Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Handan - Halide Edib Adıvar | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Handan Kitap Bilgileri


Yazar: Halide Edib Adıvar
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 34 dk.
Sayfa Sayısı: 232
Basım Tarihi: Kasım 2019
İlk Yayın Tarihi: Nisan 1995
Yayınevi: Can Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789750723537
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Handan Kitap Tanıtımı


Ben artık zelil ve sefil bir günahkâr oldum. Ben artık tarihin en mel'un çehresi Yehuda'ya bir nazire oldum. Yehuda nasıl dünyanın pek muazzez bir simasını, efendisini birkaç dinar için sattı ise ben de dünyanın beni en çok sevmiş bir ruhunu, o ruhun hududu olmayan emniyetini, muhitini sattım, dünyada en çok sevdiği bir şeyin kalbini ondan çaldım.



Halide Edib Adıvar, kendisine asıl ününü kazandıran yapıtlarından biri olan Handan'da evlilik ve aşk ilişkilerini konu alır. İngiliz terbiyesiyle yetişmiş Handan, II. Abdülhamid rejimine karşı mücadele eden Nâzım'ı reddederek Hüsnü Paşa ile evlenir, ama mutlu olmaz. Mutsuzluğu onu bir beyin kanamasına ve bilinç kaybına götürür.



Handan'ın yeni ve özenli basımını genç kuşakların kaçırmamaları gerekiyor. 




Handan Kitaptan Alıntılar


1. "Fakat şifa benim için artık yok."




2. "Ona hislerimi anlatamayacağımı hissettim, sustum. Fakat kalbimde bir şey yıkılmıştı."




3. ""...seni bilmiyor değilim, beni sevip sevmediğini bilmiyorum.""




4. "Ben ona hislerimi anlatamayacağımı hissettim,sustum."




5. "“ Tuhaf çocuk, senin ruhun ziyalar, gölgeler, kitaplar ve manzaralardan başka bir şey bilmez değil mi ? “"




6. "Bu eski kadınların erken evlenmek deliliklerine Handan'la pek çok gülerdik."




7. "“ Bilmek, daima bilmek, yalnız kitaplarda değil, tabiatta, insanlarda her şeyi, görünmez şeyleri bilip anlamak ... “"




8. ""Sevmek nedir bilir misin?""




9. "Ah insana duyacağı, isteyeceği bir şekilde gelmeyen hiyanetkâr saadet!"




10. "Üstüme soğuk su döküyorsunuz ? Ne faydası var , içimde ateşler , içimde alevler varken."




11. "Ben herkesin sevdiğini hiç de sevmem."




12. "Din artık ey rüzgar. Estiğin yer boş bir harabe."




13. "Çünkü ondan sonra aşkımın kanatlarındaki alev şiddetinden kendi kendisini yakacaktır."




14. "“İşte nihayet ruhumun lekesini saklamak için sizden, herkesten hatta Allah’ımdan uzak bir zulmete; toprağın delinmez zulmetine giriyorum.”"




15. "Handan ricat etmek kabiliyetini kendinde bulacak mı bilmem? İçimden derin ve nihayetsiz bir arzu ile beraber bir tecessüs var; benim için Handan düşmez, düşemez kadınlardandı..."





Handan Kitap İncelemeleri


Halide Edip'in günün şartlarına göre idealize ettiği bir kadın olan Handan'ın kendini bulma sürecini anlattığı romanı.
Handan güçlü ve akıllı tasvir edilmesine rağmen, kimliğini tanımlamak için yine erkeklere ihtiyacı olmuştur. entellektüel kimliğini ve zekasını Nazım'la, dişiliğini Hüsnü Paşa ile kanıtlamaya çalışmıştır. Refik Cemal'le olan ilişkisi ise ancak hafızasını kaybettiği, yani kim olduğunu unuttuğu zaman başlayabilmiştir. Yaşadığı "ahlaki çöküntü" onu ölüme sürükler.
Handan ve Refik Cemal arasındaki ilişkinin sinyalleri aslında kitabın başlarında verilmişti. Bu ilişkinin okuyucu tarafından kanıksanmasi için de Halide edip kitabın başından itibaren önemli ipuçları verir. Refik Cemal'in karısı, Handan'ın kuzeni Neriman'ın Handan'a hayranlığı ve kocasına sürekli ondan bahsetmesi, Refik Cemal'in Handan'dan bahsederken "sanki hep aramızda" demesi, Neriman'ın kocasını entellektüel açıdan tatmin edememesi gibi şeyler Refik Cemal ve Handan'ın iyi bir çift olacağını düşünmemize sebep olur.
(Doğrusu Handan 'a ve Refik Cemale sinirlendiğim o kadar nokta varki kendimi Nerimana acımaktan alıkoyamıyorum . )

Kitabın sonlarında ise Handan'ın tahassüsleri var içinde yaşadığı çatışmayı hangi noktaya geldiğini ölümün belki de onun için en iyisi olduğunu görmüş oluyoruz.

Benim için bir "Vurun Kahpeye" ve " Ateşten Gömlek" olmasa da Handan eseride tadindaydı. Kesinlikle Halide Edip'in eserlerine şans verilmeli. Sağlıcakla kalın :)




Ne muhteşem bir romandın sen Handan! Ve ne kalbine ne ruhuna dengi olmayan bir kadındın…
Roman ama tamamen mektuplardan oluşan bir roman dişünün. Birçok farklı kişinin birbirine yolladığı yıllara yayılan bu mektuplarla aslında Handan kadar başkalarının da hikayesini görüyoruz. Handan; herkesçe çok sevilen, çok üstte görülen, idealize edilen bir kadın. Bu yüzden zaman zaman kibirli, depresif ve “fazla” da bulunan biri aslında. Karakterler kitap boyu Handan’ı o kadar romantize ediyorlar ki, sık sık nefretlerinin hedefi oluyor bu yüzden. O “mükemmel kadın” olmak aslında onun yüklerinden biriydi bence. Oysa Handan aslında ruhu tutkularla, sanatla, muhabbetle dolu, sadece tek ve biricik olarak sevilmek isteyen biri. Genel olarak konudan değil ama ben de bıraktığı hislerden bahsetmek istiyorum. Handan’ın ağzından yazılmış son bölüm tüylerimi diken diken eden iç hesaplaşmalarla, aflar ve lanetlerle dolu, ne muhteşem bir şeydi öyle! Yüreğimde tüm hissettiği yükü, sorumluluğu, dostluk, sadakat, aile özlemini hala taşıyorum. Bir kadının kendi olabilmek için önce kendini unutması gerektiğini, bildiği, ona giydirilen rolden çıkması gerektiğini görmemi sağladı. Beni çok etkiledi, yer yer çoğu mektubun gittiği yer olan Server gibi şu ifadeyle okudum; ara ara Handan’a, saflığına kızdım, ne yapıyor diye anlamaya çalıştım. Ona küstüm, affettim ve bazen sövdüm. Benim için dolu dolu bir yolculuktu.
Ve eğer siz de Handan’ı okuduysanız yorumlarınızı duymayı çok isterim!




Sahafta Handan'ı ilk defa gördüğümde kapağı çok hoşuma gitmişti, sonrasında ilk basım oluşu beni çok mutlu etti. İkinci el kitapları çok severim, bana göre bir kitap nekadar eskiyse nekadar çok okunmuşsa o kadar değerlidir. Hele ki, içinde küçük notlar bulunca aşırı mutlu oluyorum. Yeni aldığınız bir kitabın içinden kurumuş çiçek çıkmaz, kimse size not yazmaz ama daha önce okunmuş kitap öyle mi? Sizi küçük sürprizler bekler. Evet bu kitap da birçok kitap gibi çok değerliydi benim için. Bazı kitapları ilk gördüğüm an beni birşey çeker o kitaba ve sahip olana kadar dimağımın bir köşesinde daima varlığını korur. Kısacası 20tl değerindeki bu kitabı maalesef ay sonu olduğu için alamamıştım, öğrencilik hayatı işte :) . Param gelir gelmez  kitabı almak için sahafa uğradım. Kimse almasın diye kitapların arkasına sakladığım ( belkide bencillik dersininiz siz ama bu saklama huyum hep vardır) Handan bıraktığım yerdeydi. (Sahafçı amcanın da dikkatını kitabın kapağı çekmişti ) kitabı aldım fakat hemen okuyamadım sınavlarım biter bitmez başladım.

Ah Handan... Çok kadın var senin gibi... Sana kızamıyordum ama suçsuz olmadığını da biliyordum. Kitapta kimsenin suçu yok ama herkes suçlu aslında. Bana çok akıcı geldi bu mektuplardan oluşan kitap. Günümüzde anlamsızca mesajlaşmalar var çoğusunun bir değeri yok. Ama eskiden öyle miydi? Kalem ve kağıt alır anlamlı cümlelerini kağıda döker ve çoğu kişi mektupları saklardı. Bu güzel kitabı okumanızı tavsiye ederim. Kitabı sahaftan almaya çalışın ve hemen başlayın. İyi okumalar hepimize

Teşekkürler.




Yanlış bir evliliğin sonuçları neler olabilir? Belki çok azında saadet bulunabilir fakat çoğunlukla boşa harcanmış hayatlar, bedbaht olmuş insanlar, yıkımlar ve daha da ötesine gidebilen, ölümlere yol açabilen mutsuzluklar. Sanırım bunu belirleyen de kişilerdeki ruh kabiliyetleridir. Kimi ruhlar en adi durumlar karşısında bile umursamaz olabilirken kimi ruhlar da süregiden mutsuzluğa daha fazla katlanamayacak derecede naif ve kırılgan bir yapıya sahiptir.

Peki bir insan (kadın ya da erkek) aynı anda iki kişiye aşık olabilir mi? Ya da eşini seven biri başka birini de sevebilir mi? Toplumsal normlar açısından hoş karşılanmayacak, olayın öznesi olan insanlar için de hayatlarını altüst edecek bir durum… Aşk, insanların bilerek, isteyerek seçtikleri bir şey midir yoksa o mu gelip bizi bulur? Ben ikincisine inanıyorum…

Sevmek ne kadar önemliyse, sevilmek de en az onun kadar önemlidir. Hatta sevilmek; ekmek gibi, su gibi temel bir ihtiyaçtır. Onsuz yaşamak, susuzluktan kuruyan bir ağaç gibi insanı da içten içe kurutur. Sevmek ve sevilmek… İkisine birden sahip olabilmek ise çok büyük bir hazinedir. Biri eksikse, tek kanatlı bir kuş gibi bu kısa hayat yolculuğumuzda ne kadar istesek de uçamayız…

İşte Handan’ı okurken bunları düşündüm... Handan, yazıldığı dönemde de çok büyük tartışmalara neden olmuş. O dönemin şartlarını düşününce Halide Edib, çok cesur bir roman ortaya koymuş. Anlatım tarzıyla da alışılmış olanın dışında bir eser. Mektuplarla anlatılan bir kurgu ağı… Bence başarılı ve okunmayı hak eden bir eser…




Halide Edib Adıvar yine lisede zorla okutturulan yazarlarımızdan.  İşin içine ödev ve mecburiyet girince çoğu insan bu işten bir zevk alamaz. Ben de liseden beri okumadığım bir yazar olan Halide Edib'in Handan kitabıyla başladım, her ay bir  kitabı ile okumalarima devam edeceğim.
.
.
Handan sadece mektuplardan oluşan bir kitap.  Sadece bir kişinin mektupları değil, karşılıklı mektuplaşmalardan hatta , mektup icinde mektuplardan oluşuyor.  Cok  akıcı diyemem, her ne kadar Türkçeleştirilmişsede bilinmeyen kelimelerin çokluğu okumayı kesintiye uğratıyor.  Sizi üzen, kıran ve aglatan bir kitap. Zaten kitaba başlarken beni böyle bir hüznün beklediğini hissetmiştim.
.
.
Kitabımızın ana karakteri   isminden de anlayacağınız gibi Handan. O yuzden ben de size bahsederken diğer karakterlerden değil de Handan odaklı konuşmak istiyorum.  Handan sorgulayan ve konuşan, istediğini dile getirebilen bir kadın.  Ama onun zaafları ve ya yanlışları yok mu? Elbette var. En sevdiğinin en sevdiği ile sınandı. Mutsuz bir hayatin sonunda yine mutsuz olarak veda etti bizlere. Kesinlikle melankolik değil ama ondaki hüznü ilginc bir şekilde hep hissediyorsunuz. Neriman, Refik Cemal ve onların  hayatına dokunan , mektuplarıyla size dokunan diğer karakterler. Okumak çok güzeldi.  Icimde bir sızı olarak kalacak hep. ❤
.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: