Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Hata Neredeydi? - Bernard Lewis | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Hata Neredeydi? Kitap Bilgileri


Yazar: Bernard Lewis
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 26 dk.
Sayfa Sayısı: 192
Basım Tarihi: Şubat 2020
İlk Yayın Tarihi: 2002
Yayınevi: Kronik Kitap
ISBN: 9786057635488
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Hata Neredeydi? Kitap Tanıtımı


Hurafelerden Gerçeklere: Doğu’nun Gerİ Kaliş Tarİhİ…



“Müslümanların uygarlık liderliğini kaybetmeleri ve modernlikten geri durmaları son yüzyıllarda dünya tarihinin merkezindedir ve uluslararası çatışmalar ile diplomatik tartışmalarda her zaman en büyük etken olmuştur. Hata neredeydi?”



David Landes, Harvard Üniversitesi



İslâm dünyası, yüzyıllar boyunca hem askerî ve ekonomik anlamda hem de uygarlık sanatları ve bilim gibi alanlarda öncüydü. İnsanlığın en ön safında, oldukça kuvvetli bir biçimde yerini almıştı. Peki nasıl oldu da aynı yüzyıllar boyunca “barbarlığın” ve “dinsizliğin” karanlığına batan, öğrenilecek ve korkulacak hiçbir şey barındırmayan yer olarak gösterilen Hıristiyan Avrupa bir anda öne geçmişti? Her şey nasıl bu kadar çabuk değişmişti? Savaş meydanlarından ekonomik pazara, kamudan özel hayata kadar Batı hangi kuvvetleriyle zafer üstüne zafer kazanmıştı?



Otoriteler tarafından emsalsiz bir bilgi birikimi ve zarafetle yazıldığı belirtilen, içerdiği konularla oldukça kışkırtıcı ve ufuk açıcı bir eser olarak gösterilen elinizdeki bu kitap,



Bernard Lewis imzası taşıyor. Batı tarafından nasıl alt edildiğini, gölgede bırakıldığını ve tahakküm altına alındığını anlamaya çalışan İslam dünyasının acı dolu tepkisini inceliyor. Karmaşa içindeki bir kültürün hayranlık uyandırıcı portresini sunan Lewis, Ortadoğu’nun dikkatini nasıl Avrupa’nın silahlarına, sanayisine, ticaretine, yönetimine, diplomasisine, eğitimine ve kültürüne yönelttiğini gösteriyor. 18 ile 20. yüzyıllar arasında Batı ve Ortadoğu kültürleri arasındaki çarpıcı farklılıkları, Hıristiyanlık ve İslam, müzik ve sanat, kadınların konumu, laiklik ve sivil toplum, saat ve takvim üzerinden ortaya koyuyor.



Ortadoğu çalışmalarının duayeni olarak kabul edilen Bernard Lewis, Ortadoğu ile Avrupa arasındaki tarihî ilişkiye oldukça isabetli bir bakış açısı kazandıran çalışması “Hata Neredeydi?” ile Türk okuyucusunun karşısına tekrar çıkıyor. Bu yeni çeviri, her yönüyle soluk soluğa okunacak bir başvuru kitabı…




Hata Neredeydi? Kitaptan Alıntılar


1. "Bir toplumda bir şeyler artık gizlenmeyecek veya görmezden gelinemeyecek kadar yanlış gitmeye başladığında sorulabilecek çeşitli sorular ortaya çıkar. Dün Avrupa bugün ise Ortadoğu için en yaygını şudur: "Bunu bize kim yaptı?" Tarihte en büyük krizle yüz yüze gelen Osmanlılar ise farklı bir soru sordu: " Hata neredeydi?""




2. ""Neyi yanlış yaptık?" sorusu ise doğal olarak ikinci bir soruyu doğurdu: "Nasıl düzeltiriz?" Geleceğe yönelik en iyi umutlar bu soruda ve bulunan çeşitli cevaplarda yatıyor."




3. ""İslam, Müslümanlara ne yapmıştır?" diye değil "Müslümanlar İslam'a ne yaptılar?""




4. "Ortaçağ Avrupa'sı bir talebeydi, bir bakıma İslam dünyasına bağımlıydı ve bilinmeyen birçok Grekçe eser için Arapça nüshalarına itimat ediyordu."




5. "Bilimsel akım edebiyat ve hukuk duvarlarını kırmıştı. 19. yüzyılın coşkulu ve iyimser liberalizmi duvarda bir gedik açmış, bu kanal vasıtasıyla o zamana dek kapalı olan Müslüman elitlere yeni fikirler önce damla damla gelmiş sonra ise sel olup akmıştı."




6. "Kadınların özgür kılınması modernleşme ile Batılılaşma arasındaki farkın mihenk taşıdır."




7. "İnebahtı'nın esas önemi Batı'ya göre büyük bir hamle, Doğu'ya göre ufak bir kıpırtı olmasıydı."




8. "Genellikle tarih dersleri açık ve kesin olarak savaş meydanlarından alınır ancak dersin anlaşılıp ona göre hareket edilmesi biraz zaman alabilir."




9. "Osmanlı'nın İslamiyetiyle Avrupa'nın Hristiyanlığı genellikle yirminci yüzyılın ikinci yarısındaki Soğuk Savaş' a benzetilir."




10. "Bir toplumda bir şeyler artık gizlenemeyecek veya görmezden gelinemeyecek kadar yanlış gitmeye başladığında sorulabilecek çeşitli sorular ortaya çıkar. Dün Avrupa bugün ise Ortadoğu için en yaygını şudur: "Bunu bize kim yaptı?""




11. ""Arapça, Farsça ve Türkçe gazetelerin
kurulması, birçok önemli değişiklik getirdi:
İlk kez, İslam dünyasının içindeki ve
dışındaki olayları izleme fırsatı doğdu...""




12. ""Dünya Bankası'nın bir tahminine göre,
Arap dünyasının fosil yakıt haricindeki
toplam ihracatı, nüfusu beş milyon olan
Finlandiya'nın ihracatından azdır.""




13. "Kadın haklarına yönelik bulabildiğim en erken tarihli ilkeli tartışma, on dokuzuncu yüzyılın büyük Osmanlı yazarı, Genç Osmanlılar'ın lideri Namık Kemal tarafından 1867'de Tasvir-i Efkâr gazetesinde yayınlanmış bir makalede yer almaktadır:

Kadınlarımızın insanlığa çocuk doğurmaktan başka faydası yokmuş gibi görülüyor; müzik aletleri veya mücevherat gibi sadece bir hizmet nesnesi olarak görülüyorlar. Ancak cinsimizin yarısını hatta belki de daha fazlasını kadınlar teşkil etmektedir. Onları başkalarınin maişetini ve gelişimini sağlamaktan alıkoymak halk iştirakinin temel kurallarını ihlal etmektedir. Sanki milletimiz yarısı felçli bir vücuda benzemektedir. Ancak kadınlar zihni ve fiziki yeterlilikleri bakımından erkeklerden aşağıda değildir. Kadim zamanlarda kadınlar savaş dahil bütün erkek faaliyetlerine iştirak ediyordu. Köyde kadınlar hâlâ tarım ve ticaret işinde ortaktır ... kadınların aramızda böyle ayrı tutulmasının sebebi onların tamamıyla cahil, hak ve sorumluluk, fayda ve zarara dair hiçbir şey bilmedikleri yönündeki algıdır. Kadınların bu konumu dolayısıyla birçok kötü sonuç doğmaktadır. En temelde bu durum, çocuklarını kötü yetiştirmelerine yol açmaktadır."




14. "Batı’da, bir kişi piyasada para kazanır ve bunu iktidarı satın almak veya etkilemek için kullanır. Doğu’da kişi iktidarı ele geçir ve bunu para kazanmak için kullanır. Ahlaki açıdan ikisi arasında bir fark yoktur, ancak ekonomi ve devlet üzerindeki etkileri çok farklıdır."




15. ""On sekizinci yüzyılın sonundan hemen
önce Türkler, İranlılar ve diğer Ortadoğulular
Batı'yı doğrudan incelemek için çok az
imkâna sahipti. Oysa ki Batılılar maddi ve
kültürel açıdan her alanda geride oldukları
dönemde dahi Doğuluları gözlemleme
hususunda çok fazla imkânı ellerinde
tutuyordu.""





Hata Neredeydi? Kitap İncelemeleri


Ben bu kitapta yazarın Orta Doğululara bir çağrıda bulunduğunu düşünüyorum. Genel itibariyle Orta Çağ'ın gözdesi olan islam topraklarının ne gibi hatalardan kaynaklı olarak Batı uygarlığının gerisinde kalışı masaya yatırılıyor. Dar'ül İslam gereği Batılılarla savaşmazken dahi savaştaymış gibi sınırlı ilişkiler geliştirilmesi, matbaanın "gavur icadı" diye nitelendirilerek XVIII. yüzyıla kadar Osmanlı'ya sokulmaması, Rönesans ve Reform gibi Avrupa'yı kalkındıran hareketlere Orta Doğu'nun yabancı kalması, ulusçuluk akımının yarattığı bölücü ve dağıtıcı etki, kapitülasyonlar bu hataların başında geliyor. Kitabın sonunda yazar, Orta Doğu halklarına adeta umut aşılamak istercesine Batı uygarlığının Orta Çağ İslam dünyasına çok şey borçlu olduğunu ve günün birinde Batı'nın mirasını sahiplenen başka bir uygarlığın doğuşunun kaçınılmaz olduğunu belirtiyor. İşte bu noktada Orta Doğuluların ortak değerlerini ve kaynaklarını korumak suretiyle Orta ve Antik Çağ'da olduğu gibi yeniden yükselişe geçmelerinin mümkün olduğunu dile getirerek satırlarını sonlandırıyor. Batılılaşmanın modernleşme ile eş değer hale büründüğü günümüz dünyasında Doğu'ya eski kudretini geri kazanmanın yollarını açan bu eser, kelimenin tam anlamiyla muazzam! Okuduğunu anlayan daha da önemlisi uygulayan okuyucular için bu kitap çok şey ifade edecektir ve muhakkak ki unutulmaya yüz tutmuş kültürel değerlerimiz kıymete binecektir.




İngiliz asıllı Amerikalı tarihçi Bernard Lewis, İslam tarihi ve İslam-Batı ilişkisi hakkında uzmanlaşmıştır. Mart ayının okuduğum son kitabı olan bu eserde de Lewis, tabi ki uzman olduğu konudan uzaklaşamamıştır.

Kitapta, Ortaçağ'da bilimde ileri olan İslam dünyasının, sonradan nasıl olup da Batı dünyasından her konuda geri kalmış olmasının nedenleri irdelenmektedir. Ben ne Lewis'i ne de kitabı eleştirmeden bakış açımıza bir katkısı olması açısından eseri olumlu buluyorum.

"Hata Neredeydi?"
Elbette bundan sonra hata Mustafa Kemal Atatürk'ün;
"Biz her görüş açısından medenî insan olmalıyız. Çok acılar gördük. Bunun sebebi dünyanın vaziyetini anlamayışımızdır. Fikrimiz, düşüncemiz, tepeden tırnağa kadar medenî olacaktır. Şunun bunun sözüne ehemmiyet vermeyeceğiz. Bütün Türk ve İslâm âlemine bakın; düşüncelerini, fikirlerini medeniyetin emrettiği değişiklik ve yükselmeye uydurmadıklarından ne büyük felâket ve ıstırap içindedirler. Bizim de şimdiye kadar geri kalmamız, en nihayet son felâket çamuruna batışımız bundandır. 5-6 sene içinde kendimizi kurtarmışsak zihniyetlerimizdeki değişmedendir. Artık duramayız. Mutlaka ileri gideceğiz; çünkü mecburuz. Millet açıkça bilmelidir, medeniyet öyle kuvvetli bir ateştir ki, ona kayıtsız olanları yakar, mahveder. İçinde bulunduğumuz medeniyet ailesinde lâyık olduğumuz yeri bulacak ve onu koruyacak ve yükselteceğiz. Refah, mutluluk ve insanlık bundadır."
sözlerini unutmak olacaktır. Unutmayalım, unutturmayalım.
#atamizindeyiz




Müslümanların uygarlık liderliğini kaybetmeleri ve modernlikten geri durmaları son yüzyıllarda dünya tarihinin merkezindedir ve uluslararası çatışmalar ile diplomatik tartışmalarda her zaman en büyük etken olmuştur. Hata neredeydi?”
İslâm dünyası, yüzyıllar boyunca hem askerî ve ekonomik anlamda hem de uygarlık sanatları ve bilim gibi alanlarda öncüydü. İnsanlığın en ön safında, oldukça kuvvetli bir biçimde yerini almıştı. Peki nasıl oldu da aynı yüzyıllar boyunca “barbarlığın” ve “dinsizliğin” karanlığına batan, öğrenilecek ve korkulacak hiçbir şey barındırmayan yer olarak gösterilen Hıristiyan Avrupa bir anda öne geçmişti? Her şey nasıl bu kadar çabuk değişmişti? Savaş meydanlarından ekonomik pazara, kamudan özel hayata kadar Batı hangi kuvvetleriyle zafer üstüne zafer kazanmıştı?Otoriteler tarafından emsalsiz bir bilgi birikimi ve zarafetle yazıldığı belirtilen, içerdiği konularla oldukça kışkırtıcı ve ufuk açıcı bir eser.Batı tarafından nasıl alt edildiğini, gölgede bırakıldığını ve tahakküm altına alındığını anlamaya çalışan İslam dünyasının acı dolu tepkisini inceliyor. Karmaşa içindeki bir kültürün hayranlık uyandırıcı portresini sunan Lewis, Ortadoğu’nun dikkatini nasıl Avrupa’nın silahlarına, sanayisine, ticaretine, yönetimine, diplomasisine, eğitimine ve kültürüne yönelttiğini gösteriyor. 18 ile 20. yüzyıllar arasında Batı ve Ortadoğu kültürleri arasındaki çarpıcı farklılıkları, Hıristiyanlık ve İslam, müzik ve sanat, kadınların konumu, laiklik ve sivil toplum, saat ve takvim üzerinden ortaya koyuyor.




Kitap, bir Batılı gözünden bizim bulunduğumuz coğrafyaya ait incelemeleri içeriyor. Bu güç savaşında öne geçen Batılıların üstünlüğü, savaşlarda alınan mağlubiyetlerde ve diplomasi masasında kendini belli etmişti. Ardından bazı kesimler doğru soruları sormayı başarmıştı. Nerede hata yaptığımızı düşünüyor ya da Avrupalıların nerede iyi yaptığını araştırmaya çalışıyorduk. Fakat bu soruların cevaplarını bulduktan sonra uygulamaya koymak o kadar da kolay olmadı ve Avrupa farkı daha da açtı. Ortadoğu'daki diğer ülkelere nispeten olayı daha iyi kavrayan dedelerimiz de bu fikirleri uygulamaya geçirmekte sıkıntılar yaşadı. En başta Avrupa ile olan kültürel farklılığımız olayları anlamada bizlere güçlük çıkarıyordu. Türkiye sınırlarında, Avrupa'nın yüzyıllar önce yapabildiği reformlar ancak tam anlamıyla Cumhuriyet ile birlikte hayat bulabilmişti. Önceden yapılan modernleşme çalışmaları birçok kez sekteye uğramış ve kimisinde askıya alınmış kimisinde ise tarihin tozlu raflarına kaldırılmıştı. Atatürk ve çevresindekilerin başlattığı reformlarla birlikte Ortadoğulu milletlerden gözle görülür farklarımız olmuştu. Fakat şimdiki durumumuza baktığımızda ne tam Avrupalıyız ne de tam Ortadoğulu. Resmen arafta kalmış bir millete dönüştük. Şu an bu durumumuzu iyileştirebilmek için tek yapmamız gereken tarihten ders çıkarıp doğru adımları atabilmek olacaktır. Kısaca Bernard Lewis bunu vurgulamaya çalışıyor ve kendimize bir özeleştiri yapmamız gerektiğini söylüyor kitabında.

Sahi biz "nerede hata yaptık?"




Hata Neredeydi?
Büyük tarihçi, ortadoğu uzmanı Bernard Lewis bu kitabında uzun zamandır İslam Dünyasının kendisine sorduğu, Doğu'nun Batı karşısında geri kalmışlığının nedenlerini ortaya koymaya çalışıyor.
Bernard Lewis yüzyıllar boyunca askeri, ekonomik ve bilim ve sanatta öncü olan İslam Dünyası'nın nasıl olup da karanlık ve geri kalmış Hristiyan Avrupa'nin Batı Dünyası'nın gerisine düşmüştü.
Ufuk açıcı bir kitap olan Hata Neredeydi askeri, ekonomik, siyasal alandaki geri kalmışlığın çok ötesinde, bilimde, sanatta, kültürde, toplumsal ve kültürel alanda, din-devlet ilişkilerinde, sivil toplumda, zaman-mekan ölçümünde batı ile doğunun farklarını ve bunların batının gelişimine ve doğunun geri kalmışlığına etkilerini ortaya koyuyor.
Önce İspanya'da Araplar sonra Rusya'da Tatarlar ve en son Viyana'da biz Türkler Batı karşısında askeri olarak yenilgiler aldık ve askeri yenilgilerin çözümünü askeri tedbirlerle bulabileceğimizi sandık ama sorun askeri olmanın çok ötesindeydi.
Sonuç olarak da hata neredeydi diyerek bir suçlu bulmak için uğraşmak yerine (din, batılılar, kendo kendimiz vs.) neyi yanlış yaptık ve hatayı nasıl düzeltiriz diyerek sorarak ve doğuda gelişim gösteren Japon ve Kore toplumlarını da göz önüme alarak gelişebileceğini ifade ediyor...
Bir başucu kitabı...



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: