Hanımın Çiftliği Kitap Bilgileri
Yazar: Orhan Kemal
Tahmini Okuma Süresi: 16 sa. 36 dk.
Sayfa Sayısı: 586
Basım Tarihi: Aralık 2016
İlk Yayın Tarihi: 1961
Yayınevi: Everest Yayınları
ISBN: 9789752897038
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Hanımın Çiftliği Kitap Tanıtımı
Büyük romancımız Orhan Kemal'in televizyon dizisi olarak da yoğun bir ilgi uyandıran üçlemesi Hanımın Çiftliği'nin ikinci kitabı olan Hanımın Çiftliği, edebiyat tarihimizin en sevilen romanlarından biri.
60'lı yılarlın sınıfsal çelişkilerinin yetkin bir biçimde ele alındığı bu roman,paranın el değiştirme sürecinde yaşanan sancıları dile getiriyor. İnsanın en soylu duygularından biri olan aşkın soysuzlaştırdığı bir dünyayı anlatan Hanımın Çiftliği, her şeye karşın insanın insanlığına inanan, umut ve aydınlıktan vazgeçmeyen bir yazarın görüşlerini dile getiriyor.
Hanımın Çiftliği, büyük yazar Orhan Kemal'in ustalığının doruklarına ulaştığı bir roman.
(Tanıtım Bülteninden)
Hanımın Çiftliği Kitaptan Alıntılar
1. ""Nereye? "
"Atatürk 'ün nabzının attığı yere !""
2. "- Hiç bitmeyecek mi senin bu okuman?
- Bitmeyecek.
- Hiç mi?
- Niyetin katip olmak mı yani?
- Hayır.
- Ya?
- İnsan olmak...."
3. "Herşey boştu. Hepsi yüze gülücü, hepsi riyakar, hepsi işe yaramayan insanlardı..."
4. "Namustan dem vurup atıp tutanlara kulak asma. Evlerinin duvarları dile gelse de söylese!"
5. "Ben asıl Mustafa Kemal'in manevi huzurundan utanıyorum."
6. "Tek taraflı sevgi olmaz. Olur belki, ama buna enayilik derler."
7. ""Namustan dem vurup atıp tutanlara kulak asma.Evlerinin duvarları dile gelse de söylese""
8. "Toprakla birlikte kinlerimizi de miras bırakıyoruz..."
9. "Namustan dem vurup atıp tutanlara kulak asma. Evlerinin duvarları dile gelse de söylese!"
10. "-Hiç bitmeyecek mi senin bu okuman?
+Bitmeyecek.
-Hiç mi?
+Hiç.
-Niyetin kâtip olmak mı yani?
+Hayır.
-Ya?
+İnsan olmak."
11. "Ne kadar gülsem....adını söyleyince birden aklıma gelince içime bir ateştir düşüyor....."
12. "Zulüm ile âbâd olan,encamı berbat olur."
13. "-Öyle mi? Hiç bitmeyecek mi senin bu okuman?
-Bitmeyecek, dedi.
-Hiç mi?
-Hiç.
-Niyetin katip olmak mı yani?
-Hayır.
-Ya?
-İnsan olmak."
14. "Namustan dem vurup atıp tutanlara kulak asma. Evlerinin duvarları dile gelse de söylese!"
15. "Tek taraflı sevgi olmaz. Olur belki, ama buna enayilik derler."
Hanımın Çiftliği Kitap İncelemeleri
Öncelikle düzenli okuma alışkanlığımı tekrar kazandım, hanımın çiftliği serisini kısa bir sürede bitirdiğimi düşünüyorum. O kadar güzel bir konusu anlatımı vardı ki fazlasıyla hüzünlenip, sinirlerinize de hakim olayamayacağınıza çok eminim. Kitabımızın ana karakteri Güllü’nün imkansız aşkını, acılarla dolu yaşamını ve sonrasında kendine nasıl bir yol çizdiğini okuyoruz. Aynı zaman da varlık içinde yaşayan ve sefalet çeken farklı durumlara sahip toplumsal çatışmaları, ağa-köylü ilişkisinin mükemmel bir şekilde işlendiği bir olay örgüsü okuyoruz. İlk kitap vukuat var, ikinci kitap hanımın çiftliği ve üçüncü kitap kaçak, ben ilk ve ikinci kitabı çok çok beğendiğim üçüncü kitapta güllüden hiç bahsedilmiyor farklı bir kişi üzerine(Spoiler olmasın diye isim vermiyorum)tek bir kitap yazılmış sebebini anlayamadım ama o da kendi başına çok güzel bir kitaptı. Ben elimden bırakamayarak okudum.Çok uzun zamandır merak edip okumak istediğim bir seriydi, Orhan Kemal’den okuduğum ilk kitapları oldu. Kalemini çok çok sevdim her ay bir Orhan Kemal eseri okumayı düşünüyorum. Aynı zamanda Hanımın Çifliği 2009 yılında diziye uyarlanmış, bir dizisi var bende yeni öğrendim ve kitapları okurken aynı zamanda diziye başladım olaylar farklı işlenmiş hemde en önemli olaylar tüm gidişatı değiştiren, dizisi de çok güzel fakat ben kitapta ki gidişatı daha çok sevdim. Kesinlikle okumanızı öneriyorum, herkese keyifli okumalar dilerim…
Serinin ikinci kitabı.
İlk kitapta masum Güllü ve sevgilisi Kemal üzerine olan hikaye, bu kitapta Güllü’nün büyük değişimiyle ilerliyor.
Kitapla ilgili fazlasıyla olumsuz eleştiri var. Çünkü ilk kitapta tanıdığımız masum, sevdiği adam uğruna canını verebilecek kadar aşık, fabrika işçisi Güllü, Muzaffer Bey ile evlenmiş, çiftliğin hanımı olmuş, adını “Serap” olarak değiştirerek sosyeteye girme çabasındadır. Dahası Muzaffer öyle tek ve büyük aşkı olmamıştır. Hele Kemal’in esamesi bile okunmaz.
Hikayenin Anadolu kültürünü yansıtmadığı, kadını değersizleştirdiği ileri sürülmüş. Tamam, evli, bekar tüm kadınların Muzaffer Bey’e aşık olması, Güllü’nün paranın ve hanımefendiliğin gücüne aldanıp aşkından vazgeçmesi hikayenin istenen devamı olmayabilir. Ama bu tip hikayelerin yaşanmadığı ya da yaşanmayacağı iddia edilemez. Para hırsı, aile içi sevgisizlik, değersizlik oldukça bu gibi hikayeler sadece dönemin değil, maalesef günümüzün de gerçeği….
Kitapta sadece fabrika işçisi kızın sosyeteye girip hanım ağa olmasını değil, çok partili döneme geçişi, tarımda makineleşmeyi, toprak emekçiliğini, mülkiyet hakkını son derece akıcı bir dille okuyoruz.
Şiddetle tavsiye ediyor, serinin son kitabını okumaya gidiyorum.