: Stephen King
Tahmini Okuma Süresi: 10 sa. 38 dk.
Sayfa Sayısı: 375
Basım Tarihi: 2019
İlk Yayın Tarihi: 1984
Yayınevi: Altın Kitaplar
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9789754051520
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Hayvan Mezarlığı Kitap Tanıtımı


Stephen King'in bu eseri beyazperdeye de aktarıldı. Film, bütün dünyada yankılar yaratmaya devam ediyor.

"Kutsal Mezarlığa gömülen ölüler, kısa sürede yeniden hayata dönerler."

-Bir Kızılderili İnancı-



Dr. Louis Creed ve ailesi eski kızılderili mezarlığındaki ruhların gazabına uğramışlardı... Bunun elbette nedenleri olmalıydı!..

Stephen King okurlarını, doğaüstü olaylarla bezenmiş heyecanların doruğuna götürüyor.

(Arka Kapak)




Hayvan Mezarlığı Kitaptan Alıntılar


1. "- Yorgun görünüyorsun.
+Ölesiye yorgunum."




2. "Öylesine acı çekiyorum ki, uyurken bile bir an dinlendiğim yok..."




3. "Kediler hayvan dünyasının gangsterleriydi, yasanın dışında yaşarlar ve çoğunlukla da orada ölürlerdi."




4. "Belki de insanın yaşamındaki gerçekten iyi günlerin toplamı bir ay bile değildir."




5. ""Bir insanın yüreğinin toprağı taşlıdır. İnsan ne ekebilirse onu eker ve onu yetiştirir.""




6. ""Yalnız çocuklar söylerler su katılmamış gerçeği. O yüzden ço­cukturlar ya.""




7. ""Kendini iyi hissedecek zamanı kendin seçemezsin...""




8. ""Herkes ölümü unutmak istiyor.""




9. ""Hayvan yolda ezildi mi, bir çocuk hiç unutmaz bunu.""




10. "Ancak insan yapmak istedi mi, yapar derler."




11. ""Bir kötülük bir başkasını doğurur.""




12. "İnsanlar cesetleri görmemek için kapalı tabutlara bakıyorlar artık… herkes ölümü unutmak istiyor sanırım."




13. ""Vazgeçmek zor iştir,
tutunduğunuz şey dikenlerle dolu olsa da vazgeçmek zor iştir.
Hatta en çok da o zaman zordur.""




14. "Bir çocuğun anne babasının söylediği bir yalanı unutabileceğini hiç sanmıyorum."




15. "Yalnız çocuklar söyler su katılmamış gerçeği. O yüzden çocukturlar ya."





Hayvan Mezarlığı Kitap İncelemeleri


Yazarın okuduğum ilk kitabı. İncelemelerin çoğunda kitabın dilinin çok iyi olduğundan, sürükleyici olduğundan bahsedilmiş. anladığım kadarıyla genel kanı okunmaya kesinlikle değer bir kitap olduğu. Şahsi fikrim abartıldığı kadar sürükleyici olmadığı. Kitabın adı "Hayvan Mezarlığı" ancak son iki bölüme kadar -Church'ün ölüp dirilmesi haricinde- olayı çok uzatmış yazar. Komşunun karısının ölümünü okuduk, adamın karısının ölen kız kardeşini okuduk, adamın kayınpederiyle olan problemlerini okuduk... Okuduk Allah okuduk. Ama dirilen kedimizin orada burada fare öldürdüğü dışında pek bir şey okuyamadık... Bence kitabın şahane bir öyküsü var. İnanca göre ölüleri diriltebiliyoruz, tabi diriltirken size verdiğinin 10 kat fazlasını alıyor o ayrı... Ancak bu Kızılderili inanışı nerede başlıyor? Nerede bitiyor? Amaç ne? Oradaki yaratık ne? Kitabın sonunda adam kafayı mı yiyor? Tamam bir konuda sonuca varılıyor ancak sonra? Kıza ne oldu? Kadın ? Bu Kızılderililerin inanışı nasıl bu zamana kadar geldi? Yok etmenin bir yolu yok muymuş? Düz mantık bakarsak orada ölüleri dirilten -ama kötü dirilten- bir mezarlık var uzakta. Meraklıysan gidip bakarsın -ki bir gün biri elbette bakar- değilsen? Neyse sonuçta bu ölü dirilten mezarlığımıza ne olduğu hakkında en ufak bir fikrim yok. Ben insanların abarttığı kadar çok beğenmedim. Kitap bence çok yavan son bir kaç bölümü adrenalini yükseltiyor ancak son sayfaya geldiğinizde kesinlikle hayal kırıklığı oluyor.




İnsanoğlu varolalı beri ölümsüz olmanın yollarını aramış, bu hayatta yeniden dirilmenin nasıl mümkün olacağını hep merak etmiştir. Ölümsüzlük iksirini edinmek istemenin neticesi hep yeni bir araştırmayı beraberinde getirmiştir.
İksirler, tiryaklar, eskilerin mumyalama yöntemi, reankarnasyon inancı, çağımızın cesetleri dondurma işlemi ve daha niceleri bu merakın bir sonucu şüphesiz. Oysa halihazırdaki mevcut yaşadığımız dünyada kalıcılığın sırrı ölümsüz eser bırakmakta saklı olduğunu unutur oldu insanlık. İnsanların hizmetine sunulan bir yapıt, nesillere yararlı olacak bir evlat ötelere irtihal etmiş ölüye de kesilmeyen bir hazine oluk oluk akan bir çeşme armağan eder. Öyle bir hazine ki kökü mazide meyveleri ötelerdedir.
Gelelim kitaba!
***Spoiler İçerir!
Kitap; Hz İsa' nın ölüleri dirilten İncil' den alıntılan kutsal pasajıyla başlıyor. Üniversitenin dispanserine doktor olarak tayin edilen Louis ve ailesinin taşındığı yerde Jud adında değişik bir komşu edinirler. Birgün komşuları Jud, onları hayvanların defnedildiği mezarlığa götürür ve gezdirir. Bundan hoşnut olmayan doktorun eşi Rachel inanılmaz bir huzursuzluk hisseder. Aradan belli bir sürr geçtikten sonra evcil hayvanları Churchill bir kamyon tarafından yola savrulur. Savrulan hayvan doktor tarafından torbaya konularak komşusu Jud ile hayvan mezarlığına gömülür. İşte olaylar bundan sonra patlak verir. Olayın geri kalan nefes kesen kısmını siz değerli okuyuculara bırakıyorum.
Keyifli okumalar.




Bu satırlar kalbimden döküldü gibi…)

Hayatımda okuduğum en sarsıcı romanlardan biriydi Hayvan Mezarlığı. İlk başta sadece bir korku hikâyesi sandım. Ama sayfalar ilerledikçe anladım ki bu kitap aslında ölümle, kayıpla ve insanın çaresizliğiyle ilgili bir çığlık gibi…

Roman, Louis Creed’in ailesiyle birlikte taşındığı sessiz bir kasabada geçiyor. Ama bu sessizlik, altındaki büyük bir karanlığı gizliyor. Gerçek anlamda bir “hayvan mezarlığı”nın ötesinde, insanın sınırlarını zorlayan, kaderle inatlaşan, sevginin bile karanlığa düşebileceği bir dünya var bu kitapta.

En çok dokunan şey ise şu oldu: Kaybettiğin birini geri getirme şansı eline geçerse, ne yaparsın?
Bu soru öylece zihnime kazındı. Çünkü hepimiz içimizden bir kez bile “Ya geri gelebilseydi?” demişizdir. Ama King, bu kitabında o hayalin aslında nasıl bir kabusa dönüşebileceğini gösteriyor. Ve bunu öyle derin, öyle içe dokunan bir dille yapıyor ki sayfaları çevirdikçe bir yandan gözlerim doldu, bir yandan da içim ürperdi.

Bazı yerlerde nefesim daraldı. Özellikle çocuk kaybının işlendiği bölümlerde elimde olmadan boğazım düğümlendi. Çünkü bu kitap korkutmaktan çok, hissettirmeyi seçiyor. En çok da şunu düşündürüyor:
“Sevgi, sınır tanımadığında tehlikeli olabilir mi?”



Kendi iç sesimle bitiriyorum:

“Hayvan Mezarlığı” bana sadece bir hikâye anlatmadı. Bana hayatın kırılganlığını, ölümün kesinliğini ve bazı kapıların neden kapalı kalması gerektiğini öğretti. Belki de bazı şeyler, geri gelmemeli… çünkü geldiğinde, yanında getirdiği karanlığı biz taşıyamayız.




King okurken zorlanıyorum diyenlere tavsiyemdir...

Uzun zamandır beni böylesine geren ve heyecanlandıran bir kitap okumamıştım. Nekromanik kurgu ilginizi çekiyorsa bu kitap tam da size göre. King kitabı olmasına rağmen oldukça akıcı ve anlaşılır olduğunu söyleyebilirim. Kısaca konusundan bahsetmek gerekirse,

Doktor Louis Creed ve ailesi, Maine adı verilen bir bölgede bulunan eski bir eve taşınır. Küçük olduğu kadar samimi ilişkilerin de kurulduğu bu kasabada her şey gerçek olmayacak kadar güzeldir. Creed ailesinin karşı komşulari olan yaşlı Jud ve Norma çifti bu aileyle yakınlaşacak, onlara kasabanın bilinmeyen yerlerini gösterecektir.

Bunlardan biri de Jud'un, Louis ve ailesine gösterdiği Hayvan Mezarlığı'dır. Buraya bu zamana kadar bu kasabada yaşayan insanların evcil hayvanları gömülmüştür. Bu mezarlığı ürkütücü ve garip bulan Louis'in, mezarlığın ötesinde bulunan korkunç ve kan dondurucu sırdan henüz haberi yoktur...

Kitapta ciddi anlamda korku ve gerilim olmasına rağmen, dram yönünün kuvvetli olduğunu da belirtmeliyim.

İşte bu kitaptan sizler için sectigim birkaç alıntı :

"Ölülerin ölü kalması herkes için daha iyidir."

"Bir çocuğun anne babasının söylediği bir yalanı unutabileceğini hiç sanmıyorum."

"İnsanlar cesetleri görmemek için kapalı tabutlara bakıyorlar artık. Herkes ölümü unutmak istiyor sanırım."




Stephen King'ten okuduğum ilk kitap Hayvan Mezarlığı oldu. Yazarı seven büyük bir kitle olduğu için beklentim fazlaydı ister istemez ama ne yazık ki kitabı beğenemedim. Bunun sebebi kitabın türünün genel olarak ilgimi çekmeyişi olabilir ya da yazarla tanışmak için yanlış bir kitap da seçmiş olabilirim. Anlatımın basit oluşu ve olay örgüsünü kolayca tahmin edebilmiş olmam okuma zevkimi aldı götürdü diyebilirim, yine de sonuna kadar okumayı becerebildim. King'in Yeşil Yol kitabı da var elimde, ona daha fazla güvendiğim için kesinlikle şans tanıyacağım. Kitap hakkındaki düşüncelerimi yansıttığıma göre konusundan kısaca bahsedebilirim. Creed ailesinin yeni taşındığı yerde Jud ve Norma isimli yaşlı bir çift bulunur. Louis Creed ile arkadaş olan Jud, bir gün onlara hayvan mezarlığını gösterir. Diğerleri buranın sadece basit bir hayvan mezarlığı olduğunu düşünürken Jud, Louis'e mezarlığın sırrını anlatır. Bu sır üzerine yaşanan bir olaydan sonra Louis'in yaptığı bir şey olay akışını hızlandırır ve bana kalırsa kitabın en güzel ve gerici kısmı da burada başlar (ki ne yazık ki sonlara doğru...). Genel olarak gerilim türünün benlik olmadığını yeniden anlamama vesile olan bir kitap olsa da sonları (kitabın önceki kısımlarına kıyasla) iyiydi diyebilirim.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: