Harriet Lerner En Beğenilen Sözleri
1. "Öfkeyle ilgili sorunlarımızın çoğu, ilişki ile benliğimiz arasında seçim yaptığımızda ortaya çıkıyor."
- Öfke Dansı
2. ""Benlik tanımlamak "ya da" kendine özgü olmak " insanın sonuçta tek başına yapması gereken bir iştir."
- Öfke Dansı
3. ""Kendimi bulmak istiyorum." "Gerçekte kim olduğumu ve ne istediğimi keşfetmek istiyorum.” “Diğer insanların beni onaylamasını bu kadar umursamamak istiyorum." "Yakın bir ilişki kurmak ama yine de kendim gibi olmayı sürdürmek istiyorum.""
- Öfke Dansı
4. "Kadın kendi yeterliliğini ve gücünü göstermekten kaçındıkça , erkek kendini olduğundan daha büyük görmeye başlar."
- Öfke Dansı
5. "En büyük öfkelerimizi ve en büyük sevgilerimizi kız evlat, kız kardeş, sevgili, eş ya da anne rolleri içinde yaşarız. Yaşamımızdaki en tehlikeli ve en zorlu ilişkiler, aile ilişkileridir."
- Öfke Dansı
6. "Suçluluk ve kendini suçlama, neredeyse salgın halinde bir "kadın sorunu"dur."
- Öfke Dansı
7. "Geriye çekilip diğer kişiye kendi sorunlarıyla uğraşma fırsatı vermek, duygusal uzaklaşmayla aynı şey değildir."
- Öfke Dansı
8. "Başkasını değiştirmeye ya da kontrol etmeye çalışmak hiçbir zaman işe yaramayan bir yöntemdir."
- Öfke Dansı
9. "Hiçbir sonuca varmayan entelektüel tartışmalara girmeyin. Diğerlerini, kendi konumunuzun haklılığına ikna etmeye çalışmayın."
- Öfke Dansı
10. "Çünkü (başkasını değiştirmeye ya da kontrol etmeye çalışmak hiçbir zaman işe yaramayan bir yöntemdir.) Ve Sandra değiştiremeyeceği birisini değiştirmek üzerinde yoğunlaşırken, kendine ait olan gücü, yani kendini değiştirme gücünü kullanamıyordu."
- Öfke Dansı
11. "Uzun vadede önemli olan diğerlerinden aldığınız tepkiler değil, sizin ne yaptığınız ve tabii, ilişkilerde kendi benliğinizi ve kendi kişisel tutumunuzu nasıl belirlediğinizdir."
- Öfke Dansı
12. "Başkasını değiştirmeye ya da kontrol etmeye çalışmak hiçbir zaman işe yaramayan bir yöntemdir."
- Öfke Dansı
13. "Birbirleriyle çatışan istekler ve dünya hakkındaki farklı algılamalar, tek bir tarafın haklı ve diğerinin de haksız olduğu anlamına gelmez."
- Öfke Dansı
14. "İnsanların sizin ihtiyaçlarınızı tahmin etmelerini ya da talep etmediğiniz şeyleri yapmalarını beklemeyin. Sizi seven kişiler bile düşüncelerinizi okuyamazlar."
- Öfke Dansı
15. "Sonuç, "duygusal boşanma" olabilir. İki insan kişisel duygu ya da deneyimlerini paylaşmadıkları, boş kabuğa dönüşmüş bir evliliğin içinde, birbirlerinden soyutlanmış ve yalnız kalırlar."
- Öfke Dansı
16. "Yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da değişim, diğer kişiyi yapılandırmaktan vazgeçip modelleri gözlemeye başladığımızda ve kendi davranışlarımız için yeni seçenekler bulduğumuzda gerçekleşir."
- Öfke Dansı
17. "İnsanın, kendi benliğinin kabullenmeye korktuğu bölümlerini ifade eden biriyle yaşaması rahatlatıcı olabilir; ama bunun kaçınılmaz bedelleri de vardır: Sadece kendisi için değil, kocası için de duyguları ifade etme işlevini üstlenen kadın, sonunda ya isterik davranır ya da mantıksız. "Duygu işini" karısına bırakan erkek ise benliğinin bu önemli parçasıyla ilişkisini kaybeder ve kendi duygusal kaynaklarına gereksinim duyduğunda, böyle bir şeyin kalmamış olduğunu görebilir."
- Öfke Dansı
18. "İnsanların farklı olduklarını kabul edin."
- Öfke Dansı
19. "Başkasını değiştirmeye ya da kontrol etmeye çalışmak hiçbir zaman işe yaramayan bir yöntemdir."
- Öfke Dansı
20. "Yakın ailemizin üyeleriyle aramızdaki sorunların ele alınmaması ise, diğer ilişkilerimizdeki yangınların daha da körüklenmesine yol açar."
- Öfke Dansı
21. "Duygusal olgunluğun en önemli dönüm noktalarından birisi, çoğul gerçeğin geçerliliğini fark etmek ve insanların farklı düşünüp, farklı hissedip, farklı tepki verdiklerini anlamaktır."
- Öfke Dansı
22. "Ayrılık ve birliktelik güçlerini dengeleme zorluğunu erkekler de yaşıyorlar; ama onlar huzursuzluklarını kendilerini uzaklaştırarak ve ilgilenmeyerek (kısacası, “ben” adına "bizi" feda ederek) halletme eğilimi gösterirken, biz kadınlar duygusal aşırı yüklenmeyi (yani, "biz" adına “ben”i feda etmeyi) yeğliyoruz."
- Öfke Dansı
23. "Bir konuda henüz emin olmadığımızı ve bununla mücadeleye devam etmenin bize düştüğünü görmemizi sağladığı sürece öfkemiz, kişisel gelişim ve değişim için güçlü bir araç olabilir."
- Öfke Dansı
24. "Evet, karşıt kutuplar birbirini çeker ama bu, sonsuza dek birlikte mutlu yaşayabilecekleri anlamına gelmez."
- Öfke Dansı
25. "Değiştirip kontrol edebileceğimiz tek insan kendimiziz."
- Öfke Dansı
26. "Pek çok baba gibi onun da en önemli özelliği, hiç ortalıkta gözükmemesiydi."
- Öfke Dansı
27. "“Bizim için önemli olan kişilere makul biçimde bağlı kalabildiğimizde; onları değiştirmeye, ikna etmeye ya da düzeltmeye çalışmadan dinleyebildiğimizde; ve bir şeyleri nasıl tepkisellik üzerine kurulu olmaktan çok, düşünce üzerine kurulu biçimde gördüğümüze ilişkin serinkanlı beyanlarda bulunabildiğimizde hepimiz hayatta daha başarılı oluruz. Önemli bir sorunu çözümleyebildiğimizde sessiz kalmak ya da suçlayıcı bir tavra yaslanmak yerine net bir tavır alabildiğimizde hepimiz daha iyisini yaparız. Kendi davranışlarımız yoluyla “her şeyin mümkün olduğunu” iletmek yerine net bir sınır çizgimiz olduğunda (“Bu davranışlarla yaşayamıyorum ya da yaşamak istemiyorum”) hepimiz daha başarılı oluruz.
Ve son olarak karşımızdakine kaygılı biçimde odaklanma oranını azaltabilir ve enerjimizi öncelikle kendi inançlarımızı, kanılarımızı, değerlerimizi ve önceliklerimizi netleştirmek için harcar ve bunlarla uyumlu planlar ve yaşamsal hedefler geliştirirsek hepimiz daha başarılı oluruz.”"
- Yakın İlişkiler Dansı
28. "Öfkeyi etkili bir biçimde kullanmayı öğrenmek, sorunlarımıza yol açtığını ve bizi mutsuz ettiğini düşündüğümüz diğer kişiyi suçlamaktan; diğer insanları değiştirmenin bizim işimiz olduğu fikrinden; onlara ne düşünmeleri, ne hissetmeleri ve nasıl davranmaları gerektiğini söylemekten vazgeçmeyi gerektirir. Ama bu, her davranışı kabul edeceğimiz anlamına gelmez."
- Öfke Dansı
29. "Ciddi öfke sorunlarının ardında yatan şey, benliksizleşmektir."
- Öfke Dansı
30. ".. içinde bulunduğu durumu fazla düşünmemişti, çünkü duruma tepki vermekle meşguldü."
- Öfke Dansı
31. "Hepimizin, birbirini besleyip birbirine anlam katan birer "ben" ve "biz"e ihtiyacımız var."
- Öfke Dansı
32. "Oysa kadınların öfkelerinin bilincine varmaları ve öfkelerini ifade etmeleri hep engellenmiştir. Hepimiz şeker ve baharat karışımıyız. Bizler besleyici, yatıştırıcı, uzlaşmacı kişiler ve devrilmek üzere olan gemilerin kurtarıcılarıyız. Dünyayı hoşnut etmek, korumak ve yatıştırmak bizim görevimiz. Tüm hayatımız buna bağlıymış gibi, ilişkilerimizi korumaya çalışırız."
- Öfke Dansı
33. "Öfkemizi etkin şekilde kullanmak öncelikle açık bir "ben" gerektirir; oysa kadınların benliklerine sahip olmaları hep engellenmiştir."
- Öfke Dansı
34. "Erkekler, kadınlar işi onlar için yapmayı bırakmadıkça, kendi paylarına düşeni üstlenmeyeceklerdir."
- Öfke Dansı
35. "Karşımıza çıkan tüm haksızlıklara ya da sıkıntı kaynaklarına kişisel olarak tepki vermemiz gerekli olmayabilir. Bazen, bazı şeyleri göz ardı etmek olgunluk gereğidir."
- Öfke Dansı
36. "Kadın kendi yeterliliğini ve gücünü göstermekten kaçındıkça , erkek kendini olduğundan daha büyük görmeye başlar."
- Öfke Dansı
37. "Karşımıza çıkan tüm haksızlıklara ya da sıkıntı kaynaklarına kişisel olarak tepki vermemiz gerekli olmayabilir. Bazen, bazı şeyleri göz ardı etmek olgunluk gereğidir."
- Öfke Dansı
38. "Ama daha önce de gördüğümüz gibi kadınlar, bir erkekle aralarındaki önemli bir ilişkide gemiyi sarsmaya karşı daha büyük ve hatta aşırı bir korku duyarlar. Bu nedenle de, açıkça yüzleşmekten kaçınır ve bunun yerine öfkemizi, çocuk ya da diğer bir kadın gibi, daha güçsüz bir insanla ilişkimize yönlendiririz."
- Öfke Dansı
39. "Öfkemiz, yaşamımızdaki önemli bir duygusal sorunu ihmal ettiğimizi ya da ilişkimizde kendimizden - inanç, değer, arzu ya da hırslarımızdan- çok şey feda ettiğimizi gösterebilir."
- Öfke Dansı
40. "Diğer bir kişiyi, özellikle de bir ebeveyni değiştirmeye çalışmak, yenilgiye yol açacak bir çabadır."
- Öfke Dansı
41. "Kendi işimize bakıp aşırı yüklenen ya da onarıcı konumundan vazgeçtiğimizde çocuklar, ister dört yaşında olsunlar ister kırk, kendi duygularıyla baş edip, kendi sorunlarını çözme ve istedikleri zaman yardım çağrısında bulunma konusunda büyük bir beceri gösterirler."
- Öfke Dansı
42. "Doğrusunu söylemek gerekirse, kendi sorunlarımızın çözümlerini bile bulamadığımız zamanlar oluyor."
- Öfke Dansı
43. "İlişkiyi sürdürmek BENLİK SAHİBİ olmaktan daha önemliymiş gibi davrandığımızda, öfke kaçınılmaz olacaktır."
- Öfke Dansı
44. "Sıkıntı yaşayan ya da yetersiz yüklenen bireylerle uğraştığımızda onlar için yapabileceğimiz en kötü şey, onların sorunları üzerinde yoğunlaşıp yardım etmeye çalışmaktır. Yapabileceğimiz en yararlı şey ise, kendi yetersiz yüklenen kısmımızı onlara aktarmaktır."
- Öfke Dansı
45. "Eski bir deyiş vardır: “Öğrenmeye en çok ihtiyaç duyduğumuz şeyi öğretiriz.”"
- Öfke Dansı
46. "Çoğu zaman savaşın ne hakkında olduğunu bile bilmeden çarpışmaya girmemiz çok şaşırtıcı."
- Öfke Dansı
47. "Labirentteki fareler bile, çıkmaz yola saptıklarında davranışlarını değiştirmeyi öğreniyorlar. Öyleyse biz neden, deney hayvanlarından daha aptalca davranıyoruz?"
- Öfke Dansı
48. "Bağımsızlık, önemli konularda kendi kendimizi açıkça tanımlayabilmemiz demektir, ama duygusal olarak uzaklaşma anlamına gelmez."
- Öfke Dansı
49. "Ama tabii ki bu öfkeyi doğrudan yaşamamız yasaklanmıştır; çünkü "iyi kızlar"asla "öfkeli kadınlar"olamazlar."
- Öfke Dansı
50. "Toplumumuz, erkeklerde duygusal yakınlığın önemine prim vermiyor ve onların kendilerini soyutlamalarıyla ilgisizliklerini teşvik ediyor."
- Öfke Dansı
51. "Ayrılık ve birliktelik güçlerini dengeleme zorluğunu erkekler de yaşıyorlar, ama onlar huzursuzluklarını kendilerini uzaklaştırarak ve ilgilenmeyerek (kısacası,"ben" adına"bizi" feda ederek) halletme eğilimini gösterirken,biz kadınlar duygusal aşırı yüklenmeyi (yani,biz adına "ben"i feda etmeyi yeğliyoruz. Bu iki mutsuz ve dengesiz seçeneğin cinsiyetler arasında paylaşılma şekli hiç de şaşırtıcı değil."
- Öfke Dansı
52. "Gelenekleri değiştirmek mümkündür belki, ama kolay değildir. Başlangıçta küçük düşünün, ama düşünün."
- Öfke Dansı
53. "Yaşamımız idare etmekten ibaret kaldığında, başka insanların duygu ve tepkilerinin sorumluluğunu yüklendiğimizde, yaşamlarmıza nitelik kazandırmak şeklindeki asıl sorumluluğumuzu feda ettiğimizde, ilişkiyi sürdürmek benlik sahibi olmaktan daha önemliymiş gibi davrandığımızda öfke kaçınılmaz olacaktır."
- Öfke Dansı
54. "Suçluluk ve kendini suçlama, neredeyse salgın halinde bir "kadın sorunu"dur."
- Öfke Dansı
55. "Eski bir dansta diğer insanın adımlarını değiştirmesini sağlayamayız; ama kendi adımlarımızı değiştirdiğimizde dans artık aynı, önceden tahmin edilebilir modelde devam edemeyecektir."
- Öfke Dansı
56. ""Kendini güvensiz hissettiği için olayları yönlendirip denetlemeye gerek duyuyor; işte bu yüzden yalan söylüyor.""
- Kandırma Dansı
57. "Benliksizleşme ,kişinin kendi benliğinin (düşünce , istek ,inanç ve hırslarının), ilişkiden gelen baskılar altında çok fazla tartışılabilir hale gelmesi demek”"
- Öfke Dansı
58. "Anneler çocuklarının belli bir şekilde düşünmelerini, hissetmelerini ya da davranmalarını sağlayamazlar, ama hangi davranışlara hoşgörü gösterip hangilerine göstermeyecekleri ve kötü davranışlarının sonuçlarının ne olacağı konusunda katı, kararlı ve açık görüş sahibi olabilirler."
- Öfke Dansı
59. "Başkasını değiştirmeye ya da kontrol etmeye çalışmak hiçbir zaman işe yaramayan bir yöntemdir."
- Öfke Dansı
60. "Herkese her şeyi söylemek zorunda olmadığımızı hepimiz kabul ederiz, yine de ilişki 𝘯𝘦 𝘬𝘢𝘥𝘢𝘳 ö𝘻𝘦𝘭 𝘷𝘦 𝘺𝘢𝘬ı𝘯𝘴𝘢, söyleme olasılığı ve isteği o kadar yüksek; söylememenin doğuracağı 𝘥𝘶𝘺𝘨𝘶𝘴𝘢𝘭 𝘴𝘰𝘯𝘶ç𝘭𝘢𝘳 da o kadar büyük olacaktır."
- Kandırma Dansı
61. "Öfke bir işarettir, hem de önemli bir işaret. Öfkemiz incindiğimizi, haklarımızın ihlal edildiğini, gereksinimlerimizin ya da isteklerimizin doğru şekilde karşılanmadığını ya da sadece, işlerin yolunda gitmediğini gösteren bir ileti olabilir."
- Öfke Dansı
62. "Tabii ki çoğumuz gizlice, gerçeği bizim bildiğimize ve herkesin bizim gibi düşünüp tepki verecek olsa dünyanın çok daha iyi bir yer olacağına inanırız. Ama duygusal olgunluğun en önemli dönüm noktalarından birisi, çoğul gerçeğin geçerliliğini fark etmek ve insanların farklı düşünüp, farklı hissedip, farklı tepki verdiklerini anlamaktır."
- Öfke Dansı
63. "Çoğu ciddi öfke sorunlarının ardında yatan şey, benliksizleşmektir."
- Öfke Dansı
64. "Öfkeyi etkinlikle yönetmek, daha açık bir “ben” geliştirmek ve benlik konusunda daha fazla uzmanlaşmakla el ele gidiyor."
- Öfke Dansı
65. "Genellemeler, inanırsak gerçekleşen öykülerdir. "Anlattığınız öykülere dikkat edin," diye uyarıyor bir psikolog, "çünkü yaşantınız kesinlikle onların güdümüne girecektir.""
- Kandırma Dansı
66. "Toplumumuz kadınlara öyle bir suçluluk aşılıyor ki, başkalarına duygusal hizmet veren bir istasyon görevi yapamadığımız için kendimizi suçlar hale geliyoruz."
- Öfke Dansı
67. "Öfkemizi dolaysız olarak ifade etmek bizi hanımefendilikten, kadınlıktan, annelikten, cinsel çekicilikten uzaklaştırır, hatta “cırtlak”laştırır. Dilimiz bile bu tür kadınları cadı, şirret, acuze, dırdırcı, erkek düşmanı ve iğdiş edici diye niteleyerek lanetler."
- Öfke Dansı
68. "Uzun vadeli bir ilişkiyi yürütebilmek zor iştir, çünkü bireycilikle (ben) birliktelik (biz) arasında ince bir denge kurmayı gerektirir. Her iki yönün çekim gücü de çok kuvvetlidir. Bir taraftan, ayrı ve bağımsız bireyler olmak isteriz; diğer taraftan, başka biriyle yakınlık ve bağlantı, ya da bir aile veya gruba ait olma duygusu peşinde koşarız. Çift, iki yönden birinde dengeyi yitirdiğinde, sorun doğar."
- Öfke Dansı
69. "Duygusal olgunluğun en önemli dönüm noktalarından birisi , çoğul gerçeğin geçerliliğini fark etmek ve insanların farklı düşünüp , farklı hissedip , farklı tepki verdiklerini anlamaktır."
- Öfke Dansı
70. "Yaşamımız pes etmekten ve idare etmekten ibaret kaldığında, başka insanların duygu ve tepkilerinin sorumluluğunu yüklendiğimizde, kendi gelişimimizi sürdürmek ve kendi yaşamlarımızı nitelik kazandırmak şeklindeki asıl sorumluluğumuzu feda ettiğimizde, ilişkiyi sürdürmek benlik sahibi olmaktan daha önemliymiş gibi davrandığımızda, öfke kaçılmaz olacaktır."
- Öfke Dansı
71. "°•○●~
Önemli bir ilişkide sürekli öfke ya da acı hissetmemiz, benliğimizden çok fazla şey feda ettiğimizi ve üstleneceğimiz yeni konum ya da önümüzdeki seçenekler hakkında açıklığa kavuşamadığımızı gösteren bir işaret olabilir.
~●○•°"
- Öfke Dansı
72. "Diğerlerine karşı sorumluluklarımızın nerede başlayıp nerede bittiğini kaçımız biliyoruz? Daha doğumlarından itibaren kendilerini, başkalarına sevgiyle bakmalarına göre tanımlamak üzere eğitilmiş olan kadınlar ne zaman "Bu kadar yeter!"diyeceklerini nasıl bilebilirler?"
- Öfke Dansı
73. "Aramızdaki "şirretler" öfkelenmekten ya da farklılıklarını belirtmekten çekinmezler. Ama öfkeli kadınlara değer vermeyen bir toplumda bu özellik yüzünden, başkalarını , özellikle de erkekleri tehdit ettiğimizde bizi susturmak için bir uyarı olarak kullanılan etiketlerden birine ya da diğerine layık görülme tehlikesiyle karşılaşabiliriz."
- Öfke Dansı
74. "Yakın ailemizin üyeleriyle aramızdaki sorunların ele alınmaması ise, diğer
ilişkilerimizdeki yangınların daha da körüklenmesine yol açar."
- Öfke Dansı
75. "“Labirentteki fareler bile, çıkmaz yola saptıklarında davranışlarını değiştirmeyi öğreniyorlar. Öyleyse biz neden, deney hayvanlarından daha aptalca davranıyoruz?”"
- Öfke Dansı
76. "Temizlik gibi, “duygu işi” de “kadın işi” olarak görülüyor ve çoğu kadın bu işte gerçekten iyidir. Temizlikte olduğu gibi bu işte de erkekler, kadınlar işi onlar için yapmayı bırakmadıkça, kendi paylarına düşeni üstlenmeyeceklerdir."
- Öfke Dansı
77. "Hepimiz şeker ve baharat karışımıyız."
- Öfke Dansı
78. "Kendimizi suçlu baskı altında ve güvensiz hissedersek, olduğumuz yerde kalırız.
Sadece kendimize karşı eyleme geçeriz ve kişisel veya sosyal değişim yaratma çabasında olmayız."
- Öfke Dansı
79. "Erkeklerin kendilerini daha güçlü hissetmelerini sağlamak için zayıf davranmayı ve kendi gücümüzden vazgeçerek erkekleri güçlendirmeyi öğreniyoruz."
- Öfke Dansı
80. ""- Sende bir azize hoşgörüsü var."
Grace güldü:
"- Hayır, azize olduğumu sanmıyorum.""
- Bağlantı Dansı
81. "Hiçbir sonuca varmayan entelektüel tartışmalara girmeyin."
- Öfke Dansı
82. "İnsanların farklı olduklarını kabul edin."
- Öfke Dansı
83. "Genelde insanlar farklı bir biçimde "konuşma cesareti"ni ancak, eski tarzın "acısı" kaldırabileceklerinden daha fazla olduğunda bulurlar."
- Bağlantı Dansı
84. "Öfkelerini etkin olmayan şekillerde ifade edenler sonunda, öfkelenmeye hiç cesaret edemeyenler kadar acı çekeceklerdir."
- Öfke Dansı
85. ""Birincil duygusal enerjimizi kendi sorunlarımızı çözmeye yöneltmediğimizde, diğer insanların sorunlarını kendi sorunlarımızmış gibi üstleniyoruz.""
- Öfke Dansı
86. "Erkeklere duydukları öfkeyi açıkça ifade eden kadınlara kuşkuyla bakılır. Eşitlik hedefimize toplum hoşgörü gösterse bile,"şu öfkeli kadınlar"ın herkesi çılgına çevirdiklerini biliriz. Erkek kahramanlar inançları için savaşabilir , hatta ölebilirler; kadınlar içinse , kendi hakları adına kansız ve insancıl bir devrim yapmak bile lanetlenmeye yeter."
- Öfke Dansı
87. "Kadın kendi yeterliliğini ve gücünü göstermekten kaçındıkça, erkek kendini olduğundan daha büyük görmeye başlar."
- Öfke Dansı
88. "Toplumumuzun geliştirdiği “erkeklik” budur; soyut düşünceler dünyasında kendini rahat hisseden, ama diğerleriyle empatik bağlantısı, kendi iç dünyasına uyumu ve ilişkide gerilim yaşandığında ilgisini koruma isteği olmayan erkek."
- Öfke Dansı
89. "Kendi ailemizi iyi tanımazsak, ya geçmişteki modelleri tekrar ederiz, ya da onlara bilinçsizce karşı çıkar ve kim olduğumuzı, diğer aile üyelerine hangi yönlerden benzeyip hangi yönlerden ayrıldığımızı ve kendi yaşamımızı en iyi nasıl sürdüreceğimizi bilemeyiz."
- Öfke Dansı
90. "Anne olarak, aslında bizim denetimimiz altında olmayan şeyleri denetleyebileceğimize ve denetlememiz gerektiğine inandırılıyoruz. Çoğumuz çocuklarımızın davranışlarını kontrol etmeye ve iyi bir anne olduğumuzu kendimize,annelerimize ve tüm dünyaya kanıtlamaya aşırı derecede ihtiyaç duyuyoruz."
- Öfke Dansı
91. "Kendi belirsizliğimizi kabul etmek büyük bir cesarettir. Öfke bizi genellikle, üzerinde iyi düşünmediğimiz ya da üstlenmeye hazır olmadığımız konumları benimsemeye yöneltir."
- Öfke Dansı
92. "“Diğer bir kişiyi, özellikle de bir ebeveyni değiştirmeye çalışmak, yenilgiye yol açacak bir çabadır.”"
- Öfke Dansı
93. "Erkekler kendilerini nasıl duyuracaklarını bilmedikleri, konuşulduğunda sorunlanın daha da kötüleştiğine inandıkları, çatışma ve eleştiriden ürktükleri, ya da berbat gelen bir konuşmada kapana kıstırılmaktan korktukları için konuşmamayı seçiyorlar. Pek çok erkek, samimi konuşmalar alanında kendini hiçbir zaman egemen hissetmediği için erkek egemenliğinin gerçekliğini kavrayamıyor."
- Bağlantı Dansı
94. "☆°°☆
"Benlik tanımlamak" ya da "kendine özgü olmak" insanın sonuçta tek başına yapması gereken bir iştir. Başkaları denese de bu işi bizim yerimize kimse yapamaz ve yapmayacaktır.
☆°°☆"
- Öfke Dansı
95. "“Eğer amacımız öfkeli olduğumuzu göstermekse, bunu kendi kişisel tarzımızla yapabiliriz ve bu tarzımız işe yarayabilir, ya da en azından, kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlar.
Ama eğer amacımız önemli bir ilişkideki eski modeli kırmak ve/veya tüm ilişkilerimize yansıtabileceğimiz daha güçlü bir benlik geliştirmekse, öfkemizi kendi benliğimiz hakkında açık ve suçlama içermeyen bildirimlere dönüştürmeyi öğrenmemiz büyük önem taşır.”"
- Öfke Dansı
96. "“Genelde, eşlerin karşı tarafla ilgili olarak yakındıkları özellikler, başlangıçta onları birbirine çeken şeylerdir.”"
- Öfke Dansı
97. "Öfke bir işarettir, hem de önemli bir işaret. Öfkemiz incindiğimizi, haklarımızın ihlal edildiğini, gereksinimlerimizin ya da isteklerimizin doğru şekilde karşılanmadığını ya da sadece, işlerin yolunda gitmediğini gösteren bir ileti olabilir. Öfkemiz, yaşamımızdaki önemli bir duygusal sorunu ihmal ettiğimizi ya da ilişkimizde kendimizden –inanç, değer, arzu ya da hırslarımızdan– çok şey feda ettiğimizi gösterebilir. Öfkemiz, başa çıkabileceğimizden çok daha fazlasını yaptığımızı ya da verdiğimizi gösteren bir işaret olabilir."
- Öfke Dansı
98. "Öfkemizle yaptığımız şey istenen sonucu sağlamıyorsa, en mantıklısı başka bir şey denemektir."
- Öfke Dansı
99. "Erkeği için, “benliksizleşiyor.""
- Öfke Dansı
100. "Burada kimliğimizi ve yaşamımız üzerindeki kendi denetimi ve sorumluluğumuzu yitiririz."
- Öfke Dansı
101. "Ailemiz, kaderin nereye indiğimiz konusunda hiç söz hakkı vermeden bize uzattığı bir kâğıt destesidir."
- Bağlantı Dansı
102. "••birtakım grup ve bireyler kendi doğrularını başkalarının doğrularını küçülterek, susturarak, hatta kökünü kurutarak yükseltme gücüne sahip olduğunda kandırma ve ikiyüzlülük tırmanır."
- Kandırma Dansı
103. "☆●●☆
Biz kadınlar; kuşaklar boyunca diğerlerini koruyarak, yardım edip besleyerek ve huzur vererek kimlik ve saygı kazandık.
Ama diğerlerinin sorunlarına karşı aşırı tepki verdiğimizde, bize ait olmayan sorumlulukları üstlendiğimizde ve kendi denetimimiz altında olmayan şeyleri denetlemeye çalıştığımızda sorun çıkıyor.
☆●●☆"
- Öfke Dansı
104. "Yakın ailemizin üyeleriyle aramızdaki sorunların ele alınmaması ise diğer ilişkilerimizdeki yangınların daha da körüklenmesine yol açar."
- Öfke Dansı
105. "Kavga etmemize rağmen sonunda haksızlıklara boyun eğmeye devam ediyorsak, yakınmamıza rağmen kendi umutlarımıza, değerlerimize ve potansiyelimize ihanet edecek şekilde yaşıyorsak ya da toplumun şirret, dırdırıcı, öfkeli ya da yıkıcı kadın klişesine uygun davranmaya başlıyorsak, depresyon, kendine saygı duymama, kendine ihanet etme ve hatta kendinden nefret etme gibi duygularla karşılaşmamız kaçınılmaz olacaktır."
- Öfke Dansı
106. "Labirentteki fareler bile, çıkmaz yola saptıklarında davranışlarını değiştirmeyi öğreniyorlar. Öyleyse biz neden, deney hayvanlarından daha aptalca davranıyoruz?"
- Öfke Dansı
107. "Öfkesini gözyaşına dönüştürüyor."
- Öfke Dansı
108. "Erkeklerin yaratıp sistemleştirdiği dilimizin, kadınlara duydukları öfkeyi açığa vuran erkekleri tanımlamakta kullanılan tek bir yerici sözcük bile içermemesi ilginç bir nokta. "Piç" ya da "orospu çocuğu" gibi sözcükler bile erkekleri lanetlemektense, suçu bir kadının üstüne atıyor: anneye."
- Öfke Dansı
109. "Öfkelerini etkin olmayan şekilde ifade edenler sonunda, öfkelenmeye hiç cesaret edemeyenler kadar acı çekeceklerdir."
- Öfke Dansı
110. "Öfke, hissettiğimiz bir şeydir. Her zaman bir nedeni vardır ve ilgi görmeyi hak eder. Hepimizin, her şeyi hissetmeye hakkı vardır ve öfke de buna istisna değildir."
- Öfke Dansı
111. "İnsan aklı kötü havayla kırbaçlanan okyanus yüzeyi gibidir. Hepimiz tepkiselleşiriz, ama eğer uzanabilirsek, dalgaların altında daha derin bir sükûnet vardır."
- Bağlantı Dansı
112. "En büyük acıyı, “Ben kimim?” sorusuyla boğuşmayı beceremediğimizde ve öfkemizin bu soruları ele almamız gerektiğine işaret ettiğini reddettiğimizde yaşarız."
- Öfke Dansı
113. "Erkeklerin yaratıp sistemleştirdiği dilimizin, kadınlara duydukları öfkeyi açığa vuran erkekleri tanımlamakta kullanılan tek bir yerici sözcük bile içermemesi ilginç bir nokta. “Piç” ya da “orospu çocuğu” gibi sözcükler bile erkekleri lanetlemektense, suçu bir kadının üstüne atıyor: anneye."
- Öfke Dansı
114. "çocuklar, daha önceki kuşaklardan gelen çözümlenmemiş sorunları taşırlar"
- Öfke Dansı
115. "Kendi duygu ve düşüncelerimizi açıkça ifade edip, kendi değer ve inançlarımıza uygun kararlar vermek görevimizdir. Diğer bir insanın bizim gibi ya da bizim istediğimiz gibi düşünüp hissetmesini sağlamak bize düşmez. Böyle bir şeye kalkışırsak, kişisel acıların ve duygusal sarsıntıların yaşandığı ve sonuçta hiçbir şeyin değişmediği bir ilişkinin içinde bulabiliriz kendimizi."
- Öfke Dansı
116. "Başlangıçta küçük düşünün, ama düşünün."
- Öfke Dansı
117. "Toplumumuz kadınlara öyle bir suçluluk aşılıyor ki, başkalarına duygusal hizmet veren bir istasyon görevi yapmadığımız için kendimizi suçlar hâle geliyoruz."
- Öfke Dansı
118. "Benliksizleşme"
- Öfke Dansı
119. "Aile üyelerinizle ilişkinizi koparmışsanız, diğer ilişkilerinizde daha yoğun ve tepkici davranırsınız.
Önemli bir aile üyesiyle duygusal ilişkinizi kesmiş olmanız, başka bir konuda öfke olarak ortaya çıkacak gizli bir huzursuzluk yaratabilir.
.
Yürekli olun ve bağlantıyı koparmayın."
- Öfke Dansı
120. "“Toplumumuz, erkeklerde duygusal yakınlığın önemine prim vermiyor ve onların kendilerini soyutlamalarıyla ilgisizliklerini teşvik ediyor. Kadınlarsa, birincil çalışma enerjilerini kendi sorunlarına yöneltmek yerine, başkalarının sorunlarıyla aşırı derecede ilgilenmeye yönlendiriyorlar. Birincil duygusal enerjimizi kendi sorunlarımızı çözmeye yöneltmediğimizde, diğer insanların sorunlarını kendi sorunlarımızmış gibi üstleniyoruz.”"
- Öfke Dansı
121. "Toplumumuz kadınlara öyle bir suçluluk aşılıyor ki, başkalarına duygusal hizmet veren bir istasyon görevi yapamadığımız için kendimizi suçlar hâle geliyoruz."
- Öfke Dansı
122. "Annelerde, çocuklarının davranışlarının hatta, çocuklarının varlıklarının tamamen kendilerinin yarattığı bir şey olduğu fantezisini geliştiriyoruz; Çocuğun durumu iyiyse, kadın "iyi bir anne"olarak görülüyor, ama eğer kötüyse o zaman da, soruna yol açan "kötü anne"olarak damgalanıyor."
- Öfke Dansı
123. "Annelerde , çocuklarının davranışlarının - hatta, çocuklarının varlıklarının - tamamen kendilerinin yarattığı bir şey olduğu fantezisini geliştiriyoruz: Çocuğun durumu iyiyse, kadın "iyi bir anne"olarak görülüyor, ama eğer kötüyse o zaman da, soruna yol açan "kötü anne"olarak damgalanıyor."
- Öfke Dansı
124. "Benliksizleşme"
- Öfke Dansı
125. ""Evlenmeyi öylesine istiyordum ki, ona aşıkmışım gibi yaptım"; "Sevişmek istiyormuş gibi yaptım"; "Annelikten hoşlanıyormuş gibi yaptım"; "Mutlu bir evliliğim varmış gibi yaptım." Ataerkillik, kadınlara 'miş' gibi yapmayı erdemli bir yaşam tarzı olarak öğretir, sonra da bizim ya da birlikte olduğumuz kişilerin üzerindeki yıpratıcı etkilerini küçümser."
- Kandırma Dansı
126. "Öfkesini gözyaşına dönüştürüyor."
- Öfke Dansı
127. "...patlamak ya da kavga etmek geçici bir rahatlama sağlasa bile, fırtına dindiğinde genellikle hiçbir şeyin değişmediğini görürüz."
- Öfke Dansı
128. "Ama madalyonun ikinci bir yüzü daha var: Öfke duymak bir soruna işaret etse bile, öfkeyi açığa vurmak sorunu çözmeyecektir. Öfkeyi açığa vurmak ilişkideki eski model ve kuralların korunmasına, hatta bunların daha da güçlenmesine ve dolayısıyla, değişimin gerçekleşmemesine yol açabilir."
- Öfke Dansı
129. "Açık ve etkin bir iletişim kurmak, şartların iyi olduğu durumlarda bile oldukça güçtür. Öfkelendiğimizdeyse, daha da güçleşir. Ne de olsa, fırtınanın tam ortasındayken kendimizi gözlememiz ya da esnek davranmamız pek olası değil. Duyguların yoğun olduğu durumlarda sakinleşmeyi ve yakındığımız etkileşimlerde oynadığımız rolün ayırdına varmak üzere biraz geri çekilmeyi öğrenebiliriz."
- Öfke Dansı
130. "Etkisiz kavgadan uzaklaşmanın tek yolu, diğer insanı değiştirebileceğimiz ya da kontrol edebileceğimiz fantezisinden vazgeçmektir."
- Öfke Dansı
131. ""Sezgi" ve "içgüdüsel tepki", öteki kişi hakkında sözcüklerin ötesindeki bilgiyi işlemek gibi "olağanüstü insan kapasitesi" için kullanılan deyimlerdir."
- Bağlantı Dansı
132. "Sonuçta ne düşündüğümü, ne hissettiğimi ve nasıl davrandığımı ben tanımlarım. Benim ne düşündüğümü, ne hissettiğimi ve nasıl davrandığımı biz tanımlayamayız."
- Öfke Dansı
133. "Başkasını değiştirmeye ya da kontrol etmeye çalışmak hiçbir zaman işe yaramayan bir yöntemdir."
- Öfke Dansı
134. "İlişkilerde kadınlar genellikle, “kurtarıcı" ya da "tamir edici" rolü üstlenerek aşırı yüklenirler. Diğer insanları şekillendirmek ya da sorunlarını çözmek bizim görevimizdir, üstelik bunu yapmak gücümüz dahilindeymiş gibi davranırız."
- Öfke Dansı
135. "Kimi zaman hayatımızdaki en iyi eylem planı, işi oluruna bırakmak ve yolumuza devam etmektir. Keşke bu amaca altı adımda rahatça, zarafetle ve verimli bir biçimde ulaşmanın yolunu gösterebilseydim. Ama bu gerçekten zaman ister."
- Bağlantı Dansı
136. "İnsanlar dürüst acıları için de utanç duyabilirler. Herkes bazen acı çeker, ama bize onu saklamak, ifadesini hoş karşılamaktansa kederi inkâr etmek öğretilmiştir."
- Bağlantı Dansı
137. ""Herkes benden nefret ediyor!" diye yakındığında, annesi,
"Herkes henüz seninle tanışmış değil ki!""
- Kandırma Dansı
138. "“Benliğimizin sorumluluğundan vazgeçmemiz, içimizdeki boşluğu doldurmayı başaramadıkları ya da bizi mutlu edemedikleri için başkalarını suçlamamıza yol açar; oysa aslında bu, onların işi değildir.”"
- Öfke Dansı
139. "“İnsanların sizin ihtiyaçlarınızı tahmin etmelerini ya da talep etmediğiniz şeyleri yapmalarını beklemeyin. Sizi seven kişiler bile düşüncelerinizi okuyamazlar.”"
- Öfke Dansı
140. "Kadın, öfkesini etkisiz şekilde açığa vurduğunda ya da aşırı duygusal bir tutumla ifade ettiğinde, erkeğini tehdit etmez. Tam tersine, onun erkeksi serinkanlılığını korumasına yardım eder ve bu arada kendisi de çocuksu ya da mantıksız bir insan olarak algılanır. Değişim ancak, kadının sorunları belirlemesi ve öfkesini, yeni ve farklı bir şeye doğru ilerlemek amacıyla kullanması halinde gerçekleşir. Diğerleri için aşırı yüklenmeyi bırakıp kendi adına eyleme geçtiğinde, yetersiz yüklenen erkeği de büyük olasılıkla kendi huzursuzluklarını kabullenip bunlarla baş etmeye çalışacaktır."
- Öfke Dansı
141. "Huzur-koruyucu ya da “iyi kız” kategorisine düşenler aslında, kaybetmeye mahkûm pasif kadınlar değildir. Tam tersine, bizler, büyük bir iç eylemsellik ve duyarlılık gerektiren önemli ve karmaşık bir kişiler arası beceri geliştirdik. Başka insanların tepkilerini tahmin edip onları huzursuz edici duygulardan korumada uzmanlaştık. Bu, erkeklerde genellikle pek görülmeyen gelişmiş bir sosyal beceridir. Ama keşke bu beceriyi alıp, kendi benliklerimiz hakkında da uzman olmak için kendi içimize yöneltebilseydik."
- Öfke Dansı
142. "Eski bir dansta diğer insanın adımlarını değiştirmesini sağlayamayız; ama kendi adımlarımızı değiştirdiğimizde dans artık aynı, önceden tahmin edilebilir modelde devam edemeyecektir."
- Öfke Dansı
143. "İlişkilerimizi tartışma şeklimizi etkileyen diğer bir öğe de,doğum sırasıdır. Sözgelimi Stephenie ve Jane'in durumlarında,karar verme modeli kardeş durumlarına uymaktadır. Jane,iki kız kardeşin büyüğüdür. Bu konumdaki birisinin doğal lider olması ve içten içe, sadece kendisi için değil, diğer kişi için de en iyiyi bildiğine inanması alışılmış bir durumdur. Stephenie ise iki kız kardeşin küçüğüdür ve bu nedenle, sorumluluğu başkalarına bırakmaya alışkındır."
- Öfke Dansı
144. "Bensizlikleşme, kişinin kendi benliğinin (düşünce,istek, inanç ve hırslarının ), ilişkiden gelen baskılar altında çok fazla "tartışılabilir"hale gelmesi demek ."
- Öfke Dansı
145. "Toplumumuz kadınlara öyle bir suçluluk aşılıyor ki, başkalarına duygusal hizmet veren bir istasyon görevi yapamadığımız için kendimizi suçlar hale geliyoruz."
- Öfke Dansı
146. "Değiştirip kontrol edebileceğimiz tek insan
kendimiziz."
- Öfke Dansı
147. "Öfkeyi etkili bir biçimde kullanmayı öğrenmek, sorunlarımıza yol açtığını ve bizi mutsuz ettiğini düşündüğümüz diğer kişiyi suçlamaktan;
diğer insanları değiştirmenin bizim işimiz olduğu fikrinden; onlara ne düşünmeleri, ne hissetmeleri ve nasıl davranmaları gerektiğini söylemekten vazgeçmeyi gerektirir. Ama bu, her davranışı kabul edeceğimiz anlamına gelmez. “Yaşa ve yaşat” tutumu aslında, ilişkide bizim için neyin kabul edilebilir ve istenebilir olup olmadığını belirleyememişsek, benliğini kaybetmiş bir konumda olduğumuzu gösterebilir."
- Öfke Dansı
148. "“Başkasını değiştirmeye ya da kontrol etmeye çalışmak hiçbir zaman işe yaramayan bir yöntemdir.”"
- Öfke Dansı
149. "“Geçmişimizdeki çözümlenmemiş sorunlar hepimize miras kalır; bizim cebelleştiğimiz şey, daha önceki kuşaklarda da görülmüştür. Kendi ailemizi iyi tanımazsak, ya geçmişteki modelleri tekrar ederiz, onları ya da onlara bilinçsizce karşı çıkar ve kim olduğumuzu, diğer aile üyelerine hang yönlerden benzeyip hangi yönlerden onlardan ayrıldığımızı ve kendi yaşamımızı en iyi nasıl sürdüreceğimizi bilemeyiz.”"
- Öfke Dansı
150. "“Yakın ilişki iki tarafın da sessiz kalmadığı, kendini feda etmediği ya da kendine ihanet etmediği ve iki tarafın da güç ve kırılganlığı, zayıflık ve rekabeti dengeli bir biçimde ifade ettiği bir ilişkidir."
- Yakın İlişkiler Dansı
151. "§
"Öfke; bizi benliğimiz hakkında daha çok, diğerleri hakkındaysa daha az uzman olmaya yönelttiğinde, bir değişim aracı haline gelir."
§"
- Öfke Dansı
152. "Kavga etmek ve suçlamak kimi zaman, bir yöne ya da diğerine doğru adım atmaya hazır olmadığımız zamanlarda, hem statükoyu korumak hem de statükoya başkaldırmak amacıyla kullandığımız bir yoldur."
- Öfke Dansı
153. "Öfkeyle ilgili sorunlarımızın çoğu, ilişki ile benliğimiz arasında seçim yaptığımızda ortaya çıkıyor."
- Öfke Dansı
154. "Kendimizi suçlu baskı altında ve güvensiz hissedersek, olduğumuz yerde kalırız.
Sadece kendimize karşı eyleme geçeriz ve kişisel veya sosyal değişim yaratma çabasında olmayız."
- Öfke Dansı
155. "Erkekler, kadınlar işi onlar için yapmayı bırakmadıkça, kendi paylarına düşeni üstlenmeyeceklerdir."
- Öfke Dansı
156. "''Değişim kaçınılmaz ve süreklidir. Ne kadar dirensek, saati durdurmak için güç harcasak ve dünyayı durağan kavramlarla algılasak da...''"
- Dans Eden Benlikler
157. "Toplumumuz kadınlara öyle bir suçluluk aşılıyor ki, başkalarına duygusal hizmet veren bir istasyon görevi yapamadığımız için kendimizi suçlar hale geliyoruz."
- Öfke Dansı
158. ""Biraz yavaşlayın.!""
- Öfke Dansı
159. "İdealleştirilme insanı baştan çıkartır. Ama birinin akıllıca belirttiği gibi, yere göğe sığdırılamayan bir kişi de hapishanedeki bir mahkûm gibi, sınırlı bir hareket alanına sahiptir."
- Bağlantı Dansı
160. ""Dağınık", güç, sorunlu çocuktum. Aile rolleri katı bir biçimde dayatılabildiğinden, ben ne kadar iyi iş çıkarırsam çıkarayım,... entelektüel mazlum konumum değişmedi."
- Bağlantı Dansı
161. "“Uzun vadeli bir ilişkiyi yürütebilmek zor iştir, çünkü bireycilikle (ben) birliktelik (biz) arasında ince bir denge kurmayı gerektirir.”"
- Öfke Dansı
162. "“Eğer öfkemizi, giriştiğimiz tüm önemli ilişkilerde kendimizi açıkça tanımlamak için kullanmaz -ve duygularımızla oldukları gibi başa çıkamazsak- bu sorumluluğu bizim yerimize üstlenecek başka birisi olmayacaktır.”"
- Öfke Dansı
163. "Erkek kendi zayıflığını, muhtaçlığını ve incinebilirliğini paylaşmaktan kaçındıkça, kadın bu duyguları kendi payına düşenden daha çok yaşayıp ifade eder. Kadın kendi yeterliliğini ve gücünü göstermekten kaçındıkça, erkek kendini olduğundan daha büyük görmeye başlar. Ve yetersiz yüklenen taraf daha iyi görünmeye başlarsa, aşırı yüklenen taraf da daha kötü görünmeye başlar."
- Öfke Dansı
164. "Değişmek istediğimizde bunu yavaşça yapmak ve böylece küçük, ama önemli bir değişimin ilişki sisteminde nasıl bir etki yapacağını gözleme fırsatı bulmak çok önemli. Hırsa kapılıp hızla değişmek istediğimizde hiç değişemeyebiliriz. Tersine, hem kendimizde hem de diğerlerinde çok fazla endişe ve duygusal yoğunluk yaratarak sonuçta eski model ve davranışlara geri dönmek durumunda kalabiliriz.
Ya da önemli bir ilişkiyi telaş içinde kesebiliriz ki bu da aslında iyi bir çözüm olmayabilir."
- Öfke Dansı
165. "Her şeyi açığa vurmanın insanı, içe atmanın getireceği psikolojik tehlikelerden koruyacağını ileri süren şu öfke içeri öfke dışarı kuramı aslında doğru değil. Kavga etmemize rağmen sonunda haksızlıklara boyun eğmeye devam ediyorsak, yakınmamıza rağmen kendi umutlarımıza, değerlerimize ve potansiyelimize ihanet edecek şekilde yaşıyorsak ya da toplumun şirret, dırdırcı, öfkeli ya da yıkıcı kadın klişesine uygun davranmaya başlıyorsak, depresyon, kendine saygı duymama, kendine ihanet etme ve hatta kendinden nefret etme gibi duygularla karşılaşmamız kaçınılmaz olacaktır."
- Öfke Dansı
166. "Sorunların karmaşık, hayatın birbirini izleyen olaylardan ibaret olduğunu ve bazı kötü şeylerin bir günde - ya da hiçbir zaman- halledilemeyeceğini bilirim. Birini sevdiğimde hem iyi hem kötü olanı duymak isterim ve karşılığında aynı şeyi beklerim."
- Bağlantı Dansı
167. ""Çoğumuz ne yaptığımızın ve bunu neden yaptığımızın farkına bile varmadan seçimler yaparız.""
- Öfke Dansı
168. "Sorunlu çocuk üzerinde yoğunlaşmak, sorunlu olabilecek bir evlilik ya da ebeveynlerimizle veya onların ebeveynleriyle yaşadığımız önemli bir sorunu gözardı etmek için kullanabileceğimiz mucizevi bir ilaç gibidir.
Çocuklar ebeveynlerinin yaşamlarının niteliğini bir radar gibi sezer ve kendi yetersiz yüklenme davranışlarıyla farkına varmadan, onlara yardım etmeye çalışırlar. “Sorunlu çocuk” genellikle, ailesindeki bir sorunu çözmek ya da huzursuzluk yaratan konuların açığa çıkmasını önlemek için elinden geleni yapar."
- Öfke Dansı
169. "Öfke bizi benliğimiz hakkında daha çok, diğerleri hakkındaysa daha az uzman olmaya yönelttiğinde, bir değişim aracı haline gelir."
- Öfke Dansı
170. "Labirentteki fareler bile, çıkmaz yola saptıklarında davranışlarını değiştirmeyi öğreniyorlar. Öyleyse biz neden, deney hayvanlarından daha aptalca davranıyoruz?"
- Öfke Dansı
171. "Unutmayın ki bir insanın öfkelenme hakkı, diğerinin suçlu olduğu anlamına gelmez."
- Öfke Dansı
172. "Çiftlerin, özellikle baskı altında oldukları durumlarda tahterevalliyi dengeleme çabaları genellikle sorunu daha da büyütür. Kendini açması ve duygularını ifade etmesi için kocasına yüklenen duygusal, duygu odaklı kadın sonunda, onun daha da uzaklaştığını görür. Mantığını kullanarak aşırı duygusal karısını susturmaya çalışan serinkanlı, akıllı koca ise onun daha da çok çileden çıktığını görür. İkisi de eski yöntemi sürdürerek diğerini değiştirmeye çalışır. Dengeyi düzeltmek için kullanılan çözüm sonuçta, sorunun kendisi haline gelir."
- Öfke Dansı
173. "İnsanların sizin ihtiyaçlarınızı tahmin etmelerini ya da talep etmediğiniz şeyleri yapmalarını beklemeyin. Sizi seven kişiler bile düşüncelerinizi okuyamazlar."
- Öfke Dansı
174. "Öfkeyle ilgili sorunlarımızın çoğu, ilişki ile benliğimiz arasında seçim yaptığımızda ortaya çıkıyor."
- Öfke Dansı
175. "Kendinizi öfkeli hissediyorsanız, bir şey yapmadan önce nasıl bir yeni konum üstlenmek istediğinizi dikkatle düşünün. Öfke bizi hızla eyleme geçmeye kışkırtabilir; buna karşı hazırlıklı olun. Henüz hazır olmadığınız ya da üzerinde iyice düşünmediğiniz yeni bir konum üstlenmeye kalkışmanız kötü sonuçlar verebilir."
- Öfke Dansı
176. "Öfkelendiğimizde, modeller yerine insanlarda sorun buluruz."
- Öfke Dansı
177. "Çoğumuz ne yaptığımızın ve bunu neden yaptığımızın farkına bile varmadan seçimler yaparız."
- Öfke Dansı
178. "Erkeklerin kendilerini daha güçlü hissetmelerini sağlamak için zayıf davranmayı ve kendi gücümüzden vazgeçerek erkekleri güçlendirmeyi öğreniyoruz."
- Öfke Dansı
179. "Kafamı toplamak için zamana ihtiyacım var."
- Öfke Dansı
180. "Biz kadınlar için asıl önemli konu, iletecek açık bir “ben”e sahip olmamamız ve benliğimizi tanımlamaya ve sahip çıkmaya başladığımızda aldığımız yoğun olumsuz tepkilerdir."
- Öfke Dansı
181. "Neyse ki durum değişiyor.. Bugün, bazı yürekli erkekler yeni bir yolun öncülüğünü yapıyorlar.."
- Bağlantı Dansı
182. "Katy, öfkelendiğimizde çoğumuzun yaptığı şeyi yapıyor: Yargılıyor, suçluyor, eleştiriyor, ahlak dersi çıkarıyor, vaaz veriyor, talimat veriyor, yorumluyor ve psikanaliz yapıyor. Katy’nin ağzından, kendisi hakkında tek bir cümle bile çıkmıyor."
- Öfke Dansı
183. "İnsanların farklı düşündüklerini,
farklı hissettiklerini ve farklı tepki verdiklerini göremiyoruz."
- Öfke Dansı
184. "“Öfkemizi etkin şekilde kullanmak öncelikle açık bir “ben” gerektirir; oysa kadınların benliklerine sahip olmaları hep engellenmiştir.”"
- Öfke Dansı
185. "“Çoğu zaman savaşın ne hakkında olduğunu bile bilmeden çarpışmaya girmemiz çok şaşırtıcı.”"
- Öfke Dansı
186. ""Öfkelendiğimde durumumu, savunuya ya da saldırıya geçmeden ifade etmeyi nasıl öğrenebilirim?""
- Öfke Dansı
187. "İlişkiler çizgisel (A, B’ye neden olur ya da B, A’ya neden olur) olmaktan çok, döngüseldir (A ve B karşılıklı olarak döngüyü teşvik ederler). İlişkide bir model oluştuğunda, bu modeli iki taraf da sürdürür."
- Öfke Dansı
188. "Adam içine kapandıkça kadın daha çok şikâyet eder ve kadın şikâyet ettikçe, adam daha çok içine kapanır.
Öyleyse, burada suçlu kimdir?"
- Öfke Dansı
189. "Öfke duymaya ve öfkeyi ifade etmeye karşı tabular o denli güçlü ki, ne zaman öfkeli olduğumuzu 'bilmek' bile pek kolay olmuyor."
- Öfke Dansı
190. "“Eğer öfkemizi, giriştiğimiz tüm önemli ilişkilerde kendimizi açıkça tanımlamak için kullanmaz –ve duygularımızla oldukları gibi başa çıkmazsak– bu sorumluluğu bizim yerimize üstlenecek başka birisi olmayacaktır.”"
- Öfke Dansı
191. "“Öfke, hissettiğimiz bir şeydir. Her zaman bir nedeni vardır ve ilgi görmeyi hak eder. Hepimizin, her şeyi hissetmeye hakkı vardır ve öfke de buna istisna değildir.”"
- Öfke Dansı
192. "Yaşamımızdaki en etkili ve en zorlu ilişkiler, aile ilişkileridir. Bu ilişki içinde yakınlık, “tıkanmaya” yol açabilir ve işleri değiştirme çabalarımız, aynı durumun kötüleşerek devam etmesinden başka bir şeye yaramaz. Öfke enerjimizi en yakın ve en zorlu ilişkilerimizde tıkanmışlıktan kurtulmak için kullanmayı öğrendiğimizde, ister dostlarımızla olsun, ister çalışma arkadaşlarımız ya da köşedeki bakkalla, tüm ilişkilerimizde daha büyük bir açıklık, denetim ve huzur sağlamaya başlayacağız. Yakın ailemizin üyeleriyle aramızdaki sorunların ele alınmaması ise, diğer ilişkilerimizdeki yangınların daha da körüklenmesine yol açar."
- Öfke Dansı
193. "Kendimi bulmak istiyorum. Gerçekte kim olduğumu ve ne istediğimi keşfetmek istiyorum. Diğer insanların beni onaylamalarını bu kadar umursamamak istiyorum. Yakın bir ilişki kurmak ama yine de kendim gibi olmayı sürdürmek istiyorum."
- Öfke Dansı
194. "Değiştirip kontrol edebileceğimiz tek insan kendimiziz."
- Öfke Dansı
195. "Erkeklerin kadınlar üzerinde güç kullanmak istedikleri için sessiz kaldıkları söylenir, ama ben buna inanmıyorum. Erkekler dumanlı odalarda haritalar ve raptiyelerle oturup, kadınları kontrol etmek için en iyi stratejinin sözcükler mi yoksa sessizlik mi olduğunu saptamaya çalışmıyorlar."
- Bağlantı Dansı
196. "Başlangıçta küçük düşünün, ama düşünün."
- Öfke Dansı
197. "Biz, kendi davranışımızdan sorumluyuz. Ama diğer insanların davranışlarından sorumlu değiliz ve onlar da bizim davranışlarımızdan sorumlu değiller. Kadınlar genellikle, bu düzeni tersine çevirmeyi öğrenirler: Enerjimizi, diğer insanların duygu, düşünce ve davranışlarının sorumluluğunu üstlenmeye yönlendirir ve kendi sorumluluğumuzu da diğerlerine veririz. Bu durumda da, ilişkideki eski kuralları değiştirmek olanaksızlaşmasa bile, en azından güçleşir."
- Öfke Dansı
198. "Eleştirildiklerinde ya da neyi yanlış yaptıkları söylendiğinde çok az insan dinlemeyi becerebilir."
- Öfke Dansı
199. "Benliksizleşme, kişinin kendi benliğinin (düşünce, istek, inanç ve hırslarının), ilişkiden gelen baskılar altında çok fazla “tartışılabilir” hale gelmesi demek. Benliği uzlaşmaya en açık olan kişi, farkına bile varmadan benliksizleşmeyi kaçınılmaz olarak yaşayabiliyor. En çok özveride bulunan taraf, bastırılmış öfkeyle doluyor, sonuçta da bunalım ve diğer duygusal sorunlara karşı korunmasız hale geliyor."
- Öfke Dansı
200. "Etkisiz çabalarımızı yinelemenin hiçbir sonuç vermeyeceğini ve hatta işleri daha da kötü hale getireceğini hepimiz biliriz. Yine de çoğumuz, özellikle de gerilim altında olduğumuz durumlarda, aynı şeyi tekrar tekrar yapmaya devam ederiz.
.
Labirentteki fareler bile, çıkmaz yola saptıklarında davranışlarını değiştirmeyi öğreniyorlar. Öyleyse biz neden, deney hayvanlarından daha aptalca davranıyoruz?"
- Öfke Dansı
201. "Bu eski "aptal rolü oyna","erkeğin kazanmasına izin ver" ya da "patron oymuş gibi davran"talimatları tabi ki artık çağdışı kaldı. Ama verdikleri mesaj hâlâ, temel kural olarak pek çok kadının bilinç altında yaşıyor. Zayıf cins güçlü cins, zayıf cinsin gücünü fark etmekten korumalı ki, güçlü cins zayıf cinsin gücü karşısında güçsüzlüğe düştüğünü hissetmesin. Erkeklerin kendilerini daha güçlü hissetmelerini sağlamak için zayıf davranmayı ve kendi gücümüzden vazgeçerek erkekleri güçlendirmeyi öğreniyoruz."
- Öfke Dansı
202. "Çocukların birçoğu, geçmişlerinin acı verici sessizliklerine ya da yoğunluklarına, büyük bir karakter gücü ya da cesaretle ve iyi konuşmak için özel bir yetenek geliştirerek tepki verir."
- Bağlantı Dansı
203. "-Anneni bu denli koruman beni çok şaşırtıyor
-Korumak mı O beni çılgına çeviriyor. Onu korudum filan yok onunla sürekli kavga ediyorum.
-Peki bu kavgaların sonucunda ne oluyor
-Hiçbir şey hiçbir şey değişmiyor
-Aynen öyle. Ve böylece onu koruyorsun. Hiçbir sonuca gitmeyen kavgalara girerek ve asıl sorun hakkında açıkça konuşmayarak onu koruyorsun. Senin nerede durduğunu anlamasını sağlamaktansa, annenle kavga ediyorsun"
- Öfke Dansı
204. "Öfkemizi etkin şekilde kullanmak öncelikle açık bir “ben” gerektirir;
oysa kadınların benliklerine sahip olmaları hep engellenmiştir."
- Öfke Dansı
205. "Çoğumuz kendi mücadelelerimizi çocuklarımıza anlatmayı aklımıza bile getirmeyiz. Oysa döngüsel bir modeli bozmak için en etkili yöntem budur. Birincil endişe ve öfke enerjimizi yetersiz yüklenen bireyin üzerinden çekip bu durum hakkında bizim yaşadığımız sorunu anlatmaya başlamamız, tüm aile üyelerinin gelişme olasılığını yükseltecektir. Bunun için de, “Senin bir sorunun var,” yaklaşımından, “Benim bir sorunum var,” yaklaşımına geçmek gerekiyor."
- Öfke Dansı
206. "Suçlu kim? Umuyorum ki artık bu suçluluk terimleriyle düşünmeyi bırakmışsınızdır. İlişkiler çizgisel (A, B’ye neden olur ya da B, A’ya neden olur) olmaktan çok, döngüseldir (A ve B karşılıklı olarak döngüyü teşvik ederler). İlişkide bir model oluştuğunda, bu modeli iki taraf da sürdürür."
- Öfke Dansı
207. "...kendini başkalarının gereksinimlerine öylesine adamıştı ki, benliğini yitirmiş olmasa bile, benliğine ihanet etmişti.
İçinde gömülü benliğinin öfkesini hissediyor, ama bunu değişim yaratmak için kullanmayı henüz beceremiyordu."
- Öfke Dansı
208. "“Suçlu kim? Umuyorum ki artık bu suçluluk terimleriyle düşünmeyi bırakmışsınızdır. İlişkiler çizgisel (A, B’ye neden olur ya da B, A’ya neden olur) olmaktan çok, döngüseldir (A ve B karşılıklı olarak döngüyü teşvik ederler). İlişkide bir model oluştuğunda, bu modeli iki taraf da sürdürür.”"
- Öfke Dansı
209. "“Öğrenmeye en çok ihtiyaç duyduğumuz şeyi öğretiriz.”"
- Öfke Dansı
210. "“Duygularımıza neden olarak diğer insanları sorumlu tutmaktan ve bizim seçim ya da tepkilerimize diğerlerinin verdikler tepkiler yüzünden kendimizi suçlamaktan vazgeçtiğimizde, öfkeyi değişim aracı olarak kullanmaya başlarız. Biz, kendi davranışımızdan sorumluyuz. Ama diğer insanların davranışlarından sorumlu değiliz ve onlar da bizim davranışlarımızdan sorumlu değiller.”"
- Öfke Dansı
211. "Belli bir ilişkide kronik bir öfke duyuyorsak bu, “ben”i biraz daha açığa çıkarıp güçlendirmek için bir mesaj olabilir."
- Öfke Dansı
212. "İlişkide daha özerk ve suçlama içermeyen bir konuma geçtiğimizde ve hatta bunu yapmayı sadece düşündüğümüzde bile, ayrılık huzursuzluğunu yaşayabiliriz. Bu huzursuzluğun nedeni kimi zaman, kesin bir tavır benimsediğimizde (“Özür dilerim, ama benden istediğin şeyi yapmayacağım”) bir ilişkiyi ya da işimizi kaybedebileceğimize dair duyduğumuz gerçekçi korkudur. Ama “ayrılık huzursuzluğu” daha çok, ayrılığa ve bireyselliğe karşı içimizde duyduğumuz ve kendimizi ifade etmekten kaçınmamızın beklendiği ilk aile deneyimlerimizden gelen hoşnutsuzluğa dayanır. Bu tür taleplere özellikle kız çocukları duyarlı olur ve özerk “ben”e sahip çıkmaktansa, ilişkideki “bizi” korumada ustalaşabilirler."
- Öfke Dansı
213. "Öfke bizi benliğimiz hakkında daha çok, diğerleri hakkındaysa daha az uzman olmaya yönelttiğinde, bir değişim aracı haline gelir."
- Öfke Dansı
214. "Kimi zaman tıkanmışlık, tıkanmışlıktan kurtulmanın güvenli olduğundan emin olana dek gereksinim duyduğumuz şeydir."
- Öfke Dansı
215. "§
"İlk ailemizden kaynaklanan duygusal sorunlarla -özellikle kayıplar ve kopukluklarla- açıkça ve dolaysız olarak başa çıkmaya çalışmazsak, şimdiki ilişkilerimizde yoğun ve verimsiz bir öfkeye yenik düşeriz."
§"
- Öfke Dansı
216. "Öfkeli olma olasılığımızın bile başkalarının bizi reddetmesine ya da onaylamamasına yettiği göz önüne alınırsa, öfkeli olduğumuzu itiraf etmek bir yana, bilmemizin bile bizim için bu kadar güç olmasında şaşılacak bir şey yok.."
- Öfke Dansı
217. "Öfkemizi dolaysız olarak iletmek bizi hanımefendilikten, kadınlıktan, annelikten,cinsel çekicilikten uzaklaştırır. Dilimiz bile bu tür kadınları cadı, şirret,acuze, dırdırcı, erkek düşmanı ve iğdiş edici diye niteleyerek lanetler ."
- Öfke Dansı
218. "Bugünün kadınlarının, kişisel ve sosyal değişimin öncüleri olduklarını düşünüyorum. Öncü olmak zorundayız da. Öfkemizi yeni ve daha işlevsel ilişki modelleri yaratmak için kullandıkça, izleyecek modelimiz olmadığını görebiliriz... Bize düşen mücadele, öfkemizi dikkatle dinlemek ve değişimin hizmetine sunmak; bu arada, kendi kadınlık mirasımızda ve geleneğimizde değerli olan şeylere sahip çıkmaktır. Bunu başarabilirsek, öncülerin en başarılıları biz olacağız."
- Öfke Dansı
219. "-Anneni bu denli koruman beni çok şaşırtıyor
-Korumak mı O beni çılgına çeviriyor. Onu korudum filan yok onunla sürekli kavga ediyorum.
-Peki bu kavgaların sonucunda ne oluyor
-Hiçbir şey hiçbir şey değişmiyor
-Aynen öyle. Ve böylece onu koruyorsun. Hiçbir sonuca gitmeyen kavgalara girerek ve asıl sorun hakkında açıkça konuşmayarak onu koruyorsun. Senin nerede durduğunu anlamasını sağlamaktansa, annenle kavga ediyorsun"
- Öfke Dansı
220. "Erkeklerin yol soramamaları ve kesinlikle duygusal yardım isteyememeleri kültürel bir klişedir.
•••
Erkekler genellikle hayatın bir tür spor yarışması olduğunu ve "yardım" almanın rekorunuzu biraz geçersiz kıldığını hissederler; "rüzgâr yardımıyla" kırılan uzun atlama rekoru gibi.."
- Bağlantı Dansı
221. "Katy , öfkelendiğimizde çoğumuzun yaptığı şeyi yapıyor : Yargılıyor , suçluyor , eleştiriyor , ahlak dersi çıkarıyor , vaaz veriyor , talimat veriyor , yorumluyor ve psikanaliz yapıyor. Katy'nin ağzından , kendisi hakkında tek bir cümle bile çıkmıyor."
- Öfke Dansı
222. "Anne olarak, aslında bizim denetimimiz altında olmayan şeyleri denetleyebileceğimize ve denetlememiz gerektiğine inandırılıyoruz.
Çoğumuz çocuklarımızın davranışlarını kontrol etmeye ve iyi bir anne olduğumuzu kendimize, annelerimize ve tüm dünyaya kanıtlamaya aşırı derecede ihtiyaç duyuyoruz. Ancak, çocuğunu kontrol etmede çaresiz kaldığını hissederek öfkeye kapılan anne, bu duyguyla ilgili sorunlarımızın kaynağını oluşturan bir çelişki yaşıyor. Aslında kendi denetimimiz altında olmayan bir şeyi denetlemeyi kendi sorumluluğumuz olarak görebilir ve buna karşın, kendi davranışlarımız için sahip olduğumuz güç ve otoriteyi kullanmakta başarısız olabiliriz. Anneler çocuklarının belli bir şekilde düşünmelerini, hissetmelerini ya da davranmalarını sağlayamazlar, ama hangi davranışlara hoşgörü gösterip hangilerine göstermeyecekleri ve kötü davranışının sonuçlarının ne olacağı konusunda katı, kararlı ve açık görüş sahibi olabilirler. Ayrıca, aile bireylerinin tıkanmalarına yol açan modellerdeki kendi rollerini değiştirebilirler. Sorunun kendimizde –ya da çocukta ve çocuğun babasında– olduğunu düşünürsek, kendimize yardım etme çabalarımız başarısızlığa mahkûm olacaktır. Yüzeysel olarak böyle görünse bile aslında, aile hayatında tek bir suçlu yoktur."
- Öfke Dansı
223. "Günümüzün pek çok annesini tehdit eden tehlikelerden biri de kendini ve çocuğunu suçlama. Tüm aile sorunlarının sorumluluğu omuzlarına yüklendiğinde anneler, “Benim sorunum ne?” ya da “Çocuğumun sorunu ne?” sorularına takılıp kalıyorlar. Annelerde, çocuklarının davranışlarının –hatta, çocuklarının varlıklarının– tamamen kendilerinin yarattığı bir şey olduğu fantezisini geliştiriyoruz: Çocuğun durumu iyiyse, kadın “iyi bir anne” olarak görülüyor; ama eğer kötüyse o zaman da, soruna yol açan “kötü anne” olarak damgalanıyor. Çocuğun içinde bulunduğu ortam sadece anneden oluşuyormuş gibi düşünülüyor. Yakın zamanlara kadar babanın, ailenin ve ailenin içinde bulunduğu toplumun bu açıdan adı bile geçmiyordu."
- Öfke Dansı
224. "...ilk ailemizden kaynaklanan duygusal sorunlarla –özellikle kayıplar ve kopukluklarla– açıkça ve dolaysız olarak başa çıkmaya çalışmazsak, şimdiki ilişkilerimizde yoğun ve verimsiz bir öfkeye yenik düşeriz."
- Öfke Dansı
225. "Hepimiz şeker ve baharat karışımıyız."
- Öfke Dansı
226. "Etkisiz kavgadan uzaklaşmanın tek yolu, diğer insanı değiştirebileceğimiz ya da kontrol edebileceğimiz fantezisinden vazgeçmektir."
- Öfke Dansı
227. "...değişim hiçbir zaman kolayca ve sorunsuz gerçekleşmez."
- Öfke Dansı
228. "Öfkelerini etkin olmayan şekillerde ifade edenler sonunda, öfkelenmeye hiç cesaret edemeyenler kadar acı çekeceklerdir"
- Öfke Dansı
229. "Öfke haklı ya da haksız, anlamlı ya da yararsız değildir. Öfke sadece vardır. “Öfkemde haklı mıyım?” diye sormak, “Susamaya hakkım var mı ki? Ne de olsa daha beş dakika önce su içtim; demek ki susamaya hakkım yok. Zaten şu anda su içemeyeceksem, susamamın ne anlamı var?” demeye benzer."
- Öfke Dansı
230. "Başkasını değiştirmeye ya da kontrol etmeye çalışmak hiçbir zaman işe yaramayan bir yöntemdir."
- Öfke Dansı
231. "Değişim hiçbir zaman kolayca ve sorunsuz gerçekleşmez."
- Öfke Dansı
232. "Eski yaraları iyileştirmeye yetmemişti."
- Öfke Dansı
233. "Kadınlarsa, birincil çalışma enerjilerini kendi sorunlarına yöneltmek yerine, başkalarının sorunlarıyla aşırı derecede ilgilenmeye yönlendiriliyorlar. Birincil duygusal enerjimizi kendi sorunlarımızı çözmeye yöneltmediğimizde, diğer insanların sorunlarını kendi sorunlarımızmış gibi üstleniyoruz."
- Öfke Dansı
234. "Eğer öfkemizi, giriştiğimiz tüm önemli ilişkilerde kendimizi açıkça tanımlamak için kullanmaz –ve duygularımızla oldukları gibi başa çıkmazsak– bu sorumluluğu bizim yerimize üstlenecek başka birisi olmayacaktır."
- Öfke Dansı
235. "« Sevgi artık ikram edilmediğinde masadan kalkmayı öğrenmelisin.»"
- Bağlantı Dansı
236. "“Birincil duygusal enerjimizi kendi sorunlarımızı çözmeye yöneltmediğimizde, diğer insanların sorunlarını kendi sorunlarımızmış gibi üstleniyoruz.”"
- Öfke Dansı
237. "Biz kadınlar için asıl önemli konu, iletecek açık bir "BEN"e sahip olmamamız ve benliğimizi tanımlamaya ve sahip çıkmaya başladığımızda aldığımız yoğun olumsuz tepkilerdir.
Kadınlar açık bir "ben"e sahip olmanın ilişkiyi tehdit etme ya da önemli birini yitirme anlamına gelmesinden korkarlar."
- Öfke Dansı
238. "“Hiçbir kötülüğü görmedim, duymadım, söylemedim,” deyişi, öfkelerinin bilincine varmayı ve öfkelerini ifade etmeyi reddetmek zorunda kalanlarımızın bilinçaltlarına yazılı bir kuraldır."
- Öfke Dansı
239. "Örneğin:
Kadın, kocasına şöyle der: “Oğlumuzu ihmal etmen beni çok öfkelendiriyor. Çocuk neredeyse babasız büyüyor sanki.” Burada ele alınan gerçek sorun ise şudur: “Kendimi ihmal edilmiş hissediyorum ve bana daha çok zaman ayırmadığın için öfkeliyim.”
Yeni bir işe girmeyi düşünen kadına, kocası şöyle der: “Çocuklar evde sana ihtiyaç duyuyorlar. Çalışmanı destekliyorum gerçi, ama çocukların ya da evin ihmal edilmesini de istemiyorum.” Burada asıl sorun şudur:
“Böyle bir değişim beni korkutuyor ve endişelendiriyor. Kariyerinin ilişkimizi nasıl etkileyeceğini bilemiyorum ve yeni işin için duyduğun bu heves bana, kendi işim konusundaki tatminsizliğimi hatırlatıyor.”
Kadın, kocasına şöyle der: “Annen beni çıldırtıyor. Çok müdahaleci ve denetimci bir insan; sana hem oğlu hem de kocasıymışsın gibi davranıyor.” Burada göz ardı edilen asıl sorun şudur: “Annene karşı daha kararlı olmanı ve sınırları belirlemeni isterdim. Bazen merak ediyorum, senin asıl bağlılığın bana mı, yoksa annene mi?”"
- Öfke Dansı
240. "Bu çıkışı yapmak için iyi bir yöntem, diğer kişinin davranışını koruyup kışkırtmakta oynadığımız rolün farkına varmaktır. Diğer kişinin yüzde doksan yedi suçlu olduğuna emin olsak bile, kendi yüzde üçümüzü değiştirmekten hâlâ biz sorumluyuz."
- Öfke Dansı
241. "(Yazar kadınlar üzerine yoğunlaşmış olsa da, benzer durumları yaşayan erkeklerde bu paylaşımlardan yararlanabilir aslında)
.
Akıl karışması, söyleyecek söz bulamama ve kendini yeterince akıllı hissetmeme, kadınların kendi adlarına mücadele verirken yaşadıkları yaygın tepkilerdir. Sadece öfkeden ve kavgadan korkmayı öğrenmekten öte, böyle bir şeyi yapmanın farklılığımızı açığa çıkaracağını, diğer insanı huzursuz edeceğini ya da yalnız kalmamıza yol açacağını düşündüğümüz durumlarda, kesin sorular sormaktan ya da açık sözler söylemekten kaçınırız."
- Öfke Dansı
242. "Karşımıza çıkan tüm haksızlıklara ya da sıkıntı kaynaklarına kişisel olarak tepki vermemiz gerekli olmayabilir. Bazen, bazı şeyleri göz ardı etmek olgunluk gereğidir."
- Öfke Dansı
243. "Biz, kendi davranışımızdan sorumluyuz. Ama diğer insanların davranışlarından sorumlu değiliz ve onlar da bizim davranışlarımızdan sorumlu değiller."
- Öfke Dansı
244. "Duygusal takipçiler, duygularını paylaşarak ya da yakın duygusal bağlar kurmaya çalışarak huzursuzluklarını azaltan kişilerdir. Duygusal mesafe koyucular ise huzursuzluklarını, içlerine çekilerek ve mantığa başvurarak azaltırlar."
- Öfke Dansı
245. "Ne zaman öfkeli olduğumuzu bilmek ve öfkemizi başkalarına duyurmak tabi ki cesaret gerektirir. Sorun, statükoyu korumaktan başka işe yaramayan etkisiz bir kavga, yakınma ve suçlama döngüsüne sıkıştığımızda doğar."
- Öfke Dansı
246. "Bir de, benliğimizde baş gösteren yalanlar, sırlar ve suskunluklar vardır. Düşündüklerimiz, hissettiklerimiz ve inandıklarımız konusunda emin olamayız. Önceliklerimiz ve yaşamsal hedeflerimiz bize özgü değildir; davranışımız, değer yargılarımız ve inançlarımızla uyumsuzdur. Önemli konularda bunlardan vazgeçip bir kenara iterek hasır altı ederiz. İçten ve gerçek olduğumuzu hissetmeyebiliriz. "Merkezi olan", "ayağı yere basan" ya da kendine erişebilen biri değilizdir. Sonuçta da, en önemli ilişkilerimizde tam olarak var olmayız."
- Kandırma Dansı
247. "" Değişim hiçbir zaman kolayca ve sorunsuz gerçekleşmez.""
- Öfke Dansı
248. "Kabul edilmesi, paylaşılması, olumlanması ve anlaşılması gereken gerçek duyguları saklamayı âdet edinmişsek, mutlu bir yüz takınmak pek yararlı olmaz. İşler yolundaymış gibi davranmak da, yanlarında gerçekten kendimiz gibi olduğumuz ilgili insanlarla bağlantıların yerini kesinlikle tutamaz.."
- Bağlantı Dansı
249. "Uzun vadeli bir ilişkiyi yürütebilmek zor iştir , çünkü bireycilikle (ben) birliktelik (biz) arasında ince bir denge kurmayı gerektirir. Her iki yönün çekim gücü de çok kuvvetlidir. Bir taraftan , ayrı ve bağımsız bireyler olmak isteriz ; diğer taraftan , başka biriyle yakınlık ve bağlantı , ya da bir aile veya gruba ait olma duygusu peşinde koşarız. Çift , iki yönden birinde dengeyi yitirdiğinde , sorun doğar."
- Öfke Dansı
250. "Duygusal enerjimizi, toplumun bizi teşvik ettiği şekilde erkekler ve çocuklar üzerinde yoğunlaştırarak bu yüzleşmeden kaçınmak ne kadar da kolay, değil mi?
Birincil duygusal enerjinizi yetersiz yüklenen bir aile üyesine yöneltiyorsanız, o birey ortadan yok olduğunda tüm bu kaygı ve öfke enerjisinin nereye gideceğini hiç düşündünüz mü?"
- Öfke Dansı