Havva'nın Üç Kızı Kitap Bilgileri
Yazar: Elif Şafak
Tahmini Okuma Süresi: 12 sa. 1 dk.
Sayfa Sayısı: 424
Basım Tarihi: Haziran 2016
İlk Yayın Tarihi: Haziran 2016
Yayınevi: Doğan Kitap
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9786050935370
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Havva'nın Üç Kızı Kitap Tanıtımı
İnanca, inançsızlığa, arayışa, farklı kadınlara ve aşka dair baş döndürücü bir yolculuk...
Ben ne annem gibi dindarım, ne babam gibi kâinatın, beş duyumla kavradığım şeylerden ibaret olduğuna kaniyim. Öyleyse ben neredeyim? Ne mutlak dindarlığa, ne de mutlak akılcılığa dahil olmak isteyenler için bir başka yaklaşım, yeni bir varoluş şekli yok mu acaba? Bir üçüncü yol mesela? Kim bilir?
Şirin, Mona ve Peri…Günahkâr, İnanan ve Şaşkın. Münkir, Mümin ve Mütereddit… Böylesine farklı üç genç kadın nasıl bir araya gelebilir? Arkadaş olabilirler mi sahi? Hatta kız kardeş?
Tanrı, bilim, kimlik, aidiyet, Doğu-Batı tartışmalarının tam ortasında hiç kimselere benzemeyen, karizmatik bir adam, sarsıcı bir skandal ve sıra dışı biraşk... yarım kalan... seneler sonra yeniden canlanan...
Elif Şafak büyüleyici dili ve sağlam olay örgüsüyle inanca, inançsızlığa, arayışa, farklı kadınlara ve aşka dair baş döndürücü bir yolculuğa çıkarıyor bizleri.
Havva'nın Üç KızıTürkiye ile Avrupa, dün ve bugün arasında gidip gelen güncel bir hikâye anlatıyor.
Yüzyılımızın en çok tartışılacak konularından birini kışkırtıcı kahramanlar aracılığıyla ele alan, temposu hiç düşmeyen, kolay kolay unutamayacağınız bir roman.
Havva'nın Üç Kızı Kitaptan Alıntılar
1. "Kitaplar şehri'nin arka sokaklarında defalarca kaybolmuştu..."
2. "Sadece sizin gibi düşünen/konuşan insanları okuyorsanız, okumuyorsunuz demektir."
3. "Sadece sizin gibi düşünen insanları okuyorsanız, okumuyorsunuz demektir.""
4. "İki tür erkek vardır: kırıp dökenler ve tamir edenler. Birinci gruptakilere sırılsıklam abayı yakar, aşık oluruz ama ikinci gruptakilerle evlenir, yuva kurarız."
5. "Belki de bulaşıcıydı merhametsizlik. Dünün mazlumlarından bugünün zalimleri çıkıyordu."
6. "Bazı insanlar dünyayı değiştirmek istiyor, bazıları eşlerini ya da arkadaşlarını. Kendini değiştirmek isteyense çok az."
7. "“Eğer bir gün âşık olursam, kesin o kişinin beynine âşık olacağım” diye söz verdi kendisine. “Tipi ya da konumu umurumda değil, varsa yoksa aklı, zekâsı, birikimi.”"
8. "Bazı insanlar dünyayı değiştirmek istiyor, bazıları eşlerini ya da arkadaşlarını. Kendini değiştirmek isteyense çok az."
9. "Tanrı algısını kendi çıkarları için kullanan insan kadar tehlikelisi yok bu dünyada."
10. "-"Hiçbir şey şoke etmiyor bizi artık. Hissizleştik. Uyurgezer gibiyiz milletçe.”-"
11. "“Madem merak ediyorsunuz, söyleyeyim, kız bakire* dedi doktor. “Bazıları kızlık zarsız doğar, bunu biliyor muydunuz? Bazı kızlık zarları cinsel birleşmede yırtılmaz. Keza bazıları da basit bir fiziksel faaliyet esnasında, sporda, hatta koşarken yürürken yırtılmış olabilir. İlla da iki damla kan beklemek akla, bilime, tıbba aykırı.”"
12. "Hadiseleri olduğu gibi göremeyiz. Kendimiz gibi görürüz.
Anaïs Nin"
13. "Etrafımız hep "çok bilenler" le dolu."
14. "Kalanlar, hep kızardı gidenlere."
15. "Bütün ömür boyu damla damla biriktirdiğimiz hüzünlere, kederlere sonradan tek bir kişinin sebep olduğunu sanmak ne büyük yanılsamadır. Ama insan beyni, kendini aldatmakta ustadır."
Havva'nın Üç Kızı Kitap İncelemeleri
Bazı kitaplar, bazı insanlar gibi tesadüfen karşınıza çıkar hiç ummadığınız bir zamanda... Bu eser de elini uzattı bana okunmak için adeta, tesadüf eseri...
Elif Şafak yıllardır okumadığım bir yazardı. "Aşk" romanını okumuştum ilk çıktığı yıllarda, büyük bir keyifle...
Havva'nın Üç Kızı; Şirin, Mona ve Peri'nin üzerinden bir kurguyu anlatsa da Peri'nin yaşamı üzerine kurulmuş bir eser. İkilemlerle büyümeye çalışan Peri'nin yurtdışında çok önemli bir üniversiteye kazanmasıyla değişen hayatı, yaşadıkları çarpıcı bir şekilde resmedilmiş. Öncesi ve günümüz olarak iki şekilde ilerleyen eser sizi içine çekiveriyor adeta. İnanç gibi hassas bir konuyu güzel irdelemiş eserde Şafak, usta kalemiyle. Değişik inançlar, inançsızlık farklı perspektifden sunulmuş okuyucuya kırıp dökmeden usul usul...
Ben ne annem gibi dindarım, ne babam gibi kâinatın beş duyumla kavradığım şeylerden ibaret olduğuna kâniyim. Öyleyse ben neredeyim?
"Öyleyse ben neredeyim?" sorusunu defalarca sorgulattıran bu eseri keyifle okudum. Elif Şafak tüm eleştirilere rağmen usta kalemi ve olay örgüsüyle, farklı kadınlara ve aşka dair güzel bir yolculuğa çıkarıyor okuyucuyu.
Yoğun okuma temponuz arasında akıcılığı , kurgusu ve naif kalemiyle okunmasını öneriyorum.
En çarpıcı alıntıyla incelememi tamamlamak istiyorum.
"Bazı insanlar dünyayı değiştirmek istiyor, bazıları eşlerini ya da arkadaşlarını. Kendini değiştirmek isteyense çok az."
Farklı fikirlere önyargısız bakabilmek dileğiyle... SevgiylE...
Nalbantoğlu ailesi Peri’nin kendini bildiğinden beri hep zıtlıklara, tartışmalara, gerek siyasi, gerek dini, gerekse felsefi görüş ayrılıklarına şahit olmuştur. Peri’nin büyük ağabeyi solcu ve marksist, küçük ağabeyi aşırı milliyetçi, babası Kemalist ve açık görüşlü, eğitime ve aydınlanmaya önem veren, annesi ise dindar, tesettürlü ve bağnaz bir kadındır.Peri ise tüm bu görüş ayrılıklarının ortasında, ne yapması gerektiğini bilmeyerek sürekli arada kalarak ve bu nedenle de kendini sürekli okumaya vererek tüm çocukluğunu geçirmiştir. Çocukluğu ve gençliği boyunca annesi ile babasının dinmek bilmeyen tartışmalarına şahit olmuş, büyük ağabeyi Umut’un hapishaneye atılmasıyla sarsılmış, hep arada kalmış fakat her zaman babasına daha yakın ve yatkın olmuştur.Liseyi birincilikle bitirir ve babasının da desteğiyle yabancı üniversitelere başvuru yapar Oxford üniversitesini kazanır.
Peri ilk olarak İran asılı ateist bir genç kadın olan şirin ardından İslam dininin barış ve sevgi dini olduğunu savunan ve bu konuda çalışmalar yapmaya çalışan, başı kapalı ve kapalı olduğu için aşağılanan genç bir kız olan Mona ile tanışır. Havva’nın üç kızı yani günahkar, mütereddit ve şaşkın böylelikle tanışmış olurlar. Peri tanrı dersini veren hocası profesör Azur’a aşık ama bu aşk hem kendisini hem profesör Azur’un hem de şirinin hayatında sarsıntılara neden olur.
Tam bir ay oldu okuyup bitireli ama anca paylaşacak gücü buldum anca sindirebildim
Elif Şafak tan Havva'nın Üç Kızı #okudumbitti ️Derin bir nefes alarak başlamıştım Kitaba içimdeki korkuyu görmezden gelerek. Korkuyordum çünkü yapılan yorumlar okuma diyordu bana ama o merak duygusu yok mu bizi okur yapan işte onun sayesinde kalemini sevdiğim yazardan ayrı kalmadım, kalamadım.
Havva'nın Üç Kızı Şirin, Peri ve Mono. Günahkâr, şaşkın ve inanan.
Kitap aslında 24 saat içinde geçiyor Peri günümüzden geçmişine götürüyor bizi çocukluğundan itibaren yaşadığı olayları yüzümüze vuruyor. Ve tabi Oxford yollarına da götürüyor bizi prof. Azur sayesin bir araya gelen birbirinden farklı aynı zamanda birbirini tamamlayan üç kadının ortak noktasını onları birleştreni okuyoruz.
Yazarın kalemi sizi kitabın parçası yapıyor. Karakterler akrabanız oluyor bu yüzdendir ki nasıl anlatmalıyım kalemini daha başka bilmiyorum.
️Ama sonu hayal kırıklığıydi benim için bu kitaba bu son asla olmadı dedim.
Elif Şafak'ın bir huyu da sizi derinlere çekiyor olması istemeden de olsa okurken soruyorsunuz ne demek istemiş? Neyi kast etmiş? diye.
okuduguma pişman olmadım ben bu yüzden içtenlikle sizlere tavsiye ediyorum hatta hiç bir karakter olmasa dahi Prof. Azur için tavsiye edebilirim. Ama sonu yüzünden hayal kırıklığı yaşadığımi tekrar belirterek öneriyorum yani karari size bırakıyorum.
Öncelikle şunu söylemeden geçemeyeceğim tam bir hayal kırıklığı.Büyük bir hevesle okuduğum bir kitaptı.Kitabı okudum bitirdim ve bir durdum ben şimdi ne öğrendim diye ve çok şey öğrenmediğimin farkına vardım.Yazarın her bir cümlesi buram buram siyasi eleştiri kokuyor.Daha öncesinde bir inceleme yapmak istedim ama çekindim açıkçası belki yazarın okuduğum ilk kitabı dilini bilmiyorum, konuya pek hakim değilim, anlamadım gibisinden bir çok düşünce geçti aklımdan ve yazmaktan vazgeçtim sonrasında yazılan bazı incelemeleri okuyunca aslında benim de düşüncelerimin doğru olduğunun sorunun kitapta olduğunun farkına vardım. Yazara saygısızlık yapmak istemem yıllarını vermiş bu işe ama beklentiyle okudugum ve sonunda sürekli sürekli çarpıcı bir skandaldan bahsettiği ve merak edip iki üç günde bitirdigim bir kitabın buna degmeyisi üzdü açıkçası.Bana yol gösterecek diye düşünüp aldığım bir kitaptı pişman oldum mu evet bidaha okur muyum evet okuyabilirim çünkü dilini sevdim akıcıydi en azından.Daha iyisini beklerdim kurgu güzel ama eksik. Skandal diye bahsedip sonuna kadar okuyucuyu meraka sokmaya çalışan okuyucuyu kitapta tutmaya çalışan olay bu muydu yani? Kurguyu geçtim bana hiçbir şey katmadı. Peri gibi ikilemde kalan biri bu kitabı okuyunca bir yere varmıyor, varamiyor.Yazarin objektif olmayışı Mona'yı okuyucuya yobaz biri olarak göstermeye çalışmasını taraf tutmasını hoş karşılayamadımeyse daha fazla uzatmak istemiyorum.Umarim herkes benimle aynı düşüncede değildir ve okuyunca biseyler alabilmiştir kitaptan.
Havva'nın üç kızı. Şirin, Mona ve Peri... Günahkâr, inanan ve şaşkın. Münkir, mümin ve mütereddit...
Kitap Peri'nin çocukluğu ile günümüz arasında gidip gelmektedir. Peri'nin çocukluğunda anne ve babasının Tanrı ve din ile ilişkileri konusundaki zıtlıkları Peri'yi arada bırakmış ve Peri'nin kafa karışıklığı hep devam etmişti. O hep çok okuyan ve çok sorgulayan olmuştu. Bir şeylere körü körüne inanmak onu hiçbir zaman tatmin etmemişti.
Üniversite yıllarında ise Şirin ve Mona ile tanışmıştı. O hep Şirin'in dinden uzaklığı ve Mona'nın dindar oluşu arasında bir yerde olmuştu. Tıpkı annesi ve babasının arasında olduğu gibi. Kendisini bir yere ait hissedemiyordu. Ve bir gün hocası Azur sayesinde bu üç arkadaş ev arkadaşı olarak yollarına devam edecekti. Ta ki büyük skandal olana kadar. İşte tam da bu büyük skandal konusunda hayâl kırıklığına uğradım diyebilirim. Tüm kitap boyunca merakla beklediğim olay karşısında şaşkına döndüm. Benim beklentim daha farklıydı.
Kitapta geçen sorgulamalara tanıklık etmek benim için güzeldi. Yazarımız
, karşıt fikirleri de ustaca işlemiş. Her düşünceyi anlayamayabiliriz evet bu çok doğaldır, ancak bu karşıt düşünen insanların varlığı gerçeğini değiştirmiyor.
Daha fazlası için kitabı mutlaka okumanızı tavsiye ederim. İyi ki okumuşum diyorum. Kitapla kalın.