Harfler ve Notalar Kitap Bilgileri
Yazar: Hasan Ali Toptaş
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 46 dk.
Sayfa Sayısı: 168
Basım Tarihi: 2016
İlk Yayın Tarihi: Ekim 2007
Yayınevi: Everest Yayınları
ISBN: 9786051850030
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Harfler ve Notalar Kitap Tanıtımı
"Sana yazmaktan değil, senin için yazmaktan korkarım. Başka bir ifadeyle, senin için yazmakla sana ve edebiyata en büyük kötülüğü edeceğimden korkarım."
Harfler ve Notalar, hem bir deneme kitabı hem de Hasan Ali Toptaş'ın okuyanlarına mektupları. Yazar, bir yandan okuma evrenine dair küçük sırları açık ederken, bir yandan da kulaklarımızın dibine unutulmaz küpeler bırakıyor. Toptaş'ın okurlarıyla gerçekleştirdiği bu edebiyat sohbetleri, yayımlandığı günden beri yazmaya gönül verenlerin başucunda vazgeçilmez bir yer edindi kendisine.
"Zaten, bir cümle yazmak aynı zamanda beste yapmak değil midir?" diyen Toptaş'ın, bestekâr sezgisini besleyen dünyasıyla tanışıyoruz. "Denemeleri, Toptaş'ın bizim onu okurken aklımızdan 'akrabası' diye geçirdiğimiz yazarların (Borges, Kafka, Márquez, Fuentes, Calvino, Kundera vb.) iyi bir okuru olduğunu gösteriyor. Sonsuzca geniş bir ufukta hareket ediyor Toptaş'ın denemeleri."
-Necmiye Alpay-
(Tanıtım Bülteninden)
Harfler ve Notalar Kitaptan Alıntılar
1. "Hiç kuşkusuz, zamanı ne kadar hesaplı kullanırsam kullanayım, birçok kitap kalacak öylece; asla okunamayacak. İşin kötüsü, okumam gerektiği halde okuyamadığım kitapların adlarını ve yazarlarını bile öğrenemeyeceğim."
2. "''Biliyoruz ki, bazı sesler, bazı sahneler, bazı renkler ya da bazı cümleler insanın aklına mıh gibi çakılıp kalıyor.''"
3. ""Çocukları küçük kurşunla öldürürler değil mi anne ?" sorusu da unutamadığım ve asla unutamayacağım cümlelerden biri."
4. "“Okumak her zaman azınlık içindi, her zaman da öyle olacak. Herkesten okuma arzusunda olmasını isteyemeyiz,”"
5. "“Okumak her zaman azınlık içindi, her zaman da öyle olacak. Herkesten okuma arzusunda olmasını isteyemeyiz,”"
6. "Doğrusu, hiçbir şey anlatmamış olmayı çok isterdim.
Her şeyi ancak o zaman anlatmış olurdum çünkü."
7. ""Yalan, gerçeğin bizi ezebileceği korkusunun dile gelmesidir çoğu kez.""
8. "Biliyoruz ki bazı sesler, bazı sahneler, bazı renkler ya da bazı cümleler insanın aklına mıh gibi çakılıp kalıyor.."
9. "Daha da vahimi, evet’i ewet, Gülçin’i Gülchin, Şevket’i Şewket, paşa’yı pasha, Sevgi’yi Sewgi, efendi’yi efendy şeklinde yazan tuhaf ve özentili bir nesil çıktı ortaya."
10. "İnsan gördüğü şeylerin toplamı kadar uyanık, görmediği şeylerin sonsuzluğu kadar uykudadır."
11. "Gurbet kelimesini eskiden daha sık kullanırdık. İçimizi titreten bu kelimenin, farklı bir ağırlığı vardı hayatımızda; uzaklar onun içinde birikir, tehlikeler onun içinde bekler, umutlar onun içinde yeşerirdi. Hayat bir şekilde gurbetle anlam kazanırdı bir bakıma; aşklar, dostluklar ve insanlar bir şekilde gurbetle sınanır, gurbetle olgunlaşırdı. Bir şehirden bir şehire gidenler de gittikleri yerin adını söyleme gereği duymaz, bunun yerine gurbete çıkıyoruz, derlerdi. Böyle söyleyince, ruhları da gittikleri şehre göre değil, gurbet diye adlandırılan, içi çeşitli ihtimâllerle dolu uçsuz bucaksız bir genişliğe göre pozisyon alırdı sanki. Velhâsıl, gurbet kelimesi, acıların, kayıpların, hastalıkların, ölümlerin, ayrılıkların, aşkların ve hasretlerin birçoğunu içinde taşıyan alabildiğine geniş bir kelimeydi."
12. "“Nerede değilsem orada iyi olacakmışım gibi geliyor,”…"
13. "Sevgili çocuklar, hikâye dediğimiz şey kelime kusarak değil,
kelime yutarak yazılır."
14. "Çocukları küçük kurşunla öldürürler değil mi anne?”"
15. "“Bir insan yüzünde birçok insan yüzü vardır,”…"
Harfler ve Notalar Kitap İncelemeleri
Hasan Ali Toptaş bu kitabını iyi ki yazmış diyerek başlamak istiyorum incelememe. Onun iç dünyasına bakabilmek(sınırlı da olsa) için harikulade bir eser çünkü.
Dilini nasıl kurduğunu, nerede hangi kelimelerden vazgeçip hangisini kullanmayı tercih ettiğini,
cümle yapılarını, seslere nasıl takılıp kaldığını, türkülerin ise bu süreçte nasıl etkili olduğunu, romanlardaki imgeleri, bölümler arası ilişkileri, yazarlar arası ilişkileri ve bunun üzerine kurduğu güzergahları, kör noktalarda kalan yazarları, okumanın da tıpkı yazmak gibi özel bir uğraş olduğu, bir metnin birçok kişi tarafından farklı yorumlanabileceği gibi birçok konuyu biz okuyucularına mektup tadında yazdığı denemeleriyle sunuyor.
Kitaplara olan sevgisini, neden bu kitaplara başucum dediğini, sevgisinin nedenini ve altını çizdiği cümlelerin onu nasıl etkilediğini, kendini samimice anlatması ve daha nicesini naçizane bu kelimelerle anlatsam bile eksik kalacağı kanaatindeyim. Hele ki anlatılan bazı değerlerin günümüz çağında zamanın hızına uyarak nasıl eridiğini gördükten sonra.
Velhâsılı; yazar kimliğinden öte dost olarak, evlat olarak, okuyucu olarak bir Hasan Ali görmek isterseniz, onun tutkusuna, sevincine, hüznüne, derdine, kederine, kaygısına okuyarak ortak olacaksınız. Borges, Beckett, Kundera, Cioran, Kafka, Proust, F.Duman, Tahsin Yücel gibi daha birçok yazarı okuma listelerine bu minval üzere eklemenizi sağlayacak keyifli bir eser.
Yormadan, yorulmadan düşüne düşüne okuyacağınız sohbet tadında güzel bir eser. Antalya Kitap Fuarında imza gününde bana "Ne kadar güler yüzlüsün." dedi yanaklarım ne kadar kızardı tahmin bile edemiyorum. Koskoca yazar sonuçta. Ve Kuşlar Yasına Gider kitabına, "Yüzün hep gülsün deyu" yazmıştı ve imzalamıştı. O kitapta yüzüm hiç gülmedi, durmadan ağladım durdum. Sebepsiz yere bile ağladığım oldu hatta, ama söylediği sözler aklıma geldiğinde gözümden ve gönlümden yaşlar süzülürken tebessüm etmeyi başarabildim. O kitabına inceleme yazmayı çok istedim ama inceleme yapmayı aynı zamanda hiç istemedim. İkilemde kaldım ve o kitapla henüz işimin bilmediğini düşündüğüm için yazmadım. Sonra bu kitabı okuduğumda yüzüm gülmeye başladı. Son gülen iyi güler hesabı. Sanki karsimdaydi da güzel güzel edebi sohbetler içindeydik. Bir kitap yazarken nelere dikkat etmem gerektiğini bilinçaltıma , çaktırmadan ufak ufak işledi. Etkilendiği yazarlardan bir bir bahsetti ve malesef o kitapların birçoğunu okumadım. Ne kadar çok şey kaçırmışım dedim . Böyle bir yazarı bu kadar geç tanıdığım için kendime kızdım. Kitap, deneme- söyleşi- hikaye- anı ekseninde gezindi durdu. Ama adından da anlaşılacağı gibi notaları da vardı kitabın. Oğretmeyi amaclamayan ama bu kadar çok şey öğreten bir kitap. Yazmaya heveslenenleri bir yazar yapmaya da hazırlar nitelikte. Kesinlikle tavsiye ediyorum güzel yürekli insanin güzel kitabını. Gülüşünüz bol olsun
Hasan Ali Toptaş'ın dili, anlatımı, betimlemeleri bana şiir okuyormuş hissini ve hazzını verdi çoğu zaman. Bazen de güzel bir müzik dinliyormuş hissiyle çok uzaklara götürdü:)
Bu kitabında onun yaşamına, değer algısına, okuma kültürüne ilişkin birbirinden bağımsız denemeleri derlenmiş. Kimi yerde çocukluğunun onda bıraktığı izleri, ilk okuma ve yazmaya başlama serüvenini, yaşadığı zorlukları, imkansızlıkları okuyorsunuz; kimi yerde ilk etkilendiği yazarlardan tutun da, yeni yeni keşfettiklerine, başucu kitabı yapıp defalarca okuduklarına rastlıyorsunuz. Elinizde kocaman bir yazar-kitap tavsiye listesi ile ayrılabilirsiniz bu kitabın başından. Bu yönüyle okumayı sevenler için oldukça faydalı olacaktır.
Sevdiğim yazarların yaşamlarını çok merak ederim ben. Romanlarda kullandıkları karakterlerin gerçekle bağlantısını ve yazar üzerinde bıraktığı etkiyi... Bu yazarın da 5-6 romanını okuduktan sonra yaşamı hakkında birazcık bilgi edinmek, onun romanlarındaki kafama takılan bazı boşlukları da dolduracak diyebilirim.
Kitapta beni en çok etkileyen kısımlardan biri yazdığı kitapları okuyamayan annesi (okuma yazma bilmediği için) 'kitaplarını bana kimse de okumuyor ki oğlum' diyerek sitem ediyor. Babası ise okuma yazma bildiği halde ne okuyor bu kitapları ne de varlığından bahsediyor. Bu durumun yazar için bir yara oluşturduğunu fark ediyorsunuz. Ailenin insanın içindeki en derin yaraların da en güzel anıların da faili olduğu gerçeğiyle yüzleşiyorsunuz.
Okur kalın... :)
Sana yazmaktan değil, senin için yazmaktan korkarım. Başka bir ifadeyle, senin için yazmakla sana ve edebiyata en büyük kötülüğü edeceğimden korkarım.
#okudumbitti #harflervenotalar
.
.
Tam 3 sene sonra bu kitabı tekrardan okumuş oldum hem de 3 sene önceki başladığım tarihte başladım yine. Tesadüf işte. Ve şu anki okumamdan öyle bir lezzet aldım ki bunu anlatmaya kelimelerim yetmez. Kitaba doydum resmen. Ben bütün külliyatı neredeyse okumuştum aslında 2 3 kitap dışında ama şimdi tekrar baştan başlamak istiyorum. Hasan Ali Toptaş'ın da dediği gibi başlangıç kitabı olarak bu kitapla başlamak istedim ve tadını çıkara çıkara, neredeyse bütün satırları çize çize okudum. Küçük de bir not diyeyim: Biz eşimle #hasanalitoptaş kitapları sayesinde tanışmıştık.
.
.
Harfler ve Notalar deneme türünde bir kitap. Hasan'm Ali'nin biraz hayatından biraz kitaplarından ve okuduğu ve sevdiği yazarlardan bahsediyor. Bu kitabı tekrar okuyunca şunu bir kez daha anladım ki Hasan'm Ali ile okuma zevkim çok uyuşuyor. Ben de onun sevdiği yazarların bir kısmını okumuştum. Okumadikladimi da liste yaptım almak için.
.
.
Yani daha ne desem nasıl anlatsam bilmiyorum ama bence kesinlikle okunmasını gereken yazarlardan biri. Toptaş diyor ki "Kör Noktada Kalanlar." Bu kitap kör noktanızda kalmasın. Sonradan "Ah ben neden tanışmadım Toptaş'ın kalemi ile" demeyin. Kör noktamda kalan yazarlar olsun istemiyorum.
#parlakmeltemkitapligi
Hasan Ali Toptaş 'tan ilk okuduğum kitap, bir sayfasını tebessümle bir diğer sayfasını hüzünle çevirdiğim Kuşlar Yasına Gider adlı kitabıydı. Birkaç ay önce ise Beni Kör Kuyularda, Gölgesizler ve Ölü Zaman Gezginleri adlı kitaplarını çok da uzun olmayan zaman aralıklarıyla okudum. Hasan Ali Toptaş kitaplarının son sayfasını okuyup kapağını kapatıyorum ve kitaplar zihnimde, kalbimde büyümeye devam ediyor her seferinde.
Bu kitapları okuduktan ve birkaç röportajını izledikten sonra Hasan Ali Toptaş'ın Harfler Ve Notalar adlı deneme kitabını okuma isteğimi bastıramadım. Bana göre bu kitap Hasan Ali Toptaş'la tanışmak için okunacak ilk kitap değil (en azından benim için ), birkaç romanını, birkaç öyküsünü okuduktan sonra okudum ve iyi ki bu zamanda okudum dedim. Çünkü önce anlattığı hikayeleri,yarattığı karakterleri, bunları okurken yeşeren duygularımı, tanıdım ve sevdim. Daha sonra denemelerini okumak istedim. Bu denemelerde Hasan Ali Toptaş, kimi zaman bir çocukluk anısını, kimi zaman bir başucu kitabını, kimi zaman dostuyla geçen bir sohbetini,kimi zaman yazdığı bir kitabın yolculuğunu, samimiyetle anlatıyor. Ve kendi altı çizili cümlelerini paylaşıyor sizinle.
Benim en beğendiklerim ise şu şu denemeler oldu diyemiyorum çünkü hepsini ayrı ayrı sevdim.
Harfler Ve Notalar çok güzel bir deneme kitabı, tadı damakta kalan bir sohbet. Bu kitapla, Hasan Ali Toptaş ile yolu kesişecek herkese keyifli okumalar, keyifli yolculuklar.