Harry Potter ve Sırlar Odası Kitap Bilgileri
Yazar: J. K. Rowling
Tahmini Okuma Süresi: 8 sa. 54 dk.
Sayfa Sayısı: 314
Basım Tarihi: 11 Şubat 2019
İlk Yayın Tarihi: 1998
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9789750802950
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Harry Potter ve Sırlar Odası Kitap Tanıtımı
"Bir komplo var, Harry Potter. Bu yıl Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'nda dehşet verici şeyler yapmak için bir komplo."
Dursley'ler o yaz öylesine çekilmez olmuşlardır ki, Harry bir an önce okulu Hogwarts'a geri dönmek için can atmaktadır. Eşyalarını toplarken ortaya çıkan ev cini Dobby ise onu uyarır: Hogwarts'a dönerse, bir felaket olacaktır. Olur da: Sırlar Odası'nın açılmasıyla ortaya çıkan karanlık bir güç, Hogwarts'takileri taşa çevirmeye başlar. Harry, hayatını tehlikeye atarak, Oda'nın elli yıllık ölümcül gizemini çözmeye çalışır. Ve gerçekten de başına gelmedik felaket kalmaz.
Harry Potter ve Sırlar Odası Kitaptan Alıntılar
1. "Bize aslında kim olduğumuzu gösteren şey, yeteneklerimizden çok seçimlerimizdir, Harry."
2. "Bize aslında kim olduğumuzu gösteren şey yeteneklerimiz değil, seçimlerimizdir…"
3. "Bize aslında kim olduğumuzu gösteren şey, yeteneklerimizden çok seçimlerimizdir."
4. "Bilge olana tek söz yeter."
5. "Keşke insanlar arkamdan konuşmaktan vazgeçseler !"
6. "...keşke iyi bir yok olma büyüsü bilseydim.."
7. "Keşke insanlar arkamdan konuşmaktan vazgeçseler!"
8. "Mesele kim olduğunda değil" ... "Mesele, nasıl olduğunda.""
9. "" Bize aslında kim olduğumuzu gösteren şey, yeteneklerimizden çok seçimlerimizdir. ""
10. "... öyle özlüyordu ki, bitmeyen bir karın ağrısıydı sanki."
11. "Bize aslında kim olduğumuzu gösteren şey, yeteneklerimizden çok seçimlerimizdir, Harry."
12. "Bize aslında kim olduğumuzu gösteren şey, yeteneklerimizden çok seçimlerimizdir, Harry."
13. "Şüphede olduğunda kitaplığa git."
14. "“Mesele kim olduğunda değil, mesele, nasıl olduğunda…“"
15. "keşke iyi bir yok olma büyüsü bilseydim."
Harry Potter ve Sırlar Odası Kitap İncelemeleri
Fantastik kitaplara karşı farklı bakış açıları var. Okurların bir kısmı bu kitaplara karşı ön yargılı ya da zevkine hitap etmediği için beğenmiyor.
Harry Potter fantastik kitap kategorisinde akla gelebilecek ilk eserlerden bir tanesi. Belki de en ilki. Esere "büyücü çocuğun maceraları" şeklinde bakmak yalın, yanlış ve haksızlık edici bir bakış açısı olacaktır. Olay örgüsü, kahramanlar ve mekan üst düzeyde betimlenerek okura sunuluyor. Okur ile Harry Potter kahramanları arasında güçlü bir bağ kuruluyor. Halen içinizde bu kahramanların hayranları vardır. Merak ve bilinmezlik unsuru son sayfaya kadar ve hatta daha ileri gidilecek olursa son kitaba kadar kendisini koruyor. İyi sandığınız bir kahraman kötü kötü sandığınız bir kahraman iyi çıkabiliyor. Duygu boyutu da üst düzeyde bir eser. Başkahramanın annesi ve babası kendisini korumak isterlerken öldürülür ve o yıllar boyunca onların eksikliğini hisseder. Ancak arkadaşlık duygusunun, fedakarlığın yüksek olduğu da görülür. Hayal gücünün sınırlarını zorlamaya fırsat tanır.
Her şeyi geçtim çok iyi bir yol arkadaşıdır. Bitmesin istersiniz kitap. Ben seriyi yıla yayarak okudum. Yedi kitabın bitmesi bir yılımı aldı ve yedinci kitapla vedalaşmak öyle zor oldu ki. Ne zaman moralim bozuk olsa bir parça Harry Potter okudum. Akıcıydı, zihin yormuyordu, imkansız kavramını insanın kafasından silip atıyordu. Bir nevi terapi gibiydi. Bitmesin isterdim. Hogwarts Büyücülük Okulu yedi yılla sınırlı değil yıllar boyu devam edecek olsun isterdim.
Hogwarts’a geri dönmek, her zaman büyülü bir yolculuk gibi… Serinin ikinci kitabı Sırlar Odası, ilk kitaptaki büyülü dünyanın üzerine hem daha karanlık hem de daha gizemli bir katman ekliyor.
Bu kitapta Harry, Ron ve Hermione’yi daha da güçlü bir arkadaşlıkla ve daha ciddi tehlikelerle karşı karşıya görüyoruz. Okulun karanlık koridorlarında yankılanan fısıltılar, duvarda kanla yazılmış uyarılar ve donmuş öğrenciler… İlk kitapta gördüğümüz sıcak okul havası, burada yerini endişeye ve gizeme bırakıyor.
Tom Riddle’ın günlüğü, geçmişin sırlarını gün yüzüne çıkarırken, Rowling’in hikâye kurgusuna ne kadar ustalıkla ipuçları serpiştirdiğini fark etmemek imkânsız. Özellikle Sırlar Odası'nın ne olduğunu ve kim tarafından açıldığını öğrendiğimiz an, kitabın temposu zirveye ulaşıyor.
Karakter gelişimleri de dikkat çekici. Harry'nin kendini sorguladığı, kendini yetersiz hissettiği anlar çok gerçekçiydi. Hermione’nin zekâsı, Ron’un sadakati ve Dobby’nin iç burkan yardım çabaları beni en çok etkileyen kısımlar oldu. Ayrıca Gilderoy Lockhart gibi “parlak” bir karakterin altının bu kadar dolu çıkmaması, Rowling’in mizah anlayışını da başarıyla yansıtıyor.
Kısacası, Sırlar Odası ilk kitaptan daha karanlık ama bir o kadar da sürükleyici. Gizem, dostluk, cesaret ve biraz da korku arayan herkes için harika bir devam kitabı. Hogwarts’ın büyüsüne kapılmak istiyorsanız, bu kitap sizi bir kez daha içine çekecek.
Harry Potter evreninin devamı kitabı olan “Sırlar Odası” isimli eserde isimli J.K. Rowling bizi hayal gücünün enginliğinde tekrardan yolculuğa çıkarmaktadır. Bu yolculukta tabiki bizleri yine Harry Potter, Ron Weasley ve Hermione Granger karşılamaktadır. Yaz tatilinden sonra Hogwarts’a dönen Harry, Ron, Hermione ve diğer öğrenciler bir müddet sonra okulda garip olayların baş göstermeye başlar. Bazı öğrenciler taşlaşmaya başlarken bu sırada okulda da bir “Sırlar Oradası” efsanesi dolaşmaya ve Slytherin’in varisinin kim olduğuna yönelik dedikodular hızla yayılmaya başlar. Hermione’ninde saldırıya uğrayanlardan biri olması nedeniyle zaten kurcaladıkları konuyu iyice araştırmaya başlayan Harry Potter ve Ron bu işin peşini bırakmazlar ancak Harry Potter bu seferde başarılı olabilecek midir, Sırlar Odası efsanesi çözüp okuldaki saldırıları kimin yaptığını bulabilecek ve bu saldırıları durdurabilecek midir yoksa bu sefer düşmanına yenilmeye mahkum mu olacaktır...
J.K. Rowling’in bizlere sunmuş olduğu Harry Potter evrenin ikinci eseri “Sırlar Odası”nın ilk kitaba göre daha sürükleyici, akıcı ve bir o kadar da ufku genişletip hayal gücünde ufak bir gezintiye çıkaran keyifli bir eser olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
J.K. Rowling’nin Harry Potter Serisine bir dönemin fırtınalar estiren filimlerinden zaten çoğumuz aşınayız ancak fimler ayrı bir heyecan kitaplar ise bambaşka bir heyecandır. Bana göre filmini izlemek o eser hakkında bilgi sahibi olmanızda tek başına yeterli değildir, kitabını da okuyup daha farklı bir açıdan bakmak gereklidir.
Selamlar! Harry Potter serisinin 2. Romanında artık Rowling'in kalemini biliyoruz. Hikayeyi kurgulayışı, dilinin sadeliği ve sürükleyiciliği mükemmel. İlk kitabın ardından kaldığımız yersen devam ediyoruz bu kitapta ve artık karakterlere hakim olduğumuz için kitabı çok daha hızlı ve rahat okuyabiliyoruz. Böylelikle sadece genç değil küçük yaştaki okurlar içinde bir zorluk çıkmıyor.
Yaz tatilini Dursley'ler ile geçiren Harry Potter bir an önce Hogwarts'a dönmenin hayalini kurmaktadır. Dursley'lere misafir geleceğini öğrendiğinde odasından çıkmaması tembihlenmişti. Odasında döndüğünde ise yatağında zıplayan ev cini Dobby'i gördü. Dobby ona bu sene Hogwarts'a dönmemesi gerektiği, okulda çok kötü şeyler olacağını ve okula geri döneceği takdirde başına birşey gelebileceğini anlatır. Harry gitmekte ısrar edince Dobby misafirler için yapılan pastayı konuklarının üzerine döktü. Bunun sonucunda eniştesi okula dönememesi için odasının penceresini demir parmaklıkla ördü. Bir gece yarısı Harry'i uçan arabasıyla kurtarmaya gelen Ron ve ağabeyleri Fred ve George, hemen eşyalarını toplayıp Harry'i kaçırmayı başarır. Dobby'nin engel olmaya çalışmasına rağmen Harry okula geri döner. Okulda ise 50 yıl önce yaşanmış bir olay tekerrür eder. Sırlar Odası açılmıştır ve saf kan olmayan büyücülerin temizlenmesi için içeride yatan canavar serbest kalmıştır. Harry, Ron ve Hermione bu gizemi çözmeye çalışırken Harry daha önce fark etmediği birşeyi öğrenir. Çatal dili konuşabiliyordur..
Bence Rowling yakın tarihte en iyi kurgu yazarıdır. Çünkü film serisini en az 20 şer kere izlediğim Harry Potter serisi kitaplarıyla daha kaliteli bir yapıt.
Tolkien'den sonra kanımca en iyi kurgucu Rowlingdir. Ben yeni yeni kitaplarını okumaya başladım belkide bu kadar geç olmasının sebebi artık kitaplardaki huzura olan bağımlılığımı geç fark etmiş olmamdı. Kitap okuyorsanız inanın ki hayattan daha fazla zevk alabileceğiniz başka bir şey yoktur. Çünkü kitaplar sizi başka alemlere götürür. Canın mı sıkkın? Aç kitap oku o kederden kurtul, başka yerlere götürür seni kafanı dağıtır ve bu her gün kirlenen dünyadan seni az da olsa uzaklaşır.
Rowling öyle bir evren tasarlamış ki okuyucuyu alıp götürüyor adeta. Harry o olayları yaşarken sizde onun hep kuyruğunda oluyorsunuz sanki. Gerilemeler, heyecanlar,korkular ve bir sürü duyguyu yaşatıyor kitap. Sırlar Odasının filmini bir çok kere izlemiş biri olarak kitabı daha çok sevdim. Çünkü aslı bu yani film uyarlama tamamen. Evet bazı sahneler belki kitabı okurken aklıma geliyor ama kitapta olup filmde olmayan çok sahne ve ayrıntı var. Üzülerek söylüyorum ki önce keşke kitapları okusaydım.
Ayrıca şunu da söylemeden edemeyeceğim. Belki bazılarına göre bu seri çocuk kitabı veya daha genç kitleye hitap edebilir. Lakin çocuk masalları zaten tüm insanlara öğüt vermek için yazılmıyor mu? Eksiksiz insan yok şu alemde herkes okuduğu kitaptan kendinde eksik olanı görür ve olgunlaşır...