Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Hastalık Hastası - Molière | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Hastalık Hastası Kitap Bilgileri


Yazar: Molière
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 18 dk.
Sayfa Sayısı: 152
Basım Tarihi: Haziran 2021
İlk Yayın Tarihi: 1673
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Orijinal Dil: Fransızca
ISBN: 9786053326854
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Hastalık Hastası Kitap Tanıtımı


(9.Basım) Molière [Jean-Baptiste Poquelin] (1622-1673): Clermont Koleji’nde Latin ve Yunan dili ve edebiyatı dersleri aldı. Hukuk öğrenimi gördü, 1641’de kabul edildiği barodan ayrıldı. Zamanını ve dehasını tiyatroya adadı. Ölene dek, yani otuz yıl boyunca tiyatro eserleri yazdı, yönetti ve temsillerde rol aldı. Klasik Fransız komedyasının kurucusu olarak kabul edilmesini sağlayan bir gelenek yaratmayı başardı. İlk olarak 1673 yılında Palais-Royal’de sahnelenen bu oyun Molière’in yazdığı son komedyadır. Daha önce Orta Çağ tiyatrosu ve commedia dell’arte tarafından da işlenen tıp eğitimi, hekimlik gibi temaları ele alır, bu iki kurumu acımasızca eleştirir. Oyunun ilk temsillerinde hastalık hastası Argan’ı da kendisi oynamıştır. Bu temsillerden birinin sonuna doğru sahnede fenalaşmış, kısa bir süre sonra da hayatını kaybetmiştir. Hastalık Hastası prologları ve ara oyunları da içeren tam metniyle Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi’nde. Berna Günen (1979): Galatasaray Lisesi’nden mezun oldu. Galatasaray Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler okurken Robert Schuman Bursu’na hak kazandı ve eğitimine Fransa’da Institut d’Etudes Politiques de Paris’te (Sciences Po) devam etti. Aynı okulda XX. Yüzyıl Avrupa Tarihi üzerine lisans, yüksek lisans ve doktora yaptı. İngilizce ve Fransızcadan çeviriler yapmaktadır.




Hastalık Hastası Kitaptan Alıntılar


1. "Büyük ve güzel şeylerde,
Teşebbüs etmiş olmak yeterlidir."




2. "Aşk gülücüklerinin sahtesini gerçeğinden ayırmak zordur. Bu konuda öyle usta oyuncular gördüm ki."




3. "En tatlı hazlar,
Aşk ateşi yoksa eğer,
Yeterince güçlü olamaz
Ruhu tatmin edecek kadar."




4. "“…insanların neredeyse tamamı ilaçtan ölür, hastalıktan değil.”"




5. "Her şeyi mahveden bizim endişelerimiz, sabırsızlığımız."




6. "Göğe bakıyorum, sizi görüyorum, iç çekiyorum.
Yetmez mi bu hislerimi anlatmaya."




7. ""Siz tahammül edilmesi imkansız bir ahmaksınız.""




8. ""Kendimi inanılmayacak derecede bitkin hissediyorum""




9. "Sizi gülümsetebilen insanların peşine takılın, çünkü sadece bir gülümseme karanlık bir günü aydınlatabilir."




10. ""Hangi yolu seçmeli genç kalplerimiz? Aşka teslim olmalı mıyız, sıkıntılarına rağmen?""




11. ""Acaba o beni gerçekten, söylediği gibi çok seviyor mu dersin?""




12. ""Bu nasıl bir felakettir. Bu ne acı bir gün böyle""




13. ""İnan olsun, bu dünyada tek mesele becerikli olmak""




14. ""Fazla sevdiğim için sürünüyor ve ölüyorum""




15. ""Beni hep böyle yalnız bırakırlar""





Hastalık Hastası Kitap İncelemeleri


Moliere'nin tiyatro tarzı eserlerini çokkk sevdiğimi fark ettim, sanki okumuyor da yaşıyorum her defasında. Cimri kitabında da böyle hissetmiştim, Hastalık Hastası ile ilgili benim yapabileceğim tek eleştiri araya oyundan alakasız kısa perdelik sahneler eklenmiş biraz kopukluk oluşturmuş onun dışında çok akıcı ve güzeldi, kısaca oyundan bahsedecek olursam; Argan oyunda bahsedilen hastalık hastası karakter kendisini hep yorgun, halsiz ve hasta hissediyor ve kızı Angelique'nin doktor biriyle evlenip onu sürekli muayene etmesini istiyor ama kızının sevdiği Cleante sayısız diller döküyor bu evlilik olmasın diye, en sonunda kurnaz hizmetçi ve benim sevdiğim karakter olan Toinette'nin aklına bir fikir geliyor onun oynadığı oyun sayesinde Argan hem karısı Beline'nin kendisiyle sadece parası için evlendiğini öğreniyor hem de kardeşi Beralde'nin ısrarı üzerine hekim olmaya karar veriyor, o yaşta nasıl hekim olacak diye düşünmüş olabilirsiniz şaşırdığım ve kitapta yer alan bilgilerden biri de buydu, Moliere zamanında hekim olmak bir cüppe giyip, sakal bırakmak kadar kolaymış fakir üniversiteler de para karşılığında hekimlik diplomasını gösterişli bir mezuniyetle veriyorlarmış, Moliere eserlerinde hekimlerle çok dalga geçtiği için de ölümüne yakın kimse onu tedavi etmemiş ve o şekilde ölmüş, buna üzüldüm çünkü o zamandaki hekimlerin tek yaptığı hacamat gibi basit yöntemlermiş ve Moliere'nin de asıl eleştirdiği hekimlik değil yöntemleriymiş. Ben sevdim bence okunabilir :)




Espri yönünden gelişmiş insanlar genelde zeki insanlar olarak tabir edilir. Moliere de böyle nitelendire biliriz. Kitabı okurken her yönünden akıllıca yazılmış, ters köşe edilmiş, her yönü ustalıkla açığa vurulmuş karekterlerle karşılaşıyorsunuz.

Moliere`nin ilk okuduğum eseriydi. Ne kadar "Cimri" ile adını duyurmuş olsa da sırf bu kitap için de yazarı baş köşeye oturtmak lazım.

Hastalık Hastası, Argan isimli bir adamın, sağlıklı olmasına rağmen kendini sürekli hasta hiss eden, bunu etrafının da görmesini isteyen "Hastalık Hastası" olmasını konu ediyor. Bu adam bir de çok saf olunca etrafında ona karşı oynanan oyunlara karşı kör olur. Tüm kitap boyunca Argan`ın kendini hasta sanarak inim inim inlemesine şahit oluyorsunuz.

Bundan başka, kitapta;
İkiyüzlülük, yalan, evlilik adlı kurumun bazen ne kadar basit bazense ne kadar önemli olduğunun da altı çizilmiş.
Elinde diploması olduğu halde sahip olduğu meslekten zerrece fikir sahibi olmadığını, insanların bilgisizliğinden, saflıklarından, zaaflarından yararlanan "doktorcuk"ların ifşası okunmaya değerdi.

Bir başka dikkatimi çeken konu ise, Argan`ın hizmetçisinin akıllıca davranışları, durumu kurtarma yeteneği, kurnazlar, yalancılarla baş etme metodu oldu.

Kitabın başından sonuna kadar gülmeniz garanti. Ama ara sıra gülmek yerine bu hale düşen insanlara, bu hale sokan insanlara da acı kahkaha atmak yerine düşünelim; yazar neden bolca güldürüyor? Her acı kahkahanın ardında bir acı gerçek saklı değil mi? :)

Keyifli okumalar...




Hastalık Hastası, Moliére'in yazmış olduğu son komedyadır. Oyunda tıp bilim dalı ve doktorluk, eczacılık gibi meslekler sert bir şekilde eleştiriliyor. Oyunumuzun başrolü Argan, hastalık hastasıdır. Hani şu başı ağrısa Google'dan bakıp kendini kanser ilan eden, üç gün ömrüm kaldı diyen tipler vardır ya hah işte onlardan. Hatta onlardan da öte. :) Argan'ın başı hastalıktan (!) kurtulmaz, aman yarabbi dünyadaki bütün musibetler, ağrılar, acılar kendisini bulmuştur sanki. İlaç içmese ayakta duramaz, yataklara düşer, onu dinç tutan bu ilaçlardır zaten. Hep yakınır, söylenir, hapşırır, tıksırır, öksürür. Bu tavırlarıyla ailesini de bezdirir. Ama onlar da artık durumu kabullenmiştir. Eczacısı ve doktoru da onun bu durumundan faydalanır, onu pekiştirirler. Sürekli ilaçlar, lavmanlar, hacamatlar kullanır durur. Zaten Moliére'in tıp bilimine karşı acımasızca eleştirileri bu durumdan kaynaklanır.

Argan, kızı Angélique'yi bir hekimle evlendirmek ister. Sebebi ise kendi çıkarlarıdır. Çünkü bedavadan tedavi olup, ilaç yazdırabilecektir. Kızı ise Cleánte adında bir delikanlıdan hoşlanır. Argan, kızının bu genci sevdiğini öğrenince bu duruma karşı çıkar. Kızını manastıra kapatmak ister. Sonrasında diğer karakterlerin oynadığı türlü oyunlarla mesele çözülür. Ve nihayet mutlu son :)

Yine bu eserde de, klasik bir komedyada olan birbirini seven iki genç, buna karşı çıkan aile, kılık değiştiren karakterler, türlü entrikalar, oyunlar ve sonucunda mutlu son mevcut. Bu komedyayı farklı kılan şey; tıbba ve doktorluğa yönelik eleştirel ve iğneleyici göndermeler. Okuması keyifli ve düşündürücü bir eserdi.




Moliere - Hastalık Hastası

Herkese selam! Bugün bir oyunla geldim. Uzun zamandır böyle tiyatro eseri okumamıştım açıkçası çok iyi geldi. Ayrıca bu eser Moliere'nin oynadığı son eseri. Üç perdeden oluşuyor.
Kitap adından anlaşılacağı üzerine hastalık hastası olan bir beyin hayatıyla ilgili. Sürekli kendine ilaç yazdıran, evinden doktoru eksik etmeyen ve hatta kendine sürekli ama sürekli bir şekilde lavma yaptıran bir adam düşünün.... Ahhh, onunla yaşayanlara sabırlar diledim okurken. Aynı zamanda çok eğlenceliydi. Çevresinin ona olan yaklaşımı, hizmetçisiyle olan patron-çalışan ilişkisi ve karısıyla yaşadığı o aşkk.!
Konusu kısaca, bu adamın yani Argan'ın kızı evlenmek istiyor fakat Argan kızını bir doktorla evlendirmek istiyor. Sebebi zaten belli, kendine yararı dokunacak bir evlilik olacak bu ve sürekli doktor çağırmak zorunda olmayacak. Çünkü doktor evin içinde olacak. Ama işler tabii onun istediği gibi gitmiyor çünkü çok sevgili kızı bakalım o doktorla evlenmek isteyecek mi? Sonunda aile üyelerinin Argan'a oynadığı küçük bir oyunla tüm hikaye sonlanıyor.
Sadece bunu düz bir tiyatro eseri gibi düşünmeyin. Çünkü içerisinde aslında çıkarcılığı, para hırsını, ikiyüzlülüğü, yalancılığı sık sık vurgulayan bir eser. Bunları okuyucuya, izleyiciye aktarırken aynı zamanda sizi keyiflendirip, güldürüyor. Ben bu eseri çok başarılı buldum. Konu açısından, verilmek istenenin net verilmesinden, döneme olan ufak eleştirelerden dolayı severek okudum. Zaten okuyormuş gibi değil sahnede izliyormuş gibi hissettirdi. Umarım bir gün sahnede izleme fırsatı bulurum.
Hepinize iyi okumalar diliyorum.




Güldürü ve hiciz ustası Moliere’in bu kez hedefinde doktorlar vardır. Verdiği kararlarda iler tutar yanı olmayan sahtekar doktorlara verip veriştirmiştir.

Çevirmen Berna Günen tarafından dipnotlarda Moliere ile çok güzel bilgiler de verilmiş. Hastalık Hastası komedisinin temsilinde Moliere, başkahraman Argan rolünde oynamış ve bu temsil sırasında fenalaşıp kısa bir süre sonra vefat etmiştir.

Oyunun temsili sırasında fenalaşan Moliere’i hiçbir doktor tedavi etmeye yanaşmamıştır. Moliere’in kehaneti gerçekleşmiştir zira “Hastalık Hastası”komedisinde, ihtiyaç duyması halinde hiçbir doktorun tedavi etmek için kendisine yanaşmayacağını belirtmiştir. Ki öyle de olmuştur.

Gökten nazire indi “Hastalık Hastası”na, Moliere dili ile uğradı hakkın belasına diyerek de Nefi’yi yadedebiliriz.

Eleştiri oklarına maruz kalan doktorların, Hipokrat yeminine uymayarak ölümün kıyısına gelmiş bir adama müdahaleye etmemelerine hiç değinmiyorum bile. “İnsandan Kaçan” oyununda doğru bildiği hiçbir sözü sakınmayan karakter de kendisiyle özdeşleşmiş bir karakterdi fikrimce. Oyunlarına bu denli kendisini yansıtabildiği için halktan da büyük ilgi görmüştür.

Başkahraman Argan, nanemolladır. Hastalığa hastadır. Rüzgâr esse hastalanır, osuruğundan nem kapar. :) O yüzden hep bir doktora ihtiyaç duyar. Hastaları iyileştirmeyi görev edinmek yerine onları para olarak gören doktorların elinde oyuncak olmuştur. Çevresindeki insanlar bunu fark etseler de bunu ona bir türlü anlatamazlar.

Hastalıklardan ve hasta olma endişesinden uzak, güzel okumalarınız olsun; esen kalın.



,



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: